Katalog

20 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 15 ‘Nâzım çağırdı, gidiyorum’ u Dursun Özden, Galina’nın 17 Şubat’ta “Haydi bana eyvallah... Beni Nâzım çağırdı. Ben gidiyorum...” diyerek Votkinsk’te yaşama veda ettiğini bildirdi. OĞUZ YILDIZ NÂZIM HİKMET’İN SON SEVGİLİSİ VE DOKTORU GALİNA GRİGORYEVNA KOLESNİKOV SİBİRYA’DA YAŞAMINI YİTİRDİ İZMİR “Haydi bana eyvallah... Nâzım çağırdı. Ben gidiyorum...” Bu cümle 1953’ten 60’a kadar Nâzım Hikmet’e “ilham” veren, 7 yılını ona adayan bu zaman diliminde büyük ustayı 4 kez ölümden kurtaran doktor Galina Grigoryevna Kolesnikov’a ait. Galina bu yıllar içerisinde onun yalnızca sevgilisi değil, doktoruydu da. Ancak Nâzım tüm yaşamına sığdırdığı kadınlar arasında bir tek ona şiir yazmamıştı. Nâzım’ın kadınları birer birer yeryüzü yolculuklarına son vermişti. Piraye’si, Münevver’i Vera’sı derken Nâzım’ın dünya üstünde Gazetemizin 13 Ocak 2007 tarihli sayısında Dursun Özden’in ‘Nâzım’ın sevgili doktoru Galina’ başlıklı dört günlük yazı dizisi yayımlanmıştı. ki son sevgilisi ve doktoru Galina da 4 gün önce Sibirya’da yaşamını yitirdi. Türkiye ile tek bağlantısı olan Dursun Özden, Galina’nın 17 Şubat’ta “Haydi bana eyvallah... Beni Nâzım çağırdı. Ben gidiyorum...” diyerek Votkinsk’te yaşama veda ettiğini bildirdi. 18 Şubat’ta Votkinsk Çaykovski Mezarlığı’nda son yolculuğuna uğurlandığını da... Galina’yla Özden’in yolları 2005’te Sibirya gezisi sırasında kesişmiş. Ardından dostlukları pekişmiş ve bugünlere dek sürmüş. Özden, geçen yıl 26 Ağustos’ta Galina’nın 97. doğum günü kutlamasına katılmış. Galina, Özden’e Nâzım’ı şöyle anlatıyor: “1963’te Nâzım öldüğünde başındaydım. Ancak bir daha mezarına hiç gitmedim. Çünkü Nâzım’ı ‘ölü’ olarak hatırlamak istemiyorum, o yaşıyor, o benim yüreğimde yaşıyor...” Daha önceki yıllarda evin her yerinin Nâzım’la ilgili belgeler, kitaplarla dolu olduğunu sözlerine ekleyen ve Galina hakkında bir de belgesel hazırlığında olan Özden, “Bu kez evde sadece bir Nâzım büstü kalmıştı” diyor. Galina’ya bunun nedenini soran Özden’e Galina’nın yanıtı ise şöyle oluyor: “Nâzım yüreğimde. Ondan kalanlar, artık herkes görsün, benden sonra korunsun diye ulusal müzede.” Piyano virtüözü Alexander Gavrylyuk, Rus besteci Prokofiev’i Cumhuriyet için yorumladı: 17. ANTALYA ALTIN PORTAKAL ŞİİR SEMPOZYUMU O piyanonun filozofu Kültür Servisi Günümüzün en seçkin piyano virtüözlerinden Alexander Gavrylyuk, bu akşam, Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası eşliğinde Lütfi Kırdar’da. Özellikle Prokofiev yorumlarıyla tanınan ve 2009’da Vladimir Ashkenazy yönetimindeki Sydney Filarmoni Orkestrası eşliğinde Rus bestecinin tüm piyano konçertolarını kaydeden Gavrylyuk, bu akşam Prokofiev’in çok sevilen 3. Piyano Konçertosu’nu seslendirecek. Müzikseverler konserde ayrıca BİFO’dan, bu yıl doğumunun 150. yılı kutlanan Richard Strauss’un “Bir Kahramanın Yaşamı” adlı ünlü senfonik şiirini dinleme olanağı bulacak. Müzik yaşamı pek çok ödülle dolu olan Gavrylyuk, müziğe çocuk yaşta nasıl başladığını, gençlere önerilerini, Prokofiev’e ilgisini gazetemize anlattı. Kariyerinizin büyük çıkışını henüz çocuk yaştayken yaptınız… Sizi o yaşta müziğe yönelten ne oldu? Çocukluğumdan itibaren klasik müziğin güçlü, mükemmel ve sihirli dünyası benim için çok cezbediciydi. Özellikle kendimde bir yeteneğin olduğunu keşfetmemle beraber bu muhteşem dünyanın benim için bir kader olduğunu hep düşünmüşümdür. Konserlerde izleyiciyle aramda her zaman çok özel ve kıymetli bir bağ kurduğuma inanmışımdır. Müziğin sağladığı o benzersiz bağın insanları birleştirdiğine inanmışımdır. Konser salonunda birbirinden çok farklı olan insanların birleşerek beni dinlemesi, onların sanatsal algılarına ufak bir dokunuş dahi olsa etki edebilmek bemüzik dünyasında da masallardaki peri gibi bir rolü vardı. Her zaman iyi ve kötü, güzel ile çirkin arasında bir bağ olduğuna inanır, hiçbir ayrım gözetmezdi. Örneğin çılgın cehalet ile alçakgönüllü bilgelik arasında bir fark olmadığını düşünürdü. O bir müzisyenden ziyau Gavrylyuk, de piyanoyu bir araç olarak bu akşam kullanan bir filozoftu. Onun Sascha Goetzel böyle olmasının nedeni olayönetimindeki rak birçokları iki dünya savaşını da görmüş ve Stalin BİFO eşliğinde dönemini yaşamış olmasını Lütfi Kırdar’da. gösteriyor. Prokofiev’in tüm Bunların etkisi olsa bipiyano konçertolarını le, bence, ondaki farkındalık ve olayları yorumlama tarkaydetmiş olan zı, bunu müziğe aktarabilGavrylyuk, müziğe mek çok büyük bir deha gerektirir. İşte beni ona iten ve çocuk yaşta kendimi onda görmeme nenasıl başladığını, den olan özellik de en bagençlere önerilerini, şından beri buydu. Alexander Gavrylyuk Şükrü Erbaş’ın şiiri tartışılacak Kültür Servisi Antalya Belediyesi Altın Portakal Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen 17. Altın Portakal Şiir Ödülü Sempozyumu etkinlikleri bugün başlıyor. Bu yılki oturumların konusunu, yönetmelik gereği geçen yılın ödüllü şairi Şükrü Erbaş’ın şiiri oluşturuyor. Programa Doğan Hızlan, Cevat Çapan, Ahmet Telli, Hasan Ali Toptaş, İlknur Özdemir, gazetemizin Kitap Eki’nin yayın yönetmeni Turhan Günay, Ahmet İnam, Hüseyin Atabaş, İsmail Mert Başat, Aydın Çubukçu, Akif Kurtuluş, Haydar Ergülen, Mehmet Yalçın, Hicri İzgören, Sezai Sarıoğlu, Hayri K. Yetik gibi isimler katılıyor. Genç kuşak şairlerinden Gonca Özmen, Sinan Oruçoğlu, Eren Aysan, Şehmus Ay, Zeynep Altıok, Betül Dünder gibi isimler de oturumlarda Şükrü Erbaş şiirini değerlendirecek. Ödülü önceki yıllarda kazanan şairler arasında Gülten Akın, Ahmet Oktay, Cevat Çapan, Enis Batur, Haydar Ergülen, Lale Müldür, Ahmet Telli, Birhan Keskin bulunuyor. Etkinlikler sırasında gazetemiz çizerlerinden Semih Poroy’un “şairşiir” konulu Feklavye’lerinden seçme bir sergi de AKM fuayesinde izlenebilecek. Bu yılki Antalya Portakal Portakal Şiir Ödülü, 22 Şubat’ta düzenlenecek törenle sahibini bulacak. n ESKİŞEHİR (Cumhuriyet) Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kongre ve Kültür Merkezinde 27 Şubat’ta konser verecek olan Fazıl Say’ın konser biletleri satışa çıktığı ilk gün tükendi. Bin 200 kişilk salonda boş yer kalmadı. Say, Eskişehir’deki resitalinde, Beethoven, Chopin ile kendi bestelerini seslendirecek. Yazarımızın yazısı elimize ulaşmadığından yayımlayamıyoruz. ‘Müzik kaderim’ nim için paha biçilmez bir durumdur. Bunu da ilk kez, dediğiniz gibi çocuk yaşta hissetmiştim. Hâlâ öyle hissediyorum, sadece biraz daha fazla tecrübe ile. Başarılı bir genç sanatçı olarak bu yolda ilerlemek isteyen gençlere neler önerirsiniz? Henüz gençlere tavsiye verebilecek bir yaşta olmasam da benim gibi yeni kuşak sanatçıların müziğin pırıltılı ve görkemli dünyasına takılmadan, çalışarak kendilerini bulmalarını ve geliştirmelerini önerebilirim. Müzikteki çıkar ve müzikteki güzellik farklı olgulardır, bunu farkına varıp onların güzelliğin peşinden gitmelerini umuyorum. Prokofiev’in yorumlarıyla büyük beğeni topluyorsunuz. Prokofiev’e duyduğunuz ilgi neden kaynaklanıyor? Bu bestecide sizi çeken nedir? ‘Masal perisi gibi’ Öncelikle Vladimir Ashkenazy ile birlikte Prokofiev’in tüm piyano konçertolarını kaydetProkofiev’e ilgisini azıl Say’a saygı… mek benim kariyerimin dögazetemize anlattı. nüm noktası oldu diyebili Türkiye’de klasik mürim. Onun yapıtlarını yozik faaliyetlerini izliyor rumlamak kafamda sürekli musunuz? Tanıdığınız ve olarak yeni ışıklar açmasına, sürekli ola beğendiğiniz sanatçılar var mı? rak yeniyi keşfetmeme yol açan sınırsız Fazıl Say’ı bir meslektaşım olarak yave benzersiz bir maden etkisi yarattı. kından izliyorum ve onun müziğine büBence Prokofiev, Sovyetler’in sıkıyük saygı duyuyorum. Kesinlikle özel cı ve olağan yapısı içerisinde alaycı tabir yetenek. vırları ve güçlü mizahıyla müziğe kat Türkiye’de ilk defa konser veretığından çok daha fazlasını bir sonraki ceksiniz ve bunu BİFO ile yapacaksıkuşaklara aktardı, şimdi kolay gibi gönız. Bu konuda düşüncelerinizi alabizükse de bunu o dönemde yapmak herlir miyiz? kes için yüksek voltajlı elektrik akımına Prokofiev’in eşsiz müziğini Sascha çarpma etkisi yarattı. Goetzel gibi muhteşem bir şefin önderBu muhteşem karakteriliğinde BİFO gibi başarılı bir orkestraynin yanı sıra la yorumlayacağım için inanılmaz heyeProkofiev’in canlıyım. F Biletler satışa çıktığı gün bitti FARID FARJAD İSTANBUL’DA KONSER VERECEK Gurbet ona ilham veriyor Kültür Servisi Ünlü keman virtüözü Farid Farjad, Avea Sıradışı Müzik Konserleri kapsamında 28 Şubat akşamı saat 20.30’da İstanbul Kongre Merkezi’nde bir konser verecek. Dünyada “Kemanı Ağlatan Adam” olarak tanınan İranlı Farid Farjad, “35 yıldır gurbetteyim ülkemin suyunu, toprağını eski sokaklarını, doğum yerimi özledim” diyerek İstanbul’a geleceği için heyecanlı olduğunu belirtti. Hayattaki duruşunda sevgi ve saygıya çok önem verdiğini dile getiren Farjad, bunları da Türkiye’de bulduğunu belirterek “Sadece kemanıma değil, bana da değer veren ve beni ben olduğum için seven insanları burada tanıdım” diyor. Tango Projesi ‘Milonga’ İstanbul’da Kültür Servisi İKSV’nin ev sahipliğini üstlendiği, Okan Üniversitesi’nin 15. kuruluş yıldönümü etkinlikleri kapsamında, koreograf ve dansçı Sidi Larbi Cherkaoui’nin Arjantinli dansçılar ve müzisyenlerle hayata geçirdiği “milonga” tango gösterisi 30 Mayıs Cuma akşamı saat 20.30’da Zorlu Performans Sanatları Merkezi’nde yapılacak. Gösteri boyunca Buenos Aires’in sokaklarında çekilmiş görüntüler dansçılara eşlik edecek. Biletler 22 Şubat Cumartesi günü satışa çıkacak. Pussy Riot üyeleri serbest bırakıldı n Kültür Servisi Pazartesi günü Soçi’de hırsızlık şüphesiyle gözaltına alınan muhalif punk grubu Pussy Riot’ın iki üyesi, Maria Alyohina ve Nadejda Tolokonnikova, serbest bırakıldı. Grup üyeleri, yüzlerinde maskelerle karakoldan çıkıp sokakta koşarak “Putin size anavatanı sevmeyi öğretecek” adlı şarkılarını söylediler. 10 saat boyunca gözaltında tutulan iki üye, Rusya’da politik eleştiri yapılacak bir ortamın olmadığını söylediler. n Kültür Servisi Muammer Ketencoğlu ve Folk Beşlisi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Dairesi Etkinliği kapsamında “Türkülerimiz” temalı bir konser verecek. Etkinlik yarın saat 20.00’de İBB Sultanbeyli Kültür Merkezi’nde gerçekleşecek. Muammer Ketencoğlu ve Folk Beşlisi