06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 25 MART 2014 SALI 14 SÖYLEŞİ Rusya Başkonsolosu Alexey Erkhov’a göre Suriye ve Ukrayna arasındaki ortak nokta ‘dış müdahale’ İstikrarsızlık zincirinin 2 halkası ÖZGÜR ULUSOY Rusya Federasyonu İstanbul Başkonsolosu Alexey Erkhov, bütün dünyada bir istikrarsızlaştırmanın yaşandığını, Suriye ve Ukrayna’nın, uzun ve karmaşık bir istikrarsızlık zincirinin iki halkası olduğunu söylüyor. İstikrarsızlığın kimi yerde “Arap Baharı” kimi yerde “iç savaş” adını aldığını söyleyen Erkhov’a göre Suriye ve Ukrayna’nın ortak noktası “dış müdahale” olması. “Güdümlü kaos” teorisinin ABD’de yaratıldığını kaydeden Erkhov, “Mesele şu ki, kaosun yönetilebileceğine inanmıyorum” diye ekliyor. Taraflardan biri olarak Kırım ve Ukrayna meselelerini görüşmek için gittiğimiz Rusya Başkonsoluğu’nda Erkhov, Tatarların kaygılarından, Ukrayna’nın Rusya’nın bundan sonraki niyetleriyle ilgili iddialarına kadar bir dizi başlıkta sorularımızı yanıtladı. Suriye’deki savaşla Ukrayna krizinin arasında bağlantı kurulabilir mi? ERKHOV Mantık eğer “Suriye yüzünden Ukrayna” gibiyse, iki konu ara Libya’ya, Mısır’a, şimdi de Ukrayna’ya bakın. Bu çok karmaşık bir süreç. Bazı yerlerde Arap Baharı adı veriyoruz, bazı yerlerde iç savaş diyoruz. Kesin olan şey ikisinin de bu karmaşık sürecin halkaları olmaları. İki durumu karşılaştırırsak, karşılaştırmalar çok doğru olmayacaktır, çünkü durumlar farklı. Ancak tabii ki bazı çok önemli unsurların çakışması söz konusu. Nedir bu unsurlar? Öncelikle ve en önemlisi dış müdahale. Bu hem Ukrayna hem Suriye için başta da geçerliydi, şimdi de geçerli. asadışı, çünkü istemiyoruz’ Peki ya Kırım? Sağda solda işitiyoruz, Rus askeri orada vb.. Şimdiye kadar kimse kanıtlamadı, bununla ilgili kanıt verilmedi. Referandum illegal dendi. Ama kimse tek bir hukuki argüman önermedi. Kırım’daki referandum niçin yasadışı? “Çünkü istemiyoruz.” Bu hukuki bir argüman değil. Kırım nüfusunun yüzde 97’si yeniden birleşme yönünde oy ver ‘Y sında doğrudan bağlantı kurulmasına karşıyım. Benim için Suriye ve Ukrayna daha ziyade, dünyanın birçok bölgesinde çok karmaşık, çok yüzlü uzun bir istikrarsızlık zincirinin iki halkası. Irak’a, Afganistan’a, di. Bu gece ve gündüz kadar açık. Kimse bunu yadsıyamaz. Öyleyse niçin illegal? 2.2 milyon insanın kendi iradelerini ifade etmeleri yasak mı? Hayır. Bazı Rus yetkililer askerin bulunduğunu kabul etti. Kırım Öz Savunma Güçleri’nden söz ediliyor. Kim bunlar, ben bilmiyorum. Kiev’de elimizde ne var? Sözde Meydan Öz Savunma Güçleri. Bunlar sayıları yüzler veya belki binlerle ifade edilen, iyi bir askeri eğitimden geçmiş ve şimdi de yanılmıyorsam iyi silahlanmış güçler. Kiev’de savunma güçleri neye yarıyor? Rejimleri devirmeye. Şimdi ne yapıyorlar biliyor musunuz Meydan’ın bu sözde öz savunma güçleri? İnsanları haraca kesiyorlar. Mağaza sahiplerine, lokanta sahiplerine gidiyorlar ve sözde korunma vaat ediyorlar. Ne karşılığında? 20 bin veya 30 bin dolar karşılığında. Basılı sticker’lar var, vitrinlere koyuyorlar, gördük bunları. Vitrindeki sticker’da “Bu mağaza Sağ Sektör koruması altındadır” yazıyor. Sağ Sektör, Meydan savunma güçlerinin en milliyetçi olanı. Bunu yapmaya izinleri var. ‘Stalin rejimi Tatarlara zulüm yaptı’ Rusya, Tatarların endişelerini gidermek için ne gibi adımlar atmayı planlıyor? Tatarlar Kırım nüfusunun bir parçası. Çok zor bir kaderi ve tarihi olan bir halk. 20. yüzyılın ortasında bu halka karşı Stalin rejimi tarafından zulüm yapıldı, suç işlendi. Sovyetler Birliği’nin doğusuna sürüldüler. Şimdi büyük kısmı sürgünden döndü, Kırım’da yaşıyorlar ve haklarını istiyorlar. Bu arada Tatarların Kırım’da referandumu reddettiğini ve katılmadığını söylemek doğru olmaz. Kırımlı yetkililerin elindeki verilere göre Tatar seçmenin yüzde 40’ına yakını oy kullandı. Yani boykot çağrısına büyük ölçüde uyulduğunu söyleyemem. Rusya’ya gelince, size Sayın Putin’in birkaç gün önce parlamentoda söylediği sözleri tekrarlayabilirim: Kırım her zaman Rus, Ukraynalı ve Tatarlarındı, hale öyledir ve öyle kalacak. Bu yarımada orada yaşayan herkesin anayurdudur; Ruslar, Ukraynalılar ve Tatarlar. Rusya’nın amacı Tatarlar dahil bütün halkların haklarının korunmasını sağlamak. Nasıl, bu tartışılıyor ama mesela 3 dilin olması öngörülüyor. Rusça, Ukraynaca, Tatarca. Azeriler ve Türkler birbirlerini anlıyor ama Tatarlarla öyle değil. Başka adımlar da var. Legal süreç tamamlanacak. Günlük hayatı ilgilendiren idari meseleler ele alınacak, ekonomi, finans, eğitim, ehliyetler… Toprak meselesini tapu ele alacak. Biraz zaman alacak. ‘Senaryolar hazırmış...’ Ukrayna’daki yeni yönetimi yasal bulmuyorsunuz… Onları kimse seçmedi. Yasallıkları kolayca sorgulanabilir. Parlamentoda Yanukoviç’e karşı bir azil süreci düzenlemekten bile kaçındılar. Sadece devirdiler rejimi, ba kadar. Yanukoviç kötü olabilir ama yasal olarak devlet başkanı. Kiev’in kendi kendilerini yönetici tayin eden yeni liderleri 60 bin kişilik bir milli muhafız gücü oluşturuyor. Sözde Meydan Öz Savunma Gücü’nün adamlarıyla dolduruyorlar bu muhafız gücünü. Ultra nasyonalist, Nazi, Rusya karşıtı, antisemitik. Bu gerçek. Ukrayna’nın Rus nüfusu güvenliğini sağlamak için birilerini kiralarsa, buna niye tolerans gösterilmesin? ABD’dekiler başta bu işi yapan çok sayıda şirket var. Blackwater gibi taşeron şirketler... ABD yanılmıyorsam bunları Irak ve Afganistan’da kullandı. Buna müsaade var. Ya Ukrayna’daki Rusların güvenliğini kim sağlayacak? Bunun için plan var mı yoksa? Ne planı? Öncelikle ilgili Ukraynalı otoritelerin milyonlarca Rus’un haklarına saygı göstermek için ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını bekliyoruz. Kırım nüfusunu Rusya koruyacak. Ukrayna’da gösteriler doğrudan dış müdahaleyle mi başladı? Gösteriler kendiliğinden başladı diye düşünüyorum. Yanukoviç’e kızdılar. Daha sonra olanlar senaryo. 34 gün önce Ukrayna’nın eski güvenlik şefinin söylediklerine dikkat çekmek isterim: İstikrarsızlaştırma senaryosunun hazır olduğuna, 2015 başkanlık seçimleri için düşünüldüğüne, ancak olaylarla öne alındığına inanıyor. Sözde güvenlik güçleri yabancılar tarafından eğitildi, hatta bazen Ukrayna dışındaki kamplarda. Polonya mı mesela? Polonya ve Litvanya’nın adı geçiyor. Belki başka yerler. Ben şahsen suçlamıyorum, söylenenleri aktarıyorum, iyi eğitilmişlerdi polise karşı. Kurşun geçirmez yelekler, kasklar vb. Kırım’da bir Katolik Yunan papazın evinden de her ne hikmetse 10 kadar kurşun geçirmez yelek çıkmıştı. Yerel başladı ama destek ve güdüm dışarıdandı. Kendisi devasa iç meselelerle uğraşan Türkiye bütün bu olan bitenin neresinde kalıyor? Türk yetkililerin motivasyonları açık: Türkiye önemli bir bölgesel oyuncu, Rusya ve Ukrayna ile geniş bir dizi alandaki ilişkilerinde çıkarları var. Son olarak, ki bu da çok önemli bir nokta, tarihi, kültürel vb. bağlardan ötürü Türkiye’ye karşı yakınlık hisseden Kırım Tatarları toplumu var. Türk dostlarımızdan ve meslektaşlarımızdan son derece sorumlu, bilgece, iyi dengelenmiş bir yaklaşım beklemek için bir zemin var. Yapıcı çözümlere, pozitif trendlere ve senaryolara katkıda bulunmalarını bekliyoruz. ERKHOV: KİEV’DE 60 BİN KİŞİLİK MUHAFIZ GÜCÜ KURUYORLAR Referandum sonucu, ikna edici olmanın ötesinde... Batı, Kırım’da referandumu yasadışı olarak niteliyor. Kırım’da bir yandan krizle birlikte Rus askerleri Kırım’a girdi, işgal söz konusu. Bir yandan hem referandum sonucu hem de Kırım’dan gelen fotoğraflar, halkın büyük bölümünün sonucu kutladığını gösteriyor. Batılı bazı yorumcular ABD ve AB’nin bu kadar sert tepki vermeden önce Rusya’nın başka bölgelere girip girmeyeceğini beklemesi gerektiği yönünde görüşler dile getirdi. Ancak hem ABD’den hem AB’den yaptırım üstüne yaptırım açıklamaları geldi... ERKHOV Bir şey son derece net: Kırım Yarımadası halkının ezici çoğunluğunun çok açık ve su götürmez bir biçimde ortaya koyduğu irade sonucu, Rusya’yla yeniden birleşme süreci yaşanıyor. Kırım halkı, BM Sözleşmesi başta olmak üzere sayısız belgede kabul edilen uluslararası hukuk ve normlar çerçevesinde kendi kaderini tayin hakkını kullandı. 16 Mart’taki referandum en özgür ve demokratik bir ortamda gerçekleştirildi, oylamanın sonucu da halkın yüzde 97’si Rusya’yla birleşmeden yanaydı ikna edici olmanın da ötesindeydi. Ben kimsenin referandumu ve referandumun sonuçlarını onaylamasına ya da kabul etmesine ihtiyacımız olduğunu düşünmüyorum. Pratik açıdan bakarsak, halkoylamasının kendisi, kimsenin göz ardı edemeyeceği kadar inkâr edilemez, tartışılamaz, nesnel bir gerçekliktir. Hukuki açıdan bakıldığında da Rusya ve Kırım yetkilileri arasında bugünlerde yapılan ikili anlaşmalar, uluslararası hukukta yeni bir özne yaratmıyor; özne hâlâ aynı. Rusya Federasyonu çok uzun bir zamandır dünya toplumu tarafından kabul edilmiştir, yeni yasal süreçlere bu yüzden hiç ihtiyaç yoktur. Bazı siyasilerin ve güçlerin asabi, heyecanlı tepkilerine gelince... Bazılarının tepkisi muhtemelen, durumun yanlış anlaşılması ya da yanlış algılanmasından kaynaklanıyor olabilir. Bazılarının ise Rusya, Ukrayna ve Kırım hakkında çok şey bilmedikleri ya da umursamadıkları söylenebilir. Tabii açık olan şeyleri kasten görmezden gelmeyi tercih edenler de mevcut. Bu da tamamen siyasi amaçlar ve hedeflerden kaynaklanıyor. Kosova örneğine iki taraf da atıfta bulunuyor. Bütün karşılaştırmalar alakasız, olaylar farklı. ABD’liler çok özel bir vakaydı diyor Kosova için. Kosova’da net olan tek bir şey var. Merkezi yönetimin karşı olmasına rağmen, onay vermemesine rağmen atılan adım tek taraflı bağımsızlık ilanı için yasal zemin oluşturdu, örnek teşkil etti. ‘Müdahale niyetimiz yok’ Bazı Ukraynalı liderler Rusya’nın Ukrayna’nın güney ve doğu kısımlarını işgal etme niyetinde olduğunu söylüyorlar. Rusya’nın böyle bir niyeti var mı? Ukrayna’nın bölünmesini istemiyoruz. Hem biz bunu istemiyoruz, hem de bizim için bu bir seçenek değil. Kesinlikle bazen dile getirildiği gibi ülkenin güneydoğusuna “müdahale etmek” gibi bir niyetimiz yok. “Alarm” diye bağıranlar, siper kazanlar, “seferberlik” ilan edenler temelsiz propaganda oyunlarında zaman kaybediyorlar. Şunu vurgulamak isterim: Ukrayna’nın güçlü olmasını, egemen, bağımsız ve kendi kendine yeten bir ülke olmasını istiyoruz. Barış, istikrar ve refah içinde olduğunu görmek istiyoruz. Ve başta ilgili Ukraynalı yetkililer tarafından olmak üzere, ülkede yaşayan milyonlarca Rus’un haklarının korunduğunu, haklarına saygı duyulduğunu görmek istiyoruz. T.C. DENİZLİ (HONAZ) 3. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN DAVALI: SELDA ÇETİNTC No: 18964808846 Hüseyin ve Ayşe kızı Sultandağ 1979 d.lu Denizli Merkez Sevindik nüfusuna kayıtlıdır. Davacı Ahmet Ünsal’ın bir kısım davalılar aleyhine açtığı yukarıda esas ve karar numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasında davalı Selda’nın tüm araştırmalara rağmen adresi tespit edilememiş olduğundan, mahkememizce verilen aşağıda hüküm özeti yazılı olan kararın ilanen tebliğine karar verilmiştir. 1 Denizli ili Honaz ilçesi Karaçalıkıranı mevkiinde bulunan 2305 parselin ortaklığının satış suretiyle giderilmesine, 2 Satış neticesinde elde edilecek paranın ziraat yüksek mühendisi Tahsin Yılmaz’ın 30/01/2012 havale tarihli raporunda gösterdiği oranlara ve Naci Us’un dosyadaki mevcul veraset ilamına göre dağıtılmasına, 3 Satış bedeli üzerinden hesaplanacak harcın hisseleri oranında tüm hissedarlardan tahsiline, 4 900TL vekâlet ücretinin tüm hissedarlardan hisseleri oranında alınarak davacıya verilmesine, 5 Toplam 603,95 TL yargılama giderinin tüm paydaşlardan hisseleri oranında tahsili ile davacıya verilmesine, Kararın ilan edildiği tarihten itibaren yedi gün sonra ilgiliye tebliğ edilmiş s ayılmasına, Tebliğden itibaren 8 gün içerisinde Yargıtay’da temyiz yasa yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.19/09/2013 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 19185) ESAS NO: 2011/271 KARAR NO: 2012/28 T.C ESKİŞEHİR 4. AİLE MAHKEMESİ HÂKİMLİĞİ’NDEN İLAN ESAS NO: 2013/279 ESAS Davacı Bektaş Kılınç tarafından davalı Sultan Kılınç aleyhine açılan boşanma davasında; davalının tespit edilen adreslerine dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ edilememiş olup davalının 06/05/2014 günü saat 10:15’te mahkememiz duruşma salonunda hazır olması aksi halde duruşmaya yokluğunda devam edileceği ve yapılan işlemlere itiraz edemeyeceği, iş bu duruşma gününün davalıya ilan tarihinden 15 gün sonra tebli “Resmi ilanlar:www.ilan.gov.tr’de”(Basın: 19014) ‘Rusya KAOS YÖNETİLEMEZ hayatta kalır’ Dünyada genel istikrarsızlaştırma trendi var diyorsunuz. Kim istiyor bunu, ABD’yi mi adres gösteriyorsunuz? Kimseyi suçlamıyorum, ama unutmayalım “güdümlü kaos” teorisi ABD’de yaratılmıştı. Birtakım siyasi araştırma merkezleri üzerinde çalışıyor. Bugün dünyanın pek çok yerinde kaos var. Mesele şu ki, kaosun yönetilebileceğine inanmıyorum. Libya’ya bakın, devrimin zaferi, özgürlük, demokrasi. Rus büyükelçiliğine saldırıyorsanız hangi demokrasi? Amerikan konsolosluğuna saldırıp elçiyi öldürmek özgürlük mü? Kaddafi düzeni yerine istediğimiz bu muydu? Suriye’ye bakın. Suriye dediniz, Ukrayna krizinde Suriye 2. planda kaldı. Suriye’yi neler bekliyor? Yalnızca o biliyor (işaret parmağıyla yukarıyı gösteriyor). Biz siyasi çözüm için uğraşacağız, çünkü askeri bir çözüm yok. Ve kimsenin de ahlaken Suriye’yi unutma hakkı yok. ABD ve bazı AB ülkeleri Rusya’ya yaptırımlar uyguluyor, bu ülkelerden yeni yaptırım tehditleri geliyor. Moskova’dan bir misilleme adımı geldi, ama uzun vadede Moskova’nın yanıtı ne olacak? Evet, ABD ve AB tarafından bazı yaptırımlar ilan edildi. Rusya’ya gelince, kimseyle çatışma istemiyoruz. Aksine, işbirliği istiyoruz. Bununla birlikte bir noktayı netleştirmek gerekiyor: Rusya’nın da kendi ulusal çıkarları var ve bunları koruyacak. Yaptırımlara gelince, sizi temin ederim ki hayatta kalacağız. Moskova’nın atacağı adımların kapsamı ve derecesi, açıklanan yaptırımlara bağlı olacak. Bekleyip görmek gerekiyor. Yaptırımlar daha ziyade sembolik. Nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. TUNA KARATAŞ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle