02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 MAYIS 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Anayasa Mahkemesi, ifade ve haberleşme özgürlüğünün ihlal edildiğine hükmederek yasağın iptaline karar verdi 5 konuşan Aziz Kocaoğlu da benzer bir tutum sergiledi... Ardından belediye başkanları konuştu... Açık açık özeleştiri yaptılar, içlerinden geçenleri, duygularını, düşüncelerini belirttiler... Acaba AKP’de böyle bir özeleştiri yapılır mıydı? Asla! Ne denli eleştirsek, hatta eleştirinin dozunu artırıp, CHP’ye kızıp, öfkelenip “Bir daha oyumu verirsem elim kırılsın” desek bile Atatürk’ün partisinde o mücadeleci ruh var! Çünkü duygu var, düşünce var, vicdan var; özgürlük, demokrasi ateşi var! HHH İzmir’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun yanında Genel Sekreter Gürsel Tekin, genel başkan yardımcıları Aytun Çıray, Veli Ağbaba, Bülent Tezcan, İzmir Milletvekili ve Cumhuriyet yazarı Mustafa Balbay vardı. Toplantı sonrasında gazetecilerle konuştu Kılıçdaroğlu. Diyarbakır’da PKK’nin kaçırdığı çocuklar, RTE’nin tavrı... Kılıçdaroğlu haklı olarak eleştirdi RTE’yi... Şöyle dedi: “Nasıl bir başbakan ki, yasadışı örgütten yardım istiyor.” İşte öyle bir başbakan RTE... Eser, gürler, gazetecilere verir veriştirir... Havuz medyası elinin altındadır, medya patronlarına gözdağı her zaman gündemindedir... Kılıçdaroğlu “Hükümet ağlama yeri değil, Başbakan da muhalefet partisi lideri değildir” diyor. Gelin de bunu yurdumun güzel insanlarına anlatın. Türkiye’nin geldiği noktaya bir bakın... Kaçırılan çocuklar için gözyaşı döken anaların çığlıkları... Çözüm ne? A, B, C planlarıymış... BDP’li vekil yanıt veriyor: “Kandil’e gidelim, tüm çocukları geri getirelim... Siz müzakere süreci için düğmeye basın...” Türkiye sınırları içinde eyalet mi var, başka bir devlet mi kuruldu? Neyin müzakeresi? Etnik kimliğimiz, dinimiz, dilimiz, inancımız ne olursa olsun, barışa, demokrasiye, özgürlüğe açılan kapı “müzakere” değil, yeni dünya düzenine, emperyalizme karşı dik durup, sömürü düzenine karşı anayasal haklarımızı hep birlikte kullanmaktır... YouTube’a özgürlük ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anayasa Mahkemesi, yaklaşık bir aydır Youtube’a uygulanan erişim yasağının iptaline karar verdi. Yüksek mahkeme, başvuruların ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine hükmetti. Mahkeme, gerekçeyi yazdıktan sonra yasağın kaldırılması için kararı Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’na (TİB) gönderecek. Anayasa Mahkemesi, Twitter’a uygulanan erişim yasağını kaldıran bir karara imza atmıştı. TİB, Dışişleri Bakanlığı’nda yapılan gizli Suriye konulu toplantının kaydının yayımladığı video paylaşım sitesi YouTube’a erişimi engellemişti. Buna ilişkin Gölbaşı’ndaki mahkemeden karar çıkartılmıştı. Gölbaşı’ndaki mahkeme, bu yasağa Atatürk’e hakaret içeren videoları gerekçe göstermişti. Ancak Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) itirazı üzerine mahkeme, yasak kararından vazgeçmişti. Ancak TİB, bu kez de siteyi “idari tedbir” kararıyla erişime engellemişti. Bunun üzerine CHP’li vekiller ile TBB’nin arasında bulunduğu 8 kişi ve kurum, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştu. Yüksek mahkeme, dün yaptığı toplantıda YouTube’a erişim yasağını anayasaya aykırı oldu. Oyçokluğuyla alınan karara iki üye muhalefet ederken, 14 üye yasağın kaldırılmasını istedi. Öte yandan Anayasa Mahkemesi’nden yapılan açıklamaya göre, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Fatih Hilmioğlu ile terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan’ın bireysel başvuruları daha sonra görüşülecek. Gerekçe olarak dosyalardaki eksikliklerin giderilmesi gösterildi. Hilmioğlu sağlık sorunlarına karşın tutuklu olması nedeniyle başvururken Öcalan’ın dosyası ise yazdığı kitaba basım aşamasındayken el konulmasını içeriyor. Anaların Çığlığını Duymayanlar! Önceki gün İzmir’de CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’yla iki üç saat birlikteydim... Gündem yoğundu Türkiye’de... Bir yandan Ağrı, Yalova ve kimi ilçelerde iptal edilen yerel seçimlerin yinelenmesi, öte yandan Soma katliamıyla gündeme oturan taşeron işçi sorunu... Yerel seçimlerin ardından CHP merkez yönetiminde bazı değişiklikler... İzmir bıraktığımız gibi... Gece yaşamını seven, Kordon’da kafelerde ve balıkçı lokantalarında, Marina’da, Karşıyaka’da günbatımında özgürlüğün tadını çıkaran İzmir... Eskisi gibi güzel, özgür, demokrasiyle, sevgiyle tümleşen bir kent... HHH Uzun uzun anlatmaya gerek yok İzmir’i... CHP’nin kalesi! Aziz Kocaoğlu güzel işler yapmış... Çevre ilçe belediyelerine el vermiş, bundan sonra daha da verecek... Kemal Kılıçdaroğlu bunun altını özellikle çizdi: “Biz büyük bir aileyiz, özeleştiri yapacağız, kavga değil. Belediye başkanlığı ayrı bir şey, ilçe başkanlığı ayrı...” Kılıçdaroğlu partiye egemen... Kibar, sosyal; toplumsal, kültürel olayları irdeleyen bir siyasetçi. İyi bir edebiyat, kültür, müzik, sinema kültürü var... Vicdani duyguları yoğun olan bir lider... İzmir’den, PKK’nin dağa kaçırdığı çocukların annelerinin çığlığını duyuyor. Yüreğinde insancıl bir düğüm... Acaba çözülür mü? Eleştirilerinde bile bu duygu ve düşünce var... CHP İzmir’de sekiz ilçeyi 30 Mart’ta kaybetti; ikisini MHP, altısını AKP aldı... Beklenmeyen bir sonuçtu... Belediye başkanlarına öğütlediği, “sosyal ve kültürel” kapsamda etkinliklere ağırlık verilmesi, beş yıl sonra yapılacak yerel seçimlere kadar, kaybedilen ve kazanılan yerlerde bunların yaşama sokulması... Parti örgütünde, parti içinde barışın, halkla tümleşip ivme kazanması... Kılıçdaroğlu’ndan sonra PKK, HüdaPar’ın ilçe başkanını kaçırdı, korucubaşı silahlı saldırıda öldürüldü Korkutan gerilim MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’ın Lice ilçesinde karakol inşaatlarına karşı 1 haftadır süren yol kapatma eylemleri nedeniyle güvenlik güçleri DiyarbakırBingöl karayolunu kapattı. Ankara’dan jandarma özel harekât timleri, Diyarbakır’a sevk edildi. Öte yandan PKK ile Hizbullah arasındaki gerilim de tırmanıyor. HüdaPar Dicle İlçe Başkanı Ercan Alparslan, PKK tarafından kaçırıldı. Mardin’in Dargeçit ilçesinde Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen ve birçok köy yakma eyleminde adı geçen “Kızıl Sakal” lakaplı korucubaşı Mehmet Uğurtay da silahlı saldırı sonucu öldürüldü. Karakol inşaatlarını protesto eden göstericilerin geçen cumartesi günü Diyarbakır Bingöl karayolunu trafiğe kapatması nedeniyle başlayan gerilim sürüyor. Göstericiler önceki gece Fisovası mevkiinde durdurdukları bir araçta bulunan 2 baz istasyonu görevlisini rehin aldı, dün öğle saatlerinde de görevlileri bıraktı. Yol kesme eylemleri nedeniyle sık sık kapanan DiyarbakırBingöl karayolunda ulaşım dün sabah güvenlik güçleri tarafından kapatıldı. DiyarbakırBingöl karayolunda güvenlik önlemleri artırılırken Lice yol ayrımından itibaren Bingöl yönüne araç geçişine izin verilmedi. Bingöl tarafından da Diyarbakır yönüne araçların gönderilmediği belirtildi. BDP Diyarbakır İl Başkanlığı’ndan yapılan açıklamada, “Hükümeti Lice’deki halkın başlattığı direnişi anlamlandırmaya ve askerlerin bu süreçte başlattığı anlamsız ve kaygı verici operasyonları durdurup normal yaşamın tekrardan hayat bulması için askeri güçlerini geri çekmeye çağırıyoruz. Aksi takdirde Lice’de halkın başlattığı anlamlı direnişin her tarafa yayılacağını belirtmek istiyoruz” denildi. AİLELER, 1 HAZİRAN DÜNYA ÇOCUK GÜNÜNE KADAR EYLEME DEVAM ETME KARARI ALDI Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa çıkarıldığını belirten ailelerin sayısının 40’a yaklaştı. AKP provokasyonu MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’da çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa çıkarıldığını belirten ailelerin sayısının 40’a yaklaştığı belirtildi. Aileler, 1 Haziran Dünya Çocuk Günü’ne kadar eyleme devam etme kararı aldı. AKP’li milletvekili Oya Eronat tarafından eylemin ikinci günü ailelerin yanına getirilip eyleme dahil edilen ve “Demirtaş’ın çocuğu Amerika’da, benim kardeşim niye dağda?” diye bağıran Sevim U. ise “Demirtaş’tan binlerce kez özür diliyorum. Bana yanlış bilgi verdiler” dedi. Çocuklarının terör örgütü PKK tarafından dağa çıkarıldığını belirten ailelerin eylemi sürüyor. BDP’de tartaklandıklarını belirten Çetiner ailesi Dağkapı Meydanı’nda beklerken bir kısım aile de Büyükşehir Belediyesi önünde eylem yapıyor. Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü istihbarat, güvenlik ve terörle mücadele şubesinde görevli polisler, ailelerin ve çocuklarının bilgilerini listeleyerek sayıyı tespit etmeye çalışıyor. Çocuklarının alıkonulduğunu söyleyen aile sayısı 40’a yaklaşırken bazı ailelerin, çocuklarının ismini yazdırdıktan sonra alandan ayrıldığı belirtildi. Mardin’den gelen Eşiyok ve Güneş aileleri de dün eyleme katılarak biri 18 yaşında diğeri 13 yaşında iki kuzenin 1 hafta ara ile dağa götürüldüğünü söyledi. 18. yaşındaki kızı L.G’nin 23 Nisan’da dağa götürüldüğünü belirten anne İffet G., “Kızım güle oynayarak pikniğe gidiyoruz’ dedi ve kendisinden bir daha haber alamadık” dedi. 13 yaşındaki oğlu M.E’den 1 Mayıs’tan beri haber alamadıklarını ifade eden Bedriye E. ise “Oğlum küçüktür, barış sağlansın ve oğlumu geri istiyorum” diye konuştu.14 yaşındaki oğlu E.T’nin 50 gün önce dağa götürüldüğünü belirten Süreyya T. da Van’ın Muradiye ilçesinden gelerek eyleme katıldı. Oğlunun sara hastası olduğunu belirten anne Toklar, “Oğlum hasta olduğu için orada yaşayamaz” dedi. Siirt’te 19 Nisan’da kaybolan 16 yaşındaki Y.A’nın ağabeyi Musa A. ise kardeşinin fotoğrafı ile eyleme destek verdi. Mardin Kızıltepe’den 1 yıl önce dağa götürüldüğü iddia edilen 14 yaşındaki V.G’nin amcası Ahmet G., “Annesi Gazal, 6 ay sonra kalp krizi geçirip yaşamını yitirdi. Babası ise kalpten sürekli tedavide. Yatalak. Eyleme biz katıldık” dedi. Eyleme katılan annelerden Sariye T. ise “Demirtaş ile yaptığımız görüşme olumlu geçti. Oğlum 2.5 yıldır gerillada, ben ne gerillanın ne de askerin ölmesini istiyorum. Annelerin gözyaşı dinsin. Başbakan’ın A ve B planını kabul etmiyoruz. Savaş değil, barış planı yapsın. Başbakan’ın konuşması bizi korkuttu. Çocuklarımız için endişeleniyoruz” diye konuştu. Sevda Y. İstanbul’da 16 yaşındaki oğlu G.Y.’nin terör örgütü tarafından kaçırıldığını iddia ederek çocuğunun partilerle hiçbir alakasının bulunmadığını belirtti. Anne Y. “Çocuğum astım, kolu kırık, uyurgezerdi. 2 aydır haber alamıyorum” diyerek Başbakan’dan yardım istedi. BDP: Her yer Lice olur! Alevilerden Erdoğan ve işler’e sert tepki KK, HüdaPar ilçe başkanını kaçırdı HüdaPar Dicle İlçe Başkanı Ercan Alpaslan, kendisine ait minibüs ile seyir halindeyken Yokuşlu mevkisinde bir grup silahlı PKK militanı tarafından kaçırıldı. HüdaPar Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, “BDP’ye çağrım; ilçe başkanımızı bir an önce kılına zarar gelmeden serbest bıraksınlar. Aksi takdirde bunun sorumluluğunu taşıyacaklardır” dedi. Dargeçit’te Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen ve birçok köy yakma eyleminde adı geçen “Kızıl Sakal” lakaplı korucubaşı Uğurtay, önceki gün saat 15.15 sıralarında işlettiği öğrenci servisiyle Misakı Milli İlkokulu bahçesinden öğrencileri alırken kimliği belirsiz kişilerin silahlı saldırısına uğradı. Öğrencilerin gözü önünde vurulan Uğurtay, hastaneye kaldırılırken yolda hayatını kaybetti. Güvenlik güçleri, kimliği belirsiz bir kişinin saldırıyı düzenledikten sonra, okulun dışında motosikletle bekleyen diğer kimliği belirsiz kişilerle kaçtığını belirledi. Uğurtay için dün Gera Cafer köyünde düzenlenen cenaze töreninde yol kenarına dizilen silahlı kişiler tarafından havaya ateş açıldı. Bir grup, “Dişe diş kana kan intikam intikam” sloganları attı. Cizre’de Cudi, Nur ve Sur mahallelerinde önceki gece yüzleri maskeli bazı gruplar yürüyüşe geçti. Gruptakiler, mahalle çıkışında yolu kapatan polis ekiplerine ses bombaları, molotofkokteyli ve havai fişek attı. Bazı polis araçları alev aldı. Polis de gruba gaz bombası atıp tazyikli su sıkarak müdahale etti. P ‘AKP nefret dilinde ısrarlı’ MEHMET MENEKŞE Öğrencilerin önünde infaz Öte yandan bir grup CHP’li kadın milletvekili konuyla ilgili Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Çocukların bir savaşın tarafı haline getirilmesine ve yasadışı bir yapının insafına terk edilmesine karşı olduklarını belirten CHP Bursa Milletvekili Sena Kaleli, “Kayıp çocuk ülkesi haline gelen Türkiye’de, hükümetin yanlışlarının kurbanı çocuklar olmamalıdır” dedi. Kaleli, ailelerin yanına gitmeyi düşünüp düşünmedikleri sorusu üzerine “Programımıza almaya çalışacağız. Ailelerin yanına gitmeyi düşüFotoğraflar: DHA nüyoruz” yanıtını verdi. CHP’nin gündeminde İMRALI’DA DAĞDAKİ ÇOCUKLARI GÖRÜŞECEKLER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HDP heyeti, pazar günü İmralı’da terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan ile görüşecek. Heyette, HDP Genel Başkan Yardımcısı Sırrı Süreya Önder ve grup başkanvekilleri Pervin Buldan ile İdris Baluken yer alacak. Buldan, görüşmede Diyarbakır’da çocuklarının PKK tarafından dağa götürüldüğünü söyleyen ailelerin eylemi ve son süreçte yaşananların konuşulacağını belirtti. Öte yandan Baluken, düzenlediği basın toplantısında “PKK’nin kaçırdığı çocuklar” diye bir kavram olmadığını, tersine “devlet teröründen kaçan çocuklar” gerçeği olduğunu kaydetti. Çocukları dağa götüren koşulların ortadan kaldırılmasıyla ilgili siyaset kurumunun bugüne kadar bir çalışma yapmadığına işaret eden Baluken, bunun sorgulanması gerektiğini ifade etti. HDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak da Erdoğan’ın açıklamalarına tepki göstererek “18 yaşından büyük olanlar da gitmesin, küçükler hiç gitmesin. Ne yapabiliriz, bunu tartışalım. Bu yolu kapatalım, müzakere yasasını çıkaralım, çözüm, barış yasasını çıkaralım, bazı adımlar atalım. Kimse dağa gitmesin, dağdakiler gelsin” dedi. Cizre’de olaylı gece AMASYA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında, Alevileri hedef alan, “Alevi vatandaşlarımızı sağdan soldan toparlayıp Soma’ya götürüyorlar. Bu defa da Soma’yı karıştıracaklar” sözlerinin ardından Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler’in söylediği, “Aleviler kendilerini Müslüman olarak addettikleri için İslamın mabedi de mescittir, camidir” sözleri bardağı taşırdı. Aleviler, Erdoğan ve İşler’in açıklamalarına sert tepki gösterdi. Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Selahattin Özel: Hükümetin nefret dili ve ötekileştirme, ayrıştırma konusundaki ısrarlı çalışmaları devam ediyor. Başbakan kendisi gibi inanmayandan ve Alevilerden nefret ediyor ve bunu her aşamada dile getiriyor. Hani açılım yapıyorlardı? İnanç ve vicdan özgürlüğü getiriyorlardı, çözüm getiriyorlardı? Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez: Alevilerin yüzde yüzü cemevlerini ibadethane olarak kabul eder, kabul etmeyen bunların zihniyetidir. Kendilerini İslamın tek temsilcisi olarak kabul ediyorlar. Camiye gelmeyen Alevi değildir, camiye gitmeyen Müslüman değildir, onlar gibi inanmayan, onlar gibi yaşamayan Müslüman değildir diye fetva veriyorlar. Bunlar haramzadedir, söylemleri de haramdır, inkârcılıktır. Alevi Araştırmalar Merkezi Başkanı Ali Yıldırım: Aleviliğin ne olduğunun değerlendirmesini yapmak Aleviler dışında kimsenin ne hakkı, ne görevi ne de yetkisi içerisindedir. Sakatlık, hükümetin Alevilik ve ibadet yerinin neresi olacağı konusundaki değerlendirmesidir. Aleviliğin ne olduğunu ve ibadethanelerinin neresi olacağına yalnızca Aleviler karar verir. Hükümet soruna teolojik açıdan, bir şeyhülislam gibi, cami hocası tavrı ile yaklaşmaktadır. Bu kabul edilemez. Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir: Alevileri zorla bir yerlere yamamaya çalışmaktan da vazgeçsinler. Alevilerin ibadethanesinin neresi olacağına karar vermek onların haddine de değil hakkı da değil. Onlar istemese de cemevleri bizim ibadethanemizdir. Devlet bunu kabul edip etmese de Alevilerin ve örgütlerinin çok da umurunda değil.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle