Katalog

SAYFA CUMHURİYET 8 MAYIS 2014 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada Başkanı Cemil Çiçek’in halkın TV’den canlı yayınla izlemesine partizanlık kalıbıyla engel olmasına karşın… … Olan bitene, alınan, cebe konulan milyarlarca dolarcıklara Avrolara ek; gıcır gıcır yeni rüşvet bilgileri Meclis Genel Kurulu duvarlarını aştı ve… … Tsunami dalgaları gibi Türkiye’nin sathı mailini aştı. Yeni satın aldığı, küçücük köşk misali evinde, şarkıcı eşinden “Derdimi Ummana Döktüm” benzeri şarkıları dinleyerek dinlenceye çekilen Rıza Sarraf… … Meğer Zafer Çağlayan’a değeri 2 milyon 680 bin dolarcık olan armağan ettiği iki takı setinden birini eşinin boynuna layık görmüş!.. Vay sen misin bu basit takıların bakanımıza armağan edilmesini rüşvet diye namlandırarak konuyu tutanaklara geçiren CHP milletvekiline, onu savunan arkadaşlarına... AKP’li vekillerinden kurulu rüşveti savunma hattı, bariz kültürleri gereği küfürlerle yumruklarla taarruz eyledi... HHH Bu iktidarın başta liderleri RTE, bilumum bakanları, vekilleri, Mustafa Kemal’in basit bir yatak odası, basit bir yemek masasından ibaret AnkaraPolatlı yakınlarına sokulan düşmanla günlerce savaştığı Alagöz’deki iki katlı, sade, şimdilerde müze karargâh binasını bir gün, bir saat olsun ziyaret etmediklerine kalıbımı basarım ama… … Bu milletin paralarıyla, lüks odalarda, arabalarda görev yapan, rüşveti çıtır çıtır yiyen kardeşlerini korumak, aklamak için AKP... Meclis’te, taarruz nitelikli savunma hattı kurdu. Poturuna, cüppesine, sarığına sarılarak övdükleri birinci Meclis’te bu konulara duyarlılık nerede... Bugün çoğunlukta oldukları önceki günleri yaşayan Meclis nerede? Arada sade kılık kıyafet değil, kafa, ahlak, namus kavramlarında da derin bir uçurum var. Sanki bugünün kuralı; devletin malı deniz yemeyen domuz! Bugün rüşveti alanı vereni savunmayı adeta meslek haline getirdiler. Halk ve iktidar dalkavukluğu yapmaktan da artık vazgeçelim.. Demokrasi açısından ne mal oldukları ve eserleri meydanda. Bireysel ve toplumsal özgürlüklerin canına okudukları yetmiyormuş gibi, bir de rüşvetin olmadığına halkı inandırmaya çalışıyorlar... Ne yazık ki 30 Mart seçim sonuçları bu yargıyı yalanlamıyor. Bugünleri yaşamamızın baş sorumlusu AKP lideri ve kaç seçimdir ona ulusal irade yetkisini veren seçmenler de bir o kadar sorumlu! HHH Oysa devir değişti. Ne yapsalar, ne etseler başta liderleri, bu iktidar kadroları, daha önceki yıllardaki rüşvet ve yolsuzluk olaylarını, toplum belleği zaten zayıf halkımız nasılsa unuttu diye bugün artık ayyuka çıkan ve Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluğu diye damgalanan, dört bakanla ilgili rüşvet olaylarına 17 Aralık’a kadar bigâne kalan sorumlu başbakan olarak RTE asla unutulmayacak… Her fırsatta bu skandalı ve sürecini nasıl örtmeye giriştiklerinden, aklama çabalarına dek olan biten mutlaka anımsanacak, kafalarına, yüzlerine vurulacak!.. HHH Adeta kaderin yazdığını kanıtlamaya çalışıyoruz. Yaptıkları, yapacaklarının kanıtı ve güvencesidir kuralı sanki RTE için geçerli değil... Cumhurbaşkanlığı adeta Türkiye’ye yeni ufuklar açacakmış gibi daha bugünden sindirildi... Muhalefet partileri, RTE ile geleceğin getireceklerini bilmelerine karşın hâlâ aralarında bir ortak cumhurbaşkanı adayı bulup çıkaramadılar. Oysa gün particilik cakasının satılacağı gün değil... Bu ülkede tarafsızlığı, kültürü ve topluma aşıladığı saygı ve sevgi ile cumhurun başkanı olmaya RTE’den çoook daha fazla layık insanlarımız var... Mustafa Kemal devrimleri böyle bir nesil yetiştirdi. Hâlâ başta ana muhalefet, aday arayışında... Nihayet MHP lideri Bahçeli’den ortak adaya yeşil ışık yakan açıklamalar geldi. MHP lideri hayli gerçekçi... İki üçgen yapmış; birinci üçgen RTE yalnız bırakılırsa yüzde 64 oy alması olasılığına, ikinci üçgen ortak bir muhalefet adayının RTE’nin ilk turda yüzde 36 oyda kalmasına işaret ediyor bence... Ne türlü yorumlanırsa yorumlansın muhalefetin ortak adayı RTE’nin önünde mutlaka önemli bir etken olacak; almayı umduğu oyların düşlediği gibi ilk turda yüzde 50’lerin üstüne çıkmaması olasılığını gündeme taşıyacak... Amma velakin… Ortak akıl neredesin?.. HABERLER Suriye için 74 can gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye’de devam eden iç savaşta yüz binden fazla kişi hayatını kaybederken, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu 74 yurttaşın da sınıra yakın yerlerde “cereyan eden çatışmalar sonucunda” hayatını kaybettiğini 337 kişi de yaralandığını söyledi. Bu sayıya Reyhanlı saldırısında hayatını kaybeden 52 kişinin de dahil edildiği belirtildi. CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıku lu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun İsrail’in inşa ettiği duvarlara yönelik eleştirisini anımsatarak Suriye sınırındaki MardinNusaybin’de inşaatı devam eden duvarı sordu. Davutoğlu, soru önergesine verdiği yanıtta, Suriye sınırına inşa edilen duvarların “fiziki güvenlik sistemini güçlendirmek için” yapıldığını savundu ve “Ülkemizin uluslararası antlaşmalarla tanınan sınırlarının korunmasını teminen gereken tüm ön Dışişleri Bakanı Davutoğlu, sınıra yakın yerlerde meydana gelen olaylarda hayatını kaybedenlerin sayısını açıkladı GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY lemlerin alınmasına tabiatıyla bundan sonra da devam edilecektir” dedi. Davutoğlu, İsrail’in in şa ettiği duvarın uluslararası hukuka aykırı olduğunu, “işgal amacıyla, Kudüs’ü Filistin’den ayırmak için kullanıldığını” belirtirken, “Suriye ile uluslararası antlaşmalarla tanınan sınırımız üzerinde inşa edilmekte olan fiziki düzenlemeyle kıyaslanabilir bir yönü ve ilgisi bulunmamaktadır” dedi. F a a l i y e t l e r i d u r d u r u l a n t e r s a n e , TS K ’ y e g e m i y a p a c a k Lojistik gemisi FIRAT KOZOK ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlığında toplanan Savunma Sanayii İcra Komitesi toplantısında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın lojistik destek gemisi projesi için Tuzla’daki Selah Tersanesi ile sözleşme görüşmelerine başlanması kararı alındı. Selah Tersanesi’nde, 2008 yılında yaşanan iki farklı kazada iki işçi yaşamını yitirmiş, İstanbul Valiliği tersanenin çalışmalarının bir süre tamamen durdurulmasına karar vermişti. Savunma Sanayii İcra Komitesi hafta içi gündeminde yer alan konuları görüşmek ve ilgili kararları almak amacıyla Başbakan Erdoğan başkanlığında, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda toplanmıştı. Yaklaşık 2.5 saat süren toplantının ardından yapılan açıklamada, gündemdeki projelerle ilgili alınan kararlar sıralanırken Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın Lojistik Destek Gemisi Projesi kapsamında Selah Makine ve Gemicilik Endüstri Ticaret AŞ ile de sözleşme görüşmelerine başlanacağı duyurulmuştu. Açıklamada adı geçen Selah Makine ve Gemicilik, kamuoyu tarafından 2008 yılında tanınmıştı. Aynı yıl içerisinde Selah Tersanesi’nde yaşanan bir patlamada 1 işçi ölmüş 3 işçi yaralanmış, ardından da bir işçi, üzerine sac levha düşmesi nedeniyle yaşamını yitirmişti. Kazaların ardından, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişler, yoğun bir denetim çalışması başlatmıştı. Dönemin İstanbul Valisi, eski İçişleri Bakanı Muammer Güler, tersanenin faaliyetlerinin durdurulacağını açıklamıştı. Tersane yaklaşık 1 hafta sonra bakanlık müfettişlerinin yaptığı denetimin ardından, eksikliklerin giderildiği gerekçesiyle yeniden açılmıştı. 20012003 arasında tersanede çalışan Limterİş Genel Sekreteri Hakkı Demiral, alınan önlemlerin yetersiz olduğunu belirterek, “Tersane aslında çalışmaya devam etmişti. Göstermelik önlemler alınmıştı. Elbette biz tersanenin kapatılmasından yana değiliz, ancak iş güvenliği önlemlerinin alınmasını istiyoruz” dedi. işçileri unutturdu Havaalanında karşıladılar ÇANAKKALE: Şehit Uzman Çavuş Halil Karataş’ın cenazesi ise önceki gece Çanakkale Havalimanı’nda törenle karşılandı. Anne İclal ve baba Rıza Karataş’ın askerlerin yardımıyla ayakta durabildiği aprondaki karşılama törenine askeri ve mülki yetkililer katıldı. Türk bayrağına sarılı şehidin tabutu önlerinden geçerken acılı aile gözyaşlarına boğuldu. Şehit Karataş, Bayramiç ilçesine bağlı Alakeçi köyünde dün düzenlenen törenle toprağa verildi. Şehitler uğurlandı Yurt Haberleri Servisi Hakkâri Şemdinli’de askeri aracın şarampole yuvarlanması sonucu şehit olan 3 asker, Çanakkale, Kayseri ve Çorum’da düzenlenen törenlerle toprağa verildi. şehit yakınlarına sağlık ekipleri müdahale etti. Şehidin cenazesi Küçük İncesu köyüne götürülerek toprağa verildi. Bu söz, içinden geçtiğimiz hukuksuzluk sürecinin en çarpıcı tarifidir. Öyle bir Türkiye’de yaşıyoruz ki, yürürlükteki yasalar hakkıyla uygulansa tartışılan adaletsizliklerin tümü sona erecek. Bu yapılmadığı için yeni yasalar yapılmasını istiyoruz! Örneğin; Ceza Muhakemeleri Kanunu’nun 134. maddesinde, günümüzde en çok konuşulan dijital verilerin nasıl delil değeri taşıyacağı olabildiğince açık biçimde dile getirilmiş. Buna göre, bir kişiye ya da kuruma ait bilgisayara, CD’ye el konacağı zaman bire bir örneğini içeren imajının çıkarılması, bunun oradaki muhatap kişiye ya da avukatına verilmesi gerekiyor. Soruşturmayı yürütenler bunu yaparsa, söz konusu dijital veride “suç unsurları” çıktığında kimse itiraz edemez. Çünkü bir örneği suçlanan kişide vardır. Böylece soruşturma da sağlıklı biçimde yürür. Balyoz, Ergenekon, OdaTV, Askeri Casusluk, Poyrazköy, Kafes, KCK gibi kamuoyu önünde çok tartışılan davalardaki dijital verilerin büyük çoğunluğunda bu işlem yapılmamış. Yasanın emredici hükmü yerine getirilmemişse ne olur? Evrensel hukukun buna verdiği yanıt şu: O verinin delil değeri yok olur. HHH Türkiye’de ise o veri, mahkeme kararlarının dayanağı olur. Sanıklar ve avukatları buna itiraz edince karşılığı da şu olur: Efendim, yasanın o hükmüne uyulmamış, ama o sırada polislerin iş yoğunluğu dikkate alındığında bunun kabul edilebilir bir eksiklik olduğu görülecektir! Eğer böyle bir gerekçe hukuki sayılabiliyorsa, Türkiye’de istediğiniz kadar masumu suçlu, istediğiniz kadar suçluyu da masum ilan edebilirsiniz. Delillerin hukuki olması o kadar önemlidir ki, suçluluğu sabit olan kişiler bile hakkındaki delilin hukuki olmadığını ispatlaması durumunda serbest kalabilir. Evrensel hukuk, bir cinayet davasında yargılanan kişi hakkındaki kimi delillerin saklanmasını ya da çarpıtılmasını cinayetten daha ağır bir suç olarak görür. Türkiye’de ise kime hangi yasanın uygulanacağı belli değil. Demokrasimiz o kadar ilerledi ki, yasaların uygulanma şekli bile çoktan seçmeli! HHH Ortama göre şekil değiştiren çıkarcı birisine önemli bir karar alınca çevresindekiler, “en doğru karar şu görünüyor” diye öğütte bulunmuşlar. O da “haklısınız” demiş, “bence de en doğru karar bu ama, doğru şimdi lazım değil” demiş. Türkiye’de sağduyu sahibi herkes bir dizi hukuksuzluk olduğunu görüyor, atılması gereken en doğru adımın ne olacağını da biliyor ama o doğrunun ne zaman lazım olacağına karar veremiyor! Hukukun her an herkese lazım olabileceğini, kendisini en güçlü hissedenlerin bile hukuksuzluk karşısında çaresiz kalabileceğini bugünlerde yaşıyoruz. İktidar da kendisine yönelik olmadık kumpasların kurulmasından rahatsız. Ancak buna çare ararken hukuksuzluğun giderilmesini değil, kendi başına gelenin ortadan kaldırılmasını istiyor. Bir başka deyişle yasalar önünde eşitlik istenmiyor, yasaların kime nasıl uygulanacağına dair yeni düzenlemelerin yapılması düşünülüyor. Bu iklimin yasamayürütmeyargı güçlerinin tümünü sardığı bir ortamda Anayasa Mahkemesi (AYM) tünelin ucundaki ışık olarak görünüyor. Dileyelim ki o ışık tünelden çıkışı sağlasın. Eğer ışık değilse, başka bir tren demektir! AYM önünde hukuk nöbeti tutanların ışığı arayışına tüm Türkiye’nin ortak olması gerekir. 3 KİŞİ YAKALANDI Neden bizi bırakıp gittin? 5 aylık kızı vardı O kız yine gözaltına alındı SAMSUN (Cumhuriyet) Samsun’un Atakum ilçesinde İl Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi ekipleri, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü 3. sınıf öğrencisi Demet B. ile Hüseyin A’nın evlerine dün sabah eşzamanlı baskın düzenledi. DHKPC propagandası yaptıkları iddia edilen şüpheliler gözaltına alındı. Demet B., 3 yıl önce izinsiz gösteri gerekçesiyle gözaltına alınmış ve adliye girişinde babası tarafından tokatlanmıştı. ÇORUM: Şehit er Ahmet Demirhan için Çorum’un Sungurlu ilçesinde tören düzenlendi. Ulucami’deki törende şehidin annesi Sevim, babası Cemal, kardeşleri Kübra ve Büşra ile yakınları, şehidin Türk bayrağına sarılı naaşına sarılarak gözyaşı döktü. Büşra Demirhan’ın tabuta sarılarak “Ağabey niye bizi bırakıp gittin? Annem, babam bize emanet. Gözün arkada kalmasın” diye ağıtlar yakması yüreklerı dağladı. Fenalaşan KAYSERİ: Şehit Uzman Çavuş Soner Akbulut için de Hunat Camisi’nde tören düzenlendi. Şehidin kardeşleri Halil ve Öner Akbulut, taziyeleri kabul etti. Anne ve babası yıllar önce kanserden ölen şehidi, dedesi Murat ve ninesi Ayşe Akbulut’un büyüttüğü belirtildi. 1.5 yıl önce Ayça Akbulut’la evlenen ve 5 aylık “Ayşe” adında bir kızı olan Akbulut’un şehit düşmesi kenti yasa boğdu. Cenaze, namazının ardından Pınarbaşı ilçesine bağlı Çakılkaya köyünde toprağa verildi. Sınırda kaçak operasyonu KİLİS (Cumhuriyet) Kaçakçılığın ve kaçak geçişlerin önlenmesi amacıyla çalışma yürüten jandarma, önceki gece sınır hattındaki Aşağıbeylerbeyi köyü yakınlarında yasadışı yollardan Suriye’ye geçmeye çalışan 3 kişiyi fark etti. Jandarmanın gözaltına aldığı şüphelilerden S.T’nin Türk, N.E.G. ve M.H.T’nin ise Alman vatandaşı olduğu saptandı. Kilis İl Jandarma Komutanlığı’na götürülen şüphelilerin yanlarındaki çanta ve üst aramalarında; 1 dizüstü bilgisayar, 6 cep telefonu, 1 keskin nişancı dürbünü, 2 dürbün, 1 kasatura, 4 kargaburun, 1 lazer noktalayıcı, 4 CD, 1 matara, 2 el feneri, 1 çok amaçlı gözlük, 1 palaska, 5 oto yedek parçası, 3 kamuflaj pantolon, 3 uyku tulumu, 3 hücum yeleği ve 2 çift bot ele geçirildi. İfadesi alınan Alman uyruklu 2 şüpheli, savcılık talimatıyla sınır dışı edilmek üzere Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne teslim edildi. l Bekçiyi silahla yaralayıp 3 çiftliği soydular l Erdoğan, 4 özel doktorunu göndermişti Çiller’e hırsız şoku AYDIN(DHA) Kuşadası ilçesinde kimlikleri henüz belirlenemeyen kişiler, biri eski başbakanlardan Tansu Çiller’e ait çiftlik olmak üzere 3 çiftliği soydu. Tansu Çiller’in evinden para ve ziynet eşyasını alan hırsızlar, başka bir çiftlikte kendilerine müdahale eden bekçiyi silahla yaralayarak kaçtı. Tansu Çiller’in Kuşadası’nda Kirazlı Yolu üzerinde bulunan çiftliğine geçen hafta sonu giren kimliği henüz belirlenemeyen kişi veya kişiler, evde bulunan yaklaşık 4 bin dolar ve ziynet eşyası çaldı. Olay sırasında evde kimsenin bulunmadığı öğrenildi. Öte yandan, aynı bölgede iki çiftlikten daha hırsızlık yapıldığı, birinde bekçilik yapan Mutlu Eskici’nin (36), zanlı veya zanlılarca silahla yaralandığı, tedavisinin sürdüğü kaydedildi. Polis çevrede geniş çaplı güvenlik önlemleri alırken Çiller’in ve diğer çiftliklerin hiçbirinde iç güvenlik önlemi alınmadığı, çiftliklerde güvenlik kamerası bile bulunmadığı ortaya çıktı. Nakşi şeyhi öldü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Nakşibendi tarikatı lideri Şeyh Nazım Kıbrısi 92 yaşında yaşamını yitirdi. Başbakan Tayyip Erdoğan, Kıbrısi için geçen haftalarda Kıbrıs’a 4 özel doktorunu, özel ambulans uçakla göndermişti. Kıbrısi, akciğer ve böbrek yetmezliği teşhisiyle bir süredir tedavi görüyordu. 92 yaşındaki Kıbrısi, dün yaşamını yitirdi. Güney Kıbrıs’ın Larnaka kentinde 21 Nisan 1922’de doğan Kıbrısi, Nakşibendi tarikatında tanınan isimlerdendi. Kıbrısi, 2011’de kendinden sonra liderliği oğlu Mehmet Adil’in devam ettireceğini ilan etmişti. Kıbrısi’nin cenazesi dün Lefkoşa’daki Selimiye Cami’ndeki törenin ardından toprağa verildi. Törene KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Başbakan Özkan Yorgancıoğlu, Türkiye ’nin Lefkoşa Büyükelçisi Halil İbrahim Akça’nın da aralarında olduğu çok sayıda kişi katıldı. Esnaftan Bakana: Para nereden? KONYA (Cumhuriyet) Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Mevlana Müzesi’ni ve kenti gezdi. Kılıç’a tuhafiyecilik yapan Ali Uyanık adlı esnaf, “O kadar yatırım yapılıyor, nereden aldınız, geldiniz bunların parasını ben anlayamadım ki. O kadar bilgisayarları falan nereden dağıtıyorsunuz. Kore’den mi çaldınız geldiniz?” dedi. Kılıç, “Çalışıyoruz” cevabı verince Uyanık, “Yok abi çalışma işi değil bu. Dışarıdan bu paralar herhalde... Pensilvanya’dan mı geliyor, yoksa bu paralar” diye espri yaptı. KAÇAKÇILAR YARALADI Askerlere taşla saldırdılar HATAY (Cumhuriyet) Altınözü ilçesine bağlı Kıyıgören Mahallesi’nde devriye görevi yapan hudut birlikleri, sınırda bekleyen bir kaçakçı grubu tespit etti. Sınırdan uzaklaşmaları yönündeki ikazlara uymayan grup üyeleri, askerlere taşlı saldırıda bulundu. Arbede sırasında başlarına taş isabet etmesi sonucu yaralanan 2 asker, Antakya Devlet Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Müdahale sırasında 6 kaçakçının da yaralandığı bildirildi. Kıyıgören Mahallesi’nde güvenlik önlemleri artırıldı. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Şans Topu devretti ANKARA (AA) Şans Topu çekilişinde kazanan numaralar “1, 9, 14, 15, 27 ve +12” oldu. 5+1 bilen çıkmayınca 658 bin 423 TL devretti. 5 bilenler 3 bin 465, 4+1 bilenler 385, 4 bilenler 32, 3+1 bilenler 22, 3 bilenler 4 TL, 2+1 bilenler 6 TL 75 kuruş, 1+1 bilenler 3 TL 70 kuruş kazandı.