19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 15 Alman madenciden Soma’ya destek Alman Maden Sendikası’ndan yapılan 25 bin Avro’luk yardımla başlayan kampanyanın tanıtımı için konuşan Hoffmann, Türk hükümetine de işçi güvenliği ve özgür sendikalaşma konusunda çağrıda bulundu. Ekonomi Servisi Almanya’da tüm sendikaları tek çatı altında toplayan Alman Sendikalar Federasyonu (DGB), Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren madencilerin aileleri için bağış kampanyası başlattı. DGB Başkanı Reiner Hoffmann, Alman Maden İşçileri Sendikası’nın kampanyaya 25 bin Avro ile önderlik ettiğini duyurdu. Hoffmann, DGB’nin resmi internet adresinde Türkçe ve Almanca olarak duyurduğu kampanya ile konuşmasında Türk hükümetine de iş güvenliği ve özgür sendikalaşma konularında çağrı yaptı. Hoffmann, Soma ile ilgili bir de mesaj yayımladı. “Federasyon olarak son derece üzgünüz. Feci kazada yaşamını yitiren Türk madencileri saygıyla anıyor ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Kampanyamıza Alman Maden İşçileri Sendikası 25 bin Avro bağışlayarak öncülük etti” diyen Hoffman, bu facianın neden kaynaklandığının en kısa zamanda aydınlatılması gerektiğinin altını çizdi. “Maden ocağındaki güvenlik kontrolü ile gereken önlemlerin yetersiz olduğunu Türk meslektaşlarımızdan biliyoruz” diyen Hoffman, Türkiye’deki madencilerin bu yetersizliklere dikkat çektiğini ve gerek Almanya Sendikalar Federasyonu, Soma’daki faciada yakınlarını yitiren aileler için destek kampanyası başlattı Sesi Yükseltmek Ülkede yaşananlar, ülkenin gidiş yönü, dolayısıyla daha büyük facialar, sıkıntılar, haksızlıklar, yolsuzluklar yaşanmak istenmiyorsa sesin yükseltilmesi gerekiyor. Soma’da insan davranışları arasında zıtlık, çelişki daha da görünür hale geldi. Bir yanda tekmeci Yusuf, tekmeci Yusuf’a belki ayağı incinmiştir diye rapor veren hekim, acılı vatandaşın üstüne göze girebilmek için tazyikli su sıkma emri veren Emniyet amirleri, çocukları tutuklayan cesur(!) polisler, Allah’ın rahmetinden, kardeşlikten, şehadetten söz ederek olayı alalamaya, tepkiyi hafifletmeye çalışan sorumlu politikacılar, öte yanda sedye kirlenmesin diye çizmesini çıkarmaya çalışan Murat, üç can kurtarabilmek için kendini ölüme atan sağlık memuru Serdar. Bir yanda insan onuruna yaraşan, insanı yücelten davranışlar, öte yanda insan adına utanç verici, yüz kızartıcı kareler. Yaradana çok şükür ki hâlâ bu ülkede Murat’lar, Serdar’lar, özverili, onurlu ülkeyi ayakta tutan, ayakta tutmaya çalışan erdemli kişiler var. Konfüçyüs’ün gözlemlediği gibi ancak erdemli insanlar zahmete, mahrumiyete katlanabilir, özveri gösterebilir; kendilerini nasıl tanımlarlarsa tanımlasınlar erdemsiz insanlar özveri gösteremez, sıkıntıya katlanamaz, ancak insanlığı, ülkeyi utanca boğan karelere, görüntülere konu olurlar. Yetenekli, bilgili, özgüveni, özsaygısı olan kişi yalakalık yapmaz; onurunu, kişiliğini, özgürlüğünü korur. Tutuklama, kelepçe, zindan onun özgürlüğünü elinden alamaz. Özgürce düşünmeyi, özgürce konuşmayı, haksızlığa başkaldırmayı sürdürür. Özgürlüğün bedeli olarak ölümü göze alan, ölümü bile küçümseyen bir kişinin özgürlüğü nasıl elinden alınabilir? Toplumda ne yazık ki, yeteneksiz, bilgi ve kişilik özürlü oldukça geniş bir kitle var. Liyakatleri olmadığından, liyakat ölçüsüne göre toplumda, ister özel ister kamu, belli orunlara gelme, kendilerine şeklen de olsa itibar kazandırma olanakları yok. Ellerindeki tek araç, yaltaklanarak, ziftlenerek, yalakalık yaparak, kullanılarak belli orunlara gelebilmek, unvanlar alabilmek. Bence Türkiye’nin en büyük sorunu böyle bir kitlenin varlığı. Ayak oyunu, onursuzluk, yolsuzluğa bulaşmasa bile yolsuzluğu hoş görme, ayrımcılık, kişisel çıkarcılık, ziftlenerek yaklaşmak bunlarda. Bunları iş yaşamında, bürokraside, eğitim kurumlarında, medyada gözlemliyoruz. Özgüvenleri, özsaygıları olmadığından, kişilikleri de gelişmemiş olduğundan, ele geçirdikleri yanıltıcı etiketler, unvanlar altında, belli amaçlar için kullanılıyorlar. Yalnız kendi saygınlıklarını yitirmiyor, kurumlarının da itibar yitirmesine neden oluyorlar. Günümüzde yargı, Silahlı Kuvvetler, eğitim kurumları, medya itibar yitirmiş, güvenilirlikleri en düşük düzeye inmiş ise, bunda kişiliklerini, özsaygılarını koruyamayan mensupların büyük payı vardır. Özür dilerim, siyasi otorite önünde eğilen, dik duramayan bir kişi, hangi sıfatı, unvanı taşırsa taşısın gerçekten güven, saygı sağlayabilir mi? Toplumda yalakalığı, kişiliksizliği, siftinmeyi bir tür sanatı mutade, geçim yolu edinmiş bir kitlenin yanında bir de özgüveni az, kişisel güvenlik kaygısı ağır basan, erselik davranan bir kitle var. Ne renk oldukları pek belli değil. Sözde tarafsız hareket ediyorlar, hem nalına hem mıhına vuruyorlar. Zaman zaman demokrat liberal hatta solcu görünümü de veriyorlar. “Yetmez ama evet”çiler bu grubun en iyi temsilcileri. Birkaç düzgün isim ardına çürükleri saklayarak sözde tarafsız yayın yapan erselik kanallar diğer bir örnek oluşturuyor. Ülkede her alanda yaşanan faciada, bu kişi ve grupların manevi sorumluluğu çok daha fazla. Suskun, uyuşuk, çıkarcıların ağırlıklı olduğu bir toplumda, namus erbabının sesini daha da yükseltmesi gerekiyor. li önlemlerin alınmasını istediklerini bildiklerini, ancak uyaranların bu talebinin duyulmadığını belirtti. Hoffmann açıklamasını, “Türkiye’deki madenlerde iş ve sağlık güvenliği önlemlerinin yerine getirilmesi gerekir. Türkiye hükümeti insan onurunu korumalı, sendikaların özgür çalışma koşullarını sağlamalıdır” sözleriyle noktalarken, Türkiye’nin böylesi ölümcül olaylarla sonuçlanan facialarda uluslararası sıralamada Çin ve Bangladeş’ten sonra üçüncü sırada yer aldığını vurguladı. Doğu kalkınırsa Türkiye büyür TÜRKONFED Başkanı Onatça, ‘çözüm süreciyle doğuda kalkınmanın hızlanmasının, batıda da büyümeyi hızlandırdığına’ dikkat çekti Ekonomi Servisi Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Süleyman Onatça, Türkiye’nin doğusu kalkındıkça batı bölgesindeki illerin ekonomilerinin de büyüdüğünü söyledi. TÜRKONFED’in hazırladığı “Bölgesel Kalkınmada Yerel Dinamikler: Tunceli Modeli ve 2023 Senaryoları” raporunun Tunceli’deki toplantısında konuşan Onatça, “bölgesel kalkınma” kavramının aslında ulusal bir mesele olduğunu vurguladı. Konuşmasına “Tunceli’ye ağırlıklı olarak ‘Dersim’ demek istiyorum. Zira Tunceli’ye ‘Dersim’ demek çözümden yanayım demek” cümleleriyle başlayan Onatça şunları söyledi: * Bir bölgedeki gelişme ve kalkınmadan diğer bölgeler de kazançlı çıkar. Bu gerçeği, “Orta Gelir Tuzağı” raporumuzda gösterdik. Doğuda oluşan pazar hacmi, batıda üretim yapan girişimci için de gelişme imkânı sağlıyor. Bölgesel kalkınmayı hızlandırarak, bölgeler arası gelir farklılıklarını azaltarak, ülkemizin hem yüksek hem de dengeli ve sürdürülebilir bir büyüme çizgisine ulaşacağını düşünüyoruz. * Tunceli modelinin hayata geçmesi ve başarılı olması bazı koşullara bağlı. Bu koşulların başında yerel aktörlerin kendi içlerindeki uyumun sağlanması ve ardından yerelin tercihleri ile ulusal politikaların uyumlulaştırılması geliyor. Onatça, Tunceli’nin ekonomik imkânları ile doğal ve beşeri kaynaklarının “yeşil ekonomi” modeli ile uyuştuğunu söyledi. Bu modelin gerçekleştirilebilmesi için “yeşil” sektörlerin Dersim’de desteklenmesi gerektiğine işaret eden Onatça, “Tunceli’nin kalkınması açısından organik tarım ve hayvancılık, kültür, doğa, inanç, sağlık gibi farklı turizm türleri ve çevre turizmi gibi sektörler öne çıkıyor. Bu nedenle kalkınmanın hızlanabilmesi için, teşvik sistemindeki konumunun da tekrar gözden geçirilmesi gerek” dedi. En çok eleman ihtiyacı ‘inşaatta’ Ekonomi Servisi Yenibiris.com nisan ayı istihdam raporuna göre, yapıinşaat sektörü nisanda en çok iş ilanı yayımlanan sektör oldu. Mart ayındaki eleman arayışını yaklaşık yüzde 10 artırarak ilk sıraya yerleşen yapıinşaatı, turizmotelcilik sektörü izledi. Sektörde en çok açığın mühendislik alanında olduğuna dikkat çekilen raporda, mühendisliğin ardından en çok eleman ihtiyacı şantiye, satışpazarlama, mimarlık hizmetleri ve mali işlerfinansman alanları olarak sıralanıyor. İş arayanların nisanda en çok başvuru yaptığı sektör martta olduğu gibi yine bankacılıkfinans sektörü oldu. Onu, perakendeciliktoptancılık izledi. Satış temsilciliği en çok eleman aranan pozisyon olma özelliğini korurken muhasebe elemanı ilanları ikinci, gişe yetkilisi ilanları üçüncü sırada yer aldı. Bu pozisyonları çağrı merkezi müşteri temsilcisi ve şoför ilanları izledi. BETAM: Avrupa büyürse ihracat artar Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi, (BETAM) Dr. Zümrüt İmamoğlu ve Araştırma Görevlisi Barış Soybilgen tarafından hazırlanan “Avrupa’ya İhracat Büyümeyi Kurtaracak mı” başlıklı araştırmaya göre, küresel kriz sonrasında oldukça yavaş toparlanan Avrupa ekonomisinde kimi ülkeler durgunluktan çıkarken kimileri halen büyümekte zorlanmaya devam ediyor. Araştırmaya göre, Avrupa’da büyüme ve Türkiye’nin ihracatı arasında güçlü bir ilişki söz konusu. Gerek BETAM hesaplamaları gerekse ekonomi yazınındaki çalışmalar Avrupa’da büyümedeki yüzde 1’lik her artışın, Türkiye’nin bölgeye olan ihracatını yaklaşık yüzde 5 oranında artırdığını gösteriyor. Bu sene Avrupa’da tahmin edilen yüzde 1.6’lık büyüme tahmini gerçekleşirse, bunun ihracat kanalından büyümeye katkısının yaklaşık yüzde yarım puan olacağını hesaplıyoruz. Bu durumda yıl sonu büyümesinin uluslararası kurumların tahminlerinin aksine yüzde 3’ü aşacağı tahmin ediliyor. ‘Yeşil ekonomi’ modeli Özyeğin’den, 300 milyon dolarlık yatırım Domatesin kilosu 10 kuruş Ekonomi Servisi Muğla’dan Rusya, Polonya, Bulgaristan, Ukrayna, Irak, Moldova ve Romanya gibi ülkelere yapılan ihracatın azalması domates fiyatlarını düşürdü. Domatesin ihraç edilemeyerek iç piyasaya sunulması üzerine, pazarda ürün fazlalığı yaşandı. İç piyasada arz fazlalığının etkisiyle domatesin haldeki kilogram fiyatı 10 kuruşa kadar düştü. Muğla Ortaca Ziraat Odası Başkanı Salim Çöllü, üreticilerin domatesi salça fabrikalarına göndermeyi tercih ettiklerini ve kasasının ise 1 liradan satışa sunulduğunu söyledi. Çöllü, fiyatlardaki düşüşün engellenmesi için çiftçilerin planlı üretim yapması gerektiğini bildirdi. Ekonomi Servisi Çin’deki en büyük Türk projelerinden birisi olan FIBA Holding bünyesindeki 300 milyon dolarlık yatırım “Star Mall” alışveriş merkezi (AVM) açıldı. İşadamı Hüsnü Özyeğin’in inşasına 2009’da başladığı 325 bin metrekarelik dev alışveriş merkezinde 20 ülkeden 121 marka yer alıyor. T.C. ÇORLU 3. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/731 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri : Tekirdağ İli, Çorlu İlçesi, 469 Ada No, 86 Parsel No, Şeyhsinan Mahalle/Mevkii, Arpalık Köyü, 8 Bağımsız Bölüm Tekirdağ ili, Çorlu İlçesi, Şeyhsinan Mahallesi, Arpalık Mevkii, 469 ada, 86 parseldeki 348,68 m2 yüz ölçümüne sahip arsa üzerinde bulunan 70/1000 arsa paylı, 4. kat, 8 No’lu bağımsız bölüm (mesken), bitişik nizam 6 kat ticari alanda kalmaktadır. Yapı ruhsat tarihi 21.09.2011 olup bağımsız bölümün net yüzölçümü 150,00 m2’den azdır. Meskenin bulunduğu betonarme bina, bodrum kat+zemin kat (asma katlı) + 5 normal kattan oluşmaktadır. Betonarme binanın ön dış cephesi ısı yalıtımı uygulanmış akrilik dış cephe boyası ile boyalı, yan cephesi sıvasız tuğla örülü, pencere doğramaları çift cam PVC’dir. Bina Ruşenler Sokak üzerinde, ilçe merkezine, otogar binasına, Çorlu Belediyesi İtfaiye Binası’na, Atatürk Bulvarı ve Derinyol Sokağa yakın, ulaşım, altyapı, elektrik, su ve temizlik hizmetlerinden faydalanan, çevresinde konut ve işyeri yoğunluğunun bulunduğu bir konumda yer almaktadır. Binadaki inşaat faaliyetleri henüz tamamlanmamış olup binada ikamet eden kişi bulunmamaktadır. Binanın zemin katındaki işyerinin dış cephe camlarında eksiklikler bulunmaktadır. Bina içerisindeki doğalgaz tesisatı tamamlanmıştır. Binada bulunan asansör çalışmamaktadır. Kıymet takdiri istenen meskenin dış kapısı çelik, iç kapılar amerikan panel kapıdır. Daire içerisindeki doğalgaz tesisatı tamamlanmış olup dairede panel radyatör ve kombi montajı yapılmamıştır. Dar ve uzun bir yapıda olan mesken, üç oda, salon, hol, mutfak, banyo ve tuvaletten oluş“Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” maktadır. Salon ve odaların zemini beton, antre ve mutfağın zemini seramik, duvar ve tavanları boyalıdır. Banyo ve tuvaletin zemin ve duvarı seramik, banyonun tavanı boyalı, tuvaletin tavanı ise betondur. Mutfakta alt ve üst dolapların montajı tamamlanmış ancak mutfak zemininde bulunan mermerit tezgâhın montajı yapılmamıştır. Banyoda armatür ve vitrifıye ürünleri yoktur. Tuvalette sadece alaturka tuvalet taşı bulunmaktadır. Mesken brüt 135,00 m2’dir. Adresi: Şeyhsinan Mahallesi Ruşenler Sokak No: 27 Çorlu / TEKİRDAĞ Yüzölçümü: 135 m2 Arsa Payı: 70/1000 İmar Durumu: 4. kat, 8 No’lu bağımsız bölüm (mesken), bitişik nizam 6 kat ticari alanda kalmaktadır. Kıymeti: 80.000, 00 TL KDV Oranı: %1 Kaydındaki Şerhler: 1. Satış Günü: 01/07/2014 günü 10:30 10:40 arası 2. Satış Günü: 04/08/2014 günü 10:30 10:40 arası Satış Yeri: Tekirdağ Yolu Üzeri Çorlu Belediyesi Kültür Merkezi Satış şartları 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap. gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/731 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 06/05/2014 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. (Basın: 23681)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle