Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 MAYIS 2014 PERŞEMBE 12 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr KKTC’de Biden açılımı DUYGU GÜVENÇ/REŞAT AKAR ANKARA /LEFKOŞA ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın adaya ziyareti öncesi Türk tarafı Maraş için olası bir açılım stratejisi geliştirdi ve bunu adanın hidrokarbon kaynaklarına endeksledi. Türk tarafı, Maraş konusunda herhangi bir öneriyi ancak “kapsamlı çözümün bir parçası olacaksa” görüşmeye hazır olduğunu Biden’a da iletecek. 52 yıl aradan sonra adada ara bölgedeki “Statüko’nun Evi” adlı restoranda Biden’ın ev sahipliğinde bu akşam gerçekleşecek görüşmede, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Maraş konusundaki bir açılım önerisini reddetmeyecek. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun geçen hafta adaya yaptığı ziyaret sırasında belirlenen strateji bugün Eroğlu tarafından da Biden’a aktarılacak. Eroğlu’nun, Biden’e aktaracağı 5 aşa Eroğlu, görüşmede Maraş’a yönelik BM çatısı altında bir komite kurulması önerisine kapı aralayacak ancak adanın doğalgaz ve petrol kaynakları için bir hidrokarbon komitesi isteyecek madan oluşan yol haritası şöyle: l Liderlerin 15 günde bir yerine en az haftada bir ara bölgede buluşması. l 3 ay içerisinde alver sürecinin tamamlanması. l TürkiyeYunanistanİngiltere’nin katılacağı konferansın gerçekleşmesi ve güvenlik ve garantiler konusunun çözümlenmesi. l Toprak konusunun liderler arasında ele alınması. l Eşzamanlı referandum yapılması. Türk tarafı, Biden’ın ziyareti sırasında bazı güven arttırıcı önlemlerin de alınmasını hedeflerken GSM şirketlerinin işbirliği, adli konularda yardımlaşma, doğal afetlerde ortak müdahale gibi maddeler yer alıyor. Maraş için bağımsız gözlemcilerden oluşacak bir komite önerisine karşı Türk tarafının pozisyonu şöyle: “Ancak BM çatısı altında bir komite olabilir ve ancak Maraş’a paralel olarak hidrokarbon kaynakları ile ilgili de bir komite kurulacaksa olabilir, komitede Rumlar ve Yunanlılar yer alamaz, Maraş’a geçemez.” KKTC Dışişleri Bakanı Özdil Nami de Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Maraş konusundaki bu değişimin işaretini, “Her türlü öneri konuşulabilir. Ama atılacak her adım mutlaka kapsamlı çözüm yönünde olmalı” sözleriyle verdi. Biden, bir günlük ziyareti çerçevesinde bugün 16.15’te Eroğlu’nu ziyaret edecek. Rum tarafının ısrarlı girişimleri sonucunda bu görüşmenin gerçekleşeceği salonda KKTC ile ilgili herhangi bir sembol bulunmayacak. Özellikle KKTC bayrağı bulunmasına şiddetle karşı çıkan Rum Yönetimi, ABD hükümetinden bu konuda güvence alındığını açıkladı. Biden’ın adaya taraflara baskı yapmak için geldiğini söyleyen KKTC’nin 2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat , bütünlüklü bir çözüm olmadan Maraş’ın Rumlara iadesine karşı olduğunu kaydetti. Türkiye’nin ‘Sürüngen’leri Birleşin! Başbakan, “sürüngen” gözüyle baktığı kişilerin yaşamları üzerinde bundan böyle kendisini sınır tanımayan bir güç sahibi hissediyor. Bir “sürüngen”(!) ayağına mı takıldı; başı hemen oracıkta ezilsin istiyor! Bu kategoriye girenlerin hayatı artık Erdoğan’ın iki dudağından çıkacak cümlelere bağlı. Başbakan, Yılmaz Özdil için hiç çekinmeden “sürüngen” ve “insan müsveddesi” tabirlerini kullandı, Yazgülü Aldoğan’ı da hedefe koyduğu konuşmasında iki gazetecinin patronuna yüklendi: “İnsanlıktan nasibini almamış, zerre kadar vicdanı olmayan, ahlak değerleriyle uzaktan yakından ilgisi olmayan bazı tipler… Seviye kaybına uğramış, aşağılaşmış durumdalar. Şimdi soruyorum bunları yazanları patronları gazetelerinde nasl barındırıyor? Eğer bunları kapıya koymuyorsan sen de aynı zihniyete sahipsin demektir!” Bu kadar. Mesaj açık: “Ya gereğini yap! Ya sen de indimde ‘sürüngen’e indirgenirsin!” Başka dillerde karşılığını tam bulamadığım, İtalyancada “cuk” oturan bir deyiş var bunun için: Aşırı dozda güç zehirlenmesiyle kişinin kendisini hepten dokunulmaz ve artık her şeyin üstünde, herkesin kaderine hükmedecek noktada görmesine “delirio di onnipotenza” diyorlar! “Şuur kaybına varan ne oldum deliryumu/ hezeyanı” şeklinde özetleyebileceğim bu sendroma yakalananlar; aşırı ölçüde narsizm, kendini beğenmişlik, kibir, sınır tanımayan buyurganlık ve zorbalığa gark oluyor. Başbakanın sistemli hal alan bu çıkışları, artık böyle uçlarda yaşanan bir “ne oldum deliryumuna” işaret ediyor. Her büyük krizde krizin ayrıca nerdeyse bütün sorumluluğunu yıktığı günah keçileri bulmak “usta”nın işine geliyor. Gezi’nin “günah keçisi” Mehmet Ali Alabora idi. Alabora’nın hayatı Gezi’den sonra “alabora” oldu… Soma’nın “günah keçileri” de ilk kademede, Yazgülü Aldoğan ile Yılmaz Özdil... 301 işçinin trajedisi giderek onların üzerine yıkılacak… Bugün halihazırda konuşuyor olmamız gereken örneği görülmemiş iki korkunç skandal; başbakanın tokatı ile danışmanının tekmesi unutuldu bile… Trajediyi hazırlayan gerekçeler… Alınmayan güvenlik önlemleri, yerin altında çalıştırılan çocuk/kaçak işçiler böylece hasır altı edilecek… Maden şirketi ve iktidar partisi arasındaki al gülüm ver gülüm ilişkiler su yüzüne tam yansımayacak… Kamuoyunun dikkati, ifadeleri insafsızca çarpıtılan iki yazarın lincine odaklanacak. Bu feci linç ayrıca, basına “ayağını denk al” mesajı vermek amacına da dört dörtlük hizmet etmiş olacak. Bir taşla kaç kuş vuruluyor… Ay başında Freedom House’un (FH) açıkladığı “basın özgürlüğü” raporunda Türkiye boşu boşuna, 17 basamak birden gerileyerek İran, Çin ve Kuzey Kore gibi en beter diktatörlüklerin bulunduğu “basın düşmanı ülkeler ligi”ne indirgenmedi! FH yöneticisi David Kramer; raporun bulgularına ilişkin olarak ayrıca “Türkiye’de artık gazeteci olarak yaşam sürdürmek imkânsızdır” dedi ve de “Türkiye’de gazeteciliğin bittiğini” söyledi. Hükümet çevreleri bu saptamalara müthiş içerledi ve her dem başvurdukları “komplo” iddiasına sarıldı. Davutoğlu; “Türkiye’yi o (diktatör) ülkelerle kimse yan yana koyamaz. Türkiye’ye biz ikinci sınıf ülke muamelesi yapılmasına müsaade etmeyiz. Türkiye’de gazeteciler, aydınlar bu rapora itiraz etmeli” dedi. Bununla kalmadı, FH’nin çizdiği “hatalı” (yani “özgür olmayan ülke”) resminin düzeltilmesi için “yabancı basını Türkiye’ye davet edeceklerini” söyledi. Davutoğlu’nun bu acayip cüretkâr(!) davet projesini hayata geçirmesine fırsat kalmadan Soma patladı. Yazgülü Aldoğan ile Yılmaz Özdil, hemen cadı kazanına atılırken yabancı gazeteciler de yaşanan “deliryum”dan hisselerine düşen payı aldı. Almanya’dan Der Spiegel dergisi, Soma haberleri yüzünden “ölüm tehditleri alan” Türkiye muhabirini geri çektiğini açıklarken Soma haberciliği nedeniyle başbakanın hışmına uğrayan BBC, “haberlerinin arkasında olduklarını” belirten güçlü açıklamalara bizzat başvurmak zorunda kaldı. FH bulgularının arazide sınanması için 15 gün arayla patlayan Soma felaketi yetti! Bir başbakanın gazetecilere “sürüngen” hitabını kullandığı, gösterici tartakladığı ülke, ikinci sınıf değilse nedir? Böyle şeyler ancak ikinci sınıf ülkelerde olabilir. Beni kahreden tablo bunca açık ve net ortadayken hiçbir şey yapılamaması. Eller kollar bağlı Türkiye’ye bu deli gömleğini geçiren şahsın cumhurbaşkanlığına çıkmasını bekliyoruz. Yazıklar olsun! KKTC bayrağı olmayacak 5 aşamalı yol haritası RUSYA VE İRAN’LA Çin Batı’ya karşı yeni bir oluşum istiyor Dış Haberler Servisi Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Rusya ve İran’ın da dahil olacağı yeni bir Asya güvenlik işbirliği yapılanmasına gidilmesi ve ABD’nin dışlanması çağrısında bulundu. Şanghay’da düzenlenen, Türkiye’nin de üye olduğu Asya’da Etkileşim ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (CICA) toplantısında, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Asya ülkeleri liderlerine seslenen Şi Cinping, “Asya’nın yeni bir bölgesel güvenlik yapılanmasına ihtiyacı var” dedi. Üyeleri arasında Türkiye’nin de bulunduğu CICA’nın “güvenlikle ilgili diyalog ve işbirliği platformuna dönüşmesi ve savunma istişare mekanizması oluşturulması gerektiğini” söyledi. Şi’nin sözleri, Çin’in Asya’da, ABD ve Batılı ülkelerin nüfuzunu kırma çabası olarak değerlendiriliyor. CICA 4. devlet başkanları zirvesi, eski dönem başkanı Türkiye, yeni dönem başkanı Çin ve kurucu ülke Kazakistan’ın yaptığı ortak basın açıklaması ile sona erdi. Toplantıya Türkiye’yi temsilen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu katıldı. Saldırının arkasında Boko Haram’ın bulunduğu sanılıyor. (Fotoğraf: AFP ) ‘Putin Hitler’e benziyor’ Dış Haberler Servisi İngiltere Veliaht Prensi Charles Normandiya Çıkarması’nı anma etkinliği kapsamında görüşeceği Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’i Hitler’e benzetti. Kanada’da Göç Müzesi’ni gezerken, Nazi Almanyası’ndan kaçarak bu ülkeye gelen eski mülteci Marienne Ferguson Prens’in kendisiyle yaptığı konuşmada Putin’i faşist Alman lideri Adolf Hitler’e benzettiğini söyledi. Prens Charles’ın kendisine Kanada’ya ne zaman geldiğini sorduğunu belirten Ferguson “Ben de 1939 dedim. Prens, Putin’in Hitler ile aynı şeyleri yapmaya başladığını söyledi. Ben de ona katıldığımı söyledim” dedi. Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton da mart aynı benzetmeyi yapmıştı. Deliryum hali Davutoğlu da katıldı Dış Haberler Servisi Nijerya’nın dini çatışmaların en yoğun yaşandığı Jos kentinde önceki gün meydana gelen iki ayrı patlamada çoğu kadın en az 118 kişinin yaşamını yitirdiği, 60’a yakın kişinin de yaralandığı bildirildi. Yarım saat arayla gerçekleştirilen patlamalardan birinin kent merkezindeki bir pazaryerinde, diğerinin de bir otobüs terminalinde gerçekleştirildiği belirtildi. Kent güvenlik yetkilileri saldırıda kullanılan patlayıcı maddelerin bir kamyon ve minübüsün gizli bölmelerine yerleştirildiğini Yarım saat arayla katliam belirtirken pazaryerindeki binanın tamamen çöktüğünü kaydetti. Saldırıyı üstlenen henüz olmazken, Boko Haram’dan şüpheleniliyor.Nijerya Devlet Başkanı Goodluck Jonathan “şeytanca” olarak değerlendirdiği patlamaları “insan özgürlüğüne trajik bir saldırı” sözleriyle kınadı. Jonathan, ülkede güvenlik zafiyeti olması ve kaçırılan 200’den fazla kız öğrencinin bulunamamasından ötürü yoğun eleştiri altında. Dış Haberler Servisi İran’da bir grup genç, ABD’li rapçi Pharrell Williams’ın hit şarkısı “Happy” için çektikleri klip nedeniyle tutuklandı. ISNA haber ajansına konuşan polis şefi Hüseyin Sacidinya, 3 erkek ve başları açık 3 genç kızın bir çatı katında şarkıya eşlik ederek dans ettikleri klibin “toplumun ahlaki değerlerine aykırı” olduğunu söyledi. Pharrell sosyal medyada attığı tweetle tutuklanan İranlı gençlere destek olurken, İranlı gazeteci Golnaz İsfandiyari Twitter’da, İran’ı “mutlu olmanın suç olduğu bir ülke” olarak tanımlayıp “son 35 yılda binlerce İranlı mutlu olduğu için tutuklandı” yorumunu yaptı. Twitter’da gençlerin serbest kalması için #freehappyiranians başlığı altında kampanya başlatıldı. Her krize ‘günah keçisi’ oğalgaz anlaşması tamam D ESKİ BAŞBAKAN ‘HİZMETTE’ İran’da ‘mutlu olmak‘ yasak Rusya ve Çin 400 milyar dolarlık dev bir doğalgaz anlaşmasına vardı. Rus şirketi Gazprom’un CEO’su Alexei Miller, 30 yıl süreli anlaşma uyarınca yılda 38 milyar metreküp sağlayacaklarını duyurdu. Karadeniz’e bir ABD gemisi daha Dış Haberler Servisi ABD, Karadeniz’e bir savaş gemisi daha göndererek, Ukrayna’da pazar günü yapılacak devlet başkanlığı seçimleri öncesinde Rusya’ya karşı gövde gösterisini sürdürdü. Güdümlü füze kruvazörü USS Vella Gulf, Karadeniz’e yol alırken, Polonya ve Baltık ülkelerine yeni askeri birlikler gönderen ABD, tatbikatlar düzenliyor. Ukrayna’da ise seçimler nedeniyle güvenlik önlemleri artırılarak, 55 bin polis ve 20 bin gönüllü görevlendirildi. n Dış Haberler Servisi Libya Deniz Kuvvetleri Komutanı Amiral Hasan Ebu Şınak’ın dün uğradığı saldırı sonucu yaralandığı bildirildi. Komutanın konvoyunun başkent Trablus’un batısında seyrederken silahlı kişilerce yolunun kesildiği, olayda Şınak’ın şoförü ve iki korumasının da yaralandığı belirtildi. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’ndan yapılan açıklama Şınak’ın başından hafif yara aldığı kaydedildi. nDış Haberler Servisi Mısır’da devrik cumhurbaşkanı Hüsnü Mübarek’e yolsuzluk suçlamasıyla 3 yıl hapis cezası verildi. Mübarek’in oğulları Cemal ve Alaa’ya da aynı suçlamayla 4’er yıl hapis cezası verildi. Sanıklar ayrıca, 2.9 milyon dolar tazminat ödemeye, 17.6 milyon doları da hazineye geri vermeye mahkum edildi. Mübarek ailesi, devlet fonlarından milyonlarca doları, devlet başkanlığı saraylarını onarmak yerine kendi konutları için kullanmakla suçlanıyor. 86 yaşındaki Mübarek, 2011’de yaşanan halk ayaklanmasıyla devrilmişti. Yaş sınırı nedeniyle aldığı hapis cezası toplumsal çalışma cezasına çevrilen İtalya eski Başbakanı Silvio Berlusconi, huzurevinde çalışırken beyaz önlüğü ile görüntülendi. Görüntüleri yayımlayan “Chi” dergisi, dört saat süreyle Alzheimer hastalarıyla ilgilenen Berlusconi için “Hastalara gülümsüyor, onlarla yakından ilgileniyor” yorumu yaptı. Gazeteciliğin öldüğü ülke Libya’da deniz kuvvetleri komutanı saldırıda yaralandı Mübarek’e 3 yıl hapis cezası 1992’den bugüne “Bir Çocuk Daha Okusun Diye” 20.680 öğrenciye katkı sağladık. Soma’da yaşanan acı felaket hepimizin acısıdır. Yitirdiklerimize Allah’tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyoruz. Kazadan kurtulanlara geçmiş olsun dileklerimizi iletirken bu ailelerin çocuklarına Burs Yönetmeliğimiz doğrultusunda, eğitimlerini sürdürdükleri sürece Eğitim Bursu vereceğimizi ifade ediyor, tüm çocuklarımızı yürekten ve sevgiyle kucaklıyoruz. ANKARA BosnaHersek ve Sırbistan’da yaşanan sel felaketinin ardından BelgradAnkara ilişkilerindeki gerginlik yerini yardım çağrılarına bıraktı. Erdoğan’ın, “Kosova Türkiye, Türkiye Kosova’dır” sözlerine sert tepki göstererek “özür” isteyen Sırbistan ile gerginlik 7 ay sonra sel felaketi ile aşılma sürecine girdi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Sırbistan başbakanına telefonu ilk adımı oluşturdu. Türkiye, BosnaHersek’e doğrudan yardımlara başlarken Sırbistan’a nakdi yardım kararı aldı. Kosova krizi selle aşıldı DUYGU GÜVENÇ Eski başbakan Twitter hesabını kaçırdı nDış Haberler Servisi Hindistan’da yerini yeni başbakan seçilen Narendra Modi’ye bırakacak olan eski Başbakan Manmohan Singh, 1.24 milyon takipçisi olan başbakanlık Twitter hesabını kaçırdı. Singh, başbakanlık Twitter hesabının @PMOIndia olan kullanıcı adını @PMOIndiaArchive olarak değiştirince yeni başbakan Modi’nin hesaba girmesi engellenmiş oldu. Modi’nin oluşturduğu yeni hesabın ise henüz sadece 9 bin takipçisi var. 444 28 39 C M Y B