Katalog

25 MAYIS 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] 17 K ‘Bilinçli bir karıştığı çatışmaların ardından ölner Express gazetesinde yer alan, DHA’nın aktardığı haberde “Erdoğan’ın provokasyon’ Erdoğan’ın yaptığı ziyareti “bilinçli Köln’e gelişi sadece polis giderleri bir provokasyon” olarak niteledi. olarak Alman vergi mükelleflerine yaklaşık Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Cem Özdemir 200 bin Avro’ya mal oluyor” ifadesi kullanıldı. Bu “Başbakan Erdoğan Türkiye’nin bir temsilcisi arada ziyaret öncesinde Köln Belediye Başkanı olarak konuşma yapacağını bilmeli. Türkiye’deki Jürgen Roters, WDR 5 radyosuna verdiği demeçte, çatışmaları Almanya’ya taşıyan bir seçim kampanyası Soma’daki maden faciası ve Türkiye’de şiddetin yapamaz ve durumu daha da körükleyemez” dedi. Başbakan’ın tartışmalı Köln mitingi, Alevilerin önderliğindeki protestolar arasında gerçekleşti ‘Erdoğan hoş gelmedin’ Dış Haberler Servisi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan dün Almanya’nın Köln kentine gerçekleştirdiği ziyaretinde Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu öncülüğünde on binlerce kişinin katıldığı yoğun protestolarla karşılanırken Alman basını ve siyasetçilerinin sert eleştirilerinin merkezindeki isim oldu. Erdoğan, eşi Emine Erdoğan ile birlikte dün Avrupalı Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) kuruluşunun 10. yıldönümü etkinliği çerçevesinde Köln’e gitti. Erdoğan’ı Alman yetkililerden kimsenin karşılamadığı ifade edildi. Erdoğan ve beraberindekiler, konuşmanın yapılacağı Lanxess Arena Spor Salonu’na iki saate yakın bir gecikmeyle gitti. Erdoğan’ı kalabalık destekçileri “Dik dur eğilme ümmet seninle” yazılı dövizlerle karşıladı. 20 bin kişilik salonda konuşma öncesi ezan okunurken bazı katılımcıların kefen giydikleri görüldü. Almanya’nın İstemediği Erdoğan “Hoş gelmediniz, burada istenmiyorsunuz”. En son Almanya’nın popüler gazetesi Bild bu başlığı attı. Geçen hafta Almanya’dan ayrılırken ülkenin etkili yayın organı Frankfurter Allgemeine Zeitung, benzer bir başlıkta “Erdoğan hoş gelmiyor” ifadesini manşetine çekmişti. Kısaca bütün gazeteler yazdı, politikacılar konuştu… Her biri kendi üslubunda Erdoğan’a birer birer “Almanya’ya gelmemesini, burada istenmediğini” söyledi. Almanlar, TC Başbakanı’nın Türkiye’nin gerilimleri ile kutuplaşmalarını Almanya’ya taşımamasını istiyordu. Türkler, Erdoğan konusunda aralarında ne denli bölünmüşse; Almanlar da TC Başbakanı hakkında o denli “yek vücut” ve “hemfikir”… Sağcısından solcusuna… Bulvar basınından üst düzey, sofistike yayın organlarına dek, Erdoğan “istenmeyen adam” ilan edildi. Sokaktaki Almanın gazetesi “ Bild ”; Erdoğan’ın neden istenmediğini detaylarıyla dün gerekçelendirmiş: Başbakan’ın Gezi performansı, basın düşmanı tavrı, YouTubeTwitter’ı kapattırması; 17 Aralık’ı hasır altı eden icraatı, yurttaşların özel yaşamına karışması, Alman Cumhurbaşkanı Gauck’un antidemokratik gidişata ilişkin kaygılarını saldırganca yanıtlaması ve en çok Soma’ya bir damla gözyaşı dökmeyip bilakis adeta omuz silkerek yerine “Olur böyle şeyler!” demesi… “Bild”, Batı ve Erdoğan arasında Gezi’den beri büyüyen “yabancılaşma” ile köprü atan tüm gelişmelerin dökümünü yapmış... Soma yaşandığında bizatihi Almanya’daydım. Erdoğan’ın Soma trajedisi üzerine sergilediği tavra yönelik günbegün büyüyerek nefrete dönüşen afallama ve yabancılaşmaya doğrudan tanık oldum. Başbakanlık danışmanının gazetelerde çarşaf çarşaf çıkan “tekme” fotoğrafları, ilk andan “tiksinti” yarattı! Soma manşetlerini Almancadan bana tercüme eden bir Alman tanıdığın sıcağı sıcağına gazete başlıklarını okurken yaptığı damardan yorumu hiç unutmuyorum; “Bu nasıl bir ilkelliktir?” Soma’da bir markette akabinde yaşanan “tokat” kâbusu ve Başbakan’ın “İsrail dölü!” beyanlarına hiç değinmiyorum bile… Çoğu Almandan duyduğum yaygın “Führer” tanımlamaları ardından; muhataplarımın aksatmadan hemen yaptıkları eklemeler şöyle oluyordu: “Biz bir Führer’den kurtulmak için koca bir dünya savaşı yaşadık/Führer bize bir dünya savaşına mal oldu!” Aslında tam böyle bir geçmişten geldikleri için siyasi ve tarihi bilinçleri Avrupa’daki diğer uluslardan daha keskin olan Almanlar; zihinlerinde “Führer” çağrışımına yol açan bir politikacıya kucak açmaya yanaşmıyorlardı… Bunlar yetmiyormuş gibi yarın üstelik bir de Avrupa’daki son yılların en önemli Avrupa Parlamentosu seçimleri var. Eski Kıta savaş sonrası dönemin en beter krizini yaşıyor. AB’nin önde gelen ülkelerinde popülizmler ve ırkçı sağlar yükseliyor… Bu geri gidişin tek istisnası Almanya! “Almanyaların birleşme” bahsinin de üstesinden gelen Alman nüfusu; tarihin önüne çıkardığı tüm savrulmalara karşı zafer elde ettiğini düşünüyor. AB ortaklarının çoğu yüksek işssizlik oranları ve milli gelir daralmalarıyla cebelleşirken Alman ekonomisi pupa yelken ilerlemeye devam ediyor. İspanya, İtalya gibi güney kanat ülkeleri; ekonomik sorunlarla beraber kurumsal istikrarsızlıklarla cebelleşirken; Alman kurumları tıkır tıkır işliyor. Fransa gibi yakın döneme dek Almanya ile el ele Avrupa’nın lokomotifi olan çok önemli bir ülke; SarkozyHollande tüy sıklet devlet başkanlarıyla “liderlik krizi” yaşarken; Merkel Berlin’de prestiji, otoritesi ile ülkesinin saygınlığını artırıyor. Wirtschaftswoche dergisinin attığı bir başlıkla ifade etmek gerekirse, Almanlar tüm bunlar nedeniyle yaşadıkları ülkeyi “Almanya Cenneti/Paradies Deutschland” olarak adlandırıyorlar. Belirsizlik kaygısı ve karamsarlıkla geleceğe bakan diğer AB üyelerinden farklı olarak Alman halkının yüzde 80’i “durumundan memnun”. AB ortaklarıyla karşılaştırma yapıldığında “memnunların” oranı yüzde 90’a fırlıyor! Ekonomiden, liderlerinden… özetle istikrar ve düzenden memnun Almanlar… Tam Alman fıtratına uygun şekilde böyle ideal bir “istikrar düzen tablosu” sağlanmışken, “Erdoğan profilindeki” bir liderin, kritik sayılan bir seçim arifesinde ülkenin içine ışınlanması hoşa gitmiyor. Yarın 8.’si yapılacak Avrupa Parlamentosu seçimleri; tüm AB ülkelerinde bir ulusal seçimin provası mahiyetinde… Almanya’da gerçi güçlü hükümet koalisyonunun özel bir sandık korkusu yok ama… Erdoğan’ın kutuplaştırıcı söylemlerinin; göçmen karşıtlığından oy kazanan aşırı sağcılara yaraması fikri huzursuzluk yaratıyor. Toplam 751 vekilin bulunduğu Avrupa Parlamentosu’nda; “96” temsilciyle en kalabalık temsil gücüne sahip olan Almanya’da Erdoğan’dan kaynaklanan gereksiz bir “ajitasyon faktörüne” her halükârda sempatiyle yaklaşılmıyor. Kefenle karşılayanlar oldu Burada heyeti Erdoğan’ı destekleyen gruplar karşılarken Alevi Birlikleri Federasyonu öncülüğünde Ebertplatz’da toplanan 4565 bin arasında olduğu belirtilen kalabalık, taşıdıkları pankartlarla Aachenerweir Meydanı’na yürüdü. Polisin geniş güvenlik önlemleri aldığı yürüyüşte AKP aleyhine Türkçe ve Almanca sloganlar atıldı. Mitinge, Almanya’nın farklı şehirleri dışında Hollanda, Belçika ve Avusturya’dan da katılım oldu. DHA Kürtlerden çevrecilere, eşcinsellere birçok farklı grubun katıldığı protesto yürüyüşünde en çok atılan sloganlar “AKP istifa, Erdoğan istifa”, “Yaşasın halkların kardeşliği”, “Faşizme karşı omuz omuza” oldu. “Tayyip baksana, kaç kişiyiz saysana”nın yanı sıra “Her yer Taksim, her yer direniş” sloganları da atıldı. “Gezi’de terörist, Roboski’de kaçakçı, Soma’da kader”in yanı sıra Gezi’de ölenler için pankart açılan eylemde “Burada TOMA işlemez”, “Diktatörlüğün fıtratındadır düşmek”, “Sıkıyorsa burada sık” gibi dövizler taşındı. Gezi Parkı eylemlerinin sembolü haline gelen “kırmızılı kadın” ile Schindler’in Listesi filmindeki “kırmızı mantolu kız” arasında benzerlik kurulan döviz de dikkat çekti Aynı gün sağcı PRONRW adlı partiye üye yaklaşık 20 kişi “İslam Almanya’ya ait değil”, “Almanya’nın Türklere ve göçmenlere ihtiyacı yok” sloganları attı. Bir grup, ırkçılara “Naziler dışarı” sloganları eşliğinde tepki gösterdi. Gerginlik polisin müdahalesiyle engellendi. Almanya’nın en çok satan gazetesi Bild, dün internet sayfasında Erdoğan’a hitaben açık mektup yayımlayarak “Hoş gelmediniz, burada istenmiyorsunuz” başlığını attı. Türkçe ve Almanca olarak yayımlanan mektupta, Erdoğan’ın Köln’de yapacağı konuşmaya atıfta bulunularak “Muhtemelen, şubatta Berlin’de yaptığınız gibi şöyle sesleneceksiniz onlara: ‘Dilinizle, bayrağınızla, kültürünüzle gurur duyun’ – ve bununla Almanya’yı kastetmeyeceksiniz” denildi. Mektupta dikkat çeken ifadelerden bazıları şöyle: “Soma’daki maden kazasında hayatını kaybeden 301 insan için gözyaşı dökmediniz, omuz silktiniz ve dediniz ki: Bunlar olağan şeylerdir.” “YouTube ve Twitter’ı kapattırdınız, çünkü orada halkınız özgürce fikrini ifade edebiliyordu.” “Ailenize yönelik yolsuzluk iddialarına cevap olarak yüzlerce polisi, savcıyı görevden aldınız. Eleştirilerine katlanamadığınız gazetecileri hapse attırıyorsunuz.” “Kadınlara, kaç çocuk yapacaklarını buyurmak istiyorsunuz. Kız ve erkek üniversite öğrencilerinin aynı evde kalmasını yasaklamaya çalışıyorsunuz. Âşık çiftlerin parklarda el ele tutuşmasını engellemek istiyorsunuz... Taksim Meydanı’nda özgürlük için gösteri yapan gençlerin üzerine polisi acımasızca saldırttınız... Gauck’a, ziyareti sırasında Türkiye’deki demokrasinin durumu hakkında endişelerini dile getirdiği için hücum ettiniz... Sizin gibi siyasetçileri istemiyoruz Almanya’da. Biz demokratik, özgürlüğü seven, farklılıkların bir arada yaşadığı bir ülkeyiz. Burada yasalar siyasetçiler için de geçerlidir. Bizde kadınlar sokakta üstsüz de yürüyebilir. Biz herkesin fikrini söylemesine izin veririz, zırvalasa bile. Bu akşam istediğinizi söyleyin sayın Erdoğan. Ama biz size hoş geldin demiyoruz, istenmiyorsunuz.” Almanlar ‘yek vücut’ karşı Bild’ten açık mektup öln kentini bölen Ren Nehri’nin iki yakası dün Erdoğan destekçileri ile karşıtlarının gösterilerine sahne oldu. Başbakan’ın konuşma yapacağı K Lanxess Spor Salonu’nda taraftarları toplanırken protestolar için buluşma adresi buranın 3 km ötesindeki Eberplatz’dı. Köln’deki olağanüstü hareketliliğe karşın, barışçı eylemlere polis müdahalesi olmadı. Dış Haberler Servisi Erdoğan konuşmasında, kendisine ve AKP’ye yönelik muhalefete ilişkin yine “bir kısım medya, illegal örgütler, Pensilvanya, dış mihraklara” işaret eden söylemini sürdürdü, Köln’den Batı’ya çattı. 100’ü aşkın Alman medyasından temsilcinin bulunduğu salonda Erdoğan’ın hedefinde Der Spiegel dergisi de vardı. Soma faciasından sonra Spiegel’in internet sitesinde yer alan “Cehenneme Git Erdoğan” başlığına gönderme yapan Erdoğan’ın “Bir tane kendini bilmez derginin attığı manşet manidardı. Şahsımı cehenneme gönderiyordu. Nasıl biliyorsa cehennemin yolunu?” ifadesi üzerine salondan dergiye tepki, yuhalama sesleri yükseldi. Erdoğan “Almanya, belki de ‘Cehenneme git Erdoğan’ tarzı, ahlaktan, edepten yoksun, ırkçı ve nefret dolu manşetleri yılda bir görüyor. Ama Türkiye’de her gün onlarca gazete bundan daha ağır manşetleri atarken kim çıkıp da Türkiye’de medyaya baskı yapılıyor diyebilir” dedi. Soma faciasına da değinen Erdoğan şöyle devam etti: “Bunlar bizim o kömür ocaklarına giren kardeşlerime bidon kafalı dediler, göbeğini kaşıyan adam dediler. Şu anda Tayyip Erdoğan o kömür ocakları Köln’ü de böldü nın havasını bilir. Kömür ocağının derinliklerinde 45 kilometre gittik, orada kömür çıkardım, kardeşlerimizle oturduk yemeğimizi yedik. Ama bunlar Boğaz’ın o güzel sularına bakarak demlenenlerden. 30 Mart’ta cevaplarını zaten aldılar. Şu anda hangi merasimi yaptık, hatimler, Kuran’larla Soma’yı andık. Ama diğerleri maalesef ortalığı terörize etmek suretiyle kan gölüne çevirdiler, iki gencimizi öldürdüler. Batı hâlâ polisimize fatura kesmeye çalışıyor. MolotofkokteyliyAA arbe, başörtüsü, Mısır, ‘yeşil bahane’ ... Erdoğan’ın konuşmasından bazı ifadeler şöyle: “Türkiye’ye parmak sallamayı, Türkiye’yi kendince tedip etmeyi, terbiye etmeyi kendisine hak görenler var. İçerdekilere söylediğimizin aynısını, dışardaki bu kibir abidelerine de söylüyorum: Türkiye, artık eski Türkiye değil. Köprünün altından çok sular geçti.” “Gezi olaylarında yeşili bahane edip Türkiye’nin istikrarına kastettiklerini” söyleyen Erdoğan, “17 Aralık’ta darbe yapmak istediler” dedi. Erdoğan, daha önce Berlin’le ipleri geren asimilasyon konusuna atıfta bulunarak “Asimile olmadan, özünden, öz kültüründen, öz dilinden taviz vermeden entegrasyonu teşvik etmeye devam edeceğiz” diye konuştu. Soma faciasının ardından Almanya Başbakanı Merkel ile görüşmesinden bahsederken salondan yuhalama seslerinin gelmesi de dikkat çekti. Erdoğan konuşmasında iç siyasette sıkça yer verdiği başörtüsü, Menderes, darbe, Bangladeş ve Mısır konularına da değindi. D le aracın camı kırılarak iki polisimiz yandı. Tedavideler. Bütün bu terör eylemlerine karşı ne yapacaktı bizim polisimiz.” ‘Cennet’in huzurunu kaçıran RTE Yahudi Müzesi önünde saldırı Eşşebab meclise saldırdı Dış Haberler Servisi Hindistan’daki genel seçimleri kazanan Bharatiya Janata Partisi’nin lideri Narendra Modi’nin başbakanlık koltuğu için yapılacak yemin törenine Pakistan Başbakanı Navaz Şerif’in de katılacağı bildirildi. İki ülke arasında ilk kez böyle bir yemin törenine bu düzeyde katılım olduğuna dikkat çekiliyor. İslamabad’dan yapılan açıklamada, Hindu milliyetçisi Modi’nin yarın yapılacak yemin törenine katılım davetine olumlu cevap verildiği kaydedildi. Dış Haberler Servisi Belçika’nın başkenti Brüksel’de Yahudi Müzesi önünde silahlı bir saldırgan, 3 kişinin ölümüne, bir kişinin ağır şekilde yaralanmasına yol açtı. Olay yerine giden içişleri bakanı, iki kadınla bir erkeğin öldüğünü, bir kişinin hastaneye kaldırıldığını söyledi. Bakan, Belçika’da hem federal hükümet hem AP seçimleri öncesi düzenlenen saldırının antiSemitik olup olmadığını söylemek için henüz erken olduğunu ancak hedefe bakıldığında bu yönde güçlü şüpheler bulunduğunu ifade etti. Yahudi toplumundan Joel Rubinfeld, AFP’ye yaptığı açıklamada, olayın açıkça bir “terör saldırısının”, “nefret ikliminin” ürünü olduğunu kaydetti. Modi’nin yemininde Şerif de olacak Fotoğraf: REUTERS KAHİRE (AA) Mısır’da “Ezher Şeyhliği binasına zarar verme” suçlamasıyla yargılanan 20 öğrenciye 3 ila 5 yıl arasında değişen hapis cezaları verildi. Kahire Ceza Mahkemesi, Ezher Üniversitesi öğrencilerinden 19’unu 5’er yıl hapis ve yaklaşık 2 bin 700 dolar para cezasına çarptırdı. Öğrencilerden birine de 3 yıl hapis cezası veren mahkeme, Türk öğrenci Emre Gürbüz’ün (19) beraatına karar verdi. Başsavcılık, sanıklara “arbede çıkarma, polise saldırı, izinsiz gösteri yapma” gibi suçlamalar getirmişti. Mısır’da Türk öğrenciye beraat Dış Haberler Servisi Somali’nin başkenti Mogadişu’da dün parlamento binasına yönelik saldırıda çoğu asker 13 kişinin öldüğü bildirildi. Yetkililer sabah saatlerinde parlamento binası yakınında ilk olarak bomba yüklü aracın patlatıldığı, ardından da binaya ateş açıldığını belirtti. Militanların baskını sırasında mecliste 154 milletvekilinin katıldığı bir toplantının gerçekleştiği duyuruldu. Saldırıyı El Kaide bağlantılı Eşşebab örgütü üstlenirken parlamento girişinde militanlarla güvenlik güçleri arasında çatışma çıktığı kaydedildi.