24 Kasım 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 27 MAYIS 2014 SALI 10 TASARRUF ING’nin araştırmasına göre ne bir tasarrufu ne de tasarruf planı olanların sayısı yüzde 60.9’dan yüzde 63.8’e yükseldi Yeterli gelir de yok, tasarruf bilinci de... u Türkiye’de tasarruf bilinci henüz yaygın değil. Türkiye’de tasarrufun milli gelire oranı 2013 yılı sonunda yüzde 12 iken, bu oran birçok gelişmekte olan ülkede yüzde 20 civarında. Hem tek tek bireylerin hem de toplumların günü geçirmesi değil, geleceğini düşünen bir yapıda olması şart. Sağlıklı nesiller ve büyüyen bir ekonomi için bilinçli olmak gerek. Eğitim artışı çözüm olabilir “Tasarruf açığının nedeni ülkemizin genç nüfusu ve büyümeye açık ekonomisi olduğu kadar Türkiye’deki finansal okuryazarlık seviyesinin düşüklüğü ve geleceği planlama anlayışının yeni yeni oturmaya başlamasıdır’ diyen Finansbank Bireysel Bankacılık ve Ödeme Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Erkin Aydın’a göre Türkiye geliştikçe ve eğitim oranı artıkça tasarruf eğilimi de artacak. Bu süreci hızlandırmak için mutlaka yatırım bilincinin geliştirilmesi, küçük yaşlardan itibaren tasarruf alışkanlığının verilmesi gerek. Elbette yatırımı özendirecek, kolaylaştıracak ve güven altına alacak olan finansal ürünler finansal sektörü tarafından vatandaşlarımızın kullanımına sunulmalı. Aydın, BES’in yaygınlaşması için devletin sağladığı katkının önemine değiniyor ve ekliyor “Tüketimde kredi kullanımının dizginlenmesi yönünde adımlar atılmıştır. TCMB ve BDKK rakamları bu konuda alınan önlemlerin olumlu katkılar sağladığını göstermiştir. Ayrıca uzun vadeli mevduat ürünlerine sağlanan munzam ve stopaj avantajları daha da artırılabilir.” Türkiye yatırımcısının kullandığı yatırım araçları; altın, banka mevduat hesabı, döviz, gayrimenkul ve hisse senedi şeklinde sıralanıyor. Finansbank, Türkiye yatırımcısının altına yatırım yapmayı sevdiğini göz önünde bulundurarak Altın Biriktiren Hesabı sunuyor. Fonduat ürünüyle ise hem mevduat hem de yatırım fonuna aynı anda yatırım yapılması sağlanıyor böylece tek hesapta yatırımlar Erkin Aydın çeşitlendiriliyor. ne eğitim sistemine dayanıyor. Sağlıklı nesiller ve sağlıklı büyüyen ekonomiler için yine eğitimli, bilinçli bireyler olmak şart. Aslında tüm bunların içinde Türkiye'deki tasarruf alışkanlıklarına bakarsak nasıl bir resim çıkar karşımıza? Araştırmalar oldukça dikkat çekici. ING’nin yaptığı araştırmaya göre şu an tasarrufu olmayan ve gelecek dönemde tasarruf planlamayanların oranı yüzde 63.8'le en yüksek seviyeye yükseldi. Gün, ne bireyler için ne de toplumlar için bugünden ibaret değil. Yarını düşünmeli, bugünü değerlendirmeli. Tasarruf bu anlamda hem birey hem de toplum için önemli bir başlık olarak karşımıza çıkıyor. Tüketime dayalı bir büyüme modelindense tasarrufu destekleyen ve teşvik eden bir yapı her zaman önem kazanıyor. Türkiye'de ise rakamlara bakıldığında tasarruf anlayışının çok düşük olduğu karşımıza çıkıyor. Türkiye'de tasarrufun milli gelire oranı 2013 sonunda yüzde 12 iken, bu oran birçok gelişmekte olan ülkede yüzde 20 civarında. Dünyanın en büyük 17 ekonomisinden biri olsa da ne yazık Taksit ve vade sınırlaması da kredi ve kart borcunun hızını kesmedi, yılın ilk üç ayında da ki en düşük iç tasarrufa sahip ülke tasarruflar istenilen boyuta ulaşamadı. İlk üç ayda 347 bin kişi borcunu ödeyemedi. Bu konumunda. Hatta Uluslararası Parakam 2009’dan itibaren hesaplandığında ise 2.9 milyon kişiyi buluyor. Türkiye Banra Fonu 2013 yılı Dünya Ekonomik kalar Birliği (TBB) Risk Merkezi, Mart 2014’e ait “negatif nitelikli ferdi kredi ve Görünüm Raporu’nda yapılan sıralakredi kartı” rakamlarının sonuçlarına göre, kredi kartı ve kredi sınırlamalamaya göre Türkiye, tasarrufların Gayrının başladığı şubat ayından sonra borcunu ödemeyenlerin yine de artri Safi Yurtiçi Hasıla’ya oranı itibarıyla maya devam ettiğini, ancak artış hızında bir yavaşlama olduğunu gösteriyor. Martta ferdi kredi borcunu ödemeyenlerin sayısı geçen yılı aynı ayına göre yüzde 49.8 arttı. En çok ev için tasarruf yapıyoruz ING Bank’ın iki yılı aşkındır yürüttüğü “Türkiye’nin Tasarruf Eğilimleri Araştırması”nın 2013 yılı dördüncü çeyrek verileri, piyasalarda yaşanan oynaklığın tasarrufa etkisini ortaya koyuyor. İşte satır başları: Tasarrufu olmayan ve gelecek dönemde tasarruf planlamayanların oranı bir önceki anket dönemindeki yüzde 60.9 seviyesinden yüzde 63.8 seviyesine yükselerek araştırma tarihinin en yüksek seviyesine ulaştı. Burada sıçramada özellikle aralık ayında yurtiçi piyasalarda yaşanan gelişmelere bağlı artan belirsizlik etkili oldu. En önemli tasarruf nedenleri “ev almak” ve “çocukların geleceği” olmaya devam etti. Tasarruf etme nedenlerinde uzun vadeli amaçlar etkili olsa da, tasarruf araçları tercihinde görece daha likit kalemlerin seçiminde artış dikkat çekti. Bu durum, tüketicilerin geleceğe yönelik amaçlarla tasarruf etseler de, piyasalardaki belirsizliğe duyarlı olduklarını gösteriyor. “TL vadeli hesap” hâlâ en fazla tercih edilen tasarruf aracı. Tasarruf sahiplerinin dörtte biri TL vadeli hesabı tercih etti. Bu çeyrekte altın ve yastık altı nakit tercihinin yükselişi devam ettirdi. “Bireysel emeklilik fonları/hayat sigortaları” kaleminde, bir önceki çeyrekteki keskin yükselişe göre sınırlı da olsa artış devam etti. Uzun vadeli bir yatırım tercihi olması nedeniyle belirsizlik ortamında daha az tercih edilmesi beklenen bu kalemde görülen kısmi artışta devlet katkısı desteği ile tasarruf tabanının genişlemeye devam ettiği görülüyor. Hâlâ istenilen boyutta değil 170 ülke arasında 130’uncu sırada. SPK'nın yaptığı bir çalışmaya göre, ilk akla gelen yatırım aracı yüzde 41 ile altın. Onu yüzde 19 ile gayrimenkul, yüzde 17 ile mevduat hesabı, yüzde 9 ile döviz ve yüzde 2 ile hisse senedi takip ediyor. Bunun dışındaki yatırım fonu, hazine ya da banka bonoları gibi ürünler sadece yüzde 6 oranında. Anlaşıldığı üzere Türkiye'deki tasarruf eğilimi hala kısır bir çerçevede. Türkiye'de ciddi bir tasarruf açığı bulunuyor. Sürekli gündeme gelen cari açık ve cari açığın finansmanı sorunu aslında bir tasarruf açığı meselesi. TCMB verilerine göre ise toplam finansal varlıkların yüzde 77’si mevduatta değerlendirili yor. Bunların yüzde 27’si yabacı para cinsinden mevduatlar. Hisse senetleri yüzde 7, altın ise yüzde 3 civarında. Bireysel Emeklilik Sistemi'nde biriken fonlar toplam yüzde 4 civarına ulaştı ve aslında bu, çok kısa sürede yaygınlaşan önemli bir tasarruf aracı olarak karşımıza çıkıyor. Tabii tasarrufların da ana adresi olarak bankacılık sektörü çıkıyor karşımıza. Hem devlet teşviki hem de bankaların sunduğu ürün ve hizmetlerle bu alanda bir ilerleme kaydetmek mümkün. Ancak bunun için büyük çalışmalar gerek. Küçük adımlarla bir yere varmak çok da mümkün görünmüyor. Ancak en temelde tasarruf bilincinin geliştirilmesi ve tüm ülkeye yayılması gerekiyor. Yani bunun da ucu yi Anadolu bankacılığı bizim misyonumuz u Şekerbank, toplumsal kalkınma stratejisi gereği tabana yaygın tasarrufu özendiren ürünler sunuyor, faaliyetlerini bankacılık hizmetlerinden yeterince yararlanamayan bölgelere özel olarak yürütüyor. Türkiye altınını Akbank’a getiriyor. Siz de vakit kaybetmeden Akbank Altın Daveti’ne gelin, altınınızı Altın Mevduat Hesabı’na yatırın, yatırımınızı güvence altında değerlendirme fırsatını kaçırmayın. Ayrıntılı bilgi akbank.com ve Akbank şubelerinde. *Akbank Altın Daveti’nde altınlarınız İstanbul Altın Rafinerisi eksperlerinin gram değerlemesiyle alınır. Şekerbank, 60 yılı aşan tecrübesiyle üretenin yanında tasarrufa desteğini sürdürüyor. Toplumsal kalkınma hedefli bankacılık olarak tanımlanabilecek bu misyon doğrultusunda Şekerbank, Türkiye çapındaki 71 il ve 101 merkez dışı ilçede bulunan 312 şubesi ve 11 bölge müdürlüğü ile yerel ihtiyaçları gözeterek bankacılık servislerinden yeterince yararlanamayan kesimlere hizmet ulaştırıyor. ‘Anadolu Bankacılığı’ misyonuyla faaliyetlerini daha çok bankacılık hizmetlerinden yeterince faydalamayan bölgelere özel yürüten Şekerbank’taki bireysel mevduat müşterilerinin yüzde 94’ü birikimi 250 bin TL’nin altındaki müşteriler oluşturuyor. Yüzde 65’i Anadolu’da bulunan Şekerbank şubelerinin 38’i 50 yaş üzerinde, 77’si ise 40 yaş üzerinde yani yaklaşık yarım asırdır aynı yerde, yörede hizmet veriyor. Yaygın ve köklü şube ağıyla ve Türkiye genelindeki ile küçük birikim sahibi müşterilerine ulaşan Şekerbank, sahanın ihtiyaçlarını çok iyi anlayarak bunlara göre çözümler geliştiriyor. Şekerbank Perakende Bankacılık Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Ertürk, “Şekerbank, geçmişten bu yana özellikle ekonomik kriz dönemlerinde Anadolu’daki tabana yaygın tasarruf sahibinin güvenilir adresi olmuştur. Bizler de en iyi şekilde müşterilerimizin yatırımlarını değerlendirmekteyiz. Gerçekleştirdiğimiz tahvil ihraçlarına gelen talebin yüzde 90’ı Anadolu’dan ve bireysel müşterilerden geliyor. 1000 TL’lik birikimi ile Şekerbank tahvili alan müşterilerimizi en büyük değerimiz olarak görüyoruz. Bugün de, altına yatırım yapan, yatırımlarını yastık altı olarak değerlendiren ve banka müşterisi olmayı tercih etmeyen müşteri/yatırımcı profiline ulaşıp onların finansal ihtiyaçlarına cevap vererek altın birikimlerini ülkemiz ekonomisine kazandırmaya gayret ediyoruz” diyor. Ayrıca yurtdışı yerleşik TC vatandaşlarına yönelik geliştirilen Memleketim Altın Hesabı ile yatırımlar, sabit getirili faiziyle bankanın güvencesinde altın olarak kazandırıyor. Ertürk, “Yatırım yaparken tercihini altından yana kullanmak isteyenler için geliştir Gökhan Ertürk diğimiz bu özel üründen, altın kurlarının hareketliliği ya da uzun vadeli altın yatırımı ile getiri elde etmek isteyen tüm yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız yararlanabiliyor. Vadeli altın hesabının limiti en az 250 gram olurken, 92 364 vade aralığı seçeneklerini de müşterilerimize sunuyoruz” diyor. Elektrik ve doğalgaz giderlerinde yüzde 50’ye varan tasarruf Gökhan Ertürk, Türkiye’nin apartman ve site yönetimlerine özel tek kredisi EKOkredi ile yalıtım yaptırarak elektrik ve doğalgaz giderlerinde yüzde 50’ye varan tasarruf elde edildiğine dikkat çekiyor. EKOkredi’yi, enerji tasarrufuna yönelik her türlü yatırımı uygun ödeme koşullarıyla desteklemek amacıyla geliştirdiklerini belirten Ertürk, “EKOkredi’yi geliştirirken, enerjisinin yüzde 72’sini ithal eden bir ülke olarak, Türkiye’nin kalkınmasında ve sanayileşmesinde, enerjinin verimli kullanılmasının hayati önemini dikkate aldık. Isı yalıtımı sayesinde elektrik faturalarında ve yakıt giderlerinde en az yüzde 50’ye varan oranda tasarruf sağlandı ve EKOkredi Yalıtım ile yapılan harcama, sağlanan verimlilik kapsamında 3 ila 5 yıl içinde kendisini amorti edebiliyor” değerlendirmesinde bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle