Katalog

25 EKİM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA Apple, Nike giydirecek Apple ve Nike, yeni bir giyilebilir ürün için beraber hareket etmeye karar verdi. Yeni cihaz Nike’ın bir önceki giyilebilir cihazı Nike FuelBand’e oranla daha entegre ve kapsamlı bir ürün olacak. EKONOMİ [email protected] Terör örgütü IŞİD (İngilizcesi: ISIS) ile aynı isme sahip olan Belçikalı çikolata markası ISIS, isim değişikliğine gitti. Yılda 5 bin ton çikolata üreten 90 yıllık çikolata şirketinin yeni adı Libeert oldu. 13 IŞİD isim değiştirtti Sohbet odaları geri döndü 1.3 milyar kullanıcısı bulunan Facebook, ‘Rooms’ isimli yeni bir uygulama geliştirdi. Uygulama ile kullanıcılar, kendi belirledikleri bir konu üzerine sohbet odaları oluşturabiliyor. Tüm zamanların en çok satışının yapıldığı konut sektöründe ipotekli satışlar ilk sırayı aldı Konut ipotekle zirvede u Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13.2 artan konut satışlarında düşen konut kredisi faizlerinin etkili olduğu belirtilirken ipotekli satışlar, toplam satış içinde yüzde 37’lik bölümü oluşturdu. Eylülde ipotekli konut satışı yüzde 14 arttı. Ekonomi Servisi Türkiye’de 2014 Eylül ayında 115 bin 786 konut satıldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), Eylül 2014 Konut Satış İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre Türkiye genelinde konut satışları 2014 Eylül ayında bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13.2 oranında artarak 115 bin 786 oldu. Konut satışlarında, İstanbul 20 bin 923 konut satışı ile en yüksek paya (yüzde 18.1) sahip oldu. Satış sayılarına göre İstanbul’u, 12 bin 615 konut satışı (yüzde 10.9) ile Ankara, 7 bin 103 konut satışı (yüzde 6.1) ile İzmir izledi. Konut satış sayısının düşük olduğu iller sırasıyla Hakkâri, Ardahan, Şırnak oldu. Türkiye genelinde ipotekli konut satışları bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 14 artarak 43 bin 144, toplam konut satışları içinde ipotekli satışın payı yüzde 37.3 oldu. İpotekli satışlarda İstanbul 9 bin 286 konut satışı ve yüzde 21.5 pay ile ilk sırayı aldı. İpotekli satış payının en yüksek olduğu il yüzde 47.1 ile Tokat oldu. ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) ocakta faiz artırımları yaptığını anımsatarak bu faiz artırımının özellikle konut sektöründe kredi faizlerindeki artışa bağlı olarak satışların düşmesine neden olduğunu hatırlattı. Bankanın mayıstan itibaren faizlerde indirim yapmasının konutta yeniden bir talebe neden olduğunu dile getirdi. Konut satışları, faiz artırımı sonrasında geçen yılın aynı ayına göre şubatta yüzde 7, martta 11, nisan ve mayısta ortalama yüzde 12 gerilemişti. Senin Teröristin Benim Direnişçim... Kuralsız düzenin kuralsız savaşları, yaşamın her alanında yaygınlaşıp, insanın, doğanın, yaşam hakkının, insanlığın hızla tüketildiği boyutlar kazandıkça... Evrensel insan hakları, bu haklara ilişkin yaratılmış ortak değerler, hukuk kırıldıkça... Çatışan, giderek kirlenen, insanlıktan çıkmış çıkarlara göre tersyüz edilmiş kavramlar, silahlı güçten daha etkin işlev kazandırılmış algılar yönetiminde, hedef kitleleri güdüleme yolunda çok daha etkili kullanılabildikçe... “Senin teröristin, çocuk katilin, benim direnişçim, kurtuluş savaşçım, kahramanım..” kör kaosunda, bölgesel iç savaşlar yaygınlaştıkça, dünyayı kasıp kavuran, çok can yakan boyutlar kazanıyor... Hani Birinci Dünya Savaşı’nın yüzüncü yılını devirirken iki büyük dünya savaşının büyük acılarından ders alınmasının yanında, küresel ölçekte, zengin Kuzey dünyası ağırlıklı dev silahlanma yarışı, dünyayı sayısız kez yok edebilecek silah gücü karşısında ortaya çıkan korku dengesine çok güveniyorduk ya... Çokuluslu tekeller elindeki sermayesiyaset iktidar güçleri sayesinde de, sistemi yaşatan kirli çıkar savaşlarının yoksul Güney dünyasına kaydırılmalarına tanıklık ediyorduk ya... Elbette güç odakları, zengin Kuzey dünyası çıkarları ağırlıklı etkin kullanılan, beslenen terör örgütlenmeleri eliyle yaşanan bölgesel savaşların, en çok bölgelerdeki yoksul Güney dünyasını, ırklar, dinler, mezhepler, aşiretler üzerinden çatıştırılanları vurmakta olduğunu görüyorduk ya... İnsanlığın ödediği bedellerden hayıflansak da, dünya düzenini bir biçimde ayakta tutan çarkların, uzun süreçte sonuç olarak insanlığın, dünyanın ayakta kalmasının aracı olacağı gibi bir inanca teslim olmak işimize geliyordu... HHH Giderek kendimizi kurtarma adına daha kısır küçük hesaplar peşinde koşan, ufkunu, ilerisini göremeyen, insana ait kazanılmış değerlere sırtını dönen, başkalarını satıyorum zannı altında kendini, geleceğini, canlarını da satan insancıklara dönüştük durduk... Afrika’da, Ruanda’da bir gecede katledilen bir kabilenin insanlarının sayısını anımsayan, zamanında haberi duyduğunda acısını içinde duymuş kaç dünyalı vardır? Onlar çok yoksul, çok çaresiz, çok eğitimsiz bir dünyaya ait, bizden çok uzaktılar... Kimse katledilmeyi hak etmese de, bizden çok uzakta yaşanan insanlık dramının, işlenmiş suçların suç ortağı olmamakla avunabilirdik... En yoksul, en yoksun, en çaresizlerin ödedikleri ağır bedellerle dünya düzeninin ayakta tutulması gibi bir işleyiş geçerliyse, dünyanın gelişmesi ile bağlantılı kazanımlarla daha uygar, yaşanılası bir dünyaya geçiş, kurtuluş olacaktı... Ne kadar kısa bir zamanda dünyayı hızla saran, bizi de içine çekmekte olan, “kuralsız düzenin kuralsız savaşlarına” saplanıp kaldığımızın ayırımında bile olamadık... Geldiğimiz noktada, yaşadıklarımıza ayna tutamaz, birlikte çekilmekte olduğumuz bataklığı, sonuçlarını hepimize birden ödetilecek bedellerini göremez isek vay halimize... Yaşadığımız günlerde iç savaşlarda bataklıkların pıtrak gibi türediği topraklar, ağırlıklı bölgemizde, İslam dünyası, Ortadoğu halklarını kasıp kavurmakta... Bir benzerini yüzüncü yılına girilen Birinci Dünya Savaşı sonrası, Osmanlı’nın parçalanışında, emperyal çıkarlar adına paylaşımında yaşamamış mıydık? Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde, Anadolu uygarlığı, Anadolu Aydınlanması penceresinden gelen ışıkla, “kurtuluş, kuruluş” destanlarının ortak değerlerle yazılmasıyla kurulmuş çağdaş uygarlık yolunda, demokrasi, laik düzen içinde yürümeyi seçmiş Türkiye Cumhuriyeti çatısı altında yapılmış o büyük savaşımdan çıkaracak derslerimiz yok mu? Bugün gün gün yüz yüze kaldığımız her tuzağın neden ve sonuçlarını akıl penceresinden, doğru okuyup, güç birliğinde çıkış yolları üretemeyecek miyiz? Kimi yaşananların yoğunluğunda, tehdit boyutlarında, çok ayrıntı gibi gelebilecek ortak değerlerde buluşma, güçlü yürüyüş tek çıkış yolu değil mi? Cumhuriyetin kuruluş yıldönümü kutlamaları için yüreğinizle nerede olmayı seçeceksiniz? “Hırsızlık yakışıyor..” diyenlerden değilseniz, askeri darbeleri temizleme adına polis devleti yaratılmasına, siyasi iktidar olma adına devletin ele geçirilmesine karşı durabiliyor, hukuk devleti düzeni, demokrasi, güçler ayrılığı ilkelerinin katledilmesine onay vermiyorsanız... İnsanlıkla, inaçlarla uzaktan yakından ilişkili olamayacak siyasal İslamcı terör örgütlenmelerinden, dahası siyasal İslamcı yönetim anlayışlarının açtığı yaralardan ders alabilmişseniz... Cumhuriyet bayramında olabileceğiniz, olmayı seçebileceğiniz yerler, en azından asla olmamanız gereken yerler besbelli... Çok daha karmaşık gibi gözükse de “senin teröristin, benim direnişçim” kaosunda ülkemizi Ortadoğu bataklığına çekilmekten kurtarmaya çalışmanın pusulası, öylesine sağlam, şaşmaz, yol gösterici ki... Barış içinde birlikte yaşam koşullarının ilkeleri, değerleri, yaşam deneyimlerimize, bilinçaltımıza, sağduyu olarak kazılı... Emperyal tuzaklar adına oyanan oyunlar, sınırımızın öteki yakasında en çarpıcı sonuçlarıyla öylesine kanlı, kirli ki... u Dünya genelinde yüksek konut maliyetleri nedeniyle kentlerde yaşayanların 650 milyar dolar fazladan harcama yaptığı, bu nedenle gıda ve sağlık gibi diğer gereksinimlerinden vazgeçmek zorunda kaldığı ortaya çıktı. Şehirlerde yaşayanların konutları için ödeyebilecekleri tutarın 650 milyar dolar üzerinde harcama yaptığı belirlendi. ABD’li araştırma enstitüsü McKinsey’in yayımladığı son konut raporunda, şehirlerde yaşayanların konutları için ödeyebileceklerinin çok üzerinde harcama yaptığı belirtildi. Raporda, bu rakamın dünya ekonomisinin yüzde 1’ine denk geldiği ifade edildi. 330 milyon kişinin standart altı konutlarda yaşadığını belirten McKinsey, yüksek konut maliyetleri nedeniyle bu insanların gıda ve sağlık gibi ihtiyaçlarından vazgeçmek zorunda kaldıklarına işaret etti. Öte yandan, Çin’de konut fiyatları düştü, küresel yavaşlama etkilerinin sürdüğü görüldü. Zira, Çin’de ekonominin üçte birini oluşturan konut sektöründe yavaşlama devam ediyor. Ortalama konut fiyatları eylül ayında yüzde 1.1 düşerken ağustos ayında bu rakam yüzde 0.5’lik artış olarak kaydedilmişti. Böylelikle yüzde 0.1’lik düşüşün yaşandığı Aralık 2012’den bu yana ilk düşüş gerçekleşti. Eylül ayında 70 şehrin 69’unda aylık fiyat gerilemeleri görülürken yıllık bakıldığında sayı 58’e iniyor. S&P: Avrupa’da kriz daha bitmedi Küçük satış noktalarında iflasların arttığını söyleyen telefoncular yasaktan şikayettçi Ekonomi Servisi Kredi derecelendirme kuruluşu Standard & Poor’s (S&P), Avro bölgesi krizinin hâlâ bitmediğini ve problemlerin çözülmediği yeni bir sürece girildiğini bildirdi. Raporda, “En kötü dönem geçmiş olabilir ancak bitirilmemiş işler hâlâ zorluk oluşturuyor” ifadesine yer verdi. Kuruluş yaptığı açıklamada, para birliğinin küresel ekonomide zayıflama ve borcun azaltılmasıyla baskılanmış bir büyüme dönemine girdiğini ifade etti. S&P, Avro Bölgesi’nde ülke tahvil faizleri rekor düşük seviyelerdeyken bazı ülkelerin uzun vadeli büyümeyi güçlendirmek için gereken yapısal reformları geciktirdiğini belirtti. Cep’e de taksit gelsin Ekonomi Servisi Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD) Başkanı Ali Yılmaztürk, cep telefonlarında taksit yasağı uygulamasının sektörde mağduriyeti artırdığını belirtti. Yılmaztürk, yaptığı açıklamada, kredi kartlarındaki hızlı büyüme ve cari açığı frenlemek üzere alınan tedbirler kapsamında, cep telefonlarının da aralarında bulunduğu bazı ürünlerin taksitle satışı uygulamasının kaldırıldığını anımsattı. Son olarak kuyumcu alışverişlerine uygulanan taksit yasağının kaldırıldığını ifade eden Yılmaztürk, “Gıda ve hızlı tüketim dışında bir tek telekomünikasyonda yasak kaldı. Cep telefonlarında 6 ay taksit uygulaması son derece makul ama takdir devletimizindir” diye konuştu. Uygulamanın başla Grafik: EYLEM ZOR u Küçük satış noktalarının iflas etmeye başladığını anlatan MOBİSAD Başkanı Yılmaztürk, cep telefonlarında 6 taksitin makul olduğunu söyledi. masından itibaren yasağın kaldırılması için girişimlerde bulunduklarını anlatan Yılmaztürk, bu amaçla Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) Başkanı Mukim Öztekin’i ziyaret ettiklerini ve durumu anlattıklarını söyledi. Söz konusu yasağın, pos tefeciliği ve cari açık nedeniyle getirildiğinin ifade edildiğini belirten Yılmaztürk, bunların hepsiyle ilgili en ağır önlemlerin alınmasını istediklerini çünkü bu durumun kendilerini de mağdur ettiğini anlattıklarını kaydetti. Sektörün büyüklüğünü yetkililere an lattıklarını dile getiren Yılmaztürk, bugün 15 bin satış noktasında cep telefonu ticareti yapıldığı bilgisini vererek özellikle küçük noktalardaki esnafın zor durumda kaldığını dile getirdi. Cep telefonu ithalat rakamlarına bakıldığında, çok fazla kazanım olmadığını, ithalatın önemli oranda düşmediğini dile getiren Yılmaztürk, “Fakat bayilerimizin profilleri değişmeye başladı. Operatör bayilerimiz daha iyi durumdayken küçük satış noktaları iflas etmeye başladı. İki arkadaşımız bu nedenle intihar etti” dedi. Telekomünikasyonda ürünlerin ortalama kullanım ömrünün 23 yıl olduğunu savunan Yılmaztürk, taksit yapılmamasının haksız rekabet doğurduğunu savundu. İthalat durmadı Rusya AB’nin varlığına tehdit Ekonomi Servisi Milyarder yatırımcı George Soros Avrupa Birliği’nin varlığına tehdit teşkil eden Rusya’nın Ukrayna’ya George Soros müdahalesi karşısında daha ciddi bir çaba sarf etmesi gerektiğini söyledi. Brüksel’deki International Crisis Group sponsorluğunda düzenlenen konferansta konuşan Soros “Avrupa doğru adımları atarak mali çöküşten kurtulmalı. Ukrayna çöker veya bu şekilde etkisiz hale gelirse etkisi daha fazla bölgede hissedilir” dedi. Soros’un New York Review of Book için kaleme aldığı makaleye göre Ukrayna’nın kışı geçirmek için doğalgaz alacak, madenlerini onaracak ve merkez bankasının rezevlerini yenileyecek paraya ihtiyacı var. Soros aynı makalede IMF’nin ülkeye acilen en azından 20 milyar dolarlık nakit enjeksiyonu yapması gerektiğini de söyledi. Turkcell’den tarihi gelir Ekonomi Servisi Turkcell yılın üçüncü çeyreğinde gelirlerini yüzde 6 oranında artırarak 3 milyar 162 milyon TL ile tarihinin en yüksek gelirini elde etti. Şirketin 2014 üçüncü çeyrek finansal ve operasyonel sonuçlarına göre bu büyümede yüzde 38 oranında artan mobil internet gelirinin ve yüzde 38.2 büyüyen Turkcell Superonline’nın katkısı etkili oldu. Turkcell’in Türkiye’deki toplam abone sayısı ise 34.7 milyon, akıllı telefon kullanıcı sayısı 12 milyona ulaştı. Üçüncü çeyrekte Türkiye’de en çok satan akıllı telefon Turkcell T50 oldu. Grubun amortisman, vergi, faiz öncesi kârı yüzde 3 artışla 1 milyar 50 milyon TL’ye ulaştı. Net kâr ise 755 milyon TL olarak gerçekleşti. Operasyonel verimlilik ve pazardaki başarı açısından önemli bir gösterge olan Vergi, faiz öncesi kâr ise bir önceki yıla göre yüzde2.7 artışla 647 milyon TL oldu. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, “Önümüzde teknolojinin etkisiyle dönüşen yeni bir dünya var. Yeni dünyada bir yanda mobil platformlar ve bulut üzerinde yükselen servis ve ürünler; diğer yanda ise bu alanları etkin ve kesintisiz olarak buluşturan network altyapısı var. Başarının anahtarı ise bu güçlü network’ü kullanarak yeni teknolojileri işine uyarlamakta yatıyor” dedi. Farege: AB kana susamış bir vampir Ekonomi Servisi Belçika’nın başkenti Brüksel’de devam eden Avrupa Birliği zirvesinde AB ortak bütçe için İngiltere’den 2.1 milyar Avro ek ödeme talep etti. Birliğe son dönemde sert eleştiriler yönelten İngiltere Başbakanı David Cameron, Brüksel’in bu talebine sert çıktı ve parayı ödemeyeceğini açıkladı. İngiltere’de AB ve göçmen karşıtı görüşleriyle bilinen Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi UKIP Genel Başkanı Nigel Farage’ın tepkisi ise daha sert oldu. Farage, “AB İngiliz vergi mükelleflerinin kanıyla beslenen kana susamış bir vampir” dedi. Öğretim görevlisine zam Ekonomi Servisi Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, üniversitelerde görev yapan öğretim üyeleri ile araştırma görevlisi, öğretim görevlisi ve okutmanların mali haklarında yapılacak iyileştirmeye, uzman, çevirici, eğitim ve öğretim planlamacılarının da dahil edileceğini açıkladı. Açıklama, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda akademisyenlere yeni mali haklar getiren Yükseköğretim Personel Kanunu’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı’nın görüşmeleri sırasında yapıldı. Türk Telekom mobil ile büyüdü Ekonomi Servisi Türk Telekom, yılın üçüncü çeyreğinde 319 milyon lira konsolide net kâr elde etti. Şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda yayımlanan finansal ve operasyonel sonuçlarına göre, grubun gelirleri yıllık yüzde 4.4 artışla 3.5 milyar liranın üzerine çıktı. Bu dönemde, konsolide bazda Faiz Amortisman Vergi Öncesi Kâr (FAVÖK) yıllık yüzde 4.4 yükselişle 1.4 milyar liraya ulaşırken konsolide net kâr 319 milyon lira oldu. Yılın 3. çeyreğinde 447 bin net abone artışıyla mobil abone kazanımındaki ivme devam ederken, son 1 yılda kazanılan net abone sayısı 2.1 milyonu aştı. Faturalı abone oranı yüzde 47’ye yükseldi. Aynı dönemde genişbant geliri, 87 bin net abone artışıyla yıllık yüzde 10 düzeyinde yükseldi. Türk Telekom Üst Yöneticisi (CEO) Rami Aslan, grubun gelir büyümesinde ana itici gücün mobil ve onu izleyen sabit genişbant olduğunu belirterek, “Mobil gelirlerimiz yıllık yüzde 18 arttı. Mobil abone sayısı yıldan yıla yüzde 15’lik artışla 16.2 milyona ulaştı. Bu dönemde FAVÖK marjını istikrarlı bir şekilde koruduk. Üçüncü çeyrekte mobil FAVÖK, yıldan yıla yüzde 26 büyüdü. 2012’nin son çeyreğinden beri mobil segmentte ilk defa pozitif faaliyet kârı elde ettik” dedi. Ekonomi Servisi New York’ta ilk kez ebola vakası görülmesi piyasaları da tedirgin etti. ABD borsa endeks vadeleri düştü, güvenli liman olarak görülen Japon Yeni ve ABD tahvilleri yükseldi. Asya borsalarında da kayıplar görüldü. Avrupa borsaları ve Borsa İstanbul da günü ekside kapattı. Çin’de konut satış verilerinin yine kötü gelmesiyle küresel büyüme endişeleri devam ederken hafta sonunda açıklanacak Avrupa bankalarının stres testlerinin sonuçları da piyasaların takibinde yer aldı. Bloomberg, 25 bankanın stres testinden geçemeyeceği iddiasında bulundu. Ruble, S&P’nin ülkenin kredi notunu çöp seviyesine düşüreceği endişesiyle birlikte Rusya MB’nin para birimi işlem bandını 2012’den bu yana en büyük oranda artırmasının ardından rekor düşük seviyeye geriledi. Piyasalar toparlanamıyor