05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2014 CUMA 10 EKONOMİ [email protected] Politik istikrarsızlık ve belirsiz piyasa koşulları gayrimenkul yatırımcısını Türkiye’den uzaklaştırıyor Yatırımcı güveni azaldı Sektörden * Aşçıoğlu Grubu, Danimarkalı Bang & Olufsen ile işbirliğine gitti. Selenium Ataköy konut sahipleri, yapılan işbirliği kapsamında ses ve görüntü sistemi üreticisi Bang & Olufsen’in, televizyonlar, telefonlar, ses sistemleri, akıllı ev çözümlerini kapsayan tüm hizmetlerinden yararlanacak. * Ortadoğu Grup’un Sancaktepe’de inşa ettiği ve 28 blokta 1.310 daireden oluşan Resim İstanbul’un ilk etabı satışa çıktı. Üç etaptan oluşan projenin birinci etabında 546 daire yer alıyor. Resim İstanbul’dan ev almak isteyenlere yüzde 10 lansman indirimine ek olarak peşin ödemelerde yüzde 10 indirim daha yapılıyor. Projede yer alan 1+1 dairelerin peşin fiyatı 154 bin liradan başlıyor. * Hydrocabin markasıyla yerli üretim banyo, küvet ve jakuzi gönderen Src Yapı, Ortadoğu ve Körfez ülkelerine sauna satıyor. Src Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Sürücü dünyanın 40 ülkesine jakuzi, küvet ve duş sistemleri sattıklarını ifade etti. * Polimeks İnşaat, Libya Uzou Otel’in yenileme inşasını aldı. Libya’nın Bingazi şehrinde bulunan Uzou Otel’in yenileme bütçesi yaklaşık 29 milyon Avro olup otelin 2015’te tamamlanması amaçlanıyor. PwC’nin raporuna göre; geçen yıl gayrimenkul sektörünün gelişme beklentilerinde ilk sırada yer alan İstanbul, bu yıl 3 basamak birden gerileyerek 4. sıraya düştü. Yeni gayrimenkul yatırımlarında 2’den 6’ya, mevcut yatırım performansında 4’ten 7’ye geriledi. Rapora göre Türkiye’de sektör hem kârlılıkta hem de borçlanma olanaklarında sorunlar yaşıyor. Dengesizlik Giderildi mi? Türkiye, 1980’li yılların başlarından beri iktisat politikasında şöyle bir kolaylık içinde. Dış ödemeler dengesinde sorun varsa, devalüasyon yapar çözersin. Devalüasyon ihracatı artırır, ithalatı keser; denge oluşur. Yatırımtasarruf dengesizliği varsa, enflasyonist baskı oluşmuşsa çözüm kolay: Faizlerin artırılması. Artan faiz tüketim harcamalarını kısar, iç tasarrufları artırır, yatırım talebini azaltır, denge kurulur. Devalüasyon ve faiz artışı bir de zam ve vergi artışı ile sıkı maliye politikası ile desteklendi mi, ekonomide düzelme kısa sürede sağlanır. Ekonomide olaylar, ilişkiler o kadar basit değil. Sorunlar, devalüasyon, faiz artışı yapmakla ve bütçe açığının GSYH oranını düşürmekle, faiz dışı fazla vermekle çözülemiyor. Sorunların belki üstü örtülüyor, ama kesin çözüm getirilemiyor. Sürekli dış açık, borçlanma, ortalaması düşük düzensiz büyüme hızı, üretim yetersizliğinin sonuçları, yansımalarıdır. Zaman zaman üretim sorunu gündeme getirilir, finansal önlemler alındı, sıra üretim artışına geldi ahkâmı kesilir, ama bir türlü istenen düzeyde üretim artışı sağlanamaz. Üretimin iki temel faktörü, fiziki sermaye, makine ve teçhizat ile emektir. Kapitalist düzende önemli aktör, üretim faktörlerini bir araya getirerek üretime geçirecek müteşebbis, girişimcidir. Türkiye’de sermaye birikiminin yetersizliği, genelde sorunların ana nedeni olarak vurgulanır. Gerçek eksiklik ise kalifiye işgücü ve nitelikli girişimci azlığıdır. Türkiye’de temel eğitim, yükseköğrenim dahil yetersiz, göstermelik, şeklen olduğu gibi, işbaşında eğitim, deneyim, sürekli çalışma yoluyla öğrenim de son derece sınırlıdır. Kalifiye işgücü noksanlığı, maliyetleri, rekabet gücünü olumsuz etkilediği gibi, teknoloji geliştirmek bir yana yeni teknolojileri uygulamak olanağını dahi kısıtlamaktadır. Üretimde, verim artışı, maliyet düşüşü sağlayan çoğu değişimi, yeniliği, deneyimli kalifiye işgücünün sağladığı da bir gerçektir. Sık sık yinelendiği gibi, girişimci kapitalist sistemin yardımcı değil, başaktörüdür. Hangi mal ve hizmetlerin üretileceğine karar veren, üretim faktörlerini bir araya getiren, yeni pazarlar bulan, ürün geliştiren yeni teknolojilerin uygulanmasında ön ayak olan, yaratıcı olan girişimcidir. Ancak girişimcilik ruhu, kapitalist sistemi başarıya götürür. Bizde işadamı, girişimci sıfatını taşıyan, belki yüz binler var. Ancak gerçek girişimci, işadamı niteliklerine sahip kaç kişi var? Piyasa ekonomisini uygulamaya çalışan gelişmekte olan ekonomilerin, temel eksikliği, ciddi ekonomi yayınlarında da vurgulandığı gibi gerçek girişimci azlığıdır. Bizde işadamlarının büyük çoğunluğu daha çok iktidarlarla iyi ilişkiler kurarak ihale, teşvik, kredi, özelleştirmeden pay alma gibi yollarla, işlerini yürütmeye, genişletmeye çalışan kişiler olarak görüntü vermektedirler. İktidarla iyi ilişkiler kurabilmek için ya da ürkerek, yanıltıcı değerlemeler de yapmakta, kamuoyunu yanıltıcı iletiler de vermekte, yanlışları düzeltme yolunda gayret harcayacaklarına, yanlışları doğru ve başarı gibi göstermeye de çalışmaktadırlar. Farkı, başarıyı insan kalitesi yaratır. Bu tür yönetim anlayışı ile yetersiz bürokratik kadrolarla, kalifiye işgücü noksanlığı ile, gerçek, nitelikli girişimci azlığı ile Türkiye ne ekonomik ne de siyasal sorunlarını çözebilir. Alınan gerçek sonuçlar bu savın kanıtıdır. Kötümser beklenti için özür dilerim; Türkiye ekonomisi bu durgunluktan uzun süre kurtulamaz, orta gelirli ülke olma sınıfından bir üst sınıfa sıçrama da yapamaz. K aliteli mülkün az olması, emlak piyasasının çok oynak olması, politik istikrarsızlık ve fiyatların yüksek olması gibi nedenlerle gayrimenkul yatırımcısı için Türkiye’nin eski cazibesi kalmadı. Uluslararası denetim, danışmanlık ve vergi şirketi PricewaterhouseCoopers (PwC) ve Urban Land Institute (ULI) tarafından yayımlanan “Gayrimenkulde Gelişen Trendler Avrupa 2014” raporuna göre, Avrupa genelinde sektör bu yıl daha iyimser hissederken İstanbul, emlak yatırımları bakımından en iyi 10 Avrupa şehri sıralamasında geçen yıla göre geriledi. İstanbul, gelişme beklentilerinde ilk sıradan 4. sıraya, yeni gayrimenkul yatırımlarında 2’den 6’ya, mevcut yatırım performansında 4’ten 7. sıraya düştü. İstanbul’da kaliteli varlık bakımından eksiklikler olması, fiyat istikrarsızlığı ve politik istikrarın geleceğinin sorun olarak görülmesi en büyük riskler olarak sıralanıyor. Araştırmaya göre; kârlılıkta en fazla düşüş yüzde 12 ile Türkiye’de bekleniyor, katılımcıların yüzde 35’i Türkiye’de borçlanma olanaklarının daha zor olacağını düşünüyor. Diğer yandan 75 milyonluk genç ve hızla büyüyen nüfus, refah düzeyinin yükselmesi ve orta sınıfın kendisini yeniden tanımlaması, Türkiye’de sektör için olumlu etkenler arasında sıralanıyor. 2012’de yabancıların gayrimenkul sahibi olmaları üzerindeki kısıtlamaların kaldırılmasına ilişkin kararın da özellikle Rusya, Ortadoğu ve Asya’daki yatırımcıların dikkatlerinin Türkiye’ye yönelmesine sebep olduğunun altını çiziliyor. Rapora göre, ekonomilerindeki toparlanmayla birlikte yatırımcı tercihi İrlanda ve İspanya gibi pazarlara yönelirken iki yıl önce yatırımcıların radarında bile bulunmayan Dublin bu yıl 2. sırada yer aldı. Mevcut gayrimenkul yatırımla rı bakımından en iyi 10 Avrupa şehri sıralamasında Münih ilk Türkiye’nin Avrupa’ya göre sırada yer alırken onu sırasıyyüksek olan ülke riskinin de la Dublin, Hamburg, Berlin, gayrimenkul yatırımları için Londra, Zürih, İstanbul, Kobir risk unsuru oluşturduğuna penhag, Stockholm ve Frankişaret eden Epos Gayrimenkul furt izledi. Danışmanlık ve Değerleme Raporun bir yönüyle, serYönetici Ortağı Neşecan Çekici, mayenin güvenli limanla“Münih’te kurumsal yatırımcı yıllık ra yöneldiğine işaret ettiyüzde 4 getiriye sahip. Getiri oranı ğini söyleyen ULI TürkiStuttgart’ta yüzde 6.5, Avrupa ye Başkanı Haluk Sur, ortalaması ise yüzde 8. Dolayısıyla “Dublin’in bu yükselişi‘yüzde 8 bize yeter, bölge, ülke nin yanında üç yıl önce riski, siyasi risk almayalım’ diyen birinci sırada bulunan bir yatırımcı var. Bu nedenle İstanbul’un derece kayTürkiye’de yatırımcı alacağı risk betmiş olması, bir yanıykarşısında daha yüksek bir getiri la dünya krizi sonrası yagörmek istiyor” dedi. tırımcıların bir yöneliPwC Türkiye Gayrimenkul minin sonucu iken; bir Sektörü Lideri Ersun yanıyla da Türkiye olaBayraktaroğlu’nun verdiği bilgiye rak bu yatırım fırsatlagöre, geçen yıl İngiltere’ye 35 rını iyi değerlendirip demilyar Avro, Almanya’ya 26 milyar ğerlendirmediğimiz üzeAvro, Fransa’ya ise 12 milyar Avro rinde önemle durmamız gayrimenkul yatırımı yapılırken gereken bir husus” diye yatırım miktarı Türkiye için 528 konuştu. milyon Avro’da kaldı. Ülke riski de Türkiye’den kaçırıyor Süleyman Varlıbaş Murat İzci Kurtuluş umudu turistte Perakende sektörü, umudunu yabancı turiste bağladı. Kurlardaki yükselme, 17 Aralık’tan bu yana yaşanan siyasi gelişmeler ve yolsuzluk tartışmaları yüzünden durgunluğa giren sektörün can simidi turistler oldu. Alışveriş Merkezi Yatırımcıları Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve KDM Alışveriş Merkezleri Kiralama ve Yönetim Danışmanlık AŞ Genel Müdürü Murat İzci ve Varyap Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Varlıbaş, bir grup gazeteciyle bir araya geldi. İzci burada yaptığı konuşmada, “Şu anda herkes yabancı turist odaklı çalışıyor. Cevahir AVM’den İstinyepark’a İstanbul’daki tüm alışveriş merkezlerinde yabancıların alışverişteki payı yükseliyor. İstanbul genelinde bu oran yüzde 10’u buldu” dedi. Alışveriş merkezlerinde (AVM) turistlerin cirodaki payı yüzde 10’u bulurken seyahat acentalarının turist başına aldıkları hanut da 2 dolardan 4 dolara yükseldi. Bu yılın ilk çeyreğinde alışveriş merkezlerini İranlı turistlerin kurtaracağını anlatan İzci, özellikle yaklaşan Nevruz bayramının bu anlamda belirleyici olduğunu vurguladı. İzci, “Bu dönemde İstanbul’daki otellerde boş yer yok. Alışveriş merkezleri de bu döneme odaklanmış durumda. Kiralama ve yönetim danışmanlığı yaptığımız Kale Center’da aylık 5 bin ziyaretçiyi yakaladık. Burada yapılan her 100 liralık alışverişin 8 lirasını yabancılar yapı yor” diye konuştu. Kurlardaki hareketliliği de değerlendiren İzci, “Keşke Türk perakendecilerin yurtdışında 3 bin değil de 30 bin mağazası olsaydı. O zaman perakendeciler kurlardaki hareketlenmeden bu kadar fazla etkilenmezdi. Bir de kur pazarlığı sadece kriz dönemlerinde yapılıyor” açıklamasını yaptı. Süleyman Varlıbaş da Ataşehir’de yaptıkları Metropol İstanbul projesinin Türkiye için enlere imza atacağını savundu. Varlıbaş, inşaat maliyeti 1 milyar lira olan konut, ofis, otel, alışveriş merkezi, alışveriş caddeleri ve yaşam alanlarının olacağı dev projede yer alan alışveriş merkezinin tamamlandığında 1.5 milyar liralık bir değere sahip olacağını aktardı. İş Bankası 3.2 milyar lira kâr elde etti Adnan Bali Bankanın 2013 sonunda aktif büyüklüğü yüzde 20 artışla 210.5 milyar liraya yükselirken özkaynak büyüklüğü 23.6 milyar lira seviyesine ulaştı. Çeliknaz patent şampiyonu Türk Patent Enstitüsü’nün “2013’te En Çok Yerli Patent Başvurusu Yapan Firmalar” sıralamasında Koç Topluluğu’nun 4 şirketi ilk 10’da yer aldı. Ekonomi Servisi Türk Patent Enstitüsü 2013’te yapılan yerli patent başvuruları içinde en çok başvuru yapan firmalar belli oldu. Listeye göre Arçelik 193 başvuruyla birinci, Ford Otosan 80 başvuruyla ikinci, Turkcell Teknoloji AR&GE 70 başvuruyla üçüncü sırada yer aldı. En çok patent başvurusu yapan ilk 10 firma arasında beyaz eşya, otomotiv, telekomünikasyon ve ilaç firmaları bulunuyor. İlk 10 sırada yer alan firmalar tarafından yapılan başvurular toplam yerli patent başvurularının yüzde 15’ini oluşturuyor. Koç Topluluğu’ndan yapılan açıklamaya göre, Koç Topluluğu geçen yıl toplam 400 patent başvurusu yaptı. Arçelik, 193 patent başvurusuyla birinci sıraya yerleşirken listede 48 patent başvurusuyla altıncı sırayı Tofaş, 20 patent başvurusuyla 9’uncu sırayı ise Türk Traktör aldı. SERBEST PİYASA ABD Doları Avro İngiliz Sterlini İsviçre Frangı 24 Ayar Altın Cum. Altını 2.1960 3.0020 3.6420 2.4480 91.20 598.92 ALIŞ SATIŞ Ekonomi Servisi İş Bankası 2013’te 3.2 milyar net kâr elde etti. İş Bankası’ndan yapılan açıklamaya göre, bankanın 2013 sonunda aktif büyüklüğü yüzde 20 artışla 210.5 milyar liraya yükselirken, özkaynak büyüklüğü 23.6 milyar lira seviyesine ulaştı. İş Bankası’nın net kârı ise 2013 yılsonu itibarıyla 3.2 milyar lira oldu. İş Bankası’nın aktif büyümesine en büyük katkıyı, 2013’te yüzde 26.4 artışla 134.8 milyar lira seviyesine ulaşan kredi portföyü sağladı. Yılsonu itibarıyla İş Bankası ve mali iştiraklerinin, sağladıkları nakdi ve gayri nakdi kredilerle Türkiye ekonomisine yaptığı katkı 185 milyar liraya ulaştı. Finansal sonuçları değerlendiren İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali şu bilgileri verdi: * Kredilerinin aktif içindeki payı yüzde 64.1 olan İş Bankası’nın ticari nitelikli kredileri 96.4 milyar liraya ulaştı. * 2013’te yurtiçinde 59, yurtdışında ise 1 şube açarak hizmet ağını genişleten bankanın, yılsonu itibarıyla yurtiçi şube sayısı 1289’a, yurtdışı şube sayısı ise 20’ye yükseldi. * Uluslararası piyasalardaki gelişmelerin, gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde yarattığı olumsuz etkilere rağmen, 2013 yılı İş Bankası’nın gerek kredi hacmini gerekse hizmet ağını genişleterek ekonomiye olan desteğini sürdürdüğü bir yıl oldu. 2.2010 3.0060 3.6590 2.4620 91.55 612.15 MERKEZ BANKASI DÖVİZ CİNSİ 1 ABD DOLARI 1 DANİMARKA KRONU 1 EURO 1 İNGİLİZ STERLİNİ 1 İSVİÇRE FRANGI 1 İSVEÇ KRONU 1 KANADA DOLARI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 100 JAPON YENİ ALIŞ SATIŞ 14 ŞUBAT 2014 EFEKTİF ALIŞ 1.7578 1.8071 0.31752 2.3695 2.7430 1.9117 0.27740 1.7478 6.0957 0.32070 0.46693 1.8723 SATIŞ 1.7702 1.8384 0.32003 2.3862 2.7633 1.9298 0.28113 1.7689 6.3641 0.32382 0.47484 1.8990 1.7590 1.7675 0.31774 0.31930 2.3712 2.3826 2.7449 2.7592 1.9146 1.9269 0.27759 0.28048 1.7543 1.7622 6.1885 6.2700 0.32092 0.32308 1.8793 1.8918 1 AVUSTRALYA DOLARI 1.8155 1.8274 1 S. ARABİSTAN RİYALİ 0.47046 0.47131
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle