08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA 18 KÜLTÜR [email protected] CUMHURİYET 23 KASIM 2014 PAZAR 5. Malatya Film Festivali başladı Bir haftada 130 film Selda Alkor Hasan Özkılıç’ın romanından uyarladığı ‘Gece’ filmiyle gündeme gelen Erden Kıral: SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA 5. Malatya Uluslararası Film Festivali, öncek akşam düzenlenen açılış töreni ile başladı. Malatya Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen açılış törenine Vali Süleyman Kamçı, AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Malatya Milletvekili Öznur Çalık, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır, İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemil Çelik ile çok sayıda davetli katıldı. Festivalde, sinemaya katkılarından dolayı sanatçılar Selda Alkor, İzzet Günay, Ünal Küpeli ve Türkmen yönetmen Hocakulu Narlıyev’e onur ödülü verildi. Sadi Çilingir, Necip Sarıcı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema TV Bölümü ve Türk Film Arşivi’nin Kurucusu Prof. Dr. Sami Şekeroğlu’na ise emek ödülleri verildi. Açılış töreni klarnet ustası Serkan Çağrı’nın konseri ile sona erdi. 27 Kasım tarihine kadar sürecek olan film festivalinde Yeşil Sinemaları ile Avşar Sinemaları’nda 130 dolayında film gösterilecek. Festival, 27 Kasım günü akşam Kongre ve Kültür Merkezi’nde film yarışmalarında dereceye gireceklere ödüllerin dağıtımıyla sona erecek. Adana’da ‘İşçi Filmleri’ edilemez’ u Kendi zorluklarını aşamayan bir çiftin yaşama tutunma çabasını Erden Kıral’ın “Vicdan” filmi Hasan Özkılıç’ın iki öyküsünden senaryolaşmıştı. Şimdi de yine yazarın “Gece” isimli kitabı beyazperdede. “Vicdan” filmi sonrası İzmir’e gidiş gelişlerinde köyleri boşaltılan Kürtlerin İzmir’in çeperinde koyu bir yoksulluk içinde yaşayışları Kıral’ı daha çok etkilemeye başlamış. Hatta Özkılıç’a bunun romanını yazmasını önermiş. Nurgül Yeşilçay, Mert Fırat, Nur Sürer, İlyas Salman, Vildan Atasever’in oynadıkları film için, “Ortaya epik bir roman çıktı ve ben de bunu kendime göre filmime uyarladım” diyor Kıral. Zaten zihninde görüntüler oluşmaya başlamış o dönem. Zorunlu göçle İzmir, Mersin, Adana’ya gelen Kürtlerin hikâyelerine, şehrin cadı kazanında dağılışlarına odaklanmış sonrasında. “Alt metinde Kürt meselesi var” diyor Kıral, öte yandan da “İnsan mutlu olmadan se ‘Sansürle pazarlık vebilir mi?” sorusuna yanıt arıyor. İşte anlattıkları... Şehir büyük, ışıkları göz alıyor. Ama görünmeyen yüzlerinde farklı yaşamlar var. Nasıl bir anlatımı tercih ettiniz? Varoşlarda Romanlarla birlikte yaşıyor Kürtler. Koyu bir yoksulluk var. İzmir, sadece Kordonboyu değil ki... Başka hayatlar yaşanıyor arkasında. O yüzden modern bir arabesk yaptığımı düşünüyorum. Pavyonda çalışan bir kadının hikâyesini kazıdığınızda, altından Kürt meselesinin çıktığını görüyorsunuz. Tabii bu dertleri metaforlar ve ima yoluyla anlatmaya çalıştım. Zaten politik filmlerde hiçbir zaman bayrak sallamadım. Aslında bu da çok eleştirildi. Sinema eleştirmenleri politik konuların yan hikâyeler olarak zayıf kaldığını, sizin yalnızca etrafında dolaştığınızı söyledi. Neden bu yolu tercih ettiniz? Aslında tek bir hikâye var. Açlık grevi, paralel bir hikâye değil mesela filmde. Oradaki iki kardeşin duygusal bağını anlatıyorum. Örgütleri, eylemleri, nedenlerini araştırmıyorum. Bu yaşananları, dört kardeşin yaşadıklarını anlatabilmek için araç olarak kullanıyorum. Çünkü filmin derdi, aile olmaya çalışan ama bir türlü olamayan insanlar. Karanlık bir hikâye bu. Gündüzü görünmüyor, umutsuzluk çok baskın. Sanatın görevi karanlığa fener tutmak. Yılmaz Güney’in “Umut” filmi de eleştirilmişti, Yılmaz da “Umut umutsuzluğun içindedir” demişti. Ben de Nurgül Yeşilçay ‘Gece’ filminde... ‘Pedallar ve Topuklar’ ADANA (Cumhuriyet) 9. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali önceki akşam Adana’da başladı. Festivalin açılış törenine DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy ve Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar katıldı. Üç gün sürecek festival kapsamında, 12 film ve belgesel Adanalı sinemaseverlerle buluşacak. Seyhan Kültür Merkezi ve Adana Merkez Halkevi’nde yapılacak film ve belgesel gösterimlerde, “İnat Hikâyeleri”, “Gönüllü Eğitmenler”, “Metropolis”, “Eylül’ün Kadın Yüzleri”, “Mısır’da Cinsel Tacizle Mücadele”, “Pedallar ve Topuklar”, “Külkedisi Değiliz”, “Berfo Ana”, “İngiliz İşçi Sınıfının Durumu”, “Çünkü Ben Bu Parkı Seviyorum”, “Benim Çocuğum” ve “Küf” sanatseverin beğenisine sunulacak. anlatan Gece filminin yönetmeni Erden Kıral, bu toprakların dertlerini iyi biliyor, onları deşifre ediyor. ‘Modern bir arabesk yaptığımı düşünüyorum’ derken Yılmaz Güney’in sözlerini hatırlatıyor: ‘Umut umutsuzluğun içindedir.’ KONSER ZORLU’DA Sezen Aksu, Futacı ve Kara Orkestra nişletti. Sanatçı, Berlin, Antwerp, İstanbul, Akbank, Alanya ve Afyon caz festivallerinde yer aldı. Kara Orkestra, Korhan Futacı (vokaller, tenor, alto ve soprano saksofon), Gökhan Şahinkaya (elektrik ve akustik bas gitar), Erdem Göymen (Davul ve perküsyon), Barlas Tan Özemek (Elektrik gitar, arka vokal), Samad Kamali (klavye, piyano, arka vokal), Berke Can Özcan (perküsyon ve davul) ile Burak Irmak’tan (Klavye, vibrafon, synthesizer) oluşuyor. Kültür Servisi Sezen Aksu bu defa farklı bir işbirliği ve özgün bir projeyle dinleyicisinin karşısına çıkacak. Aksu, Korhan Futacı ve Kara Orkestra ile Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde olacak. Efsaneleşen Sezen Aksu şarkılarının alternatif yorumlarla seyirciye sunulacağı konser, 29 Kasım Cumartesi akşamı saat 20.30’da Zorlu’da verilecek. Korhan Futacı, Tamburada’nın “Fantastik” albümündeki söz, besteleri ve saksofon performansı ile tanındı. Dandadadan’ın “Sen Bana Birini Android” albümü ile dinleyici kitlesini ge böyle düşünüyorum. Yeşildere’den çıkıp Türkiye’ye baktığınızda nasıl bir panorama görüyorsunuz? Sınıfsal çelişkiler çok keskin. Sert bir hayat var. O yüzden filmin kurgusu da böyle oldu. Bir film, yaşamı değiştiremez ama insanlara sorular sordurabilir. Bu soruları doğru okuyabilmek çok önemli. Önümüzdeki süreçte de silikozise yönelik bir film için çalışmaya başlamışsınız bile. Nedir hikâyesi? Evet silikozisi anlatacağım; her şeyi hazır. Ama başlamak için zamana ihtiyacımız var. Senaryosunu Fatih Altınöz yazdı. Tedavisi mümkün olmayan, yüzlerce kişinin yaşamını yitirdiği bir iş cinayeti bu. Memleketlerinden İstanbul’a geliyorlar, hastalanıyorlar, köylerine dönüp ölümlerini bekliyorlar. Bu gerçekliği bir öyküyle anlatacağım. Ezber bozucu bir öykü bu ve gerçek hikâyelerden besleniyor. Türk sinemasının 100. yılını kutluyoruz. Peki Türkiye’deki sinema üretimlerini nasıl buluyorsunuz? Sanat maalesef vasat zevklere hitap ediyor. Yüksek sinema kültürünün inişe geçtiğine inanıyorum. Birkaç sinemacımız var Avrupa’ya uzanan ama bunun dışında kötü bir gidişat var. Hafta sonları komedi izleniyor. Bunlar da kaba güldürüler. Oyuncu Yeni bir anlatım Sınıfsal çelişkiler Erden Kıral luk, yönetmenlik, sinematografik anlatım ıskalanıyor. Üretimleriniz sürüyor, yeni projeler var kafanızda. Aynı yoğunlukta devam edecek misiniz? Sinemayı bırakmak benim için çok zor. Çünkü varoluşum sinema. Artık yapması zor ama bir şekilde sürdürmeye çalışacağım. Sinema ile hayatı daha iyi kavrıyorum. Neden kenara çekileyim ki? Artık zaten “Türkiye’nin en genç yönetmeni” olarak da anılıyorum. O yüzden devam edeceğim. Zaten yepyeni bir anlatım peşindeyim. Dil ve kendimi yenileme arayışı bu... Bazen, hep aynı filmi yaptığımı düşünüyorum. Bu çok güzel bir duygu. Konular farklı ama film aynı. Sanat çok güçlü bir anlatıma sahip... Zaten o yüzden erk sahibi iktidar sanat üzerindeki baskısını artırıyor. Sansür, baskı ve otosansür artıyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz bu durumu? Sansürle pazarlık edilemez. Sansür kuruluna senaryoların yollandığı dönemde Yılmaz, cezaevinde bir gün bana, “Sansürle mücadele etmek için, sansürden geçmeyen senaryolar yazmak lazım” dedi. Ölçü budur. Sansüre karşı savaşmanın yolları var. İnandığı değerlere sahip çıkmalı insan, tepkisini göstermeli. Bir sanat yapıtı yasaklanamaz, yargılanamaz. Hukuksuzluğu sanat yapıtı yargılar ancak. ‘Gök, Deniz ve Toprak’ Kültür Servisi Can Çocuk Yayınları, Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin 25. yılında çocukları, “İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”nin 30 maddesiyle, bir öykü içerisinde, üstelik gerekçeleriyle birlikte anlayıp sorgulama fırsatı elde edecekleri bir kitapla buluşturuyor. Feridun Büyükyıldız’ın kaleminden “Gök, Deniz ve Toprak” 8 yaş ve üstü çocuklar için raflarda. Kültür Servisi Dünyanın en önemli keman virtüözlerinden olan ve Türkiye’de “Kemanı Ağlatan Adam” olarak bilinen Fars asıllı ABD vatandaşı Farid Farjad 6 Aralık’ta Zorlu Center Performans Sanatları Merkezi’nde sahnede olacak. Bugüne kadar Türkiye’de düzenlediği tüm Farid Farjad İstanbul’da konserlerinin biletleri haftalar önce tükenen ve eserlerinde Türk ezgilerinden de ilham alması nedeniyle Türkiye’de milyonlarca hayranı bulunan Farid Farjad’ın 6 Aralık’taki konserinin biletleri beş ayrı kategoride 90360 TL arasında değişen fiyatlarla satışa sunuluyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle