02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 MART 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 örgütlendiklerini yazdım yıllar önce... Üstelik sizin iktidarınız döneminde dizi yazım ikinci gün yargı kararıyla durduruldu. Emniyet’te nasıl örgütlendiklerini bu ülkenin gerçek gazetecileri biliyor, kitapları var bu konuda. Demek siz 17 Aralık 2013 günü öğrendiniz! İktidar gücü elinizde, MİT elinizde, polis istihbaratı elinizde... Kim atamıştı Ramazan Akyürek’i polis istihbaratının başına? Bugün size yakın olan, size muhalif ama belli etmeyen işadamları, sanayiciler, medya patronları Pensilvanya’ya gidip Fethullah Gülen’le görüştü. Pek çok gazeteci gitti, röportaj yaptı... Sabah gazetesi günlerce yayımladı Gülen’in röportajını... Yapan kişi Emre Aköz’dü! Unuttunuz mu? HHH İktidarları yücelten demokrasi, özgürlük, eşitliktir... Darbeler, baskıcı rejimler hiçbir dönem hiçbir ülkede iktidarları yüceltmemiştir. Mursi, Sisi, Esad ve Kenan Evren! Yüzde 35’le başlayan, yüzde 50’ye varan oy oranın kaça düşecek bilmiyorum ama sen demokrasiyi bir yaşam biçimi olarak görmüyorsun! Toplumu ayrıştırıyorsun! Şunu bir kez daha söylüyorum: “AKPcemaat ülkenin çivisini çıkardı, kimyasını bozdu...” Yargıçlara, işadamlarına, medyaya yapılan baskı... Hepsi artık gün yüzüne çıktı... Bunu çıkaran eski ortağın! Gazeteciliği tutsak aldın tıpkı 28 Şubat’ta olduğu gibi... Fişleme, hedef gösterme, baskı, gözdağı! Mısır darbesini kına, Esad’ı kına ama sen El Kaide’ye, El Nusra’ya ülkemin topraklarında kamp kurdurmadan duramazsın! Alevilere düşman olmadan yapamazsın! Sünnisiyle, Alevisiyle, ateistiyle... Etnik ve inanç kimliğiyle... Tüm insanları kucaklayamazsın! Sevemez, eşit davranamazsın! Kimseyi rehin tutma! Başörtülü, başörtüsüz! Sarıp sarmala! Yapabilir misin? Demokrasiyi ve özgürlükleri geliştirmeyen ülkelerin durumu ortada. Memlekete çakılan çivi de! Kimin çaktığını yazdım! Erdoğan’ın talimatlarının ‘yargıyı etkilemeye teşebbüs’ olduğunu belirten hukukçular ‘ülkenin tiranlığa döndüğünü ve bu gidişata karşı ses çıkarılması gerektiğini’ söyledi ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın internete düşen ses kaydında Aydın Doğan’ın İstanbul’da süren bir davasında ağır ceza alması için Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e talimat verdiği ve davaya bakan hâkimin “Alevi” olduğuna ilişkin konuşması yargı dünyasını ayağa kaldırdı. Hukukçular, Başbakan Erdoğan’ın talimatlarının “yargıyı etkilemeye teşebbüs” olduğu konusunda görüş birliğine vardı. Bu konuşmadan Başbakan’ın yargıya müdahale etmek istediğinin ortaya çıktığını dile getiren Türkiye Barolar Birliği Başkanı Prof. Dr. Metin Feyzioğlu, “Dolayısıyla yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı olması gerektiğine dair demokratik zorunluluğun Sayın Başbakan tarafından içselleştirilmediğini görüyoruz” dedi. Yargıçlar ve Savcılar Birliği (YARSAV) Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk, ülkenin tiranlığa dönüştürüldüğünü belirtirken Başbakan’ın anayasayı ihlal suçu işlediğini vurguladı. İzmir Baro Başkanı Ercan Demir de tüm yargıyı bu gidişata dur demek için ses çıkarmaya davet etti. Cumhuriyet’in konuştuğu hukukçular, Erdoğan’ın yargıya ilişkin son konuşmasına şu tepkiyi verdi: İzmir Barosu Başkanı Ercan Demir: İstanbul Barosu Başkanı ve yönetim kurulu üyelerine Balyoz davasında “avukatların savunma yapmasına imkân verin, savunma hakkını kısıtlamayın” dedikleri için adil yargıyı etkilemeye teşebbüsten dava açıldı. Savcı, son celsede ceza istedi. Şimdi Başbakan’ın bu son görüşmeleri ile bu kayıtları yayınlanmadan önce yargıya ilişkin, “yargıya söyledik gereken yapılacak” şeklinde itirafları yargıya talimatı kanıtlamış durumda. Tüm bu durumda Başbakan Erdoğan hakkında tek bir soruşturma açılmamış olması anlamlıdır. Biz İzmir Barosu olarak “gereken yapılacak” sözüyle ilgili Başbakan Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk. Bu konuyla ilgili tüm baroların suç duyurusunda bulunması gerekiyor. Sadece baroların Yargı ‘dur’ demeli ‘Demokrasiyi içselleştiremedi’ TBB Başkanı Metin Feyzioğlu: Sayın Başbakan, herhangi bir şirketler grubunun yöneticisinin, gayri meşru faaliyet içerisinde olduğuna dair bir duyum sahibi ise bu duyumu ve delillerini ilgili savcılığa aktarır ve soruşturma başlatılmasını talep eder. Başlamış bir soruşturmanın veya devam eden bir yargılamanın gidişatına müdahale etmeye kalkışamaz. Ben hangi yolla elde edildiğini bilmediğimiz kasetler üzerinden hukuki bir değerlendirme yapmayı doğru görmüyorum. Ancak Başbakan’ın, bu kasetlerle ilgili açıklamasını yargıya müdahale etmek istediğine dair, bir kabul beyanı olarak görüyorum. Dolayısıyla yasama, yürütme ve yargının birbirinden ayrı olması gerektiğine dair demokratik zorunluluğun Sayın Başbakan tarafından içselleştirilmediği, kabul edilmediği bundan rahatsızlık duyulduğunu üzülerek bir kez daha görmüş oluyoruz. (Hâkimin Alevi olduğu vurgusu) Eğer bu içerik doğruysa son derece mezhepçi ve ayrımcılık içeren bir politikanın güdüldüğü bir kez daha anlaşılır. Siyasi iktidar, her türlü ayrımcılık söyleminden ve davranışından kendini uzak tutmak zorundadır. değil tüm yargı mensuplarının bu gidişata dur diyecek bir ses çıkarmaları lazım. YARSAV Başkan Yardımcısı Bülent Yücetürk: Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 138. maddesinde hiçbir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremez, emredici hükmü karşısında, sayın Başbakan’ın devam eden bir dava ile ilgili Adalet Bakanı ile görüşmesi yargıya müdahaledir, bundan da ötesi anayasayı ihlalidir. Aynı konuşma içeriğine göre Başbakan’ın Adalet Bakanı ile görevli hâkimin mezhebi üzerinden yaptıkları konuşma çirkin bir konuşma olmakla birHalkın Kurtuluşu Partisi (HKP), Erdoğan ve Ergin hakkında suç duyurusunda bulundu. Ankara Başsavcılığı’na verilen suç duyurusu dilekçesinde, Başbakan Erdoğan ile Sadullah Ergin, “suç işlemek amacıyla örgüt kurmak”, “adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs” ve “anayasayı ihlal” ile suçlandı. Dilekçede, “Şüpheliler açıkça, yargıyı ele geçirerek, müdahale ederek, ele geçiremediklerini ise fişleyerek, mezhebini aşağılayarak, hukuk devleti niteliğini yok etmişlerdir” değerlendirmesi yapıldı. Dilekçede Erdoğan ve Ergin’in tutuklanması istendi. Ülkenin Çivisi Çıktı!.. Tarih öyle bir şeydir ki, insanı şaşırtır, dengeleri altüst eder, kafaları karıştırır... Tarihi anlayamazsın... Şöyle bir düşün bak istersen, tarihimize. Karıştır, ayrıştır! Kafanı çarparsın duvara, merdivenden düşersin! Benim halkım, din kardeşim falan derken, Mursi’yi kucaklayıp darbeci Sisi’ye saldırırken, sesin soluğun ansızın kesilir... Ya da! Esad, Esed olduğunda kardeşin değildi ama daha önceleri kardeştiniz... Üç ay mı desem beş ay mı, onu Suriye’den atacaktınız, sen önden git biz arkadan geliriz diyenlere inanmış, savaş hazırlığına başlamıştınız... Antakya yöresi istihbarat örgütlerinin cirit attığı yerdi, köktendinci terör orada kamp kurmuş eğitiliyordu. Hâlâ oradalar mı? Bilemem! Esad yerinde, sesiniz çıkmıyor, neden acaba? Gezi üzerine Mısır geldi ama bir türlü unutmadınız ülkenin dört bir yanına dalga dalga yayılan ruhu... Özgürlüğü, sevgiyi, barışı, eşitliği. Demek ki fena dokunmuş size Gezi ateşi... Darbenin ne olduğunu biz biliriz, darbelerin kanlı yüzünü biz görürüz... Darbeye darbe deriz! Sisi’ye de Kenan Evren’e de... Gelmiş geçmiş tüm darbecilere de!.. HHH Öyle bağırıp çağırıp, alanları dolduran yurttaşlara “Pensilvanya”yı adres gösterme! Bu ülkenin cemaatle birlikte çivisini çıkaran, hukukun üstünlüğü ilkesini çiğneyen, insanları yasadışı yollarla dinleyen, sahte kanıtlar hazırlayan, bavulcuları baştacı eden kim? 12 yıldır iktidarda olan siz değil misiniz? 17 Aralık’ın ucu size dokunmasaydı, ağzınıza “Pensilvanya” adını alır mıydınız?.. Yazılarımı, kitaplarımı okuyun benim! Cemaatin polis, yargı, milli eğitim... Bürokrasi... Buralarda nasıl HKP’den suç duyurusu likte aynı zamanda halkı kin ve düşmanlığa tahriktir. Başbakan’ın avukatlıktan mesleğe kabul edilen bir kısmının parti üyesi ve yöneticisi olan hâkim ve savcılar vasıtasıyla yargı içerisinde kendi paralel yapısını da oluşturduğu anlaşılmaktadır. 17 Aralık’tan sonra zaten ülkede askıya alınan hukuk devletinin; kadrolaşma ve müdahalelerle tamamen kendi güdümlerine aldıkları yargıyı, muhaliflere karşı kullandıkları bir güç haline dönüştürmüşlerdir. Sıradan bir tiranlığa dönüştürülen güzel ülkemizin 90 yıllık Cumhuriyet kazanımlarının yok edilmesine seyirci kalınmayacağını herkes tarafından bilinmesi gerekir. l CHP ‘incelemeye açılmasını’ talep etti yerel seçimi bekleyecek ANKARA (Cumhuriyet Bübize gelmesiyle, Meclis’in ilk rosu) 17 Aralık yolsuzluk ve birleşimi arasında 24 saat birüşvet operasyonu kapsamında le yok. Bunun incelemesi Hu4 eski bakan hakkında hazırlakuk İşleri Başkanlığımız yaptı. nan fezlekeleri 28 Şubat’tan bu Çünkü soruşturma halen gizyana işleme koymadığı ortaya li olduğu için Meclis’in bilgisiçıkan TBMM Başkanı Cemil Çine sunduğumuz anda aleniyet çek, olayın basına yansımasının kesp edecek. Buradaki işlemardından dün “zorunlu” açıklaler açısından savcılıktaki kadar ma yaparak fezlekelerin TBMM burada gizliliği söz konusu olGenel Kurulu’nun ilk birleşiminmayabilir. O nedenle bu dosyade milletvekillerinin bilgisine sunın usulen incelemesini yapnulacağını söyledi. Çiçek iki ayrı tık, rapora bağladık. İlk birledosya halinde gelen fezlekelerin şimde de okunacaktır. Bugüne 11 klasörden oluştuğunu açıklakadar yapılan işlemlerden fardı. Fezlekelerin içeriğini öğrenkı yoktur. Tam tersi Hukuk İşledikten sonra Meclis soruşturri Başkanlığı’na yazdığım yazıması açılması için önerge verda, bu evrakı acele olarak incemeyi planlayan CHP ise TBMM leyin... Çünkü konunun hassaBaşkanlığı’na başvurarak fezlesiyetini biliyoruz, siyasetin de kelerin milletvekillerinin “incelegündeminde olan bir konu bu” mesine açılmasını” talep etti. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet tibarını sıfırlattı operasyonu sonrasında görevleCHP ise fezlekelerin milletvekilrinden istifa etmek zorunda kalan lerinin incelemesine açılması taeski bakanlar Muammer Güler, lebiyle TBMM Başkanlığı’na başEgemen Bağış, Erdoğan Bayrakvurdu. CHP Grup Başkanvekitar ve Zafer Çağlayan hakkındali Engin Altay da 6 gündür fezki fezlekeler, Meclis’in seçim tatili lekeleri işleme koymadığı ve kaöncesinde TBMM Başkanlığı’na muoyundan gizlediği gerekçesiygelmesine karşın, işleme konulle TBMM Başkanı Çiçek’i sert bir maması nedeniyle Genel Kurul’da dille eleştirdi. Altay, “Bu şekilde okunamadığı ortaya çıkarken ÇiMeclis başkanı, adı yolsuzluğa çek de bu bilgileri dün bizzat kenkarışmış bakanlarla, bir nevi disi doğruladı. Fezlekelerin işleme suç ortaklığı yapmıştır” dedi. konulmadığının basına yansımaÇiçek’in fezlekeleri “inceletme” sının ardından dün Çiçek, Anayetkisi olmadığını belirten Altay, dolu Ajansı’na açıklama yapmak “Fezlekelerin üzerinde oynanzorunda kaldı. dığıyla ilgili kamu vicdanında Çiçek, 4 eski bakanla ilgili savciddi kuşku var. Recep Tayyip cılıklardan iki ayrı dosyanın 28 Erdoğan, oğluna paraları sıfırlaŞubat’ta saat 17.00 civarında tırken Meclis Başkanı’na da itiMeclis Başkanlığı’na geldiğini, barını sıfırlatmıştır” dedi. dosyalardan birinin eski Bakan TBMM’nin seçim nedeniyBayraktar’a, diğerlerinin ise Bale çalışmalarına 26 Mart’a ğış, Çağlayan ve Güler’e ait olkadar ara vermesi sonraduğunu bildirdi. Meclis’in daha sında da “açkapa” yasonraki birleşiminin 1 Mart’ta pacak olması nedeniyolduğunu, dosyalara kendile fezlekeler en erken 30 sinin baktığını, evrak gelir Mart yerel seçimleri songelmez usulen incerasında yapılacak lemesinin yapıldığıilk birleşimde milnı anlatan Çiçek, buletvekillerinin bilgüne kadar 15 gün, gisine sunula 20 gün sonra, 2 ay, bilecek. CHP, Meclis’in olağa3 ay sonra sununüstü toplanlanın bulunduğuması için 184 nu belirterek fezmilletvekilinin lekelerin şimdiye imzası gerekkadar işleme koCHP tiği için şimnulmamasını ise fezlekeledilik bu yola şöyle savundu: ri sakladığı başvurma “En erken gerekçesiyyacak ancak ki bu kadar le Çiçek’e 26 Mart’ta da karmaşık tepkili. çoğunluğu dosya değilsağlamaya ça6 gün sonra sulışacak. nulmuş. Yazının Fezlekeler Demirtaş, yerel seçim çalışmalarına Diyarbakır’da devam etti. (Fotoğraf: DHA) ‘Bunların hepsi aynı’ MAHMUT ORAL DİYARBAKIR BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Bu halk hırsızına da, paraleline de derinine de oy verecek değil. Bunu 30 Mart’ta göstereceğiz” dedi. BDP lideri Demirtaş, büyükşehir ve ilçe belediye başkan adaylarıyla birlikte Diyarbakır’ın Çüngüş ilçesinde düzenlenen mitinge katıldı. Miting alanına, “Çaldıkların haram olsun”, “ Ne paralel ne hırsız alternatif BDPHDP”, “Hırsızlık imanın kaçıncı şartı?”, “Barajsız erken seçim hemen”, “Çaldıklarını geri ver, paralelini de al git” yazılı pankartlar asıldı. Demirtaş, “Bize 100 yıldır dayatılan yok saymayı, açlığı ve sefaleti bitirecek bir seçime hazırlanıyoruz. 100 yıldır burası Ankara’ya uzaktır bir türlü yakınlaşmıyor. 30 Mart’ta bu gidişatı değiştirme fırsatı elimizde olacak” diye konuştu. Başbakan Erdoğan ile eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin arasında geçen telefon konuşmasının kayıtlarına değinen Demirtaş, “O ses kaydı olmasa da biz mahkemelerin AKP’ye bağlı olduğunu ve cemaatle birlikte mahkemeleri yönettiklerini gözlerimizle yargılama esnasında zaten görüyorduk. Ya da AKP’nin Alevi inancına bakış açısını anlamak için bu kasetin çıkması gerekmiyordu. Bugüne kadar o Alevi inancına saldıran cemaat ve AKP işbirliği, ortaklığıydı. Cemaat şimdi maalesef ki CHP ile MHP ile ortak bir ittifak içerisinde kirli kaset siyaseti ile Türkiye’yi yönlendirmeye çalışıyorlar. Görülüyor ki bunların hepsi aynı tas aynı tarak. AKP’nin CHP’den, CHP’nin MHP’den onların cemaatten hiçbir farkı yok” ifadelerini kullandı. Erdoğan’ın açıklamaları Ankara’yı hareketlendirdi İ ‘Gül kalabilir’e jet yalanlama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yerel medya temsilcileriyle buluşan Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, Cumhurbaşkanlığı adaylığı konusunda “Şu an gündemimizde yok. Mevcut Cumhurbaşkanımız devam edebilir” dediği, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Başbakanlık inşaatının durdurulması kararını da “Yürütmeyi durdurdular, bu binayı durduramayacaklar. Açılışını da yapacağım, içine de girip oturacağım” dediği ileri sürüldü. Ancak Başbakanlık ve AKP Sözcüsü Hüseyin Çelik ise bu ifadeleri yalanladı. Yerel medya temsilcileriyle yaptığı toplantının ardından gazetecilerle sohbet eden Erdoğan’ın üç kritik konuda çarpıcı mesajlar verdiği ileri sürüldü. Toplantının hemen ardından bazı medya temsilcilerinin yaptığı açıklamalara dayanılarak yapılan haberler kısa sürede yayıldı. Buna göre Erdoğan, “Üçüncü dönemin sonunda devam etmeyi düşünüyor musunuz?” sorusuna, “Benim böyle bir talebim yok. Ancak parti isterse kongreye giderim. Benim dileğim üç dönem çalışma, bir dönem dinlenme. Sonra tekrar göreve devam” yanıtını verdi. Erdoğan’ın, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde aday olacak mısınız?” şeklindeki bir başka soru üzerine de “Şu anda gündemimizde öyle bir şey yok. Mevcut Cumhurbaşkanımız devam edebilir” dediği ileri sürüldü. Seçimden sonra MİT dışında Yargıtay ve Danıştay için düzenleme yapılacağını belirten Başbakan Erdoğan, Atatürk Orman Çiftliği’ndeki Başbakanlık inşaatının durdurulması kararıyla ilgili olarak da “Hukuksuz olarak yaptığımız hiçbir şey yok. Güçleri yetiyorsa yıksınlar. Yürütmeyi durdurdular, bu binayı durduramayacaklar. Açılışını da yapacağım, içine de girip oturacağım” dediği iddia edildi. Yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili olarak ise Erdoğan, “Bu Tayyip Erdoğan haram yiyenin gırtlağına yapışır. Ben Hacı Ahmet Kaptan’ın oğluyum. Haram yemeyiz” dedi. Ankara’da hareketlilik yaratan bu haberin ardından AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, Twitter’da açıklama yaparak haberi yalanladı. Çelik, “Toplantıda Cumhurbaşkanlığı adaylığı gündeme gelmemiştir ve Sn. Başbakan’ın konuyla ilgili olarak sarf ettiği tek kelime olmamıştır. Sn. Başbakan inşa edilmekte olan yeni Başbakanlık binasının bitirilip açılacağını söyledi ama ‘gidip orada oturacağım’ kısmı uydurulmuştur” dedi. Başbakanlık kaynakları ise Erdoğan’ın gazetecilere, “3 dönem kuralı ile ilgili görüşlerimi biliyorsunuz, diğer arkadaşların ne düşündüğünü bilemem” dediğini, ancak Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve yeni Başbakanlık binasına ilişkin değerlendirme yapmadığını bildirdi. Bahçeli: Erdoğan Çankaya yokuşunu çıkamaz Siyasi ömrü bitti CHP’den Yılmaz’a MİLGEM sorusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Umut Oran, Recep Tayyip Erdoğan’ın, Koç Grubu’nun aldığı MİLGEM ihalesinin iptali için işadamı Metin Kalkavan’la yaptığı iddia edilen görüşmede, “Ben hatta olaya İsmet’i de soktum. İsmet büyük olasılıkla görüşmede olacak” demesi üzerine, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz’a, ihaleye müdahil olup olmadığını sordu. Oran, soru önergesinde “Erdoğan’ın müdahalesi sonucunda 800 milyon Avro’luk proje maliyetinin 1.2 milyar Avro’ya çıktığı bilgisi doğru mudur? Yükselen maliyet nedeniyle arada oluşan farkın TURCON Holding tarafından TÜRGEV’e aktarıldığı iddiası doğru mudur” sorularını da gündeme getirdi. TEKİRDAĞ (Cumhuriyet) MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “AKP’nin Yüce Divan’dan kurtuluşu yoktur. Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasal ömrü tükenmiştir” dedi. Malkara ilçesinde halka seslenen Bahçeli, 17 Aralık’ta yolsuzluk ve rüşvetin boyutlarının ortaya çıktığını belirterek “Başbakan, ‘Bunlar montaj’ diyerek ülkeyi kandıramazsınız. Yargı yoluyla bunlar açıklanır ise o zaman ne yapacaksınız? Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasal ömrü tükenmiştir. Bu kadar haksız kazançlarla, bu kadar haramlarla Çankaya yokuşunu çıkamaz” dedi. Yerel seçimlerin, iktidarı uyarmak için önemli bir gün olduğunu ifade eden Bahçeli, “Yolsuzluk ve rüşvet, kanserden ve kangrenden kötüdür. Hele hele kalıcı hale dönüşürse herkes tarafından görülmez, duyulmaz halde algılanırsa o toplum çürür. Toplumun çürümesi, devleti çökertir. Türkiye’de sosyal hareketlilik hızlanır. Türkiye’de bazı ayaklanmalar başgösterir. Bu tehlikeli gidişata dur demek lazım” ifadelerini kullandı. mine Hanım’ın hastanesi diyorlar’ Erdoğan, katıldığı bir hastane açılışında yaptığı konuşmada “Ya ben hanımla nereye gitsem, ‘burası’ diyorlar ‘Emine Hanım’ın hastanesi.’ Bir pastaneler zincirinin açılışına gittik, orası Emine Hanım’ın oldu. Şimdi korkuyorum Memorial da bizim hanımın olacak” dedi. ‘E
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle