Katalog

SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2014 CUMARTESİ 6 HABERLER Dillerinden demokrasiyi, özgürlükleri düşürmeyenler yerel seçimlere sekiz gün kala Twitter’ı engellediler... İyi de bunu becerebildiler mi? Bu çağda haber alma ve iletişim özgürlüğünü ortadan kaldırabileceğini sananlar yine çamura battı. Yasak delindi! Yasağı ilk delenler Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’ti... Milyonlarca Twitter kullanıcısı DNS ayarlarını değiştirerek kısa bir sürede yeniden iletişime geçti. Tüm dünyaya, gelişmiş demokratik ülkelere rezil oldu Türkiye’yi yönetenler. Siyasal iktidarın, demokrasiyle ve özgürlüklerle uzaktan yakından bir ilişkisi olmadığı görüldü. Türkiye’nin Çin, Kuzey Kore, İran, Pakistan, Venezüella gibi ülkelerle anılır duruma düşmesi beni kaygılandırıyor. Bugün dünyada Twitter’ın yasak olduğu tek ülke Çin... İkinci ülke ise ne yazık ki Türkiye! Mısır ve İran’da Twitter bir süre yasaklanmış, ardından serbest bırakılmıştı. Yasak delindiği için yapılmıştı bu uygulama... Pakistan ve Venezüella’da kimi zaman kısıtlamalar yapılsa bile insanlar değişik uygulamalarla erişim sağlıyor. Demokrasi ve özgürlüklerin olmadığı ülkelerde ekonomi gelişmez. Ulusal gelir artmaz! Sanat, kültür, bilim olmaz! Demokrasi ve özgürlükleri içlerine sindiremeyenlerin yapacağı tek şey, sivil darbedir! Sivil darbeler, yasaklarla gerçekleşir... Askeri darbelerin ne olduğunu biliriz... 1982’de olduğu gibi önünüze sandığı koyarlar, darbe istiyor? İnsanların haber alma, iletişim özgürlüğünü kısıtlamak! Bunu görmemek için ahmak olmak gerekir! Dedim ya rüşvet ve yolsuzluk! AKP’nin iktidardan düşme korkusu! Yasak koyarak Twitter’ı engellemek çok zor. İnternet siteleri, DNS ayarlarını basitçe değiştirerek yasağın nasıl aşılacağını dün yazdı. Yasağı Abdullah Gül, Arınç, Gökçek ve milyonlarca kullanıcı birkaç dakikada deldi, erişime ulaştı. Birkaç tıklama... Bir bakıyorsunuz Twitter açılmış. O denli kolay! Benzer yöntemler cep telefonları için de var. DNS ayarlarıyla uğraşmak istemeyenler VPN (özel sanal ağ) için programlar yüklüyorlar telefonlarına. Bu programları yükleyenler getirilen yasaklardan haberdar bile olmadan Twitter kullanmayı sürdürüyor. Her siteye kolayca ulaşıyorlar... HHH Böyle yasaklar bu çağda olmaz! Bilişim çağında böyle yasaklar delinir! Talanla, yalanla, baskıyla... Gözdağı, gaz bombası, dayakla... Muhafazakârlık adıyla, dindar yurttaşları aldatması, demokrasiyi kendi çıkarları için kullanması... Beyhude bundan böyle! İhale, kendi medyası, havuz, vakıf, villa, dolar, Avro... Biat kültürü! Hepsi bir araya gelmiş... Olan bu ülkenin insanına oluyor, ayrışma giderek büyüyor... Yazık çok yazık! İşsizliğin, şiddetin egemen olduğu bir toplumda ne barış ne kardeşlik yeşerir ne de hayat güzel olur... Yasağı Deldim... anayasasını yüzde 90’ın üzerinde oyla geçirirler, 1983 yılında seçim yaparlar. O Siyasi Partiler ve Seçim Yasası’yla bugünlere geliriz... O yasayla lider egemenliği kurulur, otoriter bir sivil rejimin 2002’de yolu açılır. HHH Lider sultasının olduğu ülkelerde milletvekilleri önseçimle seçilmediği için tüm partilerde “biat kültürü” mutlaka vardır. Lidere ve yakın çevresine boyun eğme! Yok diyenler varsa sakın inanmayın! Bugün Türkiye’de insanlar mutlu değil... Bir yandan işsizlik bir yandan yoksulluk... Din ve inanç ekseninde siyaset! Rüşvet ve yolsuzluk. Yargı kararıyla ya da yasadışı yollarla dinlemeler, tapeler. Türkiye’yi azgelişmişlik ya da üçüncü dünya ülkeleri sarmalına çekmek isteyenler aldanıyor. AKP bunun farkında değil! Dünyada 250 milyon kişi Twitter kullanıyor. Türkiye’de kullanıcı sayısı 12 milyon. Siyasal iktidar Twitter’ı yasaklamakla ne yapmak Miktatör Dilimizde bu “m” harfinin gördüğü işlevin bir benzeri başka dillerde var mıdır, bilmiyorum. Bir sözcüğün önündeki sessiz harf kaldırılıp bu mucizevi “m” konulduğunda, tek başına anlamı olmayan, fakat ötekiyle ardı ardına söylendiğinde bambaşka bir anlam oluşturan bir sözcük birimi elde edilmiş oluyor… Birkaç deneme yapalım: Her biri farklı cümlelerde, farklı durumlarda kullanılabilecek rastgele örnekler: Telefon melefon, dolar molar, rüşvet müşvet, ayakkabı mayakkabı, saat maat, kutu mutu, tır mır, ayet mayet, din min, istismar mistismar, kumpas mumpas, tehdit mehdit, şantaj mantaj, demokrasi memokrasi, tramvay mramvay, kanun manun, yargıç margıç, polis molis, fezleke mezleke, bakan makan vb… Zaten “m” harfiyle başlayan sözcükler bu şansa sahip değil: Örneğin, montaj, melun, melanet, mahkeme, mutlaka, vb.. gibi… Parti ya da belediye görevlisi bir eski solcu arkadaş, beni bir gün telefonla arayıp bir toplantıda şiir okumaya çağırırken söyle demişti: Gelip bize şiir miir okur musun? Yanıtım şöyle olmuştu: Şiir okurum da miir nedir? ZULME KARŞI HHH KOYMAYAN HERKES Ülkemizde, SUÇA ORTAK özellikle de DEMEKTİR. şu günlerde, BALYOZ VE F “m” harfinin TİPİ CEZAEVİ yukarıdaki TUTSAKLARININ işlevinin sonsuz ZİNDANDA kullanım alanı var. GEÇİRDİKLERİ Günlük HER GÜN BU SUÇ yaşamlarımızda ORTAKLIĞINI canımızı sıkan, AĞIRLAŞTIRIYOR. neşemizi kaçıran sayısız örnekten birkaçını sıralayalım: Kabalık mabalık, cahillik mahillik, utanmazlık mutanmazlık, yalan malan (bunun yalan dolan versiyonu da var…) vb... Bunlara iyi ve yerinde kullanılmadıklarında zamanımızı fazlaca çalsalar da vazgeçilmezlikleri kuşkusuz başkaca kavramlar, olgular da eklendi… Gazete mazete’yle ve çok daha sonra televizyon melevizyon’la başlayıp face book mace book’la, twitter mwitter’la sürüp giden iletişim araçları… HHH “M” harfinin marifetlerini günümüz Türkiye’sinde yaşanmakta olanlara daha açık uygulayarak göstermeyi sürdürelim… Uygarlığı muygarlık, özgürlüğü mözgürlük, demokrasiyi memokrasi, ülke sevgisini mülke sevgi olarak anlayanlara, twitter mwitter yasaklamakla hırsızlıkları mırsızlıkları gizlemeyecekleri gibi, olsa olsa diktatör miktatör, hatta o bile değil, sadece miktatör olabileceklerini nasıl anlatmalı… Gençliğin ve halkların özgürlük taleplerinin yükselmekte olduğu günümüz dünyasında ve Türkiye’sinde ise miktatörlerin sonu diktatörlerin sonundan farklı olmayacağı gibi daha da çabuk gelecektir… Yasakla masakla böyle bir sondan kurtuluşun çaresi maresi yoktur… ‘Paralel’ telaşı ayıkladı, ayıklanamayanlar için de ‘ek parti gözlemcisi’ belirledi EMİNE KAPLAN Silivri Belediye Başkanı Özcan Işıklar hastaneye giderek geçmiş olsun ziyaretinde bulundu. AKP sandıkta görevlendirdiği 800 bin kişiden bazılarını kişilerden biri sandık kurulu asıl üyesi, diğeri yedek üye, ikisi de gözlemci olarak belirlendi. 4 parti görevlisi, sorumlu oldukları sandıkta oy kullanan seçmenle birebir görüşerek seçim çalışması yapıyor. Ayrıca bu kişiler, seçim günü oy kullanma ve oyların sayım işlemi sırasında sandık başında bulunarak parti adına denetim yapacak. Parti görevlileri, oy sonuçlarını partinin oluşturduğu cep telefonu sistemiyle AKP Genel Merkezi’ne iletecek. AKP’nin kurduğu bu sistem, 17 Aralık operasyonu sonrasında bazı sandık görevlilerinin cemaat yanlısı olabileceği kaygısı üzerine sıkıntıya girdi. Parti yönetimi, kapsamlı bir çalışma yaparak 800 bin sandık görevlisi içinde cemaat yanlılarının bir kısmını ayıklayarak yerlerine yeni görevliler belirledi. Cemaat yanlısı olduğu konusunda emin olunamayan ya da kuşku duyulan kişiler için ise önlem alındı. Bunun için bu kişilerin görevli olduğu sandıklar için “ek gözlemciler” belirlendi. Ek gözlemcilerin, kuşku duyulan parti görevlilerini kontrol edeceği belirtildi. Başbakanlık korumaları ayakkabı izlerini bırakırcasına öğretmeni darp etti. ANKARA 30 Mart yerel seçimleri için 17 Aralık operasyonu öncesinde 800 bin dolayında sandık görevlisi belirleyen AKP’de, “paralel görevli” kaygısı yaşanıyor. AKP, cemaat yanlısı olduğu bilinen ya da kuşkulandığı sandık görevlilerinden bir kısmını ayıkladı, ayıklanamayanlar için de “ek parti gözlemcisi” belirledi. Ek gözlemciler, cemaat yanlısı sandık görevlilerini oyların kullanımı ve sayımı sırasında kontrol edecek. AKP yönetimi, yerel seçim için sandıklarda görev yapacak parti görevlileri ve gözlemcilerini geçen yıl başından itibaren belirleyerek eğitime aldı. Seçimde kurulacak yaklaşık 200 bin dolayındaki sandık için 800 bin parti görevlisi seçildi. AKP, her sandık için 4 kişilik yönetim kurulu oluşturdu. Bu Başbakan’ın aracı önünden geçti, hastanelik oldu Öğretmene SİBEL BAHÇETEPE Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Silivri mitingi sırasında, bir dershanede matematik öğretmenliği yapan Caner Oruç, Başbakan’ı protesto ettiği gerekçesiyle Başbakanlık korumaları tarafından darp edildi. Burnunda çatlaklar oluşan, dudağı patlayan Oruç, “O gün, mitingin olduğunu bile bilmiyordum. Başbakan’ın aracının önümüzden geçtiği sırada bir kargaşa yaşandı. Dershanelerin kapatılması, insanların ölmesi, son yaşanan tüm olaylar beni doldurmuştu. Bunların birikmişliği ile ben yine orada bir şey yapmadım, darp edildim” dedi. Hakkında kamu davası açılan Oruç, korumalar hakkında şikâyetçi olduğunu söyledi. Başbakan Erdoğan’ın 19 Mart çarşamba günü Silivri’de gerçekleştirdiği mitingde darp edilen Caner Oruç, yaşadıklarını gazatemize anlattı. Caner Oruç, mitinginin olduğu gün arkadaşları ile birlikte sahile çay içmeye gittiklerini belirterek “Sahilden dönerken Başbakan’ın arabası karşıdan gelmeye başladı. O esnada bir kargaşa yaşandı, arabanın önünde kendimi buldum” dedi. Bu sırada Başbakan’ın korumalarının kendisini tuttuğunu söyleyen Oruç, yaşadıklarını şöyle anlattı: “Korumalar boğazıma sarıldı. Birkaç tane darbe aldım. Sonra beni bir apartmanın içine soktular. Orada 56 kişi be koruma dayağı ni yere düşürdü, kafama tekmeler attı. Apartmandan çıkarırken de ‘çevrede bulunan insanlar yüzümün o halini görmesin’ diye ceketimi kafama örttüler. Bir araca bindirdiler, aracın içinde kollarımı plastik kelepçe ile arkadan kelepçediler. Arabanın içinde 2 kişi beni darp etmeye devam etti. Yarım saat kadar miting alanının orada bekletildik. Miting bittikten sonra ise Başbakan’ın arabasının arkasından Silivri Stadı’nın oraya kadar gittik. 45 dakika kadar da orada bekletildim. Oradan beni polise verdiler, karakola gidip ifademi aldılar ve hastaneye getirildim. Burnumda çatlak oluşmuş, suratımda aşırı derecede izler, darbeler var, korumanın ayakkabısının izleri kafamda. Bir protesto söz konusu değil. Başbakan’a yönelik bir birikim vardı ama protesto amaçlı yapılan bir şey yoktu. Karakolda ifadem alındı. Çalışacak durumda değilim, çalışamaz raporu almaya çalışıyorum.” Her sandığa 4 kişi İstanbul’da miting günü n İstanbul Haber Servisi AKP, HDP ve SP İstanbul’daki son yerel seçim mitinglerini yarın yapacak. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın halka hitap edeceği 700 bin metrekarelik deniz doldurularak yapılan Yenikapı’nın 1 milyon 250 bin kişilik kapasitesi var. Miting ile beraber meydan da açılmış olacak. HDP’liler ise saat 12.00’de Kazlıçeşme’de Nevruz kutlamasında buluşacaklar. Yarın düzenlenecek diğer bir miting de Saadet Partisi’nin. SP mitingini saat 13.00’te Gaziosmanpaşa’da gerçekleştirecek. İşçi Partisi ise bugün partinin genel başkanı Doğu Perinçek, İBB Başkan adayı Levent Kırca ve ilçe adayları ile birlikte saat 15.00’te Kadıköy İskele Meydanı’nda “Birlik ve Dirlik Mitingi” gerçekleştirecek. CHP’nin mitingini 29 Mart Cumartesi günü Kadıköy’de yapması bekleniyor. MHP’nin İstanbul’da henüz açıklanmış bir mitingi bulunmuyor. astane rapor vermek istemiyor Caner Oruç’un ağabeyi Cengiz Oruç ise hastanenin siyasi baskı nedeniyle rapor vermek istemediğini öne sürdü. Oruç, “Rapor almak için iki gündür hastaneye gelip gidiyoruz. Doktor bizi bir yere gönderiyor, sonra geri geliyoruz doktoru yerinde bulamıyoruz. İki gündür oyalanıyoruz” dedi. H AKP ilçe binası önünde ateş açıldı İstanbul Haber Servisi AKP Esenyurt İlçe Başkanlığı önünde önceki gece tabancayla ateş ettikleri öne sürülen 3 kişi gözaltına alındı. Polisin binanın dışında yaptıkları çalışmada, 5 adet boş kovan ve bir silaha ait ateşleme mekanizması bulundu. Silahla ateş edildikten sonra şiddetli patlama sesi duyulduğu iddiası üzerine de bomba uzmanları parti binası çevresinde inceleme yaptı. Esenyurt’ta CHP otobüsüne saldırı n ANTALYA(Cumhuriyet) Manavgat ilçesinde AKP Belediye Başkan adayı Recep Barut’un tanıtım afişlerinin üzerinde yer aldığı minibüste para kasasının bulunduğunu gösteren fotoğrafların internet sitelerinde yer aldı. Fotoğrafların yayınlanmasının ardından iddialar ile ilgili açıklama yapan AKP İlçe Başkanı Hüseyin Özdemir, kasanın minibüs sürücüsüne ait olduğunu öne sürdü. AKP aracındaki para kasası İstanbul Haber Servisi CHP seçim otobüsü dün Esenyurt Mehterçeşme Mahallesi’nde bir grup AKP’linin saldırısına uğradı, araçtaki bir partili darp edildi. CHP’liler, saldırı emrini bizzat Esenyurt Belediye Başkanı Necmi Kadıoğlu’nun verdiğini ileri sürdü. CHP Esenyurt Belediyesi başkan adayı Çetin Çapan’ın ağabeyi Zeki Çapan, “Faşist bir saldırı ile karşı karşıyayız. İnsanlarımızın, gönüllü çalışanlarımızın üzerine kiraladıkları katilleri saldırtıyorlar. Bu ilk değil 5’inci, 6’ncı kez oldu” dedi. n SİİRT (Cumhuriyet) Siirt’te CHP’den belediye başkan adayı olan Galip Çakmak, adaylıktan çekildiğini açıkladı. Siirt’teki bir otelde adaylıktan çekilmesiyle ilgili basın toplantısı düzenleyen Galip Çakmak, 13 Mart’ta Siirt’e gelen ve öğretmenevinde toplantı yapan PM üyesi Dursun Bulut’un kendi seçmenlerine “CHP’ye oy vermiyorsanız BDP’ye verin” sözünden dolayı adaylıktan çekildiğini açıkladı. Çakmak, “Bu her şekilde bizi rencide etmiştir. Bir partinin kendi adayına değil de başka bir adaya oy istemesi güzel bir şey değildir” dedi. CHP’li aday, adaylıktan çekildi