25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MART 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA kultur@cumhuriyet.com.tr DÜNYA TİYATRO GÜNÜ’NDE TÜSAK YASA TASARISI TASLAĞI PROTESTO EDİLDİ KÜLTÜR 17 Kültür Servisi Aralarında Sanatçılar Girişimi, Kültür Sanat ve Turizm Emekçileri Sendikası’nın da (Kültür Sanat Sen) olduğu, sanat alanında faaliyet gösteren sivil toplum kuruluşları temsilcileri, Gezi Sanat, Devinim Tiyatrosu, Tiyatro Bileşke gibi tiyatro toplulukları ile sanatçılar, dün Taksim Galatasaray meydanında bir araya gelerek hem ‘Karanlığa inat yaşasın sanat’ TÜSAK sanata sansür Her yer direniş, her yer sahne! Ne çok gerilim, ne çok kavga... Ne çok şiddet! Ülke bir dinamit fıçısına döndü. Her an, her alanda patlamalar! Farkında olun ya da olmayın en çok da sanat alanında... Günün birinde tiyatrosuz, operasız, balesiz, orkestrasız, kitapsız, şiirsiz kalmamız için elinden geleni yapan bir hükümet... Bugüne dek bütün bu alanlara yıllarını, emeğini, bilgisini, birikimini vermiş, yaratıcılığını, gönlünü vermiş insanlara kulaklarını ve gözlerini kapayan bir zihniyet. Kendi bildiği, (ya da bilmediği) kendi inandığı, kendi referansları dışında her şeyi yok sayan bir tutum... Ama beri yanda inadına direniş... Olanaksızlıklara karşın her yer sahne, her yer tiyatro, her yer müzik, her yer sanat. Opera ve bale temsillerinde yer bulunmuyor. Konserler dolup taşıyor. Tiyatrolar, minicik odalara, iki kat arasına sığınsa da, sokağa dökülse de, oradan oraya, AVM’lerin bodrum katlarına taşınsa da inanın her gün yenileri kuruluyor. Dedim ya, her yer direniş, her yer sahne! SANAT KURUMLARININ YOK EDİLMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA Adana Devlet Tiyatrosu oyuncuları, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı TÜSAK yasa tasarısını, “Dünya Tiyatrolar Günü”nde de yaptıkları açıklamayla bir kez daha protesto etti. Hacı Ömer Sabancı Kültür Merkezi girişindeki Atatürk heykeli önünde bir araya gelen KESK’e bağlı Kültür Sanat Sen yönetici ve üyesi sanatçılar adına açıklamayı okuyan sanatçı Sema Öner Kelav “Bugün Dünya Tiyatro Günü. Dünyanın her yerinde gösterilerle kutlanan bu gün ülkemizde maalesef bayram havasında kutlanamıyor. Kültür ve sanat emekçileri, gösteri düzenlemek bir yana, son derece kaygılı ve isyan duygusu içinde. Nedeni ise siyasi iktidarın dayattığı TÜSAK. TÜSAK, sanatın ticarileştirilmesidir. Sanatın halka ulaşmaması demektir” dedi. Dünya Tiyatrolar Günü’nü kutladı hem de Türkiye Sanat Kurumu (TÜSAK) yasa tasarısı taslağını protesto etti. Sanatçılar Girişimi adına Orhan Alkaya, yönetmen Yücel Erten’in kaleme aldığı “Alternatif Ulusal Dünya Tiyatro Günü Bildirisi”ni okurken, Tiyatro Simurg’tan Hale Üstün de Güney Amerikalı oyun yazarı ve yönetmen Brett Bailey’in kaleme aldığı uluslararası bildiriyi okudu. Ardından “Sanata Evet” platformu adına Tamer Levent ile Gezi Sanat’tan Mehmet Esetoğlu birer konuşma yaptı. Tamer Levent “Yaşanan süreç Tiyatro Günü’nü kutlamamıza imkân vermiyor. Sanat sadece sanatı yapanların değil onu destekleyecek halkın da genel kültürü olmalı” derken, Esatoğlu “Tiyatroyu, dansı, sinemayı TÜSAK ile ayaklar altına almış çiğniyorlar. Sağlık hakkımızı, eğitim hakkımızı çalanlar, şimdi de tiyatrolarımızı çalıyorlar. Gözü görmeyen görsün artık çünkü siz dur diyene kadar bu hırsızlık oyunu böyle gidecek” dedi. Eylem boyunca “TÜSAK’a hayır”, “Karanlığa inat yaşasın sanat”, “İstanbul tiyatrolarına sahip çık” sloganları atıldı. Kültür Sanat Sen de Dünya Tiyatro Günü’yle ilgili bir açıklama yayımlayarak “Siyasi iktidar, ülkemizde sanata topyekun savaş açmış görünüyor. Gözdağı, tehdit, sansür, rant ve yıkım, sanat alanlarımızın ve kurumlarımızın son yıllarda sıkça karşılaştığı olağan saldırılar haline geldi” dedi. Kültür Sanat Sen açıklamasaında “TÜSAK sanatı siyasi iktidarın emrine sunmak demektir” diyerek TÜSAK yasa tasarısı taslağının geri çekilmesini istedi. Fotoğraf: VEDAT ARIK sanatçının duygu ve düşüncelerini paylaşıyordu. Her karanlık gecenin sonunda güneşin mutlak doğduğunun bilinciyle bir ağızdan sesleniyoruz: “Er ya da geç, yurdumuzda bilim ve sanat özgür, kurumları özerk olacaktır.” Yaşadığımız şu acımasız günlerde baskı, tehdit öyle boyutlara varmış ki, kimi kurumların ödü kopuyor hükümeti kızdırmaya! Düşünün, Türkiye Foto Muhabirleri Derneği’nin düzenlediği “Yılın Basın Fotoğrafları” yarışma sponsorluğundan hem Vakıfbank hem de Tüketici ve Çevre Eğitim Vakfı (TÜKÇEV) çekiliverdi. Çünkü birinciliği Gezi Direnişi sırasında çekilen “Kırmızılı Kadın” almıştı. Beyler ayıptır. Tamam desteğinizi çektiniz. Peki ama vicdanınızı ne yana çekeceksiniz?.. Vicdan nerede? Her gecenin sonunda güneş... Baskı, yasaklar ve hoyratlık... TÜSAK Yasa Tasarısı’yla, sanat kurumlarının yok edilme girişimi... Sanatı, sanatçıların, yaratıcıların elinden alıp iktidarın hizmetine, padişahın iki dudağı arasından çıkacak sözün hizmetine verme gayreti... Ama boşuna! Nehirleri ters akıtamazsın! Sabah olmasını durduramazsın. Toplumsal gelişimin temel içeriğini, niteliğini belirleyen süreci geriye çeviremezsin. Belki yavaşlatırsın, geciktirirsin ama durduramazsın! Dün Dünya Tiyatro Günü’ydü. Bu sayfada Yücel Erten’in kaleme aldığı, her satırını desteklediğim “İsyan duygumuzu” dile getiren bildiriyi okudunuz. Onlarca sanat örgütünün, binlerce DOT’tan seçim sorgulaması Maddi ve manevi şiddetin tırmandığı ortamda DOT’tan “Dövüş Gecesi”ni izlemek ilaç gibi geldi! Yanlış anlaşılmasın orada da gerilim hat safhada... Sahnede gerilim, seyircide gerilim, sahne ile seyirci arasında gerilim... Ama en azından orada belden aşağı vu ran yok. Oyun “kuralına” göre oynanıyor! Alexander Deienot’nın çok akıllıca tasarlanmış, yazılmış oyunu “Dövüş Gecesi”. Murat Daltaban, oyundan çok tam bir yarışma gibi sahnelenmiş. Seyirciden, beş aday arasında seçim yapması isteniyor. Yarışma seyircilerin oylarıyla ilerliyor. (Ellerinizde monitör...) Demokrasi eleştirisi... Adayları ama aynı zamanda kendinizi sorgulamak... Seçim yapmak için eldeki seçenekler? Hangi adaya mahkumsunuz? Çoğunluk ve azınlık kavramları? Öteki? Seçimeoyuna katılmak ya da katılmamak? Oy vermeyin kışkırtmaları? Aday doğru mu söylüyor, yalan mı? En çok da değer ölçülerinin sorgulanması... Aman Tanrım tam bir düşünce bombardımanı! Durun! Düşünce bombardımanı olduğunu oyundan çıktıktan sonra anlıyorsunuz. Oyun boyunca monitörün düğmesine basarak bol bol eğleniyorsunuz. Muhteşem oyuncuların (Ece Dizdar, Gizem Erdem, İbrahim Selim, Mert Öner, Pınar Töre, Serkan Altunorak, Tuğrul Türek) dinmeyen enerjisi, sinerjisi ve sağladıkları gerilimin peşinde... Seçime iki gün kaldı. Ama siz yine de oyunu kaçırmayın! Hayat da sanat da her an bir seçim! İstanbul Haber Servisi Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te Madımak Otel de gericiler tarafından katledilen 33 aydın ve iki otel işçisinin anısına geçen yıl açılan sergi, “Unutmamak Müzesi”ne dönüştürülerek Beşiktaş’taki MKM’de açıldı. Yakın tarihimizin en trajik olaylarından biri olan Sivas katliamında hayatını kaybeden 35 kişi müzenin ana temasını oluşturuyor. 20 yıl önce Pir Sultan Abdal etkinliklerine katılmak için gittikleri Sivas’ta kaldıkları Madımak Otel’in kundaklanması sonucu dumandan zehirlenerek can veren 35 kişi anısına açılan sergi için Türkiye’nin önde gelen 35 sanatçısı yaptıkları eserleri yaktı. Müzede eserleri bulunan 35 sanatçının adları ise şöyle: Adnan Çoker, Bubi, Ara Güler, Devrim Erbil, Tomur Atagök, Mehmet Güler Tiyatrolar Günü ‘Unutmamak Müzesi’ açıldı buruk kutlandı Fotoğraf: DİLAN KARAMANOĞLU OĞUZ YILDIZ MÜZEDE 35 SANATÇININ YAPITLARI VAR yüz, Süleyman Saim Tekcan, İpek Düben, Komet, Seyhun Topuz, Utku Varlık, Meriç Rıza, Ferit Özşen, Halil Akdaniz, Adem Genç, Koray Ariş, Mustafa Ata, Zahit Büyükişleyen, Mustafa Altıntaş, Hanefi Yeter, Osman Dinç, Balkan Naci İslimyeli, Yusuf Taktak, Bünyamin Özgültekin, Nedret Sekban, Aydın Ayan, Tülin Onat, Mehmet Günyeli, Ahmet Oran, İrfan Okan, Şenol Yorozlu, Mithat Şen, Bedri Baykam, Mustafa Karyağdı, Seçkin Pirim. İZMİR 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’nde bir araya gelenler “Daha özgür sanat” diyerek, hükümetin sanat politikalarını eleştirdi. Dokuz Eylül Üniversitesi, Ege Üniversitesi, İzmir Devlet Tiyatrosu ile İzmir Devlet Opera ve Balesi tarafından düzenlenen 32. İzmir Tiyatro Günleri başladı. Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Özdemir Nutku Sahnesi’nde bir araya gelen akademisyenler, sanatçılar, öğrenciler ve sivil toplum kuruluşların temsilcileri, hükümetin sanat politikalarını eleştirirek “Sanat özerktir, sanat süreklidir, sanat muhafiftir” vurgusu yaptılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle