Katalog

14 ŞUBAT 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ergenekon ve Balyoz tutsaklarına özgürlük isteyen binlere yanıt şiddet oldu 5 duyurmuş, bilimsel çalışmalarıyla, karaciğer nakli merkeziyle Malatya’ya hizmet etmiş bir insandır. Suçsuz bir insan inadına zindanda tutuluyor ağır hasta olmasına karşın. Biz hayatın kavgalarında darbe hukuklarını da gördük, Sıkıyönetim, DGM ve Özel Yetkili Mahkemeleri de... Ergenekon, Balyoz, KCK, Odatv, Fuhuş ve Casusluk davalarında hukuk var ancak adalet yok! Fatih Hilmioğlu da bu yüzden tutuklu, Turan Öz, Hikmet Çiçek, Deniz Yıldırım da... Prof. Dr. Yalçın Küçük zaman zaman Odatv’de, yaşanan “hukuk gülmecesi”ni anlatıyor bilmeyenler için... Yürekli, direnci simgeleyen yazılar! İnsanlık onuru Silivri’de ayaklar altına alındı... Bilim insanları, gencecik subaylar, Mustafa Balbay, Tuncay Özkan, Mehmet Haberal, İlker Başbuğ, Danıştay saldırısının kıyımcısı Alparslan Arslan’la birlikte yargılandı. Çevirin tarihin sayfalarını... Yargısız infaz, insafsız adaletin kararlarıyla doludur. Bugün aynı durum Ergenekon ve öteki davalarda görüldü. Yaftalamayla, sahte kanıt üretilerek insanlar suçlanıp yargılandı. Ne oldu efsane savcılara, yargıçlara, kahraman polislere? Şimdi soruyorum ne oldu? İnsanlık onuru ayaklar altına alınmış, adaletin terazisi bir sağa bir sola gidip gelmiş... Hilmioğlu, hastalıkla mücadele ederken salt kendisi için değil, aynı koşulda olan tutuklu ve hükümlüler için terazinin doğru tartmasını istiyor. HHH Hilmioğlu’nun ve öteki hasta tutuklu ve hükümlülerin çığlığını duyun... Türkiye laik demokratik bir hukuk devletiyse ayrımcılık yapmadan, hasta olan, hele hele ölümcül hastalığa yakalanan tüm tutuklu ve hükümlülerin salıverilmeleri gerekir. Gazetelerde okudum, Hilmioğlu’nun, Adalet Bakanlığı’ndan izin alarak kendisini ziyaret eden gazetecilere yaptığı açıklamayı... Ne diyordu Hilmioğlu: “Af istemiyorum, dışarıda tedavi olmak istiyorum... Yeniden yargılanmak istiyorum... Suçlu çıkmam halinde verilecek cezama razı olacağım... Sehpamı kendi ayağımla çekerim...” Özgürlüğe müdahale SİNAN TARTANOĞLU Fatih Hilmioğlu’nun Çığlığı... Adına “Adaletin Terazisi” diyorlar ama ibresi çok değişken benim ülkemde... Terazi bir o yana bir bu yana sallanıp duruyor... Uzun yıllardır içeride tutsak kimisi, kimisi ağır hapis cezaları almış. Hak ve hukuk çiğnenmiş... Kimisi ölümcül hastalığa tutulmuş, kimisi zindanda ölmüş... Kuddusi Okkır için “Ergenekon’un kasası” dendi, ölünce cenazesini arkadaşları kaldırdı... Düzmece kanıtlar, her türlü yalan bilgi, gizli tanıklar... Bunları yaşadık! Tanık olduk! Fatih Hilmioğlu hasta! Bir bilim insanının çığlığını duyuyor musunuz? Düşünen, sorgulayan bir bilim insanı o! Kuruluşundan beri rektörlüğünü yaptığı Malatya İnönü Üniversitesi... Uluslararası tıp alanında saygın bir kimliği olan Hilmioğlu, Malatya’nın adını duyurmuş. Yani ülkesinin! Dünyada ikinci, Avrupa’da birinci sırada karaciğer nakli operasyonlarında... Şu anda tutuklu... Suçu darbe yapıp hükümeti devirmeye yeltenmek! Gülmece gibi! Bir bilim insanı, gazeteci, denizci, teğmen, emekli general... Bir de İlker Başbuğ Paşa... Darbe olmuş mu? Hayır! Peki, niçin içeride yatıyorlar yıllardır? Paralel yapı! Ah o paralel yapı ah! Deniz Baykal’ın o görüntülerini kim tezgâhlamış... Paralel yapı! Başbakan böyle söylüyor! Devletin istihbarat birimleri niye bulmadı yapıyı, rüşvet ve yolsuzluk operasyonu başlamadan önce? HHH Bu ülkede yaşatılan haksızlık, hukuksuzluk ne zaman bitecek, insanlar muhalif duruşlarından ötürü ne zamana kadar dinlenecek, izlenecek? Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, çok sevdiği ülkesinin, üniversitesinin adını dünyaya ‘Gökçek engellemiş’ TGB ve İşçi Partisi, dün Ankara’da özel yetkili mahkemelerin kaldırılması ve tutukluluk sürelerinin 5 yıla indirilmesinden Ergenekon ve Balyoz tutuklularının yararlanamamasını protesto etmek istedi. Kızılay Meydanı’na açılan Gazi Mustafa Kemal Bulvarı’nda toplanan yaklaşık 2000 kişi Yüksel Caddesi’ne, oradan da Meclis’in hemen karşısındaki Akay Kavşağı’na geldi. TGB ve İşçi Partisi’ne CHP milletvekilleri Mahmut Tanal, Birgül Ayman Güler, Dilek Akagün Yılmaz, Süheyl Batum da destek verdi. Eylem için yurttaşlar tüm Türkiye’den otobüslerle Ankara’ya geldi. TGB Genel Başkanı Çağdaş Cengiz’in, “Gökçek, Dikmen ve Öveçler’den kalkan servisleri engellemiş” anonsu alandakilerin tepkisini çekti. Eylemcilere doğrudan biber gazı sıkıldı. Polisin attığı plastik mermiler birçok yurttaşın gözünden yaralanmasına neden oldu. doğru ilerleme çağrısında bulundu. Barikatlara ilerleyen kalabalığa polis biber gazı ve tazyikli suyla müdahale etti ancak yurttaşları dağıtamadı. Cengiz’in anons aracından “Milletin Meclis’ini millete kapatmak en büyük suçtur. Açın şu barikatları!” açıklamasını yaptı. tüplerle göz yaşartıcı gaz sıktı. Sert müdahale etti. Plastik mermi yaylımı Polis müdahalede, tüfekle atılan gaz bombalarının yanında, elle atılan gaz bombası da kullandı. Tonlarca boyalı, tazyikli suyun sıkıldığı, ses bombalarının atıldığı müdahalede eylemciler Karanfil Sokak ya da Tunus Caddesi yönüne kaçmak istedi. Ancak Tunus Caddesi yönünde bekleyen “plastik mermi unsuru” üzerlerine onlarca plastik mermi sıktı. Müdahale sırasında çok sayıda eylemcinin yanında Ulusal Kanal mu Gençler barikatı yardı Yurttaşların barikat önüne giderek yaklaşmasının ardından polis, grubu uyaran anons yaptı. Yurttaşların anonsa karşılığı “Hırsız Tayyip Erdoğan”, “Hırsız var” sloganları oldu. Grup, bir anlık boşluktan yararlanarak polis barikatını yardı. Polis, grupları dağıtmak için ellerindeki 2 gazeteci yaralandı Kaçış noktasına da barikat! Akay kavşağına kadar “Yurtseverler hapiste, hırsızlar Meclis’te”, sloganlarıyla gelen eylemcileri burada 5 TOMA, 1 Akrep ve yüzlerce çevik kuvvet polisi karşıladı. Polisin müdahale anında kaçış yönü olabilecek Tunus Caddesi’ne de 2 TOMA ve plastik mermili polislerle barikat kurduğu görüldü. İP ve TGB bayraklarının dalgalandığı alanda, MHP bayrağının da görülmesi dikkat çekti. habiri Hüsna Sarı ve Halk TV kameramanı Özbey Özay ile İP İstanbul İl Sekreteri Recai Altıntaş’ın yaralandığı öğrenildi. Polis ara sokaklarda 2 eylemciyi gözaltına aldı. Özay’ın gözünde ağır hasar meydana geldiği bildirildi. Birçok eylemci de plastik mermi sonucunda gözünden veya yüzünün çeşitli bölgelerinden yaralanırken bir eylemcinin ise burnunun kırıldığı öğrenildi. Eylemciler sert müdahalenin ardından tekrar toplanarak basın açıklamasını polis barikatlarının önünde yapmak zorunda kaldı. Cengiz, “Bizim olay çıkarma niyetimiz olsaydı, bırakın polisinizi, TOMA’larınız bile altına kaçırırdı” dedi. Yargıtay’ın haklarında bozma kararı verdiği 88 kişi yargılanacak Balyoz davası 17 Nisan’da yeniden İstanbul Haber Servisi Balyoz davasında haklarında bozma kararı verilen 88 sanığın yeniden yargılamasına 17 Nisan’da Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda başlanacak. Kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, 237 sanığın mahkumiyet kararını onamış, 88 sanıkla ilgili verilen hükümleri ise bozmuştu. İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi, eski Başkan Ömer Diken’in yerine atanan yeni mahkeme başkanı Ahmet Korkusuz ile üye hâkimler Aytekin Özanlı ve Savaş Çelik bozulan mahkumiyet kararlarını yeniden inceledi. Mahkeme 88 sanık için 17 Nisan 2014 tarihine duruşma günü verdi. Yargıtay’ın bozma kararına karşın beyanlarının alınması için tüm sanıkların duruşmada hazır olması istendi. Yargıtay 25 kişi hakkında sanıkların cezalandırılmasına yeterli, her türlü kuşkudan uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığından beraat kararının verilmesi gerekçesi ile bozulmasını istemişti. 63 sanık için de anlaşma suçu kapsamında kalması nedeni ile “ceza verilmesine yer olmadığına” karar verilmesi gerektiğini belirtilerek kararı bozmuştu. Grubu dağıtamadı Cengiz, Güvenlik Şube Amiri’ne Meclis önünde açıklama yapmak istediklerini belirtti fakat olumsuz yanıt aldı. Bunun üzerine Cengiz Meclis’e AKP, mal varlığına el koymayı sınırlandıran düzenlemeyi itirazlara karşın geçirdi ‘El koyma garabeti’ BDP’DEN SÜREÇ İÇİN YASA ÖNERİSİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP, çözüm sürecinin yasal statüsünün oluşturulması amacıyla TBMM Başkanlığı’na Toplumsal Barış ve Müzakere Yasası adı altında yasa önerisi sunarak Toplumsal Barış ve Müzakere Bakanlığı kurulmasını istedi. BDP Grup Başkanvekili Pervin Buldan, çözüm sürecinin siyasi tarafı olan hükümetin tutumunun çözüm sürecinin önündeki en büyük engel olduğunu belirtti. Buldan ve İdris Baluken, TBMM’de basın toplantısı düzenledi. Buldan, çözüm sürecine ilişkin kendilerinin tüm iyi niyetli adımlarına ve samimi çağrılarına karşın hükümetin bir yıldan bu yana tek bir adım atmadığını kaydetti. Buldan, şöyle konuştu: “Bugün gelinen noktada süreç, çok ciddi risklerle karşı karşıyadır. Herkesin, en başta da hükümetin bu tehlikeyi görmesi gerekir.” Buldan, 8 Şubat’ta Öcalan ile yapılan 16. görüşmenin çok farklı olduğunu, Öcalan’ın derin müzakerelere geçilmemesi durumunda sürece katkı sunma koşullarının ortadan kalkacağına dair çok ciddi tespit ve uyarılar yaptığını belirtti. Buldan, “Öcalan haftalık, hatta gerekirse günlük heyetlerin gelmesini talep etmektedir” dedi. Buldan, Öcalan ile devlet ve hükümet arasında herhangi bir anlaşmanın olmadığını ifade etti. BDP’nin 12 maddeden oluşan yasa önerisiyle müzakere süreciyle ilgili muhatapların belirlenmesi, barış sürecini izlemek ve arabuluculuk yapmakla görevli yerli ve yabancı gözlemci heyetlerinin oluşturulması, müzakere sürecinin temel ilkelerinin belirlenmesi, Toplumsal Barış ve Müzakere Bakanlığı’nın kurulmasını, TBMM’de Ayrımcılıkla Mücadele Komisyonu’nun kurulması düzenleniyor. Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ ANKARA 17 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun ardından Emniyet’te yaşanan görevden alma depreminden sonra düzenlenen birçok protestoya müdahale etmeyen Ankara polisi, TGB öncülüğünde “Ergenekon ve Balyoz tutsaklarına özgürlük” demek için Meclis’in önünde yapılmak istenen protestoya sert şiddet uyguladı. Polisin müdahalesinden kaçan eylemcileri, kaçış yönlerinde plastik mermi tüfekli polisler bekledi. Plastik mermi yurttaşların gözünden yaralanmasına yol açtı. BİR ÜYENİN DÜŞÜRÜLECEĞİ İDDİA EDİLDİ Buldan: Müzakere bakanlığı kurulsun ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşmeleri süren yargı paketinde, AKP’nin önergesiyle, mal varlığına el koymaya sınırlama getiren düzenlemede kapsam “tüm mal varlığı” olarak değiştirilirken mahkemenin rapor alacağı kurumlar arasına Hazine de alındı. Hükümetin yolsuzlukları örtme amacıyla getirdiği yargı paketinin görüşmelerine dün de devam edildi. Paketin 2 yıldan az hapis cezası gerektiren suçlarda tutuklamayla ilgili düzenlemesi tartışma yarattı. CHP, “Bir yıl içinde iki kere tencere tava çalanlar tutuklanır” diyerek düzenlemeye Gezi itirazı yaptı. CHP’li Ali Özgündüz, 2 yıldan az hapis cezası gereken suçların başkalarını rahatsız etme, dini nikâh kıyma ve kumar gibi suçlar olduğunu belirterek “Teklife göre 1 yıl içinde iki kere tencere tava çalanlar tutuklanabilecek” dedi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, “İşlem yapılamıyor. Kamuoyunda ‘Bir kapıdan girdi, öbüründen çıktı’ deniliyor” diye konuştu. CHP’lilerin itirazları üzerine AKP milletvekillerinin verdiği önergeyle söz konusu düzenleme metinden çıkarıldı. Önergenin mal varlığına el koymayı sınırlandıran maddesi tartışmalara neden oldu. CHP’li Turgut Dibek, oybirliğiyle el koyma kararına yönelik düzenlemeyi eleştirerek “Bu garabettir” dedi. CHP’li Ali Rıza Öztürk, hükümetin her konuda oybirliği aramasının “işler bizim kontrol ettiğimiz şekilde yürüsün” anlamına geldiğini kaydetti. AKP’li komisyon başkanvekili Hakkı Köylü’nün “Bu konu üzerinde durulması gerekiyor” demesi dikkat çekti. İtirazlara karşın maddenin kapsamı daha da genişletilerek kabul edildi. Mal varlığına el koymayla ilgili düzenlemeyi Yargıtay temsilcisi de eleştirdi. Yargıtay temsilcisi, bunun hukuka uygun olmadığını belirterek “Bu düzenlemeyle gerekli olduğu zamanlarda el koyma kararları çıkmaz” görüşünü dile getirdi. AKP Isparta Milletvekili Recep Özel’in kabul edilen önergesi ile teklifin dinlemelerle ilgili 12. maddesinde değişiklik yapıldı. Buna göre maddeye eklenen fıkra “Talepte bulunulurken tedbir kararı verilecek hattın veya iletişim aracının sahibini ve biliniyorsa kullanıcısını gösterir belge ve rapor eklenir” şeklinde düzenlendi. Dondurulan HSYK önerisi geliyor Ankara (Cumhuriyet Bürosu) AKP, HSYK yasa önerisini bugün TBMM Genel Kurulu’na getirmesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı’nın atadığı üyelerden birinin seçilme yeterliliğini taşımadığı ve düşürülmesi için hüküm getirileceği ileri sürülüyor. AKP kulislerine göre Cumhurbaşkanı’nca 2010’da atanan Bülent Çiçekli’nin “15 yıl öğretim üyeliği” kriteri nedeniyle seçilme yeterliliğini taşımadığı ileri sürülüyor. Mevcut yasada seçilme yeterliliğinin taşımadığı sonradan anlaşılan üyelerin genel kurulun üçte iki çoğunluğuyla düşürülmesine ilişkin hükmünün değiştirilerek bu işlemin kolaylaştırılacağı dile getiriliyor. Türkiye Adalet Akademisi’yle ilgili maddeleri kabul edilen yasa önerisinin askıya alınan HSYK ile ilgili maddeleri hızla geçirilmesi için daraltılacak. HSYK Genel Kurulu’nun toplanamaması nedeniyle 15 olan toplantı yeter sayısının 12’ye düşürülmesi bekleniyor. Dairelerin 5, 5 ve 11 olarak öneride öngörülen üye sayısında da değişikliği gidileceği belirtilirken, Genel Sekreter ve yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkan ve yardımcıları ile tetkik hakimlerinin görevine son verilmesine ilişkin madde yasalaştırılacak. ‘Yargılamalar durdurulsun’ İstanbul Haber Servisi Halkların Demokratik Kongresi (HDK) İnsan Hakları ve Adalet Komisyonu tarafından 9 Şubat’ta düzenlenen “Adalet İstiyoruz” forumunun sonuç bildirgesinde, özel yetkili mahkemeler ve Terörle Mücadele Kanunu’nun kaldırılması, mahkemelerde söz konusu yasalarla yargılanarak, tutuklanmış ve hüküm giymiş olan siyasi tutuklular ile ağır hasta tutuklu ve hükümlülerin serbest bırakılması istendi. Bildirgeyi okuyan HDK Yürütme Kurulu Üyesi Akın Birdal, mevcut yargılama sisteminde, adil yargılama ve savunma hakkının kullanılmadığını belirtti. AKP’nin iktidara gelmesi ile 42 bin olan tutuklu ve hükümlü sayısının 148 bin 240’a dek yükseldiğine dikkat çeken Birdal, 2013 yılında 316 kişinin cezaevinde yaşamını yitirdiğini, cezaevlerindeki 3 bin yabancı tutuklu, trans, engelli ve çocukların ise koşullarının çok zor olduğunu vurguladı. KCK ana davasından yargılanan hasta tutuklu Osman Akdağ’ın kızı Safiye Akdağ da “Babamın beyninde kist tespit edildi. 4 aydır tomografiye götürülmesini bekliyoruz. 15.5 yıldır cezaevlerinde kalıyor. 65 yaşında. Her an kalp krizi geçirebilir, tedavi süreci işlemiyor” dedi. ‘Özel duruşma’da Ağar yine tuğlayı çekmedi Çelebi, mahkeme heyetini HSYK’ye şikâyet etti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 1990’lı yıllarda aralarında Namık Erdoğan, Behçet Cantürk, Savaş Buldan, Ömer Lütfi Topal, Tarık Ümit’in de bulunduğu 18 faili meçhul cinayete ilişkin açılan davada bir numaralı sanık dönemin Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar için özel duruşma yapıldı. 19 Şubat’ta yapılması karlaştırılan ancak o tarihte Ağar’ın sağlık nedeniyle yurtdışına çıkacağı belirtilmesi üzerine dün yapılan duruşmaya faili meçhule kurban giden isimlerin aileleri çağrılmadı. Uğur Mumcu cinayeti için “Bir tuğla çekersem duvar yıkılır” diyen Ağar, 18 faili meçhul cinayetine ilişkin suçlamaları kabul etmedi, “Öldürüldüğü iddia edilen kimselerle ilgili benim herhangi bir ilgim, bilgim yok” dedi. İstanbul Haber Servisi Ergenekon davasında 16.5 yıl hapis cezasına çarptırılan ve telefonuna “sehven” yükleme yapıldığı ortaya çıkan Teğmen Mehmet Ali Çelebi’nin avukatı Serkan Günel, davanın tamamlanmasının üzerinden 6 ay geçmesine karşın gerekçeli kararı açıklamayan hâkimleri HSYK’ye şikâyet etti. Günel, 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyetinde görevli 5 hâkimle ilgili şikâyet dilekçesini Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda bulunan HSYK bürosuna sundu. Dilekçede 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin heyeti hakkında soruşturma açması talep edildi. Dilekçede soruşturma kapsamında Hâkim Köksal Şengün, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve paralel yapı iddiasının sahibi Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tanık olarak dinlenmesi de talep edildi. CHP, Anayasa Mahkemesi’ne gidecek CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, önerinin TBMM’de kabul edilir edilmez yayımını beklemeden yokluğun tespiti, yürütmenin durdurulması ve iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvuracaklarını söyledi. Hamzaçebi, “Bu teklif anayasaya aykırıdır, yoklukla maluldür” dedi.