29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 Sınırda güvenlik sorunu giderek büyürken hükümet 2 Ekim tezkeresiyle ilgili bürokratik altyapıyı hâlâ kuramadı Askere tezkere yok ÖSO DESTEĞİ BARKIN ŞIK PYD: Bizimle anlaşmadan gelemezler ANKARA / DİYARBAKIR (Cumhuriyet) PYD Eş Başkanı Salih Müslim’in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 150 peşmerge ile birlikte 1300 ÖSO üyesinin PYD’ye destek için Kobani’ye gideceği açıklaması üzerine yaptığı değerlendirmeler kafa karıştırdı. Müslim, önce yalanlasa da daha sonra ÖSO ile temas kurulduğunu, görüşmeler yapıldığını, ancak anlaşma sağlanmadığını söyledi. Müslim, CNN Türk’ün yönelttiği “ÖSO’nun gelmesini istemiyor musunuz?” sorusu üzerine “Hayır öyle bir şey yok. ÖSO zaten YPG ile birlikte Kobani’de savaşıyor. Yeni birlik ve gruplar gelmek istiyor. ÖSO ile YPG arasında bazı görüşmeler oldu. Onlar artık danışacak. Bazı gruplar YPG ile anlaşıp öyle gelirler. Ama anlaşmadan gelmeyecekler. Yeni cepheler açılması gibi çok seçenek var” dedi. Müslim, Erdoğan’ın iddiası üzerine dün sabah ANF’ye yaptığı değerlendirmede ise “Bu doğru değil. Özgür Suriye Ordusu’nun böyle bir açıklaması yok. Bu bilinçli olarak yayılan bir haber. Amaç kafa karıştırmaktır. Zaten ÖSO’ya bağlı bazı gruplar bizimle savaşıyorlar. Öyle bir şey olursa gelip bize başvururlar. Tamamen yalan bir haber” dedi. “Kimler ve ne amaçla bunu yapıyor?” sorusu üzerine Müslim, “Türkiye devletidir. Böylesi haberlerle karışıklık yaratmak istiyorlar. Türkiye, Güney Kürdistan ve ABD’nin isteği üzerine koridor açacağının sözünü verdi. Pazarlığını yapıyor. 10 kilometrelik alanda güvenli bölge ve tampon oluşturmak istiyor. Kuşkusuz bu da farklı bir oyundur. Türkiye, 10 kilometrelik alanı boşaltıp askeri bir bölgeye dönüştürme planları yapıyor. Kirli oyunlar peşinde” diye konuştu. Dün öğleden sonra Reuters’a konuşan Müslim, konuyla ilgili olarak “ÖSO ile hali hazırda iletişim kurmuş durumdayız, ancak Erdoğan’ın söylediği gibi bir anlaşmaya varılmış değil” dedi. Müslim, ÖSO’nun Kobani’ye gelmek yerine IŞİD’e karşı ikinci bir cephe açması gerektiği görüşünü savundu. ANKARA Türkiye’nin güney sınırında yaşadığı güvenlik problemlerine karşı 2 Ekim tezkeresi ile donatılan hükümetin, aradan geçen 23 güne karşın tezkere ile ilgili bürokratik altyapıyı kurmadığı bildirildi. Bir taraftan 150 peşmergenin Türkiye üzerinden açılacak bir koridor ile Kobani’ye ulaşacağı, diğer taraftan ise Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) 1300 kişiyle yine Türkiye üzerinden Kobaniye gideceği haberleri gündemi meşgul ederken bu silahlı güçlerin kontrolünü Türkiye topraklarında sağlaması gereken Türk Silahlı Kuvvetleri’ne “hazır ol” anlamına gelen herhangi bir yazılı direktifin hükümet tarafından verilmediği ortaya çıktı. Kaynaklar, TSK’nin gerekli hazırlıkları yapabilmesi ve harekete geçebilmesi için bu direktifin şart olduğunu belirtti. Türkiye ile ABD arasında, IŞİD terörü ve Kobani özelinde sürtüşmeler yaşanmaya devam ediyor. PYD’yi “terör örgütü” olarak tanımlayan ve bu yüzden Kobani’ye havadan silah yardımı yapılmasına tepki gösteren Ankara, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ağzından da ABD’ye, “Kobani sizin için neden bu kadar stratejik. Burası stratejik ise bizim için stratejik” serzenişinde bulundu. Erdoğan, ABD’nin yaptığı ‘PEŞMERGE GEÇİŞİN TEKNİK AYRINTILARINI KONUŞUYOR’ İDDİASI MAHMUT ORAL YUMURTALIK Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi tarafından IŞİD saldırıları altındaki Kobani’ye destek için gönderilen peşmergelerden bir grubun, önceki gece saat 22.00 sıralarında Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Habur Sınır Kapısı’ndan geçerek Türkiye’ye geldiği ileri sürüldü. Burada askeri yetkililer tarafından karşılanarak büyük bir gizlilik içinde askeri bir kışlaya götürüldüğü ileri sürülenen peşmergelerin geçişle ilgili teknik konuları görüşmek üzere geldiği iddia edildi. ABD’nin isteğiyle peşmergelerin geçişine izin veren yetkililerin ikinci bir “Habur Krizi” yaşanmaması için geçişle ilgili çalışmaları gizlilik içinde yürüttüğü belirtildi. Peşmerge Bakanlığı Genel Sekreteri Cabbar Yaver, Peşmergelerin Kobani’ye gidebileceği tek yolun Türkiye toprakları olduğunu belirterek, “Peşmergenin gideceği zamanı ve saati bildirmemiz mümkün değildir. Çünkü bu, askeri bilgidir. Güçlerimizi en kısa sürede göndereceğiz ancak zamanı ve saati gizli bilgidir” dedi. Peşmerge Bakanlığı Basın Sözcüsü Helgurt Hikmet de “Silahlı güçlerimizin, birkaç gün içinde Türkiye üzerinden Kobani’ye gönderilmesini bekliyoruz. Ulaşım karayoluyla olacak ve gidecek askerler bakanlığa bağlı Peşmergelerden oluşacak” diye konuştu. Genelkurmay Başkanlığı’ndan dün yapılan açıklamada ise, gazetelerde “Havadan Nakil Önerisi”, “Habur Üzerinden Kobani’ye”, “Bordo Bereliler ve MİT, Peşmerge Listesini Denetliyor” başlıklı haberlerin yer aldığı belirtilerek, peşmergelerin sınırdan nereden ve nasıl geçeceğinin belirlendiğine yönelik bu ve benzeri kapsamda yapılan haberlerin, bütünüyle gerçek dışı olduğu kaydedildi. Genelkurmay’dan yalanlama silah yardımının Türkiye’ye rağmen gerçekleştiğini de vurguladı. Bu serzenişin ardında Ankara’nın, Akdeniz’e uzanan Büyük Kürdistan “hayaline” sahip çıkılması kaygıları bulunuyordu. Washington ile Ankara arasında sürtüşme yaşanmasına neden olan PYD’nin, kendi kontrolündeki Kamışlı bölgesinden, yine kendi kontrolündeki Kobani’ye Türkiye üzerinden askeri yardım koridoru açılması teklifi Türkiye tarafından kesin olarak reddedilmiş ve PYD lideri Salih Müslim’e iki formül sunulmuştu. Ankara, öncelikle ÖSO için bu olmazsa IKYB’ye bağlı peşmerge için askeri yardım koridoru açabileceğini Kobani’deki muhataplarına iletmişti. Kamışlı’dan destek almak yönündeki ısrarını sürdüren PYD, kendi isteğinin olamayacağını görünce önce peşmerge formülünü kabul etti. Ama burada geçiş için önerilen 2000 peşmerge sayısı önce 200’e, şimdi ise 150’ye düştü. Son olarak ise Türkiye’nin en baştaki tezi doğrultusunda ÖSO’ya bağlı 1300 kişinin Kobani’ye geçişi formülü yeniden gündeme geldi. Erdoğan da bu gelişmelerle ilgili olarak dün, Estonya’da, “Peşmergelerden bir grubun gelmesini ki 200 kişi kadar kabul etti. Az önce aldığım bilgiye göre bu sayı şimdi 150’ye indirilmiş. Özgür Suriye Ordusu’ndan ise 1300 kişiyi şu anda PYD kabul ettiğini ifade etmiş ve konuyla ilgili olarak da şu anda ilgili birimlerimiz bu geçiş güzergâhının nasıl olması gerekir, bunu müzakere ediyorlar” dedi. Erdoğan’ın bu sözleri üzerine, Ankara’da “PYD nasıl böyle bir köklü politika değişikliğine gitti?” sorusunun cevabı aranırken PYD lideri Müslim, Reuters ve Fırat News Haber Ajanslarına yaptığı açıklamalar ile ÖSO ile herhangi bir anlaşmaya varmadıklarını söyledi. Müslim, Fırat News’e, “ÖSO’nun IŞİD’e karşı Kobani’de savaşacağı yönünde bir açıklaması yok. Bu bilinçli olarak yayılan bir haber. Amaç kafa karıştırmaktır. Zaten ÖSO’ya bağlı bazı gruplar bizimle savaşıyorlar. Öyle bir şey olursa gelip bize başvu rurlar. Tamamen yalan bir haber. Bu haberleri Türk devleti çıkartıyor. Böylesi haberlerle karışıklık yaratmak istiyorlar” dedi. Müslim, Reuters’e ise “ÖSO, Kobani’ye savaşçı göndermek yerine IŞİD’le mücadelede ikinci cepheyi açmalı” diye konuştu. Bu gelişmelere ve peşmerge veya ÖSO’nun Türkiye üzerinden nasıl geçeceği yönündeki sorulara cevap aranırken ise Türk hükümetinin, bu konularla ilgili herhangi bir bürokratik altyapıyı tesis etmediği ortaya çıktı. Peşmerge veya ÖSO’yu açılacak koridorda kontrol altında tutması gereken TSK’ye, hükümetten herhangi bir yazılı direktif verilmediği öğrenildi. Firar eden PKK’Lİ KOBANİ’DE ÖLDÜ l Bingöl M Tipi Cezaevi’nden geçen yıl 25 Eylül’de 80 metre tünel kazaraka firar eden 17 PKK’liden Baran Günana (28) olaydan 2 gün sonra 16 PKK’li ile birlikte yakalanmış ve 6 ay önce tahliye edilmişti. Haziranda Kobani’ye geçerek YPG’ye katıldan Günana’nın IŞİD’le çatışmada ağır yaralandığı ve tedavi için Şanlıurfa’ya getirildiği ortaya çıktı. Günana önceki gece yaşamını yitirdi. Günana’nın cenazesi Kars’a gönderildi. IŞİD’e karşı Kobani’de YPG adına savaşırken yaşamını yitiren Azad Anter, Tuba Karar (24), İbrahim Erbay (24), Vahap Güven (27), Murat Kaysi (18) ve Yusuf Eker’in (18) cenazeleri, Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye getirildi. Vahap Güven’in Devrimci Trabzonsporlular grubunun lideri olduğu belirtildi. Aslen Mardinli olan ama Karadeniz’de büyüyen Güven, Kobani’ye gittiğinde sosyal medyadan “Bu sadece bir Kürt direnişi değil, vicdani bir direniştir” mesajını paylaşmıştı. Kobani’de ölen Azad Bilen ve Lokman Ataman’ın cenazeleri Şırnak’ta, Tarık Tursun ise Yüksekova’da toprağa verildi. Şanlurfa’da tedavi gören 27 yaşındaki Abdullah Reşit ile 25 yaşındaki Delil Ahmet’in yaşamını yitirdiği belirtildi. Fotoğraf: DHA ÖSO KOMUTANI AKKİDİ: Suriye’nin toprağı olarak gideceğiz DUYGU GÜVENÇ iso: ÖSO’nun gelişi PYD’nin bilgisi dahilinde AA’ya konuşan PYD Erbil Temsilcisi Garip Hiso, ise “ÖSO’nun gelişi, PYD’nin bilgisi dahilindedir. ÖSO ile zaten anlaşmamız var. Bu nedenle sıkıntımız yok. ÖSO’yla bir süredir askeri işbirliği yapıyoruz. Onlarla ortak savunma hattı için anlaşma imzaladık. Şu an sadece Kobani’de değil, Afrin kantonunda da askeri ortaklığımız var. ÖSO ile bütün Rojava’da omuz omuza ortak düşmana karşı savaşıyoruz” diye konuştu. Diğer bazı örgütlerle de askeri ortaklıklarının olduğunu aktaran Hiso, ÖSO’nun Kobani’ye nasıl geçeceğini ise henüz bilmediklerini dile getirdi. PYD Eşbaşkanı Müslim, akşam saatlerinde CNN Türk’ün yayınına Brüksel’den bağlandı. Müslim, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “PYD, bizim için PKK ile eşittir” sözlerine sert tepki gösterdi. Müslim, “Suriye’de bir Kürt kimliği oluşacak. Buna karşı çeşitli bahaneler buluyor. Bahane arayıp bizi dışlamak istiyor. En büyük yetkilileri ile görüştüm. ‘Sonra terörist’ diyor. Bir gün gelip, ertesi gün terörist demek kimseye yakışmaz. IŞİD’e karşı savaşmak istiyorsa, duruşuna açıklık getirsin” dedi. Müslim, “Erdoğan bizi dışlamak istiyor. Biz bunları reddediyoruz. IŞİD’e karşı savaşmak istiyorsa, bize yardım etmesi gerekiyor, yanımızda olması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Müslim, peşmergenin Kobani’ye yardımında görüşmelerin yapıldığını, meselenin teknik boyuta geldiğini belirtti. H Sınırdan araç kaçırdılar Türkiye’ye gelen sığınmacıların kabul edildiği Yumurtalık bölgesinde ise Suriyelilere ait bazı araçlar öğle saatlerinde sınır hattından kaçırılmak istendi. Suriye tarafında park halinde duran bazı araçların kaçırıldığını fark eden askerler zırhlı araçlarla bu kişilerin peşine düştü. Araçlardan birisi kontrolünü kaybederek devrilirken bazı araçlar ise patika yollardan kaçarak izini kaybettirdi. Kaçırılmak istenirken devrilen bir minibüste hasar oluşurken askerler hafif yaralanan şüpheliyi gözaltına alarak karakola götürdü. Erdoğan’a sert eleştiri Bingöl saldırısında Koçyiğit, diğer şüpheli ile telefonla konuştuğu gerekçesiyle tutuklandı. O şüpheli serbest. Üstelik Koçyiğit’in saldırı anında başka yerde olduğuna ilişkin kanıt var AHMET ŞIK Bingöl’de, emniyet müdürü ve beraberindeki polislere düzenlenen suikastla ilgili geçen hafta suikastın zanlılarından olduğu iddiasıyla Umut Savaş Koçyiğit tutuklanmıştı. Koçyiğit’in tutuklanma gerekçesi dosyanın bir diğer şüphelisi olan Hasan Poyraz’la telefon irtibatının bulunmasıydı. Bu süreçte Hasan Poyraz hakkındaki tutuklama kararı kaldırılırken, Poyraz’la ikisi olay günü olmak üzere toplamda 5 kez telefon görüşmesi yapması suç delili olarak gösterilen Koçyiğit tutuklandı. Suikastta yaralanan bir polis memurunun saldırıda kullanılan aracın arka tarafında oturan kişinin Koçyiğit’e benzediğini söylemesi ise tutuklama kararının gerekçesi arasında yer almadı. Aynı zamanda İnsan Hakları Derneği Bingöl Şube Başkanı da olan Avukat Nuran Aydın, söz konusu teşhisin de hukuk kurallarına uygun yapılmadığını, müvekkili Koçyiğit’in saldırı olduğu saatlerde olay yerinde bulunmadığına dair kanıtlar olmasına rağmen mahkemenin lehe olan delilleri gözardı ettiğini söyledi. 9 Ekim gecesi Bingöl’de Emniyet Müdürü Atalay Ürker ve beraberindeki polislere yönelik silahlı saldırı düzenlenmişti. Yaklaşık 2 saat sonra asker ve polisin operasyonunda ise 4 kişi öldürülmüş ve 4 ismin suikastı gerçekleştirenler olduğu öne sürülmüştü. Koçyiğit, iki polisin öldüğü ikisinin de yaralı kurtulduğu 9 Ekim gecesi düzenlenen saldırıdan sonra Bingöl’de yapılan operasyonlar sırasında 5 arkadaşıyla birlikte gözaltına alınmıştı. Olay günü eğlenmeye gittikleri Aşağı Akpınar Köyü civarıdaki piknik alanından dönerken araçlarından darp edilerek gözaltına alınan ve elmacık kemiği de kırılan Koçyiğit ve arkadaşları 13 Ekim günü çıkarıldıkları mahkemede Denetemli Serbestlik Yasası hükümlerince serbest bırakılmıştı. Ancak savcılık iki gün sonra, mahkemenin “suçlamaları kanıtlayacak somut delil bulunmaması” gerekçesiyle serbest bıraktığı şüphelilerin tutuklanması talebiyle karara itiraz etti. Bingöl Sulh Ceza Hakimliği de itiraza kısmen uyarak, 15 Ekim günü Hasan Poyraz ve Umut Savaş Koçyiğit hakkında tutuklama kararı verdi. Poyraz İstanbul’da, Koçyiğit ise Mersin’de karakola imza vermeye gittiklerinde haklarında tutuklama kararı verildiğini öğrendi. Suikastla bağı olduğu şüphesiyle tutuklanması istenen Poyraz hakkındaki delil olay günü Bingöl yakınlarındaki Kervansaray mevkiindeki bir petrol istasyonunda tutuklu şüpheli Ali Kılıçgedik’le karşılaşıp ayak üstü 2 dakika konuşmalarıydı. Bu bilgiyi de zaten Ali Kılıçgedik ifadesinde kendisi anlatmış ve suikast olduğu sırada fiziksel olarak olay yerinde bulunmalarının mümkün olmadığını söylemişti. İfadesinde yemek yemek ve yakıt almak için durduğunu belirten Kılıçgedik ve hal hatır sorduğu Hasan Poyraz yaptıkları alşıverişlerin yazarkasa fişlerini de vermişlerdi. Saat 20.55’de gerçekleşen suikast günü Bingöl’e 13 kilometre uzaklıkta bulunan petrol istasyonundan alınan yazar kasa fişleri 20.41 ve 20.43 saatlerini gösteriyordu. Poyraz’ın aleyhine kullanılan diğer delil ise, yapılan svap incelemesinde üzerinde barut artıkları da bulunan sahip olduğu aracın suikastta kullanılanın benzeri olmasıydı. Poyraz barut artıklarının olay günü davetli olduğu bir düğünde sıkılan silahlardan bulaşmış olabileceğini söylemişti. Bir tuhaf tutuklama ir diğer şühpeliyle ilgili mahkeme kararı B Darp edilerek gözaltı oridoru biz istedik, Türkiye söz verdi Koridor talebini kendisinin İstanbul’da ilettiğini ve “söz aldığını” belirten Müslim, “Zorluk çıkarıyorlar” diye konuştu. İstanbul’da yetkililer ile görüşmesine işaret eden Müslim, koridor kurulmasını kendilerinin istediğini belirterek, “Yetkililer, ‘Kobani düşmeyecek, Kobani’ye sahip çıkarız, size kolaylık sağlarız’ dedi. Söz verdiler, ‘en yakın zamanda böyle şeyler olacak’ diye. Zorluk çıkmamalı” dedi. K ‘Deliller dikkate alınmadı’ Tutuklama kararının ardından 17 Ekim’de Poyraz ve Koçyiğit Bingöl Sulh Ceza Hakimliği’nde yeniden sorgulandı. Poyraz, itiraz üzerine yeniden çıkarıldığı mahkemeden de serbest kaldı. Mahkeme hukuk dersi niteliğindeki kararında, “Şüphelinin eyleme katıldığına dair somut, her türlü şüpheden uzak herhangi bir delil olmadığı, tutuklamaya yönelik yakalama kararında varsayımlara yönelik çıkarımlar yapıldığı, şüpheli lehine tespitler yapılmasına rağmen aleyhte yorumlandığı... mobese kameraları olmasına rağmen olaya karışan araçların tespit edilmesi yerine sahip olunan benzerlik nedeniyle şüphelinin olaya karıştığına ilişkin sonuç çıkarılamayacağı” belirtildi. Benzer ifadesiyle dikkat çeken, farklı bir hakim tarafından sorgulanan Koçyiğit ise Poyraz’la telefon irtibatı gerekçesiyle tutuklandı. ANKARA Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO)nun Komutanı General Abdul Jabbar Akkidi, önceki gün Kobani’ye gittiğini ve durumu bizzat yerinde gördüğünü belirterek, “12 güne kadar orada oluruz. Biz Kobani’ye Suriye’nin toprağı olarak gideceğiz” dedi. Kobani dönüşünde Cumhuriyet’e konuşan Jabbar Akkidi, “Bugün koordinasyon için Kobani’deydik. Orada savaşan güçlerle görüştük. Şu an bin 300 kadar destek hazır bekliyoruz. Tabii ki destek vereceğiz” dedi. General, “PYD’ye nasıl güveneceksiniz” sorusuna ise “PYD kendi yaptıklarını anladı. Onlar da anladı ki eğer ÖSO ile birleşmezlerse bir şey yapamayız. Şu an IŞİD’e karşı, rejime karşı savaşmak için birleşiyoruz. Biz oraya ÖSO olarak gidiyoruz savaşmaya. Kobani Suriye’nin bir ilçesi diye gidiyoruz” dedi. Akkidi, Halep ve yakınındaki Honduras’taki durumun da çok kötü olduğunu anımsatarak, “Bizden Halep’in içerisinde kişiler zaten savaşıyor, Halep’in dışındakiler, İdlib ve Hama’daki savaşmayan savaşçıların bir bölümünü Kobani’ye, bir bölümünü de Halep’e gönderiyoruz. Halep’in durumu da Hundaras’ın durumu da çok kötü. Aynı Kobani’de olduğu gibi” dedi. ÖSO Komutanı askerlerin ne zaman yola çıkacağının henüz belli olmadığını, ancak hazırlıklara başladıklarını belirterek “12 gün içerisinde hallolacak, orada olacaklar” diye konuştu. Suriye muhalefetinde ise ÖSO’nun Kobani’de savaşması tartışma yarattı. Muhalefetten kaynaklar Halep’te durumun çok kötü olduğunu ve Esad’ın güçlendiğine işaret ederken, PYD içindeki bölünme nedeniyle Kobani’ye gidilmesine karşı olduklarını dile getirdi. PYD içinde bazı gruplara güvenilebileceğini ancak Kobani için savaşmaya karşı olduklarını belirtirken, “Kobani kurtulursa, PYD’nin bizim için savaşacağını sanmıyoruz” yorumunu yaptı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle