03 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 ARALIK 2014 PAZAR [email protected] haber sitesinde ve Independent gazetesi gibi bir yabancı mecrada yer buldu, Twitter’da da pek çok hesaptan protestolar yükseldi... HHH Bu Twitter olayı gerçek hayata nasıl yansıdı? Cemaat çevrelerinin protestolarını dile getiren yazı ve demeçler yayımlandı... Operasyon yapılacaklar arasında adı anılan Zaman yazarları o gece çantalarını hazırlayıp gazeteye gitti... Ertesi sabah Arınç, daha sonra da Erdoğan bu konuda konuştu; iktidar da etkilenmişti... Asıl ilginç olan nokta, yapılacağı söylenen operasyonu protesto etmek için, gece yarısı Zaman gazetesinin önünde kalabalık bir insan topluluğunun birikmesiydi... Üstelik ertesi gün yine kalabalık bir grup, aynı amaçla, Çağlayan Adliyesi’nin önünde toplandı. HHH Bu durum zihnimde şu soruların oluşmasına yol açtı: 1) Sosyal medya, artık Türkiye’de de gerçekten bazı sosyal veya siyasal hareketlere yol açabiliyor mu? 2) @fuatavnifuat bu denli etkili bir Twitter kullanıcısı mı? 3) Olayı protesto edenler, sosyal medyayı kullanarak mı haberleşmiş, bir araya gelmişlerdi? 4) Gezi Parkı Direnişi, “Sessiz Çığlık” gibi öteki hareketlerle Zaman Gazetesi Direnişi arasında, sosyal medyanın kullanılışı açısından ortak ve farklı noktalar nelerdir? HHH Sanal dünya ile gerçek dünya arasındaki etkileşimler gittikçe artıyor galiba. 2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER H em dış politikayı hem de iç politikayı izleyen bir akademisyenim. Milli Eğitim Bakanlığı’nca Antalya’da Milli Eğitim Şurası toplanmış, Osmanlıca dersi için tartışma açılmış ve görüşe sunulmuştur. 65 yıldır Osmanlıca metinlerle haşır neşirim. Ancak şurada tarihçi geçinip görüş bildiren akademik unvanlı öğrencilerimin de olduklarını basın haberlerinden öğrendim. Bu konuda bilgisi olmayan ve de Osmanlıcayı okuyamayan, maalesef ‘Prof.’ unvanını taşıyan ve “hamam oğlanı gibi” ya dekan ya da rektör olmak için soyunup fikir serdeden sözde akademisyenleri gördüm. Çok üzüldüm. Yukarıda da arz ettiğim gibi Türkiye’de Osmanlıcayı belki en iyi okuyan değil ama bilen 1015 kişi arasındayım. ArapçaFarsçaTürkçeye hâkim olunmadan Osmanlıca öğrenilemez. Size bir örnek vereceğim: Ben yıllarca Başbakanlık, Tapu Kadastro ve Vakıflar arşivinde çalışmış bir hocayım. Bir gün çok iyi Osmanlıca bilen Mario adlı bir İtalyan profesör, cebinden bir belge çıkararak bana gösterdi. Mario’nun (Allah’ın rahmeti üzerinde olsun) kaydı Tapu Kadastro arşivinde de mevcuttur. Mario, Türk Tarih Kurumu’ndan (TTK) bir belge istemiş, “Ben artık yaşlandım, yakında Darül Beka’ya yolcuyum. Eserimi tamamlamak için sizde mevcut olan belgeyi rica ediyorum” diye yazmış. Ben cevabı gördüm. Cevapta; istediğiniz belgeyi gönderiyo Osmanlıcaya Dair Son Milli Eğitim Şurası’nda Osmanlıca tartışması yapılmış ve eski harflerle konu Osmanlıca olarak empoze edilmiştir. Oysa OsmanlıcaArapçaFarsça ve Türkçenin karışımından oluşan bir bürokrasi dili olarak meydana gelmiştir. Prof. Dr. REFET YİNANÇ ruz, Darül Beka’ya iyi yolculuklar, diye yazmışlar. Altında dönemin TTK başkanının imzası vardı. İşte Osmanlıca! Şimdi size Osmanlıcayla ilgili bir bilgi sunacağım. 1536’da Osmanlı Devleti ile Fransa arasında diplomatik ilişkiler başlayınca, Fransa her yıl 810 yaşları arasındaki Fransız çocuklarını TürkçeOsmanlıca öğrenmeleri için İstanbul’a yolluyordu. Bu öğrencileri Marsilya Ticaret Odası finanse ediyordu. Bu öğrenciler (ki “jeunes de langues” dil oğlanları diye bilinir) İstanbul’da yetişkin yaşa gelince saraya kadar nüfuz ederek zaman zaman Osmanlı dış politikasını yönlendi riyorlardı. İşte Osmanlıcadan bir örnek daha... Bilindiği gibi 1928 yılında Latin harflerine geçilmiştir. Bu tarihten itibaren Arap harfleriyle Türkçe yazılmış yazılara halkımız eski Türkçe demiştir. Bu yazı türü hiçbir zaman yasaklanmamıştır. Yasaklanmış olsaydı Türk Tarih Kurumu 1931’de ve Türk Dil Kurumu 1932’de kurulmazdı. Başta İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Ankara Dil ve TarihCoğrafya Fakültesi Tarih bölümlerinde öğretilmeye devam edilmiş, daha sonra da yeni açılmış üniversitelerin ilgili bölümlerinde de uygulanmıştır. Son Milli Eğitim Şurası’nda Os manlıca tartışması yapılmış ve eski harflerle konu Osmanlıca olarak empoze edilmiştir. Oysa bir önceki mesajımda da belirttiğim gibi ortaya kavram kargaşası çıkmış, OsmanlıcaArapçaFarsça ve Türkçenin karışımından oluşan bir bürokrasi dili olarak meydana gelmiştir. Osmanlı döneminde de bu bürokrasi dili ve yazısını bilenler çok azdı. Araştırmalar sonucu en iyimser tahminle yüzde 10’u geçmiyordu. Rahmetli Özal döneminde Ermeni meselesi dolayısıyla arşivler gündeme gelince Başbakanlık Devlet Arşivi’ne 400 eleman alınmış, sınavları Prof. Dr. Kazım Yaşar Kopraman, Prof. Dr. Nesimi Yazıcı, Prof. Dr. Azmi Süslü ve zatımdan oluşan bir heyet tarafından yapılmıştır. Bu elemanların yüzden fazlası üniversitelere intikal etmiş, şu anda çoğu profesör olmuştur. Hülasa Osmanlıca ile halkımızın yerinde bir deyişiyle eski Türkçeyi karıştırmamak lazımdır. Dolayısıyla ben eski Türkçeye karşı değilim. Gençlerin de bilmesini canı gönülden isterim. Bu vesile ile “mezar taşlarını mı okuyacaklar” diyenlere karşı, beni ve ailemi tanıdığını bildiğim Sayın Başbakan Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu’ndan, Türk Tarih Kurumu’nda vaktiyle Ord. Prof. Mükrimin Halil Yinanç başkanlığında kitabeleri yayımlamak üzere stampajlarıyla hazırlanmış olan 1400 kitabenin (bir kısmı Yunanlılar tarafından kurşunlanan) 50 yıldan beri neden yayımlanmadığının soruşturulmasını hasseten rica eder, saygılar sunarım. ‘Gezi’, ‘Zaman’ ve Twitter Biliyorsunuz, Twitter, Facebook ve elektronik haberleşme, bütün dünyada baskıcı rejimlere, yolsuzluklara karşı, özgürlükçü hareketlerin destekçisi ve hatta tetikleyicisi bir ortam olabiliyor. Türkiye’de de Twitter “Gezi Direnişi” sırasında önemli bir rol oynamıştı... “Sessiz Çığlık” gibi, haksızlıklara ve hukuksuzluklara karşı yapılan örgütlenmeler de sosyal medyayı oldukça etkin olarak kullandı. Elbette AKP iktidarının televizyonlar ve gazeteler üzerindeki büyük denetim ve baskısı, sosyal medyanın Türkiye’de daha da çok kullanılmasına yol açtı. Bu durum, yöneticilerin de dikkatini çekti ve hemen aleyhte bir kampanya başlatıldı... Twitter ve Facebook düşman ve ajan ilan edildi, hatta tam seçimler sırasında Twitter bir ara yasaklandı; şimdi de tam bir gözetim ve denetim altındalar. HHH Son olay, @fuatavnifuat adlı, kimliği belirsiz olan ama iktidarın içinden haber veren bir Twitter hesabının geçen gün, ertesi sabah 150’si gazeteci olmak kaydıyla, 400 muhalif kişinin gözaltına alınacağını açıklamasıyla başladı. Şimdiye kadar söyledikleri genellikle doğru çıkan bu Twitter hesabının haberi büyük yankı uyandırdı, pek çok internet Kırılan Gerçek Kaya Gazı LEVENT FUAT DEĞİRMENCİ Ekonomist “Kaya gazı, ekonomik getirisi ve çevre etkisi dikkate alındığında katlanılabilir veya vazgeçilebilir yakıt mıdır?” Yeryüzünün derinliklerinde, toprağın yaklaşık bir kilometre altında çelik borular her yöne doğru uzanarak çalışmakta. Söz konusu borular vasıtasıyla toprağın altını çevreleyen kayalıklara yüksek basınçlı akışkanlar pompalanmakta ve hatırı sayılır büyüklükte enerji devrimi ABD’de yaşanmaktadır. Bunlar kaya gazı kuyuları olup Texas’tan Kuzey Amerika’ya ve değişik ölçektede Asya ve Avrupa’ya yayılmış durumdadır. “Kaya gazı son zamanlarda geliştirilen en önemli alternatif enerji konusunu oluşturmakla birlikte, Fransa her yerde görülen yaygınlaşmış sivil toplum protestoları nedeniyle kuyulardan çıkarılmasını yasaklamış durumdadır.” * Son on yıllık süreçte “dikey delme ve hidrolik kırma” teknolojisinde yaşanan gelişmeler ABD’yi kendine yeten ve net gaz ihracatı yapan bir ülke haline getirmiştir. Bu durum modern altına hücum günleri olarak tanımlanablir. Birçok ülkede aynı durum hızlı bir şekilde yayılmakla birlikte bazı karşı oluşumlar yaşanmaktadır. Fransa’da kuyulardan çıkarılması geniş kamuoyu baskısı ile yasaklanırken Kuzey İrlanda’da kuyular fiziki tahribatla engellenmektedir. Aslında kaya gazını çıkarma işlemi yeterince basittir. Operatörler kaya formasyonunun 500 ila 5000 m derinliğine inmekte, delici kafayı maksimum patlama sağlanması amacıyla yatay olarak kaya katmanı boyunca yerleştirmektedir. Borulardaki deliklere yüksek basınçlı kırıcı akışkanlar basılmakta, kaya çatlatılmakta, serbest kalan gaz borular vasıtasıyla yukarı çıkarılmaktadır. Kırılma/çatlamayı sağlayan akışkan genellikle yüzde 9598 arasında su, yüzde 25 arasında kum ve yüzde 0.5 gibi çok küçük miktarda kimyasal katkılar içermektedir. * Karşıt görüşler nedir? Destekleyiciler, ABD’de 2011 yılında 34 milyar dolar değer yaratmış, 2007 yılında 6.023 m tCO2 olan salımı 2012 yılında 5.290m tCO2 ile son yirmi yılın en düşük seviyesine getirmiş olan kaya gazına neden itiraz edilmektedir. Öncelikle ulusal elektrik üretiminde kömür kullanımı ucuzlayan kömür fiyatları nedeniyle artmaya başlamıştır. Örneğin Birleşik Krallık sınırlarında elektrik enerjisinde kömür kullanımı 1990 yılından bu yana en yüksek düzeye ulaşmış ve 2012 yılı itibarıyla yüzde 39.4 olmuştur. Karşıt görüşte olanlar daha direkt olarak etkileri de ortaya koymaktadırlar. İçme suyunun kirlenmesi (ABD eyaletlerinin bazılarında görülen), kırılmalar sonucunda ortaya çıkan depremler (Kuzey batı İngiltere) ve hatta atmosfere salınan metan gazı da bu konulardan birini oluşturmaktadır. Öte yandan bilgi eksiklikleri nedeniyle kaya gazının hayat ömrü bazında 500 g CO2eq/kWh salımla kömürün yarısı kadar salım yaratırken konvensiyonel gazla karşılaştırıldığında yüzde 15 daha fazla olduğu görülmektedir. Sonuç olarak bakıldığında kendine yeten elektrik santral enerjisini sağlayanlar dışında düşen kömür fiyatları nedeniyle uluslararası bazda yüksek kömür tüketimini teşvik edebilecek olan kaya gazı ile birlikte çok düşük salımlar içeren rüzgâr ve güneş enerjisinin dikkate alınması gerekmektedir. Örneğin İskoçya yerel hükümeti 2020 itibarıyla primer enerji ihtiyacının yüzde 40’ını rüzgâr ve gelgit (tidal) enerjisinden elde etmeyi hedeflemiştir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle