04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
C İmtiyaz Sahibi: CUMHURİYET VAKFI adına ORHAN ERİNÇ Yayın Kurulu: Orhan Erinç (Başkan), İbrahim Yıl Ankara Temsilcisi: Utku Çakırözer Ahmet RaGenel Yayın Yönetmeni: İBRAHİM YILDIZ l Yazıiş l İstihbarat: Cengiz Yıldırım dız (Başkan Yardımcısı), Cüneyt Arcayürek, Ali Sir sim Sok. No: 14 Çankaya 06550 Ankara Tel: leri Müdürleri: Murat Ataş l Ayşe Yıldırım Başlangıç l Ekonomi: Hasan Eriş (0312) 4423050 l İzmir Temsilcisi: Serdar l Dış Haberler: Özgür Ulusoy men, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, Emre Kon Kızık, H. Ziya Blv. 1352 S. 2/3 Tel: (0232) l Aykut Küçükkaya (Yazıişleri Müdür Yrd.Sorumlu l Kültür: Celâl Üster gar, Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. 4411220 l Web Koordinatörü: Oğuz Güven. Müdür) l Haber Merkezi Müdürü: Hakan Kara l Spor: Arif Kızılyalın Yayımlayan ve Yönetim Yeri: Yeni Gün Haber Ajansı Basın ve Yayıncılık A.Ş, Prof. Nurettin Mazhar Öktel Sk. No: 2. 34381 Şişli/İstanbul Tel: (0212) 343 72 74 (20 hat) Faks: (0212) 343 72 64 6 MAYIS 2014 [email protected] Yaygın süreli yayın Baskı: DPC Doğan Medya Tesisleri Hoşdere Yolu 34850 Esenyurt İstanbul Dağıtım: YAYSAT Doğan Medya Tesisleri Hoşdere 34850 Esenyurt İstanbul l Mali İşler: Bülent Yener l Satış: Tunca Çinkaya l Cumhuriyet Reklam: Genel Müdür: Özlem Ayden lGenel Müdür Yardımcısı: Nazende Körükçü Tel: (0212) 251 98 74 75 /251 98 81 82 Faks: (0212) 251 98 68 Rezervasyon: (0212) 343 72 74 Faks: 212 343 72 53 l Cumhuriyet’te yer alan haber, yazı ve fotoğrafların yeniden yayım hakkı saklı tutulmuştur. İzin alınmadan ve kaynak göstermeksizin yayımlamak Basın Kanunu gereğince hukuki ve cezai yaptırıma tabidir. İmsak: 4.06 Güneş: 5.49 Öğle: 13.08 İkindi: 16.58 Akşam: 20.14 Yatsı: 21.48 PALAmuTbüKü’nDe KAygILI beKLeyİş İPTAL DAVASI AÇILACAK satışı yargıya Cennetin taşınıyor EMRE DÖKER Sıkıntı İçimde bir sıkıntı var, bu yaz hem çok sıcak olacak hem susuz. Milyonlarca ağacın rant uğruna kesildiği, altyapının hiç kale alınmadan onlarca katlık apartmanların pıtrak gibi çoğaldığı, ırzına geçilmiş bu kente ve civarına yıl boyunca kar ve yağmur düşmedi; su kaynakları kurudu. Ne olacak? Eskiden böyle kuraklık günlerinde bilimsel çareler düşünülürdü; yağmur bombası gibi. Ama artık bu da yok. Kenti yönetenlerin ağzından tek bir kelime duyamıyoruz. Ben bu konu açıldığında sadece yüz Türk büyüğünden Bülent Arınç’ın şöyle dediğini anımsıyorum: “Yağmur duasına çıkılması gerekiyor. Ama bizlerin değil, henüz hiçbir yalana, talana bulaşmamış çocuklar dua etmeli, Allah onların seslerini daha iyi duyar.” Sonra gene bir Türk büyüğü, “Merak etmeyin B ve C planlarımız var” demişti. Şimdi ben İstanbul’da yaşayan bir yurttaş olarak, gerçekten bu B ve C planları var mı, bunlar nedir, çok merak ediyorum! Gerçi bu kentte Başbakan uçan kuştan bile kendini sorumlu hissediyor, öyleyse en başta o, susuzluk gibi hayati bir sorun karşısında alınan ya da alınması düşünülen önlemleri açıklamak zorunda. Ya da her evden henüz günaha batmamış birer çocuk seçilip duaya mı gönderilecek, bilelim. Çocuklardan söz açıldı, iyi oldu. Otorite şiddetle artan çocuk ölümleri karşısında yağıp gürlüyor: “Bunlara en ağır cezaları vereceğiz!” Ve Türk büyüğü Bülent Arınç, artan çocuk ölümlerinin nedenini, argo konuşulan, dar pantolon giyilen dizilere bağlamış. Doğrudur; bu topraklarda yaşayan insanlar tecavüzü “Fatmagül’ün Suçu Ne?” dizisinden, aile içi cinsel ilişkiyi “Aşkı Memnu”dan öğrendiler. Bu diziler bizim saf milletimizin ahlakını bozdu. Yeter artık, “Çocuklara çığlık atmayı öğretin” diyen bir bakanımız var. Daha ne olsun? Peki, bu ülkenin çocuklarından da sorumlu olanlar ne yapıyor? Bana göre hiçbir şey! Çünkü ülkede hiçbir şey işlemiyor! Hükümet, umduğu gibi fezlekesi Meclis’teki dört eski bakanı göndermekle meşruluk kazanamadı. Gayri meşru ve tüm bürokrat kadrosu da hiçbir sorumluluk almak istemiyor. İşler uzun zamandır yürümüyor. Çocuk işçiler meselesini alalım. Hükümet işbaşına geldiğinde ILO ile, çalışan çocukların durumunun düzeltilmesi için bir plan üstünde anlaşıldı; 2014 yılına kadar çocuk işçilerin koşullarının iyileştirilmesi gerekiyordu. Bu planın tarihi 2016’ya çekildi. Yapamadılar. 14 yaşından küçüklerin çalıştırılmaması gerekiyor, bunu bile kontrol altına alamadılar. Mobilya, boya sektöründe çalışan çocuklar usul usul ölüyorlar. Ayrıca ülkemizde geçici tarım işçisi binlerce çocuk var. Bu çocuklar aileleriyle birlikte nisan ayından itibaren tarım alanlarında dolaşmaya ve işçi olarak çalışmaya başlıyorlar. Okul onlar için bitiyor. Gündüz n i n e Efsan MEHMET EMİN BERBER DATÇA Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Datça Yarımadası için hazırladığı 1/25 bin ölçekli revizyon imar planı, bölgede endişeyle karşılandı. Özellikle Palamütbükü ve Knidos sahillerinin yapılaşmaya açılmak istenmesine tepki gösteren Yaka, Çeşme ve Yazı köylüleri, bölgenin özelliğini yitireceğini vurguladı. Palamutbükü’nde yıllarca muhtarlık yapan Nazmi Gültekin, yeni imar planında apart ve pansiyonculuğa yer verilmemesi nedeniyle yerel halkın belinin büküleceğini belirterek “Plan hükümleri kendi içinde çelişkilerle dolu. Bu plan hükümleri gerçekleşirse, ev pansiyonculuğu ve apart otel işletmeciliği tarihe karışacak” dedi. Revizyon planının askıya çıkarılmasında çok geç kalındığını da savunan Gültekin, “Plan vaktinde çıkarılsaydı, pek çok kaçak yapının önüne geçilirdi. Şimdi bölgeye büyük otel yapmak isteyenler, küçük arsaları hak u n so sahiplerinin elinden yok pahasına alacak. Böyle olunca, Palamutbükü sahili büyük otellere açılacak” diye konuştu. Palamutbükü’nde butik otelcilik yapan “Mavi Beyaz Otel”in işletmecisi Mehmet Tekbacak da, imar planlarının yaşama geçmesi sonrası “Palamutbükü efsanesi”nin sona ereceğine dikkat çekti. Tekbacak şunları söyledi: “Palamutbükü’nün en büyük özelliği, dalga ve ağustosböceği sesinden başka bir sesi duymak istemeyenlerin geldiği bir yeryüzü cenneti oluşu. Türkiye’de ve Akdeniz çanağında, cazibe merkezi olan böyle yerler çok azaldı. Bodrum, Kuşadası ve Marmaris’in durumları gözler önünde. İnsanlar artık korkarak denize giriyor.” Bağlarözü’nün bağlı olduğu Yazı köyü muhtarı Salih Bora ise yeni planla marina yapılacağı öne sürdü. Dalga ve ağustosböceği sesi... İZMİR Özelleştirme İdaresi’nin Çamaltı Tuzlası, İzmir Kuş Cenneti ve Homa Dalyanı’nı da kapsayan alanı satışa çıkarmasının ardından yerel yöneticiler ve çevreciler dava açmaya hazırlanıyor. 22 Nisan tarihinde son tekliflerin verildiği satış ilanında dikkat çekici bilgiler de yer alıyor. Çiğli merkezine 10 kilometre uzaklıkta olduğu belirtilen alanın, askeri havaalanına da yakın olduğu vurgulanıyor. Çamaltı Tuzlası’nın bir bölümünde 1. derece sit alanı olan İzmir Kuş Cenneti’nin yer aldığı belirtilen satış ilanında, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından kurulan Doğal Yaşam Parkı’nın da bu bölgede olduğu vurgusu yapılıyor. Satışa konu olan bazı parsellerin Çamaltı Tuzlası havzası içinde bataklık alanda kaldığı da özellikle vurgulanıyor. Ayrıca arazi üzerinde satışa çıkan gayrimenkuller de bulunuyor. Bir kısmı tuzla içinde de yer alan gayrimenkullerin 147 bin metrekarelik alanda kaldığı kaydediliyor. Alanın, İzmir Kuş Cenneti’ne cepheli olduğu özellikle vurgulanıyor. İzmir Barosu avukatlarından Arif Ali Cangı, Çamaltı Tuzlası ve İzmir Kuş Cenneti’nin bulunduğu alanın ulusal ve uluslararası sözleşmelerle korunduğunu anımsatarak, “Bu nedenle hem doğa yasalarına hem de çevre koruma yasalarına aykırılık söz konusudur. Çevre koruma örgütleri gereken yasal başvuruları yapacaktır” dedi. Çiğli Belediye Başkanı Hasan Arslan, satışın iptali istemiyle dava açacaklarını belirtirken CHP İzmir Milletvekili Musa Çam da konuyu, soru önergesiyle TBMM’ye taşıyacağını bildirdi. Ayrıca çevre mühendisleri ve şehir plancıları odaları da satışa karşı çalışma yürütüyor. Hem doğa hem de çevre yasaları GÖÇMENLER yelkenli İNGİLİZ RAKET 30 YAŞINDAYDI ALİ KONAVİC faciası: 22 ölü l ATİNA (AA) Ege Denizi’ndeki Sisam (Samos) adası açıklarında dün sabaha karşı, içinde 6065 kaçak göçmenin bulunduğu yelkenli teknenin alabora olması sonucu 3’ü çocuk 22 göçmenin hayatını kaybettiği bildirildi. Ege’deki Sisam Adası’nın 4.5 mil açığında meydana gelen faciada bulunan cesetlerin Sisam Hastanesi’ne getirildiği belirtildi. Küçük bir sürat teknesinin refakatinde kaçak göçmen taşıyan yelkenli tekne, şiddetli rüzgârın etkisiyle alabora oldu. Kaza yerine giden Yunan sahil güvenlik botlarının yanı sıra, 3 balıkçı teknesi, 1 Yunan savaş gemisi ve 1 helikopter kaçak göçmenlerden 39’unu kurtardı. Arama çalışmalarına katılan dalgıçların, alabora olan teknenin ambarında en az 7 kaçak göçmen gördüklerini söyledikleri bildirildi. Yetkililer, ölü sayısının artmasından endişe ediyor. Tekne, Sisam Adası’na çekiliyor. 2013 yılında kortlara veda eden İngiliz tenisçi Elena Baltacha 30 yaşında yaşamını yitirdi. Ukrayna’da doğan, İskoçya’da büyüyen Baltacha, yaklaşık 3 yıl boyunca Britanya’nın tek kadınlarda 1 numaralı tenisçisi olmuş ancak karaciğer kanserine yakalanmasının ardından geçen yıl sporu bıraktığını açıklamıştı. Profesyönel tenis kariyerinde 3 yıl boyunca İngiltere’nin bir numaralı kadın tensiçisi olmayı başaran Baltacha, 2010 yılında dünya sıralamasında ilk 50’ye girmeyi başarmıştı. Kariyeri boyunca dört WTA turnuvasında çeyrek final oynamayı başaran Baltacha,2010 yılında İstanbul WTA’de da mücadele etmiş ve çeyrek finale kadar yükselmişti. yenildi kansere Bally 12 saat güneşin altında acımasızca çalıştırılıyorlar. Ne toprak sahibinin umurundalar ne de ailelerinin. Peki, biz ekonomik olarak çok büyüdük diyen bu hükümetin kulları onlar için ne yapıyorlar? Sigortasız, günde 12 saat çalışan bu çocuklar için ne yapıyorlar? Hiçbir şey! Çünkü bu çocuklar onların umurunda bile değil! Onların eğitilmesi, sosyal olarak hayata kazandırılması kimin umurunda? Çukurova sıcağında kavrulmuşlar, yan taraftaki kanala düşüp ölmüşler iktidarın yüreği yok ki, merhameti olsun! Düşüş böyle bir şeydir. Birdenbire her şey durur. Ve aşağı çekilmeye başlar. Ve merhamet ülkeyi terk eder. Bu nedenle Batı demokrasilerinde, en başarılı başkanların bile sadece iki dönem başkanlık etmesi sağlanmıştır, çünkü iktidar merhametten uzaklaşırken ülkeyi de uçuruma götürür. Üçüncü dönemin kötülüğü buradadır. 20 AKROBAT YERE ÇAKILDI, 9’U AĞIR dehşet l Dış Haberler Servisi Amerika’nın Rhode Island eyaletine bağlı Providence kentinde meydana gelen sirk kazasında 9’u ağır 20 kişi yaralandı. Kazada, saçlarından asılı bir şekilde gösteri yapan akrobatlar platformun çökmesi sonucu 12 metre yükseklikten yere çakıldı. Sirk izleyicilerinin şovun bir parçası olduklarını düşündüğü kazada yaralananların Rhode Island Hastanesi’ne kaldırıldığı bildirildi. Kamu Güvenliği Komiseri Steven Pare, akrobatların insandan bir avize oluşturmak için gösteri yaptıklarını ve her birinin saçlarından bağlanarak platform üzerinde yer aldıklarını söyledi. ABD’li sirk şirketi Ringling Bros and Barnum & Bailey daha önce böyle bir kazaya şahit olmadıklarını söylerken, gösteri merkezinde gerçekleşecek olan diğer 2 şov kaza sonrasında iptal edildi. ABD’nin Minnesota eyaletinde de bir akrobat 2004’te gösteri sırasındaki kazada ölmüştü. (AP) Sirkte Baltacha, 2013’te emekliliğini açıklarken “16 yıl boyunca müthiş anlar yaşadım, ama vücudum çok fazla yıprandı. Bırakmak için doğru zaman olduğunu düşünüyorum” demiş ve emeklilik sonrasında iyi bir koç olmak istediğini söylemişti. Profesyonel kariyeri boyunca Baltacha’nın antrenörlüğünü yapan kocası Nino Severino, “Güzel, azimli ve kararlı Bally’i kaybettiğimiz için acımızı anlatmaya kelimeler yetmiyor” dedi. Baltacha’ya kanser teşhisinin konulmasının ardından aralarında Andy Murray, Ross Hutchins, Martina Navratilova ve Tim Henman gibi tenis efsanelerinin de bulunduğu bir dizi tenisçi kanser farkındalığını artırmak ve Baltacha’ya destek olmak için gösteri turnuvası düzenleyecekti. 15 Haziran’da düzenlenmesi planlanan turnuvanın Baltacha’nın anısına gerçekleştirileceği belirtildi. Koç olmak istiyordu... Genç farelerden alınan kan, yaşlı farelere dinçlik verdi Vampir tedavisi l ANKARA (AA) Genç farelerin kanının enjekte edildiği yaşlı farelerin zihinsel ve fiziksel becerilerinin arttığı belirlendi. ABD’de Harvard ve Stanford üniversitelerinden bilim insanlarının araştırması, genç farelerin kanının yaşlı farelerin beyin ve bedeninde “dinçleştirici etki’’ sağladığını gösterdi. Stanford Üniversitesi’nden bir ekip, 24 gün boyunca 3 aylık farelerin kanını 8 kez, 18 aylık ve daha yaşlı farelere enjekte etti. Farelerin ortalama yaşam süresinin 2 yıl olduğunu anımsatan bilim insanları, genç farelerin kanının enjekte edildiği yaşlı farelerin hafıza ve yeni “görevleri’’ öğrenme testlerinde daha başarılı olduğunu, fiziksel olarak da güçlendiğini gördü. Harvard Üniversitesi’nden bilim insanları ise genç farelerin kanında daha fazla bulunan bir maddeye odaklandı. Amy Wagers ve ekibi, insan kanında da bulunan GDF11 proteininin yaş ilerledikçe azaldığını belirterek, farelere yapılan GDF11 enjeksiyonlarının yaşlı farelerin zihinsel ve fiziksel becerisini olumlu etkilediğini vurguladı. Alzheimer gibi hastalıkların daha iyi anlaşılmasına ışık tutabilecek araştırmaların sonuçları “Nature Medicine’’ dergisinde yayımlandı. l GAZİANTEP (AA) Halk arasında “takıntı” hastalığı olarak bilinen obsesif kompulsif bozukluğunun DNA’ya zarar verdiği ortaya çıktı. Gaziantep Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nin, 42 hasta ve 38 sağlıklı insan üzerinde yapılan araştırması sonucunda, takıntı hastalarının DNA’sında hasar oluştuğu belirlendi. Prof. Dr. Haluk Savaş, “Bu hastalıklarda ilaç kullanmak hastalığın yol açtığı DNA hasarını engelliyor olabilir. İlaç tedavisi almayan grupta ise DNA hasarı daha yüksekti” dedi. Dr. Demet Alıcı ise, insan beynine düşen günlük 10 bin düşünceden 2 bin 500’ünün olumsuz olduğunu vurguladı. Takıntı, DnA’ya zarar veriyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle