02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
30 ARALIK 2014 SALI CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 2015’te güzel günler olmayacak Genç iş insanlarının yüzde 47’sine göre 2015’te ekonomiyi tehdit eden etmenlerin başında ‘jeopolitik riskler ve sıcak çatışma ihtimali’ geliyor. Yüzde 26’sına göre ‘genel seçim sonrası siyasi istikrarsızlık’ ve yüzde 18 ile ‘çözüm sürecinde tıkanma ve çatışma ortamına dönülmesi’ diğer önemli riskler olacak. Ekonomi Servisi Genç Yönetici ve İşadamları Derneği’nin (GYİAD) 20142015 Değerlendirme ve Beklenti Anketi’ne katılanların yüzde 47’si yeni yılda yeni yatırım yapacağını bildirdi. GYİAD Başkanı Burcu Akdarı Toprak toplam 30 milyar liralık ciroya sahip dernek üyeleri arasında gerçekleştirilen ankette, Türkiye’nin girişimciliğe en açık işverenleri ve profesyonellerinden yeni yıl için karamsar bir tablo çıktığını dile getirdi. Toprak, “Ekonomik beklentilerin karşılık bulması için üretime, işe ve istihdama odaklanılması gerekiyor. Umutların başka baharlara ertelenmemesi gerekiyor” dedi. Toprak, ankette ortaya çıkan diğer sonuçlara ilişkin şunları kaydetti: * 2014’te satışlardaki büyümeye ilişkin soruya ankete katılanların yüzde 39’u büyüme gerçekleşmediğini veya gerileme olduğu şeklinde yanıt verdi. Yüzde 29’luk dilim yüzde 110 arasında büyüdüklerini ifade ederken, yüzde 12’lik kesim 11 20, yüzde 21 ise 20’nin üzerinde büyüdüklerini bildirdi. * 2014 satış bütçe hedefleriniz nasıl gerçekleşti sorusuna yüzde 38 hedefin altında, yüzde 38 hedef ile uyumlu, yüzde 24 ise hedefin üzerinde yanıtını verdi. * Üyelerin yüzde 18’i “2014’ü işleriniz açısından genel olarak nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusuna “kötü bir yıl oldu” yanıtını verdi. Aynı soruya üyelerin yüzde 21 vasat, yüzde 32 mütevazı, yüzde 26 ise “iyi bir yıl oldu” dedi. * Üyelerin sadece yüzde 21’i 2015’in iyi bir yıl olacağına inanıyor. Kötü bekleyenler yüzde 9, vasat bir beklenti içinde olanlar yüzde 24, mütevazı bir yıl olur diyenler ise yüzde 38’i oluşturuyor. * Satışların yüzde 110 arasında artacağına inananlar, genç patronlar arasında yüzde 32’lik bir kesimi oluşturuyor. Üyelerin yüzde 29’u artış hedeflemezken, yüzde 15’i yüzde 1120 arasında, yüzde 21’i ise yüzde 20’nin üzerinde bir artış hedefliyor. * “2015’te mevcut veya yeni alanlarda yatırım yapacak mısınız” sorusuna yüzde 47 evet derken, yüzde 38 gelişmelere göre karar vereceklerini söyledi. Yatırım yapmayacağını bildirenlerin oranı ise yüzde 12’de kaldı. * GYİAD üyelerinin 47’si gelecek yıl kamu desteklerinden yararlanmayı ve başvurmayı düşünmüyor. Desteklere başvuracağını bildirenler yüzde 29 oldu. * Üyelerin yüzde 44’ü 2015 sonunda dolar kurunun 2.302.40 TL bandında seyredeceğini düşünüyor. Yüzde 38 2.40 TL’nin üzerine bir kur beklerken, yüzde 12’lik kesim 2.202.30 TL, yüzde 6 ise 2.102.20 arasında bir seviye öngörüyor. GYİAD’ın 30 milyar lirayı yöneten üyeleri ile yaptığı anketen ortaya çıkan tablo karanlık Söyleme Değil Eyleme Bak... Aslında bizim gerçekleri algılamada zaten kıt olan aklımızı iyice karıştıran, başı ile sonu birbirini tutmayan söylemlerle de başımız belada... Cumhurbaşkanı, Başbakan başta, günümüzün en az üçte birini alan canlı yayın siyasetçilerden söylemler, yaşamımıza ipotek koyan talimatnameler içerikleriyle, içimizi karartmaları yetmezmiş gibi... Medyamız, “Ne demek istedi?” özetleriyle yetinmeyerek, çoğunluk yandaş azıcık karşıt yorumcuların değerlendirmeleriyle kafamızı daha bir karıştırmış olmakla kalmıyor, geleceğe ilişkin kaygılarımızı, öfkeli cephleşmeyi, önyargılarımızı da katlamış oluyorlar... Son zamanlarda sıcağı sıcağına yaşanan siyasal gerilimlerde, günübirlik, gündembirlik başı sonu çelişkilerle dolu bu söylemlerin çelişkilerinden de daha vahim bir gelişmeyle, en yetkin, sorumlu ağızdan yapılan açıklamalarla, liderin sorumluluğundaki eylemlerin çok çarpıcı çelişkilerini yaşıyoruz ki... Kıt aklımız da, yaşanan bu çelişkilerin travmasında uçup gidiveriyor... Hafta sonu yine en uzun canlı yayın söylemlerinde Cumhurbaşkanı Erdoğan, Başbakan Davutoğlu, Kürtlerin siyasal temsilcilerinden Demirtaş, eşbaşkanlardan Dicle, Kandil’den Karayılan... birinci ağızlardan barış sürecinin yolunda, iyi gitmekte olduğuna ilişkin çok söz dinledik... Eylem görüntüleri ise etkin medya sansürüne karşın aksini kanıtlarcasına yürekleri burkuyordu... PKK gençlik örgütü olarak açıklanan maskeli gruplarla, HüdaPar’lılar arasında DiyarbakırCizre odaklı çatışmalarda, saatlerce silahların susmaması olaylarında 3 kişinin ölümü korkulandan hafif sonuç gibi geliyor... İktidarlarının hukukun, devletin ayaklar altına alınmayacağına ilişkin söylemi sözde kalıyor... Kimi değerlendirmelerde artık dillendirilmekten kaçınılmıyan kantonlaşma stratejisinde yol alındığı gerçeği, görüntülerle bilinçlerimize kazınıyor... İktidarKürt cephesi yetkin ağızlarından çıkan ortak vurgulamalardaki ağırlığa bakarsak ortada karanlık bir tezgâh var... Barış sürecinde en çok yol alınan süreçlerde, çok büyük provoksyon eylemleri yaşanıyor... Kürt açılımı, barış sürecindeki içerik hakkında bilgimiz olmadığı için, iyimserlik içinde “Haydi sonuna yaklaşmışız, kırılmadan barışa ulaşabiliriz...” gibisinden bir iyimserliğe kapılmak istesek, iki tarafın söylemlerinin devamındaki derin çelişkilerle iyimserliğimiz katlediliyor... HHH Akıl işi değil barışın en yetkin sözcüleri, tarafları Barış sürecindeki iyi işlerle bağlantılı provokasyonu açıklamaya kalkıştıklarında, sorumlu taraf olarak bir diğerlerini en ağırından verilerle öyle bir suçluyorlar ki... Masada pazarlık yapan en etkin taraf güçler, barışa düşman, provoksayonların akıtılan kanların, çatışmaların sorumlusu, tetikçisi iseler?.. Barış nasıl gelecek? Kandil tam da “maskeli eylem yok” kararlılığını açıklamışken, Cizre’yi önceden çevresini kazarak kurtarılmış bölge yapan eylemin maskeli taraftarları, kendi gençlik örgütleri nasıl olabiliyor? Daha bir vahimi sürecin hükümet, İktidarları tarafından derin devlet provokasyonu nasıl yaratılabiliyor? Ortadoğu, emperyal çıkarlar paketi içinde oyanan birbirinden etkin, derin oyunları da şöyle bir aklımıza getirmeye kalkıştığımızda, barış umutlarımız nerelere uçuşuyor? Panik, iç savaşa sürüklenme korkusu yüreğimize hangi derinlikte çöküveriyor? Son nokta “Paralel devlet” otak suçlamasında bile kastedilen suçlularda zıt adresler, inanılırlığı sarsıyor... İktidarlarının yeni demokrasi yürüyüş yolunun, insan hakları, hukuk devleti, demokrasi, inanç özgürlükleri başta her türden haklarımız, laiklik, Cumhuriyet kazanımları, yaşam tarzlarımıza ilişkin sivil diktatoryal kazanımlarına ilişkin paranoyaya ulaşan korku, kaygılarımıza dönersek... Cumhurbaşkanının her günkü söylemlerinde, Anayasal geçerli hukuk düzeni, Cumhurbaşkanı yemini ile çatışan; “Hükümetin icraatlarını kamu yararı ve hukuka uygunluk olarak denetlemekle sorumlu olan tarafsız Cumhurbaşkanı...” olmayacağının, tersine hükümetin icratlarında da taraf, lideri konumunda yetki kullanacağının ilanı son açıklamalarında son nokta... 5 Ocak olarak ilan edilmiş, hükümete başkanlık yapacağı toplantının 19 Ocak’ta olacağının ilanı Erdoğan’ın açıklaması ile geldi. “Vesayet” sözcüğü ile kamu oyunun kolay kolay içinden çıkamıyacağı AKP İktidarlarının paylaşımı konusunda yepyeni bir tartışma çerçevesi ortaya çıkmış oldu... İstanbul’da Diyanet adına verilen fetva; yeni yıl kutlamalarının gayri meşru ilan edilmesi... Laikliğe aykırı suçun, inanç özgürlükleri, yaşam tarzlarına ağır baskı, günlük yaşamdaki çatışmacı sonuçları... Oldu bitti gibi, “Yeni demokrasi” yaşam tarzının yeni bir dayatma adımı... Beraber yürünen siyasal islamcı yolda, yaşam tarzlarının evrensel insan hakları, hukuka, demokrasiye aykırı dayatmalarında değişen bir şeyler yok. İlginç olanı eski ortaklara bugün “paralel darbeciler” suçlaması ile dozu tırmanan öfkeyle yönelitlen suçlamalar, operasyonlarda, sınır tanımaz yeni tırmanışlar... Arınç’ın “kozmik odaya girişte isminin kullanılmasına hayıflanışı” sivil darbe içerikli ortak yargılama suçlarından arınma, hele de yolsuzluklardan aklanma suç ortaklığıı olmasın isteriz... Burcu Akdarı Toprak IMF Ukrayna yolcusu Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF) heyeti, Ukrayna’nın IMF destekli ekonomik reform programı hakkında ülke yetkilileriyle görüşmek üzere Ukrayna’ya gidiyor. IMF açıklama sına göre heyet, Ukrayna’nın IMF destekli ekonomik reform programı hakkında ülke yetkilileriyle görüşecek. Görüşmeler, Ukrayna ekonomisinin istikrara kavuşturulması ve ülke için sürdürülebilir bir büyüme sağlanması amacıyla yapılacak. Heyet, çalışmalarına 8 Ocak’ta Kiev’de başlayacak. Çalışmaların ocak sonundan önce bitmesi bekleniyor. ‘Kemer sıkma tarih olacak’ u Komşuda anketlerin 3 puan farkla birinci gösterdiği SYRIZA’nın 40 yaşındaki lideri Aleksis Çipras, erken seçimin kemer sıkma politikalarının sonunu müjdelediğini söyledi. Erken seçimin Avro krizini hortlatma ihtimali var. kaza kurbanı Ekonomi Servisi Irak’ın Erbil kentinde 3 Türk inşaat işçisi iş kazası sonucu yaşamını yitirdi. İlci Holding’in tünel şantiyesinde meydana gelen faciada işçilerin göçük nedeniyle değil, iş makinasının altında ezilerek öldükleri açıklandı. İlci Holding Genel Müdürü Serdar Yıldız kazayla ilgili işçileri suçlayarak, “Olay ihmal değil, işçilerin işlerini erken bitirme çabası nedeniyle yaşandı” dedi. Yaşamını yitiren Ahmet ve Mehmet Şahin (4540) kardeşler ile Celal Bilmen’in (55) cenazesini Türkiye’ye getirmek için çalışmalara devam ettikleri belirtildi. Erbil’de üç işçi Ekonomi Servisi Yunanistan’ın erken genel seçimle karşı karşıya kalması piyasaları da alt üst etti. Yunan yasalarına göre ülkede erken genel seçimlere gidilmesi gerekliliği, finans piyasalarının yanı sıra ekonomideki toparlanmanın kırılgan bir seyir izlediği Yunanistan ve AB’yi haftalar sürebilecek belirsizlikle karşı karşıya bırakıyor. Cumhurbaşkanlığı seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından Atina borsasında kayıplar yüzde 11’e yükselirken yüzde 4 civarı düşüşle kapandı. Düşüşte bankalar ve enerji şirketlerinin hisseleri başı çekti. Yunan borsasındaki düşüşe paralel İtalya ve İspanya borsaları da sırasıyla yüzde 2.9 ve 2.4’e kadar geriledi. Borsa İstanbul yüzde 1 düştü. Atina borsası çöktü Yatırımcılar Syriza’nın genel seçimlerde galip gelmesinden kaygı duydukları gibi, İspanya ve İtalya’da da hükümetin tasarruf tedbirlerine karşı gelen benzer hareketlerin güçlenmesinden endişeleniyorlar. Yunanistan’ın 10 yıllık devlet tahvillerinin getirisi önceki güne göre 50 baz puan yükselerek yüzde 9’un üzerine çıkarken, Almanya’nın 10 yıllık tahvillerinin getirisi tarihi düşük seviye olan yüzde 0.565’e geriledi. IMF yeni bir hükümet kurulana dek kurtarma programı kapsamında Yunanistan’a verilen mani yardımın askıya alındığını açıkladı. Dış Haberler Servisi Yunanistan’da radikal solcu SYRIZA partisinin yıllardır beklediği an, diğer deyişle AB’nin kâbusu gerçek oldu. Anketler AB’nin kurtarma paketine karşı çıkan SYRIZA’yı 3 puan farkla birinci parti gösterirken, sağcı Başbakan Antonis Samaras girdiği cumhurbaşkanlığı seçimi kumarını kaybetti. Samaras’ın adayı eski Avrupa Komisyonu üyesi Stavros Dimas’ın dünkü 3. turda gereken 180 oyun 12 oy gerisinde kalmasının ardından, Samaras parlamentonun 10 gün içinde feshedileceği ve 25 Ocak’ta erken seçime gidileceğini açıkladı. Öngörülenden 18 ay evvel yapılacak bu seçim, Avro krizini hortlatıp Avro bölgesini çökertme potansiyeli taşıyor. SYRIZA’nın 40 yaşındaki lideri Aleksis Çipras, erken seçimin kemer sıkma poliÇipras’ın sağ kotikalarının sonunu müjdelediğini söyledi. lu ve parti sözcüsü PaÇipras, gazetecilere, “Tarihi bir gün. nos Skourletis, “AB ile müKemer sıktırma adı altında halkızakere etmek istediğimiz tek mızı yağmalayan kurtarma anlaşbir mesele var, o da borçlarımaları halkımızın iradesiyle birmızın nasıl daha tahammül edilebilir hale getirileceği” dedi. Skokaç gün içinde tarih olacak” dedi. urletis, buna koşut olarak “tasarSamaras ise bunların “tümüyle ruf programını bırakıp ekonomigerçekçilikten uzak vaatler” olyi teşvik programına geçeceklerini, duğu, hayata geçirilmeleri halinde özelleştirmeleri durduracaklarını ve “Yunanistan’ın Avro’dan çıkmak Almanya’dan Nazi işgali için tazminat zorunda kalacağı” uyarısı yapıtalep edeceklerini” söyledi. Bu madyor. 6 yıldır çıkamadığı ekonomik delerin de yer aldığı eylülde kabul kriz yüzünden AB, IMF ve Avrupa edilen Selanik Gündemi’nin diğer hedefleri şunlar: “Vergilerin indirilmesi, Merkez Bankası’ndan 240 milyar asgari ücretin yükseltilmesi, devlet Avro’luk kurtarma paketleri alan, ve özel sektörde 300 bin istihdam aldıkça da bu kurumlara tümüyle yaratılması, herkese ücretsiz sağbağımlı hale gelen Yunanistan’ın lık hizmeti, 300 bin yoksul aileye şubata dek 7 milyar Avro daha borç yiyecek karnesi, aşırı borçlanmış alması ve mart sonuna dek 5 milyar haneler için bazı kredi borçlarıAvro daha borç ödemesi gerekiyor. nın silinmesi... ” Nazi işgali için tazminat isteyecek Almanya’da 8,5 Avro’luk saatlik asgari ücret uygulamasını öngören yasa tasarısı 1 Ocak’ta yürürlüğe girecek. Uymayan işveren 500 bin Avro ceza ödeyecek. Almanya da asgari ücrete geçiyor Ekonomi Servisi Yeni yılın başında uygulamaya girecek ve ülke genelinde geçerli olacak brüt 8.5 Avro’luk saatlik asgari ücret uygulaması, genel olarak tüm faaliyet alanlarında ve tüm bölgelerde geçerli olacak. Ancak, yasa tasarısında bazı istisnalar belirlendi. Koalisyon ortakları arasında sağlanan uzlaşmada, meslek eğitimi olmayan 18 yaşın altındaki yasal çalışanlar ve meslek eğitim kapsamında 3 aya kadar staj yapanlar asgari ücretin dışında tutuldu. Almanya’da nisan başlarında Başbakan Angela Merkel liderliğindeki Hristiyan Birlik Partileri ve koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’nin çıkardığı asgari ücret yasa tasarısının yeni yılın başında uygulamaya sokulması kararlaştırılmıştı. Almanya’da asgari ücretin gelecekte, işçi ve işveren temsilcileriyle uzmanların yer alacağı, bağımsız bir komisyon tarafından belirlenmesi öngörülüyor. Asgari ücrette ilk artış, 2018’de mümkün olabilecek. Asgari ücrete aykırı hareket eden işverenler, 500 bin Avroya kadar para cezalarına çaptırılabilecek. Avrupa Birliği’nin (AB) lokomotif ekonomisi Almanya’da bugüne kadar ülke çapında geçerli zorunlu yasal asgari ücret uygulanmıyordu. 13 farklı branşta ise işçi ve işveren temsilcileri arasında yapılan görüşmeler sonunda asgari ücret belirleniyordu. AB üyesi 28 ülkenin 21’inde ise asgari ücret uygulanıyor. Öte yandan, ciddi bir ekonomik durgunluk içine giren Rusya beş yıldır ilk kez daraldı. Rusya kasımda binde 5 küçüldü. Ayrıca, geçen hafta alınan sert önlemlerle rublede erimeyi durduran ülkede, dolar yeniden değerlenmeye başladı. Dolar dün ruble karşısında yüzde 4.7 değer kazandı. Rusya küçüldü Suriye ve IŞİD ülkeyi fakirleştirdi Ekonomi Servisi Suriye savaşı ve IŞID’ın bölgede yayılması kaynaklı ekonomik gelişmeler Türk yurtaşlarının cebindeki milli gelirin yüzde 1.5’unu aldı. Dünya Bankası Baş Ekonomisti Elena Lanchovichina ve Ekonomist Dr. Maros Ivanic, Suriye’de meydana gelen savaş ve IŞID’ın Şam bölgesi “Levant” boyunca yolaçtığı ekonomik kayıpları araştırdı. Ekonomistlere göre, Suriye savaşı ve IŞİD’ın yayılması sonucunda 35 milyar dolaryım kayıp meydana geldi. Lübnan ve Türkiye’de göçmen akışının, gıda ve hizmet talebiyle emek arzını artırmasından dolayı işçiler kayba uğradı. Sabancı: Büyüme için yeterli yatırım yapılmıyor Ekonomi Servisi Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dünyanın henüz 2008’deki büyük krizin yaralarını tam anlamıyla saramadığını gözlemlediklerini belirterek “Global arenada yaşanan ekonomik zorlukların yanı sıra ülkemizde son birkaç yıldır büyüme hızımızın yüzde 2.53 arasında seyrettiğini gözlemliyoruz. Bu rakamlar ne yazık ki hem ihtiyacımızın hem de potansiyelimizin oldukça altında” dedi. Güler Sabancı, Sabancı Topluluğu çalışanlarına yönelik olarak yeni yıl mesajı yayımladı. Sabancı mesajında Türkiye’nin büyüme oranında izlenen gerilemenin, dünyadaki çalkantılı ekonomik ortamdan, büyüyen pazarlara duyulan güvensizlikten ve ulusal tasarrufların düşük olmasından dolayı yeterli yatırım yapılamamasından kaynaklandığını söyledi. Sabancı Türkiye’de 2015’te enerjinin yeni anayasaya, AB yolunda atılacak adımlara ve reformlara harcanması gerektiğine dikkat çekerek “Eğitim sistemimizdeki ihtiyaçların anlaşılmasına, çözüm yollarının açılmasına ve kadının toplumdaki rolünün güçlendirilmesine odaklanmamız, gerekiyor. Çözüm sürecini, hem toplumsal hem ekonomik gelişimimize katkı sağlayacak en önemli yapı taşlarından biri. Farklılıkları kucaklayarak, birlik içinde ve ‘biz’ duygusunu kaybetmeden hedeflerimize koşmalıyız” diye konuştu. World Finance’dan Hakan Binbaşgil Ekonomi Servisi Dünyanın önde gelen yayınlarından World Finance tarafından her yıl verilen “Bankacılık Ödülleri (Banking Awards)” sahiplerini buldu. World Finance Akbank’ı, Türkiye’nin En İyi Bankası olarak seçti. Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil dünya’nın önde gelen kuruluşlarının Akbank’ın başarılarını takdir etmeyi sürdürdüğünü vurgulayarak, “Temel bankacılık ürün ve hizmetlerinin hemen hemen hepsinde büyüme kaydettik. Bu büyümeyi karlılık içinde risklerimizi de çok iyi yönetmeyi sürdürerek, sağlıklı bir şekilde gerçekleştirdik. Bu faktörler farklı ödül platformlarında başarılarımızı destekliyor” dedi. Akbank’a ödül C M Y B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle