07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
22 MAYIS 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü’nde 78 kişilik ‘geçici’ kadro için İşKur’da tam 4 bin 837 kişi sırada İşte utanç tablosu Geçici işçi olabilmek için rekor sayıda kişinin kuyruğa girmesi, Türkiye’de işsizliğin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Afyonkarahisar’da 40 kişilik kadro için 3305, Eskişehir’de 38 kadro için ise 1527 kişi başvuru yaptı. CAN HACIOĞLU ESKİŞEHİR Resmi rakamlara göre işsizlik oranı düşüyor görünse de kamu kurumlarında açılan kadrolara yapılan rekor başvurular, Türkiye’nin kanayan yarasının dramatik boyutlara ulaştığını gösteriyor. Artan işsizlik nedeniyle Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü’nde ‘geçici işçi’ olabilmek için yaklaşık 5 bin kişi kuyruğa girdi. Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü’nde beş buçuk ay geçici olarak çalıştırılmak üzere 78 işçi alınmasına karar verildi. İşKur’a tam 4 bin 837 kişi başvurdu. Eskişehir Orman Bölge Müdürlüğü, Afyonkarahisar’da 40, Eskişehir’de 38 kişinin işe alınmasına karar verdi. Ancak İşKur verilerine göre Afyonkarahisar’da 40 kişilik kadro için 3 bin 305, Eskişehir’de 38 kadro için ise 1527 kişi müracaat etti. Bir kişilik şoför kadrosu için 220 ki şi müracaat ederken, yine bir kişilik beden işçisi kadrosuna 144, 7 kişilik fidan yetiştiriciliği için ise 492 kişi müracaatta bulundu. Müracaatlar, Eskişehir merkezindeki işler için yoğunlaşırken, ilçelerdeki işlere müracaat az oldu. Yine nitelik isteyen işlerde de müracaat sayısı düşük kaldı. Örneğin diksiyon belgesi olan santral görevlisi için 3 kişi müracaat ederken, Mihalıç 62 kat talep geldi çık ilçesindeki dozer operatörlüğü için sadece 2 kişi başvurdu. Fidanlık Müdürlüğü’nde çalıştırılmak üzere alınacak 3 adet traktör şoförlüğü için 102, C sınıfı ehliyetli 2 adet kamyon şoförü kadrosu için ise 190 kişi başvuruda bulundu. Alınacak 78 işçi için 62 kat fazla talep geldiği belirtildi. İşçi alımı için yarın noter huzurunda kura çekimi yapılacak. Kurada çıkanlar için de mülakat sınavı uygulanacak. Almanya Başbakanı Merkel ile Partner Ülke Türkiye’nin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan’ın birlikte açtıkları Berlin Uzay ve Havacılık Fuarı ILA 2014, 25 Mayıs’ta kapanacak. Ezilenleri, Gücünü Ezerek Ya da El Vererek Kullanmak... İnsanlık tarihinin en kaba ayrışmasındaki sınır çizgisi, ezilenleri, gücünü ezerek ya da el vererek kullanma siyasetlerinin alanlarının arasına çekilmiştir... Siyah beyaz kadar sert, ters bu iki kutbun varlığının, içlerinde ve aralarındaki ilişkiler ağının.. Uçurum çelişkide insani değerler, yaşam koşullarının; insanca ya da insanlık dışı ilişkilerin, kuralları.. geçerli düzenin, rejimin aynasıdır... Grafiklerdeki çok yalın anlatımlar, sınır çizgisinin üstünde azınlık yukardakilerin sayısal hızlı düşüşü ile ters orantılı katlanan zenginleşmeyi, altta kalanların ise katlanan büyük çoğunluğu oluşturmaları ile ters yoksullaşma, yoksunlaşmalarını gösteriyor... Kaçınılmaz, ülkemizde sözde demokratik rejim içinde, en yoksul ve yoksunların, en çok ezilmişlerin oyunu alarak büyüyen İktidarlarının, piyasalar düzeni içindeki büyüme ile insani gelişmişlikte çoğunluğu en olumsuz yaşam koşullarına sürükleyişinin çelişkisini anlamak, insan haklarıhakhukukdemokrasinin işleyiş kurallarının katledilişine sandıkta boyun eğişi açıklayabilmek zorlaşıyor... Sandık demokrasisinin en olmazsa olmaz işleyişinin, anayasal, yasal hukuk devleti düzeninin tüm kurum ve kurallarının yoka sayılmasının ötesinde; lidere odaklanmış, üstüne üstük giderek keyfi, kuralsız, kaba güce, yıldırarak, cezalandırarak, korkutarak, ezerek ayakta kalmayı seçmiş bir iktidar erki ile yüz yüzeyiz... Soma depreminde, yaşamın tüm alanlarına yönelik haksızlıkhukuksuzlukların, keyfi, diktatoryal, hukuksuz yönetimin kirli çamaşırlarının ortalığa saçıldığı bu çağda, bilim ve teknolojinin izin vermeyeceği, yaşanamayacak, insanlığın yüz karası, en ilkel, en vahşi işçi katliamı suçu ile yüz yüzeyiz... İktidarları, yüzsüz, iktidar gücünü en haksız, hukuksuz, öfke saçan boyutlarda kullanarak, işlenmiş suçlardaki sorumluluklar zincirinde, her boyutu ile suçüstü yakalanmış olarak, hesap vermekten kurtulmanın derdinde, paniğinde... Liderlik sıralamasında, en başından, en alttaki halkalara, haksızlıkhukuksuzlukların, vurgunların rantından payını alan sermaye cephesi, olayın odağındaki sermaye vurguncuları, medyası, yandaşı, pay aldığına inandırılmış seçmenine.. Cinayetin kömür karasından temizlenmek olanaksızlaştıkça acımasız yollara sapmaktalar... HHH Yaşananların ağırlığında, geleceğimiz adına insan hakları, hukuk devleti düzeni, demokrasi, insanca yaşamın sürdürülebilmesi derdine düşenler ise bugüne kadar görmek istemedikleri, yüz yüze kaldıkları, sorumluluk alanlarına giren gerçekler karşısında bir farklı çaresizlik, öfke taşmasında... En çok ezilen çoğunluğa, var olduğu varsayılan örgütlenmeleri, kurumlarına kırgın, kızgınlar... İktidarlarının, çıkar ittifakı cephelerinin doğal algılanan kirli çıkar ittifaklarının çaresizliğinde, bu çarpık düzen çarklarının işleyişine fren olamayan siyasal muhalefete, sendikalara, sol sayılabilecek örgütlenmelere, duruş sergileyebilecek her kurum ve kişilere çatıp durmaktalar. En büyük öfkenin payı ise ezilen çoğunluğa düşüyor. Ağırlıklı iktidara oy vermiş olmaları gerçeği ile başlarına gelenlere başkaldıramıyor olmaları sorgulanıyor... Türkiye’yi insani gelişmişlikte yaşamın her alanında en geriye püskürtmüş İktidarlarına, liderliğine alkış tuttukları günleri unutup, demokratik hak ve örgütlülükler, sendikal haklar, örgütlülüklerin gasp edilmesi, taşeronlaştırma, kayıt dışına çekme, özelleştirme, rant yaratırken üretimden vazgeçip işsizliği patlatma politkalarında verilmiş destekler, en azından sesiz kalışlar yoka sayılıyor... En yoksul, en çaresizler siyasal İslam ya da ırkçılık, mezhepçilik, aşiretler, tarikatlar ayırımcılığında özgürleştirildikleri kılıfında, sınıf kökenlerinden, haklar bilincinden, sendikal sol örgütlülüklerden koparılırlarken, bireyin özgürleşmesi palavrasında, insan hakları ile çelişkili verilmiş destekler unutuluyor... En büyük ölümlü maden kazasının can pazarı günlerinde, 100’ün üstünde alınacak maden işçiliği için 4 bine varan başvurunun gerçeği, çaresizlik algılanamıyor. Madencinin ölüsünün yaşanan büyük acılara karşın ailesi, çocukları için daha büyük değer, güvence olduğunu, ezilmişliğin yaşam yasasını nereden bilecekler ki?.. Size çocuğu karnında madenci eşinin, ölüm parası karşılığı yakın gelecekte iki aile arasında paylaşılamayan değerde mal yerine geçeceğini söylesem, çok mu acıtıcı gelecek? Geçmişte dul kalmışların yaşam öykülerinden röportajda yer almış tanıklıklarıma dayalı, gerçek olarak söylüyorum. Zaten ölenlerin korkusu sıcak yüreğinde, ölümüne iş başvurusunda bulunan işçiler açık açık söylüyorlar... “Çocuklarım, ailem için sigortalı iş bulma şansımı kaçıramam..” diyorlar... Soma katliamından kurtulmuşlar, en ucuza, göz göre göre cinayete yol açan güvenlik önlemleri alınmadan en ilkel üretim koşullarında çalıştırılmayı çaresizlikten kabullendiklerini, yasadışı çalıştırmaya karşı seslerini çıkaramadıklarını anlatıyorlar... Sigortalı iş, hatta sigortasız iş bulabilmek için çırpınmak, ezilmenin dibe vurmuş halleri. Bir de yanında oy karşılığı sadaka olarak katılan yardımlar, bu çaresizlikte çare gibi gelebiliyor. Protestolar arasında özelleştirme ihalesi megavat kurulu güce sahip Ankara (Cumhuriyet İvriz hidroelektrik santrallarının Bürosu) Termik santralların ihalesi 6 firmanın katılımıyla özelleştirilmesine karşı işçilerin yapıldı. Santrallar için en yüksek eylemi sürerken Elektrik Üretim teklif, 2 milyon 300 bin dolar AŞ’ye ait 5 yeni hidroelektrik ile Ülke Yatırım Araştırma santralının (HES) özelleştirme Geliştirme Madencilik ihalesi da yapıldı. İhalelere İnşaat ve Elektrik Üretim AŞ toplam 14 milyon 450 bin dolar tarafından sunuldu. teklif verildi. Üçüncü grupta yer alan Hidroelektrik santrallarının Kütahya’daki 2.56 3 grup halinde 49 yıl megavat kurulu güce süreyle “işletme Termik sahip Kayaköy hakkının verilmesi” Hidroelektrik yöntemiyle santralların Santralı’nın özelleştirilmesinde özelleştirilmesine ihalesi 12 nihai pazarlık karşı eylem yapan firmanın görüşmeleri dün katılımıyla Özelleştirme işçilerin protestoları yapıldı. İdaresi arasında yapılan ihalede Santral için Başkanlığı’nda Elektrik Üretim AŞ’ye ait en yüksek yapıldı. teklifi 10 Birinci 5 hidroelektrik santralı milyon 300 bin grupta yer alan için toplam 14 milyon dolar ile Veysi Artvin’deki 0.3 450 bin dolar Madencilik megavat kurulu teklif verildi. İnşaat Nakliyat güce sahip Esendal Petrol Temizlik ve Trabzon’daki 1.04 Sanayi ve Ticaret megavat kurulu güce Ltd. Şti. verdi. sahip Işıklar (Visera) İhaleler yapılırken termik hidroelektrik santralları için santralların özelleştirmesine yapılan ihaleye 5 firma katıldı. karşı bir süredir İhalede en yüksek teklifi 1 Özelleştirme İdaresi Başkanlığı milyon 850 bin dolar ile Metek Hidro Enerji Sanayi ve Ticaret karşısındaki Kurtuluş Parkı’nda eylem yapan işçiler, zaman AŞ verdi. zaman slogan atıp baretlerini İkinci grupta yer alan demir bariyerlere vurarak Konya’daki 0.6 megavat protestolarını sürdürdü. kurulu güce sahip Dere ve 1.04 Aselsan, havacılık devi Airbus ve Rolls Royce ile, Roketsan da Airbus Defence and Space ile işbirliği anlaşmalarına imza attı. Devlerle işbirliği anlaşması Ekonomi Servisi Türkiye’nin partner ülke olduğu Uluslararası Berlin Uzay ve Havacılık Fuarı ILA 2014, Türkiye’nin bu sektördeki iki önemli firması Aselsan ve Roketsan için çok verimli geçti. Aselsan, RollsRoyce ile motor kontrol sistemleri alanında, Airbus Grup ile sivil ve askeri aviyonik sistemler, uydu haberleşme sistemleri, elektrooptik ve lazer sistemleri ve emniyetli telsiz haberleşmesi alanlarında işbirliği anlaşması, Roketsan da Airbus Defence and Space ile askeri havacılık alanında yapılacak işbirlikleri için mutabakat muhtırası imzaladı. İmzalar atılırken yapılan açıklamalara göre RollsRoyce, bu anlaşmayla motor kontrol ve motor sağlığı izleme sistemleri alanlarında Türkiye pazarındaki yerini güçlendirmeyi hedefliyor ve gelecek dönemlerde daha geniş işbirliğine gitmeyi umuyor. Airbus Grup, her iki tarafın da Türkiye ve ihraç pazarına uygulanabilecek rekabetçi ürünleri olduğunu düşünüyor. Aselsan ve Roketsan ise bu anlaşmalarla küresel pazarlara daha çok erişim sağlamayı hedefliyor. Yenilikçi ürünler ödüllendirildi 9.Teknoloji Ödülleri’nde değerlendirmeye alınan 150 başvurudan 29’u finale kaldı. 7 firma yenilikçi ürünleri nedeniyle ödüle layık bulundu. Ekonomi Servisi TÜBİTAK, Türkiye Teknoloji Geliştirme Vakfı (TTGV) ve TÜSİAD işbirliğiyle düzenlenen 9.Teknoloji Ödülleri’nde Teknoloji Büyük Ödülü’nün sahibi “Avcı Kaska Entegre Kumanda Sistemi” projesi ile Aselsan Elektronik oldu. Türkiye’nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasını sağlamak, yenilikçi ürünleri teşvik etmek amacıyla yapılan yarışmaya, 198 proje başvurdu. Bu sene yarışma tarihindeki en yüksek sayıya ulaşılarak, değerlendirmeye alınan 150 başvurudan 29’u finale kaldı. Ödüller, TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Yücel Altınbaşak, TTGV Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Ultav ve TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz’ın katılımıyla dün düzenlenen törende sahiplerini buldu. Törende Soma’da yaşanan faciayla ilgili konuşan Yılmaz, “Kamu yönetiminden, yaşanan bu acı olayı en ufak ayrıntısına kadar takip edip, olaydaki tüm suç unsurlarını ortaya çıkarmasını talep ediyoruz” dedi. Yılmaz, iş sağlığı ve güvenliğinin temel bir insan hakkı olduğunu vurguladı, Yarışma kapsamında ödül alan diğer projelerde şöyle: * Büyük Ölçekli Firma Ürün Kategorisi Ödülü – Durmazlar Makine / Raylı Toplu Taşıma Sistemi Tasarımı ve İmalatı * Büyük Ölçekli Firma Süreç Kategorisi Ödülü – Greenway Güneş Sistemleri / Kule Tipi Yoğunlaştırılmış Güneş Enerjisi Sistemi * Orta Ölçekli Firma Ürün Kategorisi Ödülü Arkel Elektrik / ARCODE Bütünleşik Asansör Kontrol Sistemi * Küçük Ölçekli Firma Ürün Kategorisi Ödülü – Elmed Elektronik ve Medikal Sanayi / Fleksible Üreteroskopi İle Böbrek Taşı Kırma Robotu * Mikro Ölçekli Firma Ürün Kategorisi Ödülü – Novitas Yapı / Jeodezik Afet Evi Tasarımı * Mikro Ölçekli Firma Süreç Kategorisi Ödülü – Akış Isı ve Yanma Teknolojileri / Endüstriyel Seri Üretimlerde Uygulanan Nitrürleme Sürecinin İyileştirilmesi. Sütte fiyat istikrarı olmazsa üretim geriler Ekonomi Servisi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, şubattan bu yana yüzde 5 artan yem fiyatlarının, süt üretiminde maliyeti katlanılmaz duruma getirdiğini vurgulayarak “Ulusal Süt Konseyi tarafından şubatta 1 lira 5 kuruş olarak belirlenen çiğ süt fiyatı artırılmalı. Üretimin bu fiyatlarla sürdürülmesi zor görünüyor. Geçmişte yaşanan damızlık hayvan kesimlerinin acı tablosuyla tekrar karşılaşmak istemiyorsak, bir an önce üretici lehine yeni bir fiyat belirlenmesi gerekiyor” dedi. C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle