06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 ŞUBAT 2014 PERŞEMBE 6 HABERLER Sarıyer’de listenin geç teslim edildiği için seçime katılmanın riske girdiği iddia edildi CHP’de ‘liste’ krizi Haber Merkezi CHP aday belirleme sürecinde yaşanan sıkıntılar devam ediyor. CHP’nin Sarıyer’de, meclis üyesi aday listesini gecikmeli olarak ilçe seçim kuruluna teslim ettiği ve seçime katılmasının riske girdiği ileri sürüldü. CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı, aday listelerinin Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na genel merkez tarafından faksla daha önce gönderildiğini ve itirazların sonuçsuz kalacağını söyledi. Yüksek Seçim Kurulu takvimine göre, aday listelerinin teslim etme süresinin önceki gün saat 17.00’de sona erdiğini, ilçe seçim kurulunun 17.00’den 1 dakika sonra dahi evrak teslim alma yetkisinin bulunmadığını anımsatan Salıcı, “İlçe seçim kurulu, eğer saat 17.09’da evrak teslim edildiyse bunu neden alıyor? İlçe seçim kurulu 17.01 itibarıyla teslim edilen bir evrakı alamaz. O evraklar ilçe seçim kuruluna çok daha evvelden teslim edildi. ‘Aslı gibidir’ denilerek CHP Genel Merkezi’nin görevlendirmiş olduğu arkadaşımız, genel merkezden fakslanan ev AKP’den Sarıyer itirazı AKP, CHP’nin Sarıyer ilçe aday listelerini ilçe seçim kuruluna faksla göndermesine itiraz ediyor. AKP’nin Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, CHP’nin aday listelerini Sarıyer İlçe Seçim Kurulu’na genel merkez tarafından faksla göndermesinin hukuken mümkün olmadığını savundu. rakın orijinal olduğunu, ‘Aslı gibidir’ olduğunu, teyit etti. İşlemlerin bitmesi 17.09’u buldu. 17.09’da işlem bitebilir. Bununla ilgili sıkıntı yok” dedi. Listelere ilişkin itiraz süresinin 2 gün olduğunu dile getiren Salıcı, resmi başvuruların yapılması halinde konunun açıklığa kavuşacağını kaydetti. Salıcı, şöyle devam etti: “Sarıyer İlçe Başkanı Mehmet Deniz’in istifasının bu konuyla ilgisi yok. Evrakın ilçe seçim kuruluna teslim edilmesi yetkisi Sarıyer İlçe Başkanı’nda değildi. Sarıyer İlçe Başkanı’nın istifası, siyasi başka rahatsızlıkları vardır, onunla alakalıdır. Ben istifayı beyan olarak aldım, ama henüz kendisiyle görüşemedim.” Salıcı, Üsküdar, Beyoğlu ve İstifa iddiaları Beykoz ilçe başkanlarının istifaları ile ilgili kendilerine ulaşan resmi bir istifanın olmadığını söyledi. CHP Sarıyer Belediyesi ise yazılı açıklamasında iddiaların gerçeği yansıtmadığını, listelerin süresinde verildiğini kaydetti. Sarıyer’de CHP Belediye Başkanı ve adayı Şükrü Genç ile ilçe başkanı Mehmet Deniz arasında yaşandığı ileri sürülen liste krizi nedeniyle, meclis üyeliği aday listesinin ilçe seçim kuruluna gecikmeli olarak teslim edildiği, gecikmenin tutanak altına alındığı belirtildi. İlçe seçim kurulunun AKP ve MHP’nin itirazını kabul etmesi durumunda CHP’nin Sarıyer’de seçime giremeyeceği öne sürüldü. Bursa’da ise CHP’de belediye meclis üyesi adayları listesi ‘İsim çıkarıldı’ iddiası nin ilçe seçim kurullarına verilmesinin son gününde büyük gerilim yaşandı. CHP’nin yıllardır en fazla oyu aldığı Nilüfer ilçesinde, ilçe başkanı Özgür Şahin, genel merkez onaylı listeyi ilçe seçim kuruluna verirken değiştirdi ve Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in istediği başkan yardımcısı Ali Karamık’ı listeden çıkardı. Bunun üzerine, Başkan Bozbey’in, adaylıktan çekildiği iddiaları ortaya atıldı. Adaylıktan çekilmediğini açıklayan Bozbey, liste değişikliğine tepki göstererek “Nilüfer bizim sevdamız, ama yapılan değişikliği hazmedemem ve asla affetmem” dedi. İl Başkanı Metin Çelik, değişiklikten haberi olmadığını açıklarken Şahin, “Bu değişikliği ben yaptım. Nilüfer örgütünün istediği doğrultuda yaptım. Görevden alınabilirim, benim sıfatlara ihtiyacım yok. Ben CHP’liyim. 30 Mart akşamına kadar da çalışırım” dedi. Mersin Mezitli’de de CHP İlçe Başkanı Ahmet Ali Şahin, belediye meclis üyesi adaylarını belirleme yetkisinin alındığını öne sürerek görevinden istifa etti. BDP’de de liste kavgası Gül RTE: Durum Ne? Cumhurbaşkanı Gül, internet yasasını onaylayarak büyük tepki çekti... Gül’ün pozisyonunu görelim: Şüphesiz ki AKP’lidir, tartışmasız. 7 yıl boyunca RTE’ye özde hiçbir zorluk çıkarmamıştır. Tıkır tıkır işlemiştir sistem... Gül ile RTE arasındaki politik kişilik olarak ana farklardan biri, bence, Gül’ün kamuoyunca etkilenmeye açık olması, RTE’nin ise bildiğini okumasıdır. Gül’ün siyaseti daha çok kurallarına göre oynama eğiliminde olduğunu, siyaset olarak “Batılı güçlerin etkilerine” daha çok kulak verdiğini söyleyebiliriz. Gül, RTE’ye kıyasla büyük iddialar taşıyan bir politik kimlik taşımıyor. Burada RTE’nin tek başına her şeyi sürükleyici, belirleyici kimliğine karşılık, Gül belki daha çok ekip yönetimine duyarlıdır. Gül’ün mesela RTE gibi içeriden veya dışarıdan doğrudan medyayı yönetme ve denetleme eğilimine gireceğini düşünmüyorum. Tabii, bunun doğrulanması ancak o koltuğa oturmasıyla mümkün olabilir... Gül, hem de iktidarın tam göbeğinde ortaya serilen rüşvet ve yolsuzluk rezaletlerine, o koltukta otursaydı, bugünkü RTE rolünü oynar mıydı? Dış politikaya yönelik de benzer sorular üretilebilir. Genel kanaat, Gül’ün Batı politikalarıyla daha çok iç içe olduğu biçimindedir. Bu olumlu mu olumsuz mu? Sorunun yanıtı, somut durumlara göre farklılık gösterebilir. HHH Peki internet yasasını onaylaması ve arkasından gelecek HSYK yasasını da onaylama eğilimi, hem Batı hem ülke kamuoyunun büyük tepkisine duyarsızlığını göstermez mi? Burası konunun bamteli... Şüphesiz ki duyarlı kalmak istiyor ama tam da başaramıyor. İktidarın bu yasalarından tam memnun değil, küçük müdahalelerle “Gül farkı” yaratmaya çalışıyor ama işin özü olan özgürlüklerin geliştirilmesi, yargının tarafsızlaştırılması ve bağımsızlaştırılmasında bir değişikik olmuyor. Peki Gül ile RTE aynı mı? Nasıl bir zamanlar F. Gülen ile RTE’nin birbirlerinin ayaklarına asla basmayacaklarına ilişkin kanaat yaygındıysa, aynı düşünce Gül ile RTE için de yaygın. Ben hiç öyle düşünmedim. 2011 sonu ve 2012 başında yaptığım analizler hâlâ geçerlidir. Kendisini “lider gören” ve ülke yönetiminde hak ettikleri “koltuğu”, “pozisyonu” alması gerektiğini düşünen iki politikacı var karşımızda. Gül’ün en büyük rahatsızlığı, geçen iki yıl boyunca RTE’nin başkanlık sistemini dayatması, HükümetDevletParti üçlü yönetimine tek başına sahip olma ve Gül’ü tasfiye etme girişimiydi. Gül, bu durumda, kesin tavrını belli etmişti... HHH Peki şimdi durum ne? Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimlerde “makam pozisyonları” kesinleşmiş değildir. Ama şu kesinleşmiş gibidir: RTE’nin DevletHükümetParti yönetiminde hâkim olma isteğinin gerçekleşmesi, adeta sıfıra yakındır. Gül’e yakın bir etkili gazeteci, RTEGül arasında bir anlaşmanın olup olmadığı yolundaki soruma, “bildiğim, hayır” dedi. Yani sen şuraya, ben buraya bölüşümü olayların gelişimine bırakılmış durumda. Ama RTE’nin Üçlü Yönetim rüyasının çoook uzaklaşması, Gül’ü rahatlatmış görünüyor. Tartışılan bu yasaları onaylamasının arkasında da, zaten parçası olduğu AKP ve RTE’den kopmama isteği yatıyor. CemaatRTE çatışmasının, en azından şimdilik, AKP’nin içinde büyük kopmalara yol açmaması, RTE’nin duruma egemenliği, AKP içinden bir ikinci parti çıkma olasılığını şimdilik çok çok aza indirdi. Tabii, yerel seçimlerin sonucu, siyasette yeniliklere açıktır. Özetle Gül, RTE ve AKP’ye muhtaçtır. Siyasi geleceği açısından, arayı iyi tutması gerektiği zamanlardayız. Seçim sonuçlarından sonra durumu yeniden yorumlayacağız. HHH OKURDAN NOTLAR HALUK UTKU: 6 Şubat tarihli “İktidarın Büyük Taaruzu” başlıklı yazınızda işadamları ile hükümet arasındaki ilişkiyi “besleyelimbesle” ile tanımlamışsınız. Amerikalılar bu tür ilişkiler için üretilmiş projelere “Domuz Fıçısı Projeleri” adını verir. Cumhuriyet portalda 14 Temmuz 2011 tarihli bir yazının başında bu tabiri çılgın projeler için kullanmıştım. ABD olsun Türkiye olsun benzer davranış kalıpları, kapitalizm diyalektiği gibi bir şey. İlk Balyoz davası kararı ertesi infilak eden bir duygu ile kaleme aldığınız düşüncesinde olduğum yazınızı da hâlâ unutmuyorum. ŞAKİR KATMAN: Bu kadar yolsuzluk, arsızlık ortaya çıkmışken hâlâ AKP’nin oyları niye düşmüyor acaba diye herkes birbirine soruyor. Klasik sebeplerin dışında (yiyor ama iş yapıyor vs.), bence en büyük etken “kadınlar”. Pozitif destek açısından: Erdoğan veya Gül, nereye gitseler eşleri yanlarında. Biz, Kemal Bey’in eşini henüz tanımış değiliz, Baykal’ınkini de tanımazdık. Ecevit’in eşi ona çok destek verirdi halbuki ve başarılı olurlardı. Negatif etki açısından: Özal’ın en büyük handikapı Semra Hanım ve Papatyaları idi ve bu ona çok oy kaybettirdi. AKP’li yöneticilerin eş ve kızlarının ne kadar şatafatlı bir hayat yaşadıkları halka tanıtılsa çok etkili olabilir. AKP’ye oy veren düşük gelirli kadın ve kızlar (cinsiyetlerinin özelliği olan kıskançlık duyguları ile) kopuş yaşayabilirler... Mardin’de çifte itiraz MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Mardin Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Ahmet Türk ile BDP arasında meclis üyeleri listesi yüzünden tartışma yaşanırken, Süryani toplumu ise eş başkan adayı olarak Şahmiran İshak’ı istediklerini belirterek, Februniye Akyol’un eş belediye başkan adayı gösterilmesine tepki gösterdi. Krize BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş el koydu. Türk ile BDP yönetimi arasında meclis üyelerinin belirlenmesi nedeniyle tartışma çıktı. Ahmet Türk’ün, daha önce üzerinde anlaştıkları bazı isimlerin listede bulunmadığı gerekçesiyle tepki gösterdiği ve adaylıktan çekileceğini söylediği iddia edildi. Demirtaş, duruma el koydu ve yeni bir liste hazırlanarak kriz çözüldü. Süryaniler de eşbaşkan adayı olarak Februniye Akyol’un açıklanmasına tepki gösterdi. Midyat Süryani Derneği Başkanı Yuhanna Aktaş kararın gözden geçirilmesini istedi. Tuncel’in otobüsüne taşlı saldırı EDİRNE / ŞANLIURFA (Cumhuriyet) HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi 3.sınıf öğrencisi 25 yaşındaki Pakize Ece’yi belediye başkan adayı göstererek yerel seçimlere girdikleri Edirne’de partisinin seçim bürosu açılınça katıldı. Yaklaşık 20 araçlık konvoy ve seçim otobüsüyle Edirne’ye gelen Tuncel’i 50 kadar partili karşıladı. Tuncel, daha sonra Keşan ilçesine geçerek partisinin seçim bürosunu açılışına katıldı. Tuncel’in, konuşma yapmasının ardından bindiği otobüse yaklaşık 30 kişilik bir grup Türk bayrağı açarak taşla saldırdı. Polis ekiplerinin müdahalesi sonucu Tuncel’in bindiği otobüs Keşan’dan ayrılırken çıkan taşlı saldırıda yaralanan olmadı. Öte yandan BDP’nin Şanlıurfa Akçakale Belediyesi başkan adayı Mahmut Güç, BDP İlçe Örgütü Başkanı İsmail Yılmaz ve Belediye Meclis üyeleri Mustafa Güç ile Hüseyin Ağaçcı, üye listelerini teslim etmek üzere gittikleri İlçe Seçim Kurulu’nun önünde taşlı, sopalı saldırıya uğradı. l Seçim beyannamesi ODTÜ ve Gezi’yi unuttu AKP’nin çevre yalanı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP’nin yerel seçime yönelik hazırladığı seçim beyannamesinde yurttaşların yerel yönetimde karar alma süreçlerine daha etkin katılımının sağlanacağı, diyalog kurulacağı, çevre dostu bir siyaset yürütülüleceği belirtildi. Beyannamede, şu hedefler yer aldı: Katılımcı belediyecilik: Mahalleye yapılacak yatırımlarda (park, çevre düzenlemesi, trafik düzeni, imar uygulamaları, vb. çalışmalar) semt sakinlerinin, cami dernekleri, okul aile birlikleri, koruma ve güzelleştirme dernekleri gibi STK’ler kadar site yönetimlerinin de katılımı sağlanacaktır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi: Başta Gıda, Tarım ve Hayvancılık ile Kültür ve Turizm bakanlıkları olmak üzere merkezi kurumların çalışma ruhsatı vermesi istisnai bir uygulama haline getirilecek ve her alandaki ruhsatın büyük şehirlerde belediyeler, diğer il ve ilçelerde ise mahalli idarelerden verilmesi sağlanacaktır. Kent konseyleri: Sivil kişiler ve derneklerden oluşan Kent Kimliği Konseyleri kurulacaktır. Belediyeler planlarını yaparken bu konseyin önerilerinden faydalanacaktır. Büyükşehirlere opera: Çok işlevli kültür merkezleri yapımı devam edecektir. Büyük şehirlerimize opera binası yapılması sağlanacaktır. Vakıflara kolaylık: Kadim değerlerimizi ve ilkelerimizi yaşatan ve günümüz nesillerine aktaran vakıf faaliyetlerine kolaylık sağlayacağız. Kapsamlı imar planı: Tüm yerleşim birimlerini ilgilendiren kapsamlı bir imar kanunu çıkarılacaktır. Zaruri ağaç kesimi: Milletimize yeni hizmetler kazandırmak söz konusu olduğu zaman bazen zaruretle ağaç kesilebilir. Ancak kesilen her bir ağaç yerine en az 10 katı ağaç dikmek esas olmalıdır. Otomobiller için değil, insanlar için şehir tasarlayacağız. Erdoğan, tüm adayların tanıtım töreniyle partisinin seçim kampanyasını başlattı. (Fotoğraf:AA) ‘Bedel ödeyecekler’ Başbakan Erdoğan, CHP ve MHP’ye sert eleştirilerini sürdürdü, ses kayıtlarını yayımlayan medyaya mesaj verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) “Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner” deyimini anımsatan Başbakan Tayyip Erdoğan, “Kabataş’ta başörtülü kardeşimizi linç etmenin, hukuksuz ses kayıtlarının, bunlara sessiz kalanlar ve destek olanlar bedelini ödeyecek” dedi. CHP’nin iplerinin Haşhaşi örgütünün eline geçtiğini ileri süren Erdoğan, Kabataş konusunda özür çağrısında bulunan MHP lideri Devlet Bahçeli’ye, “Gezi vandallarını savunmak sana mı kaldı?” dedi. Erdoğan, dün seçim beyannamesi ve tüm adayların tanıtım töreniyle partisinin seçim kampanyasını başlattı. Toplantıda, partinin horon, zılgıt eşliğinde Kürtçe ve Türkçe ile rap müzik tarzındaki şarkıları ve sloganları tanıtıldı. Partinin ana sloganı “AK belediyeler mutlu insanlar, daima millet, daima hizmet” olarak belirlenirken Azeri şarkıcı Aslanbek Sultanbekov’un Dombıra adlı şarkısından uyarlanan Erdoğan’a özel şarkı da seslendirildi. Erdoğan’ın bu sırada gözlerinin dolduğu görüldü. Tanıtım toplantısında Atatürk posterinin yer almaması dikkat çekti. Erdoğan’ın “Rabbim bizleri utandırmasın, bizleri korusun, her türlü tehditten esirgesin” sözlerine partililer “Amin” diyerek karşılık verdi. Erdoğan, konuşmasında özetle şu görüşleri dile getirdi: Medya patronunun kirli işleri: Darbe girişimini kimin yaptığının hiç önemi yok, darbecilerin ideolojisinin fikrinin hiç önemi yok, eğer bir darbe girişimi varsa CHP oradadır. Cesaretiniz varsa CHP Grubu’nda ortalığa dökülen diğer ses kayıtlarını yayınlayın dedim. Dün bazı ses kayıtları da ortaya döküldü. Buyursun CHP ve MHP bunları da dinlesin. Elindeki medyasıyla hükümete, milli iradeye alçakça saldıran medya patronunun, kirli işlerinin üzerine gitsinler. CHP Haşhaşi örgütünün eline geçti: CHP’nin işleri bu Haşhaşi örgütlerinin eline geçmiştir. Paralel örgütün şantajları ve kasetleriyle esaret altına alınmıştır. CHP’nin genel müdürü, çıkıp da “bu paralel örgüt nerede gidip de üye olacağım” derse hiç kimse şaşırmasın. CHP’nin son 2 aydır Ergenekon’dan bahsettiğini duyan var mı? CHP’nin içinde hiç mi aday yoktu da gittiler en sağdan aday devşirdiler? CHP kasetlerin bedelini ödüyor. Kasetle gelirsen, kasetlerin esiri olursun, son kullanma tarihi gelince kasetle de gidersin. Bahçeli’ye eleştiri: MHP’nin genel başkanı Kabataş olayından dolayı “Başbakan özür dilesin” diyor. Şu hale bak ya, şu hale bak. Ey Bahçeli, Gezicileri savunmak sana mı kaldı? Başörtüsüyle yanında 6 aylık çocuğuyla linç girişimine uğrayan başörtülü kardeşime karşı Gezi vandallarını, ecdat düşmanlarını, camiyi işgal edenleri, bira şişeleriyle TC yazan, Türk bayrağını yakan militanları savunmak ey Bahçeli sana mı kaldı? Sizi CHP ile aynı çizgiye, ulusalcılarla, Gezicilerle, paralel örgütle, marjinal yapılanmalarla bir araya getiren ne? Size yapılan şantajı, tehditleri çıkın açık açık söyleyin. Yaptıklarının altında kalacaklar: Hodri meydan, elinizde ne varsa dökün ortaya, o namus timsali geçinen gazetecilere, gazetecilerin namusundan, şerefinden dem vuran yorumculara sesleniyorum, istediğiniz ses kaydını yayınlayın, üstünde tepinin. Keser döner sap döner, gün gelir hesap döner, bunu böyle bilin. 28 Şubat’ta bunlar yaptıklarının altında kaldılar. Bugün yaptıklarının da altında kalacaklar. Kabataş’ta başörtülü kardeşimizi tekrar linç etmenin, hukuksuz ses kayıtlarının bedelini ödeyecekler. Bürokrasidekiler de bunun hukuk içinde bedelini ödeyecek. Bunlara sessiz kalanlar, destek olanlar da aynı şekilde bedelini ödeyecek. Sizin karşınızda Türkiye Cumhuriyti var, bu devlet tankla topla alınamadı ki, ses kayıtlarıyla alınabilsin. İnanın yeminli Türkiye düşmanları bunların yaptıklarını yapmaz, yapamaz. Aday gösterilmeyince kendini yaktı l AĞRI (Cumhuriyet) Doğubayazıt ilçesinde belediye meclis üyeliğine aday gösterilmeyen BDP’li Sevda E, üzerine benzin dökerek kendini yakmaya kalkıştı. Partililerin müdahalesiyle yaralı kurtulan Sevda E, hastanede tedavi edildi. BDP Doğubeyazıt İlçe Başkanı İsa Özer, Sevda E’nin önemli bir şeyi olmadığını belirterek olayın abartılmamasını istedi. l Yurt Haberleri Servisi Mardin’in Nusaybin ilçesinde polisin düzenlediği operasyonda Suriye’de PYD’nin silahlı kanadı YPG’ye götürülmek üzere hazırlanan ve güvenlik güçleri tarafından kullanılan çok sayıda pantolon, gömlek, palaska, kelepçe ve düdük ele geçirildi. Olayla ilgili bir kişinin gözaltına alındığı bildirildi. l ŞANLIURFA (Cumhuriyet) AKP’li Şanlıurfa Milletvekili Yahya Akman’ın kuyumcu olan kardeşi Beşir Akman, Birecik ilçesinde silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralanan Akman, Birecikte’ki ilk müdahalenin ardından Gaziantep’te özel bir hastaneye sevk edildi. Akman’ın durumunun ciddi olduğu bildirildi. Mardin’de PYD operasyonu: 1 gözaltı Vekilin kardeşine saldırı BAHÇELİ: ÜLKEYE ‘4A’ VE ‘3Y’ HÂKİM SELAHATTİN ŞAHİN NEVŞEHİR MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Türkiye’de son yıllarda cinnet olaylarının çoğaldığına dikkat çekerek “Ülkemizde açlık var, asayişsizlik var, ahlaksızlık var, bir de adaletsizlik var. Yani 4A geçerli. Öbür tarafta yoksulluk, yabancılaşma, yozlaşma hâkim. Eğer Türkiye iddia edildiği gibi barış, huzur ve ekonomik yönden önemli sorunlarını çözmüş olsa toplumda bu sağlık sız durumlar ortaya çıkabilir mi?” dedi. Bahçeli, Kozaklı ilçesinde partisinin seçim bürosunun açılışını yaptı. 17 Aralık yolsuzluk operasyonunun ardından savcıların görevden alındığını, 8 binden fazla polisin görev yerinin değiştirildiğini anımsatan Bahçeli, “Sayın Başbakan, herkesi hain ilan etmenin, ‘Bana darbe yapıyorlar’ gibi psikolojinin içerisine girmenin gereği yok. Televizyon emrinde, her gün çıkıyorsun. Bir gün de gerçekleri anlat. De ki ‘Şimdi hepinizin huzurunuzda bütün savcıları ve Emniyet’i göreve davet ediyorum. Yolsuzluk ve rüşvet kime dayanıyorsa kökünü kazıyın’ demek varken niye bunu yapmıyorsun?” diye konuştu. Bahçeli, internet düzenlemesiyle ilgili “Cumhurbaşkanı’nın bu konudaki düşüncelerini sanki yerine getiriyorlarmış gibi bir tavır içine girilmiştir. Bu siyasi tarihimizde görülmeyen bir usuldür. Ya Cumhurbaşkanı tuzağa düşürülmüş ya da millet aldatılmıştır” dedi. ANTALYA (Cumhuriyet) Antalya’da 30 Mart yerel seçimlerinde 432 belediye meclis üyesi seçilecek. Bu isimlerden 81’i Büyükşehir Belediye Meclisi’ne gelecek. Büyükşehir Belediye Meclisi’ne eklenecek 20 belediye başkanıyla bu sayı 101’e ulaşacak. AKP, Rus Sanat ve Kültür Derneği Başkanı İrina Balcı’yı Konyaaltı’ndan belediye meclis üyesi adayı gösterdi. CHP ise Konyaaltı’nda Balcı’nın karşısına Türkiye Futbol Federasyonu Antalya Bölge Müdürü Avukat Cansel Çevikol Tuncer’i çıkardı. Konyaaltı’na AKP’den Rus aday
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle