05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 ŞUBAT 2014 CUMA [email protected] 14 KÜLTÜR Yapay zekâlı aşk hikâyesi Başkaları için duygulu mektuplar yazarak hayatını kazanan, melankolik yazar Theodore’la (Joaquin Phoenix) bedensiz bir yapay zekâ arasındaki ilişkiyi, oluşacak çeşitli ihtimallerle değişebilir imkânları da harmanlayarak ele alan “HerAşk” ilginç bir Spike Jonze filmi. 1969’da Adam Spiegel adıyla doğmuş Spike Jonze malum, 2000’li yılların yetenekli, parlak yönetmenlerinden biri. Ayrıca senarist, yapımcı, belgeselci ve oyuncu, Björk, R.E.M., Fatboy Slim, Beastie Boys için çektiği müzik videoları da var. Biz onu en çok son dönemin en yaratıcı senaristlerinden Charlie Kauffman’la işbirliği yaptığı “John Malkovich Olmak”la (1999) “AdaptationTersyüz” (2002) gibi sarsıcı filmleriyle tanıyıp sevdik. Herhalde Sevgililer Günü nedeniyle “Aşk” adıyla gösterime sunulan “Her”, vaktiyle hayatına ışık gibi girip tutkulu bir beraberlik yaşadığı ama 1 yıldır ayrı ve boşanma sürecinde olduğu karısı Catherine’e (Rooney Mara) hâlâ mutlu evlilik anılarını sık sık aklına getirecek kadar tutkun, içe dönük, koyu bir “yalnız” olan Theodore’un, teleilişki aracılığıyla sevgi aranışı fantezisini hikâye ediyor. Los Angeles’ta geçen filmde, birbirlerinden çok, sürekli konuştukları cep telefonlarıyla içerdedışarda sürekli ilişki halindeki yakın geleceğin, teknolojinin Spike Jonze’un yönettiği ve en iyi film dahil, 5 dalda Oscar ödüllerine aday gösterilen ‘Her’, ‘Aşk’ adıyla gösterimde FİLMMOR KADIN FİLMLERİ FESTİVALİ Kadına Breillat bakışı Kültür Servisi 14 Mart’ta İstanbul’da başlayacak 12. Uluslararası Gezici Filmmor Kadın Filmleri Festivali, çağdaş sinemanın cüretkâr yönetmenlerinden Catherine Breillat’yı altı filmiyle konuk edecek. Günümüz sinemasının ayrıksı isimlerinden, aynı zamanda roman yazarı Breillat’ın “Cehennemin Anatomisi”, “Mavi Sakal”, “Metres”, “Romans”, “Uyuyan Güzel” ve “Zaafın İstismarı” filmleri festival kapsamında gösterilecek. Filmlerinin birçoğu yasaklanan veya 18+ olarak sınıflandırılan Breillat, kadın cinselliğini görsel haz nesnesi olmaktan çıkarıp tabuları ve alışkanlıkları yerle bir etmesiyle tanınıyor. “Uyuyan Güzel” Yeni haftaya 7 film... SUÇLULU K VE A CI TEM A LA R IN A Y EN İ BİR BA KIŞ A ÇISI GETİREN ‘ Y A SA K A ŞK’ 2 1 ŞUBA T’ TA GÖSTER İM E GİR ECEK Anneler ve oğullar... ASLI SELÇUK Fransız yönetmen, senarist, oyuncu Anne Fontaine, karakterlerini yargılamadan, suçlamadan, seçimlerini sorgulamadan anlatır, tabuları birer birer çiğner. İçsel çalkantıları, engellenemeyen dürtüleri, sıra dışı yaraları deşen duyguların yönetmeni Fontaine, filmlerinde insan ruhunun karanlık köşelerini başarıyla sergiler, karakterleri tümüyle karmaşıktır. Nobel ödüllü ünlü yazar Doris Lessing’in gerçek bir öyküden esinlenerek yazdığı Perfect Mothers’ı sinemaya uyarlayan Fontaine, Two Mothers’ta (Yasak Aşk/2013) gözde temaları ensest ilişki, yaşlılık, üçgenlemeyi yetkin bir anlatımla, olağanüstü bir görsellikle işler. İlk kez Fransa ve Avustralya’da İngilizce çektiği bu psikolojik dramda iki kadının güçlü dostluklarını kutsar. Cenneti andıran Seal Rocks’ta birlikte büyüyen Lil (Naomie Watts) ve Roz (Robin Wright) aynı zamanda evlenirler, aynı zamanda erkek çocukları olur. Buradan hiç ayrılmayan kırklarındaki bu güzel kadınlar birbirlerinden hiç kopmazlar. Lil kocasını yitirir, Roz kocasının Sydney’deki yeni işine sıcak bakmaz. Bozulmaz bir bağla birbirlerine bağlı iki kadın dengelerini denize bakan evlerinde, oğullarında bulurlar. Lil varoluşunun dönemecindedir, u Sıra dışı yaraları Tom öç almak için Lil’le kocası ölmüştür, oğlu Tom deşen duyguların ilişki kurar. Dörtlü ilişki (James Frecheville) bir süre sonra onu terk edecektir. yönetmeni Fontaine, ayna oyunu gibi ikiye böYaşlanmaya başlayan Lil’le lününce (iki sıkı dost, iki filmlerinde insan Roz endişeyle geleceği düşüdelikanlı) sıra dışı, tedirruhunun karanlık gin edici bir durum oluşur. nürler. Küçük oğlanlar, yakışıkköşelerini başarıyla Yaşlılık belirtilerine karşın lı, erkeksi moda gravürlerisergiler, karakterleri güzellikleri yine de parlane dönüşmüşlerdir. Sörf yayan bu kadınlar yaşamlarıtümüyle karmaşıktır. nı yarılamışlardır. pan oğullarını izleyen anneler aralarında Bunları biz mi Anneler ve oğulları heryaptık. Nasıl da güzeller, birer tanrı gi kesin gözlerinden ırak çiftlere dönübiler diye konuşurlar. Dörtlünün araşürler. Bu kadınlar yarattıkları evlatsına hiçbir yabancı varlık giremez. Bir larının kollarında dinginlikle bu aykıgece Lil’in oğlu Ian (Xavier Samuel) rı sevgiyi yaşarlar. Neredeyse eksiksiz Roz’la birlikte olur. Annesini kıskanan bir simetrinin uyumu içerisindedirler. Baskıcı erkeksi unsurları uzaklaştıran arkadaşlar, ideal erkekliği kendi doğurdukları prototiplerde bulurlar. Mükemmel anneler olmuşlardır ama artık herkes kendi normal yaşamına dönmelidir. Sınırları aşmışlardır; suçluluk, pişmanlık içindedirler; ama yıllardır bu denli bir bütünlükte, mutluluk da asla duyumsamamışlardır. Lil’le Roz’a göre bir süre sonra oğulları yeni kadınlar bulacaklar, üreyecekler, alışılmış bir sosyal yaşam süreceklerdir. “Olgun kadınlarla genç erkekler hep vardı. Colette bile bunu yazmıştı. Bu kadınları birer puma olarak tanımlamak çok yanlış” diyen Fontaine, cinsellik, çiftleşmek, düzenli bir ortama izinsiz giren yabancı varlık temalarını izleyiciyle paylaşır, bu alışılmadık öyküyü cenneti andıran bir mekâna yerleştirerek yaşananları doğallıkla yansıtır. Hepsi öylesine güzel, masum, önyargısızdırlar ki ilişkileri sevgiyle onaylanır. Avustralya evrensel, zaman dışı, vahşi bir duygu uyandırır; tabu kırıcı Fontaine yadsınan ensest ilişkiyi en duyarlı biçemiyle yansıtır. Senaryosunu Christopher Hampton’la (Coco avant Chanel) yazan yönetmen, toplumun yasakladığı, kiminin de gizlice yaşadığı bu ilişkiyi yalın, dokunaklı bir anlatımla mizah da katarak bir masala dönüştürür. Yasak Aşk, izleyiciyi derinden etkiler, sarsar, insanı alışageldiği iyilikler zincirinden koparır. Etik, dostluk, yaşlılık, ebeveynlik, seçimler, önyargılar, Oedipus kompleksi, bağışlamak, pişmanlık, suçluluk, acı temalarına yeni bir bakış açısı getiren Two Mothers (Yasak Aşk) 21 Şubat’ta gösterimde. Bu hafta 7 film vizyona girecek. Aynı adlı roman serisinden uyarlanan “Vampir Akademisi”, genç vampirlerin yaşadıkları büyüme sürecini anlatıyor. Vizyonun vampirli bir diğer filmi yönetmenliği ve senaryosu Jim Jarmusch’a ait olan “Sadece Âşıklar Hayatta Kalır”. Koray Baliç’in yönettiği “Balayı”nda, bir çiftin gerilim dolu hikâyesi konu ediliyor. Başrollerini Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek’in paylaştığı “Bi Küçük Eylül Meselesi”, Eylül ile Tekin’in tesadüflerle başlayan sıra dışı birlikteliklerini konu alıyor. 2028’de geçen “RoboCop”ta, Joel Kinnaman, Gary Oldman ve Michael Keaton gibi oyuncular yer alıyor. Shana Feste’in yönettiği “Sonsuz Aşk”ta, genç oyuncular Alex Pettyfer ve Gabriella Wilde var. ‘NYMPHOMANIAC’ !F İSTANBUL’UN ARDINDAN 14 MART’TA GÖSTERİMDE Farklı versiyonu gösterilecek 14 Şubat Cuma Saat 20:30 Trump Tiyatro Salonu 0 212 274 26 44  www.dostlartiyatrosu.com TOPLU BİLET İÇİN 0212 253 67 1112 Kültür Servisi Lars Von Trier’in Türkiye’de de merakla beklenen filmi “İtiraf”ın (Nymphomaniac) ilk bölümünün dün basın gösterimi gerçekleşti. Türkiye’de ilk olarak !f İstanbul Uluslararası Bağımsız Filmler Festivali’nde yarın gösterilecek olan filmin basın özel gösterimi öncesi izleyenlere bir açıklama dağıtıldı. Dağıtımcı firmalar Özen Film ve Umut Sanat imzasıyla yapılan açıklamada, sansürsüz versiyonun sadece şu an devam etmekte olan Berlin Film Festivali’nde gösterildiği belirtildi: “‘Nymphomaniac Volume 1 ve 2 özel olarak iki versiyon olarak hazırlanmış ve dünyanın her yerinde toplam 4 saat süresi ile vizyona sürülmektedir. Uzun versiyon ya da sansürsüz versiyon olarak adlandırılan yalnızca Volume 1 için Yönetmen Kurgusu 2014 Berlin Film Festivali’nde gösterilmek üzere hazırlanmış ve gösterilmiş; ardından tüm dünyada gösterimi dondurulmuştur. İkinci bölümün uzun versiyonunun ne zaman ve nerede gösterileceği izleyen aylar içinde teyit edilecektir. İzleyeceğiniz Volume 1 ve Volume 2 tüm dünyada vizyona çıkan versiyondur.” Filmdeki bazı cinsel birleşme sahnelerinin dijital olarak karartılmasıyla ilgili olarak ise Özen Film’den yapılan açıklamada, filmin bu şekliyle kendilerine ulaştığı belirtildi. Film 14 Mart’ta Volume 1 ve 21 Mart’ta ise Volume 2 olmak üzere gösterime girecek. “Vampir Akademisi” telefonda seks bile yaptığı Sakaçınılmaz ağına yakalanmış inmantha sayesinde. sanlarından biri de mutsuz, bıkkın Aralarındaki sanal sevgililik kahramanımız Theo. Bilgisayar başında video oyunoyunu, Samantha’nın başka inlarıyla, küfürbaz bir avatar’ın san ilişkileri de olduğu itirafırehberliğinde, 3 boyutlu, sanal na kadar sürüyor. gezintilere çıkarak geçiriyor yalSonunda uyku hakkında bir nız gecelerini. belgesel çekmek isteyen, arkau İnsanla yapay zekânın çarpık ilişkisi daşı Charles’tan (Matt LetsKütüphane gibi işyerinde, sadece fotoğraflarını gördüğü müştecher) ayrılmış, üniversitegibi sıra dışı bir çıkış noktasından rilerinin ağzından, hedefi tam tutarkadaşı Amy’ye (Amy hareket etse de, gitgide yüzeyselleşerek den turan mektuplar yazan Theo’nun, Adams) sığınıyor Theo’muz. beylik sevgisevgili sözcüklerinden pek TheoAmy çifti birlikte çatıiletişimin artık candan cana yapılmayıp bütünüyle 21. yüzyıla özöteye geçemeyen “Aşk”, yine de keyifle dan, bütün doğayı yiyip yutagü, teknolojik bir boyuta evrildirak ürkünç bir gökdelenler orseyrediliyor baştan sona. ği bu modern dünyadaki duygumanına dönüşmüş Melekler suz ve monoton hayatı, yeni çıkan Kenti’ni seyrediyor “Aşk”ın bir yapay zekâlı iletişim sistemini alıp kullanmasıybungun finalinde. la değişiyor. Büyük bölümü Theo’yla bedensiz Samantha araArtık sekreteri gibi email’lerini cevaplayıp yaşasındaki atışmalı, mızmız sevgili diyaloglarına damını düzene soktuğu Theo’yu her an dinleyen, anyanan filmi tek başına sırtlamış, başarılayan, bilince, hoşgörüye ve sezgilere sahip, süreklı performansıyla çekip götürüyor, zaten li gelişmesini sürdürüp insan gibi olmaya özenirken gün geçtikçe daha usta bir oyuncu olakendine de Samantha diyen, hatta Catherine’i de kısgelen (ve 1990’larda başarının basakanan bu bedensiz yapay zekâya körkütük tutulan maklarını tırmanırken genç yaşta over Theo, yitirdiği yaşama sevincine yeniden kavuşuyor, dose’dan ölüveren, yakışıklı oyuncu River Phoenix’in de kardeşi), tavşan dudak Joaquin Phoenix. Scarlett Johansson, göremediğimiz Samantha’ya seksi sesini verirken, yan rollerde Amy Adams’la Rooney Mara’nın da boy gösterdiği filmin Owen Pallett imzalı, capcanlı müzikleriyle kameraman Hoyte Van Hoytema’nın zevkli çerçevelemeleri de basbayağı ilginç kılıyor “Aşk”ı sonuçta. İnsanla yapay zekânın çarpık ilişkisi gibi sıradışı bir çıkış noktasından hareket etse de, gitgide yüzeyselleşerek beylik sevgisevgili sözcüklerinden pek öteye geçemeyen “Aşk”, yine de keyifle seyrediliyor baştan sona. Senaryoyu da yazmış yönetmen Spike Jonze’un bu yarım başarısı, etkileyici kasvetli, sıkkın atmosferi, özene bezene ayrıntılandırılarak yakın geleceği tasarlayan sahneleri ve zevkli görselliğiyle meraklısının herhalde kaçırmayacağı bir film yine de.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle