08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
7 KASIM 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kılıçdaroğlu 3 büyük işçi konfederasyonunun ve meslek örgütlerinin önerilerini aldı CHP ve işçiler uzlaştı ENERJİ BAKANLIĞI KİT’LERİ UYARDI MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Türkiye’deki 3 büyük işçi konfederasyonu ile meslek örgütlerinin önerilerini alan CHP, madenler başta olmak üzere bütün alanlarda “iş cinayetlerinin” önüne geçmek için TBMM’ye yasa önerisi sunacak. Öneride, madenlerde taşeron ve rödovansın yasaklanmasından, eğitim ocakları kurulmasına kadar birçok madde yer alacak. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dün Türkİş, Hakİş, DİSK, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği (TTB) yöneticileri ve maden sendikalarının temsilcileri ile bir araya geldi. Toplantıya maden sendikalarını temsilen de Türkİş’e bağlı Türkiye Madenİş Sendikası ile Genel Madenİş Sendikası, DİSK’e bağlı Dev MadenSen, Hakİş’e bağlı Öz Madenİş Sendikası yöneticileri katıldı. Toplantıda her sendika ve meslek örgütü temsilcisi görüşlerini dile getirdi. Görüşmeler sonunda yaklaşık 10 madde üzerinde mutabakat sağlandı. Bu maddeler şöyle: Madenlerde taşeron ve rödovans kaldırılacak. Madenleri devlet işletecek. Şu Bizim Liboş Tayfa... Karşılıklı güven duygusunun olmadığı bir toplumda barış olur mu? Gerilim! Çatışma! Şiddet! Demokrasilerde, kapalı kapılar ardında görüşmek, barışı bu biçimde aramak... Bir ay içinde 50 ölü! Karşı tarafın güçsüz yanlarını kollamak, arkadan vurmak, dün “ak” dediğine bugün “kara” demek... Toplumsal desteği arkana almadan, barış dilini aramak, aklı bir karış havada “akil adam” yaratmak... Savaşın çatışmacı diliyle yangına körükle gitmek, yakmak, yıkmak... Okulları, yurtları ateşe vermek, Atatürk heykellerini kırmak... Camları, çerçeveleri yere indirmek! Askeri, polisi, sivili alçakça öldürmek! Kışkırtıcıları o sokaklara çıkarmak... Tüm Kürtleri potansiyel terörist olarak görmek, insan sevgisini bir kıyıya itip, “Kobani’de salt PYD ve PKK kaybetti” diyerek AKP iktidarını aklamak... Örneğin Başbakan Ahmet Bey’in başdanışmanı Mahçupyan gibi yazılarak, yazarak görevini yerine getirmek... Bunlar bizim liboş takımının AKP kanadı... O kanattan kopanların kimileri, “AKP bizi kandırdı” deseler bile sakın inanmayın. AKP onları kullandı, bir kâğıt mendil gibi çöp tenekesine attı... Sayıları o kadar çok ki, siz benden daha iyi biliyorsunuz! Gözleri sanki kapalıydı onların, bu rezilliği, pisliği görmediler, çocuk oldukları için kandırıldılar... HHH Tüm Türkiye ahalisi dipten gelen bir dalgayla sarsılırken ayrışma her yerde kendini gösteriyor. Ayrımcılıkla beslenen siyasetten iyi hiçbir şey çıkmaz... Umutlar yok olur! Kürtlerin suçlamaları, acımasız cinayetler... Çatışmacı, barıştan uzak bir dil iki cephede de! Yaşananlar acı ve kaygı verici... Türk Kürt’e, Kürt Türk’e; Türk Türk’e, Kürt Kürt’e... Mezhepçiliği de yazalım bir kenara!.. Türk İslam ve Kürt İslam sentezi! Derin milliyetçiliğin kök saldığı toplumlarda barış dilinin yerini savaş dili alır... Bu kanlı oyunu sahneleyenler içeride ve dışarıdaki kışkırtıcılar olsa bile, Türk ve Kürt tarafının hiç suçu yok mu? Barıştan yana olan bir çoğunluk, yaşanan acılar yüzünden ne düşünüyor bugün? Genel bir toplumsal uzlaşma olmadan, barış olamayacağını ne iktidar, ne bizim “akiller”, ne de yeni ortaya çıkan “havuzcu”lar anladı... Zaten onların aklı bir karış havada! Kaygı ve kırılma noktası, barış içinde yaşamak, demokrasiyi geliştirmek... Siyaseti barışın içine sokup toplumsal uzlaşmayı sağlamak... Tüm bunların hiçbirisi yapılmadı! Bir oyalamaca ve kandırmaca var ortada... Bu gerçekleri görenler işte bu yüzden kaygılı ve umutsuz! HHH Yazımı Türkiye solunun ve Devrimci Yol hareketinin önderlerinden Nasuh Mitap’ın son yolculuğuna çıkarıldığı saatlerde yazıyorum... Yaşam avuçlarımızdan kayıp gidiyor! Önceki akşam, gazeteci arkadaşım Merdan Yanardağ’ın yeni çıkan “Liberal İhanet” (Kırmızı Kedi Yayınları) adlı kitabını okumaya başladım... Bizim “liboş tayfa”nın hepsi o kitapta var... Türkiye’nin demokratik gerekçelerle, siyasal İslamcılara teslim edilmesinde önemli görev alan “sol liberal” adıyla ün salanlar... Yakın tarihimizin en büyük aydın ihaneti! Kimler yok kimler! Sömüreni, hırsızı, talancıyı özgürlükçü olarak gören zibidiler, emek hırsızlarıyla, takibatçılarla sarmaş dolaş olanlar... Sonradan mahcup olanlar ve olmayanlar... Bunların tümü, liberal falan değil, kurulu düzenin sömürgenleriydi... İşbirlikçi! Amerikancı! Ve üçkâğıtçı! Merdan Yanardağ’ın “Liberal İhanet” kitabını mutlaka okuyun, derim. Onların “özgürlük” diye diye ülkeyi ne hale getirdiğini görün... Bakanlıktan Sayıştay’a ‘bypass’ MAHMUT LICALI ANKARA Maden kazalarındaki denetim eksiklikleri tartışılırken Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın mevzuatı gerekçe göstererek kendisine bağlı kamu iktisadi teşebbüslerinin (KİT) Sayıştay tarafından denetlenmesini engellenmenin yollarını gösterdiği ortaya çıktı. Bakanlık bağlı kuruluşlara gönderdiği yazıda, ancak TBMM KİT Komisyonu’ndan, “soruşturma kararı alınması” halinde denetime izin verilmesi talimatı verdi. Komisyon ise Sayıştay’a yazı göndererek KİT’lerde yerine getiremediği denetleme ve inceleme taleplerinin iletilmesini istedi. Bakan Taner Yıldız’ın imzasıyla 28 Kasım 2013 tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’na bağlı TEİAŞ, EÜAŞ, TETAŞ, TEMSAN, TPAO, BOTAŞ, ETİ Maden ile son dönemde kömür madenlerindeki facialarla gündeme gelen TKİ ve TTK’ye gönderilen yazıda, KİT’lerin denetiminin TBMM KİT Komisyonu tarafından yapıldığı anımsatıldı. Söz konusu yazıda, denetim konusundaki mevzuat hakkında bilgi verilerek Sayıştay Yasası’nda KİT’lerle ilgili istenilen inceleme, soruşturma ve bunun gibi hususların kuruluşlar tarafından doğrudan yerine getirileceğine ilişkin bir hüküm bulunmadığı savunuldu. Böylece Sayıştay’ın KİT’lerde herhangi bir konuyla ilgili soruşturma yapması “TBMM KİT Komisyonu’nda bu yönde bir karar alınması” şartına bağlanarak Sayıştay’ın denetim işlevi bypass edildi. Enerji Bakanlığı’nın KİT’lerin denetiminde Sayıştay’ın devreden çıkarılmasına ilişkin talimatı üzerine TBMM KİT Komisyonu’nda iktidar ve muhalefet üyeleri Sayıştay’a bu konuda bir yazı gönderdi. Komisyon üyeleri bakanlığın söz konusu talimatı üzerine Sayıştay’ın KİT’lerde yerine getirmediği inceleme ve soruşturma taleplerinin komisyona bildirilmesini istedi. Komisyon üyeleri ayrıca bakanlığın talimatı kapsamında yapılmayan inceleme ve denetlemesi için ilgili KİT ve bakanlığa bildirim yapılması, bu konudaki yasal boşluğun giderilmesi için de çalışma yapılmasını talep etti. KİT Komisyonu üyesi CHP Adana Milletvekili Turgay Develi, Sayıştay Denetim Yönetmeliği’nde Sayıştay’ın doğrudan denetim yetkisi olduğunu belirterek “Sayıştay’ın denetleme görevini bakanın engelleme hakkı yok. Enerji Bakanlığı, Sayıştay’ın nitelikli denetim yapmasını engelliyor” dedi. Develi, yönetmelikte Sayıştay’a telafisi güç sonuçlar doğuracağı düşünülen hususlarda Sayıştay Başkanlığı’nın onayı ile denetim ve inceleme yapılmasına ilişkin yetki verildiğini anımsattı. Sendikaların örgütlenmesinin önündeki engeller kaldırılacak. Özellikle madenlerde sendikal örgütlenme teşvik edilecek. Toplantıda, maden işyerlerinde sendika varsa kaza oranının yüzde 8, sendika yoksa kaza oranının yüzde 92 olduğuna dikkat çekildi. Yaşamını yitiren işçilerin yakınlarının hak aramaları kolaylaştırılacak. Ailelerin dava açmalarının önündeki engeller kaldırılacak. ILO sözleşmeleri onaylanacak. Mevzuat, uluslararası normlara göre yeniden gözden geçirilecek. Havza madenciliğine geçilecek. Denetim bağımsız olacak. İş sağlığı ve güvenliği uzmanları ücretlerini işverenden değil oluşturulacak fondan alacak. Devlet denetimi etkinleştirilecek. Denetim raporları sendikalarla da paylaşılacak. Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nün (MİGEM) taşra teşkilatı kurulacak. Kazalarda kriz masaları oluşturulacak. Kaza yerlerine görevlilerden başka kimse alınmayacak. Siyasi şovlara izin verilmeyecek. Eğitim ocakları kurulacak. Madenlerin yoğun olduğu Manisa, Kütahya, Zonguldak gibi yerlerde bu eğitim ocak larından mutlaka olacak. İşçiler önce burada eğitim aldıktan sonra madenlere inecek. Yaşam odaları kurulacak. Özerk bir yapıda olması şartıyla İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Konseyi kurulacak. Konseyde eşit temsiliyet olacak. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, toplantının ardından yaptığı açıklamada, “Madende ölen işçinin ‘sağı’, ‘solu’ yoktur, hep beraber onun hayatını kazanması, ölmemesi için önlem almamız gerekiyor. Hep beraber bunu gerçekleştireceğimizi umuyorum, hepimizin sorumluluğu var, siyasetçi olarak benim, sendikacı olarak sizlerin sorumluluğu var. Sorumluluklarımızın bilincinde bu olayı çözelim” dedi. “Vereceğiniz kanun teklifine hükümetin de destek vermesi için bir girişiminiz olacak mı” sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, “Elbette, bu sorun Türkiye’nin ortak sorunudur” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, “Bu sıcak siyasetin kavga alanı değil, insan hayatı. Bütün siyasal partilerin sorumluluğu var” dedi. ‘İşçinin sağı, solu yok’ CHP’DE İÇ TARTIŞMA Batum’a ‘jet ihraç talebi’ tartışılıyor AYŞE SAYIN KİT Komisyonu: Denetleyin ‘Hastayım’ dedi hacca gitti Sağlık durumunu gerekçe göstererek TBMM’ye gitmeyen Sarraf hacca gitti OLCAY BÜYÜKTAŞ Tarihin en büyük yolsuzluk ve rüşvet operasyonu olarak adlandırılan 17 Aralık operasyonunda altın kaçaklığı yaptığı gerekçesiyle gözaltına alınan, gelişmelerin ardından da sağlık gerekçesi nedeniyle TBMM Soruşturma Komisyonu’na bile gitmeyen İranlı işadamı Rıza Sarraf’ın, hac dönemi Wit turla hacca gittiği öğrenildi. Sarraf, önceki gün TBMM Soruşturma Komisyonu’na sağlık durumu gerekçe gösterilerek çağrılmamıştı. Sarraf’ın, normal kafileden ayrılarak Kâbe’ye tepeden bakan saat kuleli ve Kâbe manzaralı Raffles Otel’de süit odada kaldığı bildirildi. Söz konusu tur şirketinin fiyatı kişi başı minimum 17 bin Avro. Aynı turla giden diğer hacı adaylarının farklı otellerde kaldığı belirtildi. AKP’li TBMM Soruşturma Komisyonu Başkanı Hakkı Köylü’nün “sağlık” gerekçesiyle komisyona ifade vermeye gelemeyeceğini söylediği Rıza Sarraf 24 Ekim’de, Çağlayan Adliyesi’nde, 3 kişilik alt komisyona ifade vermeye geldi. “Tanık” sıfatıyla ifadeye çağırılan Sarraf, alt komisyon üyelerine “Hastaneden çıkıp ifade vermeye geldiğini” belirterek ifade vermeyi reddetmişti. TBMM Soruşturma komisyonunun önceki günkü toplantısında muhalefet partili üyeler Sarraf’ın Meclis’e gelerek, komisyona ifade vermesini talep etti. Ancak ‘Rüşvet alan adam hacca gidebilir mi?’ 17 Aralık yolsuzluk dalgasının AKP’li Fatih Belediyesi’yle ilgili iddianameye şüpheli sanıklar arasında geçen ilginç bir “rüşvet diyaloğu” damga vurmuştu. İstanbul 20. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kabul ettiği iddianamede davanın bir numaralı şüphelisi Ali Tunç’un, “Rüşvet alan adam hacca gidebilir mi Ahmet?” diye sorduğu, Tunç’un sorduğu isimden “Valla zor gider” yanıtını aldığı 38 sayfalık iddianamede kayıt altına alındı. İddianameyi hazırlayan savcı Ekrem Aydıner rüşvet diyaloğuyla ilgili iddianameye “manidar bir soru” notu düştü. GAZETEMİZ ALEYHİNE AÇILAN DAVA Savcıdan beraat istemi İstanbul Haber Servisi 17 Aralık yolsuzluk soruşturması kapsamında haklarında takipsizlik kararı verilen şüpheliler Yasin el Kadı, Usame Kutub ve Cengiz Aktürk’ün şikâyeti üzerine açılan davada gazetemiz eski Genel Yayın Yönetmeni İbrahim Yıldız ile gazetemiz Haber Müdürü Aykut Küçükkaya’nın yargılanmasına dün başlandı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada cumhuriyet savcısı Hasan Bölükbaşı, Yıldız ve Küçükkaya’nın beraatını istedi. Şikâyetçi avukatının savcının mütalaasına karşı yazılı beyanda bulunma talebini kabul eden mahkeme heyeti davayı 27 Ocak 2015 tarihine erteledi. Gazetemiz Haber Müdürü Küçükkaya ile eski Genel Yayın Yönetmenimiz Yıldız hakkında 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda şüpheli olarak adları geçen isimlerin şikâyetleri üzerine soruşturma başlatılmıştı. Yasin el Kadı, Usame Kutub ve Cengiz Aktürk’ün “soruşturmanın gizliliğini ihlal” ve “hakaret” iddiasıyla savcılığa yaptıkları başvuru üzerine başlatılan soruşturmada “17 Aralık operasyonu sonrası bazı işadamlarının mal varlıklarına el konulmasıyla ilgili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın kararının duyurulduğu” haberle ilgili dava açıldı. Küçükkaya ve Yıldız hakkında açılan davanın ilk duruşması Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapıldı. Hâkim karşısına çıkan Yıldız ve Küçükkaya, savunmalarında, “Kamuoyunun bilgilendirilmesi, basının görevidir ve aynı zamanda hakkıdır. Adli olaylarda yaşanan gelişmelerin basın özgürlüğü çerçevesinde aktarılması suç teşkil etmez” dedi. Yıldız ve Küçükkaya’nın beraatlarını talep eden savcı Bölükbaşı da mütalaasında şunları söyledi: “Her ne kadar sanıklar hakkında Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan ‘mal varlıklarına tedbir’ başlıklı haber ile ilgili olarak gizliliğin ihlali suçundan dolayı kamu davası açılmış ise de; haber içeriği bir bütün olarak okunup değerlendirildiğinde gizliliği ihlal suçunun düzenlendiği 6532 sayılı kanun ile değişik TCK’nin 385. maddesinde suçun oluşması için öngörülen şart ve hususların haber içeriğinde bulunmadığı anlaşıldığından...” AKP’li Komisyon Başkanı Köylü, Sarraf’ın “ameliyata gireceği için zaten komisyona gelemeyeceğini” savunarak, talebi doğrultusunda alt komisyon tarafından ifadeye çağrıldığı savunmasını yaptı. Köylü, Sarraf dahil, alt komisyona çağırılan kişilerin tekrar üst komisyon tarafından dinlenmesini ise “gereksiz” bulduğunu ifade etmişti. Bu arada, Komisyonu’nun CHP’li üyeleri Erdal Aksünger ve Rıza Türmen düzenledikleri basın toplantısında Sarraf’ın Meclis’e çağrılmasını istedi. ANKARA Cumhurbaşkanlığı seçimi sonrasında, aday seçimini eleştiren Emine Ülker Tarhan’ın yanı sıra İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Süheyl Batum, Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın başını çektiği “ulusalcı” muhalifleri sert sözlerle uyaran CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, “disiplin” kozunu ilk kez Batum için kullandı. Son olarak partisinin Antalya kampında milletvekillerini kamuoyunda partiyi eleştirmemeleri konusunda uyaran Kılıçdaroğlu’nun, muhaliflerden daha önce gelen daha sert eleştiriler olmasına karşın, Batum için disiplin gibi “ağır” bir yaptırıma başvurması, “gözdağı” olarak yorumlanıyor. 2015 genel seçimlerini, hem partisi hem de kendisi için “kader seçimi” olarak gören CHP liderinin, partinin enerjisini “iç tartışmaya” yöneltmesinden son derece rahatsız olduğu biliniyor. Kılıçdaroğlu’nun işte bu nedenle, henüz seçim süreci başlamadan önce, parti içi tartışmayı bitirmek için bu yöntemi kullandığına işaret ediliyor. Parti içindeki muhalif grupların, “başarısız” çıkılması halinde, olağan kurultaya da gidileceği için hesaplarını seçim sonrasına ertelediğine işaret ediliyor. CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ise Tarhan’ın istfası ve Batum’un da disipline sevk edilmesiyle başlayan tartışmaları, “Kimse CHP’nin üzerinde değildir” diye değerlendirdi. Otel olmadı hastane olur ÖZLEM GÜVEMLİ Üstü örtülen 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile birlikte gözaltına alınacaklar listesinde adı bulunan Hasan Dağcı’nın ortağı olduğu Belen İnşaat, Şişli’de hastane inşa ediyor. Belen İnşaat’ın hem arsa sahibi hem de yüklenici firma olarak yer aldığı hastane projesinin kiracısı, yine yolsuzluk operasyonunda adı geçen Mehmet Ali Aydınlar’a ait Acıbadem Sağlık Hizmetleri Anonim Şirketi. Söz konusu arazide daha önce Roman vatandaşların yaşadığı kâgir binalar ve 2 adet tarihi fabrika bulunuyordu. Buradaki küçük parselleri tek elde toplayan Dağcı için arazi önce turizm alanına çevrildi. Otelden vazgeçilince tekrar plan değişikliği yapılarak araziye özel sağlık tesisi fonksiyonu verildi. Ve işin içine Acıbadem Grubu gir di. Yapılan plan değişiklikleri de mahkemelik oldu. CHP’li meclis üyeleri Hüseyin Sağ ve Dursun Çaltı İstanbul 8. İdare Mahkemesi’nde dava açarak plan değişikliğinin iptalini istedi. Ancak plan dava sonuçlanmadan tekrar değişti. Sağ ve Çaltı tekrar yargıya başvurdular. Mart 2013’te İstanbul 6. İdare Mahkemesi’nde planın iptali ve yürütmesinin durdurulması istemi ile açılan dava hâlâ sonuçlanmadı. Ancak arazinin durumu 4 yıl içinde oldukça değişti. 8 ayrı parsel tek parsel haline getirildi ve tapu kayıtlarına göre sahibi de Belen İnşaat. Arsa üzerindeki gecekondular, 12 katlı kâgir yapılar ve fabrika binaları yıkıldı. İstanbul 2 Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu, 2006 yılında bu fabrika binalarını; dönemin sanayisini ve teknolojisini yansıtan endüstriyel bir yapı olması sebebiyle korunması gerekli kültür varlığı olarak tes cil etmişti. Ancak kurul daha sonra bu tescil kararlarını kaldırarak tarihi fabrika binalarının yıkımına izin verdi. Şu an Acıbadem Sağlık Hizmetleri ve Ticaret AŞ tarafından Şişli İnönü Mahallesi Nizamiye Caddesi’nde inşa edilen 106 yataklı Acıbadem Taksim Hastanesi’nin tüm hazırlıkları tamamlanmış durumda. Hazırlanan proje dosyası Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na gönderildi. Dosyada yer alan bilgilere göre hastane binası 5 bodrum, 1 zemin, 9 normal ve bir çatı katı olmak üzere 16 kattan oluşacak. Hastane binası için hafriyat, temel atma ve kat atma çalışmaları tamamlandı. İnce inşaat aşamasına geçildi. CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu Dağcı’nın Kadıköy İbrahimağa Mahallesi’nde satın aldığı ve planlarda cami alanı olarak gözüken arsaya rezidans inşa edip sattığını açıklamıştı. 1725 ARALIK OPERASYONU Dosya bakanlıkta Savcılara ihraç talebi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) HSYK Başmüfettişi Ömer Kara, 17 Aralık soruşturmasını yürüten Zekeriya Öz başta olmak üzere Celal Kara ve Mehmet Yüzgeç’in meslekten ihraç edilmesini talep etti. Aynı müfettiş daha önce de 25 Aralık soruşturmasını yürüten savcı Muammer Akkaş’ın ihracını talep etmişti. Talebi görüşecek olan HSYK 2. Dairesi, dün ilk toplantısını yaptı. HSYK Müfettişi Kara, 17 Aralık soruşturmasına ilişkin raporunu tamamladı. Savcı Öz’ün Dubai tatilinin parasını işadamı Ali Ağaoğlu’nun ödemesi ve kanunsuz imar değişikliği talepleri yüzünden meslekten ihraç edilmesi istendi. HSYK 2. Dairesi’ne gönderilen raporda, savcı Zekeriya Öz’ün 18 Aralık’ta Emniyet Müdürlüğü’ne giderek oradaki kolluk görevlilerini tehdit ettiği savunuldu. Fatih Belediyesi’ni baskı altına almaya çalıştığı öne sürülen Öz’ün, yılda 2530 kez yurtdışına çıktığı, Dubai tatilinin masrafı olan 20 bin 259 doların da işadamı Ali Ağaoğlu’na ödetildiği ifade edildi. Raporda, savcı Celal Kara’nın ise 17 Aralık darbe girişimi sırasında gözaltına aldığı kişilere savunma hakkı vermediği kaydedildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle