05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 EKİM 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] 11 OECD’ye göre dünya genelinde gelir eşitsizliğinde keskin artış son 20 yılın en endişe verici gelişmelerinden biri Uçurum derinleşti Ekonomi Servisi Dünyanın 8 bölgesinde son 20 yılda yaşanan refahı inceleyen Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), son 30 yılda kişi başına milli gelirde artış yaşanırken kişisel gelirlerde büyük ayrışma gerçekleştiğini vurguladı. OECD ekonomistleri yayımladıkları raporda, “Gelir eşitsizliğinde 1980’lerde yaşanan keskin artışı not etmemek çok zor. Çok az ülke bu gelir eşitsizliğinde keskin artışın dışında kalabildi” ifadelerine yer verdi. Gelir dağılımı eşitsizliği eğitim imkânlarına erişimden sağlık ve refahın dağılımına kadar pek çok konuda toplumu etkiliyor. OECD verileri itibarıyla ülkeler arasında belirgin farklılıklar olmakla birlikte, eşitsizliğin yükseldiği görülüyor. u Son 30 yılda kişi başına milli gelirde artış yaşanırken kişisel gelirlerde ayrışma büyüyor. OECD’ye göre 19802000 arasında eşitsizlikte en ciddi artış Çin’de yaşanırken Türkiye de gelir dağılımı adaletsizliğinde üçüncü sırada. Anadolu Grubu’ndan Migros için teklif İSTANBUL (AA) Anadolu Endüstri Holding AŞ, BC Partners’a, Migros’un payları için pay başına 26 lira alım fiyatı teklif etti. Migros’un Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yaptığı açıklamada, “Migros Ticaret AŞ çoğunluk hissedarı MH Perakendecilik T.A.Ş’nin şirketimizi bilgilendirmesiyle, BC Partners ve Anadolu Endüstri Holding A.Ş’nin Migros’un yüzde 40.25 hissesi için muhtemel satış görüşmeleri içerisinde oldukları bildirilmiştir. Pay başına 26 lira alım fiyatı teklif edilmiştir. Migros Ticaret AŞ’nin yüzde 40.25 hissesi için, Anadolu Endüstri Holding AŞ’nin BC Partners’a verdiği bağlayıcı olmayan teklifi akabinde durum tespit süreçleri dahil münhasıran müzakere süreci başlamıştır. Tarafların herhangi bir anlaşmaya varacaklarına dair bir güvence bulunmamaktadır. Migros hissedarları ilgili gelişmeler konusunda bilgilendirilecek ve ileride gerekli olduğunda kamuya açıklamalar yapılacaktır” denildi. 1980’lerden itibaren ülkelerin çoğunun eşitsizlik seviyelerinde artış yaşadığını belirten OECD, en ciddi artışlardan birinin ise Çin’de gerçekleştiğini ve 19802000 arasında Çin’de gelir eşitsizliğinin yüzde 50 arttığını savundu. OECD, gelir eşitsizliğinin düşük kaldığı ülkeler olarak ise Japonya ve Güney Afrika’yı işaret etti. OECD’nin haziranda açıkladığı gelir dağılımı ve yoksulluk istatistiklerine göre, 20102013 yılları arasında “Türkiye ekonomisi büyüyor” iddialarına karşın, halkın alım gücü, gelir dağılımındaki eşitsizlik derinleşiyor. Türkiye, gelir adaletsizliğinde OECD ülkeleri arasında üçüncü sırada. Buna göre, OECD Türkiye ön sıralarda ülkeleri arasında gelir dağılımı adaletsizliğinde 3’üncü sırada yer alan Türkiye’nin Gini katsayısı (0.411), OECD ortalamasının (0.316) üzerinde. Gini endeksinde mükemmel gelir dengesi sıfır seviyesiyle ifade ediliyor. Bir ülkenin Gini endeksi ne kadar yüksekse gelir eşitsizliği o kadar yüksek oluyor. Endeskte gelir dağılımı adaletsizliğinin en yüksek olduğu ülkeler Şili, Meksika, Türkiye, ABD ve İsrail olarak sıralanıyor. Buna göre Türkiye, küresel ekonomik krizden ciddi şekilde etkilenmiş olan İtalya, İspanya, Yunanistan ve Portekiz gibi Avrupa ülkelerinden daha yüksek bir gelir dağılımı eşitsizliğine sahip. Diğer taraftan, Türkiye’de göreli yoksulluk oranı yüzde 19.3 iken OECD ortalaması yüzde 11.1. Gö reli gelir yoksulluğu, geliri ülkedeki medyan ücretin yani nüfus sıralandığında en ortadaki kişinin gelirinin yüzde 50’sinden azına sahip bireylerin oranı anlamına geliyor. Ayrıca, Türkiye nüfusunun en zengin yüzde 10’luk kesiminin sahip olduğu gelir, en yoksul yüzde 10’luk kesimin elde ettiği gelirin 15 katına denk geliyor. Bu oranın OECD’de ortalama 9.8 olduğu görülüyor. OECD ülkeleri arasında göreli gelir yoksulluğunda büyük fark var olmaya devam ediyor. İzlanda, Çek Cumhuriyeti ve Danimarka’da nüfusun yaklaşık yüzde 6’sı göreli gelir yoksulluğu içinde. İsrail’de nüfusun yüzde 20.9, Meksika’da yüzde 21.4’ü aynı durumda. Yoksulzengin arasındaki en büyük uçurum, Meksika, Şili, Türkiye ve ABD’de. Zenginyoksul ayrımının en az olduğu ülkeler Danimarka, Slovenya, Finlandiya ve Çek Cumhuriyeti. Kamu artık taşıt kiralamaycak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet, kamuda artan taşıt kiralarının önüne geçmek için mevzuat değişikliğine gitti. Değişiklikle bundan böyle aralarında Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, valilikler, kaymakamlıkların da bulunduğu çok sayıda kamu kurumu için taşıt kiralama değil satın alma yapılacak. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2010’da 111 milyon liralık kiralama yapılırken, 2013’te bu rakamın 212 milyon liraya çıktını belirtmişti. Şimşek, “Yeni mevzuatın yürürlüğe girmesiyle, devletin bu alandaki yükünü yüzde 50 civarında düşürmeyi planlıyoruz. Geçen yılın rakamları göz önüne alındığında, yapacağımız bu düzenlemeyle 100 milyon lira gibi bir rakamın devletin cebinde kalacağını düşünüyoruz” demişti. Doğuya yatırım gitmiyor u TGSD Başkanı Cem Negrin, Türkiye’nin bindiği dalı kesmemesi için hazır giyim sektörünün sorunlarına acil çözüm bulunması gerektiğini söyledi. Ekonomi Servisi Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği (TGSD) Başkanı Cem Negrin, hazır giyimde kullanılan yatırım teşviklerinin sadece yüzde 20’sinin 6. Bölge’de kullanıldığına dikkat çekerek, “İyi niyetle ancak eksik organize edilen yatırım teşvikleri umulan rüzgârı estirmedi. Bu işten sonuç alınmak isteniyorsa yanlışlar ayıklanıp, hatalar düzeltilmeli” dedi. Negrin yaptığı yazılı açıklamada uygulamanın hayata geçtiği Haziran 2012’den bu yana hazır giyim sektörünün kullandığı 856 milyon TL tutarındaki teşvikin sadece 189 milyon TL’sinin 6. Bölge’de yer aldığını söyledi. Şanlıurfa başta olmak üzere 6. Bölgeye yatırım yapanların tamamına yakınının o bölgenin insanı olduğunu vurgulayan Negrin’in konuşmasının satır başları şöyle: l Bu şartlarda kimse doğuya yatırıma gitmiyor. Batı’daki Levi’s da Çorlu’daki fabrikasına kilit vurdu. Perakende zincir mağazaları olan bir dünya markasının dahi üretimini sürdürmekte zorlanıp fabrika kapattığı bir dönemde, işi sadece ihracat olan bir Türk sanayici nasıl ayakta kalıp, yatırıp yapabilir? Türkiye olarak bindiğimiz dalı kesmemek için yaşanılan zorlukları çok iyi değerlendirip acil Perakende güveni dip yaptı Ekonomi Servisi Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) Perakende Güven Endeksi (TEPE), eylülde bir önceki aya göre 6.7 puan, geçen yılın aynı ayına göre 9 puan düştü. TEPAV’dan yapılan açıklamaya göre, TEPE’nin geçen yıla ve bir önceki aya göre düşüşünde geçen 3 aya göre işlerin durumundaki ve gelecek 3 aydaki satış beklentilerindeki düşüş etkili oldu. Eylül 2014’te TEPE anketi katılımcılarının yüzde 31.6’sı, gelecek 3 ayda işlerinde iyileşme beklerken, kötüleşme bekleyenlerin oranı yüzde 37.9 oldu. İşlerinde bir değişiklik beklemeyenlerin oranı ise yüzde 30.5 olarak belirlendi. TÜİK’ten para uygulaması Ekonomi Servisi TÜİK ‘benim bugünkü maaşım ne olmalı’ sorusuna cevap veren bir uygulama geliştirdi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Başkanı Birol Aydemir, geçmişteki bir parasal değerin, talep edilen tarihteki değerinin saptanması için yeni uygulama geliştirdiklerini bildirdi. Aydemir, “Bu uygulama, mahkemenin sonuçlanma sürelerini kısaltacak.” dedi. Aydemir, belli bir tarihteki parasal değeri Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) ve Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi değişim oranları kullanılarak talep edilen tarihteki değere dönüştürme aracı olan “Parasal Değerleri Güncelleme Aracı” uygulaması hakkında bilgi verdi. TÜİK’in internet sitesinin sağ alt köşesinde yer alan TL simgesinin yer aldığı linke tıklayarak bu uygulamaya ulaşılabileceğini anlatan Aydemir, mahkemelerden, icra dairelerinden, sanayi ve ticaret odalarından, bazen de vatandaşlardan kendilerine gelen taleplere, artık internet sitesinden 30 saniyede cevap bulabileceklerini söyledi. Fotoğraf: ŞEHRİBAN KIRAÇ önlem almamız gerekiyor. l 2014 yılını 19 milyar doların üzerinde bir ihracat rakamıyla kapatacağız. Satışlarımız artıyor ancak yatırımlar yetersiz. En çok ihracat gerçekleştirdiğimiz Almanya’da yüzde 11, ikinci sıradaki İngiltere’de yüzde 17 ve üçüncü İspanya’da yüzde 16’lık ihracat artışı elde ettik. Bu başarıya karşın 2007’de 100 olarak belirlediğimiz bileşik maliyet endeksimiz Ağustos ayında 187’ye çıkarken, karlılık endeksimiz ise 85’lere geri ledi. Daha yüksek maliyetlerle daha çok iş yapıyoruz ancak kâr elde edemiyoruz. Gelen talebi karşılamak için mutlaka yeni yatırım yapmak zorundayız. Ancak burada da pratikte bir getirisi olmayan teşviklerin yeniden revize edilmesini beklemek zorundayız. l TGSD olarak Ekonomi Bakanımız Nihat Zeybekçi ile yapacağımız Hazırgiyim Sektör Çalıştayı’nı Ekim ayında gerçekleştirip kronik sorunlara çözüm üretmek istiyoruz. Enerjiye 5 yılda 238 milyar dolar gitti Ekonomi Servisi Enerjide ithalatın Türkiye’ye faturası son 5 yılda 238 milyar 551 milyon doları buldu. Bu tutar yaklaşık 240 milyar dolarlık büyüklüğe sahip Yunanistan ekonomisine bedel. Enerji ithalatının bu yılın 8 ayındaki bilançosu 36 milyar 998 milyon dolar oldu. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre, Türkiye’nin ithalat harcamasında ilk sırada makine ve ulaştırma araçları geliyor. Bu kapsamda yapılan ithalatı u Dışa bağımlılık oranı yüzde 70’e ulaşan enerjide harcanan para 239 milyan dolara yaklaştı. Ekonomi Servisi CocaCola, uzun vadeli teşvik primi programını değiştiriyor. Bundan sonra şirketin hisseleri daha küçük bir yönetici grubuna verilecek, geride kalan yöneticiler hisse yerine nakit primlerle ödüllendirilecek. Finansal danışmanlık şirketi Wintergreen Adviser’in Üst Yöneticisi (CEO) Dave Winter, şirketin daha önceki plan kapsamında önümüzdeki dört yılda yöneticilerine 13 milyar dolar dağıtacağını söyledi. CocaCola’nın en büyük hissedarı Warren Buffett, şirketin daha önceki hisse dağıtım planını “aşırı” bulduğunu söyleyen isimlerin başında geliyordu. Buffett, CocaCola CEO’su Muhtar Kent’le şirketin yöneticilerine yaptığı ödemeleri konuştuklarını da söylemişti. Geçen yıl, CocaCola CEO’su Kent, AP’nin hesaplamalarına göre 18.2 milyar dolar kazandı. Bu bir önceki yıla göre yüzde 16 daha düşük bir rakam çünkü CocaCola kendi büyüme hedeflerinin gerisinde kaldı. Muhtar Kent’in maaşı tehlikede KISA...KISA 4 Oyak, Denizli Çimento’yu devralmak için Rekabet Kurumu’na başvurdu. Ağustosta Denizli Çimento’da ortaklıkları bulunan İrlandalı CRN Grubu ve Eren Holding’ten konuyla ilgili bir açıklama gelmişti. CNREren Holding, “Denizli Çimento satış süreci ile Limak, Sabancı, Oyak Çimento ilgileniyor” açıklamasında bulunmuştu. Gelen son haberle çimento yarışını Oyak kazanmış oldu. 4 Türkiye İş Kurumu İl Müdürlüğünce yürütülen Toplum Yararına Çalışma Programı kapsamında Adıyaman İl Milli Eğitim Müdürlüğü bünyesinde 8 ay süre ile çalıştırılmak üzere 480 kişinin alınacağı işe 4 bin 988 kişi başvurdu. 4 Fettah Tamince Star Medya Grubu’ndaki yüzde 50 hissesini Murat Sancak’a devrediyor. Bu devirle Star’ın tamamı Sancak ailesine geçmiş olacak. Star Medya Grubu, 2009’da Fettah Tamince tarafından satın alınmıştı. 4 Turkcell’in dar gelirli, girişimci kadınlar için başlattığı kurumsal sosyal sorumluluk projesi Ekonomiye Kadın Gücü, Ethical Corporation’ın Londra’da düzenlediği ‘Responsible Business Awards’ta (Sorumlu İş Ödülleri) ‘En Etkili Toplumsal Yatırım’ kategorisinde büyük ödülün sahibi oldu. enerji izliyor. Enerjide dışa bağımlılık oranı yüzde 70 seviyesinde bulunuyor. Türkiye, 2009’da enerji açığını kapatabilmek için 29 milyar 905 milyon dolarlık ithalat yaptı. Bu miktar 2010’da 38 milyar 497 milyon dolara yükseldi. Enerji ithalatı 2011’de de artmaya devam etti ve 54 milyar 117 milyon dolara ulaştı. Enerji ithala tı açısından 2012, rekor yılı oldu. Türkiye’nin enerji ithalatının parasal büyüklüğü 2012’de 60 milyar dolar sınırını aşarak 60 milyar 116 milyon doları buldu. Geçen yılki enerji ithalatı miktarı da 55 milyar 916 dolar seviyesinde gerçekleşti. Bu yılın 8 aylık dönemindeki enerji ithalatı faturası 36 milyar 998 milyon dolar oldu. En önemli cari açık kalemlerinden olan enerji ithalatının Türkiye’ye maliyeti, kurdaki dalgalanmalara bağlı olarak ağırlaşıyor. Bank Asya yüzde 30 eridi Ekonomi Servisi Gözaltı Pazarı’nda 30 Eylül tarihinden itibaren işlem görmeye başlayan Bank Asya hisseleri dün de yüzde 10.53 değer kaybederek taban fiyat olan 0.68 liraya geriledi. Borsa İstanbul tarafından 30 Eylül tarihinden itibaren Gözaltı Pazarı’na alınan Bank Asya hisselerinin son üç işlem günündeki değer kaybı böylelikle yüzde 30’a yaklaştı. Hisse 18 Eylül tarihinde tarihi düşük seviyesi olan 0.57 liraya kadar gerilemişti. Mehmet Şimşek ekonomik itibarın zedelendiğini kabul etti Ekonomi Servisi Financial Times gazetesinin, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile yaptığı “Türkiye yeniden güven inşa etme vaadinde bulunuyor” başlığını taşıyan söyleşide, ülke içi ve dışında yaşanan kargaşaların ardından Şimşek’in “yıl sonuna kadar Türkiye’nin ekonomik itibarının yeniden inşa edilmesi için hükümetin kapsamlı bir reform paketi öne süreceği” yönündeki sözleri aktarıldı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ekonomiden memnun olduğunu, ancak Şimşek’in farklı bir yaklaşımda olduğunu belirten gazete, “Mehmet Şimşek, Türkiye’nin itibarının geçen yıl düzenlenen hükümet karşıtı kitlesel gösterilerden, onu takiben Ankara ve eski İslamcı müttefikleri arasındaki kopuştan ve akabinde de hükümetle bağlantılı isimler hakkındaki yolsuzluk soruşturmalarından zarar gördüğünü kabul ediyor” yorumunda bulundu. Gazete, “Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarına çıkışmaya devam ederken, Şimşek’in planları ise hükümet çevrelerin deki tartışmaların bir parçası olduğu anlaşılıyor” yorumunu yaptı. Ekonomi Servisi Süper Mario lakaplı Avrupa Merkez Bankası (ECB) Başkanı Mario Draghi yakın zamanda ülke bonosu alım programına ilişkin herhangi bir ipucu vermezken Avro dolar karşısında değer kazandı, Draghi’nin açıklamalarının desteği ile TL dahil gelişmekte olan ülke para birimleri değer kazanırken, dolar kuru 2.2700 seviyesine kadar geriledi. Draghi, politika faizinde değişiklik yapmama kararının ardından düzenlenen basın toplantısında varlık teminatlı (VTMK) ve varlığa dayalı menkul kıymet (VDMK) alım programının ayrıntılarını açıkladı ve artık Süper Mario doları düşürdü faizleri düşüremeyeceklerini söyledi. Varlık teminatlı menkul kıymetleri ekim ortasından itibaren almaya başlayabileceklerini belirten Draghi, “Programlar en az iki yıl sürecek” dedi. Draghi, varlığa VTMK ve VDMK programının potansiyel çerçevesinin 1 trilyon Avro’ya ulaşabileceğine işaret etti. VDMK alım planı için meblağ belirtmenin zor olduğunu söyleyen Draghi, “Varlığa dayalı menkul kıymet alımlarında temkinli ama olabildiğince kapsayıcı olmak istiyoruz. Kredi notu BBB’nin altında olan ülkeleri de dahil etme kararı aldık” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle