Katalog

20 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Seçim güvenliği için sandıktan çıkan sonuçları not edip karşılaştırın CHP’nin Kaç Milletvekili Var? TBMM’deki görüşmeleri kavgalı dövüşlü olan HSYK yasası, sonunda 208 kabul 28 ret oyuyla geçtikten sonra, Galatasaraylı kardeşim Hayri Kozak telefonla aradı. Hayri, BDP’nin konuyla hiç ilgilenmemesinden daha çok, CHP’nin böylesine az bir kadroyla oylamaya katılmasının üstünde duruyor, bu kadar önemli bir yasanın görüşülmesi sırasındaki katılım azlığını eleştirdikten sonra soruyordu: Abi söyle Allah aşkına CHP’nin Meclis’te kaç milletvekili var? CHP’liler ise bu eleştirileri, tam kadro katılmış olmaları halinde bile, yasanın geçmesini engelleyemeyeceklerini söyleyerek yanıtlıyorlar. Gerçekten tam kadro katılsalardı dahi AKP’nin 208’ini aşmaları mümkün olamayacaktı. Ama tam Hayri Kozak kardeşimle bu konuşmayı yaptığım gün, bilgisayarıma Adil Hacıömeroğlu’nun bir iletisi düştü. O da aynı konuya bir başka açıdan yaklaşıyor, Hayri kardeşimle aynı soruyu soruyordu. İletiyi olduğu gibi yayımlıyorum. HHH “4+4+4 eğitim yasası pişiriliyor, komisyonda kavga, kıyamet... AKP’li görünüşte milletvekili, gerçekte sokak kabadayısı fedaileri saldırıyor CHP’lilerin üstüne. CHP’li bazı milletvekilleri ciddi biçimde tartaklanıyor Tayyibanlarca... Tartaklanan milletvekilleri, bildik kişiler... TBMM’de zaman zaman gergin anlar yaşanmakta. AKP’li saldırgan fedailer, sokak kabadayıları gibi terör estirmekteler. Onlara karşı koyan hep bildik CHP’li milletvekilleri... Kamer Genç AKP’nin baş hedefi, Cumhuriyetin katıksız savunucusu. TBMM’de her konuştuğunda AKP’liler kırmızı görmüş boğalar gibi saldırmaktalar. Birkaç linç girişimiyle karşılaştı. Kürsüden zorla indirildi. Onu savunan dokuz on CHP’li... Bildik kişiler... Toplumsal olaylar, direnişler oluyor. AKP faşizmi halka zehirli maddeler fışkırtıyor, biber gazına boğuyor, copla kafalar kırılıyor, insanlar ölüyor; CHP’den hep bildik milletvekilleri halkla yan yanalar... AKP’li saldırgan vekil, metrelerce öteden bağırarak, ağzından köpükler saçarak fırlıyor CHP sıralarına. Hedefinde Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan var. CHP sıraları bomboş... Sayın Tezcan’ın yanındakiler derin uykuda. Saldırgan, Sayın Tezcan’ı yumrukluyor. Bülent Bey yaralanıyor. Birkaç CHP milletvekili var orada. TBMM’de HSYK yasası görüşmeleri var. Çok önemli bir konu bu. AKP faşizmi, yargının y’sini bırakmayacak bu yasayla... Hayat memat meselesi yani... Kürsüde Bülent Tezcan... Anlatmakta bu gerçeği TBMM’ye... Ortalık karışıyor. Tayyibanlar kürsüye saldırıyor, CHP’li bazı milletvekilleri yaralanıyor. Yine AKP’nin saldırganlığına göğüs geren bildik kişiler, aynı milletvekilleri... CHP’nin kâğıt üstündeki milletvekili sayısı 134. Ama AKP faşizmine karşı direnenlerin sayısı kırkı geçmemekte. Peki, geri kalanlar ne iş yapmaktalar? Onları niye seçip gönderdik Ankara’ya? Milletvekilliği yalnızca maaş alıp rozet takmak mıdır? Sahi, CHP’nin kaç milletvekili var, bilen varsa söylesin bana?” HHH Tam seçimlere yaklaşıldığı şu sırada da kamuoyunda yaygın bir kanı var. CHP kendine bağlanan umutlara yeterli yanıt veremiyor, muhalefetin gereklerini bile yerine getiremiyor, oysa biz ondan Tayyip’i devirecek alternatif olmasını bekliyoruz. Eleştirileri değerlendirirken, medyanın CHP karşısındaki durumunu da göz önünde bulundurmak gereğini hatırlatalım. Ama bu eleştirilerin de tümden yabana atılacak cinsten olduğu anlamını taşımıyor tabii ki... CHP yerel seçimlerdeki aday tespiti sırasında gösterilen cevvaliyeti, muhalefet işlevini yerine getirirken, kendini iktidar alternatifi olarak ortaya koyarken de gösterse kuşkusuz çok daha isabetli davranmış olacak. CHP’de yeniden bir derlenme toparlanma ve yöntem değişikliği şart, ama “aslan sosyal demokratlarımız” galiba yöntem değişikliği ile canlanmak yerine rota değişikliğini yeğliyorlar. CHP’yi konuşmayı sürdüreceğiz. İş yurttaşa düşüyor FIRAT KOZOK AKP hizmette ‘sınır’ tanımıyor! GİRESUN (Cumhuriyet) Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından Giresun merkeze bağlı Duroğlu beldesine hibe edilen çöp kamyonunun önceki gün hizmete sokulmasının ardından dün ilginç bir tören daha düzenlendi. Belediye ve yardımseverlerin katkısıyla ihtiyaç sahibi bir kadına alınan akülü engelli aracının teslimi öncesi kurdeleli ‘açılış töreni’ yapıldı. AKP Giresun İl Başkanı Hasan Aydın, AKP Merkez İlçe Başkanı Aytekin Şenlikoğlu, Duroğlu Belde Belediye Başkanı AKP’li Murat Kılıçaslan, üstünde engelli kadının oturduğu engelli aracına gerilen kurdeleyi hep birlikte kesti. Engelli aracındaki kurdelenin ilgililer tarafından kesilmesi ilginç bir görüntü oluşturdu, çevredekiler olayı şaşkın bakışlarla izlerken, ihtiyaç sahibi engelli yurttaş da şaşkınlığını gizleyemedi. ANKARA Meydanlar, 30 Mart yerel seçimleri öncesinde hareketlenmeye başlarken Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi (SEÇSİS) ve seçmen kütükleriyle ilgili tartışmalar yeniden alevleniyor. Seçmen kütüklerinde temel dayanak noktasının İçişleri Bakanlığı denetimindeki “Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi” olması ve SEÇSİS için Adalet Bakanlığı denetimindeki UYAP omurgasının kullanılacak olması eleştirilerin temel iki noktası. CHP hazırladığı eseçmen sistemiyle 200 bin sandığı 400 bin kişiyle izleyecek. Yurttaşlar, oy kullandıkları sandığın numarasıyla, CHP’nin internet sitesinden sonuçları karşılaştırabilecek. Uygulamayı yaşama geçiren Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı’ya göre, içerisinde bilgisayar yazılımı bulunan her konuda hile yapılabilir ancak, oy kullandığı sandığı kontrol eden yurttaşlar sayesinde bu çok da kolay olmayacak. AKP, MİT ve müsteşarını koruma kalkanına alırken cemaatle mücadele için teşkilatı olağanüstü yetkilerle donatıyor l 1 milyon seçmen oy kullanamayacak AKP’nin paralel EMİNE KAPLAN ANKARA AKP, yeni bir yasa önerisiyle MİT’i adeta “devlet içinde devlet” durumuna getiriyor. MİT’in TIR’ları başta olmak üzere tüm faaliyetlerine “dokunulmazlık” öngörülürken Oslo ve İmralı görüşmelerine yasal dayanak sağlanıyor. Tüm kurum ve kuruluşlar MİT’in istediği belge ve bilgileri vermekle yükümlü hale getirilirken MİT, tüm kurumların bilişim altyapılarını istediği gibi kullanabilecek. Yasa şu tartışmalı düzenlemeleri öngörüyor: Siber güvenlik için istihbarat: MİT, devletin güvenliği ile ilgili sınır ötesi görevler yapabilecek. Dış istihbarat, milli savunma, terörle mücadele ve uluslararası suçlar ile siber güvenlik konularında her türlü teknik istihbarat ve insan istihbaratı usul, araç ve sistemlerini kullanmak suretiyle bilgi, belge, haber ve veri toplamak, kaydetmek ve analiz etmekle görevli olacak. Operasyonu başbakan yönetecek: Milli İstihbarat Koordinasyon Kurulu’nun başkanı başbakan olacak. MİT müsteşarı, kurulun doğal üyesi olacak. MİT’e bilgi ve belge vermek zorunlu: MİT, gerekli hallerde yerli ve yabancı her türlü kurum ve kuruluş ile tüm örgüt veya oluşumlar ile kişilerle doğrudan ilişki kurabilecek, uygun koordinasyon yöntemlerini uygulayabilecek. Kamu kurum ve kuruluşları, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, Bankacılık Yasası kapsamındaki kurum ve kuruluşlar ile diğer tüzelkişiler ve tüzelkişiliği bulunmayan kuruluşlardan bilgi, belge, veri ve kayıtları alabilecek, bunlara ait arşivlerden, elektronik bilgi işlem merkezlerinden ve iletişim altyapısından yararlanabilecek ve bunlarla irtibat kurabilecek. MİT içindeki paralel yapıya sınırsız dinleme: Önleyici istihbarat elde etmek ve analiz yapabilmek amacıyla yasalara bağlı kalmaksızın MİT müsteşarı veya yardımcısının onayıyla yurtdışında veya yabancılar tarafından yapılan iletişim ile ankesörlü telefonlarla yapılan iletişim ve MİT mensuplarının, MİT’te görev almış olanların veya görev almak üzere başvuranların iletişimi tespit edilebilecek, dinlenebilecek, sinyal bilgileri değerlendirilebilecek, kayda alınabilecek. MİT müsteşarı Yargıtay’da yargılanacak: MİT müsteşarı hakkındaki yargılama Yargıtay ilgili dairesince yapılacak. Aynı konuda yeniden soruşturma yapılamayacak. Belge sızdıranların cezası artacak: MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve belgeleri, yetkisiz olarak alan, temin eden, çalan, sahte olarak üreten, bunlar üzerinde sahtecilik yapan, bunları yok eden kişiye 4 yıldan 10 yıla kadar; MİT mensuplarına ilişkin bilgi ve belgeleri ele geçiren, sahte olarak üretenlere 3 yıldan 7 yıla kadar; sözkonusu bilgi ve belgeleri basın, televizyon, sosyal medya, kitap ve diğer tüm medya araçları ile yayımlayanlara 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası verilecek. MİT’in taleplerini yerine getirmeyenler: MİT’e verilen görev ve yetkiler çerçevesinde yapılan her türlü talep öncelikli olarak yerine getirilecek, bu talepleri yerine getirenlerin hukuki ve cezai sorumluluğu olmayacak. Bu yetkilerin kullanılmasını ihmal veya suiistimal suretiyle önleyen kamu görevlileri hakkında ceza yasası hükümleri uygulanacak. MİT mensupları tanık olamayacak: MİT mensupları ile MİT’te görev yapmış olanlar, MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin hususlarda tanıklık yapamayacak. Devlet çıkarlarının zorunlu kıldığı hallerde MİT mensuplarının tanıklığı MİT müsteşarının, MİT müsteşarının tanıklığı ise başbakanın iznine bağlı olacak. Belge ve bilgilere koruma: MİT’in istihbari nitelikteki bilgi, belge, veri ve kayıtlar ile yapılan analizler, devletin güvenliği, anayasal düzen, milli savunma ve devletin sırlarına karşı işlenen suçlar dışında adli soruşturma ve kovuşturmalarda istenemeyecek. Oslo ve İmralı’ya yasal dayanak Telekomünikasyon kanallarından geçen dış istihbarat, milli savunma, terörizm ve uluslararası suçlar ile siber güvenlikle ilgili verileri toplayabilecek. MİT’te görev alan veya alacak kişilerin güvenilirliklerini ve uygunluklarını belirlemek için yalan makinesi uygulaması dahil test teknik ve yöntemlerini kullanabilecek. MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek suretiyle görüşebilecek, görevinin gereği terör örgütleri dahil olmak üzere milli güvenliği tehdit eden bütün yapılarla irtibat kurabilecek. TIR’lara koruma Savcılar, MİT görev ve faaliyetleri ile mensuplarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikâyet aldıklarında veya böyle bir durumu öğrendiklerinde MİT ile temasa geçecek. Konunun MİT’in görev ve faaliyetlerine ilişkin olduğunun anlaşılması veya belgelendirilmesi üzerine adli yönden başkaca bir işlem yapılmayacak ve herhangi bir koruma tedbiri uygulanamayacak. İsimsiz, imzasız, adressiz yahut takma adla yapıldığı anlaşılan ya da belli bir olayı ve nedeni içermeyen, delilleri ve dayanakları gösterilmeyen ihbar ve şikâyetler işleme konulmayacak. l 2007’de uygulanan seçmen kütüğü uygulamasına göre 42.8 milyon olan seçmen sayısının, adrese dayalı nüfus kayıt sistemi ile yapılan hesaplamada 2009’da 48 milyona çıkması, sistemle ilgili ardı arkası kesilmeyen tartışmaları da beraberinde getirdi. Seçimlerin bir diğer tartışmalı konusu da Bilgisayar Destekli Merkezi Seçmen Kütüğü Sistemi (SEÇSİS). Sistem Adalet Bakanlığı’nın denetimindeki Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) omurgası üzerinde çalışıyor. Bu sisteme yönelik eleştiriler ise hem iktidarın denetiminde olması hem de bilgisayar yazılımına dışarıdan 5 milyon artmıştı müdahale edilebilme olasılığı üzerinde yoğunlaşıyor. CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı, oyunu kullanarak evine dönen yurttaşların şeffaflık için nasıl katkı sağlayacağını şöyle anlatıyor: “Sandığınızdan çıkan sonuçları not edin. Biz parti olarak sonuçları sandık bazında internet ortamında paylaşacağız. Bilgisayarınız varsa, www. chp.org.tr’ye girerek sizin oy kullandığınız sandık sonucunu elinizdeki sonuçlarla karşılaştırın. Eğer sonuçlarda uyumsuzluk varsa, bize güveniyorsanız bize, başka partiye güveniyorsanız onlara ihbarda bulunun.” Hilmioğlu’nun raporu Anayasa Mahkemesi’ne ulaştı ANKARA (AA) Ergenekon davası kapsamında tutuklu bulunan Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu’nun sağlık raporu Anayasa Mahkemesi’ne ulaştı. Hilmioğlu’nun avukatları yüksek mahkemeye bireysel başvuruda bulunarak Prof. Hilmioğlu’nun sağlık sorunları nedeniyle yaşam hakkının ihlal edildiğini belirtmişti. Başbakan Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’a verdiği talimatı açıkladı ‘Savcı çağırırsa gitme’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, seçim öncesinde istişare toplantıları kapsamında dün ilk grup milletvekiliyle bir araya geldi. Milletvekillerinin görüşlerini dinleyen ve sorularını yanıtlayan Erdoğan, cemaatle kırılma noktasının MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın ifadeye çağrıldığı 7 Şubat’la başladığını söyledi. Erdoğan, “7 Şubat’ta endişelendik. Çağırdık bunları, ‘Bu ne rezillik’ dedik. ‘Tamam sorun olmayacak’ dediler, biz de inandık. Bunlar çok yalancılar. Bu kadar yalana, bu kadar hesapsız davranacaklarına ihtimal vermedik” dedi. O süreçte Fidan’a verdiği talimatı da açıklayan Erdoğan, “MİT Müsteşarımıza ‘Bunların yetkileri yok, seni çağıramazlar. Çağırırlarsa gitmeyeceksin. Onlar gelirse de içeri almayacaksın’ talimatı verdim” diye konuştu. Bürokraside cemaate yönelik büyük bir korku olduğunu, hedef olabilecekleri korkusu yaşadıklarını kaydeden Erdoğan, “Millet korku duvarını yıktı. Şimdi bunlar ve yaptıkları hakkında yağmur gibi belge ve bilgi akıyor” dedi. Erdoğan, milletvekillerinden bakanlarla ilgili yolsuzluk iddiaları ve paralel yapıya ilişkin seçim bölgelerinde vatandaşları bilgilendirmelerini istedi. Erdoğan, partiden istifa eden İstanbul Milletvekili Muhammed Çetin’in, TBMM Genel Kurulu’nda parti sıralarına gelerek sohbet ettiğinin anımsatılması üzerine, “AK Parti’yi kara parti ilan eden bu adamlara yüz vermeyin. Aslında hepinizin dava açması lazım bu adama” diye konuştu. Vali Coş’a hakaret davası başladı ADANA (Cumhuriyet) Adana Valisi Hüseyin Avni Coş’un geçen yıl yapılan 10 Kasım törenlerinde kendisine hakaret ettikleri ve tehditte bulundukları iddiasıyla şikâyetçi olduğu stajyer avukat Mustafa Onur K. ile üniversite öğrencisi Sezer Z.’nin, 4 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Mahkeme olaya ilişkin CD’nin yeniden çözümünün yapılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. Seçmen sayısı devleti: MİT CHP Genel Başkan Yardımcısı Emrehan Halıcı, seçmen kütüklerinin hazırlanma süreciyle ilgili şu noktalara işaret ediyor: “Seçmen kütüklerinin bir kere İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlandıktan sonra YSK’nin sadece bunu seçmen kütüğü olarak duyuruyor olması yeterli değildir. Adres bilgilerini tam olarak bildirmeyen yurttaşlarımız İçişleri Bakanlığı’nın tabiriyle ‘havuza’ düşmüş oluyorlar. Onların da seçmen olarak oy kullanma hakları ortadan kalkıyor maalesef. Yaklaşık 1 milyon yurttaş seçimlerde oy kullanamayacak.” Halıcı, “‘Hayali seçmen ya da mükerrer seçmen var mı?’ sorularına verilecek yanıt seçmen listelerinin sağlıklı kontrolüyle mümkün olabilir. Biz bu girişimleri tespit edebilecek altyapıya sahibiz” diye ekliyor. Peki ya SEÇSİS ile ilgili endişeler? Bu konuda da gerçeği yansıtmayan bazı görüşlerin olduğunu ifade eden Halıcı, “YSK gibi önemli bir kurumun, UYAP yerine kendi iletişim altyapısını kurması, kullanması, başka da bir sisteme gerek duymaması tercih edilir” diyor ve şunları kaydediyor: “Evet, bir yazılıma dışarıdan müdahale etme ve verileri değiştirme olanağı vardır. Bunun için sistemin bağımsız kuruluşlar, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları tarafından denetlenmesi öneriliyor. Ancak unutulmamalıdır ki, bu yazılımın denetlenmesi ve sonrasında ‘hata yoktur’ denmesi, bu kadar ciddi bir konuda çok önemli bir risk oluşturur. Çünkü siz yazılımın hatasız olduğunu belirlersiniz ancak belki de var olan bir açığı saptayamazsınız. İkincisi, fiziki olarak denetlediğiniz sistem bir başkasıyla değiştirilebilir. Benzer yüzlerce soru işareti beraberinde gelir.” Halıcı’nın “Sistemi denetlemeyip ne yapacağız” sorumuza verdiği yanıt ise tüm sürecin kilit noktasını özetliyor: “Biz sistemin yüzde 100 hatalıymış gibi çalışacağını varsayarak kendi yazılımımızı ürettik. SEÇSİS’in yaptığı işlemin aynısını genel merkezimizde kendimiz yapıyoruz. Tüm sandık sonuçlarını tek tek gözetliyoruz. YSK’nin ilan ettiği sonuçlarla kendi sonuçlarımızı karşılaştırıyoruz. Bunu ilk olarak 2011’de kullandık. 1480 sandıkta hata tespit ettik. 48 saat içinde yapılan itirazlardan 1460’ı geçerli sayıldı.”