Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 31 EKİM 2014 CUMA 8 GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK n Baştarafı 1. Sayfada ... beyefendiler için alelacele helikopter pisti de yapılan Ermenek’e gittiler. Dertleri görünürde artık yaşamlarından umut kesilen 18 işçinin ve ailelerinin ıstırabına ortak olmak, teselli etmek miydi? Onların derdi başka... Giderek yurt düzeyinde yükselen bir sesi bastırmaktı. Bu ses: “Daha Soma’nın açtığı yaralar kapanmadan Ermenek’teki facianın sorumlusu hükümettir, hükümet” diyor. Ama geçmiş ve gelen AKP iktidarlarında vurdumduymazlık, sağduyu, mantık, akıl zafiyeti öylesine yerleşmiş ki; kendilerinden başka herkesi, her çevreyi suçlu görmek, göstermek adeta karakterlerinin bir parçası olmuş... HHH Neredeyse ortaya çıkıp TV’lerden bağıracaklar: Sorumlu kim? Ya da utanmasalar bu maden facialarının, ölümlerin sorumlusunu arıyoruz diye gazetelere tam sayfa ilan verecekler! Sorumlu mu? Oysa Soma faciasından Ermenek’e uzanan çizgide sorumlular yanı başlarında duruyor. Enerji Bakanı ile Çalışma Bakanı! Hatta geçmiş başbakanlar! Onların sorumlu olduğuna bir gün bir demecinde değinmeyerek mutlaka başka sorumlu buluyorlar... Eski başbakan, şimdiki cumhurbaşbakan olan RTE başımızda kaldıkça suçlu, sorumlu asla AKP hükümetleri olmayacak! Ak dedikleri AKP iktidarları karalara bulanmış, savcıları yargıçlarıyla hukuk devleti yok ama var gibi gösterilen bu ülkede çarenin yerini çoktan çaresizlik almış. HHH Bu ikili... Madende inceleme yaptıktan sonra, sorumlulardan hesap sorulacağını söyledi. Oysa Soma’dan beri maden facialarının sorumlusu iki bakan yanı başlarındayken inanılması olanaksız bir vicdan rahatlığıyla, sorumlu arayacaklarını orada verdikleri demeçlerle belgelediler. Bakın TV’lerdeki uzmanların açıklamalarına, tabii yalaka olmayan gazetelerdeki haberlere... Hepsi ama istisnasız hepsi, bu facialardan, ölümlerden sorumlu hükümettir diyor. Bu Cumhurbaşbakanı ile izinde yürümeyi onurlu bir görev sayan Başbakanı... bu gerçekle alay edercesine kendilerinden başka sorumlu, suçlu arıyorlar. Yüzsüzlüğün bugüne dek görülmemiş bir örneğini sergilemeyi marifet sayıyorlar. HHH Soma’da güvenlik noksanlarını saptayan raporlara dayanarak gerekli denetimleri yapmayan Enerji ve Çalışma Bakanı, o günlerde de yazdık, bugün hâlâ koltuklarında oturuyor. O zamanın ve bugünün başbakanı ile ve günümüzdeki başbakan; bu iki bakanı görevlerinden almıyor. Tabii bu iki bakan da, Cumhurbaşbakan sorumlu olarak işvereni suçlayınca, hiçbir demokraside görülmeyen bir siyasal etik sergileyerek vurdumduymazlara özgü rahatlıkla istifa etmeyi akıllarının ucundan bile geçirmiyorlar. HHH Son olaylar, bu iktidarın elinde devletin çivisinin çıktığının resmen ilanıdır. Çözüm süreci, barış yolu diye PKK’yi daha azgın duruma ittiler. Örgüt, devletin verdiği ödünlerden şımardı ve aylardır, askerimizi teröre karşı silah kullanmaktan men eden hükümet, ektiğini şimdi biçiyor. Yüksekova’da 3, Diyarbakır’da bir şehit. Şimdi şöyle bir düşünelim... Yüzleri maskeli olanları terörist diye yakalayacağını söyleyen hükümetle ve bu yasayla, PKK adeta alay ediyor. Yüzleri maskeli eşkıyalar Kürt teröristlere yakışır bir hamleyle askerleri arkadan kahpece öldürüyor ama Cumhurbaşbakan RTE’den tık yok. HHH Akla gelen sorulardan biri şu: Bay Cumhurbaşbakan, barış sürecinde birkaç şehit vermenin, madenlerde ölenler için Soma’da söylediği gibi, “işin fıtratında” olduğunu mu düşünüyor acaba? Karakter yapısı bilindiği için... Böyle düşündüğünü açıklaması yadırganmaz da!.. HABERLER Ağır cezada yargılanacak Asliye ceza mahkemesi Uğur Kurt’u öldüren polis hakkındaki ‘taksirle adam öldürme’ suçlamasını yetersiz buldu. Suçun 20 ile 25 yıl arası hapis cezası öngören “Olası kastla adam öldürme” olduğunu belirtip dosyayı ağır ceza mahkemesine gönderdi CANAN COŞKUN Uğur Kurt oğluyla. Asliye ceza mahkemesi, Uğur Kurt’u Okmeydanı Cemevi’nde bir cenaze törenine katılmak üzere beklerken öldüren TEM Şube Müdürlüğü’nde görevli Sezgin Korkmaz hakkındaki “taksirle adam öldürme” suçlamasını yetersiz buldu. Savcılığın “taksirle adam öldürmek” suçundan 6 yıla kadar hapis istemiyle hazırladığı iddianameyi değerlendiren mahkeme, suçun 20 ile 25 yıl arası hapis cezası öngören “Olası kastla adam öldürme” olduğunu belirtip dos yayı görevsizlik kararı ile ağır ceza mahkemesine gönderdi. İstanbul 85. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Hüseyin Kürşat Serbest verdiği görevsizlik kararında, sanık Sezgin Korkmaz’ın, Uğur Kurt’a yönelik işlediği iddia edilen eylemin “olası kastla adam öldürme” suçunu oluşturduğunu ifade ederek yargılamanın ağır ceza mahkemesi tarafından yapılması gerektiğini vurguladı. Görevsizlik kararının ardından dosya nöbetçi ağır ceza mahkemesine gönderilecek. Hakkında “taksirle adam öldürmek” suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapis is temiyle iddianame hazırlanan sanık Sezgin Korkmaz, olası kastla adam öldürmek suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanacak. Savcı Hasan Yılmaz’ın 30 Mayıs tarihli İstanbul Valiliği’ne yazdığı soruşturma izin yazısından kopyalanan iddianamede, 3 Temmuz’da ortaya çıkan ve sanık polis Sezgin Korkmaz’ın olay anında amiri tarafından 5 kez “Sıkma” diye uyarılmasına ilişkin görüntüler yer almamıştı. İddianamede, polis Kokrmaz’ın verilen idari ön Orantılı karşılık leme görevi sırasında Okmeydanı civarında yapılan eylemlere katılan Cafer Karabayır olduğu değerlendirilen kişi ile diğer meçhul şüphelilerin molotofkokteyli ile yapmış oldukları ağır ve haksız saldırıya maruz kalmaları nedeniyle kendini ve diğer polis memurlarını korumak amacıyla orantılı olacak şekilde karşılık verdiği anlatılmıştı. Savcı Yılmaz iddianamede, ceza sorumluluğunu kaldıran meşru müdafaa halindeki sınırın kasıt olmaksızın aşılmış olması nedeni ile eylemin taksirle ölüme sebebiyet vermek suçunu oluşturduğunu belirtmişti. Melih Gökçek’e yumurta atan iki kadın eylemciye mahkemenin ‘tepkisi’ çok sert oldu Yumurta atmanın bedeli: 5 yıl ALİCAN ULUDAĞ ANKARA Kürtaj tartışmalarına ilişkin “Anası olacak kişinin kabahatinden çocuğun suçu ne? Anası çeksin, anası kendisini öldürsün” diyen Anakent Belediye Başkanı Melih Gökçek’i yumurta atarak protesto eden iki kadın eylemciye ceza yağdı. Gökçek’in şikâyeti üzerine Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yargılanan iki kadın, “tehdit” ve “hakaret” suçlarından 2 yıl 7 ay 20’şer gün hapis cezasına çarptırıldı. Bu cezaları erteleyen mahkeme, Gökçek’in ceketine yumurta isabet etmesi nedeniyle “mala zarar vermeye teşebbüs” suçundan iki sanığa, 500’er lira da para cezası verdi. Gökçek, 2012’de dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başlattığı kürtaj tartışmalarına bir TV kanalında katıldı. Kürtajın cinayet olduğunu öne süren Gökçek, “zina” sonucu gebelikle ilgili olarak, “Zina yapınca çocuğun kabahati ne? Anası çeksin, anası kendisini öldürsün. Eğer biri ölecekse niye çocuğu öldürtüyor, cinayet bu... Acılar bu işi meşru hale getirmez” dedi. Bu açıklamasından sonra 2 Haziran 2012’de İzmir Caddesi’ndeki esnaf ziyareti sırasında Gökçek’e Üniversiteli Kadın Kolektifi üyesi Nebiye Merttürk ve Neslihan Uyanık yumurta attı. Yumurtalardan biri Gökçek’e isabet etti. Korumalar iki kadın eylemciye sert müdahale ederek bir mağazaya soktu. İki genç kadın, 2 saat mağazanın içinde korumalarca adeta “esir alındı.” Kadınlardan Nebiye Merttürk’ün bu nedenle sağ kolunda büyük morluklar oluştu. Bir gece gözaltında kalan iki kadın, ertesi gün serbest bırakıldı. Savcılık, 2 kadının “tehdit, hakaret ve mala zarar verme” suçlarından 3 yıl 6’şar aydan 10 yıl 4’er aya kadar hapisle cezalandırılmalarını istedi. Darp edildiklerini, hakarete maruz kaldıklarını belirten kadınların şikâyetini ise yargı görmezlikten geldi, suç duyurusuna takipsizlik verildi. Ankara 24. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dün karar duruşması yapıldı. Baştan beri olduğu gibi bu duruşmaya da Gökçek katılmadı. Duruşmada söz alan sanıkların avukatı Deniz Özbilgin, olay yerine gittiğinde müşterilerin olduğu mağazada müvekkillerinin bir odaya kapatıldığını ve orada açıkça dövüldüğünü anlattı. Soruşturmanın da Gökçek lehine sürdürüldüğünü belirten Özbilgin, “Adil yargılanma haklarımız çiğnenmiştir” dedi. Avukat Tonguç Cankurt ise zarar gördüğü iddia edilen Gökçek’in ceketinin duruşmaya getirilmesini istediklerini, ancak bunun getirilmemesi nedeniyle mala zarar olup olmadığının belli olmadığını ifade etti. Sanık Neslihan Uyanık da son savunmasında demokratik “protesto” hakkını kullandığını belirterek “Kadınlara yönelik şiddetin ve cinayetlerin daha da arttığını gözlemliyorum. Buna tepki olarak orada bulundum” dedi. Merttürk de “Yargılanan kürtaj ve kadınların yaşam hakkı. Yargılanan tüm kadınlardır. Yaşam hakkımızın beraatını talep ediyoruz” ifadesini kullandı. Davanın sonunda kararını açıklayan Yargıç Şahin Kurt, “iki sanığın birlikte tehdit suçunu işlediklerinin sabit olduğu” gerekçesiyle 1 yıl 8’er ay hapis cezasına hükmetti. Mahkeme, iki kadını, “Kamu görevlisine alenen hakaret” iddiasından ise 11 ay 20 gün hapisle cezalandırdı. Toplamda verilen 2 yıl 7 ay 20’şer günlük hapis cezaları, “sanıkların pişmanlığı ve ileride yeniden suç işlemeyecekleri yönünde mahkemede oluşan kanaat” nedeniyle ertelendi. Yargıç Kurt, “olası kastla mala zarar vermeye teşebbüs” suçundan ise iki sanığa 25’er gün adli para cezası verdi. Bu ceza, 500’er TL paraya çevrildi. KOCA’YI KÜRTÇE KONUŞTUĞU İÇİN DARP ETMİŞLERDİ Yargı görmezlikten geldi ÇHD’li avukatlar dinlenmiş İstanbul Haber Servisi Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) yöneticisi ve üyesi avukatların 2013 yılında Gezi eylemleri sırasında “silahlı terör örgütüne üye olma” iddiasıyla dinlenildiği ortaya çıktı. Dinlenen avukatlar isimleri şu şekilde: ÇHD İstanbul Şubesi Başkanı Güray Dağ, ÇHD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu üyeleri Gülvin Aydın, Süleyman Gökten, Aycan Çiçek, Ankara Şubesi Yönetim Kurulu üyesi Evrim Deniz Karatana ile üyeler Diren Yeşil, Engin Gökoğlu, Zeycan Balcı Şimşek, Efkan Bolaç, Ali Şafak, İlknur Alcan. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu savcısı Fuzuli Aydoğdu’nun verdiği takipsizlik kararıyla ortaya çıkan dinleme kararında 11 ÇHD’li avukatın “örgüt üyesi olmak”, “örgüt adına faaliyette bulunmak” şüphesiyle dinlenildiği ifade edildi. Takipsizlik kararında avukatların 2013’te dinlenildikleri, örgüt üyesi olabileceklerine dair haklarında dava açmayı gerektirir delil elde edilemediği belirtildi. Savcı Aydoğdu kararında, şüpheliler hakkında terör örgütü üyesi olmak ve örgüt adına eylem ve faaliyetlerde bulunmak nedenleri ile soruşturma başlatıldığı aktarıldı. Şüphelilerin suçlarını tespit amacıyla mahkeme kararı ile telefonlarının dinlenildiğinin ifade edildiği kararda, şüphelilerin telefon konuşmalarında polisin attığı gazdan bahsettikleri aktarıldı. Olayın nerede yapıldığına ilişkin kişilerin kendi aralarındaki görüşmelerden başka delil elde edilemediğinin kaydedildiği kararda, tapelerde geçen konuşmaların sadece bu haliyle Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet suçunu oluşturabileceği ancak delil elde edilemediği belirtildi. Savcı Aydoğdu şüphelilerin yaptıkları görüşmelerden terör örgütü üyesi olduklarına dair haklarında dava açmayı gerektirir nitelik ve yeterlilikte delil elde edilemediğini kaydederek bu nedenle kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Savcı Aydoğdu, tapelerin yer aldığı CD’lerin de imha edilmesine karara bağladı. İstanbul Haber Servisi Fatih’te, hamile olan akrabasını hastaneye götürürken kimlik kontrolü için durdurulan Ahmet Koca’yı Kürtçe konuştuğu için darp eden 11 polis memurunun yargılandığı davada, 6 polis 1 yıl 8 ay hapis cezasına çarptırıldı. Polislerin cezası “iyi halden” ertelenirken mahkeme “hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme” suçlarından yargılanan Koca’nın beraatına karar verdi. İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuksuz olarak yargılanan 6 polis katıldı. Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, sanık polis memurları Adem Doğan, Muhammet Mustafa Gülcan, Atalay Erzurumlu, Ali Yener, Fatih Kalabalık ve Mustafa Altınok hakkında müşteki sanık Ahmet Koca’ya yönelik eziyet suçundan 2 yıl 2’şer ay hapis cezasına çarptırdı. Sanıkların duruşmadaki iyi halini göz önüne alan mahkeme cezanın önce 1 yıl 8 aya indirilmesine ardından da cezanın ertelenmesine karar verdi. Sanıklardan Mehmet Karakoyun, Seyit Ali Aktaş, Can Ahmet Akgün, Ahmet Gülen ve Ahmet Özdemir’in Ahmet Koca’ya yönelik işkence suçunu işlediklerinin sabit olmadığını belirten mahkeme, bu sanıkların ayrı ayrı beraatlarına karar verdi. Mahkeme Ahmet Koca’nın olaydan sonra götürüldüğü Şehremini Polis Merkezi Amirliği’ndeki nezarethaneden sorumlu görevliler ve aynı gece polis merkezinde yetkili amir konumunda bulunan görevli hakkında görevi kötüye kullanmak ve benzer suçlardan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi. Polislerin cezası ertelendi İyi halden indirim ‘Demokratik hakkımız’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) “Askeri casusluk” davası olarak bilinen İzmir’deki gizli bilgi ve belge bulundurma davasına İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Duruşmada, Milli Savunma Bakanlığı’nın suçtan zarar görme olasılığı nedeniyle davaya müdahil olma istemi kabul edildi. Ayrıca, mahkeme davanın 2 numaralı sanığı Narin Korkmaz’ın baba evindeki aramada çekilen görüntülerle ilgili polis memuru Ali Bekar’ın dinlenmesini de istedi. “57. saniyeye dikkat” diye izlettirdiği görüntülerde Bekar, siyah bir poşetle evin üst katına çıktıktan sonra elleri boş aşağı iniyor, aramada sözde dijital delillere ulaşıldığı savlanıyordu. Duruşma ocakta. O polis mahkemede anlatacak Cekete zarara bile ceza TRAFİK POLİSİNİN YARGILANMASINA BAŞLANDI ‘Polis memuru oğlumu kucağımdayken vurdu’ ERZURUM (DHA) Erzurum’da otomobiliyle çarpıp ölümüne neden olduğu inek yüzünden linç edilmek istenen sürücü E. A’yı kurtarmaya çalışırken çoban Furkan Çavuş’u tabancayla vurarak öldüren trafik polisi İ. B’nin yargılanmasına başlandı. ErzurumPasinler karayolu üzerindeki Bölge Trafik Denetleme Şube Müdürlüğü önünde 16 Temmuz’da E.A. yönetimindeki otomobil, yola çıkan sürüdeki bir büyükbaş hayvana çarptı. Çarpmanın ardından ineğin ölmesi üzerine tepki gösteren 16 yaşındaki çoban Furkan Çavuş sürücüye saldırdı. Furkan Çavuş ile ağabeyi İbrahim Çavuş’un sürücü E. A’ya saldırdığını gören trafik polisi İ.B. ise olayı yatıştırmak istedi. Ekip arabasına sığınan sürücü E. A., Çavuş kardeşler tarafından polis otomobilinde bıçaklandı. Çıkan arbedeyi durdurmak isteyen polis memuru İ.B., Furkan ve İbrahim Çavuş’u vurdu. Furkan Çavuş hastanede hayatını kaybederken polis memuru İ.B. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Polis memuru 1 hafta cezaevinde kaldıktan sonra yapılan itiraz üzerine tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Polis hakkında “kastın aşılması suretiyle adam öldürme” suçundan 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Meşru savunma nedeniyle İ.B. hakkında cumhuriyet savcısı ceza istemedi. Oğlunun telefonda durumu anlatması üzerine olay yerine gittiklerini bildiren anne Hülye Çavuş ise “İlk önce oğluma otomobil çarptı sandım. Polisleri görünce biraz içim rahatladı. Gittiğimde iki oğlum da yerdeydi. Furkan’ı kucağıma aldım. Polis kucağımdayken yine sıktı. Oğlumu kucağımda vurdu. Polis arkadaşlarından biri ‘Ne yaptın şerefsiz, çocuğu öldürdün’ dedi. Şikâyetçiyim” dedi. Duruşma ertelendi. İstanbul Haber Servisi Polis, DHKPC üyesi olduğu iddia edilen 4 kişinin yakalanması amacıyla 4 gün önce Gaziosmanpaşa’da belirlenen adreslere operasyon düzenledi. 4 kişi ve ruhsatsız 7 silah ele geçirildi. 31 Mart’ta Gazi Mahallesi’nde ateş açtıkları ve 14 yaşındaki İbrahim Öksüz’ün ölümüne neden oldukları öne sürülen 4 kişi çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Gazi’deki ölümde 4 tutuklama Hrant Dink davası yeni baştan Ogün Samast ‘Büyük Abi’ Erhan Tuncel ile yargılanacak CANAN COŞKUN Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in katledilmesine ilişkin 7 yıldır devam eden ve Yargıtay’ın bozma kararından sonra yeniden görülmeye başlanan davada sanıkların örgüt üyeliğinden yargılanmasına karar verildi. Yerel mahkeme sanıkları terör örgütü üyeliği suçundan beraat ettirmiş, bu karar Yargıtay tarafından bozulmuştu. Bozma kararının ardından yeniden başlayan davada mahkeme Yargıtay’ın bozma kararına uyma kararı aldı. Mahkeme İstanbul 2. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde terör örgütü üyeliğinden yargılanan Dink cinayeti faili Ogün Samast’ın ana dava kapsamında yargılanmasına da onay verdi. İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya tutuksuz yargılanan sanıklar katılmazken Dink ailesini 4 avukat temsil etti. Sanıklardan Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu, bozma kararına direnilmesini isteyerek “Yargıtay üzerinde yürütmeyi temsil eden makamlarca yargı üzerinde büyük bir baskı oluşturulmuştur. Yyargıya adeta devletin en yetkisi mercilerince etkili bir baskı kampanyası uygulanmıştır” dedi. Dink ailesi avukatı Hakan Bakırcıoğlu, Ogün Samast’ın dosyası ile Trabzon eski İl Alay Komutanı Ali Öz’ün, Trabzon’da yargılandığı dosyanın ana dava dosyası ile birleştirilmesine onay verilmesini istediklerini ifade etti. Avukat Bahri Belen de birleştirme kararı verilmemesi durumunda mahkemenin Hrant Dink hakkındaki AİHM kararına aykırı bir karar vermiş olacağını düşündüklerini söyledi. İstanbul Haber Servisi Marmaray inşaatının yapımını üstlenen Yüksel Güriş isimli şirket bünyesinde çalışan 50 taşeron işçi iş bıraktı. İşçiler, firmanın verdiği sözleri yerine getirmediğini belirterek, “Ücretlerin artılmasını istiyoruz” dedi. Marmaray’da 50 işçi iş bıraktı Tutuklandı, sonra serbest kaldı li Öz’e yine dokunulmadı Bu arada Dink cinayeti davasında mahkeme, Yargıtay’ın bozma kararına uydu. Duruşmada, Dink ailesi avukatlarından Hakan Bakırcıoğlu, dönemin Trabzon İl Jandarma komutanı Ali Öz hakkında Trabzon 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmekte olan davanın, ana davayla birleştirilmesini talep etti. Talep, mahkeme tarafından reddedildi. Mahkeme, Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin bozma kararına uyulması yönünde oy birliği ile karar verdi. Sanıklardan Ahmet İskender’in hakkında çıkarılan yakalama kararının devamına karar veren mahkeme duruşmayı 23 Ocak 2015’e erteledi. A İşçileri taşıyan midibüs devrildi KAHRAMANMARAŞ (AA) Adana Tufanbeyli’deki termik santralda çalışan mühendis ve işçileri taşıyan midibüs, Kahramanmaraş’ın Göksun ilçesinde şarampole devrildi. 23 mühendis ve işçi yaralandı. Ambulanslarla hastanelere taşınan yaralılar tedaviye alındı. Yaralılardan 4’ünün hayati tehlikesi bulunuyor. ANKARA (AA) Süper Loto’da 1 milyon 168 bin 342 lira haftaya devretti. Kazandıran numaralar 6, 9, 17, 21, 23 ve 46 oldu. 5 bilenler 5 bin 122, 4 bilenler 77, 3 bilenler 6 TL kazandı. Hrant Dink Süper Loto devretti