07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Bin cihatçı Suriye’ye geçti AKIN BODUR CHP’li TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Mehmet Ali Ediboğlu’ndan şok iddia: İSKENDERUN CHP Hatay Milletvekili ve TBMM Dışişleri Komisyonu Üyesi Mehmet Ali Ediboğlu, son 3 haftada bine yakın cihatçı militanın Hatay’dan Suriye’ye geçtiğini, bunun ardından da İdlip ve Halep bölgesindeki çatışmaların şiddetlendiğini ileri sürdü. “İnsani yardım” adı altında gece yarısından sonra Hatay’dan Suriye’ye TIR’lar gönderildiğini belirten Ediboğlu, TIR’larla insani yardım değil silah taşındığını savundu. Ediboğlu, El Nusra militanlarının Hatay’ın sınır köylerinden silah temin ettiğini söyledi. Ediboğlu, cihatçı militanların 3 haftadır 2025 kişilik gruplar halinde Antakya’ya geldiğini, Antakya girişinde otobüslerden inip, başka araçlara bindirilerek Yayladağ ilçesinin Güveççi köyü ve Reyhanlı ilçesinin Bükülmez köyünden Suriye’ye geçtiğini iddia etti. Bu şekilde bin kadar cihatçı militanın savaşmak için Suriye’nin Ha ‘CİHATÇILAR YOLCU GEMİLERİNE YÖNELDİ’ Dış Haberler Servisi Interpol’ün üst düzey yetkilileri, AP’ye havaalanlarında sıkılaştırılan güvenlik sebebiyle dünya çapında cihatçı militanların Irak ve Suriye’ye gitmek için alternatif rota olarak yolcu gemilerine yöneldiklerini duyurdu. Interpol’ün görevi sona ermek üzere olan şefi Ronald Noble, cihatçıların geçiş ülkesi olarak Türkiye’yi anarken yeni Karşıterör Direktörü Pierre St. Hilaire Türkiye’nin sınırlardan geçişi engellemeye başlamasının sonuç vermesinin ardından deniz rotalarının öne çıktığını kaydetti. Hilaire, “Havaalanlarının yakından izlendiğini bildiklerinden yolcu gemilerine bakıyorlar. Özellikle Avrupa’dan gelenlerin çoğunlukla İzmit ve benzeri Türk sahil kentlerine gittiklerine dair bilgiler var” dedi. Hilaire yolcu gemilerinde “tehlikeli insanlar” bulunabileceğine dair şüphelerini de aktardı. Interpol, alternatif rotalar nedeniyle ICheckit ismini verdiği ve sadece havaalanları değil, gemicilik şirketleri, bankalar, oteller ve özel sektörü kapsayan bir veritabanına dair pilot program geliştirildiğini aktardı. yon merkezi” olduğunu savunan CHP’li Ediboğlu, “Reyhanlı’nın sınıra sıfır noktadaki Bükülmez köyünün karşısındaki Atme’de yoğunlaşma yaşanıyor. Atme ile Hatay’ın Güveççi Mahallesi’nin karşısındaki Suriye’nin Harabjoz köyüne kadar olan ve 30 kilometre derinliği bulan bölgede, El Nusra ağırlıklı cihatçılar koalisyon biçimde emirlikler oluşturdu. Burada cihatçıların kurduğu İslam mahkemesi de görev yapıyor” dedi. Antik Yunan’dan Haziran’a Sınıf mücadelelerinin tarihi bir anlamda insanın tarihidir. Bu bugüne kadar bitmek tükenmek bilmeyen savaşın, sömürü ve onun koruyucusu kollayıcısı devlet sönümlenmeden tamamen ortadan kalkmayacağını söylüyoruz. Tarih insanların bugüne kadar devletsiz yaşayamadıklarını gösterdi. Devletin farklı biçimleri altında sömürü düzeninin sürekliliğinin hep korunduğunu, tarihin ana çizgisinin böyle geliştiğini de biliyoruz. Peki bu neden böyle oldu ya da oluyor? Tarihteki bir iki örnek dışında sömürü ve emperyal sömürü düzenini ortadan kaldırmaya niyetli başarı hikâyemiz yoktur. O hikâyelerin de hem içeriden hem dışarıdan saldırılarla sona erdiğini, geriye biricik ve yaralı bir örnek olarak Küba’nın kaldığı da günümüzün gerçeğidir. HHH Peki artık biz sömürü düzenlerinin ve onların koruyucusu devlet biçimlerinden; “demokrasi” ve diktatörlüklerden kurtulamayacak mıyız? Halimizin yürüyerek hac yolunu tutan mümin karıncaya benzediği besbelli. Olsun. Olsun da bu iş yalnız imanla olacak iş değildir. İnsanlığın tarihin başlangıcından bu yana kendini sürekli yineleyen ve yenileyen sömürü düzeninden kurtulması için unutulan ve ortadan kalktığı varsayılan teoriye geri dönme zamanıdır. Şimdi bu teorinin sürekli takipçisi olduğunu söyleyenlerin “yahu arkadaş sen ne diyorsun, kim unutmuş, kim peşini bırakmış” dediğini duyar gibiyim. Ben de tıpkı onlar gibi etrafıma bakıyor ve unutanları, teorinin, Marksizmin değersizleştiğini savunanları arıyorum. HHH Aslında onları bulmak kolay. Dar siyasete teslim oldukları, iltihak etmenin verimli kolaylığını seçtikleri için hemen belli olurlar. Solun yanlışı ise tartışmak yerine, kimi zaman büyük bir kibirle teoriyi savunduğunu sanması oldu. Güncel politikada farklı şeyler söyleyenlerle tartışmak, güncel politika ile ilgili görüşlerimizi sınamak, “Ne diyorlar” diye sormak doğru olmaz mıydı? Şimdi de bir şeyler anlatıyor, örneğin AKP’de Kemalist damar arıyorlar. Deniz Yıldırım’ın İleri Haber’de tartıştığı gibi tartışmak gerekmez mi? Ama konumuza, teorimize ve tarihe dönelim; tarih kendini hep yineliyor mu? HHH Yordam Yayınları’nın büyük bir cesaretle yayınları arasına kattığı Antik Yunan Dünyasında Sınıf Mücadeleleri adlı eser bir anlamda bunun kanıtıdır. Tarihçi Geoffrey Ernest Maurice de Ste. Croix’in eseri, ağırlıklı olarak eski Yunan ve Roma’da sınıflar, sınıf mücadeleleri ve devlet biçimleri ilişkisini anlatıyor. Daha da önemli bir iş yapıyor, Marksizmi devre dışı bıraktıklarını söyleyenlere bu teorinin ışığının yalnızca sanayi devrimi ve sonrasını değil ilk çağları da aydınlattığını gösteriyor. HHH Tekrarın tekrarına gelelim. Kitaba göz atarken Roma’da Augustus’un tartışmasız liderliğine giden yolu anlatan bölüm özellikle dikkatimi çekti. Augustus’un “Cumhuriyeti ıslah etme” iddiasıyla kurduğu sistem ve kimi tarihçilerin “devrim” diye tanımladığı “Principate”, hem kuruluşu hem de yöntemleri bakımından bana pek tanıdık geldi. Augustus, Roma hâkim sınıflarını mutlak iktidarına boyun eğmeye “ikna” ederken onlara, “barış”, “refah”, “mevki”, “himaye” ve “iktidar” vaat ediyor. Hepsini verecek ya da verdiğini söyleyecektir. İktidar hariç. Onu paylaşmayacak ve cumhuriyetten Principate’ye, “cumhuriyet biçimi altına gizlenmiş mutlak bir monarşiye” (Sf.470) geçecektir. HHH Bu geçiş sırasında ezilenlerin, sömürülenlerin hiç sesi çıkmadı mı? Ya da bu mücadeleler sırasında açık seçik bir tutum takınamadılar mı? Günümüzün de sorusu ve sorunudur. Ste. Croix eserinin 447. sayfasında şöyle diyor: “Baskı altındaki sınıflar kendi ayakları üzerinde durabilmeleri için gereken yeterli tecrübe ve siyasi kapasiteye ulaşana kadar, genellikle kendilerini yönetenlerin safları arasından önderler bulmak zorunda kalırlar.” Peki biz, deneyimin baskı altında hafızadan silinip gittiğini, siyasi kapasitenin ise çok uzaklarda olduğunu mu söyleyeceğiz. Toplumsal hafıza tazelenmiyor mu? Siyasi kapasite özellikle bu işe soyunan siyasetçilerin sorunu değil mi? Haziran Hareketi’nin programı budur diye umutlanalım mı? lep, İdlip ve Afrin’e gittiğini ifade eden Ediboğlu, geçişlerin ardından o bölgedeki çatışmaların şiddetlendiğine dikkat çekti. Sınırdaki köylerde El Nusra militanlarının yaşadığını iddia eden Ediboğlu, “El Nusra ve diğer cihatçı gruplara buradaki köylerden silah temin ediliyor. Devlet de bu nu biliyor ama göz yumuyor. Silah tüccarları sınırı kullanmaya başladı” dedi. Kumlu ve Reyhanlı ilçelerinin karşısında bulunan Suriye’nin Atme kasabasının uluslararası istihbarat örgütlerinin “operas ‘Atme cihatçıların emirliği’ IR’lar yardım değil silah taşıyor’ Cihatçı militanların yanı sıra Hatay’dan Suriye’ye silah ve mühimmat da gönderildiğini anlatan Ediboğlu, “TIR’lar Bükülmez köyünden Suriye’deki Atme’ye gönderiliyor. Zaman zaman da Güveççi köyünden ve Cilvegözü’nden TIR’lar gidiyor. ‘Bunlar insani yardım’ deniliyor. Nedense bu TIR’lar hep gece 01.00’den sonra gidiyor. İnsani yardımsa neden gece yarısı gönderiliyor” diye konuştu. ‘T ÇATIŞMA MÜRŞİTPINAR SINIR KAPISI ÇEVRESİNDE ‘Cehennem’le bombaladılar MAHMUT ORAL DİYARBAKIR IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları sürerken peşmerge ve ÖSO üyelerinin de YPG’ye destek vermesinin ardından darbe alan IŞİD dün Miştenur tepesinden “cehennem” adı verdikleri toplarla kenti bombaladı. Koalisyon uçakları IŞİD hedeflerini vururken çatışmalar Mürşitpınar Sınır Kapısı çevresinde yoğunlaştı. Mardin’in Nusaybin ile Şırnak’ın Cizre ilçeleri arasında kalan stratejik öneme sahip Saklan ve Katran bölgelerine, çok sayıda zırhlı personel taşıyıcı araçlar, ağır silahlarla donatılmış askeri araçlar sevk edildi. Sınır hattı boyunca 50’şer metre arayla yüzlerce silahlı asker getirildi. Öte yandan Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi tarafından Kobani’ye destek için gönderilen silah ve mühimmat dün yüklü 2 araç dün Suruç’un Yumurtalık mevkisinden Kobani’ye geçti. Araçlara, özel harekat polisi ve jandarma ekipleri de sınıra kadar eşlik etti. Sınırda bir ölüm daha Yurt Haberleri Servisi Kobani’ye destek için Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde sınırın sıfır noktasında basın açıklaması yapmak isteyen Özgür Sanat Girişimi üyelerine askerlerin gaz bombasıyla müdahale etmesi sonucu 4 kişi yaralandı. Aynı saatlerde Kobani’ye bir grup gençle birlikte geçmek isteyen 28 yaşındaki sosyolog Kader Ortakaya’nın askerlerin müdahalesi sırasında yaşamını yitirdiği ileri sürüldü. Askeri kaynaklar eylemcilere müdahalede yalnızca gaz kullanıldığını tek bir mermi bile atılmadığını söyledi. Özgür Sanat Girişimi üyesi sanatçılar, IŞİD saldırıları altındaki Kobani’ye destek vermek için Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinin Boyde köyünde insan zinciri oluşturmak istedi. Sanatçılar, sınırın her iki yakasında da araçlarıyla bekleyen Kobanililer ve köylüler tarafından sloganlarla karşılandı.Sanatçılar adına Ferhat Tunç, basın açıklaması yapmak istediği sırada güvenlik güçleri kalabalığa gaz bombalarıyla müdahale etti. Yaşanan gerginlik sırasında sanatçılardan Ali Baran ve Adil Aslan ile 75 yaşındaki Mustafa Kılıç ve Naif Aslan adlı yurttaşlar yararlanarak hastaneye kaldırıldı. Atılan gaz bombalarından etkilenen çok sayıda kişi de fenalaştı. Aynı saatlerde insan zinciri eylemine katılan bir grup genç Suruç’tan Kobani’ye geçmek istedi. Tel örgüleri aşarak Kobani’ye geçmek isteyen gençlerin üzerine görgü tanıklarının iddiasına göre sınırda bulunan askerler tarafından gaz bombası ve gerçek mermilerle ateş açıldı. Bu sırada Toplumsal Özgürlük Platformu üyesi olan sosyolog Kader Ortakaya (28) başından vurularak yaşamını yitirdi. Ortakaya’nın gaz bombası kapsülüyle mi yoksa mermiyle mi vurulduğu konusunda açıklama yapılmadı. Ortakaya’nın cenazesi arkadaşları tarafından Kobani’ye götürülürken, cenazenin daha sonra Mürşitpınar Sı nır Kapısı’ndan Türkiye’ye getirileceği bildiril di. Anadolu Üniversitesi sosyo loji mezunu olan ve Marmara Üniversitesi Çalışma Ekonomisi’nde yüksek lisans yapan Ortakaya, Diyarbakır’da kadın akademisinde çalışmıştı. Ortakaya, 30 Eylül’de Facebook hesabına şunları yazmıştı: “Her devrim küçük bir kıvılcımla başlar. Ve vardır her namlunun ucunda bir yaşam ateşi. Böyle büyük düşler de yolculuklarla başlar. Ve serüvenciler düşer bu yollara” yazmıştı. Suruç Kaymakamı Abdullah Çiftçi “Bize ateşli silahla yaralanma veya ölüm iddiasına ilişkin herhangi bir durum intikal etmedi” dedi. (Fotoğraf: DHA) TOPLUMSAL ÖZGÜRLÜK PLATFORMU ÜYESİ SOSYOLOG KADER ORTAKAYA, BAŞINDAN VURULDU ek bir mermi atılmadı’ Bölgedeki askeri kaynaklar ise “Bizim eylemcilere müdahalemiz sırasında tek bir mermi atılmadı. Olayın provakosyon olduğunu düşünüyoruz” dedi. Kanaklar, Ortakaya’nın vurulduğuna ilişkin Türk tarafındaki adli mercilerde herhangi bir bilgi bulunmadığını da söyledi. Kaynaklar Ortakaya’nın vurulduysa Kobani’de vurulmuş olabileceğini Türk askerinin olaylara müdahale sırasında yalnızca gaz kullandığını, tek bir mermi bile atmadığını söyledi. ‘T ERDOĞAN TÜRKMENİSTAN’A GİTTİ Halep, Kobani’den daha önemli ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Halep ile ilgili hassasiyetimiz bölgede daha önce söylediğimiz gibi Kobani’deki hassasiyetten daha fazladır” dedi. Erdoğan Türkmenistan’a hareketinden önce Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin konuyla ilgili sorusu üzerine, “Şu anda 36. paralel üstünde belli hazırlıkları sürdürüyoruz. Bir şeyi ifade etmem lazım. Niçin Kobani diyorduk. Şimdi niçin Halep. Burada bir planlama var. Bir stratejik yaklaşım var. Halep ile ilgili hassasiyetimiz bölgede daha önce söylediğimiz gibi Kobani’deki hassasiyetten daha fazladır, bunu da söylemem lazım. Halep, bir ekonomi, medeniyet merkezidir. Bu denli önemli bir merkezin zaten bombardıman edilmek suretiyle bütün o önemli eserler yıkılmış vaziyetteyken, şehir adeta bir tehditle karşı karşıya” dedi. BAŞKAN, ERDOĞAN’A ÖZENDİ 6 ÖNEMLİ İSİM TANIK OLARAK DİNLENECEK 28 Şubat’ta kritik çağrı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – 28 Şubat davasında dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener ve dönemin Adalet Bakanı Şevket Kazan’ın “mağdur” olarak, eski Başbakan Mesut Yılmaz, eski bakan İsmet Sezgin, eski Anayasa Mahkemesi Başkanı Yekta Güngör Özden ile eski Milli Savunma Bakanı Turhan Tayan’ın da “tanık” olarak dinlenmesi için ilgililere davetiye gönderilmesine karar verildi. 103 sanıklı davanın 71. duruşması dün görüldü. Müşteki olarak geldiklerini iddia eden kişilerin bir bölümünün, mağdur oldukları tarihin 2000 sonrası hatta AKP dönemini kapsaması dikkat çekti. Mahkeme, sanıklar Çevik Bir, Erol Özkasnak ve Fevzi Türkeri’nin de arasında bulunduğu 25 kişi hakkındaki yurtdışı çıkış yasağının kaldırılmasına hükmetti. YASADIŞI DİNLEME SORUŞTURMASI 13 ilde 27 gözaltı Yurt Haberleri Servisi Kilis Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yasadışı dinleme iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında dün Kilis, Gaziantep, Hatay, Malatya, Van, Aydın, Diyarbakır, Erzurum, Adana, Adıyaman, Kahramanmaraş, Ankara ve Kayseri’nin bulunduğu 13 ilde 27 polis için gözaltı kararı alındı. 7’si Kilis’te 27 polis gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında Diyarbakır Polis Okulu’nda görev yapan eski Kilis İstihbarat Şube Müdürü Kenan Gök’ün de bulunduğu bildirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Beypazarı Belediyesi’nin AKP’li yeni başkanı Tuncer Kaplan, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Ak Saray’ı gibi kendisine Ak Konak yaptırdı. Belediye meclisi toplantılarını Ak Konak’ta düzenleyen Kaplan, toplantı salonuna Osmanlı tuğrası koydu. İlçede tarihi Limoncuoğlu Konağı’nı belediye başkanlığı konağı yapan Kaplan, konağın ismini de “Ak Konak” olarak değiştirdi. Beypazarı Belediye Meclisi’nin toplantısı da 4 Kasım’da “Ak Konak”ta yapıldı. Toplantıdan yansıyan fotoğraflar ise tartışma yarattı. Belediye meclis toplantısının yapıldığı salonda başkan Kaplan’ın oturduğu bölümün arkasındaki duvardaki Osmanlı tuğrası dikkat çekti. Kaplan’ın, Atatürk fotoğrafı ya da Türkiye Cumhuriyeti simgeleri yerine Osmanlı tuğrası kullanması dikkat çekti. Tuğranın çevresinde ise Türk bayrağı ile birlikte Müslüman ülkelerin bayrakları konuldu. Öte yandan belediyenin yeni açacağı gençlik merkezinin girişinde kullanılan tablolar da dikkat çekti. Gençlik merkezine girecek gençleri “Milletin Adamları” başlığı altında Erdoğan, eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal, eski Başbakan Necmettin Erbakan ve Adnan Menderes’ın fotoğrafları ve sözleri karşılıyor. Menderes’in “Tek icraatım da olsa ezanı Arapça okutacağım”, Erdoğan’ın “Gölgelerin üzerimize geldiği en zor zamanlarda, güneşin doğuşuna binlerce kez beraber şahit olduk” ve Erbakan’ın “Allah’a kul olmayan, davasına er olamaz” sözlerine yer verildi. Tuğralı Ak Konak Berkin için adalet yok gözaltı var ADANA (Cumhuriyet) Seyhan ilçesinde önceki gece Akkapı Endüstri Meslek Lisesi önünde toplanan DevGenç üyesi bir grup, Gez Direnişi sırasında İstanbul Okmeydanı’ndaki olaylar sırasında polisin attığı gaz fişeği ile başından vurulan ve tedavi gördüğü hastanede 269 gün sonra yaşamını yitiren 14 yaşındaki Berkin Elvan için eylem yaptı. “Berkin Elvan İçin Adalet İstiyoruz, Boykottayız” yazılı pankartı açıp slogan atan gençler, okula gelen öğrencilere “derse girmeyin” çağrısı yaptı. Polis, eylem yapan 3’ü kız 6 genci yaka paça gözaltına aldı. Sağlık kontrolünden geçirilen göstericiler, sorgulanmak üzere Adana Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’ne götürüldü. 6 genç ifadelerin alınmasının ardından dün sabah serbest bırakıldı. Açılışa emrivaki İSKİ’DEN PERSONELİNE MAIL İstanbul Haber Servisi İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ), hafta sonu Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katılımıyla gerçekleştirilecek metro açılışıyla ilgili personeline mail gönderdi. Tüm çalışanların açılışa katılması istenilen maili doğrulayan İSKİ “Katılımın kolaylaşması ve teşvik edilmesi amacıyla duyuru yapılmıştır. Katılım noktasında herhangi bir zorlama yoktur” açıklaması yaptı. İSKİ, Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun pazar günü yapacağı AksarayYenikapı metro hattının açılışına personelin katılımını zorunlu kılan bir eposta gönderdi. İSKİ’nin “zorlama olmadığını” savunduğu İnsan Kaynakları ve Eğitim Dairesi Başkanı Ünsal Kesik tarafından gönderilen mailde, “AksarayYenikapı metro hattının açılması ile birlikte İstanbul’daki tüm raylı sistemler birbirine bağlanacaktır. Bu vesileyle açılış törenine tüm daire başkanları, müdürler ve şeflerin personeliyle birlikte katılmaları gerekmektedir” ifadeleri kullanıldı. Mailde, personelin açılış alanına servislerle götürüleceği, katılımcı listesinin ise bugün (dün) mesai bitimine kadar yönetime bildirilmesi gerektiği ifade edildi. İSKİ bu maili “Kurumumuzca söz konusu açılışa katılma noktasında herhangi bir zorlama bulunmamakta olup, personelimizin tören alanına kolay ulaşımını temin etmek gayesiyle birim bazında katılabilecek personel sayısının bildirilmesi ve bu doğrultuda gerekli servis organizasyonunun yapılabilmesi için bir duyuru yapılmıştır” açıklaması yaparak savundu. ‘Katılım gerekli’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, 2015 genel seçim hazırlıkları çerçevesinde 9 bölge toplantısı yapacak. Bölge toplantılarının ilki 9 Kasım günü Ankara’da, ikincisi 15 Kasım’da Giresun’da gerçekleştirilecek. CHP Örgütlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Tekin Bingöl, bölge toplantılarına Eskişehir, İzmir, İstanbul, Antalya, Adana, Erzurum ve Diyarbakır’da devam edilmesinin öngörüldüğünü açıkladı. Bingöl, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun tüm bölge toplantılarına katılacağını bildirdi. Ankara bölge toplantısında Seçim İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, Parti İçi Eğitimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyhan Erdoğdu ve Bilişim Sorumlusu Genel Başkan Başdanışmanı Erdal Aksünger birer sunum yapacak. CHP bölge toplantıları başlıyor
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle