29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 EKİM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA 15 Cadı Kazanı Anayasa Mahkemesi, AİHM kararları gereği türbanlı öğrencileri derse almak istemediği için hapse mahkum edilen Prof. Dr. Esat Renan Pekünlü, geçen hafta da matematik bölümünden dört türbanlı öğrencinin şikâyeti üzerine yine mahkemede ifade verdi. Pekünlü diyor ki: “Müştekiler matematik bölümü öğrencileri, ben astronomi ve uzay bilimleri bölümü öğretim üyesiydim. Onlar derslerimden sorumlu değildi. Kısacası, onları dersime almadığım iddiaları gerçeği yansıtmıyor! O gün, üç Cihan Haber Ajansı muhabiri, yanlarına aldıkları 89 türbanlı öğrenciyle C blok önüne gelip hep birlikte binaya ve dersliklere girmeyi planlamışlar. Binanın önünde bir kadın muhabir çevresine topladığı türbanlı öğrencilere, ‘Şimdi hep birlikte kapıya yükleneceğiz, birbirinizden ayrılmayın, sizinle birlikte biz de içeri gireceğiz’ direktifini duyan 4 öğretim üyesi cumhuriyet savcılığına tanıklık yaptılar. Savcı, dosyayı 9. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Ben o gün muhabirlerin girişini engelledim, çünkü dersler başlamıştı, girmeleri durumunda eğitimin huzur ve güveni bozulacaktı. Tabii bu arada türbanlı öğrenciler de giremedi. Ancak Nasıl Olur? Gezi eylemlerinden yola çıkarak yazdığımız kabarenin Samsun Sanat Tiyatrosu tarafından sahnelenmeye başlandığını, ancak Anadolu’nun birçok ilçesinde “ilköğretim tiyatro çalışmaları yönetmeliği”ne aykırı olduğu gibi kimi gerekçelerle yasaklandığını duyurmuştuk. Kimi okurlarımız ve dostlarımız, bu yasaklama kararlarına karşı neden yargıya gitmediğimizi sordular. Yargıya gidemiyorum çünkü, Samsun Sanat Tiyatrosu Yönetmeni Yaşar Gündem, yazdığım metni almış, bana hiç sormadan kısaltmalar ve eklemeler yapmış, oyunu öyle sahneye koymuş. Yani oyunun bir bölümü bana ait, bir bölümü değil, ama üzerinde metin yazarı olarak adım var. Nasıl olur böyle bir şey diyeceksiniz? Oluyor işte: Burası “yeni” Türkiye. Kaymakamdan tutun sanat yönetmenine değin ne emeğe, ne düşünceye, ne ifadeye ne de özgürlüğe saygı var. Sayın Arınç, Bıktırdınız Artık! güvenlik kuvvetleri gelip muhabirleri oradan uzaklaştırdıktan sonra öğrenciler derslerine girdiler ve cumhuriyet savcısına verdikleri ifadede 16 Mayıs 2012 tarihinde derse girdiklerini belirttiler. Müştekiler ayrıca kendilerini sürekli olarak engellediğimi iddia ediyorlar. Bu durumu kanıtlayabilecekleri resmi bir belge var: Başarı Durum Belgesi. Her öğrencinin dört yıl boyunca aldığı dersler ve bu derslerden aldığı ‘harf notlarını’ gösteren bu belgede ‘FF’ harf notu öğrencinin ilgili dersten ‘devamsız’ olduğuna işaret eder. ‘Devamsız’ bir öğrenci ‘Final Sınavı’na girme hakkını yitirmiş demektir. İlgili derse bir sonraki yıl yeniden kaydolacak, sınavlarına girecek ve ‘Başarılı’ olma şansını yakalayacak demektir. Eğer ben kendilerini sürekli olarak engellediysem en az bir dersten ‘FF’ harf notunun ‘Başarı Durum Belgesi’nde görünmesi gerekir. Ben ‘Başarı Durum Belgeleri’ni fen fakültesi dekanlığından talep ettim, vermediler. Ege Üniversitesi Rektörlüğü’ne başvurmamı önerdiler. Ege Üniversitesi Rektörlüğü’nden istedim, vermediler. Başbakanlık Bilgi Edinme Hakkı Başkanlığı’na başvurmamı önerdiler. Başbakanlık Bilgi Edinme Hakkı Başkanlığı da belgeleri vermeyi ‘özel hayatın ihlali’ gerekçesiyle reddetti! Ben bu belgelere ulaştım ve müştekilerden hiçbirinin ‘Başarı Durum Belgesi’nde ‘FF’ harf notu yok!” Görüyorsunuz, Galile’den yüzyıllar sonra bir bilim insanı nelerle uğraşıyor. Gerçek bir aydının üç niteliğe sahip olması gerekiyor: Sezgi, bilinç, çözümleme... Bu hafta bir kez daha andığımız Ahmet Taner Kışlalı ile birlikte cinayet dizisiyle aramızdan alınan Kemalist aydınlarda bu üç niteliğin üçü de vardı. Sezgi vardı. 1923 devrimi ile kurulmuş Cumhuriyetin büyük bir bunalımla karşı karşıya geldiğini görmekteydiler ve toplumu bu tehlikeye karşı yazarak, konuşarak, örgütlenerek uyarma sorumluluğunu ta içlerinde duyumsuyorlardı. Sadece duyumsamıyorlardı, Aydınlık İçin Direniş yaşama da geçiriyorlardı. Bilinç vardı. 1923 devrimini içselleştirmiş, yorumlamış, geliştirmiş ve etnik, mezhepsel bölünme gibi dünya sömürgenlerinin kaşımayı alışkanlık ettiği en çapraşık sorunları halka en kolay biçimde gösterebilme yetkinliğine ermişlerdi. Çözümleme vardı. Sezgi ve bilincin aklın imbiğinden geçirilerek toplumun yeniden esenliğe ulaşabilmesi için nasıl bir yol tutulması gerektiği konusunda önderlik yapabilecek bireşim çerçevesi yaratmışlardı. O yüzden düşüncelerine kurşun sıkıldı, o yüzden canları alınırken yeryüzünün tüm iyi insanlarının ağıtları gökyüzüne yükseldi. Ve kötüler... Kötülüklerinin tırpanını savuruyorlar bugün cahillik, yobazlık harmanında... Kötülüğün yamacında yatarken ölülerimiz, tepesini görüyoruz o acımasız fenalığın. Direneceğiz, tırmanacağız, alt edeceğiz o tepeyi. İyi insanların bayrağını dikeceğiz oraya. İnanarak, direnerek... KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK [email protected] ‘Down’lı ikizlerden Başkan Öz’e ziyaret İstanbul Haber Servisi Dünyanın tek down sendromlu çift yumurta ikizleri Taha ve Duha Danaoğlu, Kartal Belediye Başkanı Op. Dr. Altınok Öz’ü ziyaret etti. Annesi Selvi Danaoğlu ile gelen Taha ve Duha Danaoğlu, Başkan Öz ile sohbet etti. Galatasaraylı Taha ve Fenerbehçeli olan Duha, Başkan Altınok Öz ile spor ve futbol üzerine de konuştu. Öz, ilçede “Kartal’a engel yok” sözünü gerçekleştirmek için 6 yıldır çalışmaları sürdürdüklerini belirterek Engelsiz Bilgi Evi ve Engelsiz Üretim Atölyesi’ni kurduklarını söyledi. Anne Danaoğlu ise “Kartal’da 4 bin’e yakın engelli var. Altınok Öz, Türkiye’de bir ilki geçekleştirerek Engelsiz Üretim Atölyesi’ni kurdu. Kendisine teşekkür ediyoruz” dedi. Sarıyer’de esrarengiz cinayet İstanbul Haber Servisi Sarıyer İstinye Mahallesi’nde 30 yaşındaki Ferdi Özmen, önceki akşam park halindeki aracına bindikten hemen sonra kimliği belirsiz bir kişi tarafından araçtan indirilerek tabancayla vuruldu. Hastaneye kaldırılan Özmen, kurtarılamadı. Özmen’in cansız bedeni otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Morguna kaldırıldı. Sosyal medyada da tanınan Ferdi Özmen’in paylaşımlar nedeniyle, sosyal medyadan tehdit aldığı iddia edildi. Beşiktaş Belediye Meclis Üyesi Tekin Özmen’in de yeğeni olan Ferdi Özmen’in ölümünün ardından Beşiktaş Belediyesi başkanı da sosyal medya üzerinden üzüntüsünü paylaştı. Öldürülen Ferdi Özmen hakkında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianameyle dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret ettiği gerekçesiyle 1 yıldan 2 yıla kadar hapsinin istendiği ortaya çıktı. İddianamede, Özmen’in Gezi Direnişi nedeniyle Erdoğan’a Facebook’tan hakaret ettiği ileri sürüldü. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI [email protected] Sayın Arınç, Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu düzenlemiş olsa yanından bile geçmeyeceğinizi adım gibi bilmeme karşın AKP siyasetine yandaş Hakİş’in düzenlediği, konusu “emek” olan kısa film yarışmasının ödül törenine katılmanızı yine de olumlu buluyorum. İyi de bu yarışmada ödüle layık görülen, çocuk işçi ölümlerinin anlatıldığı yönetmen Suat Eroğlu’nun filmini salonda izlerken filmdeki “küfürlü, sigaralı” sahnelere yüksek sesle tepki gösterme, filmin kısa kesilmesini, beğenmediğiniz sahnelerin buzlanmasını isteme hakkını kendinizde nereden buldunuz? Bir filmi beğenmeyip eleştirebilirsiniz; bu herkes gibi sizin de hakkınızdır fakat bunun bir yeri, yolu, yordamı vardır. Yeri herhalde ödül töreni, yolu yordamı da jüri tarafından yapıtı ödüle layık görülen yönetmenini yerin dibine sokmak değildir! Bari bu tür sanatsal etkinliklerde sizi dinleyen kitleyi kışkırtmaktan, sizin gibi düşünmeyen, davranmayan insanları hedef göstermekten vazgeçiniz. Bu son olayda gördünüz, bir adam kalktı, yönetmen Suat Eroğlu’nun üzerine yürüdü ve aklı sıra sizin adınıza burnuna yumruğunu indirdi. Ne düşündüğünüzü merak ediyorum. HHH Bir çift söz de Hakİş yöneticilerine… Kazananlara ödüllerini vermeleri için Başbakan ve Başbakan Yardımcısı’ndan başka kimse bulamadınız mı? Suat Eroğlu şunları söylerken, yerden göğe haklı: “Bu tutum (Sayın Arınç’ın davranışı D.K.), Başbakan’ın bulunduğu bir ortamda bile bu gibi fütursuzca saldırılara sebep olabiliyor. Törenden önce de ödül öncesi konuşmayacağımı, tek isteğimin filmin salonda gösterilmesi olduğunu söylemiştim. Tahammülü olmayan siyasetçiler yerine işçilerin kendi hikâyelerini izlemesini isterdim. Biz sinemacılara bu ödüllerin işçiler veya sendika temsilcileri tarafından verilmesini isterdim” dedikten sonra ekliyor. “Ödül almadan önce beni ayakta alkışlayanların konuşmamdan sonra yerime otururken bana küfretmeleri garip bir duygu. İnsani yönümüzün zayıfladığının göstergesi. Bunun nedeni de siyasetçilerimizin kurduğu dil. Bu dili değiştirmemiz gerektiğini düşünüyorum. Filmimde çocuk işçilerin yaşantılarını anlattım. Filmi işçi sınıfının korumasız evlatlarına yani çocuk işçilere ithaf etmiştim.” HHH Sayın Arınç, şu sözleriniz hâlâ belleklerimizde: “Nerede o yüzüne baktığımız zaman yüzü hafifçe kızarabilecek, boynunu öne eğecek, gözünü bizden kaçırabilecek iffet sembolü, hayâ sembolü kızlarımız?” diyorsunuz. Biz ise kızlarımızın ürkek, korkak, sinik insanlar olarak yetişmelerini istemiyoruz. Siz kadınerkek eşitliğini arzu etmiyor olabilirsiniz. Biz, kızlarımız toplum içinde dik duruşlu olsunlar istiyoruz. Kadınerkek eşitliğini kızlarımızın, kadınlarımızın temel istemi olarak değerlendiriyoruz. Hayâ ölçütünüz de bizimkiyle örtüşmüyor. “Kadın toplum içinde kahkaha atmayacak!” diyorsunuz. Biz, kadınlarımız’ın toplum içinde de, hayatın her alanında da kahkaha atan mutlu insanlar olmalarını istiyoruz. “Hayat içkiden ibaret değil. Hayat seksten ibaret değil. Bir kısım çağdaş düşünceye sahip olduğunu söyleyenler sadece içki ve seksle olaylara bakıyorlar” diyorsunuz. Olaylara “sadece içki ve seksle” bakmak gibi patolojik bir yaklaşımın çağdaşlıkla arasında bir ilişki görmek ancak derin bir vehmin yansıması olabilir. Kendinizi bu sağlıksız vehimden bir an önce kurtarınız. Kısacası, bu sözleriniz, afaki öğütleriniz, ahlak dersleriniz gerçekten sıkıcı olmaya başladı. Bıktırdınız artık! BULMACA SEDAT YAŞAYAN ‘Erdoğan’a hakaret etti’ iddiası HARBİ SEMİH POROY Ankara’da ‘torbacı’ çatışması n ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Altındağ’da uyuşturucu satıcıları arasında çatışma çıktı. Olay yerine gelen polis ekiplerine de uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Altındağ Kale Mahallesi’nde yaşanan olayla ilgili ihbar üzerine gelen polis ekiplerine uzun namlulu silahlar ateş açması üzerine özel harekat polisleri bölgeye sevk edildi. Çatışmanın ardından 3 kişi otomobille kaçmaya çalıştı. Polisin takip ettiği otomobilde bulunan 3 kişiden ikisini yakaladı. Otomobilde uyuşturucu madde ele geçirildi. Polis ekipleri çatışma sonrası yaya olarak kaçan 6 kişiyi yakalamak için Kale Mahallesi’nde geniş çaplı operasyon başlattı. T.C. ALANYA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN KAMULAŞTIRMA İLAN VE DAVA DİLEKÇESİNİN TEBLİĞ DUYURUSU 2012/132 ESAS Davacı Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili tarafından aşağıda esas numarası yazılı dosyada davalı sütununda ismi belirtilen kişiler hakkında açılan Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının verilen tensibinde verilen ara kararı gereğince; 1 DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ; Davacı Akdeniz Elektrik Dağıtım A.Ş. vekili aşağıda parsel, maliki ve cinsi ve kamulaştırma miktarı gösterilen taşınmazın tapuda kayıtlı olduğunu, 4650 sayılı kanun ile değişik 2942 sayılı kamulaştuma kanununun 10 maddeleri gereğince kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil ile taşınmazın kamulaştırılan kısmının TEDAŞ Genel Müdürlüğü adına tescili talep edilmiş olup; 2a) 2942 Sayılı Kanunun 14. maddesi gereğince mahkememizce yapılacak tebliğ gününden itibaren kendilerine tebligat yapılamayanlara tebliğ yerine geçmek üzere kamulaştırılan taşınmazlar üzerine hak iddia edenlerin ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde İdari Yargıda iptal ve maddi hatalara karşıda Adli Yargıda düzeltme davası açmaları, b) Belirtilen sürede kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açanların, dava açtıkları ve yürütmenin durdurulması kararı aldıklarını belgelendirmedikleri takdirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği ve mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedeli üzerinden taşınmazın TEDAŞ Genel Müdürlüğü adına tescil edileceği; c) Mahkemece tespit edilen kamulaştırma bedelinin hak sahibi adına Vakıfbank Alanya şubesine yatırılacağı; d) Konuya taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerini ilan tarihinden itibaren 10 gün içinde mahkememize bildirmeleri hususu 7201 Sayılı Kanunun 28. ve 2942 Sayılı Kanunun değişik 10. maddesi gereğince tüm davalılara davetiye yerine geçmek üzere dava dilekçesinin özeti ile kamulaştırma işlemi ile bilgileri ilanen tebliğ olunur. Dosya No: 2013/132 Davalılar: Adı Soyadı: Muzaffer Öztürk, Yusuf Öztürk, Ahmet Öztürk İlçe: Alanya Köy: Okurcalar Ada:126 Parsel: 19 Metrekare Alan: 131,80 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 66163) n İstanbul Haber Servisi Fatih’te bir eve yapılan baskında, sentetik uyuşturucu hammaddesi olan 4 kilogram ‘abfubinica’ ele geçti. Yetkililer, 1 kilo ‘abfubinica’dan 100 kilogram sentetik uyuşturucu elde edildiğini belirterek 400 kilogram zehrin piyasaya sürülmesinin önüne geçildiğini açıkladı. Böylece genellikle gençleri hedef alan ve gram halinde satılan bu miktardaki uyuşturucunun ele geçirilmesiyle 400 bin kişi ve ailesi de kurtulmuş oldu. Bu baskınla 400 bin kişi kurtuldu Sığınakta 1.5 ton esrar ele geçirildi n DİYARBAKIR (AA) Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü ekipleri, Lice’ye bağlı Tepe köyü kırsalında hava destekli uyuşturucu operasyonu gerçekleştirdi. Operasyonda bir sığınakta gizlenmiş halde 1.5 ton kubar esrar bulundu. SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ İri bir ar 1 mut cinsi... 2 Hayat arkadaşı. 2/ Ürik 3 asidin tuzu 4 ya da este 5 ri... Osmanlı 6 Devleti’nde iki alaydan 7 oluşan askeri 8 birlik. 3/ Se 9 vinç, neşe. 4/ İlaç... Şaka. 1 2 3 4 5 6 7 8 9 5/ Tacikistan’ın 1 A L A V I R T Ü para birimi... Fe 2 L O K A L R A N nike mitolojisinde 3 H I Y A R en büyük tanrı. 6/ 4 A K V A H C A N A N Hava ve gaz akım5 I L I C A S E ları oluştur makta Y A A F E T kullanılan aygıt... 6 R Kent. 7/ Jokeyle 7 T R A N S F E R A R A E R B O rin giydiği kenar 8 sız başlık... Hint 9 Ü N N E T O D müziğine özgü telli bir çalgı. 8/ Çiçekleri ilaç, yaprakları sebze olarak kullanılan otsu bir bitki. 9/ “Fena değil” örneğinde olduğu gibi, bilinçli hafifsemeye dayanan söz sanatı... Türk müziğinde bir makamı kendi perdelerinden daha tiz ya da pes perdelerde çalma işi. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Sonbaharda olgunlaşan kokulu bir armut cinsi... İnce ve uzun metal şerit. 2/ Yalnızlık korkusu. 3/ Fizikte kullanılan bir güç birimi... Yapı, heykel gibi şeylerin taslak durumundaki küçük örneği. 4/ Ağırlık ve uzunluk ölçüleri için kabul edilmiş yasal ölçü modeli... Satranca benzer bir strateji oyunu. 5/ Nâzım Hikmet’in soyadı... Cahit Külebi’nin bir şiir kitabı. 6/ Bireyler arasında ortak simgeler sistemiyle gerçek leştirilen anlam ve bilgi alışverişi. 7/ İtici neden, güdü... Vücut ısısı. 8/ Konut... Kadınların sokakta giydikleri, mantoya benzer bir üst giysisi. 9/ Küçük kilise... Dinsel tören ve kuralları.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle