27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 Caferağa’da halkın kamulaştırıp ortak kullanıma açtığı bina polis zoruyla boşaltıldı ‘Renksiz adamlar’ ev bastı ERK ACARER Mahalle evine dönüştürülen ve kolektif bir yaşam alanı olarak kullanılan Caferağa’daki bina sabah saatlerindeki polis baskınıyla kapatıldı. Geçen hafta tebligat gönderilen ev, alışık olduğumuz tarzdaki bir şafak baskınıyla boşaltıldı. Yaklaşık bir yıl önce açılan Evin iki tarafı yüzlerce polis tarafından ablukaya alınırken içerideki eşyalar da adeta gasp edilip bir kamyona yüklendi. Birkaç gündür baskını bekleyen aktivistler enstrümanlar çalarak polise tepki gösterdiler. Kırmızı elbiseli bir kadın sanatçı ise polislerin önünde dans ederek Caferağa’daki evin zorla boşaltılmasını protesto etti. “Renksiz adamlar renkli kapımızı kapattılar” söylemi ve “Saraylara karşı mahalle evimizi koruyacağız” sloganı durumu anlatmaya yetti. Her türlü devlet gücünü, “talan” için seferber edenlerle, kültürel değerlere ve çevreye sahip çıkarak kolektif yaşamı savunanlar arasındaki noktada “o soru” akıllara geldi... Şehirler kimin? Belki de Caferağa Mahalle Evi’nin önemi de tam olarak bu soru üzerine şekilleniyordu. İnşaat piyasası ve mevcut yönetim, kamuya ait alanları gasp edip talanın dibine vururken, onarılıp mahallenin kullanımına açılan bir binanın kaymakamın emri, polisin zoruyla boşaltılması halka verilen değeri gösteriyordu. Bir tarafta, çevre katliamı üzerine bina edilen 1000 odaya sahip “KaçAk saray”, diğer yanda “birlikteliği”, “mahalle kültürünü” simgelediği için baskın emri verilen 11 odalı cumbalı yapı… Bu karşıtlık ise Türkiye’deki derin çelişkileri kısa yoldan anlatmaya yetti. Bireysel olarak direniş evine destek vermek amacıyla mahallede bulunan Mücella Yapıcı da söz konusu çelişkilere dikkat çekti: “Bu dönemde, kültür ve tarih varlıklarına, sadece ticari kaygılarla hiç olmadığı kadar büyük saldırılar yapıldı. Bunlar yaşanırken, hepimize ait olan bir yapıyı topluma kazandırma çabası içinde olan gençlerin önüne set çekiliyor. Aslında bizim vergilerimizle ayakta duran bu binaların, yerel yönetim ve merkezi idare tarafından korunmaya alınması gerekiyor. İkiyüzlülük sergilendiğini görüyoruz.” Kamulaştırılan, üç katlı bina Gezi’nin de miraslarından biri sayılıyordu. Bir sanat merkezine dönüştürülen yerde, video salonları, sergi alanları, ritim ve yoga atölyeleri bulunuyordu. İhtiyacı olanlar ise takas odasındaki kıyafetlere ücretsiz sahip olabiliyorlardı. Buradan en çok Suriyeli sığınmacılar yararlanıyordu. Caferağa Dayanışması’nın çağrısıyla dün akşam saatlerinde mahalle evi önünde kalabalık bir halk kitlesi tarafından protesto gösterisi yapılınca çevik kuvvet bölgeye gelmede gecikmedi. Yurttaşlar bir süre oturma eylemi yaptıktan sonra mahallede yürüyüş gerçekleştirdi. Yapılan açıklamada her türlü baskıya rağmen mahalle evine sahip çıkılacağı sözü verildi. Geceye “Reddet, işgal et, yeniden inşa et!” sloganı damgasını vurdu. DERDİYOK, GAZETEMİZE MOLOTOF DAVASINDA YARGILANIYORDU Devlet dansı sevmiyor! Esrarengiz cinayet (Fotoğraf: VEDAT ARIK) Mahalle evinin, bu “bölücü” ve “şüpheli” faaliyetleri yürüttüğü için “beklenen” bir tebligatla kapatılması karşısında birliktelik ve direniş çağrısı yapıldı. Caferağa Dayanışması’ndan Göksenin Ekiyorum, hem evin misyonunu hem de bundan sonra yaşanabilecekleri şu sözlerle anlattı: “Burası, Donkişot’tan sonraki ikinci dayanışma eviydi. Büyük emek harcadık. Yıkılmakta olan her şeyi onardık. Marangozhanemiz vardı. Ritim ve yoga atölyeleri kurmuştuk. Dileyen resim sergisi açıp film gösterimi yapabiliyordu. Her gün yemek çıkıyor, kıyafet takası yapılabiliyordu. Evi geri almak için direneceğiz!” Peki, kültürel bir merkeze dönüşen ve kolektif yaşamın ruhunu yansıtan bu merkez neden mühürlendi? Cevap çok açık... Devlet ya kolektif yaşamı, takası, içgüdüsel hamleleri, yoga ve ritmi sevmiyor ya da Neyzen Tevfik’in dizelerinden feyiz alıyor: “…Bana yar olmayan dünyanın izzet ü ikramını ‘öpeyim’…” İstanbul Haber Servisi Gazetemize 2008 yılında molotofkokteyli atmaktan Bedirhan Şinal ile birlikte yargılanan Ergenekon davası sanığı Fatih Derdiyok pompalı tüfekle öldürüldü. İstanbul Esenyurt’ta önceki gece yaşanan olayda davanın diğer sanıklarından Murat Alpak ağır yaralanırken Bora Ballı’nın ise yara almadan olay yerinden kaçtığı iddia edildi. Emniyet olayla ilgili net bir açıklama yapmazken gazetemize yönelik saldırıya karışan 3 kişinin silahlı saldırıya uğraması soru işaretlerini beraberinde getirdi. Ergenekon davasında, gazetemize molotofkokteyli attığı gerekçesiyle “tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurma” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası ile 2 bin lira adli para cezasına çarptırılan Derdiyok silahlı çatışmada öldürüldü. Terörle Mücadele ve Organize Şube Müdürlüğü ekipleri olayla ilgili araştırma başlatırken olaya ilişkin kesin bir bilgiye ulaşılamadı. Emniyet yetkilileri dün olayla ilgili herhangi yazılı bir açıklama yapmadı. Derdiyok, Ergenekon davası ile birleşen gazetemize molotoflu saldırı olayına ilişkin Boğaç Kaan Murathan, Bedirhan Şinal, Bayram Demir, Seyhun Zaim, Bora Ballı, Murat Alpak ile birlikte yargılanıyordu. Derdiyok dava kapsamında 4 yıl tutuklu yargılanmış, 2011 yılında da tahliye olmuştu. Öte yandan cinayetin içki masasında çıkan tartışma nedeniyle işlendiği iddia edildi. Derdiyok ile birlikte yargılanan Bedirhan Şinal’ın ise geçtiğimiz günlerde gazetemize molotoflu saldırı ile ilgili ifadeleri ortaya çıkmıştı. Şinal ifadesinde, gazetemize molotoflu saldırı ile ilgili kendisine Emniyet görevlileri tarafından 100 bin dolar verildiğini iddia ederek “Bu para kayıtlarıyla her şeyiyle ortadadır. Emniyet görevlilerinin bana ödediğine, ben Cumhuriyet gazetesine atmam için Hakan Demir isimli GOP’ta ikamet eden işadamının atölyesinde bana bir adet el bombası, bir adet ruhsatsız tabanca verildi” demişti. Şinal daha önce de ifadesinde Sedat Peker ve adamlarının kendisine para verdiğini kaydetmişti. En temel haklar ihlal ediliyor ‘Bu mudur adalet?’ ALİ AÇAR / KAYHAN AYHAN Türkiye bu yıl da 1017 Aralık Dünya İnsan Hakları haftasına cezaevlerinde, eğitim alanında ve toplumsal hayatta yaşanan hak ihlalleri altında giriyor. Cezaevlerindeki siyasi tutuklulara yönelik sohbet hakkı, mektup, dergi gibi iletişim yasakları konulurken, farklı inançtaki insanlara zorla dini eğitim verilmesi, anadilde eğitim yasağı ile toplantı ve gösteri yasağı gibi birçok alanda hak ihlalleri yaşandı. 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününe ilişkin Sincan ve Tekirdağ F tipi cezaevlerinden çok sayıda tutuklu ve hükümlü yaşadıkları hak ihlallerini gazetemize mektup yazarak anlattı. Siyasi tutuklular Şerafettin Yer, İnan Gök, Ali Teke ve Ercan Akpınar ayrı ayrı gönderdikleri mektuplarda cezaevi yönetimlerinin keyfi uygulamalarını anlattı. ÇHD İstanbul Şubesi de Gebze Kadın Hapishanesi’nde hukuka aykırı uygulamaların tespit edildiğini açıkladı. Sincan, Tekirdağ ve Gebze cezaevlerinde bazı insan hakkı ihlalleri özetle şöyle: l Türkü ve marş söyleyenlere çeşitli disiplin cezaları verildi. l Tutuklu ve hükümlülere gelen yayınlar yerine kantinde sa Türkiye, İnsan Hakları Haftası’na üniversitelerden cezaevlerine kadar her yerde keyfi uygulamalarla giriyor Şinal’in ifadesi ortaya çıkmıştı Şerzan’ı öldüren polis emekli edildi CİVAN DEĞER BATMAN Muğla Üniversitesi’nde 12 Mayıs 2010’da çıkan olaylarda İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi 21 yaşındaki Şerzan Kurt’u tabancayla vurarak ölümüne neden olan polis memuru Gültekin Şahin, 8 yıl hapis cezasına çarptırılmış, Yargıtay’ın bozma kararının ardından yargılanmasına yeniden başlanmıştı. Emniyet Genel Müdürlüğü, disiplin soruşturması kapsamında, meslekten ihraç edilmesi gereken Şahin’e 24 ay kıdem durdurma cezası vererek Şahin’in emeklilik yolunu açarken “Kasten adam öldürmek” suçundan 18 yıla kadar hapis istemiyle yargılanan Şahin’in emekli olduğu ortaya çıktı. Kurt ailesinin avukatı Nuri Mehmetoğlu, “Şahin’i emekli ederek memuriyet haklarını korumaya çalışıyorlar. Olayda tahrik olduğunu iddia ederek ceza indirimine çalışıyorlar. Madem tahrik var diyorlar, polis eyleme katılan herkesi çekip vuracak mı? Polisin görevi bu mudur? Sanık polisi korumaya çalışıyorlar. Bu karar da bunun bir yansımasıdır” dedi. İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ’Nİ KADINA BORÇLUYUZ MUSTAFA K. ERDEMOL Türkiye’de “kadınla erkek eşit mi değil mi?” tartışması sürerken tüm dünya bugün bir kadının öncülüğüyle yaşama geçirilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 66. yıldönümünü kutluyor. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden kısa bir süre sonra 10 Aralık 1948’de BM’nin Paris’teki toplantısında kabul edilen Bildirge, savaşın getirdiği yıkımların ortasında birey haklarının göz ardı edilemeyeceği düşüncesiyle hazırlandı. Dünyanın ilk yazılı anayasası kabul edilen Magna Carta’dan ilham alınarak tabii... Bu uluslararası toplumun ortaklaşa kabul ettiği ilk belgeydi... Bildirgenin hazırlanmasında en büyük pay ise ABD Başkanı Franklin D. Roosvelt’in dul eşi Eleanour tılan yayınların alınması istendi. l Gezi’den sonra Halk TV’nin ardından şimdi de İMC, Ulusal Kanal ve Bengü TV, izlenen kanallar listesinden çıkarıldı. l DHKPC davasından tutuklu Cem Kılıç, “şartlı tahliye” hakkı bulunmasına karşın slogan attı diye 4 yıldır serbest bırakılmıyor. l Gebze kadın hapishanesinde 27 Ekim 2014’te Banu Özcan isimli tutuklu hastaneye götürülürken elle arama yapmak isteyen jandarmalara izin vermeyince şiddete maruz kaldı. Roosvelt’e ait. Başkan Harry Truman döneminde ülkesinin BM temsilciliğini yapan Eleanor Roosvelt, Amerikan tarihine sadece “en uzun süreli first lady” olarak geçmedi. Başta ırk ayrımcılığı olmak üzere bireylerin hakları konusunda başkan eşi olmadan önce de büyük çaba sarf etti. Siyahların, Beyaz Saray’a davet edilmemesi geleneğini o yıktı. Siyah şarkıcı Marian Anderson’un 1939 yılında Washington’daki ünlü Anayasa Salonu’nda konser vermesinin “Amerikan Devrimin’nin Kızları” adlı grup tarafından engellenmesi üzerine üyesi olduğu bu gruptan istifa eden Eleanor Roosvelt, Anderson’un Lincoln Anıtı’nın merdivenlerinde konser vermesini sağladı. Eleanor Roosvelt 1962’de kalp yetmezliğinden 78 yaşında yaşama gözlerini yumdu. gözaltına alındı ya da tutuklandı. Alevi öğrenciler zorla din dersine sokuldu. 2014’ün ilk 11 ayında namus gerekçesiyle 5 kadın, nefret cinayetlerinde 6 kadın öldürüldü, 16’sı yaralandı. Aile ve eş baskısı yüzünden 32 kadın intihar ederek yaşamına son verirken, 294 kadın eşi, kardeşi, babası, sevgilisi ve diğer kişiler tarafından öldürüldü, 458’i yaralı olarak kurtuldu. 142 kadın taciz ve tecavüze uğradı, 202 kadın fuhuş yapmaya zorlandı. Devlet kolunu kopardı üstüne para alacak l Gebze’de tutuklu olan Özlem Taşdemir gazetemiz Yazıişleri Müdürü Ayşe Yıldırım’a mektup gönderdi. Gelen mektup bazı kısımlar sakıncalı görülerek üzeri kapatılmış şekilde gönderildi. İHD’nin raporuna göre yine 2014 yılının ilk 9 ayında 575 öğrenciye üniversitede disiplin soruşturması açılırken bunların 101’i ceza aldı. Özellikle Kobani direnişine destek amaçlı başta Kürt illeri olmak üzere Türkiye genelinde 68 Ekim’de yapılan protesto gösterilerinde 400 öğrenci Saldırgana yakalama kararı T.C. ORDU 2. İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2012/7193 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri: Ordu il, Kabadüz ilçe, 178 ada no, 3 parsel no, Yokuşdibi Mahallesi/Turnalık mevkii, Musa Kırık Semti’nde, (Turnalık mevkiinde) kain, 178 ada, 3 parsel’de kayıtlı, 8388,74m2. yüzölçümlü tarla ve ahşap ev olup tamamı Hüseyin Çapa adına kayıtlıdır. Taşmmaz üzerindeki bina: 2 katlı yığma kargir bir yapıdır. Bodrum katı ahır ve depo, zemin katı konut olarak kullanılmaktadır. Bodrum katın dışı sıvasız, zemin katın dışı sıvalı ve boyasızdır. Bodrum kat 63 m2.’dir. Zemin kat ise: Mutfak, iki oda, hol, banyo ve WC’den ibarettir. Binanın önde ve arkada birer balkonu vardır. Banyo ve WC tabanı fayans kaplıdır. WC hela taşlı ve lavaboludur. Pencereler demir sac kepenklidir. Dış kapısı demir kapıdır. Kuzey cephesi kapalı olup 3 cephesi açıktır. Açık cepheler 1 metre çıkmalıdır. Dışı sıvalı olup boyasızdır. Elektrik ve suyu vardır. Soba ile ısıtılmaktadır. Mesken çıkmalar dahil 80 m2’dir. Arazi ise: Yokuşdişi,Turnalık mevkiinde mahalle yolunun kenarında bulunan yayla evinin arka tarafına doğru uzayan tarla vasfında açık arazidir, evin kenarlarında kara lahana gibi sebze tarımı, arka taraıflarında ise kaba yem için ot yetiştiriciliği veya patates, mısır tarımı yapılır. %515 arası meayillidir. Etrafında seyrek yerleşim mevcuttur. Kış mevsimi hariç ulaşımı kolaydır. Plan dışında kalmaktadır. Plansız alanlar imar yönetmeliği hükümlerine göre taşınmaz üzerine arsanın %5’ini geçmemek üzere en fazla 2. kat ve toplamda 150 m2.’yi geçmeyecek şekilde konut inşaatı yapılabilmektedir. Adresi: OrduKabadüz ilçesi, Yokuşdibi Mah., Turnalık mevkii, Musa Kırık semtinde ada: 178,3 parselde kayıtlı,taşınmazKabadüz/Ordu Yüzölçümü: 8.388,74 m2 Ana Taşınmaz: Tarla ve ahşap ev İmar Durumu: Ordu ili Kabadüz ilçe belediye sınırları içinde imar planı dışında kalmakta olup, plansız alanlar tip imar yönetmeliği hükümlerine tabiidir. Kıymeti: 147.456,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: Alacaklı Gülsan Gıda San.Ticaret A.Ş. lehine 29.b04.2010 tarih ve 525 yevmiye ile ipotek mevcuttur. 1. Satış Günü: 02/02/2015 günü 10.00 10.10 arası 2. Satış Günü: 27/02/2015 günü 10.00 10.10 arası Satış Yeri: Bahçelievler Mah., Denizciler Cad. No: 64 Ordu 2. İcra Müdürlüğü Altınordu/Ordu Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı istediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/7193 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 26/11/2014 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. T.C. FİNİKE (SULH HUKUK MAH.) SATIŞ MEMURLUĞU’NDAN TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2014/4 SATIŞ Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TASINMAZIN Özellikleri : Antalya il, Finike ilçe, 968 Parsel No, ÇAVDIR/KÖYİÇİ Mahalle/Mevkii, Taşınmaz tapuda narenciye bahçesi vasfındadır. Taşınmaz mücavir alan içinde imar planı dışında bulunmaktadır, yapı olarak iki adet yapı bulunmaktadır, ilk yapı iki kattan ibaret zemin katının bir kısmı katı taş üst katı yığma yapılmış, çatısı kiremit olan yapıdır, yapının değeri 31.537,00TL’dir. Diğer yapı eski köy evi niteliğinde kullanılmayan biriketten yapılmış, tek kattan ibaret çatısı terasdır. yapının değeri 4.113,00TL’dir. Yapıların toplam değeri 35.650,00TL’dir. Taşınmaz %24 arazi eğimine sahip, kumlutınlı toprak yapısında, sulanabilir tarım arazisi nitelindedir. 1520 yaşlarında 10 adet malta eriği değeri 5.000,00TL, 2 adet kayısı değeri 600,00TL, 3 adet zeytin değeri 3.000,00TL, 35 yaşlarında 10 adet nar fidesi değeri 500,00 TL, 40 adet portakal ağacı değeri 16.000,00TL ağaçların toplam kıymeti 25.400,00TL, Taşınmazın boş arazi kıymeti 2252m2X35=78.820,00TL. Taşınmazın toplam kıymeti 78.820+25.400+35.650139.870,00 TL’dir. Yüzölçümü : 2.252 m2 Kıymeti : 139.870,00 TL KDV Oranı : %18 l. Satış Günü : 28/01/2015 günü 10.40 10.50 arası 2. Satış Günü : 25/02/2015 günü 10.40 10.50 arası Satış Yeri : Finike Hükümet Konağı K: 2 İcra Dairesi Kapı Önü Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde haklan tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve hıünderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2014/4 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 28/11/2014 (İİK. m.126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. *: Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yumruklu saldırıda bulunmaktan hakkında dava açılan Orhan Övet, yargılandığı ilk duruşmaya gelmeyince hakkında yakalama kararı çıkarıldı. Mahkeme, sanığın ve ailesinin mal varlığının da araştırılmasına hükmetti. Haber Merkezi Burdur Cezaevi’nde 2000’deki operasyonda, duvarı delen dozerin kepçe darbesiyle sağ kolu kopan Veli Saçılık’ın da (37) aralarında bulunduğu 61 mahkum ve tutuklu hakkında, “cezaevinde oluşan hasarı karşılamaları” için açılan davada mahkeme, 61 mahkum ve tutuklunun toplam 25 bin 369 TL tazminat ödemesine hükmetti. 61 mahkum ve tutuklu hakkında, “cezaevinde oluşan hasarı karşılamaları” için Maliye Bakanlığı tarafından açılan 31 bin TL’lik tazminat davasının 78’inci duruşması, Burdur 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme zarara karşılık 25 bin 369 TL’nin 5 Temmuz 2000’den itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte Saçılık’ın da aralarında bulunduğu 61 mahkum ve tutukludan tahsil edilmesine hükmetti. Saçılık, karar sonrası yaptığı açıklamada, kararın malumun ilamı olduğunu belirterek “Diğer arkadaşlarıma işkence yaptılar, tecavüz uyguladılar. Tek bir jandarma, tek bir gardiyan, hiç kimse yargılanmadı. AİHM açıkça bu süreci mahkum etti. Haklılığımızı tescil etti. Bize tazminat verdi. 1’inci Asliye Hukuk Mahkemesi’nin hâkimi bizim haksız olduğumuzu, o dozerle daldıkları, kendilerinin yıktıkları, o anda kolumu koparttıkları duvarın parasını bizim vermemiz gerektiği yönünde karar veriyor. Burada açıkça işkenceyi kollamak var. Biz böyle bir adaleti tanımıyoruz” dedi. Mahkemenin bütün dünyada konuşulacak bir karar verdiğini aktaran Saçılık, “Kolumu koparanlardan birisi bu hâkimdir” dedi. Burdur Cezaevi’nde 5 Temmuz 2000 günü yapılan, dozerlerin de kullanıldığı operasyonda, tutuklu ve hükümlülerin bulunduğu bölgeye ulaşılması için cezaevi duvarları yıkılmıştı. Oy skandalları bitmiyor n İstanbul Haber Servisi 30 Mart yerel seçimlerinin ardından CHP Kâğıthane İlçe Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine 36 sandıkta 3 bin 500 oyun CHP’den AKP’ye aktarılmasına ilişkin açılan davalar sürüyor. Dünkü duruşmada ifade veren 1060 No’lu sandık başkanı Necmettin Kara, İlçe Seçim Kurulu’nda kendisine iptal edilen oylarla ilgili olarak hesapların tutmadığının söylendiğini kaydetti. Kara, “Soruşturma aşamasında gördüm ki benim yaptığım 1 ve 8 oyluk değişiklikler değil birçok değişiklik yapılmış. Bunları ben yapmadım” dedi. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Diyarbakır’ın Lice ilçesinde 1994’te tarlaya gittikten sonra bir daha haber alınamayan Bahri Budak ile torunu Metin Budak’ın 11 yıl sonra kemiklerinin bulunmasıyla ilgili soruşturmanın zamanaşımından düşürülmesinin ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Türkiye’yi 30 bin Avro manevi tazminata mahkum etti. Dede torun boşaltılan Yalımlı köyünde tarlaya gittikten sonra kaybolmuş, kemikleri bulunmuştu. Boş kovanların da MKE ibareli uzun namlulu G1 ve G3 piyade silahlarına ait olduğu tespit edilmişti. AİHM Türkiye’yi mahkum etti Diyarbakır Cezaevi için AYM’ye ilk başvuru MAHMUT ORAL DİYARBAKIR 1980 askeri darbesi nedeniyle Diyarbakır Cezaevi’nde işkenceye maruz kalan yaklaşık 1600 kişinin, dönemin sorumlularının yargılanması için çeşitli tarihlerde Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptıkları suç duyuruları takipsizlikle sonuçlanırken, kararlara yapılan itirazlar da reddedildi. Aralık 1980’de Kulp’ta gözaltına alındıktan sonra Siyasi Şube’de 3 gün, Askeri Kolordu’da 60 günden fazla işkenceyle sorgulanan, Diyarbakır 5 No’lu Askeri Cezaevi’nde 4 ay boyunca insanlık dışı muamelelere maruz kalan Bedri Altındağ, avukatı Seda Tanrıkulu aracılığıyla Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Yaklaşık 1600 kişi de başvurmaya hazırlanıyor. 78’liler Derneği Diyarbakır Girişimi Başkanı Gani Alkan, “Gerekirse konuyu AİHM kadar götüreceğiz” dedi. “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 78992) “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 78736)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle