Katalog

7 ARALIK 2014 PAZAR CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 Moody’s’tan güncelleme gelmedi Ekonomi Servisi Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’ye yönelik değerlendirmesini 5 Aralık’ta yapması beklenirken resmi internet sitesinde yayımlanan açıklamaya göre güncelleme yapmadı. Açıklamada, “Moody’s bu açıklamayı Avrupa Birliği ülkeleri derecelendirme takviminin 5 Aralık 2014 için belirlenmiş faaliyetlerine açıklık getirmek amacıyla yapmaktadır. Açıklama, piyasalar için bilgi sağlamak amacındadır ve resmi bir kredi notu açıklaması değildir” dedi. Kuruluş, böylece 2014’te Türkiye’nin kredi notunun güncellenebileceği 3 tarihin 2’sinde değerlendirme yapmamış oldu. Moody’s, Türkiye’nin kredi notu görünümünü en son 11 Nisan’da “durağan”dan, “negatif”e çevirirken “Baa3” olan kredi notunu teyit etmişti. IMF: Türkiye’nin geleceği karanlık u IMF raporuna göre, Türkiye ekonomide “politikasını değiştirmezse” 2015’te, büyüme hedefi 4 değil 3.2, enflasyon yüzde 9, cari işlemler açığı bu yılki yüzde 5.75 düzeyinden yüzde 6’ya çıkacak. Rapora göre, seçimin olumsuz etkisi yatırımcıyı kaçırırken ekonomik durgunluk 2009’dan daha kötü olacak. Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF) Türkiye Ülke Raporu’na göre, Türkiye ekonomisini 2015’te her alanda olumsuzluklar bekliyor. IMF’ye göre politikalarda bir değişiklik olmazsa Türkiye’de orta vadeli ekonomik performans yakın geçmişten daha zayıf olacak. IMF “Değişmeyen politikalarla, enflasyon gelecek yıl da hedefe ulaşamayacak” derken Türkiye Ülke Raporu’nda 2015’e ilişkin şu tespitlere yer verdi: 4 Erken parasal gevşeme, liranın değer kaybı ve gıda fiyatları enflasyonu yıllık enflasyonu, hedefin 5 puan üzerinde yüzde 9’a çıkaracak. 4 Büyüme hedefi Türk yetkililerin beklediği gibi yüzde 4 değil, 3.2’de kalacak. 4 Daha düşük büyüme oranı enflasyonu sınırlayacak ve cari işlemler hesabını olumsuz etkileyecek. 4 GSYH bir kez daha iç talebe dönerken cari işlemler açığı bu yılki yüzde 5.75 düzeyinden yüzde 6’ya çıkacak. 4 Özel yatırımlar uzun seçim dönemi sonuna kadar baskılanmış kalacak. 4 Sermaye akışındaki ani azalış dış açığı kapatmada büyük sıkışmayla sonuçlanabilir ve bir resesyona yol açabilir. 4 Dengesizlikler büyük kalır ve ekonominin sunduğu tamponlar eksilirken etki 2009 resesyonundan daha kötü olabilir. Bu ortamda büyümeyi korumaya yönelik gevşek makroekonomik politikalar riskleri artırır. 4 Avrupa’da beklenenden düşük büyüme Türkiye’nin ana ihracat piyasasında talebi yaralar. Suriye ve Irak’taki çatışmaların Türkiye’ye ekonomik yayılımı ihracatı negatif etkiledi. Ukrayna ve Rusya arasındaki gerginliğin etkileri şimdiye kadar sınırlı kaldı, fakat finansal piyasalarda riskten kaçınmada bir genelleşmeye neden olursa etkisi önemli hale gelebilir. Petrol fiyatlarında ani artış dış açığı daha da genişleterek Türkiye’nin ithalat faturasında hemen belirgin bir etkiye saIMF Türkiye Ülhip olur. ke Raporu’nda Merkez 4 Hedefleme rejiminin uyBankası’nın bankalara tek gulanması, 2006’da kuruldubir ana politika oranı kullanğu günden beri kötü bir simak yerine çoklu oran ve çoklu araçlarla likidite temin ettiğini, cile sahip oldu. Ek olarak bunun piyasaların Merkez Ban2010’da Merkez Bankası kası işlevinin reaksiyonunu ölçalışılmamış bir para pome yetisini engellediğini, enflasyon litikası çerçevesi uygubeklentilerinin çıpa olmaktan çıklamaya başladı. Hedefin masına katkı yaptığını, parasal akkaçırılması ve karmaşık tarım mekanizmalarına zarar verdiçerçeve Merkez Bankağini ve Merkez Bankası içi bir güsı için güvenilirlikte bir ven boşluğu ürettiğini vurguladı. IMF raporda, reel faiz oranı geboşluk üretti. Güvenilirrektiren para politikası duruşulik boşluğunu yüksek dönun, enflasyon hedefi ile tutarviz kuru da etkiledi. Karlı olması gerektiğini belirterek maşık para politikası para“Makro ihtiyati araçlar pasal aktarım kanalını zayıflatra politikasının bir yedetı. İlan edilen yüzde 5 enflasği değildir ve finansal istikrarı temin etmek yon hedefi hem kısa hem orta vaiçin kullanılmalıdeliler için güvenilir değil enflasdır” dedi. yonun aynı vadedeki hedef bandında düşüp düşmeyeceği net değil. Toplumun Virüsleri Toplumun değer yargılarını bozan, yozluk aşılayan, ekonomik kalkınmayı, demokratikleşmeyi, hukuk devleti oluşu engelleyen, en azından toplumsal bünyeyi zayıflatan, bozan virüsler, asalaklar toplumumuzda yaşıyor. Bunlar, insan biçiminde gözle görülebiliyor. Virüsler, kişiliksiz, niteliksiz, çıkarcı, benmerkezci, korkak, onurlarını koruyamayan, yalakalığı bir yaşam biçimi olarak benimsemiş, bendelikle bir yerlere ulaşmayı hedefleyen, henüz sınıflandırma, taksonomi biliminde yer almamış yaratıklar, şeklen insan benzeri fakat insani hasletlerden yoksun, asalak türünden yaratıklar, sınıflandırmada yer almamış olduklarından, tasnif dışı yaratıklar demek şimdilik yeterli. Toplumda o kadar yaygınlar ki, politikada, iş yaşamında, öğretim kurumlarında, sivil, asker bürokraside, medyada... Otoriter yönetime çanak açıyorlar, yolsuzlukları körüklüyorlar, halkın aydınlanmasını engelliyorlar, haksızlığı yaygınlaştırıyorlar, toplumun sağlam kalmış değer yargılarını sarsıyorlar, düzgün kişileri çeşitli yollarla dışlıyorlar, kendi aralarında gizli açık dayanışma, çıkar birlikteliği kuruyorlar, daha kötüsü toplum için sözde başarılı yoz örnekler oluşturuyorlar. Yanıltıcı etiketler taşıdıklarından, başarılı olarak gösterildiklerinden, belli çevrelerce ödüllendirildiklerinden, kazip de olsa şöhret haline getirildiklerinden, hemen her yerde sahnelendirildiklerinden, toplumda öykünme duygusu doğuruyorlar. HHH Dış güçler etkilerini, aşılamalarını artırmada, politikacılar diktatoryal heveslerini gerçekleştirmede, aferistler yolsuzluk yapma cesareti bulmada hep bu tür yaratıkların varlığına güveniyor. Toplumda etkili olabilmek için, sürekli toplum önüne çıkıyor, çıkarılıyorlar, iri boş laflar ediyorlar, bilgili, yerine göre yansız, toplumdan yana görünüyor, her kılığa girebiliyor, her boyayı boyayabiliyorlar. Bu tür kişilerin yarattığı elverişli ortam olmasa, diktatoryal hevesler kırılır, yolsuzluk güdüsü zayıflar, adil bir düzene gidiş başlar, halkın aydınlanmasındaki engeller azalır, bağımsızlık, özgürlük tutkusu güçlenir, ülke saygınlığını koruma, kişisel çıkar beklentilerinin önüne geçer. Toplumda mücadele edilecek, etkileri kırılacak, sahne almaları önlenecek, gerçek kimlikleri, nitelikleriyle halka tanıtılacak olanlar, işte bu toplumsal asalaklar, virüslerden sağlıklı toplumsal bir yaşam için temizlenmek gerekiyor. Şöhretlerine, yukarıdan atıp tutmalarına, bilgiç gözükmelerine karşın ne kadar boş, şişirme olduklarını ortaya koymak belki de görev oluyor. HHH Kaygusuz Abdal, yüzyıllar öncesi boşuna söylememiş: “Bir cim çıkmaz eğer karnını yararsan, camiye gelir de erkân beğenmez.” Doğrudur, tüm atma, tutma, özür dilerim hava basmalarına karşın, gerçekten bir cim çıkmaz işlerinden. Toplumda bu tür virüsler, asalaklar yaygınlaşıyor ama, yeni oluşmuş değiller. Ziya Paşa’nın şu dizeleri “Dehri arasan binde bir adem bulamazsın / Adem görünen harları adem mi sanırsın” bu türün, kökeninin eski olduğunu, yeni türemediklerini kanıtlıyor. Ziya Paşa’nın dizelerine tepki vermesi gerekenler asalak özellikleri olan adem görünenler değil de herhalde harlar olmalı. Bu benzetme ile küçümsenen kimler, ademler mi, harlar mı? Toplumda yalakalıktan, çıkar çevresi oluşturmaktan, bendelikten, haksızlık karşısında suskunluktan, ödleklikten, asalak yaratıklara karşı niteliksizliklerini yüzlerine vurmada çekinmekten kurtulamadığımız sürece ülke olarak, toplum olarak sorunlarımızı çözemeyiz. Merkez için güven boşluğu ‘Yolsuz’ liderler büyük sorun Ekonomi Servisi ABD merkezli araştırma şirketi Pew Research’e göre 7 yılda yolsuzluk endişesi 20 ülke içinde yüzde 20 arttı. Siyasilerin yolsuzluğa bulaşmış olmasının büyük problem olduğunu düşünenlerin sayısı Türkiye’de 2007’de yüzde 37 iken 2014’te yüzde 62’ye yükseldi. Türkiye 25 puanlık artışla Malezya u Siyasilerin yolsuzluğa bulaşmış olmasının büyük problem olduğunu düşünenlerin sayısı Türkiye’de 2007’de yüzde 37 iken 2014’te yüzde 62’ye yükseldi. ve Gana’nın ardından yolsuzluk endişesi artışı liginde üçüncü sırada yer aldı. Uluslararası Şeffaflık Örgütü’nün 2014 Yolsuzluk Algısı Endeksi’nde Türkiye en sert düşüşü yaşayan ülke olurken Pew Research’ün son karşılaştırması Türkiye’de yolsuzluk endişelerinin en çok arttığı ülkelerden biri olduğunu gösterdi. Zeytinyağında boykot gündemde Ekonomi Servisi Zeytin ve zeytinyağında geçen yıl yeterli rekoltenin olmaması ve İspanya ve İtalya’nın bu yıl da rekoltede düşüş beklentisi, iç piyasada talebi artırdı. Zeytinyağında litresi toptan 7.5 lirayla başlayan sezon, 10 liraya çıktı. Üreticinin fiyatlarda yükselme beklentisiyle zeytinyağını elde tutmasısının fiyatı tetiklediği bildiriliyor. Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin Başkanı Cahit Çetin, “Bir litre yağ market rafında 20 lirayı geçerse insanlar tepki gösterebilir ve bu da boykot tehlikesini getirir” dedi. P ew Research’ten kıyaslamayı yapan Jacob Poushter’a göre özellikle Ortadoğu’da yolsuzluk endişesi son 7 yılda muazzam boyutlarda arttı. Poushter Ortadoğu’da yolsuzluğun büyük problem olduğunu düşünenlerin oranının yüzde 71’e yükseldiğine dikkat çekti. Bankalar yurttaştan 21 milyar TL aldı u Bankaların hizmet gelirleri ile kredi kullandırırken vatandaştan aldığı ücret, komisyon ve masrafların tutarı yılın 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.6 arttı. Ekonomi Servisi Bankaların yurttaştan aldığı ücret, komisyon ve masrafların tutarı yılın 10 ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 14.6 artarak 21 milyar liraya ulaştı. Söz konusu gelirlerin toplam faiz dışı gelirler içindeki payı yüzde 69 olarak hesaplandı. AA’nın Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu verilerinden derlediği bilgilere göre, bankaların faiz dışı gelirleri bu yılın ocakekim döneminde 2013’ün aynı dönemiyle karşılaştırıldığında yüzde 12 artarak 30.7 milyar liraya çıktı. Bu arada bankaların aralarında hesap işletim ücreti, havale ücreti, kredi kartları için yıllık üyelik ücretinin de bulunduğu toplam 20 kalem ürün ve hizmetin dışında kalan hizmetler için ücret talep edemeyeceğini hükme bağlayan BDDK yönetmeliği 3 Ekim’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmişti. Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği ekim ayında elde edilen söz konusu gelirlerin tutarı bir önceki aya göre 1 milyar 535 milyon lira arttı. Tüketici Hakları Derneği Başkanı Turhan Çakar, faiz dışında hiçbir gelir kaleminin olmaması gerektiğini savunarak “77 milyon tüketici bankaların ipoteği altında” dedi. 7 Aralık 1979’da uğradığı silahlı saldırı sonucunda aramızdan ayrılan, katilleri ve azmettiricileri bugüne kadar yargılanıp cezalandırılmayan babamız Prof. Dr. Pamukta 8 bin ton zarar Ekonomi Servisi Yağmur nedeniyle bu yıl hedeflenen pamuk miktarına ulaşılamadığını söyleyen Antalya Pamuk ve Narenciye Tarım Satış Kooperatifleri Birliği (ANTBİRLİK) Genel Müdürü Hasan Erdoğan, “26 bin ton hedeflerken 18 bin ton pamuk aldık, 8 bin ton zarardayız” dedi. Birlik olarak devletten destek almadıklarını, tamamen kendi faaliyetleriyle ihtiyaçlarını karşıladıklarına söyleyen Erdoğan, özellikle üreticiye yönelik devlet desteğinin artırılması gerektiğini belirtti. Cavit Orhan TÜTENGİL’i ölüm yıldönümünde sevgi, saygı ve özlemle anıyoruz. Kaya TÜTENGİL Deniz TÜTENGİL MAZLUM Türkiye’de bilgisayar teknolojisinin / bilişimin öncülerinden, seçkin bilim adam? Dr. Necdet Bulut bundan 36 y?l önce Trabzon’da karanl?kfaşist güçler taraf?ndan katledildi. Ülkemizin geleceğinin Necdet Bulut’lar?n an?lar?n?n ve mücadelelerinin yaşat?lmas?yla ayd?nlanacağ?na olan bütün inanc?m?zla, sevgili arkadaş?m?z, KISA... KISA... KISA... l 5 kategoride toplam 18 ödülün dağıtıldığı İSO 14. Çevre ve Enerji Ödülleri’nde, ‘İnovatif Çevre Dostu Ürün’ dalında birincilik ödülünü resorsinolsüz ve formaldehitsiz banyo ile Kordsa Global alırken, ‘Çevre Dostu Uygulama’ dalında birincilik ödülüne çevre dostu krom kaplama sistemiyle Vestel Elektronik layık görüldü. ‘Enerji Verimliliği Uygulama Projesi’ kategorisinde birincilik ödülünü ısı geri kazanım projeleri ile Kaleseramik elde ederken, ‘Çevre ve Sürdürülebilirlik Yönetimi’ dalında birincilik ödülü Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin oldu. l Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Standard and Poor’s (S&P), İtalya’nın kredi notunu ‘BBB’den ‘BBB’ indirirken, ‘durağan’ olan not görünümünü teyit etti. l Türkiye geneli havalimanlarından hizmet alan yolcu sayısı, 11 aylık dönemde 155 milyonu geçti. Yıl sonunda toplam yolcu trafiğinin 168 milyonu, hizmet verilen toplam uçak trafiğinin 1.7 milyonu aşması bekleniyor. T.C. ALTINÖZÜ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLANI Esas No: 2014/174 Esas Kamulaştırılan taşınmazın bulunduğu yer: Altınözü Enek Köyü/Mahallesi Mevkii: Validiye Pafta No: Ada No: Parsel No: 324 Vasfı: Zeytinlik Yüzölçümü: 5.136,00 m2 Malikin adı ve soyadı: Cafer Cülhacıoğlu ve Nigar Cülhacıoğlu Kamulaştırmanın ve Belgelerin Özeti: Kamulaştırmayı yapan davacı idare, malikleriyle cinsi ve niteliği yukarıda yazılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili için davacı idare tarafından mahkememizin 2014/174 Esas sayısında dava açılmıştır. 1 İlan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabilecektir . 2 Husumet D.S.İ. Bakanlığı’na yöneltilecektir. 3 Kamulaştırma işlemine karşı idare yargıda iptal davası açanların dava açtıklarını veya yürütmenin durdurulması kararını aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde tespit edilecek kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmaz mal kamulaştırmayı yapan idare adına tescil edilecektir. 4 Mahkememizce tespit edilecek kamulaştırma bedeli, hak sahibi adına T.C. Ziraat Bankası Altınözü Şubesine yatırılacaktır. 5 Konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerin ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize yazılı olarak bildirilmesi keyfiyeti 2942 sayılı yasanın (4650 sayılı yasa ile değişik) 10. maddesinin 4. bendi uyarınca 2942 Sayılı Kamulaştırma Yasası’nın 10. maddesinin 4. bendi uyarınca ilan olunur.18/06/2014 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 78154) Dr. Necdet Bulut’un an?s? önünde sayg?yla eğiliyoruz. TÜRK İ YE İŞ Ç İ PART İ L İ ARKADA Ş LARI Anma için buluşma: 8 Aral?k Pazartesi günü saat 13:00’te Ankara/Karş?yaka Mezarl?ğ? ikinci kap? önü