09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2014 ÇARŞAMBA 6 69 işçiden 41’i işe devam ediyor HABERLER KOT TAŞLAMAYLA GÜNDEME OTURAN SİLİKOZİS HASTALIĞI, SERAMİK İŞÇİSİNİN DE SAĞLIĞINI TEHDİT EDİYOR yasaklandı ESKİŞEHİR Dünyanın önde gelen seramik sağlık gereçleri üreten fabrikalarından Bilecik’in Bozüyük ilçesindeki Vitra Seramik Fabrikası’nı işçilerin silikozis iddiaları üzerine yetkililerle birlikte gezdik. Yetkililerin verdiği bilgiye göre uluslararası kalitede seramik sağlık gereçleri üreten fabrikada, dünyada sadece bu fabrikada uygulanan sistemle üretilen seramikten sağlık gereçlerinin tozdan arındırılması ve silinmesi maske kullanan işçilere, sulu sistemle yaptırılıyor. Keçe kullanılması ise fabrikada kesinlikle yasaklanmış. Fotoğraflar: VEDAT ARIK kullanımı Keçe hastalığının başlangıç seviyesinde olduğuna dikkat çeken fabrika müdürü Mehmet Mercan şöyle konuşuyor: “Bu işçi arkadaşlarda hemen tedbirler alındı. Hastalığın yüzde 30 seviyesinde görülen işçi arkadaş ayrıca zaten sigara içicisi ve daha önce KOAH’a yakalanmış bir kişidir. Hastalığın başlangıç seviyesinde görüldüğü 69 kişiden 41’i fabrikamızda başka bölümlerinde çalışmaya devam ediyor. ILO sertifikalı doktorlara yılda iki kez sağlık taraması yaptırıyoruz. İş Sağlığı ve İşçi Sağlığı için yılda yaklaşık 5 milyon TL gibi bir rakam ayırıyoruz. Ayrıca, fabrikamızda sırlama, boya çalışmasını 350 milyon TL’lik yatırımla robotlar yapıyor. Burada işçi çalıştırmıyoruz. Robotla üretim yapılıyor.” İşçilerin üye olduğu Türkiye Çimseİş Sendikası Bozüyük Şube Başkanı Hasan Emet de sendikanın iş sağlığı bilim uzmanın da işçilere zaman zaman konferanslar verdiğine dikkat çekerek Eczacıbaşı Vitra fabrikasında işçi sağlığının en üst düzeyde tutularak kontrol edildiğine dikkat çekti. CAN HACIOĞLU nefes alamıyor ESRA AÇIKGÖZ u sefer tersten başlayacağım; seramik vadisi Bozüyük’te silikozise yakalanan işçilerle yaptığım röportajdan önce, dönüşümde kafamda dönenleri anlatacağım size. Şansın ve şanssızlığın; şükredilecek, minnet duyulacakların ve isyan edileceklerin birbirine karıştığı bir anlatı onlarınki. Bir kadının diğerine “Senin yine eşinle zaman geçirecek vaktin var, biz hastalığını bile ölürken öğrendik” demesine; bir işçinin “Allah razı olsun” diye başlayan, “Yıllarca ekmek girdi bu işten evimize. Ama keşke bize hasta olmuşsunuz da deselerdi” sözlerine, başkasının “Davayı kazanınca alacağım tazminatı patron iş güvenliği için kullansın” önerisine şahit olacağım. En çok da, neredeyse her konuştuğum işçinin, nefes nefes ölüme sürüklenirken “Bizim sigortamız vardı, malulen emekli olabildik, eve ekmek giriyor hâlâ. Ya çalıştığını bile ispat edemeyen kot taşlama işçileri” deyip şükür çekmesi acıtacak içimi. Susacağım. Bozüyük On yıl sonra ortaya çıkıyor B Dünyadaki diğer fabrikalarda aynı işlem kuru sistem ve keçe kullanılarak yapılıyor. Bu durumda etrafa yayılan tozlar işçilerin “silikozis” adı verilen meslek hastalığına yakalanmasına neden oluyor. 20082013 yılları arasında 69 işçide görülen bu meslek l Silikozis, silika (SiO2) adı verilen maddenin uzun süre solunması sonucu gelişen kronik bir solunum yolu hastalığıdır. Bir işçinin kot taşlama işinde altı ay çalışması bu hastalığa yakalanması için yeterli bir süre olup nefes darlığı, yorgunluk gibi belirtilerle ortaya çıkar. Toza maruz kalma ortadan kalksa bile hastalığın ilerlemesinin önüne geçilemez. Bilinen bir tedavisi olmayan hastalık için maden işçileri, kot taşlama işçileri, oto boya çalışanları, çimento fabrikası çalışanları, cam endüstirisi çalışanları başlıca risk grubunu oluşturur. Seramik en önemlilerinden Silikozis, “çeşitli formlardaki kristal silikanın solunmasına bağlı gelişen akciğer hastalığı”. Kot taşlama işinde 56 ay çalışıp da birbiri ardına, gencecik bedenler ölmeye başlayınca tanıştık biz silikozisle. O gençler hâlâ ölüyor. Daha kötüsü, başka işkollarında da ölüm soluyan işçiler var. Seramik bunların en önemlilerinden. Bilecik Bozüyük ise bu sektörün merkezi. Ekmeğe giden yolun seramikte akıtılan terden geçtiği bir memleket Bozüyük. 60 bin nüfuslu ilçede hemen her hanede bir seramik işçisi yaşıyor. “Şimdilik” bu hanelerin 61’i büyük bir şaşkınlık, derin bir üzüntü içinde. Silikozis denen bir hastalık olduğunu, tedavisinin bulunmadığını öğrendiler çünkü. 45 yaşındaki Turgut Özmen de onlardan. 1995’te Vitra’da başladığı çalışma hayatı, 2012’de silikozis olduğunu öğrenince malulen emeklilikle son bulmuş: “Silikozisle ilgili bilgimiz yoktu. Bize söylenmedi. Biz de bu toz bizi hasta yapar mı, diye araştırmadık. Senede bir röntgen çekiyorlardı. Sonra Sakarya hastanesinden gelmeye başladılar. 2011’e kadar kimse silikozis çıkmadı ya da çıkanlara söylenmedi. 2011’de birilerini hastaneye göndermişler. Çalıştığım dökümhane bölümünden de biri vardı. Hastalarmış denildi de, silikozis olduğunu bilmiyorduk.” Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu: Faaliyetlerimizi Avrupa düzeyinde sürdürüyoruz l Eczacıbaşı Yapı Ürünleri Grubu gazetemize yaptığı yazılı açıklamada özetle şunları kaydetti: Seramik sektöründe en iyi çalışma koşullarını sağlamayı ilke edinen kurumumuz, kanunlarla belirlenmiş standartların da ötesinde, Avrupa ülkeleri düzeyindeki koruyucu uygulamalarla faaliyetlerini sürdürmektedir. Eczacıbaşı Yapı Gereçleri’nin Bozüyük’teki seramik sağlık gereçleri fabrikasındaki çalışanların yılda 2 kez akciğer grafileri çekiliyor, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) ve Dünya Sağlık Örgütü (WHO) okuyuculu göğüs hastalıkları uzmanları tarafından değerlendiriliyor. Bu süreçte meslek hastalığına yönelik tespit edilenler ileri tetkiklere yönlendiriliyor. Uzman hekim değerlendirmesine göre gerekli ise ileri tetkikler yaptırılıyor. Değerlendirme sonucu işyerinde görev değişikliği yapılıyor. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın yakın dönemde zorunlu hale getirdiği uygulama, fabrikalarımızda 7 yıldır yapılıyor. Tüm sağlık taramaları arşivlenerek saklanıyor. Tüm çalışanlarımız maske, koruyucu gözlük gibi kişisel koruyucu malzemeleri kullanmak zorundadır. 30’dan fazla maddeye karşı CE belgeli, 3M markalı toz maskelerin dışında; eldiven, iş ayakka bısı, koruyucu gözlük, kulaklık ve kolluk gibi kişisel koruyucu donanımları da kullanılıyor. Bu malzemeler sık sık yeniliyor, çalışanlarımız isterse gün içinde yenisiyle değişimi yapabiliyor. Kişisel koruyucuların doğru kullanımı, maskekulaklık takma, acil durumlar, yangın, el bilek egzersizleri, ürün güvenlik bilgi formları (MSDS), forklift kullanımı, elektrik kaynaklı tehlikeler gibi çeşitli İSG konularında, uygulamalı eğitimler yapıyoruz. İş kazalarını ve meslek hastalıklarını önleme ve koruma faaliyetleri düzenliyoruz. Akciğer hassasiyetine zemin oluşturan sigara vb tütün kullanımını azaltmak üzere, ilaç destekli sigara bıraktırma kampanyaları yapıyoruz. 2013 yılında işe yeni başlayanlara 1.250 saat, Ekim 2014 itibarıyla işe başlayanlara ise 2.567 saat temel İSG ve oryantasyon eğitimi yaptık. Bu kapsamda, uygulamalı kişisel koruyucu kullanımı, acil durum ve ilkyardım eğitimleri verildi. 2013 yılında çalışanlarımıza toplam 40.000 saat, Ekim 2014 itibarıyla 32.875 saat eğitim verildi; acil durumlar, iş güvenliği, çevre, ilkyardım vb. konular hakkında bilgilendirmeler yapıldı. 2014 yılında 1.898 çalışana 21.191 saat temel İSG eğitimi verildi. ‘Hepiniz ölümle karşı karşıyasınız’ Bir yıl sonra, o çağrılanlardan biri kendi olunca öğreniyor hastalığın adını Özmen: “2012’de arkadaş, ismin sağlık odasının panosunda asılı, dedi. 45 kişinin adı vardı.” Önce devlet hastanesinin, oradan da Ankara’daki meslek hastalıklarının yolunu tuttuklarında akıllarında hâlâ kötü bir şey yok. Ta ki gülüştüklerini gören sekreter, “Niye gülüyorsunuz, hepiniz ölümle karşı karşıyasınız, bu çok tehlikeli bir hastalık” diyene kadar. Ellerinde “ölümle karşı karşıya kalışlarının raporu”yla dönüyorlar eve. Kaygıyı eşlerine teslim ediyorlar. “Tedavisi olmayan bir hastalık olduğunu öğrendik. Hayatınıza bununla devam edeceksiniz, denildi. Biz de yaşamaya çalışıyoruz” diyor Dilek Özmen. Kolay değil. Üstelik bu yoldan daha önce geçmiş bir komşuları var. “Sizin şanssızlığınız bu oldu” diyor yorgun sesiyle Emine Uyer. Neden mi? Onun eşi Ali Hasan Uyer, 1979’da başladığı Vitra’dan 2003’te emekli oluyor. Zaman zaman nefes darlığı çekişini “yaş”ına veriyor. Oysa daha 49’unda. 2009’da kötüleştiğinde doktora, “Kanser miyiz”, diyor Uyer çifti. “Meslek hastalığı” dendiğinde kanser daha mı iyiydi, diye düşünmeden edemiyorlar. Rapor vereyim, dava açarsınız diyen doktora, “Biz çoluk çocuk okuttuk, ekmeğini yedik, dava açmayız” diyorlar. Ama başka işçilerin hastalandığını duyunca fikrini değiştiriyor. “Hiç olmazsa onların geleceği aydınlık olsun” diyebiliyor geleceği yalnız l Aslında silikozis tüm Bozüyük’ün sorunu. Çünkü her evde seramik fabrikasında çalışan biri var. “Uzmanların verdiği bir seminer için Dilek insanları çağırmaya çıktık. Kahvede, ‘Aa, bende de varmış o, nasıl bir şey’ diye soranlarla Özmen karşılaştık” diyor Turgut Özmen, “Raporu var ama millet ne olduğunu bilmiyor. Düşünün, ilkokulun bitişiğinde bir seramik fabrikası çalışıyor. O tozu, okul bahçesinde beş yaşındaki çocuklar soluyor.” Vitra’da tozun havaya yoğun olarak karıştığı kuru teknikten yaş sisteme; keçeyle rötuştan Dilek Özmen: Eşimin sigarası, alkolü yok. süngerle ıslak rötuşa geçilmiş ama Bozüyük’te Gıdasına da çok dikkat ederdi. Maskesiz ondan fazla seramik fabrikası var ve binlerce işçi çalışmazdı... Çocuklarım hâlâ babalarının hâlâ kuru teknikle çalışıyor. 39 yaşındaki İsmet hastalığını bilmiyor. Onlara ne söyleyebilirim Boylu, 14 yılda Toprak, Tamsa ve Seranit Serra’da ki! Gelecek için amacımız kalmadı sanki. çalışmış, “Hepsinde sistem aynıydı” diyor. O Hayat devam ediyor ama umut yok. da silikozis. “Toprak’ta 10, Tamsa’da 2, Seranit Serre’de 18 ay çalıştım. Serra’ya girerken rapor istediler, bir şey Emine Uyer çıkmadı. Çalışırken yapılan sağlık kontrolünde silikozise yakalandığımı öğrendim. Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne yönlendirdiler. Rapor aldık, fabrikaya verdik. Bize uygun ortam bulamadılar zannedersem, direkt çıkışımızı verdiler” diyor. İşe iade davasını kazanmış Boylu, ancak şirket itiraz ettiğinden Yargıtay’da. Meslek hastalığına dair dava içinse, birden fazla fabrikada çalıştığından SGK’den tespit raporu bekliyor. “Bu hastalıktan dolayı iş bulmam zor” diyor, “Raporu gören işe almıyor. Devlet emekli de etmiyor. Primim Emine Uyer: Bilseydik, Turgut gibi emekli doldu, ama yaştan 14 senem var. olurdu, o tozu daha fazla teneffüs etmezdi. Öyle bir ikilemdeyiz ki... İki çocuğum var. Hastalığını öğrendiğimizde, hoca rapor yazdı, Geleceğimizi göremiyoruz.” ciğerin yüzde 80’i kullanılamaz haldeymiş. Hiç birbirimizden ayrılmadık, pazara, markete beraava açtılar ber gider, yürüşümüzü el ele yapardık... Sadece Bozüyük mü? Kütahya, Uşak, Çorum, Çanakkale, İzmir... Türkiye Seramik yaşama fikri onu ağlatmadan önce Emine Federasyonu’nun 2010’da açıkladığı rapora göre, Uyer: “Dünyayı verseler yok, nefesimi “2.0 milyar Avro’ya ulaşan üretim kapasitesi kestiler. Ömür rabbimin, istediği zaman biter, ve 1.0 milyar Avro’ya ulaşan ihracatı”yla dünya ama son anlarını yürüyerek, nefes alarak seramik üretiminde 9. sırada yer alan, 220 bin yaşayabilseydi.” işçiyi istihdam eden bir sektörden bahsediyoruz. Ancak şimdilik sadece Bozüyük’teki dava astalık devamlı ilerliyor açıldığından onları biliyoruz, yakında Türkiye’nin Özmen, Ali Uyer’in bu hallerine tanıklık pek çok yerinden sesler yükselecek. İstanbul Tıp ettiğinden daha da farkında hastalığının. “Bu Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı hastalık devamlı ilerliyor” diyor dalgın, Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, Çorum ve Kütahya’dan “İçimdeki en büyük korku bu. Bir senede da vakalar olduğunu söylüyor. “Seramikte iki katına çıkanlar var. Sene sonunda tekrar karşılaşılan kum düzeyi bugünkü teknoloji gitmeliyim kontrole, ama...” Üstelik bu sayesinde düşük. Dolayısıyla kot taşlamadaki korkuya rağmen üç aylık izni bitince fabrikaya gibi kısa süreli ölümler yok” diyor, “Seramik dönüyor. “Bırakıp da gidemiyorsun, çoluğun işçilerinde karşılaştığımız klasik, on yıldan çocuğun var” diyor. Özmen, tozların bacadan sonra ortaya çıkan silikozis. Dolayısıyla asıl atıldığı eski sistemin çevrecilik amacıyla emeklileri taramalı.” değiştirilip zeminlerdeki teknelerde toplanmaya Kılıçaslan tıp eğitimi bu konuda yetersiz başlandığından beri tozun içeri daha da olduğundan doktorların silikozisi teşhis etmekte yayıldığını düşünüyor. O, tozdan bir arkadaşının zorlandığını düşünüyor, yine de “En azından bazı malulen emekli olduğunu öğrenince kurtuluyor. işçilerin yakalandıkları bir önceki yıl yapılan “Ama içeride çalışanlar da çok” diyor üzgün, rutin taramalarında ortaya çıkmalıydı, niye “Hastalığının derecesi benden ileri olduğu çıkmadı?” demeden de edemiyor. Ona göre sorun halde emekliliğe yılları yetmediği için devam yasalarda değil, uygulatmak için gereken devlet ediyorlar. Çıksa hiçbir fabrikada çalışamaz. denetiminde. Bunun için işçilere örgütlenmesini, Slikozis raporu var.” Maske mi? “Kabinlerde sendikalara da iş sağlığı ve güvenliğini öncelikli çalışanlara veriliyordu ama avukatların gündemleri haline getirmelerini öneriyor. Turgut araştırmasına göre tam koruyucu değilmiş. Özmen ve dava açan diğer silikozis hastası işçilerin Hastalık 2011’de duyulunca kabincilere gayesi de bu; sesleri duyulsun ki yeni işçiler de daha korunaklı maske verildi.” Eşinin o onların saflarına katılmasın. Böylece işverenlerin zamanki halini hatırlıyor Dilek, “Gözlerinden de sağlıklı, güvenli bir çalışma ortamı düzenlemek bile ip gibi çıkardı o tozlar.” Uyer’e de zorunda kalacağına inanıyor Özmen. Bir de kendi tanıdık bu: “Yastığına tozlu su akardı. Ama için isteği var; bilemezdik o tozun onları öldürdüğünü.” “Bizim hasta olmamızın sorumluları kimse, Dilek, “Herkes çalışıyor, diyorsun... Bu kanun önüne çıkarılsın. Kanun suçsuz diyorsa kadar ciddi bir şey olduğunu kimse eyvallah ama suçlu derse, suçlarını çeksinler. bilmiyordu” diye tamamlıyor onu. Aynı acının Biz hayatımızla çekiyoruz bunun farklı derecelerini yaşayan iki kadın dalıyor.. cezasını” diyor. bilinmiyor Tedavisi D H
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle