08 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 19 KASIM 2014 ÇARŞAMBA 4 HABERLER İmam hatipli sayısını katladıklarını söyleyen Cumhurbaşkanı, Kolomb iddiasına inanmayanlara kızdı Erdoğan’ın ‘keşif’ inadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’da 155 eğitim tesisinin açılışını gerçekleştiren Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, imam hatipli sayısını 15 kat artırdıklarını açıkladı. Erdoğan, Amerika’yı Kolomb’dan önce Müslümanların keşfettiği iddiasını da yineledi. Erdoğan, Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi’nde, Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Ankara’da yapımı tamamlanan 155 eğitim tesisinin toplu açılış törenine katıldı. Açılışı yapılan eğitim tesisleri içinde en büyüğünün Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi olduğunu anımsatan Erdoğan, Başbakanlık görevi sırasında bu okuldan mezun olan çok sayıda kişinin yanında çalıştığını, Köşk’te de bu durumun sürdüğünü belirtirken “Özel kalem müdürümden, başdanışmanımıza kadar, bir özel danışmanıma kadar, koruma görevi yapan bazı emniErdoğan’ın konuşması sırasında bir grup öğrenci kendisinin hapis yatmasına yet görevlilerine kadar işte bu neden olan “Camiler kışlamız, minareler süngümüz” şiirini okudu. Eşi Emine okuldan mezun olmuşlar” dedi. Erdoğan ile tören alanına gelen Erdoğan, öğrencilerin yoğun tezahüratları ile İktidarları döneminde imam hakarşılandı. Protokol için ayrılan yerde oturduğu sırada, Enerji ve Tabii Kaynaklar tiplerin önündeki katsayı sorunuBakanı Taner Yıldız’ın kızı Habibe Yıldız Erdoğan ailesinin yanına giderek elindeki yazıları ve süslemeleri gösterdi. Habibe Yıldız’ın eline Erdoğan’ın ismini yazdığı nu çözdüklerini ve 4+4+4 sistegörüldü. Erdoğan, ilkokul öğrencisi olan Habibe Yıldız’ın ellerini öptü. Erdoğan, mine geçerek meslek liselerinin başka bir kız öğrencinin kendisine hediye ettiği Kuran’ı da öperek, alnına götürdü. önündeki engelleri kaldırdıklarıTörene Erdoğan’ın yakın ekibinden bazı isimler de çocuklarıyla birlikte geldi. nı anlatan Erdoğan, “20022003 öğretim yılında, Türkiye genelinde 440 imamhatip lisesinde, ğil. Bu konuda yazan, konuşan ilim ladılar. Bunlar bir Müslümanın bu64 bin 500 öğrenci eğitim alıyordu. erbabının diliyle, oradan aldığım nu yapabileceğine hâlâ inanmadılar. Şu anda, ortaokul ve lise kısmıy düşünceyle bunu o gün orada ifa Bunlar ecdadının karadan gemilela 2 bin 638 okulda, 983 bin öğren de ettim. Daha önce dinlerdim ama ri yürüterek Haliç’e indirdiğine de ci eğitim alıyor. Yani öğrenci sayısı bu defa kaynağını da öğreneyim de inanmayanlardır. İşte bu, özgüven 15 kattan fazla arttı” dedi. dim. Türkiye’de ve dünyada çok sa eksikliğidir.” yıda saygın ilim adamı bunu iddia aliç’e de inanmadılar rup gününü doldurdu ediyorlar, delillerini de ortaya koyErdoğan, törende Erdoğan, muş durumdalar. Ama bakın enteAçılış töreninde 45 dakikalık bir ko“Amerika’yı Kolomb’dan önce Müs resan bir şey oldu. Bu işin uzman nuşma yapan Erdoğan’ın, programının lümanlar keşfetti” iddiasını burada da larından önce, bu iddianın yurtdı her hafta salı günleri yapılan AKP grup yineledi. Erdoğan, “Bu yeni bir iddia şındaki muhataplarından önce, bi toplantısıyla aynı saatlerde başlaması değil, hatta şu anda Almanya’da ya zim kendi gençliğimiz, maalesef bi dikkat çekti. AKP’nin grup toplantışayan Prof. Fuat Sezgin’in kendi eser zim ülkemizin bir kısım gençleri, sı Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun lerinde de bu yerini almıştır. Başka araştırmadan, incelemeden, yapı Avustralya ve sonrasında gerçekleşbirçok ilim erbabının eserlerinde lan tartışmalara hiç bakmadan bu tirdiği Filipinler ziyaretleri nedeniyyer alır. Bana ait olan bir iddia de na itiraz etmeye, istihza etmeye baş le iptal edilmişti. Fotoğraf: AA TARİHÇİ FISHMAN: Amerika’yı Yeniden Keşfetmek... Cumhurbaşkanı Erdoğan , “Amerika’yı Columbus’tan önce Müslüman denizciler keşfetti” iddiasıyla şaşkınlık yarattı. Bir an için bu iddianın doğru olduğunu varsaymak ilginç olabilir diye düşündüm. Aklıma ilk önce, bu iddiayla tepetaklak olan “Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok” deyimi geldi. Düşünsenize, Amerika ilk keşfedildiğinde tarihin akışı hiç etkilenmemiş. Ama Columbus Amerika’yı yeniden keşfettiğinde hem o kıtadaki halkların yaşamlarını altüst edecek, hem de dünyanın geri kalanında kapitalist uygarlığın gelişmesini hızlandırarak Afrika’yı, Arap halklarını sömürgeleştirilmeye, az gelişmişliğe mahkum edecek bir süreç başlamış. İlk keşfi bir işe yaramadığından, Amerika’nın ikinci kez keşfedilmesi gerekmiş. Öyleyse bu pratikte bir işe yaratılamamış olayla övünmeye kalkmak ne anlama geliyor? Bu sorunun cevabı, bence siyasal İslamın, “Batı” karşısındaki iktidarsızlığına katlanmasını kolaylaştıran “Batı uygarlığı çürüyor. Bu uygarlığa karşı tek alternatif Müslümanlıktır!” fantezisinde yatıyor. Amerika’nın “ikinci keşfine” dönersek, 15. yüzyıldan itibaren yeni bir üretim tarzı giderek gelişti ve kendisinden önceki tüm üretim tarzlarını, “uygarlıkları” yıkarak ya da dönüştürerek yaygınlaştı, egemen oldu. Bu üretim tarzının egemen sınıfları da dünyanın efendileri (sömürgeciler, emperyalistler) konumuna yükseldiler. “Müslüman uygarlık” bu yeni üretim tarzının ürettiği uygarlığın karşısında kendini koruyamadı. Çünkü Amerika’yı “keşfettiğinde” uygarlığa bir “katkı” yapamamış olmanın ötesinde, uygarlığının en parlak döneminin mirasını, Gazali’nin “başarılı” müdahalesi sayesinde, kullanılamaz hale getirecek bir “eksiltme” işlemini gerçekleştirmeyi “başarmıştı”. Türkiye’nin itibarı dibe vurdu Dış Haberler Servisi Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Amerika’yı Kristof Kolomb’un değil Müslümanların keşfettiği” yönündeki açıklaması dünya medyasında tartışılmaya devam ediyor. Washington Post’ta çıkan haberlerde, “Erdoğan, siyasi rakipleri, azınlıklar ya da sosyal medya hakkında provokatif açıklamalar yapmaktan çekinmiyor. Son açıklamaları, bunlarla karşılaştırıldığında daha az tahrik edici” denildi. Haber, gazetenin sitesinde en çok okunan haber oldu. Britanya’da Daily Mail haberinde Erdoğan’ın açıklamalarının bilimsel dayanağının bulunmadığını yazdı. Daily Telegraph, Erdoğan’ın tarihçiler tarafından çürütülen iddiayı dillendirdiğine dikkat çekerek “Bu gerçek onun hiç de umurunda değildi” dedi. Amerikalı tarihçi Louis Fishman, “Ak Saray hadisesinde olduğu gibi, ‘Amerika’yı Müslümanlar keşfetti’ de dünya basınının alay konusu oldu” diyerek son birkaç haftada yaşananların Türkiye’nin ABD ve Batı’daki itibarının dibe vurmasına neden olduğunu belirtti. Fishman, “Türk halkı ve Türkiye’nin uluslararası prestijini koruduğunu görmek isteyenler için bir şakadan çok, gözlerimizin önünde sona eren bir trajikomedi” dedi. Öğrenciler ‘cezaevi’ şiirini okudu Cehalete övgü ERDOĞAN BURADAYDI Erdoğan’ın sözleri, dünya medyasının yanı sıra karikatürlere de konu oldu. Alman Tageszeitung gazetesinde yayımlanan karikatürde Erdoğan, Kolomb’u şaşkına çeviriyor. Karikatürde bir kumsala yazılan, “Erdoğan buradaydı” sözleri dikkat çekti. Karikatürün alt tarafında yer alan “1492’de Amerika’yi Kolomb keşfetmemiş” yazısı ise, Erdoğan’ın sözlerini alaycı bir dille yorumluyor. H G ANITKABİR KARŞISINA İHO ‘Geçici’ dediler imam hatip oldu SİNAN TARTANOĞLU ANKARA Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın açılışını yaptığı okullardan biri olan Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi, 3 yıl süren inşaatı sırasında krize neden oldu. Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencilerinin, inşaat nedeniyle yerleştirildikleri Anıtkabir’in karşısındaki Alpaslan Ortaokulu da velilerin itirazına karşın “imam hatip ortaokulu”na dönüştürüldü. Gidecek başka ortaokulları olmadığını söyleyen Alpaslan Ortaokulu Okul Aile Birliği Başkanı Buket Çanga, itirazları karşısında “Taleplerinizin yerine getirilmesi durumunda ortalık karışır” yanıtını aldıklarını aktardı. Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi, üç yıl süren inşaat sürecinde çevredeki en yakın okul olan Anıtkabir’in karşısındaki Alpaslan Ortaokulu’nun bir katına taşındı. Velilerin itirazı, daha çok imam hatip öğrencisinin gelmesi ile sonuçlandı. Ortaokulun bir katında başlayan imam hatip eğitimi zaman içinde iki kata yayıldı. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise velilerin itirazlarına, “Tevfik İleri İmam Hatip Lisesi’nin inşaatının tamamlanmasının ardından öğrencilerin kendi okullarına taşınacağı” karşılığını verdi. Veliler bekledi, ancak korktukları başlarına geldi. Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü, bakanlığın da onayıyla Alpaslan Ortaokulu’nun tamamının kademeli olarak imam hatip ortaokuluna dönüştürülmesine karar verdi. Kademeli dönüşüm sistemi gereği, ortaokula bu yıl 5. sınıf öğrencisi kaydedilmedi. Okul Aile Birliği Başkanı Buket Çanga, “Bu yıl 4. sınıftan 5. sınıfa geçen öğrencilerin de kayıtlarının alınmadığını” aktardı. Bu yüzden öğrencilerin ilçe içinde gözüken ancak çok uzak okullara gitmek zorunda kaldıklarını belirten Çanga, “Büyük miktarlarda servis parası vermek zorunda kalıyorlar. Bir de üstüne gittikleri okul ikili eğitim verdiği için çocuklarımız akşam saat 7’lerde okuldan çıkmak zorunda kalıyor” dedi. Tevfik İleri Anadolu İmam Hatip Lisesi’nin 105 sınıfından 39’unun ortaokul öğrencileri için ayrılması dikkat çekti. Çanga’nın verdiği bir başka bilgi ise Milli Eğitim yetkililerinin Yeni ekran yüzümüzü eskiden imam hatip projeleri içintanıyorsunuz. ne kadar kararlı olduklarını gösterdi. 5. sınıf kayıtlarının durdurulduğu okulda, hiç değilse 4. sınıftan 5. sınıfa geçen öğrencilerin kendi okullarında eğitime devam etmesi amacıyla Ankara İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ile görüşen Çanga, bu talebinin reddedildiğini, itirazına ise “Kanaatimce, bu talebin yerine getirilmesi durumunda ortalık karışır” karşılığını aldığını aktardı. Bu noktada, devam etmeden önce bir “U” dönüşü yaparak, Hıristiyanlığın kurucusu Paul’ün “başarısını” anımsamamız gerekiyor. Paul, yeni bir inanç sistemini, Sokrates, Platon, Aristotales gibi, hakikate ulaşmak için inancın değil, insan aklının, rasyonal, bilimsel düşüncenin uygun olduğunu savunan filozofların mirasının üzerinde kurmaya çalışıyordu. Bu mirasla hesaplaşamayacağını görünce Paul, çözümü, hakaret etmekte buldu: “Kendilerine ne kadar filozof dedilerse o kadar aptallaştılar. Mantıktan mantıksızlık çıkardılar, boş kafaları giderek daha da karanlıklaştı” (Romalılar). “Bu dünyanın bilgeliği, Tanrı katında aptallıktır” (Korintlilere mektup). Paul’ün akılcılığa, felsefeye olan nefretine, cinselliğe, bedensel hazlara, kadına yönelik şiddetli bir nefretin de eşlik ediyor olmasıysa ayrıca anlamlıydı. Böylece tarihçi Charles Freeman’ın “Batı’nın zihninin kapatılması” dediği, bilgiyi küçümseyen, cahilliği yücelten, bilinecek her şeyin kitapta olduğunu, nedeni açıklanamayan şeylerin de Tanrı’nın işi olduğu düşüncesini egemen kılan bir “karanlık çağlar” başlıyordu. Bu dönem, 15. yüzyıla doğru dinin koyduğu sınırların ayırdına varılmaya, “cahilliğin” yeniden keşfedilmesine, bilimin, felsefenin yeniden önem kazanmaya başlamasına, Rönesans’a, kapitalizmin doğuşuna kadar devam etti. Avrupa’da yeni kapitalist birey aklı, bilimi öne çıkarmaya başlarken, Ortadoğu’da, Gazali’nin, Platon’u, Aristotales’i, Müslüman uygarlığın İbni Sina, Farabi gibi, Rönesans olayında büyük yeri olacak filozoflarını hedef alan, kuşkuyla karşılaştığı noktada “Allah’ın işi” açıklamasına başvurmayı seçen yaklaşımı hızla yayılıyor, daha sonra “içtihat kapıları kapandı” ifadesine olanak verecek biçimde egemen oluyordu. Böylece Amerika’nın “ikinci keşfiyle” uygarlık bir yöne dönerken, Gazali’nin mirasıyla Arap ve Müslüman dünyası tam tersi bir yöne dönüyordu. “Müslüman dünyası”, 11. yüzyılda terk ettiği “muhteşem yere” geri dönmek istiyorsa, önce Müslüman entelektüellerin ve siyasilerin ayaklarını yere basmaları gerekiyor. Hem Batı uygarlığına alternatif olacağız deyip hem de bizzat bu “BatıDoğu” kavramını, Batı uygarlığını üreten “kapitalist üretim tarzını” benimseme saçmalığından kurtulmak, uygarlık alternatifi iddiasını bir fantezi olmaktan çıkaracak, bu uygarlığı destekleyecek bir üretim tarzı düşünmeye başlamak gerekiyor. Bunun için ise nedensonuç ilişkisinin fantastik açıklamalardan, histerik şiddet tutkusundan kurtarılması, akılcılığın, bilimsel yöntemlerin itibarının iade edilmesi, bireyin düşünce çabasının, özellikle kadının kendi bedeni üzerindeki tasarrufunun özgürleşmesi gerekiyor. Bence olacak iş değil! En iyisi başka yöne bakmalı! Oy tutanağı itirafı ARTIK HER ŞEY OLMASI GEREKTİĞİ YERDE ‘MİRGÜN CABAS İLE HER ŞEY’ PAZARTESİ’DEN PERŞEMBE’YE 19:30’DA Yeni ekran yüzümüzü eskiden tanıyorsunuz. tv.cnnturk.com/hersey twitter.com/MirgunCabas İstanbul Haber Servisi 30 Mart yerel seçimlerinde binlerce oyun AKP’ye aktarıldığı iddiasıyla ilgili davada konuşan sanık sandık başkanı Songül Bal, “Kendime aldığım tutanakta tahrifat yok, teslim ettiğimiz tutanaklarda değişiklik yapılmış” dedi. CHP Kâğıthane İlçe Başkanı Zeynel Öztürk’ün şikâyeti üzerine Kâğıthane İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından 36 sandıkta yapılan incelemede yaklaşık 3 bin 500 oyun CHP’den AKP’ye aktarıldığının tespit edilmesinin üzerine açılan davanın ilk duruşması İstanbul 42. Asliye Ceza Mahkemesi’nde başladı. 1106 No’lu sandık başkanı Bal, seçim günü oy sayımını yapıp tutanak düzenlediklerini kaydederek, “Bunlardan birer adet parti temsilcilerine verdik. Bir tane de kendim aldım. Tahrifat, elden teslim ettiğim tutanaklarda yapılmış, torbanın içerisindeki tutanaklarda herhangi bir tahrifat yapılmamış” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle