27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 ARALIK 2014 ÇARŞAMBA CUMHURİYET [email protected] SAYFA DÜNYA İNSAN HAKLARI HAFTASI Kültür Servisi Documentarist tarafından İstanbul’da düzenlenen Hangi İnsan Hakları? Film Festivali’nde bu yılın ana temaları, “iş cinayetleri” ve “göçmenlik”. 1317 Aralık tarihleri arasında altıncı kez gerçekleşecek festivalde, Georg Wilhelm Pabst’ın 1931 tarihli yapıtı “Maden Trajedisi” ile Ertem Göreç’in “Karanlıkta Uyananlar” (1964) adlı filmlerinin özel gösterimi ile birlikte işçilerin yaşam ve çalışma koşulları içeren belgesel ve kurmaca filmlerinin gösterimi yapılacak. Gezi Direnişi seçkisinin yanı sıra, VideoEylem Atölyesi, Alternatif Kentsel Gelecekler konulu atölye, Müşterek Alanların Geri Kazanımı seminerleri ile Çocuklarla Atölyeler de yapılacak. Festival, SALT Beyoğlu, Aynalıgeçit Etkinlik Mekânı, Tütün Deposu ve SALT Galata’da ücretsiz olarak izlenebilir. KÜLTÜR 15 İş cinayetleri ve göçmenlik İnsan Hakları Temalı karikatür sergisi Kültür Servisi Dünya İnsan Hakları Haftası kapsamında gerçekleştirilen “İnsan Hakları” temalı karikatür sergisi dün Levent Kültür Merkezi’nde açıldı. Beşiktaş Kent Konseyi Kadın Meclisi tarafından gerçekleştirilen sergide Ahmet Aykanat, Akdağ Saydut, Aşkın Ayrancıoğlu, Bülent Okutan, Cihan Demirci, Eray Özbek, Ercan Akyol, Erdoğan Başol, Haslet Soyöz, Hatay Dumlupınar, İbrahim Ersaraç, İzel Rozental, Kâmil Masaracı, Lâtif Demirci, Nuray Çiftçi, Raşit Yakalı, Tan Oral’ın eserleri yer alıyor. Sergi 17 Aralık’a dek görülebilir. Korsan Kitap Cenneti Yayıncılık meslek birlikleri ve Emniyet güçlerinin işbirliği ile son yıllarda korsan kitapla mücadele oldukça hızlandı. Hemen her gün korsan yayıncıların matbaalarına, depolarına yapılan baskınların haberleri geliyor. Özellikle Ankara ve İstanbul’da Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerinin yaptıkları operasyonlarda çok büyük sayılarda korsan yayın ele geçiriliyor ve korsan yayıncılığın elebaşları yakalanıyor. Korsan yayıncılar gizli matbaalarda üretim yapıp, polis baskın yaptığında suçu üstlenecek kişiler tutarak yaklanmamaya çalışıyor. Emniyet güçlerinin kararlı takibi gizli matbaaları da, gerçek elebaşlarını da ortaya çıkarıyor. Kuşkusuz bu başarının temelinde devletin korsan yayınları ciddi bir biçimde takibe almasının ve bu suçluları yakalamak için “Fikri Mülkiyet Hakları Büro Amirlikleri“nin kurulmuş olmasının büyük katkısı var. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın bandrol gelirlerini korsanla mücadele için yayıncı meslek birliklerine bırakmasının da baskınların sayısının artmasını sağladığını eklemeliyim. Bu operasyonlarda görev alan Güvenlik Şube Müdürlüğü ekiplerini, yayıncılık meslek birliklerini ve rüşvet tekliflerine yüz vermeyen, tehditlere kulak asmayan avukatlarını kutluyorum. “Fiziki korsanlık” diye adlandırılan kâğıda basılı kitapların korsanlığı ile mücadelede böyle etkili sonuçlar alınırken dijital alanda, ekitap’ta tamamen farklı bir gelişme yaşanıyor. Dijital ortam adeta bir korsan ekitap cenneti halini almış durumda. Yayıncı meslek birlikleri dijital alandaki korsanlıkla da mücadele ediyorlar ama pek sonuç aldıklarını söyleyebilmek mümkün değil. 1990’lı yıllarda korsan kitap nasıl fütursuzca yaygınlaşıp caddelerde, meydanlarda, halk pazarlarında serbestçe satılır hale gelmişse ekitap korsanlığı da dijital alanda aynı hızla, belki de daha hızlı yaygınlaşıyor. Daha kitapçılara ulaşmadan en yeni kitapların korsan dosyaları internette paylaşılamaya başlanıyor. Örneğin Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun “Stratejik Derinlik” adlı kitabının korsan pdf dosyasına onlarca internet sitesinden ulaşmak mümkün. Yani başbakanın kitabı bile dijital korsanların elinden kurtulamıyor. Kuşkusuz bunda Google, Yandex, Facebook gibi dosya paylaşmaya olanak sağlayan servis sağlayıcıların fikri haklar konusundaki tavrı büyük etken. Kendi hakları için şahinleşen bu kuruluşlar yazarların, yayıncıların hakları söz konusu olduğunda adeta sağırlaşıyor, korsan yayını önlemek için tek bir tuşa bile basmak istemiyorlar. Çünkü onları zorlayacak yasal düzenlemeler yok ya da yeterli değil. Yazarın, yayıncının fikri haklarını korumanın yolu yasalardan geçiyor. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu (FSEK) 1951’de kabul edilmiş. FSEK’de son değişiklik de 2008 yılında yapıldı. Ama o düzenlemede dijital alandaki hak ihlalleri ile ilgili güncellemeler ne yazık ki yapılmadı. Müzik ve sinema sektörleri dijital korsanlıktan büyük yaralar aldılar. Çığlıklarının duyulması kolay olmadı. Ertuğrul Günay’ın bakanlığı döneminde artık daha fazla beklenemeyeceği anlaşılınca örnek bir çalışma gerçekleştirildi. Konuyla ilgili tüm tarafların katılımıyla ve müzik, sinema ve yayıncılık meslek birliklerinin katkısıyla aylarca süren bir ortak çalışma ile dijital alandaki korsanlığı önleyecek yasal düzenlemeleri içeren bir taslak hazırlandı. Taslak Bakanlar Kurulu’na gitti. Orada imzalar tamamlandıktan sonra Meclis’e sevk edilip yasalaşacaktı. Ama bu sırada Bakanlar Kurulu’nda değişiklik oldu ve Günay görevi Ömer Çelik’e devretti. FSEK taslağı Bakanlar Kurulu’ndan geri çekildi. Ömer Çelik 24 Ocak 2013’te Kültür ve Turizm Bakanı olmuş. O tarihten beri de zaten hazır olan FSEK taslağının tekrar Bakanlar Kurulu’na gelmesi bekleniyor. Bu arada ekitap korsanlığı patladı, dijital alan bir korsan yayın cenneti halini aldı. Ömer Çelik neyi bekliyor bilemiyorum ama biraz daha beklerse yazarın, yayıncının dijital alanlarındaki haklarını korumaya o taslak yetmeyecek. Say’a sansüre ‘Maestro’dan tavır Muammer Sun’un ardından, şef Rengim Gökmen de İnönü anma konserinden çekildi sin takdirine sunuyorum” demişti. Say’ın eserleri programdan çıkarılınca, yerine dünyaca ünlü besteci Muammer Sun’un ANKARA Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası’nın (CSO) 20142015 sanat sezonu eserlerinin seslendirilmesi kararlaştırılmıştı. Sun da geçen haftalarda açıklama yaparak, programından dünyaca ünlü besteci ve piyanist Fazıl Say’ın eserlerinin çıkarılmasına, es konserde “Fazıl Say’a karşı eserlerinin seslendirilmesini istemediğini” beyan etmişki Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müti. Say ise bu durumu resmi Twitter hesabındürü ve Orkestra Şefi Rengim Gökmen’den dan bir açıklama yaparak, “Çok değerli bestede tepki geldi. Gökmen, daha önce CSO taracimiz Muammer Sun’a saygı ve teşekkürlefından yöneteceği belirtilen “İsmet İnönü’yü rimi yolluyorum. Asil insan. Düanma konseri”nden çekildi. Konseri, Gökrüst ve mert. Ankara’da kaldırımen yerine şef Burak en m k lan eserim yerine onun eseri koTüzün yönetecek. ö G Rengim nulmuştu. ‘Çalınmasın’ demiş. Kültür ve Turizm BaHaksızlığa, sansüre alet etmemiş kanlığı Güzel Sanatsanatını da kendisini de...” sözlar Genel Müdürlüğü’nce leriyle duyurdu. CSO’nun 20142015 saSay’ın eserlerinin CSO’nun nat sezonu programından repertuvarından çıkarılmasıdünyaca ünlü besteci ve pina bir tepki de eski DOB Genel yanist Fazıl Say’ın “İstanMüdürü, Orkestra Şefi Rengim bul Senfonisi”, “Su” başlıkGökmen’den geldi. Gökmen’in lı konçertosu ile “Yunus’un de “Fazıl Say yoksa ben de yoSırtındaki Çocuk Hermikum” diyerek, konserden çekilyas” adlı üç eseri çıkarılmışdiği öğrenildi. Sun ve Gökmen’in tı. Say, “sansür”e, “AKP tepki gösterdiği konser, 1112 AraKültür Bakanlığı’nı bu lık günlerinde CSO’da yapılacak. sansüre, bu derece küçülAncak konseri CSO’nun daha öndükleri ve Türkiye’yi küceki programının aksine şef Rengim çülttükleri için kutlamak Gökmen değil, şef Burak Tüzün yögerek (!) Ben konserlenetecek. Genç keman sanatçısı Elrime devam edeceğim. vin Hoca’nın solist olarak yer alacağı Türkiye’de çalmaya, bestelemeye elim“İsmet İnönü’yü anma konserinde” Say’ın den geldiğince insanlık için bir şeyler üreteserleri yerine, Çaykovski’nin “Keman meye devam edeceğim” sözleriyle tepki gösKonçertosu Op.35 Re Majör” ile Franz terirken, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer ÇeSchubert’in “4. Senfoni do minör ‘Trajik’” lik, bakanlığın 2015 yılı TBMM Plan ve Bütadlı eserleri seslendirilecek. çe görüşmelerinde Say’ın “manipülasyon” yaptığını ileri sürerek, “Benden önceki seneGökmen, 24 Temmuz’da, “sanat kurumlerde, 2 sene üst üste Say’ın eserleri hiç oylarını yok etmeyi amaçlayan TÜSAK yananmadığı halde bununla ilgili ne kendisa tasarısına karşı olduğu” gerekçesiyle si ne siyasiler hiçbir şey gündeme getirmebakanlık tarafından DOB Genel Müdürlümiş. Şimdi oynandığı halde sansürden bah ğü ve CSO Müzik Direktörlüğü görevlerinsediliyor. Buradaki manipülasyonu herkeden de alınmıştı. SELDA GÜNEYSU Barok müziğin gizli gücü nın özelliklerini çok iyi biliyor. Zaman zaman kendine özgü süslemeler yaratıyor, tempo ve dinamik karşıtlığını ince işlemelerle dokuyordu. Vivaldi’nin belli ki özgün olarak 1700’lerde yazdığı nota yazısı sesNice müzik meraklısına sorarlendirildi. Oysa bizler sonraki yüzsınız: “Hangi çağın müziğini seyıllarda bu yapıtların büyük orkestversin?” Yanıt olarak genellikralarla, giderek tınısı zenginleşmiş le “Barok çağ” denir. Nedir bu ba keman çalışlarıyla dinlemeye alışırok çağın tılsımı? Tablolarda görğız. O zamanlar böyle çalınırdı, ses düğümüz kabarık tafta etekli, bukbu kadar duyulurdu, yorumcu kenleli saçlı ve bol mücevherli hanımdi süslemelerinde özgürdü, diyerek ların süslediği salonlardaki müzik müzikolojik bir kulakla dinleyenler midir? Kapağının içinde görkemiçin çok ilginçti. Ama dediğim gibi li yağlıboya tablolar bulunan klavdaha parlak, daha canlı yorumlara senlerin görkemi midir? Sanatçının alışmış olanlar bilmem Barok mühemen dinleyicisinin yanı başında, zik deyince sevdikleri müziğin özaynı odada icra etmesinin sıcaklıgün olanını mı yoksa çağlar içinde ğı mıdır? Müziğin sezenginleşmiş olanını vimli süslemeleri, konu Carmignola usta mı yeğ tutarlar! çertolardaki gölge ışık alât Halman’ı bir kemancı, zamanın oyunlarında karşıtlıkyitirmek lar ve hızlıağır tempoözelliklerini çok Türkiye’nin yetişlardaki sürekli değişimiyi biliyor. Zaman tirdiği ender aydınlerin sizi diri tutması mızaman kendine özgü lardan biriydi Talât dır? Sunulan ana temanın benzer giysiler içinsüslemeler yaratıyor, Halman. En önemlisi birikimini, bilgide dramatik olarak gitempo ve dinamik sini paylaşmayı, öğdip gidip geri gelmekarşıtlığını ince retmeyi kendine gösi, kulağınızda evedönüş güvencesi yaratmaişlemelerle dokuyordu. rev edinmişti. Son nefesine kadar ders sı mıdır? Vivaldi’nin, verdi. AraştırmalaTelemann’ın, rı, çevirileri, şiirlerindeki yaraRameau’nun, Couperin’in, tıcılığı çok az entelektüelde topHandel’in ve nicelerinin müziklanan özelliklerdi. Yurtdışından le çizdiği resimler, müzikle anlatTürkiye’yi gözlemleyip, yurtiçintığı öylükler midir? İlk operaların, deki çalışmalarıyla da sanat dünoratoryoların, kantatların, madriyamızın her dalını desteklemişti. gallerin kendine özgü söylemi miKültürümüzdeki kavram kardir? Johann Sebastian Bach gibi gaşasından söz ediyorduk taa bütün zamanların dev bestecisinin bu çağı kapatıp yeni çağlara yelken 1990’daki bir televizyon programında. Şöyle demişti Talât Bey: açması mıdır? İşSanat’ta geçen hafta sonu I So “Terimlerle uğraşmaktan kavramları düşünmeye vaktimiz olnatori adlı “dönem müziği” topmuyor. Gerçek entelektüel alanluluğunun ünlü kemancı Giuliano Carmignola solistliğindeki konse da her şeyden önce kavramların incelikleri, nüansları ve yeni rini dinledik. 18. yüzyıl özelliklefelsefi düşünceleri ifade etmeleri rinde bir Vivaldi programıydı: Çeüzerinde duruluyor. Halbuki biz neye dayanmayan, metalsiz yapılhâlâ sözcükler üzerinde duruyomış kemanlar, yaylı çalgıların neredeyse vibratosuz (titreşimsiz) ça ruz. Bu bir nevi tembellik. Asıl lınışı, ortada klavsenin orkestra şe önemli konunun üstünde durmamak için biz ayrıntıdaki terimfi görevindeki konumu, ses yükler üstünde duruyoruz. Kavgalar sekliklerinin ve temponun denetihep terimler üstüne oluyor. En mi, zamana özgüydü. Çalgılar da kısa zamanda en elverişli terim17. yüzyıldan uzun saplı bir lavleri saptayıp, bundan sonra arta (Arciliuto), iki keman, bir vitık düşüncelerin ve kavramların yola, bir viyolonsel ve klavsenden derinliğine inmeliyiz.” Aslında bu oluşuyordu. Vivaldi’nin keman ve görüş bugün için de geçerli. Talât yaylı çalgılar için konçertoları ünHalman gibi birçok yönlü bir aydılü Mevsimler’le sonuçlandı. Carnın yeri nasıl dolar acaba? mignola usta bir kemancı, zama I Sonatori adlı ‘dönem müziği’ topluluğunun ünlü kemancı Giuliano Carmignola solistliğindeki konseri İşSanat’taydı Muam mer Su n T Kültür Servisi ABD’li rap şarkıcısı Earl Hayes’in, kendisini aldatmakla suçladığı eşi Stephanie Moseley’i öldürüp ardından intihar ettiği bildirildi. Ünlü rap’çinin bu anları telefonundan görüntülü arama yaparak boks şampiyonu arkadaşı Floyd Mayweather Jr.’a izlettiği belirtiliyor. Rap şarkıcısı Hayes, eşini öldürüp ardından intihar etti
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle