Katalog

13 MAYIS 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 ÖZEL KOLEKSİYON MÜZAYEDESİ YAPILDI Osmanlı Eserlerine büyük ilgi Kültür Servisi Ağırlıklı olarak Osmanlı dönemi eser ve objelerinden oluşan 918 parçalık özel koleksiyonun müzayedesi Beyaz Müzayede tarafından Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde gerçekleştirildi. Türkiye’nin en önemli eserlerini barındıran koleksiyonun müzayedesinde, en yüksek rakama satılan parça, 375 bin TL’ye alıcı bulan, sekiz tarafı ve üstü yeşim, yakut ve zümrüt taşları ile süslenmiş 16. yüzyıl Kanuni dönemine ait buhurdan oldu. İbrahim Çallı’nın en görkemli ve en büyük ebatlı başyapıtlarından olan “Cariye” tablosu ise 300 bin TL’ye alıcı bularak ikinci Kanuni dönemine ait buhurdan. İbrahim Çallı’nın “Cariye” adlı tablosu. en yüksek rakama ulaşan eser oldu. Yoğun ilginin olduğu müzayedede 918 eserin tamamı katalog fiyatının toplam 3 katına satıldı. Klasik ve oryantalist resimler, İznik çinileri, Osmanlı sultanları ve saray mensupları için yapılmış değerli taşlarla bezeli altın enfiye kutuları, altın sigara tabakaları ve pudralıklar müzayedenin diğer ilgi çeken eserleri arasında yer aldı. Edebiyat Müzesi muamması ASLI ULUŞAHİN BAKANLIK: ADALAR’A TAŞINACAK TYS: HABERİMİZ YOK nın restore edildiği, burada Bakan Ömer Çelik’in talimatıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı “Edebiyat Müze Kütüphanetarafından yapılan açıklamada, si” açılacağı, Yazarlar SendikaTürkiye Yazarlar Sendikası’na sı Edebiyat Müzesi’ndeki eser(TYS) ait edebiyat müzesinin lerin de burada sergilenebilece“depoya ihtiyaç duyulduğu ği ifade edildi. için” boşaltılmasına karar verilTYS Başkanı Köz ise, “Edediği, müzede yer alan eserlerin biyatın belleği niteliğindeki Adalar’da açılacak “Edebiyat eserlerin dağıtılmasını değil, Müze Kütüphanesi”ne taşınamüstakil bir alanda, bir arabileceği belirtildi. da sergilenmesini istiyoruz” Buna karşılık, TYS Başkanı derken, bakanlığın açıklamaMustafa Köz, gelişmeleri basında geçen Adalar’daki binasından takip ettiknın neresi oldulerini, kendilerine ğunu bilmedikleu “Edebiyat Müze müzenin Adalar’a rini söyledi. Kütüphanesi”nin ne taşınacağı konuBüyükada Çısunda sözlü ya da nar Meydanı’nda, zaman açılacağı, yazılı bir bilginin yaklaşık üç yılaçılana kadar ulaşmadığını söydır restorasyon sendikanın müzesindeki çalışması devam ledi. Köz, onlara sadece müzede eden ve inşaat taeserlere ne olacağı yer alan eserlerin belasında “Yave eserlerin tümünün ülkenin değişik zar Evi” ibareburaya aktarılıp müzelerinde sersi bulunan bigilenmesi öneriaktarılmayacağı henüz nanın, bakanlısinin getirildiğini, ğın sözünü etbilinmiyor. eserlerin dağıltiği müze alamasını istemediknı olduğu sanıleri için bu önerilıyor. Ancak söyi kabul etmediklerini söyledi. zü edilen “Edebiyat Müze Bakanlığın açıklamasında, Kütüphanesi”nin ne zaman Yıldız Sarayı Müzesi Müdüraçılacağı, açılana kadar sendilüğü kompleksi içindeki taşınkanın müzesindeki eserlere ne mazlarda yürütülecek restorasolacağı ve eserlerin tümünün yon çalışması için depoya ihtiburaya aktarılıp aktarılmayacayaç duyulduğu, bunun için en ğı henüz bilinmiyor. uygun yerin saray bünyesindeSendikanın çıkarılmak istenki, Yazarlar Sendikası’na tahdiği Yıldız Sarayı Müzesi’ndeki sisli Arabacılar Dairesi olduğuArabacılar Dairesi’yle ilgili bir nun tespit edildiği belirtildi. Bu de iddia var. Cumhurbaşkannedenle sendikayla sözleşmenin lığı Çalışma Ofisi’nin bulunfeshedildiğini kaydeden bakanduğu Yıldız Sarayı’ndaki Aralık, sendikaya 9 Mayıs tarihibacılar Dairesi’nin, bakanlığın ne kadar müzeyi boşaltması için açıklamasındaki gibi depo olasüre verildiğini de hatırlattı. rak kullanılmayacağı, buranın Açıklamada, Adalar’da 3 kat da Cumhurbaşkanlığı’na tahsis lı tarihi eser tescilli bir binaedileceği iddia ediliyor. Tek yönlü kültür alışverişi CEREN ÇIPLAK PolonyaTürkiye ilişkilerinin 600. yılında Polonyalı yetkililer diyalog kuramamaktan yakınıyor VARŞOVA “Piyanist” filmini hatırlıyorum… II. Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’nın işgali altındaki Polonya’da şans eseri hayatta kalmayı başaran piyanist Wladyslaw Szpilman’ı anlatan Polanski’nin o ünlü filmi… Filmin final sahnesinde, piyanist, bir konser salonunda piyano çalar. Bu, hayatta kalmanın, Polonya’nın zaferinin sesidir... Varşova Ulusal Radyosu’nda aklıma geliyor tüm bunlar. Krzysztof Komeda’nın bestelediği Polanski filmlerinin müziklerinin çalındığı u 600. yılda Polonya caz konserindeyim. Radyoile Türkiye arasında tek nun konser salonunda geryönlü, tek biletli bir kültür çekleşen bu konserde öğrealışverişi söz konusu. niyorum Polonyalıların radyoyla aşk yaşadığını! Bugün Polonya, Türkiye’de pek timi arabayla Varşova’da turluyoruz. Polonya’da 200’ün üzerinde Rehberimiz Rafael gezi boyunçok etkinlik düzenleyecek, radyo istasyonu var. Polonca Sovyet dönemi Polonyası’nı iğnedüzenliyor da. Ama Adam yalılar günde ortalama 4 saliyor. Sokaklarda yükselen binaları at radyo dinliyor… Mickiewicz Enstitüsü anlatırken Sovyet mimarisi yapılarıVarşova’da bizi Chopin yetkilileri, iki yıldır Kültür nı adeta “ucube” olarak tanıtıyor. Rakarşılıyor! Fryderyk Chopin fael, bizim TOKİ yapılarını görse ne ve Turizm Bakanlığı’yla Havalimanı’na iniş yapıyobilemiyorum… ruz. Polonyalılar, ülkenin diyalog kuramadıklarını, der Sokaklarda, savaş sırasında ayakyaşadığı tüm savaşlara, albakanlıktan bir heyetin ta kalan birkaç binadaki kurşun tüst oluşlara, yıkıntılara rağdeliklerini görebiliyoruz. Zaten 2013’te hazırlıksız men Chopin ile Adam MicPolonya’da duvarlarda ya kurşun izi geldiğini vurguluyor. kiewicz gibi kültürel kişiya da graffiti çalışması görebilirsiliklerin şekillendirdiği güçniz. “Sokak kültürü” turu devam lü vatanseverlik duygusunu ediyor. Dinlenmek için banklara oturuyoruz. korudukları için bugün ayakta kalmayı, savaşYine Chopin karşılıyor bizi! Bazı banklara lardan, büyük yıkıntılardan çıkıp her şeyi yenioturunca, yerleştirilen elektronik sistem aracıden inşa etmeyi başarabilmişler. lığıyla Chopin dinleyebiliyorsunuz. Bu vatanseverlik duygusu bugün daha pragmatik bir durumda. Ülkelerle kültürel işbirliültürsanat projeleri ği içinde olmak istiyorlar. Bu yüzden PolonVarşova merkezli Adam Mickiewicz yaTürkiye diplomatik ilişkilerinin 600. yıEnstitüsü’nün direktörü Pawel Potoroczyn toplı nedeniyle düzenlenen kültür programı kaplantıda, enstitü olarak dünyanın dört bir yanınsamında bir grup gazeteci Adam Mickiewicz da düzenledikleri kültür ve sanat projeleri ile Enstitüsü’nün davetiyle Polonya’da bir bakıma Polonya’nın hikâyesini anlattıklarını söylüyor. kültür diplomasisi yapıyoruz. Potoroczyn, Mickiewicz’in ruhundan yola çı Dış cephede görülen grafiti sanatçı MCity’e ait. karak oluşturdukları enstitünün işleyişinin bağımsız olduğunu üstüne basa basa vurguluyor. “Politikacılar kültüre zarar verebilir. Kültür konuları ile bizler ilgileniyoruz; para versinler bizi rahat bıraksınlar mantığı… Biz propaganda makinesi değiliz. Kültür diplomasisi gerçeği söylemek için kullanılır” diyor. Diyalog yetersiz “Kültür ürünlerinin ihracatını yapmıyoruz, değişimin alışverişini yapıyoruz” diyorlar, ancak bu değişimin karşılıklı olduğu söylenemez. Polonya ile Türkiye arasında tek yönlü, tek biletli bir kültür alışverişi söz konusu. 2014 yılı boyunca Polonya Türkiye’de pek çok etkinlik düzenleyecek, düzenliyor da. Peki, Polonya’da neden Türkiye kültürünü yansıtan az sayıda proje yer alacak? Çünkü ülkemizin bu dönemdeki Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın kültürel çalışmaları son derece yetersiz. Enstitü yetkilileri, iki yıldır Kültür ve Turizm Bakanlığı’yla diyalog kuramadıklarını söylüyorlar. Bakanlıktan bir heyetin 2013 yılının kasım ayında hazırlıksız geldiğini, bu heyetin de sadece yasal yolla alınmadığı belirtilen tarihi eserleri geri almaya çalıştığını vurguluyorlar. K n Kültür Servisi 17. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali kapsamında yönetmen Biket İlhan’ın “Yarım Kalan Mucize” adlı filmi bugün saat 12.15’te Kızılırmak Sineması’nda gösterilecek. Nihan Belgin ve Piraye Şengel’in senaryosunu yazdığı film, 60 yıl önce kapatılan Köy Enstitülerini bir kız çocuğun öyküsü üzerinden anlatıyor. ‘Yarım Kalan Mucize’ bugün Kızılırmak Sineması’nda ‘Ulusların İsa’sı’ Polonya’yı “Ulusların İsa’sı”, “Avrupa’nın şehidi” olarak betimleyen şair Mickiewicz, aslında hiç de yabancımız değil. İstanbul’da Tarlabaşı’nda Tatlı Badem Sokak’ın köşebaşındaki 29 No’lu binada hayata gözlerini yuman Mickiewicz, Polonyalıların ulusal şairi. Polonya’nın her yerinde heykeller ve anıtlarla anılıyor. Ülkenin en büyük şairi olarak görülen Mickiewicz, eserlerinde Polonya’nın bağımsızlık ateşini körüklemiş. “Baladlar ve Romanslar” (1882) adlı eseriyle de Polonya’nın romantik dönemini başlatmış. II. Dünya Savaşı’nda konut olarak, daha sonra da Polonya Bilim Akademisi olarak kullanılan Adam Mickiewicz Enstitüsü’nde PolonyaTürkiye kültür ilişkileri toplantısına katılıyoruz. Toplantı sonrası, Nissan 1958 model Polonya üre Polonya sanatı Türkiye’de 2014 yılı boyunca Polonya sanatı ve kültürü 100’ü aşkın konser, tiyatro, dans gösterisi, sergi, söyleşi, panel ve film gösterimleri ile Türkiye’ye konuk oluyor. Martta da Sabancı Müzesi’nde açılan “Uzak Komşu, Yakın Anılar” sergisi ile başlayan Polonya etkinlikleri, İstanbul, Antalya, Adana, Bursa, Ankara, İzmir, Mersin, Mardin, Eskişehir, Konya ve Bodrum’da düzenlenen konserler, sergi ve söyleşi dizisi ile devam ediyor. Haziranda da sergiler galerilerden sokaklara taşınacak. 15 Haziran’da Kadıköy sokakları alternatif bir etkinliğe ev sahipliği yapacak. Street Art Common Experience adını taşıyan projede Polonyalı graffiti sanatçıları MCity ve Chazme 718, bir grafiti çalışması gerçekleştirecek. Bu kapsamda düzenlenecek bir diğer sergi de “Polonya Resim, Çizim ve Grafiklerinde Oryantalizm” sergisi olacak. Sergi, 23 Ekim’de Pera Müzesi’nde açılacak. (http://turkiye.culture.pl/tr) En iyi yapım ‘Kurtuluş Savaşı Destanı’ Kültür Servisi 39. İsmet Küntay Tiyatro ödülleri sahiplerini buldu. Seçici kurulunu Hayati Asılyazıcı, Nilgün Serimoğlu, Oya Gökberk, Şerif Köyan ve Nadide Küntay’ın oluşturduğu ve 20132014 sezonunda sahneye konan oyunlar arasından yapılan değerlendirme sonucunda, en iyi yapım ödülüne “Kurtuluş Savaşı Destanı” adlı oyunla Tiyatro2000, en iyi oyun yazarı ödülüne “Şenlikli Limonata” adlı oyun ile Murat İpek, en iyi yönetmen ödülüne ise “Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç” oyunu ile Kazım Akşar değer görüldü. En iyi kadın oyuncu ödülü “Son Çığlık” oyunundaki rolüyle Hülya Savaş’ın olurken, en iyi erkek oyuncu ödülüne “7000 Yıllık Uçan Halıya Ters Binen Hırcar” 39. İSMET KÜN TAY ÖDÜLLERİ AÇIK TİYATRO LANDI adlı oyundaki rolüyle Kemal Kocatürk layık bulundu. İsmet Küntay Tiyatro Özel Ödülü, “Hamlet” oyunundaki performansıyla Bülent Emin Yarar’a, en iyi dramaturg ödülü de aynı oyundan Zeynep Avcı’ya verildi. Bu senenin onur ödülüne Müjdat Gezen layık görülürken, İBB Şehir Tiyatroları’na da 100. Yıl Özel Ödülü verildi.