03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 MAYIS 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakanlıklar cemaatle ilgili olarak derin operasyon başlattı Öyle sessiz, kendi halinde, durgun bir su gibi akacaksın, susacaksın, konuşmayacaksın... İstediği bu! Her şeyi sen biliyorsun, sultan mısın, padişah mı? Mesele hayatın karşısında, bükülmeden durmaktır, “van münit” çekmek, öyle kolay değildir... Soyana, soydurana, emperyalizme, büyük patrona, anlayacağın Obama’ya çek bakalım “van münit”i! Gücü tükenmeyen bir toplum şu ya da bu şekilde kendi düşüncelerini savunacaktır; hukuktan, eşitlikten yana tavır alacaktır. Bozkır akşamlarında açan bir kırmızı gelincik umutları çoğaltırken küskün bir aydınlığı asla beklemeyecektir. Yüreğinde bir sevda, bir ışık, uzun bir yolculuk, her zaman olacaktır. Bir çınarın gölgesinde düş kuran çocuklarımız, bize hayatın penceresini açarken gülümseyecektir. Bağır sen istediğin kadar, bağır... Yalnızlığımız katran karanlığından bile olsa yolculuğumuz bitmez, uzundur... Çiçekler sevişirken günbatımında, bir dost eli uzanır, umut fışkırır topraktan, milyonlar arasında, gölgesi suya düşmüş yitik geçmişimiz kıpırdanır... HHH Azarlama, tehdit, ananı da al git... Nerede kaldı sizin demokrasi ve özgürlükleriniz? Anlatılan bir masaldı, darbeciler falan filan... Demokrasi dilinizden düşmüyordu; özgürlükler, neler neler... Derdiniz otokratik, buyrukçu, aşağılayıcı, azarlayıcı bir devletti ama bunu sizi terk eden kimi liberaller görmüyordu... Görenler ise darbeci! 5 muhalif olmuş ya, o bile yeter! Oturup uzun uzun düşünmenin sırasıdır... Tek adam, baskı, şiddet! Tüm sorun kaya gibi sağlam olmak, demokrasi ve özgürlük mücadelesi vermek. Sıfırlanan hesaplar, kasalar, masalar... Öyle sessiz ve kendi halinde akmamalı ırmaklar... Coşkulu! Sevdalı! Umut dolu! Toplum gün gün kayalaşmalı, umutsuzluğa düşmemeli... HHH Sen ne kadar vicdansızsın arkadaş! Berkin’in üzerinden siyaset yapıyorsun, terörden söz ediyorsun, ardından demokrasiden, özgürlüklerden, barıştan... 15 yaşında bir çocuk! Katilleri belli ama bulunmuyor. Neden?.. Berkin’in elinde sapan, bıçak, taş varmış! Öldürülmüş bir çocuk; annesi, babası, yakınları... Mezarında çiçekler bak! O çiçekleri Berkin’in babası dikmiş, mezarı çiçeklenmiş... Ne diyor gözü yaşlı baba: “Ben bu çiçekleri Berkin’i vuranların annelerine hediye ediyorum!” Ölen çocuklar için sakin ol bir gün olsun! Hiç konuşma! Eğer hukuk umut olmayacaksa, eğer yaşam karanlığın içinde sürecekse... O son umut demir sürgülü kapıların arkasında sürecekse... Onu da anlat bize! Anlat bilelim! Benim bildiğim bir şey var, onu da ekleyeyim arkadaş: “Bu millet zorbalığa boyun eğmez...” Küfreden de EMİNE KAPLAN mercek altında içine karışmış pis suya benziyor. 35 yıl boyunca o ak sütün içine sızmışlar. Orada çok rahat şekilde gizlenmişler. Dışarıdan baktığınızda nasıl ki sütün içindeki o pis su anlaşılmazsa, gözle görülemezse bu yapı da maalesef bakmakla görülemiyor. Çünkü amaçları için bunlara her yol mubah. Yalanla, takıyyeyle kendisini sinsice gizleyerek, saklayarak, olduğundan farklı görünerek, düşündüğünün tersini söyleyerek, inandığının tersini yaparak bu yapı hücrelere sirayet etmiş” sözlerinin arkasında Fethullah Gülen’in cemaate yakın isimlere gönderdiği mesajın yattığı belirtiliyor. AKP kulislerinde, hükümetin bürokrasideki görevden almalara başlamasıyla birlikte Gülen’in Zorbalık!.. Öyle değil mi Paşam! Yurtsever, demokrat, solcu, sosyalist, komünist, demokrat... Tümü! Postalcı değil miydi size göre! Geçti o günler geçti! Şimdi salonda kükreyen zat, arkasından giden devlet! Neymiş? İkinci “van münit”miş, yok çok konuşmuş Feyzioğlu, yapılır mıymış... Konuşmanın içeriğine bir bakın zahmet olmazsa. Okuyun, özümseyin, biat etmeyin! Gözlerinizi yumun, üç beş saniye düşünün... Berkin’in babası Sami Elvan’ın sesine kulak verin: “Berkin’in mezarına diktiğim çiçekler, Berkin’i vuranların annelerine hediyem olsun.” Şehit annelerine bakın... Zindanlarda yatanlara, derin vadilerde, dağlarda etkisiz hale getirilen çocuklarımızın annelerine... Hayata bir bakın... Çiçeklenmiş dağlara, masmavi denize, özgürlüğe... HHH Bir ucu denize çıkan yollar, umut toplayan çocuklar, gençler... Ne kadar çok gereksinimimiz var sevgiye... Bir yanda umut, öte yanda hüzün! Tek adamlığın, baskıcı rejimlerin, faşizmin ne olduğunu anlattık uzun uzun... Bir dönemin demokrasi kahramanları, ibrikçileri şimdilerde ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Gerekirse moleküllerine ayıracağım” dediği cemaatin kamu kurum ve kuruluşlarındaki yanlılarıyla ilgili olarak hükümet derin bir operasyona hazırlanıyor. En alt düzeydeki memurlara kadar kapsamlı bir çalışma başlatan hükümet, özellikle 17 Aralık sürecinde sessiz kalıp son dönemde cemaate yönelik eleştiri yapan isimleri de ayrıca değerlendiriyor. AKP kulislerinde, Gülen’in kamudaki cemaat yanlısı bürokratlara kendilerini koruması ve gizlemesi için “Gerekirse bana küfredin ama konumunuzu koruyun” mesajı gönderdiği ileri sürülüyor. Erdoğan’ın partisinin Afyon kampında, “Bu öyle bir yapı ki sütün cemaate yakın bürokrat ve çalışanlara “Konumunuzu korumak için gizlenin, bunun için bana ve cemaate hakaret, küfür, beddua bile etmeniz gerekiyorsa bunu yapın” diye fetva verdiği ileri sürülüyor. Erdoğan, kampta yaptığı konuşmada bakanlar, milletvekilleri, il başkanları ve yurttaşlara da “Bakanlıklarımızda, oturdukları makamda her türlü provokatif eylemleri sinsice yapanları bulup çıkardıkça gereğini yapacağız. Bu konuda nerede, kim, neler yapıyorsa bunları bize bildireceksiniz ki gereğini yapalım” dedi. Bakanlıkların da cemaate yakın yalnızca bürokratlar değil en alt düzeydeki memurlara kadar kimin cemaat yanlısı olup olmadığı konusunda çalışma yaptığı öğrenildi. İğneli Fırça ZAFER TEMOÇİN [email protected] Balbay: Yargılama işkenceye dönüştü İstanbul Haber Servisi Avrupa Konseyi’nin düzenlediği “Avrupa’da Medya Yönetişiminde Ulusal Parlamentoların Rolü” konferansında medya özgürlüğü ve gazetecilerin durumu ele alındı. TBMM’nin ev sahiplerinden biri olduğu konferansın açılış konuşmalarını AKP’li Reha Denemeç ile CHP’li Gülsün Bilgehan yaptı. “Bir ülkede demokrasinin olup olmadığını anlamak için medyasına bakınız” diyen Bilgehan, “İktidarın hoşuna gitmeyen şeyleri yazan gazeteciler işinden, hatta özgürlüklerinden oluyor mu? Medya, muhalefetin sesine yeterince yer vermiyor ve bu sanki doğal, sanki olması gereken bir şey gibi algılanmaya mı başlanmış? O zaman demokrasinin dördüncü ayağı kırıktır ve üzerindekilerin dengede durması da mümkün değildir” dedi. Gazetemiz yazarı Mustafa Balbay da 5 yıl cezaevinde kaldığını ve yargılamaların işkenceye dönüştüğünü belirtti. Balbay, yargılamaların uzatıldığını ve davanın anlamsızca genişletildiğini vurgularken, “Düşünün yoldasınız, Brüksel 300 km. tabelasını görüyorsunuz, bir süre gidiyorsunuz Brüksel 600 km. tabelasını görüyorsunuz. Sonra gelince burası Brüksel değil Roma diyorlar. Yargılama buna benziyordu” dedi. Geçen günlerde tahliye olan gazeteci Füsun Erdoğan’ın da katıldığı konferans bugün sona erecek. Babacan’a fırça Başbakan Erdoğan, çekle ilgili şikâyetler üzerine Merkez Bankası verilerini örnek gösteren Başbakan Yardımcısı Babacan’ı azarladı EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Afyon kampında bazı milletvekillerinin karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılmasının ticarette sıkıntılara neden olduğu şikâyetlerine, “Merkez Bankası verilerine göre karşılıksız çek oranı yüzde 3’e düştü” yanıtını veren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a, “Merkez Bankası verileriyle gelme bana, git Hamamönü’nde esnaf ne diyor, ona bak” dedi. Basına kapalı bölümünde Erdoğan, söz alan 30 milletvekilinin görüşlerini aldı. Bir milletvekilinin “Özal da Cumhurbaşkanı olmak için partisini bıraktı, partiye de Yıldırım Akbulut gibi kişiliksiz birini getirdi. ANAP yok oldu gitti” demesine Erdoğan’ın sinirlendiği öğrenildi. Erdoğan, “Kişiliksiz gibi bir söz AK Partili bir milletvekiline yakışmaz. ANAP zayıfken Özal Köşk’e çıktı. Ama biz güçlü bir partiyiz, asla ANAP gibi olmayız” dedi. Erdoğan, muhalefetin partili Cumhurbaşkanı eleştirileriyle ilgili olarak “Özal ve Demirel’in partisi yok muydu?” diye konuştu. Anayasanın 104. maddesinde “Cumhurbaşkanı, devletin başıdır” hükmünün yer aldığını kaydeden Erdoğan, “Cumhurbaşkanı halk tarafından seçilecek. Bu cümleye göre devletin başkanı olacak, yürütmenin başıdır. Kim gelirse gelsin bunu kullanması lazım” dedi. Toplantıda bazı milletvekilleri hapis cezasının kaldırılmasının çek kullanımını oldukça düşürdüğü şikâyetlerini dile getirdi. Bunun üzerine Babacan, Merkez Bankası’nın verilerinden örnekler vererek yeni uygulamayla karşılıksız çek kullanımının yüzde 3’lere kadar gerilediğini söyledi. Erdoğan ise Babacan’a “Merkez Bankası verileriyle gelme bana, bankanın aldığı kararlar da ortada. Merkez Bankası’nın verileri değil Hamamönü’nde esnaf ne diyor, pazarda bu konudaki sıkıntılar ne onlara bak” diye konuştu. Bazı milletvekilleri de bedelsiz askerlik konusunda yoğun talep olduğunu belirtti. Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ise bu konuya sıcak yaklaşmadıklarını söyledi. Toplantıda paralel yapıyla mücadele konusunda bilgi veren İçişleri Bakanı Efkan Ala, MİT’in kampusu etrafına döşenen telefon ve internet kablolarıyla teşkilatın yazışmalarının izlendiği bilgisini verdi. CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun yumruklanması Eski DEP Genel Başkanı soruları yanıtladı ‘Sabıka’ya değil arama kaydına bakıyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP’li Umut Oran’ın soru önergesini yanıtlayan TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na 8 Nisan’da Meclis’te saldıran Orhan Övet’in, 3 sabıkası olduğu halde arama kaydı olmadığı için TBMM’ye girebildiğini bildirdi. Oran, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yanıtlaması istemiyle verdiği önergesinde, “Zamları protesto gösterisine katılan bir vatandaş dahi TBMM’ye girmek istediğinde polislerin kullandığı POLNET üzerinden alarm vererek, bu kişinin içeri girişine güçlük çıkartılırken suç ve sabıka dosyası kabarık Orhan Övet nasıl girebilmiştir” sorusunu yöneltti. Yakut, “Ancak TBMM Güvenlik Yönetmeliği gereğince, şüphelenilen şahısların TBMM Koruma Daire Başkanlığı’nca kullanılan POLNET hattından Genel Bilgi Toplaması (GBT) yapılmaktadır. TBMM yerleşkelerine giriş yapan şahısların sadece aranıp aranmadığı kaydına bakılmaktadır. Şahsın GBT sorgulamasında üç adet suç kaydı mevcut olup şahıs aranan kişilerden değildir” ifadelerini kullandı. Yaşar Kaya AKP’yi övdü, HDP’yi eleştirdi Yurt Haberleri Servisi Türkiye’ye 21 yıl sonra dönen eski DEP Genel Başkanı ve Özgür Gündem gazetesinin ilk imtiyaz sahibi Yaşar Kaya, HDP’ye sert eleştiriler yöneltti. T24’ten Hazal Özvarış’a verdiği röportajda Kürtlerin bölgeden çıkan petrolden hak almasını isteyen BDP’li Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’a “Saçmalıyor” dedi. Kaya, HDP’li milletvekillerini “kasaba politikacısı” olmakla suçladı. Kaya, HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü için ise “dedesi Kürt katliamcısı” ifadesini kullandı. AKP döneminde Türkiye’nin demokratikleştiğini savunan Kaya, AKP içinde siyaset yapabileceğini söyledi. Kürtlerin Diyarbakır’da bir parlamentosu olması gerektiğini belirten Kaya, “İspanya’da Bask parlamentosu nasıl çalışıyorsa, aynı şekilde, merkezi hükümete bağlı olarak çalışabilir” dedi. Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın demokratik özerklik önerisini gerçekçi bulmadığını ifade eden Kaya, “Kürt bölgesinin haricinde bunu uygulamak mümkün değil. Kürtler için federatif sistem şart ve bu iyi bir sistem” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle