Katalog

18 MART 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ayağı kayıp denize düşen genç boğuldu 3 ‘Anne, anne!’ Kahreden ölüm diye bağırdı İstanbul Haber Servisi Sirkeci’de arabalı vapura binerken düşen otomobilde 5 yaşındaki E.S.Y’nin annesi Ebru Güleren Yılmaz, “Kapağın üzerindeydik, gemi hareket etti. Kızım anne, anne, anne diye bağırıyordu” dedi. Kaptanın ifadesinde başka bir geminin düdüğünü, kalkış için kullanılan “NETA” adlı sese benzettiğini söylediği hatırlatılınca anne Yılmaz, “İstediği kadar şey söyleyebilirler. Vicdanlarına kalmış. Başka da bir şey demiyorum. Ama hepsi cezasını bulmalı. Tek hatalı varsa onlar. Ben orada bana ne deniyorsa onu yaptım. Beni ilk gönderenin de hatası yok bence. Ondan sonrakilerin hatası. Çünkü onlar beni gönderdiler” dedi. Bu arada önceki gün gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan kaptan Erkan Atalay İm ile Özay Yaşar ve Levent Dönmez’e ilişkin ilgili karara Cumhuriyet Savcısı İbrahim Çiçek itiraz etti. Savcılığın itirazını önce serbest bırakma kararı veren mahkeme inceleyecek. Mahkemenin vereceği karara göre, itiraz üst mahkemeye de gidebilecek. İstanbul Haber Servisi İstanbul Taksim’de sürat motosikletiyle kayarak ağaca çarpan Uğur Topaç (20) hayatını kaybetti. Kaza yerine gelen Uğur Topaç’ın yakınları sinir krizi geçirdi. Arkadaşlarından biri Uğur Topaç’ın cansız bedeninin yanına yatarak ona sarıldı. Bu şekilde bir süre gözyaşı dökerek sinir krizi geçiren kişi, olay yerindeki polis ekipleri tarafından cesedin yanından kaldırıldı. Uğur Topaç’ın cansız bedeni Adli Tıp’a götürülürken motoru ise trafik ekipleri tarafından olay yerinden kaldırıldı. İSTANBUL (DHA) Kadıköy’de önceki gün köpeklerini gezdirmeye çıkan Yıldız Teknik Üniversitesi Öğrencisi 23 yaşındaki Emre Küçük, sahilde ayağı kayınca denize düşüp boğuldu. Küçük’ün cesedi dün denizden çıkarıldı. Pazar günü olması dolayısıyla gar işletmesinde çalışan olmadığı ve bu nedenle Emre Küçük’ü gören ve yardım eden kimsenin bulunmadığı öğrenildi. Emre Küçük’ün babası Ali Küçük dün oğlu eve gelmeyince kendi imkânlarıyla aramaya çıktı. Baba Küçük köpekleri Haydarpaşa Gar önünde bulunca durumu polise bildirdi. Polisin soruşturması sürüyor. Demokratik Süreç ve KılıçdaroğluI Dünyanın her yerinde siyasal liderler önemlidir... İster bir ülkenin lideri olsun, isterse bir siyasal partinin... Liderlerin nitelikleri elbette bir ülkenin ya da bir partinin yazgısını da etkiler: Yetenekli liderler başarılı olur, ülkesini, partisini ileriye götürür; yeteneksiz liderler başarısız kalır, ülkeyi ya da partiyi geriletir. HHH Otoriter ve totaliter rejimlerde lider demokratik rejimlerde olduğundan çok daha önemlidir: Çünkü bu rejimler “Tek adam rejimleridir”... Liderin kimliği, kişiliği, yönelimleri, sadece siyasete değil, bütün topluma egemendir... Bu rejimlerde lider seçimle işbaşına gelmediği için yetenekleri de belli değildir; bir ruh hastası bile bir lider olabilir. Kendini “karizmatik” ve “kurtarıcı” gören, sürekli bağıran çağıran, kavga eden, azarlayan, düşman yaratan, herkesi ihanetle suçlayan; insanların yemesine, içmesine, giyimine kuşamına, hangi gazeteyi okuyacağına, hangi mağazadan alışveriş edeceğine, çocuğuna nerede eğitim vereceğine, kaç çocuk yapacağına, çocuğunu nasıl doğuracağına karışan liderler, bir ülkedeki sadece siyaseti değil, o ülkedeki toplumu, tüm halkı, bir karabasana mahkum eder! HHH Demokratik rejimlerde lider, bir partinin içinden en yetenekli olduğu düşünülen kişinin seçilmesi ile belirlenir. Bu nedenle de demokratik rejimlerde liderin karizmatik ya da kurtarıcı olmasına gerek yoktur, zaten bu beklenmez de... Çünkü demokratik rejim, kendi kuralları içinde, halkın arzularına göre biçimlenmiş bir yapıda işler. HHH Türkiye, Osmanlı’nın din, tarım toplumu olan imparatorluk yapısından, Cumhuriyetin çağdaş devlet yapısına geçerken demokrasinin altyapısı, yok denecek kadar eksikti... Bu yüzden liderdevletparti ilişkisi Cumhuriyetin ilk yıllarında “tek adam” Mustafa Kemal Atatürk ve daha sonra İsmet İnönü çerçevesinde biçimlendi. Çok Partili Düzen’e geçildikten sonra, özellikle sağ kesimin çıkardığı liderler, ne yazık ki demokratik kurallardan çok, “tek adamlık” hevesi içinde, “çoğunluk diktatörlüğüne yönelik” otoriter eğilimleri ve uygulamaları temsil etti. Sağda demokratik lider portresine en yakın kişiliği ancak 1960’tan sonra, Süleyman Demirel sergilemiştir. Sağda, ondan sonra gelen Özal, demokrasiye saygılı gibi görünmekle birlikte, hem iktidara geldiği seçimin askerler tarafından sınırlı ve kısıtlı bir biçimde yaptırılmış olması hem de 12 Eylül askeri darbesinin işbirlikçisi olması bakımından, tam demokratik bir lider sayılamaz. Sağın bugünkü temsilcisi olan Başbakan Erdoğan’ın demokratik rejimi tümüyle rayından saptırdığı ise artık üstü örtülemeyecek bir gerçek olarak ortadadır. HHH Kılıçdaroğlu, işte bu süreçte, uygar ve çağdaş kimliğiyle, demokrasi için bir umut olarak meydanlara çıkmıştır. Devamı perşembe gününe. TGC, gazeteci Başkut’u anıyor İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti’nin (TGC) önceki başkanlarından, Cumhuriyet gazetesi genel yayın yönetmenlerinden Cevat Fehmi Başkut, ölümünün 43. yıldönümünde “Meslekte İz Bırakanlar” toplantılarıyla anılıyor. TGC’den verilen bilgiye göre, Başkut’un çeşitli yönleriyle ele alınacağı toplantı, 20 Mart 2014 Perşembe günü saat 15.00’te TGC Basın Müzesi’nde düzenlenecek. KIRKLARELİ (Cumhuriyet) Okula gitmek üzere evinden ayrılan ve dört gündür haber alınamayan 10 yaşındaki H.İ.A. ölü bulundu. Polis, çocuğun birlikte görüldüğü, aynı mahallede oturan Y.T’yi gözaltına aldı. Zanlı, alkollü olduğunu ve çocuğa tecavüz ettikten sonra boğarak öldürdüğünü itiraf etti. Y.T’nin ifadesi doğrultusunda H.İ.A’nın cesedi mezarlık kenarında bulundu. Kayıp çocuk ölü bulundu İSTANBUL (DHA) Ümraniye E tipi Kapalı Cezaevi’nden üç mahkum firar etti. Sabah yapılan sayımda firar olayı anlaşıldı. Hükümlü oldukları öğrenilen S.M. (26), E.M. (33) ve Ö.Ü’nün (23) olmadığı görüldü. Mahkumların gece kaçtığı öğrenildi. Cezaevi yetkilileri, firar konusuyla ilgili olarak Emniyet birimlerini uyardı. Firardaki mahkumların yakalanması için çalışma başlatıldı. Ümraniye Cezaevi’nden üç firar MUĞLA (DHA) Gümüşlük’te Çukurbük mevkii ile Kadıkalesi civarındaki arsalarda inşaat için yapılan sondaj çalışmaları sırasında, yerin 13 metre altında pitos mezarlar, içlerinde de kemik ve kaplar, kül kalıntıları bulundu. Ayrıca, Antik Myndos Kenti dönemine ait yaklaşık 2 bin 500 yıllık seramik atölyesi olarak kullanılan binanın kalıntılarına rastlandı. Kazı genişletildi. 2 bin 500 yıllık seramik atölyesi ANKARA (AA) On Numara’da bu hafta 10 bilen 4 kişi, 849 bin lirayı paylaştı. Kazanan numaralar 3, 6, 7, 9, 15, 19, 29, 32, 35, 37, 38, 39, 41, 42, 43, 44, 50, 54, 57, 62, 70, 78 oldu. 9 bilenler 1746, 8 bilenler 82 lira, 7 bilenler 15 lira 80’er kuruş, 6 bilenler 2 lira 75’er kuruş, hiçbir numarayı bilmeyenler 2 lira 60 kuruş kazandı. 4 kişi 849 lirayı paylaştı