Katalog
                    Yayınlar
                
                - Anneler Günü
 - Atatürk Kitapları
 - Babalar Günü
 - Bilgisayar
 - Bilim Teknik
 - Cumhuriyet
 - Cumhuriyet 19 Mayıs
 - Cumhuriyet 23 Nisan
 - Cumhuriyet Akademi
 - Cumhuriyet Akdeniz
 - Cumhuriyet Alışveriş
 - Cumhuriyet Almanya
 - Cumhuriyet Anadolu
 - Cumhuriyet Ankara
 - Cumhuriyet Büyük Taaruz
 - Cumhuriyet Cumartesi
 - Cumhuriyet Çevre
 - Cumhuriyet Ege
 - Cumhuriyet Eğitim
 - Cumhuriyet Emlak
 - Cumhuriyet Enerji
 - Cumhuriyet Festival
 - Cumhuriyet Gezi
 - Cumhuriyet Gurme
 - Cumhuriyet Haftasonu
 - Cumhuriyet İzmir
 - Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
 - Cumhuriyet Marmara
 - Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
 - Cumhuriyet Oto
 - Cumhuriyet Özel Ekler
 - Cumhuriyet Pazar
 - Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
 - Cumhuriyet Sokak
 - Cumhuriyet Spor
 - Cumhuriyet Strateji
 - Cumhuriyet Tarım
 - Cumhuriyet Yılbaşı
 - Çerçeve Eki
 - Çocuk Kitap
 - Dergi Eki
 - Ekonomi Eki
 - Eskişehir
 - Evleniyoruz
 - Güney Dogu
 - Kitap Eki
 - Özel Ekler
 - Özel Okullar
 - Sevgililer Günü
 - Siyaset Eki
 - Sürdürülebilir yaşam
 - Turizm Eki
 - Yerel Yönetimler
 
                        Yıllar
                    
                    - 2025
 - 2024
 - 2023
 - 2022
 - 2021
 - 2020
 - 2019
 - 2018
 - 2017
 - 2016
 - 2015
 - 2014
 - 2013
 - 2012
 - 2011
 - 2010
 - 2009
 - 2008
 - 2007
 - 2006
 - 2005
 - 2004
 - 2003
 - 2002
 - 2001
 - 2000
 - 1999
 - 1998
 - 1997
 - 1996
 - 1995
 - 1994
 - 1993
 - 1992
 - 1991
 - 1990
 - 1989
 - 1988
 - 1987
 - 1986
 - 1985
 - 1984
 - 1983
 - 1982
 - 1981
 - 1980
 - 1979
 - 1978
 - 1977
 - 1976
 - 1975
 - 1974
 - 1973
 - 1972
 - 1971
 - 1970
 - 1969
 - 1968
 - 1967
 - 1966
 - 1965
 - 1964
 - 1963
 - 1962
 - 1961
 - 1960
 - 1959
 - 1958
 - 1957
 - 1956
 - 1955
 - 1954
 - 1953
 - 1952
 - 1951
 - 1950
 - 1949
 - 1948
 - 1947
 - 1946
 - 1945
 - 1944
 - 1943
 - 1942
 - 1941
 - 1940
 - 1939
 - 1938
 - 1937
 - 1936
 - 1935
 - 1934
 - 1933
 - 1932
 - 1931
 - 1930
 
                    Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
                    Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
                    Sayfayı Satın Almak İstiyorum
                
            
                SAYFA	  CUMHURİYET	  27	MAYIS	2014	SALI  8 “Tesadüf	yoktur”	denir ya, biraz öyle oldu. Yahut denk geleceği varmış: Tüpraş’a baskındaki hukuksuzluğu açıkladığım yazı ile Başbakan Erdoğan’ın Köln dönüşü, Koç grubu için söylediği “Kin	tutmam”	haberleri, aynı gün (dün) yayımlandı... Yine de “kin”in bugün için bitmiş görünmesi, 10 ay önceki hukuk ihlallerini “temize” çekmiyor. Dosya bir bütün olarak incelendiğinde; iktidarın o dönem Tüpraş’a karşı kararlı bir cezalandırma harekâtı içine girdiği apaçık ortada. Üstelik, objektif ve hakkaniyetli olduğu varsayılan temel devlet kurumlarını “sopa”	niyetine kullanarak... Tüpraş operasyonundaki hukuksuzluk; baskından üç gün sonra “itiraz”	üzerine alınabilen ve geriye dönük işletilen mahkeme kararıyla sınırlı değil... Yine adım adım gidelim: Maliye, Tüpraş’a baskın gerekçesini, “vergi	kaçakçılığı”	maddesine dayandırıyor. Vergi Usul Kanunu’na göre, “Defterine	yanlış	bilgi	işleyen,	 bilgileri	tahrif	eden	veya	 gizleyenler”	vergi kaçırmış sayılıyor. 18 aydan başlayıp 5 yıla kadar  HABERLER Tüpraş’ta	Rapor	 Yazmadan	Hapis	 Cezası	İstenmiş değişik cezaları var. Vergi müfettişleri, bir şirketteki incelemesinde	“kaçakçılık”	suçu saptarsa, izlenecek yol belli: Rapor hazırlanıyor. “Değerlendirme	 Komisyonu”na gidiyor. “Mütalaa” alınıyor. Mütalaa alan raporlar da savcılığa bildiriliyor. Şimdi Tüpraş’a gelelim: Vergi denetçileri, mali polis eşliğinde mahkeme kararı olmadan Tüpraş’a 24 Temmuz’da baskın yapıyor.  Şirketin; bilgisayarları, laptopları, çekmeceleri, masaları haliyle çok olduğu için, 29 Temmuz’a kadar arama süresi alınıyor.  Fakat bu sürenin yetmeyeceği anlaşılıyor. Şirket yasal kayıtlarının Üsküdar’da olması nedeniyle, ayrı bir mahkeme kararına daha “ihtiyaç”	 duyuluyor.  Savcılık, Üsküdar’daki Koç Sistem’in de “arama	yapılacak	 mekânlar” listesine eklenmesini istiyor. Ve buraya dikkat arama süresinin 6 Ağustos’a kadar uzatılması talebinde bulunuyor.  İstanbul Anadolu 21. Sulh Ceza Mahkemesi de savcılığın talebini kabul ediyor. 29 Temmuz’da, arama süresinin 6 Ağustos’a kadar uzatılmasına karar veriyor. Bu süre henüz işliyorken, “defter	 incelemesi”	sürerken, Maliye, Tüpraş yetkilileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunuyor. (Bu, şu demek: “Tüpraş	yöneticileri	 vergiyi	kaçırdı.	Suç	işledi.	Sen	de	 cezalandırmak	üzere	soruşturma	 başlat.”) Maliye Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın suç duyurusunu değerlendiren, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Soruşturma Bürosu da “görevsizlik”	kararı veriyor. Bu kararın gerekçesi, yazının başında iktidarın o dönem Tüpraş’ı kararlı biçimde cezalandırmak istediği tezini doğrular nitelikte: 2 Ağustos 2013 tarihli kararında, Maliye’ye adeta kendi görevlerini hatırlatan bir “ders”	veriyor: “Dosyanın	incelemesinden	 henüz	bir	suçun	oluşumundan	 bahsedilmediği,	üstelik	incelemenin	 devam	ettiğinin	bildirildiği,	şirket	 yetkilileri	hakkında	kamu	davası	 açılabilmesi	için	dava	şartı	olan	 mütalaanın	alınması,	öncesinde	 inceleme	yapıp	raporların	 düzenlenmesi	ve	sonrasında	varsa	 suç	duyurusunda	bulunulması	 gerektiğinden...” Sonuçta, mahkeme kararı olmadan Tüpraş’a baskın yapan Maliye, daha incelemesini bitirmeden şirket yöneticilerinin hapisle cezalandırılmasını da istiyor. Doğru; talep kabul görmüyor. Ama bu, 10 ay önce hayatta kalabilmek için kanlar içinde Divan Oteli’ne sığınan gösterici ile suçu “kesinleşmeden”	hapis cezası istenen holding yöneticilerinin tabi olduğu hukukun kaynağının aynı olduğu gerçeğini değiştirmiyor: Kendisi gibi düşünmeyene duyulan kin.  n Baştarafı 1. Sayfada  GÜNDEM  MUSTAFA BALBAY  Ethem Sarısülük davasında sanık polis için Emniyet’te seferberlik yaşanırken tutuklama olmadı  Yine adalet çıkmadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen Ethem Sarısülük davasının 5. duruşması yoğun güvenlik önlemleri altında yapıldı. Adliyenin etrafı demir bariyerlerle çevrildi, yüzlerce çevik kuvvet ve sivil polis adliye çevresinde konuşlandırıldı. Yaklaşık 2 bin polis, 4 TOMA, 4 Akrep ile bunlara su takviyesi yapmak için Anakent Belediyesi’ne ait 2 itfaiye aracı bölgede görevlendirildi. Ethem için adalet arayanlar da Ankara Dayanışması öncülüğünde adliyenin ön kapısında toplandı. Protestoya destek veren CHP milletvekilleri davayı da izledi. Adliyeye gelen Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan da Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Ölmüştür, gitmiştir” sözlerine tepki göstererek “Bizim çocuklarımız ölmedi. Ama onlar her gün ölecek. Çünkü onlar bizim çocuklarımızın kanları ile besleniyorlar, yaşıyorlar” dedi. Sanık polis Ahmet Şahbaz, 8 aylık aranın ardından “koruma ordusu”yla mahkemeye geldi. Arasında “komando” giyimli askerlerin bulunduğu jandarma, sanık Şahbaz’ın etrafına etten duvar ördü. Şahbaz’ın sivil bir araçla Adliye’ye getirildiği, 2 Akrep aracının da sivil araca eskortluk ettiği öğrenildi. Şahbaz, Adliye’ye gelirken de giderken de aynı güvenlik önlemleriyle taşındı. Salonda 150 jandarma güvenliği sağladı. CHP milletvekili Mahmut Tanal, tepki göstererek, “Sıkıyönetim mahkemelerinde bile bu kadar jandarma yoktu” dedi. Ethem’in annesi Sayfı, kardeşleri Mustafa, Cem, İkrar Sarısülük’ün hazır bulunduğu salonda, Berkin Elvan’ın babası Sami Elvan, Ahmet Cömert’in kardeşi Zafer Cömer, RedHack belgelerini sızdırmaktan hapse giren Utku Kalı gibi isimler de dikkati çekti. Mahkeme Başkanı Afak İlleez’in, “Şahbaz’a, “İstersen konuşmayabilirsin, takdir senin” demesi dikkati çekti. Önceki ifadelerini tekrar ettiğini söyleyen Şahbaz da, avukatların sorularına “Susma hakkımı kullanıyorum” diyerek yanıt vermedi. Avukat Murat Yılmaz, geçmişte solcu yurttaşların gözaltında veya mahkemede susma hakkını kullanmasının örgütsel tavır olarak değerlendirildiğini anımsatırken “Sanık polisin şimdi susması Ankara Emniyeti’nin örgütsel tavrı mıdır” diye sordu. Savcılık ifadesinde “(1 Haziran’da) Ethem’in vurulduğunu iki gün sonra televizyondan öğrendim” diyen Şahbaz, duruşmada 2 Aralık tarihli olay yeri inceleme raporunun altındaki imzasını kabul etti. Böylece sanığın savcılık ifadesinde “yalan söylediği” anlaşıldı. Sorgu sürerken dayanamayan anne Sayfı Sarısülük, sanığa “Gözüme bak katil. Nasıl yaptın”, “Allah o sesini kapatsın. Katil. Benim oğlum mezarda yatıyor, sen geziyorsun” diyerek tepkisini dile getirdi. Daha sonra Sarısülük ailesinin diğer avukatları, salonda kurdukları sistemde Ethem’in vurulma anına ilişkin görüntüleri yayımladı ve beyanlarda bulundu. Görüntüleri izlerken dayanamayan ve fenalaşan anne Sarısülük, “Allah o ayaklarını kırsın. Nasıl vurdun babayiğidimi” dedi. Mahkeme, sanığın tutuklanması talebini reddetti ve Şahbaz’ın gelecek duruşmada hazır olması, aksi takdirde tutuklanacağı uyarısında bulundu. Kararla birlikte duruşma salonu karıştı. Cem Sarısülük ve bazı izleyiciler sanığa pet şişe fırlattı. Arbedeye mahkum koridorundaki komandolar da müdahale etmek istedi. Bu sırada heyet, kaçarcasına salonu terk etti. Sanık da jandarmalar tarafından heyetin bulunduğu yerden kaçırıldı. CHP’li Levent Gök ve Mahmut Tanal’ın izleyicileri sakinleştirmesi ile gerginlik sona erdi. Duruşma 7 Temmuz’a ertelendi.  ‘Susma	hakkını	kullandı!’  ‘Yine	olaylı	bitti’  Fotoğraflar:	NECATİ	SAVAŞ  ‘Gözlerime bak’ Duruşma	salonu	içinde	 150	jandarma,	sanığı	 korudu.	Susma	hakkını	 kullanan	sanık	polis,	 arbede	çıkınca	mahkeme	 heyetinin	bulunduğu	 yerden	kaçırıldı.	Ethem	 Sarısülük’ün	annesi	Sayfı	 Sarısülük,	sanık	polis	 Şahbaz’a,	“Gözlerime	 bak.	Oğlum	mezarda,	 sen	dışarıda	geziyorsun,	 nasıl	vurdun	onu?”	diye	 seslendi.	Polis	tarafından	 öldürülen	Berkin	Elvan’ın	 annesi	Gülsüm	Elvan	da	 Sayfı	Sarısülük’ü	duruşma	 boyunca	yalnız	bırakmadı.	  sadece ben yaparım” demek istiyor! Ülkede hedef bellediği kişiyi mikrofonun önüne yatırınca, mangalda kül, tespihte püskül, edebiyatta fasikül bırakmayan Başbakan, karşıtlık üreterek yandaşlık yaratıyor. Türkiye bu siyasete alıştı desek, abartmış olmayız. Çünkü Başbakan’ın hangi olaya nasıl bakacağı, kimler ölünce evine gidip Kuran okuyacağı, kimler ölünce yas tutanlarına haddini bildirip meydan okuyacağı biliniyor! Bir tek dozu tam olarak kestirilemiyor. O da çok zor, çünkü nasıl denk gelirse öyle... Ülke içindeki bu tutumunu temel siyaset belleyen Başbakan, dışa açılıyor! Dünyanın dört bir yanına yayılmış yurttaşlarımızı da tıpkı içeride olduğu gibi kendisinden olanlar ve olmayanlar diye ayırıp, yüzde 50’nin biraz üzerini yanına çekmeyi yol bellemiş bir başbakanla Cumhurbaşkanlığı seçimine gidiyoruz... Anayasanın 104. maddesine göre devlet organlarının uyumlu işlemesini sağlayacak, tüm toplumu birleştirecek cumhurbaşkanı bundan daha iyi yöntemle seçilemez! HHH Çankaya süreci ve gündemdeki ülkenin Almanya olması nedeniyle daha fazla tartışıldı, ama aslında AKP iktidarının yurtdışındaki Türkleri kendinden olanlar ve olmayanlar diye ayırma siyaseti yeni değil... İki yıl kadar önce Bulgaristan’daki Türklerle ilgili haberleri okurken dikkatimi çekmiş, bu kadarına pes demiştim. Bulgaristan nüfusunun yüzde 10’a yakın bir dilimini oluşturan Türklerin buradaki temel örgütlenmesinin adı öteden beri Hak ve Özgürlükler Hareketi (HÖH) idi. Türkiye’de hangi hükümet işbaşında olursa olsun HÖH’e omuz verir, muhatap ülkenin içişlerine karışmayacak, yasalarına saygı gösterecek biçimde ilişki kurardı. Ciddi bir insan hakkı ihlali olduğunda da sesini yükseltir, uluslararası hukuk çerçevesinde baskı gücünü zorlardı. AKP, bunun dışında sadece kendi siyasetini benimseyen yeni bir oluşum için çok ciddi çaba harcadı. Türkiye bir yana AKP iktidarı bir yana... Benzer girişimler başta Yunanistan olmak üzere öteki ülkeler için de devam etti. HHH Başbakan’ın Almanya gezisi yukarıda özetlemeye çalıştığımız siyasetin tüm unsurlarıyla sırıttığı haberlere konu oldu. Zaten gidişi öncesi her türlü gerilimin altyapısını hazırlayan Başbakan, ne ektiyse onu biçti. Bir yanda kökten kendisini destekleyen taraftarlar bir yanda karşıtlığını Hitler’den başlayarak her yöntemi kullanarak ilan eden yurttaşlar... Cumhurbaşkanlığı seçimlerini bu ikilem ışığında değerlendirip soralım: Almanya gezisine katılan gazetecilerin de “aday olacak” diye yazdığı Erdoğan’ın karşısında, onun izlediği yola tam karşılık verecek bir aday mı başarılı olur yoksa bunun tam karşıtı özelliklerde bir aday mı? Erdoğan’ın özellikleriyle yarış edecek bir kişinin her şey bir yana ülkeyi ne hale getireceğini kestirmek hiç zor değil... Aklın yolu, ülkeyi her alanda gerilime sürükleyen bu gidişi durduracak, ortak paydaları güçlendirecek bir arayıştır. Böyle bir aday masa üstündeki matematik hesaplarından öte, daha önce AKP’ye oy vermiş kişilerin en az yüzde 5’ini çekebilir. Bu da bütün dengeleri değiştirebilir. İçimizden sonra dışımızı da bölen Başbakan’ın bu siyasetiyle boy ölçüşmenin hiç gereği yok. Bu, onun ipiyle seçime girmek olur.  Şüpheli paket bomba çıktı  n	MERSİN	(Cumhuriyet)		Tarsus ilçesi Fahrettin Paşa Mahallesi’nde dün öğle saatlerinde koli bandı ile sarılmış bir paket bulan vatandaşlar polisi aradı. İhbar üzerine olay yerine giden bomba imha uzmanları, yaptığı incelemede paketin 20’lik çiviler yerleştirilmiş ve koli bandıyla sarılmış el yapımı parça tesirli bomba olduğu belirlendi. Bomba, daha sonra polis tarafından uzaktan kumandalı bir robot yardımıyla olay yerinden alınarak incelenmek üzere Emniyet’e götürüydü. Polis, çalışma başlattı.  ‘Edirne’de görev almak şereftir’ n EDİRNE	(AA)	 Başbakan Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’ın şikâyeti üzerine başlatılan soruşturma kapsamında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu ifadeye çağıran daha sonra da “sehven” ifadeye çağırdığını açıklayan İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Demir, Edirne Adliyesi’nde göreve başladı. Demir, “Edirne’de görev yapmak da, sürenler başka türlü düşünüyorlarsa bile, bizim için şereftir. Büyük şair, değerli hemşehrim Kısakürek’in iki satırını söylemek istiyorum. ‘Sakarya, saf çocuğu masum Anadolu’nun. Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun.’ Şimdiye kadar çok söyledik, pek bir şey anlamadılar. Bundan sonra bu kadar az söyleyeceğiz, inşallah bir şey anlarlar” dedi.  Sancaktepe, Sultangazi ve Okmeydanı’nda sabah baskını yapılırken 38 kişi gözaltına alındı  Polisten bir operasyon daha ‘TSK’YE KUMPAS’I ASKERİ SAVCI ARAŞTIRACAK Haber	Merkezi		Başbakan	Tayyip	 Erdoğan’ın	siyasi	Başdanışmanı	Yalçın	Akdoğan’ın	“Milli	Ordu’ya	kumpas	kuruldu”	sözlerinin	ardından	“kumpasçıları”	ortaya	çıkarmak	için	başlatılan	soruşturma	derinleştirildi.	Gölcük’teki	Donanma	Komutanlığı’nda	6	Aralık	2010’da	yapılan	aramada	bulunduğu	iddia	edilen	ve	Balyoz	davasının	temel	delilleri	arasında	sayılan,	komutanlar	hakkındaki	iddialara	dayanak	gösterilen	5	No’lu	harddisk	üzerinde	bulunan	parmak	izleri	askeri	savcılık	tarafından	araştırılacak.	Harddiskteki	parmak	izlerinin	örneğini	isteyen	askeri	savcılık,	parmak	 izlerini	2010’da	Donanma	Komutanlığı’nda	 görevli	personelle	karşılaştıracak.	Savcılık,	 askerlerin	telefon	görüşmelerini	de	araştıracak.	Gelişmeyi	olumlu	bulan	Askeri	Casusluk	davası	avukatlarından	Nevzat	Güleşen	 “Başından	beri	bunu	talep	ediyorduk”	dedi.	  İstanbul Haber Servisi  İstanbul’da DHKPC’ye yönelik Beyoğlu Okmeydanı’nda, Sancaktepe ve Sultangazi Gazi Mahallesi’nde polis helikopterlerinin de kullanıldığı eşzamanlı operasyonda 38 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar sağlık kontrolünden geçirildikten sonra ifadeleri alınmak üzere emniyete götürüldü. Operasyonun Gezi Parkı olaylarının yıldönümüne denk gelmesi dikkat çekti. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri dün sabah saat 05.00 sıralarında, üç ilçeyi kapsayan Okmeydanı, Sancaktepe ve Gazi Mahallesi’nde, 22 Mayıs günü Okmeydanı’nda Uğur Kurt ve Ayhan Yılmaz’ın ölümünün ardından silahlarla gösteri yapan DHKPC’ye yönelik ope  sokaklar emniyet şeridine alınarak, yurttaşların ve gazetecilerin geçişine de izin verilmedi. Polis yaklaşık 5 saatlik bekleyişin ardından Okmeydanı’ndan çekildi. Sancaktepe ve Sultangazi’deki Gazi Mahallesi’nde de belirlenen adreslere operasyon düzenleyen polis, çok sayıda kişiyi gözaltına aldı. 3 ayrı ilçede gözaltına alınan toplam 38 Polis	yaklaşık	5	saatlik	 kişi sağlık kontrolünden bekleyişin	ardından	 geçirildikten sonra ifadeOkmeydanı’ndan	çekildi.	 leri alınmak üzere emnirasyon gerçekleştirdi. Okmeydanı’nda önyete götürüldü. Bu arada ceden belirlenen çok sayıda adrese ope polisin operasyonun ardından girdiklerasyon düzenleyen polis, ara sokaklara ri bir bina önünde cep telefonuyla fotoğçok sayıda Çevik Kuvvet ekibi yerleşti raf çektirmesi de dikkat çekti. rirken, “akrep” diye tabir edilen zırhlı Halk Cephesi üyesi bir grup, operasyonaraçlar, TOMA ve polis helikopteri de ları İstanbul Emniyet Müdürlüğü önünhavadan destek verdi. Operasyon sırasın de protesto etti. Grubun başlattığı oturda baskın yapılan adreslerin bulunduğu ma eylemi geç saatlere kadar devam etti.  n TRABZON	(Cumhuriyet)	Trabzon Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis memuru Veli Çakı, Trabzonspor’un bir maçında görevliyken eğlenmek için arkadaşlarıyla birlike video çekip bunu sosyal medyada yayınladı. Bir cips markasının adını veren Çakı, “24 saat çalışıyorum, gücümü D......s’tan alıyorum, L..’dan alıyorum. Bütün teşkilat yesin. 24 saat çalıştırır” dedi. Trabzon Emniyet Müdürü Murat Köksal’ın talimatıyla Çakı hakkında soruşturma başlatıldı. Veli Çakı, “Soruşturma açmadan önce bir dinle, bu adam niçin cips yedi diye. Soruşturmaya da gerek kalmazdı. Buz gibi donmuş kumanya köftesini verirken bize bir düşünün. Kendinize hiç soruşturma açmıyorsunuz?” dedi. n ANKARA	(AA)	 On Numara oyununun bu haftaki çekilişinde, 10 bilen 1 kişi, 251 bin 189 lira 95 kuruş ikramiye kazandı. Kazandıran numaraların “4, 5, 6 ,15, 19, 21, 28, 30, 31, 41, 45, 50, 51, 52, 53, 56, 62, 67, 69, 70, 73 ve 79” olarak belirlendiği çekilişte 9 bilenler 2 bin 887 lira kırkar kuruş, 8 bilenler 133 bin lira doksan beşer kuruş, 7 bilenler 24 lira yetmişer kuruş, 6 bilenler 4 lira on beşer kuruş ve hiçbir numarayı doğru tahmin edemeyenler 3 lira onar kuruş ikramiye alacak.  Cipsçi polise soruşturma  1 kişiye 251 bin 189 lira   
            
    
