05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 14 KASIM 2014 CUMA 4 AKP’NİN YARGI PAKETİ HABERLER Nasıl Görünüyor? 1 PARİS Bir zamanlar Erdoğan’ın “ılımlı İslam”ı bütün dünyada modeldi. Şimdi ise, ülkemizi yakından tanıyan Paris’te yayımlanan Liberation gazetesinin yazarlarından, aynı zamanda Türkiye hakkında yayımlanmış bir de kitabı olan Marc Semo’nun deyimiyle, artık bir “anti model” olmuştur. O noktadan buraya nasıl gelindi? Türkiye’deki gelişmeler dışarıdaki uzmanlarca nasıl görülüyor? Bu sorulara Marc Semo’nun yanıtlarını içeren geniş söyleşiyi satırbaşlarıyla yansıtmaya çalışacağım. Evet söz Marc Semo’da: HHH “Montesquieu ’nün çok ünlü bir sözü vardır. ‘İktidar yozlaştırır; mutlak iktidar mutlaka yozlaştırır’ der. Erdoğan partisini ve onun aracılığı ile bir tek, bir ölçüde Anayasa Mahkemesi dışında her şeyi, her kurumu çok yakından denetliyor. Bu kadar büyük yetkilere sahip olunca, Erdoğan neden böyle diye kızmak anlamsız, bu kadar büyük yetki kaçınılmaz olarak bu sonucu doğuracaktı. O zaten yetişmesinde etkili olan koşulların sonucu, doğal olarak demokrat değildi. Şimdi diyeceksiniz ki, ‘ama bir zamanlar demokrat olarak görüyordunuz, şimdi ne oldu?’ Hemen belirteyim, kimsenin niyetini okumaya kalkmamak gerek. Ama Erdoğan iktidara gelince bir dizi reform yapıldı. Bunların bir bölümü, daha Ecevit zamanında gerçekleşmişti. İdam cezasının kaldırılması, IMF’nin önerdiği ekonomik reformların yaşama geçmesi gibi. Ordunun vesayetinin tasfiye edilmesi, yargı reformu gibi reformlar bunlara eklendi. Bu reformlar, eski Cumhuriyetçi devletin otoriter yapısını ortadan kaldırmaya yönelikti. HHH Ancak bugün Türkiye 20 yıl öncesine göre daha demokratik olabilir, ama sekiz yıl öncesine göre dah az demokratik. Eskiden Erdoğan bir model olarak görülüp gösteriliyordu, şimdi ise değil, hatta tam tersine bir ‘antimodel.’ Büyük dönüm noktası ise Gezi olayları oldu. Ancak bu noktaya varılmasında Avrupa’nın da büyük sorumluluğu vardır. Bu sorumluluk iki noktada yoğunlaşır. Birincisi Avrupa makul bir sürede Türkiye’ye üyelik yolunu açmalıyken açmadı. Burada birinci derecede sorumlu olanlar Fransa ve Almanya’dır. Bu durumda kamuoyu Avrupa hedefinden uzaklaştı. Erdoğan da, tıpkı geçmişte Abdülhamit’in yaptığı gibi, Batı’da sorun çıkınca Doğu’ya döndü. Avrupa’nın sorumluluğunu doğuran ikinci husus, Türkiye olayının özelliğini iyi kavrayamamış olmasıdır. Bütün bu gelişmeler Kopenhag kriterleri falan hep Avrupa’da Berlin Duvarı’nın yıkılmasının ertesinde meydana geldi. Bu dönemde Avrupa’da egemen olan görüş şuydu: Devletin reforme edilmesi iyidir. Sivil toplum devletten daha iyidir ve demokrasiyi getirir. Oysa evet Türkiye’de çok gelişmiş demokratik bir sivil toplum vardı ama azınlıktaydı, çoğunluk ise muhafazakâr. Ve böylelikle Türkiye bugün sekiz yıl öncesine oranla daha az demokratik. HHH Bir zamanlar haklı ya da haksız model olan Erdoğan’ın imajı artık Türkiye açısından bir dezavantaj. Erdoğan kimi savlarında haklı olabilir ama güvenilirliğini yitirdiği için kimse söylediklerine kulak asmıyor. Bu itibar yitirme olayı Berlin’de de, Paris’te de, Londra’da da, Washington’da da geçerli. Böylelikle Avrupa içinde yer alması gereken Türkiye, Ortadoğu’ya çekildi. Bunda yukarıda da belirttiğim gibi, Avrupa’nın büyük sorumluluğu var. Evet Erdoğan artık bir otoriterdir. Ama Türkiye’nin büyük dramı olan husus da, birçok kusuru olmasına karşın, ondan başka kimse yok. Alternatifsiz. Bu arada belirtmek zorundayım ki, bütün dünyada yıldızı yükselen ülkelerde otoriter liderler egemen. Bu arada, Erdoğan’ın kimi zaman savları haklı da olsa dinlenmediğinin bir örneği de Suriye politikası. Bir zamanlar Fransa da, Türkiye ile aynı doğrultuda bir politika güdüyordu. Fransa’nın tavrı Erdoğan’dan farklı değildi.” YARIN: Ortadoğu, Bölgesel Güç, Terör Tehlikesi ve Kürt Sorunu. Yargıtay ve Danıştay’a ince örgü EMİNE KAPLAN ANKARA TBMM Adalet Komisyonu’nda görüşülen yargı paketiyle Yargıtay ve Danıştay’ı kendine göre yapılandırmak isteyen AKP, yeni önergelerle iki yargı kurumdaki gücünü daha da artırmak istiyor. Yargıtay ve Danıştay’a atanacak 167 üyeyi kendine yakın isimlerden oluşturmak isteyen AKP, “20 yıl hakimlik ve savcılık yapmış olma” koşulunu 15 yıla düşürüyor. AKP, Yargıtay ve Danıştay’a üye olarak atamak istediği hâkim ve savcıların önündeki disiplin cezası engelini de sicil affıyla kaldırıyor. TBMM Adalet Komisyonu’nda, dün yargı paketi üzerindeki görüşmelere devam edildi. AKP, komisyonda verdiği önergelerle Yargıtay ve Danıştay’ın yapısını değiştiren düzenlemelere yenilerini ekledi. Bu düzenlemeler şöyle: l Danıştay ve Yargıtay üyeliğine seçilebilmek için “hâkimlik ve savcılık mesleğinde 20 yıl çalışmış olma” koşulu 15 yıla düşürülecek. Böylece, Yargıtay’a yapılacak 128, Danıştay’a yapılacak 39 yeni üye ataması için gerekli koşulları taşımayan AKP’ye yakın isimlerin önü açıldı. l Danıştay dairelerinin iş yükü bakımından zorunluluk doğması halinde vergi dava daireleri, idari dava daireleri veya idari dairelerden birinin veya birkaçının görev alanını değiştirerek bu daireleri, vergi dava dairesi idari dava dairesi veya idari daire olarak görevlendirmeye Başkanlar Kurulu yerine Başkanlık Kurulu yetkili olacak. l Başkanlık Kurulu’nun kararları kesin olacak ve bunlar aleyhine başka bir yargı merciine başvurulamayacak. Böylece hükümet, Danıştay’daki özelleştirme ihalesi ve yönetmelikle bakan yürütmeyi durdurma ve iptal kararları veren kritik daireleri istediği gibi şekillendirebilecek. l Yargıtay, 23 hukuk, 23 de ceza dairesinden oluşacak. 2011 yılında yapılan değişiklikle hukuk ve ceza dairelerinin sayısının belirlenmesi Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun kararına bırakılmıştı. Yargı paketinde hâkim ve savcılara verilen uyarma, kınama, aylıktan kesme, kademe ilerlemesinin durdurulması cezalarına af geliyor. Bu düzenlemeyle de Yargıtay ve Danıştay’a atanacak yeni üyeler için ince bir hesap yapıldı. Hâkim ve savcıların üye olarak atanabilmesi için “birinci sınıfa ayrılmış olma” koşulu aranıyor. Yargı paketindeki disiplin cezası affıyla AKP’nin Yargıtay ve Danıştay’a üye olarak atamak istediği, ancak disiplin cezası nedeniyle engeli bulunan hâkim ve savcıların üye olmasının önünün açılması hedefleniyor. Komisyonda daha önce reddedilen, idari hakim ve savcılara sınavsız olarak hukuk fakültesinde okuma olanağı tanıyan maddenin yeniden gündeme getirilmesi nedeniyle tartışma yaşandı. Tepki gösteren komisyonun muhalefet partili üyeleri komisyon salonunu terk etti. Ardından tasarı komisyondan hızla geçirilerek kabul edildi. ‘Ak güvenlik’ geliyor AKP, emniyet ve jandarma gibi güvenlik bürokrasisi üzerinde tam denetim kuracağı taslağı tamamladı Valiye savcı yetkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) – AKP hükümeti; emniyet, jandarma ve sahil güvenliği kendisine daha sıkı şekilde bağlayacak “iç güvenlik paketi” taslağını tamamladı. Tasarıyla cemaate yakın polis şeflerinin, emekliye sevk edilmesinin önü açılıyor. Buna paralel olarak Polis Koleji ile Güvenlik Bilimleri Fakültesi kapatılacak, burada okuyan öğrencilerin diğer üniversitelere atanacak, Polis Akademileri’ndeki personelin tümü tasfiye edilecek. Bunların yerine Polis Amir Eğitim Merkezi oluşturulacak. İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan taslakla emniyet, jandarma ve sahil güvenlik yasalarında köklü değişiklikler yapılıyor. Buna göre, Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki daire başkanları ile il ve ilçe jandarma komutanlarını İçişleri Bakanı atayacak. Vali ve kaymakamlar, jandarma ve sahil güvenlik personeline disiplin cezası verebilecek. Cemaatin polis teşkilatından tasfiye edilmesini de planlandı. 2. sınıf emniyet müdürleri büyük ilçelerde, ilçe emniyet müdürü olarak görevlendirilebilecek. Rütbe terfisinde yazılı ve sözlü sınav şartı getirilecek. Cezaları nedeniyle terfi ettirilemeyen 4, 3 ve 2’nci sınıf emniyet müdürlerine zorunlu emekliliğe sevk edilecek. 1. sınıf emniyet müdürlerine özlük hakları saklı kalmak kaydıyla kadrosuzluk nedeniyle emeklilik sistemi getirilecek. 17 Aralık operasyonu sonrası zamanaşımı nedeniyle ceza verilemeyen bazı polis şeflerinin emekli edilebilecek. İçişleri Bakanı ve mülki amirlerin emniyet teşkilatı personeline disiplin cezası verme yetkileri genişletilecek. Polis koleji kapatılacak. Polis akademilerindeki personelin görevine son verilecek. (şiddete dayalı toplu suçlarda 48 saate kadar) gözaltı yetkisi verilecek. Valiye ve kaymakama, adli kolluk amir ve memurlarına, “suçluları arama ve suçun aydınlatılması” ile sınırlı olmak üzere emir verme yetkisi tanınması planlanıyor. Önleme dinlemelerinde hakim 24 saat yerine 48 saatte karar verebilecek. Toplantı ve gösteri yürüyüşlerine silah, taş, sopa, sapan, demir bilye, havai fişek, yakıcı, yaralayıcı ve benzeri maddelerle katılanlara verilecek cezalar artırılıyor ve 2,5 ile 4 yıl arası olması öngörülüyor. Terör örgütü propagandasına dönüştürülen toplantı ve gösteri yürüyüşlerinde yüzünü bez ve benzeri şeylerle kapatan kişilerin şiddete başvurmaları ya da her türlü silah, molotofkokteyli bulundurmaları veya kullanmaları halinde verilecek cezalar artırılacak. Yüzünü kapayana ceza Büyük tasfiye andarmanın görev alanları değişiyor Büyükşehirlerde jandarmanın görev alanları yeniden belirleniyor. Genelkurmay Başkanlığı’nın itirazına rağmen Jandarma Genel Komutanlığı’ndaki daire başkanları ile il ve ilçe jandarma komutanlarını İçişleri Bakanı atayacak. Vali ve kaymakamlar, jandarma ve sahil güvenlik personeline disiplin cezası verebilecek. İçişleri Bakanı ile valilerin, jandarma personelini görevden uzaklaştırma yetkileri genişletilecek, Bakanlık ve valinin jandarmayı denetleme yetkisi yeniden düzenlenecek. Mülki amirlere jandarma ve sahil güvenlik personelini değerlendirme yetkisi tanınırken, jandarmanın izne ayrılması mülki amirin onayına bağlanacak. Taslakla İçişleri Bakanı’na; Sahil Güvenlik Komutanlığı’ndaki subayları atama ve yer değiştirme yetkisi ile Sahil Güvenlik Komutanlığı personelinin görevden uzaklaştırması yetkisi de veriliyor. İçişleri Bakanlığı ve valiler, Sahil Güvenlik Komutanlığı’nı denetleyebilecek. J Dışarıdan müdür olise hâkimsiz arama gözaltı yetkisi Durdurulan kişinin üstü, eşyası ve aracının, kolluk amirinin emriyle aranması P na, amirin arama emrinin 24 saat içinde hakim onayına sunulması kaydıyla imkan tanınacak. Polise, suç işlenmesini önlemek amacıyla kişileri o anda bulundukları yerden geçici olarak uzaklaştırma veya bir yere girmelerini ya da bir yere gitmelerini geçici olarak engellenme yetkisi verilecek. Örneğin Ermenek’e uygulanan giriş yasağının yasal dayanağı bu düzenleme ile gerçekleştirilecek. Ceza Muhakemesi Yasası’nda yapılması planlana değişiklikle de suçüstü haliyle sınırlı olmak kaydıyla belirli suçlarda kolluk kuvvetlerine, 24 saate kadar Komisyonu terk ettiler AKP’nin Taner Timur önlenebilir KarşıDevrimi P T Ü YA 15:30 Saat: , m ı s andı 15 K a tap St i K m Yorda 01B) lon, 6 a S . 3 ( Z ’ TA İ M A
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle