28 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER İhalelerden enflasyona, ormanlardan 2B arazilerine kadar birçok değişiklik var 7 Torba yasada yok yok CEMAAT ETKİSİ KIRILIYOR MUSTAFA ÇAKIR HSYK’ye 5 yıllık plan EMİNE KAPLAN ANKARA TBMM Genel Kurulu’nda görüşmeleri gergin başlayan HSYK yasa önerisiyle ilgili önergeler hazırlayan AKP, kurulda yeni oluşan dengeyi korumayı, üye seçiminde cemaatin etkisini kıracak 5 yıllık bir planı hedefliyor. Önergelere göre, 5 yıl boyunca adli ve idari yargı hâkim ve savcılarından 10 yıl kurul üyeliği yapacak üye seçimlerinde adayların hâkimlik ve savcılık mesleğinde 20 yıl çalışmış olma koşulu aranması öngörüldü. HSYK yasa önerisi görüşmeleri tartışmalarla başladı. İktidar ve muhalefet vekilleri arasında yolsuzluk suçlamaları nedeniyle sık sık gerginlikler yaşandı. CHP’li Mahmut Tanal’ın kürsüyü işgal etmesine tepki gösteren AKP Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, “Kim yolsuzluk yaparsa Allah belasını versin. Ama iftira edenlerin de Allah belasını versin” dedi. Muhalefet sırlarından “Merak etmeyin Allah belasını verecek” sesleri yükseldi. Elitaş, kürsünün işgal edilemeyeceğini belirterek, “Ne yaparsanız yapın göreceksiniz, bu kanunu çıkaracağız” demesi üzerine CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Ben de işgal ediyorum, gel indir” dedi. Engin Altay, idare amirlerinin devreye girmesi üzerine uzun süre direndikten sonra yerine geçti. Genel Kurul’da muhalefetin eleştirilerine yanıt veren Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da , savcılara baskı yaptığı iddialarına “Bir savcıya bu dosyayı kapat diyen namussuz ve şerefsizdir. Ama bunu iddia edip, ispatlamayan da namussuzdur ve şerefsizdir” dedi. Yapılan değişiklikle genelge düzenleme yetkisi kapsamı daraltılarak tekrar HSYK Genel Kurulu’na verildi. Adalet Bakanı’nın hâkim ve savcılar hakkında araştırma, inceleme ve soruşturma yapılmasına yer olmadığına ilişkin işlemlere olur vermek yetkisiden araştırma ifadesi çıkarılarak, bu yetki genel kurula bırakıldı. AKP, öneriden 2 maddenin çıkarılması, diğer maddelerde değişiklik yapılmasına ilişkin önergeler de hazırladı. Önergeler şu düzenlemeleri öngörüyor: l Üyelerin hangi dairede asil ve tamamlayıcı üye olacağına genel kurul yerine Adalet Bakanı karar verecek. l Genel kurul tarafından atanacak kurul müfettişlerini önerme yetkisi 2. Daire’den 1. Daire’ye verilecek. l Teftiş Kurulu’nun yıllık teftiş programı taslağı, kurul tarafından hazırlanarak 2. yerine 3. Daire’ye sunulacak. l HSYK üyeliği için yüksek yargı organları ve Türkiye Adalet Akademisi’ndeki seçimlerde her aday için tek oy, 1. sınıf adli ve idari yargı hâkim ve savcıları arasından seçilecek kurul üyeliği için ise çarşaf liste yöntemi getirilecek. l HSYK genel kurulunun mevcut yasada 15 olan toplantı yeter sayısını 17’ye çıkaran madde öngörülen değişiklikle sayı, 12 olan salt çoğunluğa düşürülecek. ANKARA AKP’nin Meclis’e sunduğu “torba yasa önerisiyle” sağlıkta uygulanan milyonlarca liralık kamuözel ortaklığı projelerinde idari yargı devre dışı bırakılıyor. İhalelerin iptal edilmesi engelleniyor. Kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgeleri enerji üretimine açılıyor. Yerel seçimlerin öncesinde 2B arazilerinin satışında süre uzatılıyor. AKP’li milletvekilleri tarafından TBMM’ye sunulan “Bazı Yasalarda Değişiklik Yapılması Hakkında Yasa Teklifi”nde yer alan düzenlemeler özetle şöyle: l Orman kadastro komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin tutanak ve haritalar 30 gün süre ile ilan edilecek. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar bu süre içinde dava açabilecek. Dava açılmayan tutanak ve haritalar kesinleşecek. Tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itiba 3. havaalanı kurtarılacak’ Öneriyle İstanbul’a yapılacak 3. havaalanı hakkındaki yürütmeyi durdurma kararı da aşılmaya çalışılacak. Davada, alanın yapılacağı yerdeki su havzalarına dikkat çekilmişti. Öneriyle, “yeraltı suyu” engeli Kalkınma Bakanı’nın başkanlığındaki kurulun vereceği kararla aşılacak. CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, ÇED raporu koşulu aranmaksızın kurul kararının yeterli sayılmasını öngören maddenin kabul edilemez olduğunu söyledi. Bunun “çevre katliamına” neden olacağına dikkat çeken Hamzaçebi, kamuözel ortaklığı sözleşmelerinde bakana yetki veren maddeye de tepki gösterdi. Hamzaçebi, bu iki maddeye yoğun muhalefet edeceklerini vurguladı. Adalet Size de Lazım Oldu... Son açıklamalarında yer verdiği konulardan özellikle ikisi, Başbakan Erdoğan’ın yargı dilimizde moda olan “Hayatın olağan akışına uygun düşen” tanımına aykırı olan yaklaşımını, başka bir deyişle çıkarılmasına önayak olduğu yasaların ayrıntılarını anımsamakta zorlandığını ortaya koyuyor. Bu yargıya varışımın nedenlerini özetle anlatmaya çalışayım. HHH Söze sağlık sorunlarını tetiklemesinin yanı sıra, yaşama küsmesine de neden olan Ergenekon soruşturmasında haksızlığa uğrayanlar arasında yer alan İlhan Ağabey’i sevgi ve özlemle anarak başlayayım. Osmanlı döneminin “makbul ve maktul” (çok beğenilen ve öldürülen) sadrazamlarının yerini savcı ve yargıçların aldığını belirtmek gerekiyor. Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılar Mehmet Ali Pekgüzel, Zekeriya Öz ve Nihat Taşkın hazırladıkları iddianamede, İlhan Selçuk’un soruşturmayla ilgisi olmayan özel yaşamına ilişkin telefon konuşmalarının tutanağa dönüştürülmüş kayıtlarını iddianamelerine eklemişlerdi. Kimi yakışıksız yakıştırmalara da yer vermişlerdi. İlhan Ağabey, avukatlarından Fikret İlkiz aracılığıyla bir tespit davası açtı. Mahkeme de 13 Nisan 2010’da yapılanın “kişilik hakları yönünden hukuka aykırılığını tespit ederek, yapılan bu tecavüzün kınanmasına” karar verdi. HHH Bugün yerden yere vurulan ve oradan oraya sürülen savcıların baş tacı edildiği dönemde korunmaları gerekiyordu. İlhan Ağabey tazminat istememişti ama isteyen davacılar da hızla artıyor, savcıların aylıklarının konulacak hacizler nedeniyle ellerine geçmeyeceği bir sürece giriliyordu. İktidarın “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı” 9 Şubat 2011’de kabul edilerek yasalaştı. Yasanın “Tazminat Davaları” üst başlıklı 93/A maddesi, iktidarın hoşnut olduğu yargıç ve savcıları şöyle koruma altına alıyordu: “Hâkim ve savcıların bir kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri her türlü kararlar nedeniyle; a) Ancak devlet aleyhine tazminat davası açılabilir. b) Kişisel kusur, haksız fiil veya diğer sorumluluk sebeplerine dayanılarak da olsa hâkim veya savcı aleyhine tazminat davası açılamaz.” HHH Durum böyleyken Başbakan’ın “Oğlunun ve bakan oğullarının savcılar hakkında tazminat davası açacaklarını” söylemesini nasıl değerlendirmek gerekiyor? Aslında gerekmiyor. Çünkü “Adalet bir gün herkese lazım olur” özdeyişi gereği, Meclis gündeminde olan “Demokratikleşme Paketi” kapsamında andığım madde de yürürlükten kaldırılıyor! HHH İşte size hukukun guguk olduğunu kanıtlayan somut bir örnek daha... 5187 sayılı Basın Yasası hazırlanırken Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 10’uncu maddesinin de yasaya konulmasını önermişti. Söz konusu madde el altında bulunsun ve unutulması engellensin diye önerilmişti. Ama başarılı olunamadı. Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü’nün Baş Hukuk Danışmanı önce maddedeki “Resmi makamların müdahalesi olmaksızın” bölümünün alınmasına karşı çıktı. Sonra da maddenin sınırlamalarla ilgili bölümü alınarak 3’üncü madde oluşturuldu. 10’uncu madde tümüyle yasada yer almadı diye yok sayılmıyor. Anayasa gereği kapı gibi yerinde duruyor. Başbakan, Fas’tan arayıp televizyondaki altyazıyı kaldırttığını söylediğine göre “Alo Fatih” diye ünlenen müdahalenin gerçekleşmiş olması da ifade özgürlüğünde 154’üncü sırada olmamızın bile şimdilik daha iyi olduğunu gösteriyor. HHH 14 Şubat (1957) benim gazeteciliğe başladığım gün. Sağlığım pek elverişli olmasa da boşa geçsin istemedim. ren 10 yıl geçtikten sonra, itiraz edilemeyecek, dava da açılamayacak. l Yaban hayatı koruma, geliştirme sahalarında, köy, belde ve ilçe belediyeleriyle işbirliği yapılabilecek. İşbirliği yapılan avlaklardan sağlanan gelirden ne kadarının köy, belde ve büyükşehirlere aktarılacağına ise bakanlık karar verecek. l İşleme lisansı sahipleri, petrokimya üretiminde kullanmak şartıyla LPG it Basın özgürlüğü hal edebilecek. l Öneriyle, sağlıkta uygulanan kamuözel işbirliği proje sözleşmelerinde değişiklik yapılacak. Bu değişiklikler eski sözleşmeler için de geçerli olacak. Türk Tabipleri Birliği (TTB) kamuözel ortaklığı ihalelerin iptali için birçok dava açmıştı. Danıştay’dan da iptal kararları çıkmıştı. Ancak önerinin yasalaşması halinde idari yargı kararları da etkisiz hale gelecek. İhale tümüyle iptal edilmeyecek. Sadece ihale dokümanı ve sözleşmelerde değişiklikler yapılacak. Ancak iş devam edecek. l Üretici fiyat endeksinin kapsamı, sınıflaması ve hesaplama yönteminde değişiklikler yapılacak. Bu endeks yurtiçinde üretilen mal ve hizmetleri kapsaması nedeniyle Yurtiçi Üretici Fiyat Endeksi (YİÜFE) olarak adlandırılacak. Mevzuatta TEFE ve ÜFE’ye yapılan atıflar, YİÜFE olarak değiştirilecek. l Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Yasası’na yeni bir kurul eklenecek. Kalkınma bakanının başkanlığında en az 5 bakanın katılacağı bu kurulun alacağı kararlar “kamu yararı kararı” yerine geçecek. Jeotermal ruhsatlar ile maden ruhsatlarının çakışması halinde kurul tarafından karar alınacak. Jeotermal kaynak ve doğal mineralli su arama ve işletme faaliyetleri ile yollar, otoyollar, demiryolları, havaalanı, liman, baraj, enerji tesisleri; maden, petrol, doğalgaz işletmeleri; su isale hatları gibi yatırımların birbirini engellemesi halinde de yine bu kurul devreye girecek. Bütün harcamalar yatırımcı tarafından karşılanacak. Kurul, turizm merkezi veya kültür ve turizm koruma ve gelişim bölgesindeki yerlerde enerji üretimine öncelik verebilecek. Bu durumda imar planları yeniden düzenlenecek. l 2B arazilerinin başvuru ve satışında süre 3 ay uzatılacak. Satış bedeli TÜFE oranları üzerinden artırılarak hesaplanacak. Meclis’i gerdi Enflasyona da ayar Çevreye darbe ‘Namussuzdur’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Kurulu’nda BDP’nin basın özgürlüğü önündeki engellerin araştırılmasına ilişkin önergenin görüşmelerinde tansiyon yükseldi. Önerge üzerine CHP grubu adına konuşan İzmir Milletvekili Balbay, Türkiye’de ifade değil, ifade verme özgürlüğünün bulunduğunu kaydetti. Gazetelerin patronlarının kim olacağına iktidarın karar verdiğini ifade eden Balbay, “Herhalde yasalar el verse ‘basın’ sözcüğünün başındaki ‘b’ harfi de ortadan kaldırılacak” dedi. İnternet yasaklarına ilişkin düzenlemeye de değinen Balbay, “İnternet yasa deneyiminiz Sibirya’dan soğuk hava gelmesinin Türkiye’de yasaklanmasına benziyor” dedi. AKP grubu adına konuşan Tayyar, muhalefetin bu önergeleri “laf olsun tor ba dolsun” diye verdiğini savunmasına BDP’li Hasip Kaplan tepki gösterdi. Tayyar, “Şov yapmayın” derken; Kaplan da “Terbiyesizlik etme. Sen pislik herifsin” diye karşılık verdi. İki vekil birbirlerinin üzerine yürümeye başladı. Bunun üzerine birleşime ara verilirken, diğer milletvekilleri tansiyonu düşürmeye çalıştı. Verilen aranın ardından konuşmasına devam eden Tayyar, CHP sıralarına dönerek, “Darbeciden gazeteci yapan sizsiniz. Silivri’den buraya tünel kazdınız. Yıllarca gazecilik yaptım. Jandarma istihbaratının göbeğinde akıl hocalığı yapmadım” dedi. Sataşma üzerine söz alan Balbay, “Artık her şeye ‘darbe’ demekten vazgeçin. Sizi eleştiren darbeci, HES’lere karşı çıkan darbeci, Gezi eylemleri yapan darbeci” dedi. ‘Böcek’i gören başdanışman ifade verdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, çalışma ofislerine dinleme cihazı konularak yasadışı şekilde dinlenildiği iddialarına ilişkin yürütülen soruşturmada dikkat çeken bir isim tanık olarak ifade verdi. MİT’çilerin “böcek”leri bulduğu sırada olay yerinde olduğu belirtilen Başbakan’ın başdanışmanlarından Mustafa Varank, Ankara Adliyesi’nde savcıya bildiklerini anlattı. Dün sabah saatlerinde Varank’ın yanı sıra Başbakanlık’ta görevli bir polisin tanık olarak ifadesine başvuruldu. Savcı Hüseyin Şahin’e böceğin nasıl bulunduğunu anlatan Varank’ın ifadesi yaklaşık yarım saat sürdü. Varank’ın Şubat 2012’de Başbakan’ın Keçiören’deki çalışma ofisinde MİT’çilerin dinleme cihazı bulduğu sırada olay yerinde olduğu ve bu işleme tanık olduğu belirtiliyor. Varank’ın yine geçen haftalarda Ankara Adliyesi’ne gelerek başsavcı vekili Murat Esen ile görüştüğü iddia edilmişti. Savcılığın Başbakanlık’ta görevli 30 çalışanın daha ifadesine başvuracağı bildirildi. BM internet düzenlemesinden kaygılı CENEVRE (AA) Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Yüksek Komiserliği Sözcüsü Rupert Colville, TBMM’den geçip Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün onayına sunulan internet düzenlemesini eleştirerek insan hakları ihlallerine yol açabileceğinden kaygı duyduklarını bildirdi. BM Cenevre Ofisi’ndeki basın toplantısında konuşan Colville, “Türk parlamentosunun internetin kullanımıyla ilgili geçen hafta yaptığı yasal düzenlemenin özellikle fikir ve ifade özgürlüğü ile özel hayatın gizliliği hakkını ihlal gibi insan hakları ihlallerine yol açabileceği kaygısını taşıyoruz” dedi. Mahkeme kararı olmadan web sitelerine erişimin engelleneceğini söyleyen Colville, Türk yetkilileri, internetin kullanımıyla ilgili Mayıs 2007’de çıkarılan 5651 ve 6518 sayılı yasaları gözden geçirmeye çağırdıklarını kaydetti. Hükümetin yolsuzluk operasyonunu örtme amaçlı getirdiği yargı paketi, Adalet Komisyonu’nda kabul edildi Yargı paketinde sıra Meclis’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümetin yolsuzluk operasyonunu örtmek için getirdiği eleştirilerine neden olan yargı paketi, Adalet Komisyonu’nda kabul edildi. AKP, paketi gelecek hafta TBMM Genel Kurulu gündemine getirecek. Paket, şu düzenlemeleri öngörüyor: l Özel yetkili mahkemeler tümüyle kaldırılacak. Bu mahkemelerde görevli hâkim ve savcılar, yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 15 gün içinde HSYK tarafından uygun göreve atanacak. Soruşturma ve kovuşturma dosyaları, yetkili ve görevli mahkemelere devredilecek. Ergenekon gibi kararı açıklanmış ancak gerekçesi henüz yazılmamış davalarda gerekçe için ÖYM’lere 15 günlük süre verilecek. l Terörle Mücadelesi Yasası’nın 10. maddesinin yürürlükten kaldırılması nedeniyle yasa kapsamına giren suçlara ilişkin davalar ağır ceza mahkemelerinde görülecek. Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay’ın yargılayacağı kişilere ve askeri mahkemelerin görevlerine ilişkin hükümler ile çocuklara u Pakette yer alan ve bugüne kadar verilen dinleme, malvarlığına el koyma, bilgisayarlarda kopyalama ile el koyma kararlarının yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren 30 gün içinde mahkemelerce yeniden değerlendirilmesine ilişkin hüküm, itirazlarda yeni düzenlemenin uygulanacak olması nedeniyle metinden çıkarıldı. da yine oybirliğiyle karar verilebilecek. l Suçla bağlantılı olmayan kişisel bilgiler derhal yok edilecek. l En üst dereceli kolluk amirleri hakkında inceleme ve soruşturma izni Adalet Bakanı tarafından verilecek. İnceleme ve soruşturmayı Adalet müfettişleri veya Cumhuriyet başsavcıları eliyle yapılacak. l Kamu görevlilerinin görevden alınması ve atanmasında idarenin savunması alınmadan Danıştay yürürlüğü durdurma kararı veremeyecek. 17 Aralık operasyonunun ardından çok sayıda emniyet müdürü ve polis görevlerinden alınmıştı. l Terör suçlarında 10 yıl tutukluluk uygulaması kaldırılacak. Tutukluluk süresi tüm suçlarda 5 yılı geçemeyecek. l Hâkim ve savcıların bir soruşturma, kovuşturma veya davayla ilgili olarak yaptıkları işlem, yürüttükleri faaliyet veya verdikleri kararlar nedeniyle tazminat davası açılabilecek. İzni bakanlık verecek özgü kovuşturma hükümleri saklı olacak. l Gözaltı ve tutuklamada somut delil aranacak. l Taşınmazlara, hak ve alacaklar ile diğer mal varlığı değerlerine el koyma koruma tedbirinin uygulanabilmesi bakımından suçun işlendiğine ve belirtilen değerlerin bu suçlardan elde edildiğine dair somut delillere dayanan kuvvetli şüphenin varlığı aranacak. El koyma kararı oybirliğiyle alınabilecek. El koyma işleminin uygulanabilmesi için BDDK, SPK, MASAK, Hazine Müsteşarlığı, Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu’ndan rapor alınması zorunlu olacak. l Bilgisayar ve kütüklerinde arama, kopyalama ve el koymaya ancak “suç işlendiğine ilişkin somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı” halinde karar verilebilecek. l İletişimin tespiti, dinlenmesi ve kayda alınmasına, yine somut delillere dayanan kuvvetli şüphe nedenlerinin varlığına bağlı olarak mahkeme heyetinin oybirliğiyle karar verilecek. Tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge veya rapor eklenmesi zorunlu olacak. Dinlemeler en fazla uzatmalarla birlikte 3 ay yapılabilecek. l Suç işlemek amacıyla örgüt kurma suçlarında dinleme ve teknik araçla izleme yapılamayacak. l Gizli soruşturmacı görevlendirilmesiyle ilgili kararlarda da somut delillere dayanan kuvvetli şüphe olması durumun Cumhurbaşkanı Gül’ün kabulü Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, dün VI. TürkiyeHollanda Konferansı nedeniyle Türkiye’yi ziyaret eden Hollanda Dışişleri Bakanı Frans Timmermans’ı makamında kabul etti. Abdullah Gül, basına kapalı olarak yapılan görüşmeyle ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı internet sitesinden yaptığı açıklamada, Türkiye’nin Hollanda’nın dönem başkanlığı sırasında AB’den üyelik müzakere tarihi aldığını hatırlatarak Hollanda’nın desteğinin devamının beklendiğini söyledi. Kabulde, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da hazır bulundu. Cumhurbaşkanı Gül, daha sonra da Fransa Anayasa Konseyi Başkanı JeanLouis Debré ve beraberindeki heyeti kabul etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle