04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 ŞUBAT 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Dünyanın en büyük ekonomileri arasına girmeye çalışırken suç ekonomisinde zirveye tırmanıyoruz Türkiye kara listede 17 Aralık operasyonundan sonra yolsuzluk ve rüşvet tartışmaları had safhaya ulaşan Türkiye, suç ekonomisinde 93 ülke arasında 15. sırada yer alıyor. Tüm dünyada karanlık yeraltı ekonomisine ilişkin verileri derleyen Havocscope’un raporuna göre Türkiye’de karanlık pazarın büyüklüğü 17 milyar dolar. İlk sırada da sahtekârlık bulunuyor. PELİN ÜNKER Öldüren Aşk... Patlama yaşanan kadın cinayetlerinde klişe olmuş, üstüne üstlük cezanın hafifletilmesinde de hep işe yarayan savunma “Sevdiğim için, aşkımdan yaptım”dır. Katilin işlediği ağır insanlık suçundan toplumsal yargılanması yerine öldürülen kadının bir biçimde suçlanmasına bile yarar... Beynime kazılı kalmış, yaşamdan tanıklık ettiğim bir olayı, bu hastalıklı, şizofrenik toplumsal değerlerimizden arınmamızda bir işe yaramayacağını bile bile sizlerle paylaşmadan geçemeyeceğim... Kendinden çok genç bir kadınla evlenmiş ünlü bir avukat arkadaşın eşinin bir başka insanı sevdiğinin ortaya çıkması üzerine boşanmasından sonra yıllar geçmişti. Avukat çok daha genç ve güzel bir kadınla evlenmiş, yeniden çoluk çocuğa karışmıştı. Ayrıldığı eşi iki aile tarafından aforoz edilmiş, yaşadığı ili terk etmek zounda kalmış, çocukları için yasaklı ilan edilip hiç görüştürülmemiş, yoksulluk, yoksunluk içinde bir yaşamla çok ağır cezalandırılmıştı... Yolum ünlü avukatın kentine düştüğünde, ilin sözde aydın, sosyal yaşamı içindeki dostlarına nasıl olduğunu sormak yanlışını yaptım. “Ne yapsın zavallı” diye yapıştırılan yanıta kadın olarak isyan ettiğimde, iki eşinden çocukları, daha da genç güzel eşi ile yaşar, eski eşi kendi ailesinin de aforozunda çocuklarından uzakta sürünürken nasıl zavallı olduğunu sorgulamak gafletinde bulunmuştum... Aydın geçinen çevrelerde bile sevdiği kadını öldürmek yerine, iki ailenin desteğinde en ağır biçimde cezalama, yaşadığı kentten attırma, çocuklarını göstermeme, aforoz eyleminin bir zavallılık olarak algılanabildiğinin dersini almış oldum... Önceki gün Sevgililer Günü olduğu için toplumumuzdaki iyileşme yerine azgınlaşma belirtileri gösteren, “öldüren aşk” şizofrenik, hastalıklı çarpık öfke patlamalarının, aslında yaşamın pek çok alanlarındaki davranışlarımız için de geçerli olduğunu düşünmeden edemedim... İki kişilik sevgi ilişkisinde, insancıl çizgilerde kalabilmeyi beceremiyorsak, gerçek sevginin “öldüren aşk, kin ve nefretten” değil de özveriden, insanlık hallerinden beslendiğini bu çağda öğrenememişsek... Uygarlaşma yerine ilkelleşme yolunda çarpık toplumsal değerlerin, törelerin, inançların toplumsal baskılarını, kölelik zincirlerini kıramamışsak, toplumsal yaşamın başka alanlarında insancıl değerlere ulaşmış olabilir miyiz? Hele de en izansız, vicdansız kirli bir düzenin dayatıldığı, siyasal, ekonomik, sosyal yaşamımızda, insan hakları, demokrasi, hukuk devleti düzeninin ayaklar altına alındığı, inançların sonuna kadar sömürüldüğü, düşmanlıkların kök saldığı, insana ait tüm değerlerin kirletildiği sivil diktatoryal yapılaşmada insanca değerlerin korunabildiği ilişkiler nasıl yaşatılabilir? HHH Dünün son sıcak haberlerinde de artık beynimize kazımak, bilincimizde tutmakta zorlandığımız sayısız yolsuzluk, vurgun, ahlaksızlık, insan hakları, hukuk ihlalleri, birbirinden kirli yeni suçların belge ve bilgilerine ulaşırken... İzleyebildiğimiz medya haberleri ile sınırlı, kendi cephemizin önyargıları ile de çerçevelenmiş boyutlarında dahi, üst üste öğrenebildiğimiz işlenmiş suçların, vurgunların, değil hepimizin yaşamına yönelik olumsuz sonuçlarını algılayabilmek, en ağırlıklı olanlarının listelerini akılda tutabilecek noktanın bile çok uzağına düştük... Bize ödetilen bedellerin suçlularından hesap sorabilme algısını, örgütlü toplumsal tepkilerini unutun, içine sürüklenmekte olduğumuz kaosun bedellerinin ne olabileceğinin kaygısı, moral bozukluğunun derdine düştük... Evindeki ayakkabı kutularından 4.5 milyon dolar çıkmış banka genel müdürü dün serbest bırakılırken, Başbakan’ın ağzından yapılmış açıklamalarda da yer aldığı üzere İmam Hatip için toplanmış hayır bağışı olduğuna inananların bu toplumda yüzde kaç oranlarda olduğunun hesabına, seçmen derdine düşülmüş, medyatik işlevle yaptırılan anketlerin önü arkası kesilmiyor. Başbakan’ın yine ağzından düşürmediği “17 Aralık mağdurları” kavramı seçim kampanyasının çok ötesinde, binlerle tasfiye edilmiş, Cematçi olarak mahkum edilmiş polis ve yargıçların açılacak davalarında da suçlamanın ana öğesi olacağı belirtiliyor... Bu arada Gezi olayları sürecinde İktidarlarının, Başbakan Erdoğan’ın siyasal linç suçlamasında kullanılan, “Başörtülü kadına linç”, “Camide içki içildi” gibi çok kritik, tehlikeli silahların gerçek dışılığı, sahteliğine ilişkin belgeler de kamuoyuna ulaştı... Zaten bilindiği üzere, başörtülü kadına toplu linç eyleminin belgesi olabilecek görüntülerde, suçlamayla uzaktan yakından ilişkilendirilebilecek sahne yok. Camide içkinin kanıtlanamadığı gibi tehlikeli bir oyuna doğrudan İktidarlarının nasıl katıldığı yolunda dün hükümet yetkililerine soru sormaya kalkışan gazeteciler yine soru sorduklarına pişman edildikleri öfkeli yanıtlarla karşılaştılar... Türkiye Cumhuriyeti, devrimlerinin kazanımları, değerlerini yıkma projesiyle, ılımlı İslam iktidarlarının kutsal ittifaklarında, 17 Aralık’ta yaşanan kırılmayla, öldüren aşk boyutunda yaşanan bir diğerini yok etme savaşlarında galiba hâlâ yolun başındayız... Organ kaçakçılığından sahteciliğe, uyuşturucu satışından kumara, dünyanın karanlık pazarının büyüklüğü yaklaşık 2 trilyon dolara ulaştı. Küresel karanlık dünyaya ait araştırmalar yapan Havocscope’un raporuna göre 626 milyar dolarlık kara pazar büyüklüğüyle ABD dünyada ilk sırada yer alıyor. Bu, neredeyse dünyanın 20’nci büyük ekonomisi sayılan İsviçre’nin 631 milyar dolarlık GSYİH’sine eşdeğer bir büyüklüğü gösteriyor. Amerika’yı 261 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşan Çin’deki karanlık piyasa takip ediyor. Bu alanda dünya üçüncüsü de yeraltı ekonomisi 126 milyar dolara ulaşan Meksika. Son yıllarda büyük yolsuzluk iddiaları ile çalkalanan Türkiye, 93 ül kenin bulunduğu listede 17 milyar dolarlık karanlık pazar büyüklüğüyle 15’inci sırada yer alıyor. Türkiye’nin bir basamak üstünde 17.27 milyar dolarla Filipinler, bir basamak altında ise 17 milyar dolarla Brezilya bulunuyor. Havocscope’un raporunda, ülkeden ülkeye karanlık pazarların en çok hangi yasadışı alanlarda yoğunlaştığı da belirtiliyor. Amerika’nın kara listesindeki en büyük kalemi 225 milyar dolar ile sahtecilik oluştururken, onu 215 milyar dolarla uyuşturucu ticareti ve 150 milyar dolarla yasadışı kumar izliyor. Çin’de 93 milyar dolarlık kara pazar büyüklüğüyle “kumar” ilk sırada yer alırken, Türkiye’de ilk sırada 6 milyar dolarlık büyüklüğe ulaşan “sahte Sahtecilik önde cilik” bulunuyor. Sahtecilik başlığı içinde sahte para basımı da var elbette, ama bu kalemde esas büyük ekonomiyi, evrakta sahtecilik, sahte ilaçlar ve taklit ürünler yapıp piyasaya sürme gibi eylemler oluşturuyor. Türkiye’de sahtekârlık sektörünün ardından ikinci sırada gelen kalem 4 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaştığı hesaplanan “fuhuş sektörü”. Rapordaki varsayımlara göre Türkiye’de sanatını icra eden fahişe sayısı 118 bin. Muhabbet tellalları, bu işe uygun vasıfta mekân işleticiliği gibi kalabalık bir hizmet sektörü çalışanlarını da bu sayıya eklemek gerekiyor. Üçüncü sırada dünyanın en ağır vergilerinin uygulandığı sektördeki “akaryakıt kaçakçılığı” ile benzeri durumdaki “sigara kaçakçılığı” bulunuyor. Rapor, her iki kaçakçılık türünün yıllık büyüklüğünü ikişer buçuk milyar dolar olarak hesaplıyor. Türkiye’deki “uyuşturucu ticaretinin” büyüklüğü ise 1.7 milyar dolar. Türkiye suç ekonomisinde yine ağır vergilerin bulunduğu bir sektörde yapılan “alkol kaçakçılığı” 60 milyon dolar, “korsan kitap basımı” 23 milyon dolar, “insan ve organ kaçakçılığı” 400 milyon dolar, “korsan film pazarı” 29 milyon dolar, “korsan müzik” 22 milyon dolar, “yazılım korsanlığı” 526 milyon dolarlık büyüklüğe sahip. Türkiye kara pazarda Yunanistan, Mısır, Irak, Pakistan, Güney Kıbrıs, Brezilya, Kolombiya, Kenya, Güney Afrika, Malezya gibi ülkeleri geride bırakıyor. Karanlık pazarın en küçük olduğu ülke ise 6 milyon dolarlık büyüklükle Arnavutluk. Piyasaların TÜFE beklentisi yüzde 7.92 Ekonomi Servisi Piyasaların 2014 yılı sonu TÜFE beklentisi, Merkez Bankası’nın şubat ayı Beklenti Anketi’nde yüzde 7.92’ye yükseldi. 12 ay ve 24 ay sonrası TÜFE beklentileri sırasıyla yüzde 7.21 ve yüzde 6.63 olarak tahmin edildi. Şubat 2014 için tüketici enflasyonu (TÜFE) beklentisi yüzde 0.60’tan yüzde 0.69’a çıktı. Bir önceki anket döneminde, piyasaların 2014 yılı sonu yıllık GSYH büyüme beklentisi yüzde 3.2 düzeyinde iken bu anket döneminde yüzde 2.8’e geriledi. 2015 büyüme beklentisi ise yüzde 3.9’dan yüzde 3.8’e düştü. VakıfBank’tan 110 milyar TL kredi Geçen yılın son çeyreğinde kârını yüzde 66 artıran Vakıfbank, 2013’ün tamamında 1 milyar 585 milyon TL kâra ulaştı. Bankanın kredileri 109.8 milyar liraya çıkarken, toplam mevduatı 81.5 milyar liraya yükseldi. Ekonomi Servisi VakıfBank geçen yılın son çeyreğinde net kârını bir önceki çeyreğe göre yüzde 66 oranında artırarak 424.3 milyon TL’ye çıkarttı. Böylelikle bankanın 2013 net kârı 2012’ye göre yüzde 9 artışla 1 milyar 585 milyon TL olarak gerçekleşti. VakıfBank’ın aktif büyüklüğü ise yüzde 30 artışla 135.5 milyar TL’ye ulaştı. VakıfBank; konsolide olmayan finansal sonuçlara göre, 2013’te Türkiye ekonomisine nakdi ve gayrinakdi kredi olarak toplamda 109.8 milyar TL finansman sağladı. Banka, nakdi kredilerini yüzde 28 artışla 86.5 milyar TL’ye yükseltirken, aynı dönemde mevduatını yüzde 21’lik artışla 81.5 milyar TL’ye çıkarttı. VakıfBank Genel Müdürü Halil Aydoğan, özellikle mayıs ayında Fed’in varlık alım programını azaltabileceği yönünde sinyaller vermeye başlaması ile tüm gelişmekte olan piyasalarda yaşanan olumsuzluklara rağmen, yılı yüzde 9 kâr artışıyla kapadıklarını vurguladı. Aydoğan, “Takipteki krediler için ayırdığımız karşılık oranını 2.5 puan daha artırarak yüzde 93 seviyesine çıkarmış olduğumuz bir dönemde dahi net kârımızı sektör ortalamasının üzerinde artırmayı başardık” dedi. Aydoğan’ın verdiği bilgiye göre Vakıfbank; * KOBİ kredilerini yıllık bazda yüzde 30 oranında büyümeyle 22 milyar TL’ye ulaştırdı. KOBİ kredilerinin toplam krediler içindeki payı yüzde 26 seviyesine yükseldi. * Vadesiz mevduatını aynı dönemde yüzde 25 büyüterek 13.7 milyar TL’ye, tasarruf mevduatını yüzde 25 büyüterek 31.3 milyar TL’ye çıkarttı. * 115 yeni şube açarak şube sayısını 859’a yükseltti. Personel saHalil yısını 15 Aydoğan bin sevi yesine çıkarttı. yüzde 40 büyüyecek Yılda 15 milyon kavanoz Sarelle satan Toksöz, 450 milyon Avro’luk cirosunu yeni markalarla katlayacak. Ekonomi Servisi Tadelle, Sarelle, Sagra, Gol, L’era Fresca ve Sanset Gıda ile faaliyet gösteren Toksöz Grup, bu yıl gıda sektöründe yüzde 40 büyüme hedefliyor. İspanya’nın doğal meyve suyu üreticisi Zumos Palma ile İtalyan çikolata markası Pernigotti’yi bünyelerine kattıklarını ifade eden Toksöz Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ahmet Toksöz, “450 milyon Avro olan ciromuzun yaklaşık yüzde 18’i çikolata ve dondurmadan geliyor. Yeni markalarımızın ciro ve büyümemize katkı sağlayacağına inanıyoruz” dedi. Yılda 15 milyon kavanoz Sarelle sattıklarını belirten Toksöz, markanın sağlıklı içeriğini anlatmak için ‘Siz Ne Yerseniz, Çocuğunuz da Onu Yer’ kampanyasını sürdüreceklerini belirtti. Toksöz, gıdada Sanayide toplam ciro arttı Ekonomi Servisi Sanayide toplam ciro Aralık 2013’te bir önceki yılı aynı ayına göre yüzde 17.3 artışla 173.9 olurken, 2013 yılında bir önceki yılın ortalamasına göre yüzde 9.3 oranında artışla 153.1 düzeyinde gerçekleşti. En yüksek artış oranı yüz de 35.8 ile başka yerde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatında gerçekleşti. Ali Pandır Erdemir kârını ikiye katladı Ekonomi Servisi Türkiye’nin en büyük yassı çelik üreticisi Erdemir’in 2013 net kârı, satış hasılatındaki düşük artışa karşın maliyetlerdeki gerilemenin etkisiyle yüzde 104 artışla 919.97 milyon lira oldu. Kamuoyunu Aydınlatma Platformu’na yapılan açıklamaya göre; şirketin 2013’te satış hasılatı yüzde 2.2 artışla 9.78 milyar lira oldu. Satış maliyeti ise yüzde 7.2 azalışla 7.9 milyar liraya geriledi. Satış gelirleri dördüncü çeyrekte 2.58 milyar TL ile bir önceki yıl aynı döneme göre yüzde 6 arttı. Şirketin dördüncü çeyrek kârı ise tek seferlik giderlerin etkisiyle beklentilerin altında kaldı. Erdemir Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Pandır’ın verdiği bilgiye göre grup Ereğli ve İskenderun’daki üretim tesislerinde yıllık 11.25 milyon ton ham çelik ve 11.1 milyon ton nihai mamul üretim kapasitesiyle çalışıyor. Grubun, 2013 toplam nihai ürün satışı 7.7 milyon ton oldu. Satışlarının 6.3 milyon tonu yassı, 1.4 milyon tonu uzun ürün olarak gerçekleşti. İnteraktif sanatla İK çözümleri Ekonomi Servisi Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan ve önceki gün sona eren 19. İK Zirvesi ilginç uygulamalara da sahne oldu. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nün standında sergilenen ve sağlanabilen sonsuz bir renk oluşumu ile birbirinden değişik milyonlarca tablo yapma olanağı veren “interaktif elektronik tablolar”ın İK’daki uygulaması ilgi çekti. DBE’den Koç Burcu Çanacık, “Bir zamanlar fakir ama gururlu, asi ama zeki, anlaşılmaz ama yetenekli bir genç vardı. Şimdi girişimci oldu” adlı oturumuyla genç girişimcilerin şaşırtan profillerini ele aldı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle