02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 6 MART 2014 PERŞEMBE 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada Bir anda, aman efendim ne münasebet, yargı erkine ve bağımsızlığına müdahale aklımızın ucundan bile geçmez diye meydanlarda avazı çıktığı kadar haykıran Başbakan RTE’nin; dünlere kadarki söylemleri bir anda çöp sepetine gidiverdi... Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le yaptığı görüşmeyi açıklayan ses kaydına göre, Başbakan, bakandan yargıya müdahale etmesini istiyor... Yıllardır çökertmek için uğraş verdiği Aydın Doğan lehine mahkemenin verdiği karara müdahale istediği, son ses kayıtlarıyla açığa çıkıverdi. Bir iki gündür Başbakan’dan bu kayıtlara da diğerlerinde olduğu gibi hiçbir belge, bilgiye dayanmayan montaj açıklaması gelmedi. Olayın ilginç yanı S. Ergin, konuşmayı yalanlamıyor ama üzerinde yorum yapmayı hukuka aykırı bulan açıklamalar yaparken, kararın neden Doğan’ın lehine çıktığını çok daha başka biçimde yorumluyor. Yalan, düzmece ya da değil, ayrı sorun, ama piyasaya çıkar çıkmaz yalanlanmayan kayıttaki ifadeye göre A. Doğan’ı yargılayan ve lehine karar veren mahkeme başkanı Aleviymiş!.. HHH Elbette böyle bir karar vermesi olağandır demeye gelen hiçbir dayanağı olmayan montaj palavralarını da bastıran bir başka gerekçe, böylece iktidarın savunu sözlüğünde yerini almış oldu... Bakan, davanın bir de Yargıtay Ceza Daireleri cephesi var, diye Başbakanı’nı teselli de ediyor. Başbakan ise zaten devletin temel yapısı; yargı, yasama ve yürütme erklerini pek çok zaman yok sayarak, bu erklerin görev alanlarına müdahale ediyor. E canım şimdi ortaya çıkıp da yargıya müdahalesini kanıtlayan son ses kayıtlarını montajdır diye yalanlamasının otuz paralık değeri olabilir mi? Başbakan zaten başka havalarda... HHH Durmadan suçladığı cemaati ve paralel devlete alet olanları “inlerinden çıkaracağını” ve adalete teslim edeceğini şimdi halka durmadan neden söylüyor? Çünkü bunu yapanları neden bir an önce saptayıp yargıya teslim edemediğini içeren, yurt düzeyinde yoğunlaşan eleştirileri; bu kez yine somut hiçbir veri içermeyen yüksek perdeden atarak, toplumu uyutmak için, sorumluları inlerinden çıkaracağını söyleyerek karşılamaya çalışıyor. HHH Baştan sona Çankaya’dan hükümete ve partiye kadar bütün iktidar kademeleri 17 Aralık’tan beri içine düştükleri siyasal ve hukuksal açmazlardan kurtulmanın telaşı içinde. Başbakan hiçbir inandırıcı dayanağı olmayan vaatlerle 17 Aralık açmazının içinden çıkmaya çabalarken… … Çankaya’daki AKP’li de anayasanın yüklediği sorumlulukları karşılamaya çalışan kararlar alıyor. Cumhurbaşkanı telefon dinlemeleri, yolsuzluk, imar rantı, kadrolaşma, devlet sırları gibi aylardır toplumu sarsan olayları emrindeki Devlet Denetleme Kurulu’na inceletiyor. Kurulun uzun sürecek çalışmalarının zaten hiçbir yaptırım gücü yok! Bu, olsa olsa Cumhurbaşkanı’nın onca gelişmeleri yukarıdan seyrettikten sonra toplumu anayasal görevini yaptığına inandırmaya hizmet edebilir. HHH Devlet, RTE elinde içine düştüğü açmazlardan nasıl çıkacak?.. Zira RTE iktidardan gittikten sonra devlet yönetimini kim ele alacaksa demokrasiyi kaldığı yerden yeni baştan inşa etmek zorunda. HABERLER Öğrenciye ceza yağdı Rektörlük işgali eylemine katılan 26 üniversiteliye yarım dönem okuldan uzaklaştırma, 49 öğrenciye 1 hafta okuldan uzaklaştırma cezası verildi ABİDİN YAĞMUR GÜNDEM n Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY MERSİN Mersin Üniversitesi’nde 19 Aralık’taki rektörlük işgali eylemine katılan 26 öğrenciye yarım dönem okuldan uzaklaştırma, 49 öğrenciye 1 hafta okuldan uzaklaştırma cezası verildi. Öğrencilere verilen cezalar aileleri okula çağrılarak bildirildi. Karara tepki gösteren öğrenciler ise dönüşümlü açlık grevi başlatacaklarını açıkladı. Mersin Üniversitesi’nde sorunlara dikkat çekmek için eylem yapan öğrenciler, rektörle görüşmelerine izin verilmeyince seslerini duyurabilmek için 19 Aralık’ta rektörlük binasını işgal etmişti. Mersin Üniversitesi Rektörlüğü, 121 öğrenci hakkında açılan soruşturmayı tamamladı. Haklarında soruşturma açılan öğrencilerin ailelerini okula davet eden rektörlük, ceza kararlarını ailelere de tebliğ etti ve cezaların gerekçeleri hakkında ailelere bilgi verdi. Rektörlük, haklarında tedbir kararı Aileler okula davet edildi alan 27 öğrenciden 26’sına yarım dönem uzaklaştırma cezası verirken bir öğrenci hakkındaki tedbiri kaldırdı. Rektörlük, 49 öğrenciye ise bir hafta okuldan uzaklaştırma cezası verdi. Soruşturmaların açıldığı günden beri okul önünde eylem yapan öğrenciler, ceza kararlarını ailelerin de katıldığı bir basın açıklamasıyla protesto etti. Grup adına basın açıklamasını okuyan Kerem Çiçek, “Üniversite yönetimi yurt sorunuyla ilgili hiçbir talebi yerine ge tirmediği gibi 121 öğrenciden rektörlüğün kırılan iki camının hesabını soruyor. Rektörlük öğrencisini değil koltuğunu düşünüyor. İstediğimiz sadece bir yoldu. İstediğimiz sağlıklı yurt koşullarıydı, istediğimiz sadece can güvenliğimizin sağlanması, gasp, cinsel taciz gibi olayların yaşanmaması için önlem alınmasıydı” dedi. Öğrencilerden İsa Uğur Erdoğan da uzaklaştırma cezalarını dönüşümlü açlık grevi yaparak protesto edeceklerini söyledi. ‘RTÜK tarafsız olmalı’ FIRAT KOZOK AKP, cemaat kanalının cezalandırılmasını istedi muhalefet itiraz etti ANKARA Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) toplantısında, Samanyolu TV’de yayımlanan Şefkat Tepe adlı dizide peygamberin bir ışık huzmesi olarak yeryüzüne inmesi sahnesi üst kuruldaki üyeler arasında da tartışmaya yol açtı. AKP kontenjanından seçilen üyeler ceza verilmesini isteyince muhalefet kontenjanından seçilen üyeler, “Daha önce de Başbakan’a ‘Allah’ın tüm vasıflarını üzerinde taşıyor’ denildi, sesinizi çıkarmadınız. Neden o zaman ceza verilmedi” tepkisini gösterdi. RTÜK İzleme ve Değerlendirme Dairesi uzmanları, Hz. Muhammed’e karşı bir saygısızlığın ya da dini ve manevi değerlere karşı bir hakaretin söz konusu olmadığı yönünde rapor hazırladı. Uzmanlar cezanın, ancak büyük izleyici kitlesinin temel inanç değerlerini rahatsız edici boyutuyla verilebileceğini dile getirdi. Ancak Üst Kurul Dairesi, uzmanların görüşünden farklı olarak bu türlü tasvirlere bir kere başlayınca nereye gideceğini kestirmenin zor olduğunu ve Hıristiyan öğretisine benzeyen bir uygulama yapıldığı görüşünü ileterek, doğrudan ceza verilmesini istedi. Astsubaylar ölüm orucunda ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği (TEMAD) üyeleri, özlük haklarının iyileştirilmesi talebiyle ölüm orucu başlattı. Ellerinde Türk bayraklarıyla Kızılay’daki Sakarya Meydanı’nda toplanan emekli astsubaylar, “İmtiyaz değil adalet istiyoruz”, “İntiharlar şehit sayısını geçti”, “Ekonomik ayrımcılığa son” dövizleri açarak meydana Türk bayrağı sarılı temsili bir tabut getirdi. “Savaşta değil sokakta ölüyoruz” yazılı beyaz yelek giyip ağızlarına üzerinde çarpı işareti bulunan maske takan eylemcilere, MHP Isparta Milletvekili Süleyman Nevzat Korkmaz da destek verdi. TEMAD Genel Başkanı Ahmet Keser, 98 bin çalışanı, 120 bin emeklisi ve aileleriyle beraber 1 milyon kişilik büyük bir aile olan TEMAD yönetiminin, kendilerine uygulanan adaletsizliğe ve ayrımcılığa karşı, tüm meslektaşları adına oybirliğiyle ölüm orucu kararı aldığını söyledi. Yıllarca taleplerini paylaştıklarını ancak seslerini duyuramadıklarını söyleyen Keser “Ölümüne bu meydandayız. İnşallah burası cenaze yeri değil, düğün yeri olur” dedi. (Fotoğraf: MUSTAFA KAMACIAA) sorumlusu Başbakan’ın kendisidir. Bir başka deyişle Başbakan kendi eseriyle karşı karşıyadır. Bu ülkede gelmiş geçmiş iktidarların en güçlüsü olduğunu iddia eden, milli iradenin dışında hiçbir güç tanımadığını söyleyen, hükümete en ufak bir etkide bulunabilecek herhangi bir kurum ya da kişiyi anında devre dışı bırakma gücünde olduğunu övünçle söyleyen Başbakan, büyük bir acz içinde bugün şunları diyebilmektedir: İçimize sızmışlar. Yıllarca bizden beslenip büyümüşler. Kriptolu telefonlarımızı bile dinlemişler. Aile bireyleri arasındaki bütün ilişkileri, en mahrem görüşmeleri kayda geçirecek kadar ileri gitmişler. Devlet içinde devlet olmuşlar, paralel yapı kurmuşlar. Her türlü suçlamayı yapabilecek montajlamadan gizli dinlemeye kadar her türlü tekniğe sahip bir çete kurup içimize girmişler. Bu cümleleri kullanan Başbakan’a sormak gerekir: Bütün bunlar olurken siz neredeydiniz? Mili iradeden gelen gücünüzü nerede kullandınız? Yıllar sonra da olsa gerçeğin farkına vardınızsa bunları ortaya çıkartabilecek soruşturmaları niçin başlatmıyorsunuz? HHH Yukarıdaki soruları çengelli bırakıp telefon kayıtlarının içeriğine girelim... Sadece Başbakan’la Adalet Bakanı arasındaki konuşmada bile şunlar açığa çıkıyor: Yargıtay’ın en üst daireleri bile kontrol altına alınmış, bir hâkimin Alevi olması ayrımcılık olarak kayda geçmiş, medya gruplarının kontrol altında tutulması için yargı acımasız bir silah olarak kullanılmış, bütün işlemleri yasal olarak tamamlanmış ihalelerin yenilenmesi için Başbakan’ın bir talimatı yeterli olmuş, Silivri yargılamaları sırasındaki kritik kararlar Başbakan’ın süzgecinden geçmiş. Türkiye’deki güncel gelişmeleri ortalama düzeyde izleyen bir kişiye sorsak: Yukarıdaki iddialara şaşırdınız mı? Hayır, yanıtını verecektir. Çünkü bunların tümü bilinen, duyulan, hissedilen şeylerdi. Herkesin bildiğini telefon kayıtlarından ayrıca öğrenmiş oluyoruz. Şunun da altını çizmek gerekir ki, bunlar sadece telefon tapelerinin görünen ucu. 2012 öncesi bütün kayıtların silinmesi, görünmeyen taraflarında nelerin olduğunu ortaya koyuyor. Bizim bildiğimiz Türk bürokrasisi acilen ortadan kaldırılıp yok edilmesi istenen bir evrakı emredildiği gibi yok eder ama bir kopyasını da saklar! HHH Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kamuoyunu son aylarda meşgul eden tüm tartışmalarla ilgili bir adım atma gereği duymuş olmalı ki, Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK) harekete geçirdi. Ancak atılan bu adımın gerçekçi sonuçlar vereceğine yönelik olumlu bir izlenim edinmek zor. Her şey bir yana, tüm tartışmaların, konuların alt alta dizilip bunları araştırın denmesi, insanda Meclis’in çetrefilli konuları komisyona havale etmesine benziyor. DDK; yolsuzlukları, kentsel dönüşümün yağmalama haline gelişini, devlet sırlarını, telefon dinlemelerini, devlet kadrolarındaki atamaları inceleyecek, soruşturacak! Her biri demokrasisi rayına oturmuş ülkelerde hükümetlerin istifasını gerektirecek bu sorunların bir kalemde araştırılmasını istemek, özünde sorunu zamana yaymak ve bir şeyler yapıyoruz izlenimi vermekten başka bir şey değildir. DDK’nin bu olumsuzlukların gerçek failleri yerine bambaşka kişileri suçlu ilan etmesi de mümkün. Yanılmayı diliyoruz, ama gidiş o ki Çankaya’nın yine gülü hükümete, dikeni halka... ‘Şirk koşarken seslerini AKP’li başkana 54 yıl istemi çıkarmadılar’ Polisler kaza yaptı: 7 yaralı l VAN (Cumhuriyet) AKP’nin Van Büyükşehir Belediyesi başkan adayı Osman Nuri Gülaçar, AKP Van milletvekilleri Gülşen Orhan ve Burhan Kayatürk ile seçim çalışmaları için gittikleri Çatak ilçesinden Van’a dönerken konvoydaki polislere ait minibüs, kontrolden çıkarak takla attı. Araçta bulunan ve güvenliği sağlayan 7 polis memuru yaralandı. Yaralı 2 polis memuru, milletvekilleri Orhan ve Kayatürk’ün araçlarıyla, diğer 5 polis memuru ise olay yerine çağrılan ambulanslarla Van’a getirildi. Polislerden ikisinin durumunun ağır olduğu bildirildi. ‘Sahte akraba’ yakalandı l İstanbul Haber Servisi Kendisini Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Başdanışmanı ve AKP Ankara Milletvekili Yalçın Akdoğan’ın yakını olarak tanıtarak 14 kişiyi 1 milyon 393 bin 820 lira dolandıran şüpheli M.D. yakalandı. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamaya göre, şüpheli M.D’nin, yanında çalıştırdığı S.K. adına firma kurarak çeşitli bankalardan aldığı çeklerle piyasaya, kendisini Yalçın Akdoğan’ın yakını olarak tanıtıp siyasi yönden bir sorun yaşamamak için firmayı S.K. adına kurduğunu belirterek dolandırıcılık yaptığı belirlendi. Şüpheli tutuklandı. Melen Barajı’nın temeli atılıyor l İstanbul Haber Servisi Orman ve Su İşleri Bakanlığı DSİ Genel Müdürlüğü tarafından inşa edilen, Melen Barajı’nın temeli bugün atılıyor. Uzmanlara göre İstanbul’un su ihtiyacını karşılaması planlanan barajın tamamlanması en az 5 yıl sürecek. İstanbul’daki barajların doluluk oranı şu an yüzde 29’a kadar indi. Bugüne dek barajın yapılmaması nedeniyle kurumaya başlayan Melen’in İstanbul’un susuzluğuna çare olması zor görünüyor. Toplantıda itirazlarını dile getiren üst kurul üyesi Süleyman Demirkan, sorumuzu yanıtlarken, şunları söyledi: “Siyaset ve çıkar kavgasına biz ve RTÜK alet olmamalı. Çok duyarlı ise RTÜK, daha önce de bir milletvekili Başbakan’da Allah’ın tüm vasıflarının bulunduğunu söyledi, bunlar televizyonlardan verildi. Başka bir milletvekili ya da partili de çıkıp ‘Tövbe hâşâ nasıl böyle söylersin’ demedi. Allah’a şirk koşulurken neden ceza verilmedi. Neden bu üst kurulun gündemine gelmedi. Bir belediye başkanı da Başbakan’ı peygambere benzetti, niye o zaman ceza gündeme gelmedi. Şimdi meydanlarda bu konuyu siyaseten kullanıyor. Bu bir siyasi çatışma, böyle olmasa o zaman da gündeme gelirdi. Biz de toplumun hassasiyeti olan konularda duyarlılık göstermemiz gerekirdi diyerek gereğini yapardık. Çıkarlara dokununca kutsal değerler siyasete alet ediliyor. Anayasal suç, RTÜK siyasi kavganın aleti yapılamaz, konjonktürel olarak olaylara yaklaşıp değerlendiremez. RTÜK’e gelen tepkiler örgütlenmiş tepkilerdi.” Üniversitede gerginlik: 3 yaralı, 23 gözaltı BOLU (Cumhuriyet) Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde (AİBÜ) iki öğrenci grubu arasında çıkan kavgada 3 öğrenci yaralandı. Olayda 23 kişi de gözaltına alındı. AİBÜ İktisat Fakültesi önünde karşı karşıya gelen iki grup arasında yaşanan sözlü sataşma, kısa sürede kavgaya dönüştü. Olay yerine gelen polis ve jandarmanın araya girmesiyle sonlandırılan kavga sırasında 3 öğrenci hafif yaralandı. Kavga eden gruptakilerden 23 kişi gözaltına alındı. Polis ve jandarma ekipleri üniversite yerleşkesinde geç saatlere kadar nöbet tuttu. l ANTALYA (Cumhuriyet) Side Belde Belediye Başkanı AKP’li Abdülkadir Uçar hakkında, “görevi kötüye kullanma” ve “ihaleye fesat karıştırma” suçlarından 54 yıl hapis istemiyle dava açıldı. Davayla ilgili açıklama yapan Başkan Uçar, yaklaşık 4 kilometre uzunluğundaki sahil yürüyüş yolunun yapımı, iki özel tasarım otobüsün alımı ve antik Side köy meydanındaki yıkımların yapılıp projenin uygulanmasıyla ilgili ihaleler nedeniyle dava açıldığını söyledi. Kocaeli Üniversitesi karıştı l KOCAELİ (Cumhuriyet) Kocaeli Üniversitesi’nin Umuttepe Kampusu’na yerleştirilen çorba çeşmesinin açılışı için AKP’nin yeniden adayı olan İzmit Belediye Başkanı Nevzat Doğan, kampusa gitti. Öğrenci Kolektifleri üyesi bir grup, protesto gösterisi düzenledi. Ellerindeki dolar görünümlü bildirileri fırlatan, hükümet aleyhinde sloğanlar atan öğrencilere hemen özel güvenlikçiler müdahale etti. 4 öğrenci yaralandı. Belediye Başkanı Nevzat Doğan da olayların daha fazla büyümemesi için üniversiteden ayrıldı. İşler’e kutulu protesto l VAN (Cumhuriyet) Açılışlarda bulunmak üzere Van’a giden Başbakan Yardımcısı Emrullah İşler, Çaldıran’da seçim bürosunun açılışı ardından Muradiye’ye geldi. İşler’in konvoyuna Muradiye’deki BDP seçim bürosundan ayakkabı kutusu ve taş atıldı. Taş ve kutular İşler’in aracına isabet etmezken, AKP ve BDP’liler arasında gerginlik oldu. Polis iki grup arasına barikat kurup gerginliğin büyümesini engelledi. Yazıcıoğlu soruşturmasında keşif l MALATYA(AA) Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, eski BBP Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin soruşturması kapsamında, Ahlatlıbel’deki Hava Radar Mevzi Komutanlığı’nda keşif yapıldı. Keşif işleminin, Malatya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda, TMK’nin 10. maddesiyle görevli Cumhuriyet Savcısı Mustafa Başer ve bilirkişilerle yapıldığı öğrenildi. Geçen hafta da Genelkurmay Başkanlığı’nda rotaların takip edildiği merkezde keşif işlemi yapılmıştı. BELEDİYE BAŞKANI ÖZCAN: BU MERSİN HALKINA İHANETLE EŞ ANLAMLIDIR l ADANA (AA) Adana Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü ve Adana, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Mersin ve Şanlıurfa illerini kapsayan suç örgütü operasyonunda 33 kişi gözaltına alındı. 7 aylık teknik takibin ardından çökertilen A.E. liderliğindeki suç örgütünün dolandırıcılık yoluyla 49 kişiden 3 milyon 236 bin 300 lirayı bulan para ve ziynet aldığı belirtildi. Şüphelilerden 8’inin sorgulandıktan sonra serbest bırakıldığı, diğerleri için ek gözaltı süresi alındığı kaydedildi. Dolandırıcılık şebekesine darbe Su kanallarını konteynırla tıkamışlar MERSİN (Cumhuriyet) Mersin’de 2 gündür etkili olan sağanak sonucu Toroslar ilçesine bağlı Sağlık Mahallesi’nde bazı ev ve işyerlerinde su baskınları yaşandı. Büyükşehir Belediyesi ekipleri, yağmur suyunu denize ulaştıracak kanallardan birinde çöp konteynırı buldu. Ekipler konteynırı iş makineleri yardımı ile çıkartarak kanalı temizledi. CHP’li Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Macit Özcan, “Mersin’in altyapı sistemi konusunda her zaman sözümün arkasındayım. Sağlık Mahallesi’ndeki yağmur suyu kanalından çöp konteynırı çıkması bizi çok şaşırttı. Çünkü o çöp konteynırının sürüklenerek kanala girmesi imkânsız. Seçim sürecinde bize zarar vermek adına yapılan bu işler, doğrudan Mersin halkına verilmiş bir zarardır ve ihanetle eşanlamlıdır” dedi. Nedim Şener ifade verdi l İstanbul Haber Servisi Odatv davasının tutuksuz sanığı gazeteci yazar Nedim Şener, müşteki sıfatıyla Başsavcı Vekili Ercan Altuncu’ya ifade verdi. Şener, suç unsuru içermediği belirlenen, yasa gereği imha edilmesi gereken telefon konuşmaları üzerinden kendisini sorgulayan ve Odatv iddianamesine koyan savcı Zekeriya Öz’ü HSYK’ye şikâyet etmişti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle