03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2014 CUMA 6 HABERLER Süleyman Şah Türbesi planlarının tartışıldığı toplantıya ait olduğu ileri sürülen ses kaydı internete düştü DOĞRUYSA ‘İHANET’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yerel seçimler öncesinde hükümetin Suriye’ye yönelik müdahale planları içinde olduğu yönündeki muhalefet partilerinden gelen iddiaları destekler bir ses kaydı internete düştü. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’e ait olduğu öne sürülen kayıtlarda, Süleyman Şah Türbesi bahane edilerek Suriye topraklarına müdahale edilip edilemeyeceği tartışılıyor. Bir gizli toplantının dinlenmesiyle elde edilen ve internete düşen ses kaydındaki diyaloglar şöyle: Uçakla mı, tankla mı girsek?: Davutoğlu, yapılacak operasyonla ilgili önceden BM ve Suriye’ye bildirimde bulunulmasını isterken, Sinirlioğlu, “Harekâta karar verirsek sürpriz etkisi olması lazım yani. Böyle bir şey yapacaksak, önceden haber verirsek doğru olmaz” uyarısını yapıyor. Davutoğlu ise Cumhurbaşkanı Gül ile konuşurken aklına geldiğini belirterek, “Bizim Türk tankı ile girdiğinde zaten girmiş olmuyor muyuz” diyor ve uçakla veya tankla girmek arasındaki farkı soruyor. Konuşmalardan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’in konuyu Fidan ile görüştüğü detayı da öğreniliyor. IŞİD’e El Kaide deriz: Sinirlioğlu, IŞİD’e yönelik bir harekâtın uluslararası hukukta zemin bulabileceğini belirterek, “Bunu El KaiDavutoğlu Fidan Yaşar Sinirlioğlu Ses kaydına göre, MİT Müsteşarı Fidan, Suriye’ye müdahale için kendisinin de gerekçe yaratabileceğini belirtirken “Ben öbür tarafa 4 tane adam gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım. Problem değil” diyor. Başbakan Tayyip Erdoğan da Suriye’ye müdahale için Süleyman Şah Türbesi’nin değerlendirilmesini istiyor. de diye tanımlayacağız, El Kaide çerçevesinde orada bir sıkıntı yok. Ayrıca hele şimdi iş Süleyman Şah Türbesi’ne gelince zaten ülke toprağını savunma söz konusu” diyor. Fidan ise böyle bir harekâtın sonuçları konusunda, “O olduğu andan itibaren içeride birçok bomba patlar. Sınır kontrol altında değil” karşılığını veriyor. Ancak Sinirlioğlu, “İçeride bomba momba tabii onları yapacaklar” diyerek bunun beklenmesinin doğal olduğunu söylüyor. Ardından da 3 sene önceye dair Suriye ile ilgili yapılan planlamaları anımsatıyor. Güler ise “İvedi olarak Hakan Bey’in desteklenip silah ve mühimmatı muhaliflere ulaştırmasını sağlamamız lazım” derken bir an önce hükümet kararı alınmasını istiyor. Devlette entegrasyon yok: Davutoğlu ve Sinirlioğlu, Türkiye’nin Kuzey Irak’a hükümet kararı dahi olmadan tank, özel kuvvetler ve tabur soktuğunu anımsatırken Güler, Suriye’nin bugün yapabileceği farklı şeyler olduğunu söylüyor. Davutoğlu da Güler’e, “Zaten adamların kapasitesini bildiğimiz için biz girmeyelim diyoruz” diyor. Bu adamlar bize döner: Güler, Katar’ın peşin parayla MKE’den silah almaya hazır olduğunu belirtiyor. Davutoğlu ise devlet kurumları ara sında entegrasyon olmadığına işaret ediyor. Güler de bunun üzerine, Genelkurmay Başkanı, Savunma Bakanı, Başbakan’ın ortak karar almasını istiyor. Davutoğlu, “Biz Başbakan’a yalvardık neredeyse, beraber bir toplanalım bu işin gidişi kötü diye” dediğini ancak Erdoğan’ı ikna edemediğini belirtiyor. Güler, “Şimdi bin kişilik bir ordu kuruyoruz diyelim orada. Biz bunun asgari 6 aylık mühimmatını burada depolamadan bu adamları oradaki muharebeye sokarsak iki ay sonra bu adamlar bize döner” diyerek uyarıyor. Davutoğlu ise zaten döndüklerine işaret ediyor. Zaafımızı takip ediyorlar: Kurumlar arasında varılan mutabakatın uygulanmamasından rahatsız olan Davutoğlu, “Bizim bu zaafımız o kadar iyi takip ediyor ki o güçler de. Burayı elde edeceğim dersin. Orada bunların bulunması risk unsuru dersin. Geri çekersin, elde edersin. Orayı sağlamlaştırırırsın, askerini tekrar gönderirsin. Ama tahliye ettiğiniz anda bu bir askeri gereklilik değil, bu başka bir şey” diyor. Sinirlioğlu ise küresel ve bölgesel konjonktürdeki değişimlere işaret ederek, “Daha başka yerlere de yayılabilir. Farklı bir oyuna doğru gidiyoruz” diyor ve IŞİD’in manipülasyona açık olduğunu belirterek patlamaların artacağı konusunda, “Bunlardan oluşan bir alana komşu olmak bizim için fevkalade hayati bir güvenlik riski yaratır” uyarısında bulunuyor. CHP LİDERİ KEMAL KILIÇDAROĞLU: Bunun Adı Savaş Kışkırtıcılığı tirmiş. Yanındakilerin yaptığı konuşmalar. Ses kaydı görüntünün parçası. Aynı zamanda kendisi kayda alınmış. Baykal’ı aradım: Görüntüyü seyredince eski Genel Başkanımız Deniz Baykal’ı aradım. Çağlayan saat dağıtsın: (Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’ın “Kılıçdaroğlu’ndan alacağım tazminat ile tantuni dağıtacağım” açıklaması için): Acaba kol saati mi dağıtacak? Kayseri’deki Başkan Mehmet Özhaseki de sucuk dağıtmıştı ama yargıdan döndü. Suriye politikasının sorumlusu Erdoğan: Hükümetin Suriyeli mültecilerle ilgili elle tutulur bir politikası yok. İnsanlar geldiler, kaderlerine terk edildiler. Toplum öyle uzun süre devam edemez. Kriminal suçlarda artış olacak. İnsanlar aç, yoksul. Eğer biz iktidarda olsak önce Suriye’ye barışı sağlardık. Sonra da bu insanların ülkelerine dönmelerini sağlardık. Esad dahil tüm taraflarla görüşerek bu sorunun çözülmesine çabalardık. O insanların şu andaki durumunun tek sorumlusu Erdoğan ve hükümetidir. Baskılar artacak: (Kaynak Matbaası’na vergi denetimi ve Kanaltürk’ün ulusal yayın hakkının RTÜK tarafından alınması konusunda): Erdoğan kendisini eleştiren işadamlarını vatan haini olarak nitelendirdi. Kendisine yol gösteren TÜSİAD’ı bile vatan haini ilan etti. Anlaşılıyor ki iş dünyası üzerindeki baskılar artacak her geçen gün. Erdoğan bu ülkeye istikrarsızlık, hukuksuzluk getirdi. Baskı getirdi. Eğer baskılar yoğunlaşırsa yabancı sermaye Türkiye’ye gelmez. İşadamının yatırım yapma şevki kırılır. İşadamının yatırım yapmasının yolu demokrasi ve özgürlükten geçer. Berkin’i düşman görüyor: (Erdoğan’ın “Utanmasalar düşürülen uçak için de ‘Ekmek almaya gidiyordu’ diyecekler” açıklaması için): Ahlak dışı. İnsanla uçağı bir tutan bir zihniyet bu. Gezi olaylarında da insanlar ölürken seramikleri dert etmişti bu zihniyet. Demek ki Berkin’i, Burak Can’ı düşman olarak görüyor. UTKU ÇAKIRÖZER Ses kaydındaki iddiaya göre Fidan, Suriye’ye saldırmak için gerekçe üretiyor Ucuz iç politika malzemesi: Güler, Silahlı Kuvvetler’in diplomasi için bir araç olduğu üstünde dururken Sinirlioğlu farklı bir çıkış yaparak “Ulusal güvenlik politize edildi. Yani Türk tarihinde ben böyle bir şey hatırlamıyorum. İç politika konusu haline geldi. Artık tamamen ülke topraklarını, sınır güvenliğimizi, oradaki egemen toprağımızı falan savunmakla ilgili, tamamen ulusal güvenliğimizde ilgili yaptığımız konuşmalar son derece pespaye, bir ucuz iç politika malzemesi haline geldi” diye konuşuyor. Güler bu yoruma da destek verirken muhalefetin destek olmamasından yakınıyor ancak Sinirlioğlu, “Ben böyle bir dönemi hiç hatırlamıyorum” eleştirisini sürdürüyor. Süleyman Şah’ın stratejik anlamı yok: Fidan Süleyman Şah Türbesi’ne yönelik olduğu anlaşılan cümlelerinde, “Oradaki şeyin bizim için stratejik anlamı yok, imaj vesaire var da. ..Eğer şimdi biz savaşa gireceksek biz bunu baştan planlayalım ve girelim” diyerek uyarıyor. Fidan kabul edemediği noktayı da “Süleyman Şah gibi bir türbe için silah kullanmayı göze alıyoruz işte bu oda kadar yaklaşık 10 dönümlük yer için, oradaki 2228 tane askerimizin şeyi için, yahu kaç bin kilometre vatan toprağı var sınırda kaç milyon insanın hayatı için almıyoruz, Bakın bu mantık değil. onu söylüyim. Eğer biz silah kullanacaksak baştan bunu yapalım, bu tehditse...” diye açıklıyor. Sinirlioğlu ise Suriye’ye tümden girmeye Dışişleri’nin gerekçe bulamayacağını ancak Süleyman Şah için gerekçe bulabileceğini belirtiyor. Türbeyi kullanın: “Laf aramızda” diyen Davutoğlu, Başbakan’ın telefonda kendisine Süleyman Şah Türbesi’ne saldırıyı, “gerektiğinde bir imkân gibi de değerlendirilmeli bu konjonktürde” dediğini aktarıyor. ‘8 tane füze attırırım’ 8 füze attırırım: Fidan, kendisinin de gerekçe yaratabileceğini, “Ben öbür tarafa 4 tane adam gönderirim, 8 tane boş alana füze de attırırım. Problem değil o. Gerekçe üretilir. Olay böyle bir iradenin ortaya konması. Biz savaş iradesi ortaya koyuyoruz, her zaman yaptığımız şeyi, akıl yürütme hatasına düşüyoruz” sözleriyle ifade ediyor. Sinirlioğlu ise 10 dönümlük toprak için ve IŞİD’e karşı harekâta meşru gerekçe bulabileceğini belirtirken, “Dünya arkamızda olur. Bir kere onda hiçbir tereddüdünüz olmasın” diyerek güvence veriyor. Güler, 1 yıldır kuvvetlerin türbede hazır beklediğini vurgularken, Fidan, illa Süleyman Şah’ın beklenmesini anlamadığını vurguluyor. Sinirlioğlu, ortada sağlam gerekçe olduğunu savunurken, Fidan, “Gerekçe üretirim ya gerekçe problem değil, Gerekirse oraya da (Türbe) bir saldırı düzenleriz, oraya da biz saldırtırız önden canım.” diyerek harekata karar verildiği takdirde gerekçenin yaratılacağını belirtiyor. SINIRA TOP MERMİSİ DÜŞTÜ AKIN BODUR İSKENDERUN Hatay’ın Yayladağı ilçesine Suriye’den atıldığı anlaşılan bir top mermisinden sonra Türkiye’den Suriye’ye topçu birliklerince top atışı yapılarak karşılık verildiği belirtildi. Hatay’ın Yayladağı ilçesine, dün 17.30 sıralarında Suriye’den atıldığı anlaşılan bir top mermisi düştü. Öğretmenevine yaklaşık 1 kilometre uzaklıktaki piknik alanının yanına düşen top mermisi, elektrik tellerini koparırken yolun kenarındaki istinat duvarı da zarar gördü. Suriye’nin Kesap kasabasından ateşlenen 2 havan topu da dün öğle saatle rinde Yayladağı Gümrük Kapısı yakınlarındaki Çamlıtepe bölgesinde kırsal alana düşmüştü. Reyhanlı’da da önceki akşam saat 18.30 sıralarında sınıra 3 kilometre mesafede, Hacımürsel köyüne 500 metre, Yeşilova Mahallesi’ne 1 kilometre uzaklıkta boş bir araziye Suriye tarafından atılan bir top mermisi düştü. Can ve mal kaybına neden olmayan patlama çevrede büyük panik yarattı. Bundan kısa süre sonra ikinci bir patlama sesi daha duyuldu. Ancak patlamanın Suriye’nin Türkiye sınırına yakın bölgeye düşen bir füzeden kaynaklandığı belirtildi. Fidan: 2000 TIR Suriye’ye general gitmiş: Davutoğlu, harekât için birkez daha karar alınmamasından yakınırken bunun için 2011, 2012 ve 2013 yıllarındaki duruma işaret ediyor, 2012’de karar alıp harekât yapılmamasından duyduğu pişmanlığı vurguluyor. Güler ise 2012 ve 2013’te harekât yapılamamasının nedenini, “İhtiyacımız olan silah ve mühimmattı. Yine aynı noktadayız” diye açıklıyor. Davutoğlu ise gerekli olanın insan unsurunu düzene sokmak olduğunu belirtiyor. Fidan, “2000’e yakın TIR malzeme gönderdik biz oraya” derken Güler, silaha değil, mühimmata ihtiyaç olduğunu belirtiyor ve “Bir tane general verelim dedim, Hakan Bey kendisi istedi. Biz verelim dedik. Generali belirledik, gitti” diyerek Suriye’ye komutan gönderdiğini belirtiyor. Sinirlioğlu’ndan imza baskısı: Sinirlioğlu, “Pratik olmak gerekirse savunma bakanımızın derhal bu millet Amerika soruyor: Davutoğlu ise Fidan’ın strateji eksikliği olduğunu belirten görüşlerine hak veriyor ve “Bir daha Amerikan Dışişleri Bakanı’na sert tedbir alalım diyemezsiniz. Adam der ki sen kendi toprağını bile savunmadın...” diyor. Davutoğlu, Kerry’nin de kendisine bir çok defa Türkiye’nin harekât konusunda karar verip vermediğini sorduğunu belirtiyor. Sinirlioğlu ise Genelkurmay ile ABD arasındaki toplantıda ABD’nin ilk defa uçuşa yasak bölge planı dağıttıklarına dikkat çekiyor. Fidan ise türbe için harekât kararının çok daha önceden verilmesi gerektiğini vurguluyor ve Davutoğlu da, “O kararı çok daha küçük ölçekte verseydik bugün bu tercihle karşı karşıya kalmazdık” değerlendirmesini yapıyor. malzeme gönderdik için gerekli imzayı atması lazım. Tekrar başbakanımızın çok açık bir şekilde bu talimatı vermesi lazım” dedikten “Bu gece harekât emri verilmiş zaten” diye de ekliyor. Harekât için yıldırım mesajı yayımlandığını söyleyen Güler’in ardından Davutoğlu, “Hakan, tank göndermeye kalksak orada bunun komplikasyonları nedir” sorusunu yöneltiyor. Güler, bunun için MİT’in koordinasyonunu isterken Fidan, “Silahlı insan varlığı ve kapasiteleri ile olmaz” yanıtını veriyor. Ardından Davutoğlu, “Düşünüyorum da adamları ikna edemedik, tank sokma içeriye tahkim edeceğiz. O andan itibaren savaş halini göz önüne almak ve onu yapmakla savaşa girmek arasında harekât işte harekât yapıyoruz” itirafında bulunuyor. Güler ise bunun bir savaş sebebi olduğunu belirtirken, Fidan ve Sinirlioğlu, “Savaş sebebi değil” diyerek itiraz ediyor. HATAY CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Müsteşar Feridun Sinirlioğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler arasında geçtiği belirtilen ve Suriye’ye savaş planının konuşulduği iddia edilen internetteki sey kaydı için çok sert çıkarak “Bunun adı savaş kışkırtıcılığı. Bu kadar rezilliği bu ülke yaşamadı. Kana doymayan adam” dedi. CHP lideri Hatay’a giderken Cumhuriyet’e “Savaş planı yapıldığı” ve “Baykal kasetinin Erdoğan tarafından servis edildiği” iddia edilen ses kayıtları başta olmak üzere gündeme ilişkin şu değerlendirmeleri yaptı: Savaş kışkırtıcısı: (Savaş planına ilişkin ses kaydı için): Erdoğan’ın savaş kışkırtıcılığı yaptığını biliyorduk zaten. Bu kadar rezilliği bu ülke yaşamadı. Eline kan bulaşmış. Kardeş kanı bulaşmış. Kana doymayan bir adam. Suriye’deki kana doymadı. Müslüman, Müslümanı öldürüyor. Bu zevk duyuyor. Savaş kışkırtıcılığı ile ayakta durmaya çalışıyor. Kendisini defalarca uyardım. Genelkurmay’ı da uyardım. Türkiye bu süreçte savaşa girerse sorumlusu Erdoğan’dır. El Kaide ile işbirliği yapan hükümettir. Yalanla iman bir arada olamaz: (Baykal kasetinin kaydı için Erdoğan’a): “Ne zamandan beri suçlular böyle bir şey söylüyor? Suçluların telaşı içinde söylenmiş bir söz. ‘Ben kapattırdım’ diyor. O da yalan. MİT’e talimat verdiği sözü de yalan. Madem talimat verdin, MİT sana ne söyledi? Aradan bu kadar yıl geçti. ‘Din iman sahibiyim’ diyor. Peygamberimiz ‘Yalanla iman bir arada olmaz’ diyor.” Kaset bana gösterildi: Bu ses kaydı aslında çekilen bir görüntünün ses kaydı. Görüntüler bana gösterildi. Kısa süre gösterildi. Bana gösterilince istedim, vermediler. Not almama da izin vermediler. Ama görüntü gayet net. Erdoğan’ın suratı. Gözlüklerini takıp seyrediyor: Sanırım kullandığı dizüstü kameradan çekilmiş. Gözlüklerini takıp bilgisayara bakıyor ve kasetleri seyrediyor. Büyük ihtimalle haberi yok. Etme bulma dünyası işte. Dürüst olmazsanız... Başkalarını da izletmiş: (Size bunu kim gösterdi? MİT’in bir kanadı mı, cemaat mi, sorusuna): Vicdan sahibi olan insanlar demekle yetineyim. Sadece bir değil birden fazla görüntüde konuşmaları var. Başka siyasetçileri de takip et Fotoğraf: CEM GENCOAA
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle