05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EKİM 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Kobani’ye iki kilometre yaklaşan IŞİD’i durdurmak için YPG ‘şehir savunması’ hazırlığı yapıyor 7 Sokak savaşı talimatı Dış Haberler Servisi Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) 16 Eylül’de saldırı başlattığı Suriye Kürdistanı’nın (Rojava) Kobani kantonunun kapılarına kadar dayandı. Yerel kaynaklar, Kobani kantonunu savunan YPGYPJ’nin (Halk Savunma Güçleri) “şehir savunmasına” hazırlandığını aktardı. Üst düzey Kürt komutanlarından İsmet Şeyh Hasan, “sokak savaşı” için adamlarına talimat verdiğini söyledi. Yerel kaynaklar, Cumhuriyet’e son birkaç günde Suriye’nin Rakka vilayetindeki ana üssünden ağır silahlarını Kobani’nin güneygüneydoğusuna yığan IŞİD’in, şehrin doğugüneydoğusunda 2 kilometre, batısında ise yer yer 2 yer yer 4 kilometre yakınına kadar geldiğini aktardı. Kobani’deki Kürt yetkililerden İdris Nahsen, “Daha yakındalar, bazı yerlerde 23 kilometre” dedi. Suriyeli İslamcı muhalefeti destekleyen Londra merkezli İnsan Hakları Gözlemel ABD ordusu son birkaç günde Kobani çevresindeki IŞİD hedeflerine sekiz hava saldırısı düzenlediğini duyurdu. Ancak yerel kaynaklar bunun fazla etkisi olmadığını aktardı. Kantonun Dışişleri Bakan Yardımcısı İdris Nassan, hava saldırılarının IŞİD’i durdurmadığını söyledi. Suriye Gözlemevi’ne göre ise son 36 saatte Kobani’nin 50 km. güneyindeki Mencib kasabası ve Tişrin barajının bulunduğu bölgeden 20 kadar patlama işitildi. Tüfek Duvara Asıldı Silah kullanılmasına, yurtdışına asker gönderilmesine, yabancı askerlerin Türkiye’de konuşlanmasına izin veren tezkere Çehov’un ünlü sözünü doğruluyor: “Tüfek duvara asılmışsa mutlaka patlar.” Demek ki Türkiye, kendinde olmayan yetenekleri vehmeden bir iktidar tarafından sonu belirsiz bir maceraya sürüklenmek üzeredir. Dış politikada yanlış strateji ve hesapların tutmadığını bir türlü kabul etmeyen iktidar partisi, yanlışı daha da vahim hale getirmek için elinden gelen her şeyi yapıyor. Bu çabası emperyal güçler tarafından ustaca değerlendirilmektedir. Dış politikadaki acul adımları sağlı sollu eleştiren Batı, şimdi kıvama gelmiş Türkiye’yi “kullanmak” için harekete geçmiştir. HHH Sonu belirsiz bu gidişin Türkiye üzerinde derin etkileri olacaktır. Heveslerle gerçeklerin hiçbir zaman çakışmadığını unutan siyasetçiler, tarih yapmaya niyetlendiklerinde siyasette, toplumsal alanda ve kuşkusuz tarihte kaybedenler arasında yer alırlar. Postmodernizm “olgu” ile “kurgu” arasındaki ilişkiyi sıfırladı. Bizim siyasetçilerimiz de yalnızca yolsuzluk konusunda usta sıfırlamalarla yetinmiyor, geldikleri geri dönülmez noktada ayakta kalabilmek için iç ve dış politikada kurgularının olguya dönüşebileceğini hayal ediyorlar. Öyle olmayacağını görecekler ama bunun bedeli tüm Türkiye için ağır olacaktır. HHH Aslında başımıza gelenler, kapitalizmin içinden çıkamadığı çelişkiler nedeniyle ulaşılan uygarlık düzeyini tehlikeye attığı bir çağda yaşıyor olmamızla ilgilidir. İlerici karakterini ve fonksiyonunu tümüyle tüketen kapitalizm, çağdaşlıkla da son bağlarını kopardı. Gelişmiş kapitalist ülkelerin burjuva sınıfları ve devletleri krizleri artık yönetemiyor. Çareyi büyük bir ikiyüzlülükle var olduğunu iddia ettikleri “evrensel ilkeler” yerine “uygarlıklar çatışmasını” ikame etmekte buluyorlar. Küreselleşme dedikleri, bir yandan uluslararası pazarlara hâkimiyetin önündeki engelleri kaldırmayı ama öte yandan da bunu mümkün kılacak ulusal, etnik ve mezhep çatışmalarını kendi çıkarları doğrultusunda yönetmeyi içeriyor. HHH Ve sonunda dünyanın yönetilemez hale geldiği, geleceği ortaya çıkıyor. Türkiye ve benzeri ülkeler ne yazık ki bir kargaşanın hâkim olduğu laboratuvarda deney masası üzerindedir. Sonuçlarının ağır olacağı bir maceraya sürükleniyoruz ve akıl, siyaseti terk etmiş durumdadır. Kapitalizm, başlangıçta sistemin temel dayanakları olan hızla ve şiddetle kendine göre yorumladığı “özgürlük”, “eşitlik”, “kardeşlik”i, mülkiyetin, yalnızca kendi piyasa sisteminin faktörleri olarak görmeyi sürdürdüğü, her şeyi mülkiyet temelinde, piyasa ekonomisi kapsamında çözmeyi amaçladığı için tükendi. Artık krizleri yönetmekte zorlanıyor. Sosyalist dünyanın yıkılışından sonra geleceğini umduğu şaşaalı günlerin gelmeyeceği de anlaşıldı. Bugün son çare olarak sarıldığı, çatışmacı siyaset anlayışıdır. Balkanlar’da Ortadoğu’da denediği ve ısrarla sürdürdüğü politika budur. HHH Kapitalist akıl, bilimin kuşkucu gelişme yöntemini sevmiyor artık. İnsanı, kitleleri, doğayı tahrip etmekten kendini alıkoyamıyor. Doğanın yıkımını, bir kerelik kullanımını bir sektöre dönüştürdü. Aynı şekilde savaşların, çatışmaların çare olduğu yanlış kanısı da kapitalist dünyanın “Think Tank” kuruluşlarında prim yapan görüştür. Sosyalist dünyanın varlığı koşullarında eli kolu bağlı kalan kana susamış ejderha salıverildi. Uygun ideolojik kültürel ortamlarda ortaya çıkan IŞİD’ler, Talibanlar, İhvanlar eylemdedir. Kuşkusuz laiklikle kavgasını neredeyse sonuçlandırmış olan AKP gibi siyasal aktörler de ne yazık ki kullanım alanındadırlar. Tezkere Türkiye’yi bu sonu belirsiz maceraya, kullanılmaya hazır hale getirdi. Tüfek sahnededir, duvara asıldı. Patlaması an meselesidir. ‘ABD ARA SIRA VURUYOR AMA ETKİSİ OLMUYOR’ vi ise yabancı ajanslara IŞİD’in şehre doğu tarafından yüzlerce metre yaklaştığını, batıda ise sadece 2 kilometre ötede olduğu iddiasını aktardı. Şehrin düşmesi kaygıları üzerine pek çok sivilin Türkiye sınırından geçtikleri haberleri ge lirken bazılarının “savunmaya katkıda bulunmak için” gitmeyi reddettikleri belirtiliyor. Gözlemevinin başındaki Rami Abdülrahman ise “Kobani sakinleri ve yakınlardaki köylerin yüzde 8090’ı ani bir saldırıdan korkarak çıktılar. Koba ni pratikte sakinlerinden arındırılmış durumda” iddiasında bulundu. Türkiye’ye geçen 37 yaşındaki Leyla, “Ayrıldık çünkü durumun sadece daha kötüleşeceğini düşündük. Burada kalmak istemiyoruz” ifadelerini kullandı. l ABD yönetimi Suriye’de IŞİD’e karşı 5 ila 15 bin kişiden oluşan “ılımlı bir güç yaratmak” hedefindeyken, Obama’nın IŞİD’e karşı küresel koalisyonun özel başkanlık temsilcisi olarak atadığı John Allen, “ılımlı İslamcı” güç yaratma çabalarının “yıllar alabileceğini” söyledi. Allen’ın “İran ile ikili koalisyonu düşünmeyeceğiz fakat İranlıların oynayacak bir rolleri var ve bu rol yardımcı olacak bir rol. Bunu cesaretlendireceğiz” demesi dikkat çekti. JOHN ALLEN: ILIMLI GÜÇ YARATMAK YILLAR ALABİLİR ÖZEL’DEN SÜLEYMAN ŞAH’A YÖNELİK BAYRAM MESAJI Türkiye’den çıplak gözle görülen IŞİD militanları Karaca köyünün karşısına bayrağını dikti Mesajın şifreleri BARKIN ŞIK ANKARA Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, IŞİD tehdidi altındaki Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda görev yapan personele yönelik özel kurban bayramı mesajı yayımladı. Özel, “TSK’nin onur ve haysiyetini koruyacağınıza inancım tamdır” diyerek, Musul Başkonsolosluğu’nda yaşanan rehine olayına benzer bir gelişmeye kapıyı kapadı. 2003 yılında 11 Türk askerinin başına çuval geçirildiği Süleymani baskınında Ankara, “ABD güçleriyle çatışmaya girmeyin” talimatı vermiş ve bu yüzden bordo bereliler tek bir kurşun sıkmadan Amerikalılara teslim olmuştu. “Yalnız değilsiniz” mesajının da Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda görev yapanlara moral aşılamanın yanı sıra IŞİD’e de, “Aman ha yanılıp yakılıp da karakola saldırmayın. Karşınızda 700 bin kişilik Türk Ordusu’nu bulursunuz” uyarısını içerdiği kaydedildi. Mesajına, “Yurtdışında bulunan tek vatan toprağımız olan Süleyman Şah Saygı Karakolu’nun değerli personeli, kahraman ve fedakâr silah arkadaşlarım” diyerek başlayan Özel, şunları kaydetti: “Bu bayram gününde, sizlere tevdi edilen görevi çok kritik bir dönemde layıkıyla yerine getirmektesiniz. Bundan sonra da aynı esaslarla, ecdadımıza yakışır şekilde görevinizi başarıyla yerine getireceğinize, yüce milletimizi ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ni başarıyla temsil ederek, onur ve haysiyetini koruyacağınıza olan inancım tamdır. Unutmayınız ki, sizler orada yalnız değilsiniz. Arkanızda yüce Türk Milleti’nin, 76 milyon yurttaşımızın olduğunu unutmayınız. Gözümüz, kulağımız ve gönlümüz hep sizlerle beraberdir. Sizden gelecek tek bir haberle, Silahlı Kuvvetlerimizin anında yanınızda olacağının güvenini içinizde hissedin. Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda, vatana adanmışlık ruhuyla kenetlenmiş olarak görev yapan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siz fedakâr ve kahraman mensuplarının ve aile fertlerinin bayramını en içten duygularımla kutluyor, huzur ve esenlikle nice bayramları sevdiklerinizle birlikte geçirmenizi temenni ediyorum. Hepinizin gözlerinden öpüyorum.” Özel’in mesajındaki ifadelerin hem Süleyman Şah Saygı Karakolu’nda görev yapanlara hem de IŞİD’e yönelik uyarılar içerdiği belirtildi. Özel’in mesajındaki “TSK’nin onur ve haysiyeti” vurgusunun, Musul Başkonsolosluğu’nda yaşanan rehine krizi ve 2003’te yaşanan Süleymaniye baskını gibi olaylara kapıyı kapattığı kaydedildi. Özel’in ifadelerinin türbeye yönelik olası bir saldırıya “silahla karşılık verilmesi emrini” içerdiği belirtildi. Artık yüzleri seçiliyor Suruç’ta IŞİD’in Suriye’nin kuzeyinde PYD’nin kontrolündeki Rojava bölgesine 15 Eylül’de başlattığı saldırılar 18. gününü geride bıraktı. Saldırılarını artıran IŞİD Kobani’ye güney, doğu ve batıdan 3 cepheden saldırıyor. Bunun üzerine PYD’nin silahlı kanadı olan YPG üyeleri kent merkezine çekildi. Türkiye’nin Suriye sınırındaki Suruç ilçesinde sınırın sıfır noktasında IŞİD militanları çıplak gözle izlenebiliyor. Çatışmalar dün sabah saatlerinden itibaren Kobani’nin güneyinde yoğunlaştı. IŞİD militanları Kobani’nin güney bölgesinden YPG güçlerine top atışı yaptı, doğu bölgesinde ise havan mermileri ile saldırısını sürdürdü. Mahmut ORAL Kucağında üç aylık kardeşiyle savaştan kaçıp Türkiye’ye sığınan kızın hali yürekleri burktu. Yağan yağmur sığınmacılara zor anlar yaşattı. Zorova’ya IŞİD bayrağı IŞİD militanları ve YPG güçleri arasında günlerdir çatışmaların sürdüğü Kobani’nin Siftek köyü yakınlarındaki Zorova Tepesi dün sabah IŞİD militanlarının eline geçti. Suruç’un Karaca köyünün hemen karşısındaki tepeye IŞİD bayrağı dikildi. Zorova Tepesi’nin karşısında zırhlı araçlarla yoğun önlem alan güvenlik güçleri ise günlerdir çatışmaları yüksek noktalardan izleyen vatandaşları sınır hattına yaklaştırmadı. IŞİD zulmünden kaçan Kobanili Kürtler Şanlıurfa’nın Suruç ilçesine bağlı Yumurtalık köyü geçiş noktasından Türkiye’ye sığınıyor. Genci yaşlısı canını kurtarmak Yalnız değilsiniz ‘IŞİD yakıp yıkıyor’ KESK, DİSK, TMMOB ve TTB üyeleri ise TBMM Genel Kurulu’nda görüşülen tezkereye tepki gösterdi. Sınırın sıfır noktasında açıkobani’ye dönüş lama yapan KESK Genel Başkanı Lami Özyasak gen, “IŞİD, başta ABD olmak üzere, bölgesel ve uluslararası tüm güçlerin yarattığı, vahÇatışmaların şiddetlenmesişet ve barbarlığın sembolüdür. IŞİD’e karşı nin ardından çok sayıhalkların verdiği mücadele, insani değerda Suriyeli dün sabah leri, barışı, bölgede yaşayan tüm halksaatlerinden itibaren ların özgürlüklerini savunma mücadeKobani’ye dönmek lesidir. Hükümete Irak ve Suriye’de savaş yetkisi verecek bir tezkereistedi. Ancak güvenlik ye kesin olarak karşıyız. Tepkimizi güçleri, Kobani’de çaalanlarda göstereceğiz” dedi. İHD tışmaların sürdüğü için ve insan hakları savunucuları ise geçişlere izin verilmeAsker sınır geçişi sırasında kaybolan bugün bölgeye gidiyor. için evlerini barklarını geride bırakan Kobanililer sağlık kontrolünden geçirildi. Küçük çocukların aşılanmasının ardından sığınmacılar Suruç’a taşındı. Zorunlu göç yolunda ailelerin halleri ise yürekleri burktu. Kobanililer aç ve susuz günlerce yol yürürken çıplak ayaklı çocukların görüntüsü vicdanları dağladı. Salih Kaddur, “IŞİD kapımıza dayandığı için kaçtık. Uçaklar sözde onları vuruyor. IŞİD yakıp yıkıyor” dedi. Fotoğraflar: AAAP Sınırda tezkere protestosu l ÖNÜMÜZDEKİ HAFTA ANKARA’DALAR K Obama’nın özel temsilcileri geliyor yeceğini bildirdi. bebeğin annesini aradı. Ezidileri kendi OHAL gibi Kobani yasakları köylerine sokmadılar Gerekçe güvenlikmiş Emanete kondular Yurt Haberleri ServisiIŞİD’in Kobani’ye saldırılarının ardından bölge ve Türkiye’nin çeşitli yerlerinden binlerce insan sınırdaki nöbet eylemlerine destek vermek için Suruç’a gitti. Milliyet gazetesinden Tolga Şardan’ın haberine göre Şanlıurfa Valiliği, kent genelinde Kobani’ye destek kapsamında her türlü toplantı, yürüyüş, miting, çadır kurma, stant açma gibi etkinliği yasakladı. Bu yasak üzerine harekete geçen İçişleri Bakanlığı, tüm valiliklerin yanı sıra Jandarma Genel Komutanlığı ile Emniyet Genel Müdürlüğü’ne acele koduyla özel bir talimat yazısı gönderdi. İller İdaresi Genel Müdürlüğü’nce hazırlanan yazıda, yasaklama kararının gerekçesi olarak sınır bölgelerine yakın yerlerde yapılacak protesto eylemlerine katılacak kitlelerin, can güvenliği açısından son derece tehlikeli bir durum yarattıkları kaydedildi. CİVAN DEĞER Obüs kalkanı kuruldu Sınıra yerleştirilen 40 kilometre menzilli, 155 milimetrelik top atan Fırtına obüsleri ile de Süleyman Şah’a topçu kalkanı oluşturulduğu ve “tek bir haberle” ateşe başlayacağı öğrenildi. 50 kadar personelinin 30’u bordo berelilerden oluşan karakola zırhlı araç takviyesi de yapıldı. IŞİD militanlarının çıplak gözle görülebilecek mesafede bulunduğu kaydedildi. ‘Kontrolsüz gruplar’ Bakanlık yazısında, valiliğin yasaklama kararına karşın Suruç’a yoğun biçimde “kontrolsüz grupların” geldiğinin tespit edildiği bilgisine yer verildi. BATMAN Beşiri’ye bağlı Yolkonak köyünde yaşayan Ezidiler, 1990’ların başında çatışmalı süreç, koruculuk baskısı nedeniyle Avrupa’ya göç etti. Ezidiler, 1800 dönüm olan topraklarını döndüklerinde geri almak şartıyla Reşkotan aşiretine emanet etti. Bölgedeki çatışmaların dinmesi üzerine, Ezdiler geri dönmeye başladı. Ancak Ezidiler emanet ettiklerin topraklarını geri alamadı. Ezidilere topraklarının mahkeme kararıyla iade edilmesine karar verildi ancak bu da sorunu çözmedi. Reşkotan aşireti, tapuları ayırmak amacıyla keşif için bölgeye gelen yetkilileri ve Ezidi heyetini bölgeye sokmadı. Reşkotan aşireti adına konuşan Hüseyin Ekinci, “Köyde ev yapmışız. Köyü vermeyiz, kimseyi de sokmayız” dedi. Ezidiler adına konuşan Sabri Sam, ise “Tapusu müşterek olan arazimizi komşularımıza emanet ettik. Tapularımızı ayırıp payımızı belirlemek istiyoruz” diye konuştu. Arazilere ortak olan Hamzavat aşiretinin önde gelenleri de Ezidilere haksızlık yapıldığını söyledi. Haber Merkezi ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Jen Psaki, ABD Başkanı Barack Obama’nın IŞİD’e karşı küresel koalisyon için özel temsilcisi emekli General John Allen ile Allen’ın yardımcılığını yapan ABD Dışişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Brett McGurk’ün önümüzdeki hafta Türkiye’ye ziyarette bulunacağını söyledi. Ziyaret sırasında İncirlik’in IŞİD mücadelesine sağlayabileceği katkılar ağırlıklı yer tutacak. Günlük basın toplantısında Psaki, temaslarda ele alınacak konulardan birinin IŞİD’e yabancı savaşçı akışı olacağını dile getirdi. Psaki, “Türkiye, ayrıca insani krizle alakalı da rol üstlenebillir. Şüphesiz, yabancı savaşçıların akışı konusu, bunun yanında teröristlerin finansmanı ve aşırılık ideolojisiyle mücadelenin yanı sıra (Türkiye’nin) askeri dahiliyetinin ne olacağı görüşülecektir” dedi. “Askeri dahiliyet noktasında İncirlik Üssü’nün Suriye ve Irak topraklarına ölümcül saldırılar yapılması için kullanılmasını mı istiyorsunuz?” sorusu üzerine Psaki, “Tezkere geniş bir dizi seçenekleri içeriyor. Türkiye’nin spesifik olarak hangi roller üstlenebileceği konusunun görüşülmesini askeri ekibimize ve General Allen ile Büyükelçi McGurk’e bırakıyorum” dedi. Psaki, Türkiye’nin Suriye içinde uçuşa yasak bölge oluşturulmasına yönelik teklifinin de ele alınıp alınmayacağına yönelik soruyu da “Bu, Türkiye’nin zaman zaman kamuoyunda belirttiği bir husus. Aktif olarak değerlendirdiğimiz bir şey olduğunu söylersek doğru olmaz ama onların ihtiyaçları ve istekleri noktasında görüşme şüphesiz olacaktır” yanıtını verdi. “PKK’nin şimdi IŞİD ile savaştığı ve kendilerinin bunu destekleyip desteklemediğine” yönelik soru üzerine Psaki, PKK’nın ABD’nin ve AB’nin terör örgütü listesinde kalmaya devam ettiğini ve bu konudaki pozisyonlarının değişmediğini hatırlattı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle