22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 NİSAN 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kılıçdaroğlu, Türkiye’de totaliter demokrasinin inşa edildiğini söyledi ‘Gestapo modeli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, AKP’nin iktidarı döneminde Türkiye’de “hukuk devleti” kavramından uzaklaşarak “totaliter demokrasi” inşasına geçildiğini, MİT Yasası ile de “istihbaratın partiye bilgi verdiği” Almanya’daki “Gestapo modeli”nin kurulmaya çalışıldığını söyledi. Meclis’te geçen hafta saldırıya uğrayan Kılıçdaroğlu, dünkü grup toplantısına yoğun güvenlik önlemleri altında geldi. CHP’nin 81 il başkanı da destek ve “geçmiş olsun” dileklerini bizzat iletmek için grup toplantısına katıldı. Kılıçdaroğlu, grup konuşmasında özetle şu görüşleri dile getirdi: Hitler de sandıktan çıktı: Türkiye, hukuk devleti kavramını büyük ölçüde unutmuş gözüküyor. Sandık önemlidir ama tek başına demokrasi değildir. Hitler, Mussolini örneği var, seçimle geldiler. “Ben devletim, her şey benden sorulur, ne demek yargı” demeye başladılar. İnsanlık tarihi ağır bedeller ödedi. Bizim demokrasimizde de ağır bedeller ödendi. Gencecik insanlar, başbakanlar idam sehpasına gönderildi. Totaliter demokrasi uyarısı: 10 yıllık sürece bakalım, demokrasimizin ayaklarımızın altından kaydığını görüyoruz. Bütün yurttaşlarıma sesleniyorum, bugün size dokunmayan yarın size dokunacaktır. Demokrasimiz kan kaybediyor. Türkiye süratle bir totaliter demokrasiyi inşa etmeye başladı. Nedir totaliter demokrasi? Demokratik hak ve özgürlüklerin baskı altında tutulduğu, bü Ne Utanmak Kaldı Ne Sıkılmak!.. Yediler yediler doymadılar... Kasalar doldu yetmedi... Vakıf üzerinden milyonlar geçti, bana mısın demediler... Ne diyeyim, Allah gözünüzü doyursun! Onlar için adalet, hukuk, demokratik devlet, şu bu hepsi ama hepsi geçersiz... Oğullar, kızlar, hısım akraba hepsi bir arada. Gemiciler, vakıfçılar, paracıklar! Arap şeyhleri, Boğaz manzaralı villalar. Dokunan yanıyor, aman kıyıdan geçmeyin, yandaşlara dokunmayın, üzerinize çullanırlar. Yaza yaza bıktım şu bataklığı... Baştan aşağıya kadar pislik, ikiyüzlülük, sahtekârlık... İşleri güçleri haram yemek! Bu ne biçim dindarlık? Bakanlar, fezlekeler, bağımsız yargı, altınlar, 700 bin liralık kol saatleri... Polisler, savcılar! Ülke nasıl pis kokuyor biliyor musunuz? HHH 1 milyon Suriyeli Türkiye’nin dört bir yanında... Günün her saati Şişli, Mecidiyeköy’de Suriyeli çocuklar, genç kızlar dileniyor... Her yerde onlar! Hani koruma altındaydılar, kalacak yerleri vardı? Bir karışık duygu! Yaşananlar! Çalanlar, çırpanlar! Oğullar, oğulcuklar! Alkışlayın sultanı yoksullar, işsizler, dindarlar... Bakın siz geri kalmayın, köşe dönücüler, fırıldaklar... Gün sizin gününüz! Fırsat bu fırsat! Kanun devleti mi geliyor, hukuk devleti mi elden gidiyor... Aldırmayın sakın! Size ne? Doldur kepçeyi, yükle kasayı... Keyfine bak! Bak darbe önlenmiş ama darbeciler ortada yok! Asıl darbe dediğin, ileri demokrasi, özgürlükler diye diye gelir... Yetmez ama evetçilerin desteğiyle... Canım anımsayın, dört yıl önce olduğu gibi... Güle oynaya, tıpış tıpış! Kılıçdaroğlu’na Mansur Yavaş ve cemaat eleştirisi AYŞE SAYIN ANKARA CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, uğradığı yumruklu saldırı nedeniyle kendisine dünkü grup toplantısına gelerek destek veren 81 il başkanı ile kısa bir toplantı yaptı. Kılıçdaroğlu, il başkanlarına “Seçimde yüzde 33 hedefledik ama olmadı. Başarı için daha çok çalışmamız, daha çok eve, köye gitmemiz gerekiyor” talimatı verdi. Kılıçdaroğlu’na destek ziyaretine gelenlerden Bingöl İl Başkan Yardımcısı Sema Kaygalak ise Ankara’da MHP kökenli Mansur Yavaş’ın aday gösterilmesi, Kılıçdaroğlu’nun da bozkurt işaret yapması ve “cemaatle işbirliği” görüntüsü verilmesi nedenleriyle bölge halkının CHP’ye oy vermediği eleştirisini yöneltti. Kaygalak, “Bunları gören Güneydoğu’da bize oy verir mi? Bugün BDP’de siyaset yapan Hasip Kaplan, Ahmet Türk, geçmişte il başkanlarımızdı. Sosyal demokrat politikalar izlemeliyiz” dedi. Kılıçdaroğlu ise seçim sonuçlarıyla ilgili il başkanlarıyla kapsamlı bir toplantı yapacaklarını hatırlatarak konuşmaları kesti. Öte yandan, CHP grubu, 19 Nisan Cumartesi günü parti genel merkezinde, yerel seçimleri değerlendirmek üzere toplanacak. Kılıçdaroğlu, partililerin alkış ve tezahüratlarıyla kürsüye çıktı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) tün yetkilerin bir elde toplandığı demokratik olmayan devlete totaliter demokrasi deniyor. Neden sesiniz çıkmadı?: Dün (önceki gün) beni bir grup meslek örgütü ziyarete geldi. Neymiş siyasette yumuşak bir dil kullanacakmışız. Ben şunu söyledim: “Vergi veriyorsunuz, vergilerin nereye harcandığının hesabı verilmiyor, içinizden biri çıkıp konuştu mu? Hukukun üstünlüğünün olmadığı bir yere yabancı sermaye gelmez dedi bir işveren kuruluşu. Başbakanlık koltuğunda oturan zat o kuruluşa ‘vatan haini’ dedi. Sizden ses çıktı mı?’ Totaliter devletlerde çifte hukuk vardır. Bir Cihan Kırmızıgül’e uygulanan hukuk vardır poşu taktı diye, bir de Rıza Sarraf’a uygulanan hukuk vardır. Vergi kaçakçısı arıyorsan...: Baskıyı ve şiddeti önümüzdeki dönemde artıracaklar. Neymiş, Twitter vergi kaçakçısıymış. Sen vergi kaçakçılığını önlemek istiyorsan koluna 700 bin liralık saat takan adama bak. Bir kuruş vergi alınmamış. Gestapo modeli: Baskı rejimine doğru gidiyoruz. MİT Yasası görüşülüyor. Türkiye süratle bir istihbarat devletine dönüşüyor. Bir gazetede CHP milletvekilleriyle ilgili olarak MİT’in tuttuğu fişlemeler yayımlandı. Şimdi yasa çıkacak fişlemeler meşru hale gelecek. Devleti istihbarat devletine dönüştürürseniz baskıcı bir devleti hazırlamış olursunuz, istihbaratı partiye verir. Almanya’daki Gestapo’yu unutmayın. Yasaldı ama devlete değil partiye veriyordu istihbaratı. Bu süreci hayata geçirmek yeni bir gestapo modelini kurmak istiyorlar. İpsala Kaymakamlığı’ n d a n o k u s u n : psala Kaymakamlığı’nın internet sitesinden indirdiğim hukuk devleti tanımını okuyorum (...) Başbakanlık koltuğunda oturan zat, İpsala Kaymakamlığı’nın internet sitesine girsin ve hukuk devleti nedir bir öğrensin bakalım. Burhan Kuzu’ya tepki: Bunların içinde bir tane Kuzu var. Sözde anayasa profesörü, nasıl profesörlük almış araştırmak lazım, Twitter’ı yasaklamak için Anayasa Mahkemesi’ne başvuruyor, bunu da Twitter’dan duyuruyor. Kafaya bakın. AKP’de görüş ayrılığı ‘MİT’e denetim’ sıkıntısı EMİNE KAPLAN ANKARA Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay MİT, Emniyet, Jandarma ve MASAK’ın TBMM tarafından denetlenmesi için MİT yasa önerisine bir madde ekleneceğini açıklarken partide denetim için öngörülecek komisyonun kuruluş yöntemi konusunda görüş ayrılığı yaşanıyor. TBMM Genel Kurulu’nda, dün MİT yasa önerisi üzerindeki görüşmelere devam edildi. Atalay, gazetecilerin soruları üzerine, MİT’in Meclis tarafından denetlenmesiyle ilgili önergenin bugün önerinin görüşmeleri sırasında verileceğini söyledi. Denetimi hangi komisyonun yapacağına ilişkin soru üzerine Atalay, “Bir karar veremedik henüz. Belki İçişleri Komisyonu, belki bağımsız bir komisyon” dedi. “Komisyon, Başbakanlık Teftiş Kurulu raporunu mu görüşecek” sorusu üzerine Atalay, “KİT’te nasıl kurumlarla ilgili rapor hazırlanıyor, burada da Başbakanlık Denetleme Kurulu hazırlasın diye düşünüyoruz. Raporlar üzerinden kurumlarla ilgili denetleme yapılması daha uygun” dedi. Atalay, komisyonla ilgili MİT yasa önerisine madde ekleneceğini belirtirken parti yöneticileri komisyonun kurulma biçimi konusunda farklı düşünüyor. Bir yasa önerisine madde ihdasıyla komisyon kurulmasının başka sıkıntıları beraberinde getireceğine dikkat çeken parti yöneticileri, “Bir iş yapalım derken başka bazı mahsurları ortaya çıkarabiliriz” diyor. MİT’in denetimi konusunda bağımsız bir “Güvenlik ve İstihbarat Komisyonu” kurulmasının teknik açıdan sıkıntılı olduğu dile getiriliyor. Atalay ve parti yönetimi, dün geç saatlere kadar çalışarak denetim konusunda formül aradı. Genel Kurul’da, dün yasa önerisinin 4 maddesi kabul edildi. Yapılan değişiklikle MİT’in Bakanlar Kurulu’nun verdiği görevleri yapmasına ilişkin maddede “her türlü” ifadesi çıkarılırken teşkilatın topladığı istihbaratları gerekli kuruluşlara sunması öngörüldü. Bir diğer değişiklikle de MİT’in yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluş, örgüt veya oluşumlar ile kişilerle doğrudan ilişki kurabileceğine ilişkin düzenlemede “milli güvenliğin ve ülke menfaatının gerektirdiği haller” kriteri çıkarıldı. MİT mensuplarının cezaevindeki terör örgütü mensuplarıyla görüşebilmesini düzenleyen maddeye “görüşmeler yaptırabilir” ifadesi eklenerek Abdullah Öcalan’ın BDP’liler ve basın mensuplarıyla görüşmesine yasal dayanak getirildi. HHH Bugün, sabah akşam televizyon ekranlarında demokrasiden, özgürlüklerden, insan haklarından söz eden Erdoğan, bakan fezlekelerinin, yolsuzluk ve rüşvet savlarını önemsemiyor. Bir hukuk devletinde bunlar olur mu? Erdoğan ne diyor: “Herkes yetkisini, konumunu, sınırını, haddini bilmeli!” Doğru! Önce siyasal erk buna uymalı, iktidar gücünü arkasına alarak “Sandıktan ben çıktım, istediğim yasayı çıkarırım” dememeli, yargıya baskı yapmamalı, AYM’ye fırça çekmemeli! Böyle bir durum dünyanın hangi gelişmiş demokratik ülkesinde olur? Özgürlükleri çiğneyen, ülkeyi polis devletine dönüştürmek isteyen, polis şiddetini, ölümleri “kahraman polis” diye koruyan iktidar, bugün “efsane savcıları” paralel yapının elemanları olarak suçluyor. Fezlekeleri sumen altı ediyor, kasaları doldurdukları iddia edilenlere sahip çıkıyor. Peki, 2025 yıl önce neler oluyordu? Yine rüşvet vardı, yine yolsuzluk... Çalan çalıyor, soyan soyuyordu... 40 yıl önce de vardı elbet! Siyasetçi olsun, bakan olsun, yeğen olsun hesap veriyor, hapis cezası alıyor, zindana giriyor, yargı kararına saygı gösteriliyordu... HHH Cumhuriyet tarihimizin sayfaları kanlıdır... O sayfaları karıştırınca utanç duyarım! Katliamlar, kıyımlar, kanlı terör... Güneydoğu’da dışkı yedirilen insanlar, faili meçhul cinayetler, PKK, Hizbullah vahşeti... 40 yıl önce de böyleydi, 30 yıl önce de, şimdi de... Asit kuyuları, kayıplar! Zindanlarda diri diri yakılan gençler! Nice iktidarlar, nice cinayetler... Kahramanlık destanları sözüm ona! Bu gerçeklerin üstü örtülerek önceki yıllarda olduğu gibi hep düşman yaratıldı... Düşmana karşı savaşıldı! Bu masala toplum inandı! Geçmişin acısı, yarasıyla geldik bugünlere... “Saydam ve ıslak ölümleri” topluma unutturanlar hep ayakta kaldı... Kanlı kelimelerin arasında büyüdü çocuklarımız... Çalan çaldı, soyan soydu... Ve hepsi unutuldu! Ne utanmak kaldı ne sıkılmak! Vatandaş kapıda randevu aldı MAHMUT LICALI ANKARA TBMM’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırının ardından Meclis yerleşkesine ziyaretçi girişlerinin randevu sistemiyle yapılması yönündeki karar daha ilk haftadan uygulanamadı. Siyasi partilerin grup toplantılarını izlemek için TBMM’ye randevusuz gelen binlerce vatandaş, “kapıda randevu alarak” ya da “milletvekili ismi vererek” Meclis’e girdi. Muhalefetin grup toplantılarının yapıldığı kuliste güvenlik şeritleri oluşturulurken liderler, milletvekilleri ve parti yöneticileri ayrı, vatandaşlar ayrı kapılardan salonlara alındı. Saldırı olayının ardından Kılıçdaroğlu’na verilen koruma sayısı da artırıldı. Bu çerçevede grup toplantısında mevcut korumalara ek olarak yeni koruma görevlileri de hazır bulundu. CHP’nin TBMM İdare Amiri Malik Ecder Özdemir de CHP grubu öncesinde Kılıçdaroğlu’nun koruma müdürüyle alınan güvenlik önlemlerini kontrol etti. 1000 KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARACAK Gökçek kıyımı SERTAÇ EŞ MHP lideri Bahçeli, MİT yasası nedeniyle Başbakan Erdoğan’ı eleştirdi ‘Türkiye’yi fişleyecek’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi ve Başkanı Haşim Kılıç’ı hedef almasının Cumhurbaşkanlığı seçimiyle ilişkili olduğunu belirtti. Bahçeli, grup konuşmasında 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde gün yüzüne çıkan rüşvet ve yolsuzluk soruşturmasını darbeyle ilişkilendirmenin samimiyetsizlik olduğunu belirterek isim vermeden Rıza Sarraf hakkında “şarlatan” ifadesini kullandı. Bahçeli, “Şarlatan İranlıyı ‘hayırsever’ diye tarif edip hapishane kapılarını açtıktan sonra, bu şahsın alçakça, yüzsüzce, pişkince hakkında isabetli tespitlerde bulunmuş kim varsa dava açmasını cesaretlendirmek samimiyetsizlik değil midir? Mısırlı 17 yaşındaki Esma’ya ağlayıp 15 yaşında 16 kiloya düşerek vefat eden Berkin’e ve annesine meydanlarda yüklenmek samimiyetsizlik ve merhametsizlik değil midir?” dedi. Bahçeli, Erdoğan’ın yeni hedefinde AYM ve Başkanı Haşim Kılıç olduğunu belirterek “Acaba Anayasa Mahkemesi’ne saldırmanın Cumhurbaşkanlığı seçim süreciyle bir alakası var mıdır?” dedi. Bahçeli, Başbakan’ın Türkiye’yi, kuracağı MİT rejimiyle baştan ayağa kontrol edeceğini, dinleyeceğini ve herkesi fişleyeceğini belirtti. Bahçeli, düzenlemede MİT’e terör örgütleriyle görüşme ve temas kurma yetkisinin verilmesinin PKK ve İmralı’yla yapılan pazarlıkların yasal güvenceye kavuşması anlamına geldiğini söyledi. Bahçeli, ABD’li bir gazetecinin hükümetin Suriye’de kimyasal silah kullanımıyla ilgili ortaya attığı iddiayı eleştirdi. Bahçeli, hükümetin komşu bir ülkede binlerce masum sivilin öldürülmesi caniliğine kimyasal silahlarla önayak olduğuna inanmadıklarını belirtti. Bahçeli, ABD’nin 24 Nisan’da 1915 tarihli Ermeni tehcirine soykırım demesinin hiçbir meşruiyeti olmadığını belirterek “Bunların hepsi fasa fiso ve teneke gürültüsüdür” dedi. ‘Ancak güleriz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HDP Eş Genel Başkanı Ertuğrul Kürkçü, partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada MİT Yasası’yla çözüm sürecinin güvence altına alınacağı söylemine ancak “gülebileceklerini” belirterek “Bu yalnızca MİT’i güvence altına alıyor” dedi. Kürkçü, 1 Mayıs’ta Taksim’in işçilere kapatılması kararını eleştirerek “Türkiye’nin gerilmesini istemiyorsak işçilerin orada bulunmasına yönelik tedbirlerin alınması gerekir” diye konuştu. Kürkçü, Türkiye’nin asıl sorununun ağustos ayında Çankaya Köşkü’ne kimin oturacağı olmadığını, kalıcı barış, çatışmasızlık ve çözüm sürecinin nasıl ilerletileceğinin asıl sorun olduğunu belirtti. BDP yerine HDP’li Kürkçü’nün konuşması nedeniyle toplantı TBMM TV’den yayımlanmazken toplantıya BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın geçen hafta olduğu gibi bu hafta da gelmemesi dikkat çekti. ANKARA Yerel seçimler öncesi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “paralel yapı” söylemine karşın susan, seçimden sonra “yalnız bıraktığı gerekçesiyle” Erdoğan’dan özür dileyen Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kurumunda büyük bir tasfiyeye hazırlanıyor. Gökçek, Keçiören Belediye Başkanlığı döneminden bu yana birlikte çalıştığı çok sayıda üst düzey bürokratın istifasını aldı. Toplam 4 bin çalışanı olan belediyede 1000 kişinin tasfiye edileceği konuşuluyor. Yerel seçim pro paganda döneminde CHP adayı Mansur Yavaş’ın seçilmesi durumunda çok sayıda belediye çalışanını işten çıkaracağı yönündeki AKP propagandası tersine dön Gökçek dü. AKP’den beşinci kez büyükşehir belediye başkanı olan Gökçek, kapsamlı bir tasfiyeye hazırlanıyor. Yaptığı açıklamalarda, “en yakınındakiler ve onların çocuklarının dahi kendi aleyhine çalıştığını” belirten Gökçek, belediyede genel bir değişim yapacağını, görevden alınacakların içinde paralel yapı mensuplarının da yer alacağını söylüyor. Edinilen bilgilere göre Gökçek, bu kapsamda üst düzey 50 kişinin istifasını aldı. Uzun süre birlikte çalıştığı genel sekreteri Kamil Kılıç da emekliliğini isteyerek görevini bıraktı. Kılıç ve diğer istifasını veren görevlilerin yerine önümüzdeki dönemde yeni atamalar yapılacak. Ancak belediyedeki paralel yapı tasfiyesinin 1000 kişiyi kapsaması bekleniyor. Ayrıca Bütünşehir Yasası’nın uygulanmaya başlaması ve kapanan İl Özel İdaresi’nden devralınan personelin görevlerinin de bu genel düzenleme kapsamında belirleneceği, personelin il sınırları içerisinde farklı yerlerde görevlendirilebileceğine dikkat çekiliyor. Büyükşehir Belediyesi kulislerinde CHP adayı Yavaş’a kurum içerisinden bilgi verdiği iddia edilen bürokratlara yönelik tasfiyenin de gündemde olduğu konuşuluyor. Seçim propagandası döneminde Yavaş’a bazı belediye çalışanlarının bilgi aktardığının tespit edildiği, bu nedenle görevden almaların da olabileceğine dikkat çekiliyor. Gökçek, görevden almalar ve yerlerine yapılacak atamalarla ilgili olarak Büyükşehir Belediye Meclisi’ne bilgi vermeyi planlıyor. Bu değerlendirmesini bazı belediye meclisi üyelerine aktardığı öğrenildi. Görevden almaların, genel sekreter yardımcılıkları, tüm daire başkanlıkları, tesis müdürlerinin yanı sıra belediyeye bağlı şirketlerin yönetimine de uzanması bekleniyor. ‘Köstebek’ avı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle