06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MART 2014 SALI 6 HABERLER Ulaştırma Bakanı Elvan, 17 Aralık sonrasında 643 talep ilettiklerini açıkladı Bakandan Twitter itirafı YASAĞA TEPKİ Lösemili yakınları mağdur İstanbul Haber Servisi Twitter’a uygulanan yasak, lösemi (kan kanseri) hastalarını da vurdu. Attıkları tweet’ler aracılığıyla seslerini duyuran hastalar “Lösemi Dayanışma” isimli hesap üzerinden “Twitter’ı kapatmışsınız, o zaman kanı siz vereceksiniz. Yeter artık, kan verecek gönüllülerimize ulaşmak istiyoruz” diyerek yasağa tepki gösterdi. Birçok lösemi hastasının ilik nakli olması için kampanyaların düzenlendiği, acil kan arayanların başvurduğu Twitter’ın kapatılmasına tepkiler giderek büyüyor. Twitter sayesinde Melis, Yağız, Talha adlı çocuklar ile oğluna yazdığı mektupla herkesi ağlatan Sevil anne ve başka birçok lösemi hastasının ilik nakli olması için kampanyalar düzenlenmiş, Twitter sayesinde bu kişiler sağlığına kavuşmuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Uluştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, ABD Büyükelçisi Francois Ricciardone’den Twitter’a karşı yardım istediğini açıkladı. TİB, Twitter’ın kapatılmasıyla ilgili 3 mahkeme kararı olduğunu duyururken, Elvan bugüne kadar Twitter’a içerik paylaşımının durdurulması amacıyla 643 başvuru yaptıklarını açıkladı. Elvan, böylece Twitter’daki rahatsızlığın 3 başvuru ile ilgili olmadığını ve asıl kaygının 17 Aralık sonrasında Twitter’dan sızan tapelerle başladığını da itiraf etmiş oldu. CNNTÜRK’te yayımlanan “Ankara Günlüğü” programına telefonla bağlanan Elvan, Ricciardone’nin kendisine yaptığı ziyarette Twitter’ın Türkiye’yi muhatap kabul etmemesi konusunu dile getirdiğini belirtti. Elvan, “Twitter’ın bizi muhatap almadığını ilettim” dedi. Büyükelçiden de olumlu yanıt aldığını belirten Elvan, bu görüşmenin ardından da Twitter’ın tutum değiştirmediğini belirtti. Elvan, “Mahkeme karar ‘Gizlilik haklarını korumaya kararlıyız’ Twitter’ın resmi hesabından Türkçe olarak atılan tweet’te “Güveninizi sarsmayacağız” mesajı verildi. Twitter resmi hesabından Türkiye’ye yönelik mesaj vermeyi sürdürdü. Türkçe olarak paylaşılan tweet’te “Twitter Türkiye’deki kullanıcılarımızın gizlilik haklarını savunmaya devam etmekte kararlı. Güveninizi sarsmayacağız” denildi. ları TİB’e geldiği zaman, TİB’den arkadaşlar, ‘Böyle bir mahkeme kararı geldi. Biz bunu Twitter’a bildirdik, bir yanıt alamadık. Bunları engelleyemediğimiz takdirde suçlu duruma düşeceğiz’ dediler. TİB’deki arkadaşlar da zorunlu olarak bu yola başvurdular. AB’nin hangi ülkesine giderseniz gidin, mahkeme kararları uygulanıyor. Türkiye’de neden uygulanmıyor! Gerçek alanda suç olan bir şeyi, sanal alanda suç olmaktan çıkarırsa bunu AB de kabul etmez.” Elvan, “Twitter Türkiye üzerinden milyonlarca doları 5 kuruş vermeden kazandı. Türk hukuku kanunlarını dikkate almıyor. Mahkeme kararlarının uygulanmasını ve Türkiye’de bir ofis kurulmasını istiyoruz” dedi. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi’yi örnek veren Elvan, “TİB derhal iletişimi engelledi ve mahkemeye başvurdu. Mahkeme de bunu uygun gördü ve iletişimi engelledi. Bu durum AKP’yle alakalı bir şey değil” dedi. RTE İçin Formül Aranıyor Artık meşruiyeti tartışılan Başbakan, o koltukta daha ne kadar oturacak veya oturabilir? Tartışılan budur. Demokrasi safları, Cemaat’in polis ve yargısıyla bu millete yaptığı kötülükleri bile şimdilik bir kenara itti; politikalarını, örgütlenmesini konuşamıyoruz bile, çünkü Recep Tayyip Erdoğan sağ olsun aman vermiyor! Durmadan demokrasi saflarına vurunca, polemik adına abuk sabuk miting demagojilerini sürdürdükçe, kendisini sürekli hedefte tutuyor. Tabii, sırtındaki yolsuzluk ve yasa çiğneme kamburu da kendisiyle her türlü ilişkiyi imkânsızlaştırıyor. Denklem şöyle: RTE: Cemaat’e karşı, herkese karşı, dünyaya karşı; İmralı tek dostu. Silivri davalarının çökmesi bile kendisine müttefik kazandırmadı. Cemaat: RTE’ye karşı; herkesle ittifak peşinde; tabii Ergenekon, Balyoz gibi davaların çökmesine şiddetle karşı çıkarak bu davaların esas kotarıcısının kendisi olduğunu kabul etmiş oluyor. Ama Silivri davalarındaki haksızlığı artık bütün demokrasi cephesi kabul ettiği için, sırtında bu kambur, demokrasi cephesinde yer almasını zorlaştırıyor... Millet yakın tehlike gördüğü RTE ile uğraştığı için, Cemaat’i ikinci plana itmiş durumda... Cemaat RTE’nin gitmesi konusunda CHP ve MHP ile flört halinde. Resmen seçim desteği ve oy desteği var. CHP: En fazla parsayı toplama çabası içinde. Siyasi hedefi RTE ve iktidar olduğu için, Cemaat ile taktik işbirliği doğmuş durumda... Adaylarla seçim ittifakı gerçekleştiriyor. Çünkü hedefi AKP... Ankara’da Mansur Yavaş ile kazanma olasılığı var, AKP’ye büyük darbe olur. MHP, Erdoğan’a kaptırdığını düşündüğü seçmenlerini geri alacak gibi. Afganistan kadar olamadık Afganistan seçimlerinde adaylar ilk kez sosyal medyayı kullanıyor Afganistan’da yaklaşan cumhurbaşkanlığı ve il şura seçimleriyle birlikte adayların meydanlarda hız kazanan yarışı sosyal medyada da sürüyor. Daha önceki seçimlerde internet erişiminin bulunmadığı Afganistan’da adaylar bu kez seçmenlerine ulaşabilmek için sosyal medyayı da etkili bir şekilde kullanıyor. Özellikle sosyal paylaşım siteleri Facebook ve Twitter üzerinden yapılan paylaşımlarla seçim vaatleri, haberler ve adayın etkinlikleri paylaşılıyor. (AA) ABD’den yasağa bir eleştiri daha Haber Merkezi Geçen hafta Twitter’ın Türkiye’de yasaklanmasının ardından Ankara hükümetine yönelik sert eleştiriler dile getiren ABD yönetimi, devam eden yasakla ilgili tonunu sertleştirdi. ABD Dışişleri Sözcüsü Marie Harf, yasaktan beri Türkiye’den daha fazla tweet atıldığını hatırlatarak bu durumun, ifade özgürlüğünü kısıtlamaya çalışan insanlara bir işaret olduğunu söyledi ve “İnsanların özgür ifade haklarına yönelik bu türden bir kısıtlamaya demokraside yer yoktur” dedi. Harf, Türk hükümetinin Twitter’dan bazı kullanıcıların bilgilerini istediğinin hatırlatılması üzerine ise “Bu, bizim bir duruş sergilememiz gereken bir şey değil. Twitter buna kendi karar verebilir. Bizim söylediğimiz, hükümetin kendi vatandaşlarının erişimini engellememesi” diye konuştu. Esas Kapışma Önümüzdeki 4 Ay Yerel seçimlerin sonuçları şüphesiz ki önemli... ama daha önemlisi, Cumhurbaşkanı’na kadar uzanacak süreçtir. Eğer RTE hâlâ yerindeyse, esas büyük kapışma, 30 Mart seçimleri sonrasındaki 4 aylık dönemde gerçekleşecek. 10 Ağustos’ta seçim var. Cumhurbaşkanlığı’na Gül’ün aday olacağı hemen hemen kesin gibi. CHPMHP mutlaka anlaşmalı bir aday üzerinde ve Çankaya işini bitirmeli, hem de ilk turda! Çankaya ile birlikte hâlâ oradaysa, zaten Erdoğan da biter. Kesin olan şu: Erdoğan gidicidir, mecburen. Sırtındaki kamburla orada oturamaz. Size hep dedim, Türkiye’nin kuruluşundan gelen kazanımlarını yabana atmayın... Erdoğan’ları kaldırmaz. Önemli olan, ülkenin dinamik kesimleridir. Onlar boyun eğmeye son verdikleri ölçüde, bu iş kolaylaşır. Erdoğan korkusu bitmiştir. Ama oradan inmedikçe de yargı yolu açılması zor gibi. Seçimler, oy kaybı, Çankaya kaybı... Güç zayıflaması... bütün bunlar şüphesiz ki RTE’yi bitirecek süreçlerdir. Dava rüzgârı ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Türkiye Barolar Birliği (TBB) ve Ankara Barosu Twitter’a erişimi engelleyen Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) ve Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) kararının yürütmesinin durdurulması ve iptali için Ankara İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Dilekçede, İstanbul Anadolu 19. Sulh Ceza Mahkemesi’nin İsmet Özel adına sahte olarak oluşturulmuş hesaba, İstanbul Anadolu 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin ise “https:// twitter.com/oyyokhirsiza” uzantılı hesaba yasaklama kararları aldığına dikkat çekildi. Buna karşın TİB’in tüm Twitter’ı kapattığı anlatılan dilekçede, bu iki mahkemenin kararının sitenin tümüne yönelik erişimin engellenmesine imkân vermediği belirtildi. TİB ve BTK’nin yetki gaspı yaptığı vurgulanan dilekçede şöyle denildi: “twitter.com adresine tamamen erişimin engellenmesine yönelik bir yargı kararı bulunmadığı halde davalılar tarafından fonksiyon gaspı yapılmaktadır.” Yasak nedeniyle Türkiye Barolar Birliği’nin “https://twitter.com/barolar” kullanamadığı ve bu nedenle mağdur olduğu anlatılan dilekçede, “Türkiye’de yaşayan herkesin anayasanın 26. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10. maddesi ile güvence altına alınan ifade özgürlüğü ihlal edilmektedir” denildi. Buna ilişkin AİHM’nin “Ahmet Yıldırım v. Türkiye” kararı emsal gösterildi. Ankara Barosu da, TİB ve BTK aleyhinde Ankara 5. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. AKP Erdoğan’ı Silkeleyebilir, Gül Pusuda Ama başka ciddi bir olasılığı tartışmaya açıyorum: AKP’nin Erdoğan’ı silkelemesi... Gül, RTE ile ittifakını tatlı sert sürdürüyor. Daha önce gündeme gelen başka bir parti kuruluşu ile iktidar olma hesaplarını, RTE’nin Gül’e siyaset yolunu açmasıyla bitirmişti. Marmaray’da eşlerinin el ele tutuşması! O zamanlar, AKP’den gerçekleşen ve gerçekleşecek kopuşlar söz konusuydu. RTE bu tehlikeyi bertaraf etmişti. Ama şimdi 17 Aralık’tan sonra yeni bir dönem başladı hem RTE hem AKP için. Gül, bence şimdi, AKP’yi devralmanın pususuna yattı. Çünkü AKP önümüzdeki süreçte RTE ile yol alamayacak. RTE ile bütün hesaplar çıkmazda. Onu bir şekilde harcamak zorundalar. İşte Gül o an devreye girecek. Böyle bir gelişme her an gerçekleşebilir. AKP’li milletvekillerinin, RTE’nin yakınları, doğrudan en bağlıları dışında beklemede olduğunu varsaymalıyız. Onların da sırtındaki yük çok ağır... RTE ülke çapında koşturup duruyor! Nedeni de bu. Kendini tam ortaya koydu.. Ye herro ya merro durumu... TV’lerde her akşam, günde beş posta canlı yayınlar... Olacak şey değil. Kendisini Allah’ın ellerine bırakmak yerine, kaderini kendi çizmeye ve değiştirmeye çalışıyor! Ama, kendisini bekleyen kaderden kaçamaz, sadece ilahi adaleti biraz geciktirebilir!.. Bu kaderini de tamamen kendisinin çizdiğini belirtelim! Erdoğan, bunu göremeyebilir. Çünkü kendisinden başka hiçbir şey doğru değildir, sadece o vardır ve her şeye muktedir olduğunu düşünmektedir. En büyük yanılgısı. Diş doktorum Adnan Bey, Cahit Bey’den naklen dikkat çekici bir noktayı aktardı: Nereye kadar gidebileceğini kendisi bilir. Kendi kafasındakini mutlaka gerçekleştirmeye çalışacaktır. Orası, RTE’nin sınırıdır... O zaman soru şudur. Şu durumdaki RTE’nin iktidarda kalmak için kafasındaki sınır nedir, nereye kadar ne yapabilir? Bunu Gül, Arınç ve en yakınındakiler bil(ebil)ir mi? Nedir bu sınır veya sınır var mıdır? Savaş? Veya daha büyük provokatif şeyler? En çok mazlum rolünden kazandı? Milleti ağlatacak büyük olaylar üzerinde epey ahkâm kesildiği için, bunlara yer vermiyorum. Bilmiyoruz. Ama RTE, derin bir çelişkinin veya şu durumun farkında değil: Bu ülke, her istediğini gerçekleştirebileceği bir ülke değil... Sorun bunu bilmemesinde. Keşke bilse! Perşembe yazımı anons edeyim: RTE giderse, Cemaat AKP’ye döner... Başbakan’ın medyaya müdahalesi olduğu iddia edilen yeni ses kaydı Bu kez de ‘Alo Akif’ Haber Merkezi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın medyaya müdahalesi olduğu iddia edilen yeni bir ses kaydı yayımladı. Yeni bir “Alo Fatih” olayı olarak değerlendirilen ses kaydı, Başçalan Twitter hesabı üzerinden Yayımlandı. Ses kaydında, Başbakan Erdoğan’ın, Kanal 24 için Akif Beki ile konuşarak, Ali Bayramoğlu, Hasan Cemal ve Okay Gönensin’in Kanal 24’te çıkmasından yakındığı iddia ediliyor. “Siyaset 24” isimli programı izleyen Başbakan Erdoğan’ın, Beki’ye “Garip garip şeyler var. Bir taraftan sokak hareketlerini meşrulaştırırlarken, bir taraftan affedersin her türlü tehdidi meşrulaştırırken, kendi kendilerini de… Hasan Cemal gibi adam çelişkide bulunuyor. Örneğin, partisi kapatılıyor diyor, partisi kapatılan bir adamın, partilerin kapatılmaması için bir anayasa değişikliği getirdiğimiz zaman niçin oy vermediler” dediği iddia edilen ses kaydında, Beki Erdoğan’a “Doğru başbakanım” yanıtını veriyor. Ses kaydına göre Beki’ye programdaki konuklar için kızan Erdoğan, “Burada bakıyorsun bir tarafta Mustafa Karaalioğlu, öbür tarafta Ali Bayramoğlu, Hasan Cemal, Okay Gönensin… Ben anlamıyorum nasıl böyle bir tablo oluşturuyorsunuz, hayret ediyorum ya” ifadelerini kullanıyor. Beki’nin, Erdoğan’a yayını takip edemediğini belirterek “Bizim Mustafa ben şeyi takip edemedim Başbakan’ım, şeyden tamponu aldırdığım için televizyon çok bakamadım” yanıtını verirken, Erdoğan da “Tamam da kardeşim biz buralarda ağırlıklı olarak kendi sesimiz olmuyoruz hâlâ. Ben bunu size anlatamıyorum ya. Bu adamlardan bize bir şey olmaz ya” dediği öne sürülüyor. Daha sonra “Mustafa şu anda onların yanında eziliyor. Bu üçü onu orada topa tutuyor adeta” ÖCALAN’A AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN SES KAYDI YAYIMLANDI ‘Teröristbaşı diyemeyecekler’ Haber Merkezi “İhanet Süreci” adını taşıyan Twitter hesabından terör örgütü PKK’nin lideri Abdullah Öcalan’ın İmralı’da birlikte kaldığı mahkumlarla yaptığı iddia edilen sohbete ilişkin YouTube’da bir ses kaydı yayımlandı. Kayıtta, Öcalan ile mahkumlardan C. Karsu arasında geçen konuşmada Kürt sorunu üzerine “müzakere süreci”nin tartışıldığı anlaşılıyor. Öcalan’a ait olduğu iddia edilen sesin “Tayyip’in boşuna beni öyle üçüncü kişi olarak konumlandırması tesadüf değil” dediği öne sürülürken, yine Öcalan’a ait olduğu iddia edilen sesin “Bahçeli çıldıracak” diyerek, Devlet Bahçeli’nin taklidini yaptığı duyuluyor. Konuşmanın devamında Öcalan’a ait olduğu iddia edilen ses, Genelkurmay’ın ve MİT’in devleti sağlam tutmak istediğini söylediği duyulurken, devamında şu çarpıcı konuşmalar işitiliyor: “Benimle birlikte devleti nasıl yürüteceklerini planlıyorlar. Ve bu politika yapıcı patrona da bir çare... Darbe yapamazlar fakat bir düdiyen Erdoğan’ın, “Ben burada kendi kendime kahroluyorum böyle şey mi olur?” dediği iddia ediliyor. zenleme yapacaklar, yapmak zorundalar aksi halde benimle yürümek çok tehlikeli. İşte Anadolu Ajansı’nın terörist demeyelim cümlesi, derin devletin bir deyimidir. APO’ya bundan sonra terörist başı desek devlet ciddiyeti ile bağdaşmıyor.” Sızdırılan ses kayıtlarında Öcalan’a ait olduğu iddia edilen sesin “Devlette önemli bir söz sahibi konumuna geliyorum”, “Devlette görev almam mevcut haliyle bana fazla geliyor. Ama çözmek için devletle biraz daha yol almam gerekiyor. Yol almam da bu politikacı takımı ya derhal özeleştiriye yani dürüstleşmeye çalışacaklar ya da hepsi tamtakır gidecek” sözleri dikkat çekiyor. Konuşmanın devamında ise C.Karsu isimli mahkumun, Öcalan olduğu iddia edilen sese “Bunları çok fazla engel olarak görmeyin, bunlar bağırır yarın söner giderler” dediği öne sürülürken, Öcalan’a ait olduğu iddia edilen sesin ise “Ama devamlı ötüyorlar, yalancı şafak horozları gibi; hep ötüyorlar ama vakitsiz nedir bir söz var” dediği duyuluyor. TGC: Basın ve ifade özgürlüğü ihlal edildi İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Ankara 5. İdare Mahkemesi’nde Twitter’a erişim yasağının kaldırılması, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından erişimin engellenmesi işleminin iptali için dava açtı. Dava dilekçesinde şunları kaydedildi: “Bir ilkenin idare tarafından engellenmesi o ülkede basın/ifade özgürlüğünün zedelendiğinin ve hatta basın özgürlüğünün olmadığının açık kanıtıdır. İdare Twitter’ı yasaklayarak hiçbir nesnel kritere tabi olmadan kısaca keyfilik içinde basın ve ifade özgürlüğünü açıkça ihlal etmiştir.” Sosyal medya hesabı “Haramzadeler” hesabından yayımlanan bir diğer ses kaydında ise eski Habertürk yöneticisi Fatih Saraç’ı arayan ve Başbakan Tayyip Erdoğan olduğu öne sürülen kişi, gazetede çıkan 2 köşe yazısı ve bir haberi sert bir dille eleştiriyor. Erdoğan’a ait olduğu öne sürülen ses, “Adaşın bir yazı yazmış K ılıçdaroğlu’na hakaret iddiası yani çok çirkin bu yazı; yüzde 10 barajıyla alakalı. Çok çirkin bir yazı, yani yakışmıyor. Yani yüzde 10 barajı demokrasiye engelmiş, böyle saçma bir yazı yani Altaylı’nın aklı affedersin on yıl öncesi neredeydi. Bu bir, ikincisi yani eğer biz mali istikrar arıyorsak bu kolisyon hükümetleriyle olmaz... Bir diğeri de o Yavuz Senay denen terbiyesiz var. Bugün bir yazısı var onun. Çok ahlaksızca bir yazı, yani polis orantısız güç kullanmakla şey yapıyor. Isıran polis bilmem ne filan falan böyle garip şeyler ondan sonra...” ifadelerini kulla Öcalan RTE Nereye Kadar Gidebilir? nıyor. Saraç olduğu öne sürülen kişi, bunun üzerine Fatih Altaylı ile konuşarak yazısının yanlış bulduğunu ve ikinci bir yazıyla düzeltmesi gerektiğini söylediğini anlatıyor. Gazetenin iç sayfalarında çıkan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun sözleriyle ilgili haberi de eleştiren Erdoğan olduğu iddia edilen kişi, “Yani ondan sonra atı alan Üsküdar’ı geçiyor. Ondan sonra içeride gayet büyük manşetlerle Kılıçdaroğlu’nun terbiyesizce benimle ilgili.. ‘Seni başbakan olarak atadık.’ Ulan sen kimsin ki beni atayacaksın terbiyesiz” diyor. ‘İnternet kesilecek’ iddiası Haber Merkezi Sosyal medyada bugün önemli ses kayıtlarının yayımlanacağı söylentileri devam ederken TT Net’in bazı abonelerine gönderdiği 08.0016.00 saatleri arasında altyapı çalışmaları nedeniyle internet bağlantısının kesilebileceği mesajı soru işaretleri yarattı. İddialar üzerine açıklama yapan TT Net, mesaj uygulamasının yeni olduğunu belirtti. TT Net, yurt genelinde kesintiye gidileceği yönündeki algının doğru olmadığını, mesajın fiberoptik döşenen bölgelerde bulunan kullanıcılara gönderildiğini kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle