06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 2 HAZİRAN 2014 PAZARTESİ 12 DIŞ HABERLER [email protected] İngiltere’nin Juncker’in Avrupa Komisyonu Başkanlığı’na itirazı krize dönüşüyor O seçilirse AB’den çıkarız Türk hava sahasını deldi BARKIN ŞIK ANKARA Suriye ve Yunanistan ile havada yaşanan gerilime bir yenisi eklendi. İran, uzun yıllar sonra ilk kez Türk hava sahasını ihlal etti. İran’a ait bir istihbarat uçağının Iğdır’ın güneydoğusunda Türk hava sahasını ihlal etmesi üzerine Türk F16 uçakları bölgeye gönderildi. İran uçağı Türk F16 uçaklarının teyakkuz durumuna geçmesi üzerine Türk hava sahasını terk etti. Iğdır son olarak İran istihbarat örgütü SAVAK’a ajanlık yaptığı iddia edilen kişilere yönelik operasyonla gündeme gelmişti. İran’a ait keşif uçağının, Iğdır’ın güneydoğusunda 1 dakika 20 saniye süreyle Türk hava sahasını ihlal etmesi üzerine, iki adet F16 uçağı bölgeye yönlendirildi. İran uçağı bölgeyi terk ederek kendi topraklarına döndü. Iğdır, kısa süre önce de İran istihbarat örgütü SAVAK’a yönelik yapılan operasyonla gündeme gelmişti. Şüphelilerin Doğu ve Güneydoğu’da halk hareketi başlatmaya çalıştıkları ve Suriyeli muhaliflerle ilgili SAVAK’a bilgi aktardıkları iddia edilmişti. İstihbarat birimlerini harekete geçiren soruşturma 04 D 3759 plakalı bir minibüsün içinden, Iğdır İl Jandarma Komutanlığı’na ait binanın fotoğraflarının çekildiğinin tespit edilmesiyle başlamıştı. Polisler, takibe aldıkları minibüsü şehir merkezi dışında durdurarak içindeki İran uyruklu 2 şüpheliyi gözaltına almıştı. Shahram Zargham Kohei ve Mohammed Reza Esmaeilpour Ali Malek isimli İranlı şüphelilerin bölgede stratejik öneme sahip birçok askeri birlik ve polis merkezinin fotoğraflarını çektiği tespit edilmişti. Şüphelilere ait telefon kayıtlarında ise şifreli konuşmalarla, İran’a bölge hakkında bilgiler aktarıldığı ve PKK’lilerle görüşüldüğü belirlenmişti. İran’a aktarılan bilgiler arasından Suriye’den Türkiye’ye gelen mültecilerin yaşadığı kamplarla askeri birliklerin konumları, personel sayıları ve resmi dairelerle ilgili verilerin yer aldığı ileri sürülmüştü. Dış Haberler Servisi İngiltere Başbakanı David Cameron’ın, Avrupa Komisyonu Başkanlığı’na eski Lüksemburg Başbakanı Jean Claude Juncker’in seçilmesi durumunda İngiltere’nin Avrupa Birliği’nden ayrılacağını söylediği iddia edildi. İddiayı Alman Der Spiegel dergisi ortaya attı. İddiaya göre Juncker’i Avrupa Komisyonu Başkanı olarak görmek istemeyen İngiltere Başbakanı David Cameron, diğer Avrupa liderlerini aynı zamanda Avro Bölgesi lideri de olan Juncker konusunda uyardığı ifade edildi. İngiltere Başbakanı’nın, Almanya Başbakanı Angela Merkel’e “1980’lerin anlayışıyla hareket eden bir politikacı Avrupa’nın gelecek 5 yıldaki sorunlarını çözemez” dediği de belirtildi. Cameron’ın “Juncker’in Avrupa Komisyonu Başkanı olarak atanması İngiltere’de David Cameron Angela Merkel l İran’dan ‘şüpheli’ hamle J.C.Juncker 1 dakika 20 saniye hükümetin istikrarını olumsuz etkileyecek bir gelişme olur” dediğini ileri süren derginin haberine göre Juncker başkan seçilirse İngiltere AB üyeliğini referanduma götürecek. BBC’nin sorularını yanıtlayan üst düzey İngiliz hükümeti yetkilileri ise “istikrarın bozulması” ifadesinin Cameron tarafından kullanılacak bir söz olmadığını vurguladı. İngiltere Başbakanı Cameron’ın düzen lenen son AB liderler zirvesinde de Juncker ile ilgili düşüncelerini açık biçimde ifade ettiği belirtiliyor. Komisyon Başkanlığı için en ciddi rakibinin AP’deki Sosyalistlerin lideri Martin Schulz olduğu belirtilien Juncker’in liderliğini yaptığı Avrupa Halkları Partisi (EPP), Avrupa Parlamentosu seçimlerinden en Partisi kazanmıştı çok oyu alarak çıkmıştı. Avrupa Parlamentosu’nda en çok oyu alan grubun liderinin komisyon başkanı olması gerektiğini savunan Almanya Başbakanı Angela Merkel, Avrupa Birliği Komisyonu Başkanlığı için JeanClaude Juncker’i desteklediğini açıkladı. Avrupa Parlamentosu seçimlerinden zaferle çıkan Avrupa Halk Partisi’nin liste başı adayı Juncker’in olası başkanlığıyla ilgili bugüne dek net bir tavır ortaya koymayan Merkel, iki gün önce Regensburg kentinde düzenlenen Katolikler Günü’nde sessizliğini bozdu. Hükümet Sözcüsü Steffen Seibert de konuyla ilgili yaptığı açıklamada, Merkel’in tercihini Juncker’den yana kullandığını bildirdi. Sözcü, Merkel’in “Bu yüzden tüm görüşmeleri tam da bu ruh doğrultusunda, Juncker’in komisyon başkanı olması yönünde yürüteceğim” dediğini belirtti. AlmanyaTürkiye: Dün, Bugün… Tarabya Oteli’nde 1976’da çekilen resimde yan yana duran dört kişi var; Kamuoyu tepkisi sonuç verdi, Sudan geri adım attı Meryem özgürlüğüne kavuşuyor Dış Haberler Servisi Sudan’da bir Hıristiyanla evlendiği için “din değiştirmek” ve “zina yapmak” suçlamasıyla hakkında idam cezası verilen 28 yaşındaki Meryem İbrahim için dünya çapında gelişen tepki Sudan hükümetine geri adım attırdı. Genç kadının birkaç gün içinde serbest bırakılacağı bildirildi. Sudan Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Abdullahi Alzareg yaptığı açıklamada “Meryem İbrahim, Adalet Bakanlığı’nın yasal süreçleri tamamlamasının ardından serbest bırakılacak” dedi. Babası Müslüman, annesi ise Etiyopyalı Ortodoks Hıristiyan olan Meryem İbrahim, 2011 yılında Sudan ve ABD vatandaşı Daniel Wani ile evlenmişti. Hamile kadın, kız kardeşinin ihbarıyla tutuklanmış ve geçen hafta hapishanede doğum yapmak zorunda kalmıştı. Genç kadının idam cezası, çocuğunun doğumuna kadar ertelenmişti. Iraklı bakandan Türkiye’ye tehdit n Haber Merkezi Irak’ın enerjide Hüssorumlu Başbakan Yardımcısı petseyin el Şehristani, Kuzey Irak kısev a say piya rası rolünün uluslara elik yatına aracı olan Türkiye’ye yön sert ifadeler kullandı. Türkiye’yi “açgözlü” davranmak onala suçlayan Şehristani, Bağdat’ın ül yı olmaksızın satılan petrolü alan akelere karşı yasal işlem başlatacakl rista Şeh n uşa kon ’ye AFP rtti. beli rını e ni, Türkiye’nin Irak’a “aşırı dereced mu zarar” verdiğini belirterek bu tutu ar de‘hasmane’ olarak niteledi ve tekr alıcıni, rista Şeh dı. ğerlendirmeye çağ lalara karşı da Avrupa’da hukuk büro . ledi söy ı ların rıyla anlaştık Katar’ın FIFA P l Dünya Kupası pazarlığını İngiliz Sunday Times yayımladı Mısır’da gazeteci yargılamaları Dış Haberler ServisiMısır’da, ElCezire muhabirlerinin “ülke aleyhinde kışkırtıcı görüntü ve yalan haber üreterek Katar’a ait El Cezire televizyonunda yayımlamak” suçlamasıyla yargılandıkları davanın duruşması 5 Haziran’a ertelendi. Davanın görülmesine Tora’daki Polis Enstitüsü’nde kurulan Mısır Ceza Mahkemesi’nde dün devam edildi. Mahkeme, davanın 11’inci duruşmasını 5 Haziran Perşembe’ye erteledi. Başsavcılık 16’sı Mısır vatandaşı olan sanıklara Müslüman Kardeşler Teşkilatı’na (İhvan) katılarak, suç işlemek, 4 yabancı uyruklu sanığa ise “söz konusu sanıklara maddi yardımda bulunmak, ekipman desteği sağlamak ve Mısır aleyhinde yalan haberler yayımlamak” suçlamalarında bulunmuştu. rüşveti belgelendi konusunda da endişeler ortaya atılmıştı. Dış Haberler Servisi Katar Emirliği’nin 2022 Dünya Kupası’na ev ara saçmış sahipliği yapmak için FIFA yetkililerine Gazetede yayımlanan yazışmalar ve rüşvet verdiğine ilişkin belgeler banka kayıtlarında, 65 yaşındaki yayımlandı. Katar’ın Dünya Bin Hammam’ın FIFA’da görev Kupası’nı satın aldığını yaparken bir yandan da Katar için ortaya koyan gizli belgeleri lobi faaliyetlerinde bulunduğu yayımlayan İngiliz Sunday belirtiliyor. İddialardan biri Times gazetesinin de Bin Hammam’ın bir FIFA haberine göre Katar’ın yetkilisinin devam eden eski Futbol Federasyonu davasındaki tüm masrafları Başkanı ve Uluslararası üstlendiği yönünde. En Futbol Federasyonları yoğun lobi faaliyetini Afrika Birliği’nin (FIFA) ülkelerinde yürüttüğü belirtilirken eski başkan yardımcısı Muhammed Bin Hammam, 30 Afrika Muhammed bin Hammam bin Hammam ülkesindeki futbol federasyonlarının tarafından FIFA’nın üst başkanlarının kontrol ettiği hesaplara düzey yöneticilerine ve 200 biner dolara yakın ödemeler yaptı. Afrikalı yetkililere gizli bir Bin Hammam’ın, FIFA’nın eski başkan rüşvet fonundan 5 milyon dolar yardımcılarından olan Jack Warner’a, ödendiği ortaya çıktı. Belgeler Dünya Kupası oylaması öncesinde 1.6 Katar’ın FIFA’nın 24 kişilik yönetici milyon dolar rüşvet verdiği de iddia komitesinde kimlerden oy aldığını edildi. Warner, 2010’daki oylamada oy da ortaya çıkardı. Futbol geçmişi pek veren yetkililerden biriydi. Bin Hammam eski olmayan Katar’ın Dünya Kupası iddialar konusunda Sunday Times’a için seçilmesi tartışma yaratmış, konuşmayı reddetti. iklim nedeniyle futbolcuların sağlığı Prof. Fritz Neumark, 1993’te faşist Hitler Almanyası’ndan kaçarak Atatürk’ün daveti üzerine Türkiye’ye sığınan ve 1936’da İstanbul Üniversitesi’nde İktisat Fakültesi’nin kuruluşuna büyük katkı sağlayan ünlü iktisatçı. 1953 yılına kadar İktisat Fakültesi’ndeki hocalığını sürdürdü. Daha sonra ileri yaşlarında da düzenlediğimiz konferanslara geldi, Türkiye ile ilgisini kesmedi. 1989 yılında 88 yaşında vefat etti. Vefatından iki yıl önce Bonn’da beraber olduk. (*) 1933’te Atatürk Türkiyesi’ne bilim yapmak amacı ile geldikten sonra kimi Alman dostları ona mektup bile yazmaya korktular, Hitler Faşizmi’nden korkuyorlardı. Bu acı anılarını bana içi yanarak Türkiye’de ve Almanya’daki birlikteliklerimizde anlattı. Bazılarını bu köşemde ve Hayatım Avrupa dizisinde anlatmıştım. Hitler Faşizmi’nin Almanya’daki “kumpasından” kurtulmak için geldi ve burada mutlu yaşadı. Anılarını 1979’da “Boğaziçi’ne Sığınanlar” kitabında yazdı. Kitabın ikinci ve son baskısının sunuş yazısını 2006’da ben yazmıştım. (**) Resimdeki ikinci kıdemli hoca rahmetli Prof. Dr. Sabri Ülgener, eski adı ile İktisat ve Maliye Kürsüsü’nün başkanı, benim 1962’de asistan olarak girdiğim kürsü. Geleneksel Avrupa iktisadının yanında Max Weber üzerinde de çalışmalar yapan: iktisadın yaşam tarzı, gelenekler ve ahlaki boyutuyla 50’li yıllarda önemli çalışmalar yapan bir akademisyen. Fritz Neumark’ın asistanlığını yapan biri, o da Alman ekolünden gelmiş, iyi Almancası ile temayüz etmiş. 1983’te vefat etti. AKP’nin iktidara gelmesi ile birlikte 1950’lerdeki kitapları yeniden yayımlanmaya başladı. Kitapları 50 yıl sonra öne çıktı. Yeni iktidarın kapitalizm ve İslamiyet arasındaki entegrasyona büyük ilgisi, iktisadın nesnel boyutundan çok inanç (ve öznel) boyutunun gündeme getirilmesine yol açmıştı. Resimdeki tek bayan, sevgili hocam ve dostum Prof. Dr. Gülten Kazgan. Bugün de hâlâ görüşüyoruz, kafası hâlâ ateş gibi, nazar değmesin. Kazgan’la da Ülgener’le olduğu gibi aynı kürsüde (ve bölümde) uzun yıllar beraber çalıştık.1960’lı yıllarda ünlü Yön dergisinin yazarları arasındaydı. Pek çok ulusal ve uluslararası toplantıda beraber olduk. Rahmetli Haydar Kazgan hoca ile birlikte yakın aile dostluğumuz vardı. Ve resimdeki dördüncü kişi, bendeniz. 1976’da çekilen buradaki fotoğrafta bir yıllık yeni bir profesörüm. İktisat Fakültesi’nin kuruluşundan itibaren dördüncü nesli temsil ediyordum; Prof. Neumark, fakültenin 1936’daki kurucusu; onun asistanı S. Ülgener; onun asistanı G. Kazgan ve hepsiyle de beraber çalışma şansını yakalayan bendeniz. l MİT kurdu iddiası Dışişleri Rabia TV’yi yalanlamadı MAHMUT LICALI ANKARA Dışişleri Bakanlığı, MHP Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan’ın sorusu üzerine Türkiye üzerinden Mısır’a Aralık 2013’ten bu yana yayın yapan Rabia TV’nin MİT tarafından kurulduğu iddialarını yalanlamadı. Bakanlık yabancı televizyon kanallarının yayın içeriklerini Başbakanlık BasınYayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’ne bildirme zorunluluklarının bulunmadığını bildirdi. Lütfü Türkkan, Rabia TV adıyla kurulan televizyon kanalının MİT Müsteşarı Hakan Fidan öncülüğünde MİT tarafından kurulduğu iddialarının bulunduğunu belirterek, “Müslüman Kardeşler’in İstanbul’da Rabia TV adıyla yeni bir televizyon kanalı açtığı iddiası doğru mudur? Bu TV kanalına da Türkiye’den yayın yapan diğer yayın organlarına açılmaları için uygulanan prosedür uygulanmış mıdır? Rabia TV’nin MİT Müsteşarı Hakan Fidan öncülüğünde MİT tarafından kurulduğu doğru mudur? MİT Müsteşarı’nın bu yayın organıyla nasıl bir ilişkisi vardır?” sorularını yöneltti. Türkkan, önergesinde Mısır’a silah kaçakçılığı yapılıp yapılmadığı iddialarını da sordu. Dışişleri Bakanlığı, Türkkan’ın soru önergesinde verdiği yanıtta Rabia TV’nin MİT tarafından kurulduğu iddialarını yalanlamadı. Bakanlık verdiği yanıtta yabancı yayın kuruluşları tarafından Türkiye’de TV kanalı açılmasına ilişkin gerekli izin işlemlerinin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından verildiğini ifade etti. Bakanlık, Mısır’a Türkiye’den silah kaçakçılığı yapıldığı yönünde Mısır basınında yer verilen iddiaların olduğunu bildirerek, bu iddiaların desteklenebilir mahiyette olmadığını kaydetti. Çin’den NSA vesikalık Hagel’e tepki toplamış Dış haberler Servisi Çin, Singapur’da düzenlenen ShangriLa Diyalog Toplantısı’nda AsyaPasifik bölgesi güvenlik zirvesindeki konuşmaları nedeniyle Japonya Başbakanı ve ABD Savunma Bakanı’na tepki gösterdi. Çin Halk Kurtuluş Ordusu Genelkurmay Başkan Yardımcısı Korgeneral Wang Guanzhong, Japonya Başbakanı Shinzo Abe ve ABD Savunma Bakanı Chuck Hagel’in konuşmalarını Pekin’e karşı “provokatif’’ olarak değerlendirerek dile getirilenlerin “kabul edilemez” olduğunu söyledi. Wang, Abe’nin cuma günü, Hagel’in de önceki gün yaptığı konuşmaların, Çin’e karşı saldırmak için birbirlerini koordine ve teşvik ettiğini ileri sürdü. Çin Milli Savunma Üniversitesi’nden Tümgeneral Zhu Chenghu, ABD’nin Çin’e eşit ortak olarak davranması gerektiğini belirtti. Dış Haberler Servisi ABD Ulusal Güvenlik Dairesi’nin (NSA) yüz tanıma programlarında kullanmak üzere internet üzerinden milyonlarca fotoğrafı topladığı ortaya çıktı. NSA eski çalışanlarından Edward Snowden tarafından sızdırılan bilgilere göre kurum, internetten topladığı fotoğrafları uydudan çekilmiş fotoğraflarla karşılaştırarak kuşkulu kişilerle ilgili veri toplayabiliyor. Geliştirilen yazılım, fotoğraflardaki kişilerde olabilecek büyük değişiklikleri de fark edebiliyor ve resimlerin kime ait olduğunu belirleyebiliyor. Snowden’in sızdırdığı bilgilere göre son dört yılda bu şekilde internet üzerinden milyonlarca fotoğraf toplandı ve NSA’nın elindeki fotoğraflarla mukayese edildi. Yalanlama gelmedi Dış Haberler Servisi İsrail hapishanelerinde 39 gündür açlık grevi yapan Filistinli tutuklulardan 70’inin hastaneye kaldırıldığı bildirildi. Yedioth Ahronoth gazetesinin İsrail Hapishaneler İdaresi yetkililerine dayanarak verdiği habere göre, 120 tutuklu daha açlık grevine başladığı belirtildi. Filistin’de 120 idari tutuklu, nisan ayında İsrail’in idari tutuklama siyasetini protesto etmek amacıyla açlık grevine başlamış, bu sayı diğer mahkumların da greve katılmasıyla geçen Perşembe günü 425’e ulaşmıştı. Filistin Esirler Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, idari tutukluluk uygulamasına son verilmemesi durumunda açlık grevinde olan tutuklu sayısının bin 500 kişiye yükselmesinin beklendiği vurgulanmıştı. İsrail istihbaratı, gizli güvenlik bilgilerine dayanarak “idari tutuklama” adı altında Filistinlileri 1 ila 6 ay arasında alıkoyabiliyor. Filistinliler açlık grevinde Bu satırları yazmamın nedenine gelince; birincisi, Prof. Neumark ile aramda ilginç bir benzerlik var; Neumark 1933’te kaçıp Atatürk Türkiyesi’ne sığınınca Almanya’daki eski arkadaşları ona yazmaktan korkup teması kesmişlerdi. 2009’da akademisyenler grubu olarak, kumpas sonucu çakma Ergenekon’a ben de dahil edildikten sonra kimi eski arkadaşlarım, kanser ameliyatımdan sonra bile arayıp geçmiş olsun demeye çekindiler, korkuyorlardı. Aynen Neumark’ın Almanya’daki arkadaşları gibi. Belki de haklıydılar; yaratılan korku ortamı onları da esir almıştı. Telefonlar dinleniyor, epostalar gözleniyor, mektuplar açılıyordu. “Görülmüştür” damgası olmadan kanun ve hukuk dışı bir biçimde görülüyordu (!) Bunları yazmamdaki ikinci neden ise yukarıdaki dört insanın yan yana resmi, onların yaşadıklarının 1930’ların başından bugüne kadar Türkiye’nin geçirmekte olduğu sürecin bir aynası olmasıydı. Bu dört insan yan yana dizilmişlerdi. Bir uçta Neumark, Hitler Almanyası’ndan kaçmış; öbür uçta faşist kumpasın Silivri’ye kapattığı bir akademisyen. Neumark’ın 30’lu yıllarda yaşadıklarını bendeniz çok ileri yaşlarda yaşamak zorunda bırakıldım. Aradaki iki insan Ülgener ve Kazgan ise Türkiye’nin çalkantıları arasında yer alarak önemli roller oynamışlardır; tabii kendi misyonları içinde. Okurlarıma, Cumhuriyet’in dört neslinin içinde yer aldığı çalkantıları adeta bir karede özetleyen bu resmi sunmak istedim. Bana göre çok güncel bir resimdir, süreç halen yürüyor… Aydınların, akademisyenlerin, gazetecilerin, sanatçıların karşı karşıya kaldığı baskılar sürüyor. 30’larda Neumark gibiler Almanya’dan kaçıp Atatürk Türkiyesi’ne sığınıyorlardı. Bugün ise Türkiye’den gidenler ve gitmek zorunda bırakılanlar Avrupa’ya sığınmak zorunda kalıyorlar. (*) E.Manisalı, “Denktaş’ın Öbür Yüzü” içinde Neumark ile beraberliğimiz. (Kırmızı Kedi, 2013) (**) F.Neumark, Boğaziçi’ne Sığınanlar, (İstanbul Üniversitesi yayınları, 2006) Ve bugüne geliş
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle