09 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 EKİM 2014 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Erdoğan, ‘Kobani’ye silah yardımı Türkiye’ye rağmen yapıldı’ diyerek ABD’ye eleştirilerini sürdürdü 7 ‘PYD terör örgütü’ Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Recep ğil. Olsa olsa Kobani bizim için stratejik Tayyip Erdoğan, Amerika’nın Kobani’ye bir yerdir. Sivil halk zaten benim ülkesilah yardımı hakkında “ABD’nin özellik me geçti. Bugüne kadar 300 bini aşkın le Kobani’ye indirmekte olduğu silahla insan Suriye’de öldürülürken tüm dünrın bir kısmı IŞİD terör örgütünün eli ya neredeydi? Irak’ın üçte biri IŞİD tene, diğerleri de PYD’nin eline geçti. Peki, rör örgütünün işgali altında. Peki, oraPYD’ye IŞİD terör örgütüne geçen bu si da şu anda ne yapılıyor?” değerlendirlahlarla ilgili olarak Türkiye bu işe olum mesinde bulundu. Erdoğan, Letonya’da uluslu baktı mı? Hayır bakmadı. Türkiye’ye rağmen Ame Kobani’ye ABD aracılığıyla lararası medya kuruluşlarını eleştirmeyi sürdürdü. Barika bu işi yapmıştır” dedi. yapılan yardımları zı medya organlarında çıBir dizi temasta bulunmak eleştirmeyi sürdüren kan “Türkiye IŞİD terör üzere Letonya’ya giden Erdoğan, Letonya Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şu anda Kobani örgütüne destek veriyor” Andris Berzins ile ortak basın sizin için stratejik bir yer iddialarının tamamen yalan olduğunu belirten Ertoplantısının ardından soruladeğil. Olsa olsa Kobani doğan, bu iddianın hiçbir rı yanıtladı. Peşmerge güçlebizim için stratejik bir delile, belgeye, bilgiye darinin Kobani’ye geçişi ile ilgili ABD Başkanı Obama’ya yerdir. Bugüne kadar 300 yanmadığını söyledi. ErdoTürkiye’nin IŞİD’e çok yaptığı teklifi anlatan Erdobini aşkın insan Suriye’de ğan, güçlü şekilde karşı çıktığığan, “ABD’nin de teröre karşı olduğunu bilen bir siya öldürülürken tüm dünya nı ifade ederek “Bu uyarılarımızı dinlemeyenler, setçi olarak PYD’nin PKK neredeydi?’’ dedi. ne yazık ki bugün IŞİD’e ile aynı durumda olduğunu kendilerine telefon görüşmemde ifade şu veya bu yolla destek vermektedirler. ettim. O da bir terör örgütüdür dedim. Bakın Irak’ta gerçekleşen olayı eğer iyi Burada PYD’ye yapacağınız yardımlar analiz ederseniz, iyi tahlil ederseniz acabir terör örgütüne gitmektedir. Şu an ba IŞİD’in elindeki bütün o silah ve müda PYD saflarında PKK’nin lider kad himmat nereden geldi? Bunu incelerseniz rosunda olup orada savaşan kişiler var. bunun kaynağı zaten çok açık, net ortaBurada iki önemli grup var ki bunlar ya çıkar. Aynen şimdi Suriye’de olanlaKobani’de iş görecek gruplardır. Şu an ra baktığımızda burada da aynı yanlışda Kobani sizin için stratejik bir yer de ları görüyoruz” dedi. Şizofrenik Demokrasi Türkiye’nin bir Kürt sorunu var. Hepimiz biliyoruz. Çözülmesi gerektiğini de biliyoruz. Çünkü çözülmemesi yalnızca kan kaybına yol açtığı için değil, Kürtlerin hak ve özgürlüklerinin eksik kalması doğru olmayacağı için böyledir. Bu sorunun çözümünün varabileceği son nokta konusunda kaygı duyanların azımsanmayacak bir kitle olduğunu da biliyoruz. Bu kaygı Türkiye’nin bölünmesi kaygısıdır. HHH Kaygıdan kurtulmanın tek yolu var; birlikte yaşama iradesini güçlendirecek önlemleri ve konuları tartışmak. Klasik şablonu tekrarlayalım; boşanma hakkı evlilik bağının olmazsa olmazıdır. Katolik anlayışı bir yana bırakırsanız modern çağın gereği budur. Müslüman şeriatının üç kere “boş ol” demekle gerçekleşen boşanma hukukundan söz etmiyoruz. Aynı topraklarda ortak iradeyle birlikte yaşamaktan söz ediyoruz. Niyetler konumuz dışı, açıkça bölünelim diyen de yok zaten. HHH Demek ki bu sorun çözülmelidir. Nasıl çözülecek? İktidar partisinin şu son Kobani konusunda zirveye çıkan şizofrenik yaklaşımlarının bu konuyu içinden çıkılmaz hale getirdiği ortada. Bir gün öyle, bir gün böyle olmaz. Bir gün “görüşüyoruz”, ertesi gün “teröristlerle görüşülmez” retoriği ile bu iş gitmez. Başka bir nedenle de gitmez ama onu sona bırakalım, çünkü en önemlisidir. Peki nasıl olur? Öncelikle siyasetin, yani siyasi partilerin, sivil toplumun aktif katılımıyla olur. Daha açık söyleyelim, işlerin saydam bir şekilde yürütülmesiyle olur. Kürt siyasetçileri nihayet bu saydamlığın gereğini bir parça yerine getirdiler. Artık Öcalan’ın “Baş Müzakereci” olduğunu, 5 kişilik, aralarında Sırrı Süreyya Önder’in de bulunduğu HDP’lilerden oluşan bir sekretaryanın oluşturulduğunu ve 9 maddelik bir teklifi devlethükümet katına ilettiklerini biliyoruz. DevletHükümet kanadının da elinde Kürt tarafına gösterdiği ama vermediği bir teklifle müzakereyi başlattığını varsayabiliriz. HHH Tamam, demek ki bundan böyle saydamlıkta adım atılabilir. Biz de ne olup bittiğini müdahil olamasak da tarafların lütfettikleri kadarıyla öğrenebiliriz. Peki sorunun çözümündeki en önemli engel, şu söylemeyi sona bıraktığımız engel nedir? Sırrı Süreyya Önder’in CNN Türk’te Cüneyt Özdemir’in sorularını yanıtlarken şöyle bir değindiği ama derinleştirmediği konudur. Keşke Özdemir bu konuda bir iki soru daha sorabilseydi de biz de Kürt siyasetçilerinin bu konuda tam olarak ne düşündüklerini öğrenebilseydik. Soru basittir aslında. Türkiye’de iktidar partisi polise arama taramada, dinlemede yeni yetkiler verirken, yeni “güvenlik önlemleri” planlarken, kısacası baskı rejiminin cenderesi biraz daha sıkılırken nasıl olacak bu iş? HHH Kürt siyasetçilerinin, İmralı’da hükümlü Öcalan’ın “Baş Müzakereci” olarak yürüttüğü bu süreçten hem kaygılı hem umutlu olduklarını anlıyoruz. Ama umutlarının neye dayandığını anlamakta zorlanıyoruz. Aynı soru Kobani’ye ABD’nin askeri ve siyasi yardımı konusunda da geçerlidir. Türkiye’de solcular, ABD’nin el attığı her alanda ve konuda talepleri olduğunu bilirler. Genel kuraldır; birileriyle ittifak yapıyorsanız, onun ne istediğini, ne isteyebileceğini, ehlileştirme planlarını, programlarını da bilmek ve hesaba katmak zorundasınız. Kobani’de durumun zor olduğunu herkes biliyor ve orada işler karışıktır, karar vermek zordur. Ama hiç değilse bu kaygı da akıllarda dursun. HHH AKP hükümetiyle girişilen “müzakerelerde” ise durum öyle kaygıyla geçiştirilebilecek gibi değildir. Lafı uzatmayalım, söylemek istediğimiz özetle şudur? Demokratik hakları halkın elinden almak isteyen, bunun tasarılarını Meclis’e sunan, pratikte ise bu tasarılarda öngörülenlerden daha fazlasını uygulayan bir partiyle, onun kurduğu hükümetle karşı karşıyasınız. Demokrasinin son kırıntılarını da elimizden almaya çalışan böyle bir rejimde hak ve özgürlüklerinizi alabileceğinizi mi sanıyorsunuz. Önceliklerinizde bir terslik yok mu? Ama belki de vardır böyle şizofrenik bir demokrasi, kim bilir! ABD DIŞİŞLERİ SÖZCÜSÜ TÜRKİYE SORULARINDAN BUNALDI ‘Türkiye hükümeti u Obama’nın Erdoğan’a ‘Kobani’nin acil desteğe ihtiyacı olduğunu’ net biçimde ilettiğini belirten Marie Harf, gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında Türkiye’nin hisleri hakkında Türkiye’nin konuşması gerektiğini söyledi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Marie Harf’in günlük basın toplantılarının önceki günkü faslı, neredeyse tümüy le Türkiye’nin IŞİD politikasını sorgulayan soruların bombardımanına uğradı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Kobani’de Kürt güçlerine havadan silah yardımının yanlış olduğunun ortaya çıktığına dair sözlerinin hatırlatılıp “Sizce de yapılan yanlış mıydı” diye sorulması üzerine, “Asla” yanıtını veren sözcü Marie Harf şöyle devam etti: “Obama, cumartesi günü Erdoğan’ı aradığında, Kobani’de çaresiz durumdaki savaşçılara tedarikte bulunmayı neden acil ve elzem gördüğümüzü net biçimde iletti. Bırakıyoruz Türk hükümeti kendi adına konuşsun, an kendi adına konuşsun’ cak IŞİD’in Türkiye sınırında daha fazla toprak ele geçirmesi, Suriye’de daha fazla topluluğu tehlikeye sokar.” Harf, “Türkiye’nin bir öyle bir böyle konuşmasıyla” ilgili sorular gelmesi üzerine, “Her gün bu soruyla mı karşılaşacağım” tepkisini verdi. Harf, bir gazetecinin “Kürtlerden en az IŞİD kadar, hatta belki de daha fazla nefret ettikleri hissine kapılıyor insan” sözü üzerine, Türkiye’nin hisleri hakkında Türkiye’nin konuşması gerektiğini söyledi. Ardından Türkiye’nin talepleriyle ilgili soruların sökün etmesi üzerine Harf, başkarakterin her sabah kalktığında hep aynı günü yaşadığı “Bugün Aslında Dündü” filmine atıfla “Burası Groundhog Day’e döndü” dedi. Danimarka, şikâyete hazırlanıyor DUYGU GÜVENÇ ANKARA Danimarkalı yazar Lars Hedegaard’a suikast ile suçlanan ve Interpol tarafından aranan Basil Hassan’ın serbest bırakılmasının ardından Kopenhag ve Ankara arasındaki kriz devam etti. Danimarka Dış İlişkiler Yüksek Konseyi, konuyu takip etme ve AB’ye götürme kararı aldı. Danimarka Dışişleri Bakanı Martin Lidegaard toplantıda, süreci AB’ye taşıyacaklarını belirterek “Bu serbest bırakmanın Türkiye için sonuçları olacaktır” dedi. Danimarka, ay sonunda yapılacak toplantıda konuyu gündeme getirecek. Lidegaard, “AB üyesi olmak isteyen bir ülke, Türkiye için sonuçları olacaktır” mesajı verdi. Danimarka, konuyu ayrıca Avrupa Konseyi’ne de taşıyacak. İki ülkenin taraf olduğu sözleşmeler ve suçlu değiş tokuşu Brüksel’in yanı sıra Strasbuorg’da da Türkiye’yi uğraştıracak. Türkiye’nin işbirliği yapmasının bir önkoşul olduğu toplantıda da ele alınırken, Türkiye’yi süreci “netleştirmek için zorlama” kararı da alındı. Lidegaard, Dışişleri’nin önceki gün yaptığı açıklamanın yeterli olmadığını belirtti. IŞİD’e karşı savaşa destek için yola çıkan peşmerge, Kuzey Irak’ta toplanmaya başladı Habur’dan Kobani’ye MAHMUT ORAL SURUÇ Irak Bölgesel Kürt Yönetimi’nin IŞİD saldırısı altındaki Kobani’ye peşmerge gönderme kararı alması ve Türkiye’nin peşmergenin geçişine onay vermesinin ardından Habur Sınır Kapısı’ndan bir grup peşmerge gece saat 22.00 civarında Türkiye’ye geldi. IŞİD’in Kobani’ye 15 Eylül’de ağır silahlarla başlattığı saldırılar 40. gününe girerken, ABD öncülüğündeki uluslararası koalisyon uçakları araclığıyla geçitiğimiz günlerde Kobani’ye silah, mühimmat, ilaç ve insanı yardım ileten Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi, Kobani’ye peşmerge gücü göndermeye karar vermişti. Ancak Bölgesel Kürt Yönetimi , süren çatışmalar ve Türkiye’nin geçiş izni vermemesi nedeniyle yaklaşık 300 kilometre uzaklıktaki Kobani’ye peşmerge gönderememişti. ABD Başkanı Barack Obama’nın geçtiğimiz pazar günü Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile yaptığı telefon görüş mesinin ardındanTürkiye’nin peşmergenin geçişine izin vermesinin ardından geçtiğimiz çarşamba günü Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Parlementosu Kobani’ye peşmerge gönderilmesini onaylamıştı. alil İbrahim’den Habur’a Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesud Barzani’nin yeğeni Sirvan Barzani’nin komutasında KDP’ye bağlı Zerevani (özel kuvvetler) birliklerinden 200 peşmergenin ağır silahlarla Kobani’ye gönderilmesine karar verilmesinin ardından dün gece Dohuk ve Erbil’den bir grup peşmerge, Kuzey Irak’ın Halil İbrahim Sınır Kapısı yakınlarında toplandı. Ferdi silahların yanında roketatar, havan ve uçaksavar gibi ağır silahlar bulunan peşmergelerin, gece geç saatlerde büyük bir gizlilik içinde Habur’dan Türkiye’ye girdikleri belirtildi. Peşmergeler, gerekli inceleme için Türk askerlerinin nezaretinde askeri bir birliğe götürüldü. Peşmergelerin, Suruç’tan Kobani’ye geçirilecekleri bildirildi. H Sığınmacıların zorlu yaşam savaşı Şanlıurfa’nın Suruç ilçesindeki naylon çadırlarda kalan Suriyeli sığınmacılar, zor koşullarda yaşam savaşı veriyor. Çoğu çocuk ve kadınlardan oluşan sığınmacıları yaklaşan kış koşulları nedeniyle daha zor günler bekliyor. (Fotoğraf: AFP) IŞİD’li katillere koruma IŞİD’e yoğun hava saldırısı MAHMUT ORAL l Adalet Bakanlığı, İstanbul’da serbest gazetecilik yapan Alexander ChristieMiller’ın Türkiye’de tutuklu bulunan 3 IŞİD militanıyla ilgili sorusuna, “özel hayatın gizliliği” gerekçesiyle yanıt vermedi. Söz konusu 3 militan, Niğde’de bir astsubay, bir polis ve bir vatandaşı öldürmüştü. Çendrim Ramadani, Benjamin Xu ve Muhammed Zakiri hakkında bakanlığa dilekçe veren Miller’ın isteği, “Kişinin sağlık bilgileri ile özel ve aile hayatına, şeref ve haysiyetine, mesleki ve ekonomik değerlerine haksız müdahale oluşturacak bilgi veya belgeler, bilgi edinme kapsamı dışındadır” denildi. Çatışmaların şiddetlendiği Kobani’de IŞİD’in saldırılarını püskürten YPG sınıra bayrak astı. Uçaklar gün boyu etkili bombalama yaptı Genç gazeteci Kobani’de öldürüldü İstanbul Haber Servisi IŞİD saldırılarına karşı Kobani’yi savunmak için giden Hakan Çelik (25) yaşamını yitirdi. Bianet’te gazetecilik stajı yapan İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü mezunu Çelik’in cenazesi İstanbul’da toprağa verildi. Bianet, Çelik’in ölümünü, “Kobanê’de Hayatını Kaybeden Stajyerimiz Hakan Çelik’i Unutmayacağız” diye haberleştirdi. Öte yandan, Kobani’de IŞİD’e karşı savaşırken ölen Emek Gençliği üyesi 18 yaşındaki Selahattin Adın’ın cenazesi önceki gün Habur Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye getirildi. Otopsiden sonra memleketi Mardin’e götürülen cenaze toprağa verildi. Kobani’de YPG adına IŞİD’e karşı savaşırken ölen 21 yaşındaki Tarık Tursun’un cenazesi de dün Mürşitpınar Sınır Kapısı’ndan Türkiye’ye getirildi. SURUÇ IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırıları sürerken kentin doğu ve güneydoğu sunda önceki gece şiddetli çatışmalar yaşandı. IŞİD’in ele geçirdiği Til Şeir Tepesi’ne bayrak dikmesi üzerine uluslararası koalisyona ait savaş uçakları burayı anında bombaladı. Türkiye sınırına birkaç yüz metre uzaklıktaki 5 katlı bir binaya YPG bayrağı asıldı. IŞİD’in 15 Eylül’de ağır silahlarla Kobani’ye başlattığı saldırı 39. gününe girdi. Kobani’de önceki gece boyunca şiddetli çatışmalar yaşandı. Çatışmaların kentin batısındaki Til Şeir köyü ile doğu ve güneydoğu taraflarında yoğunlaştığı bildirildi. Kentin doğusunda ise Kaniya Kurdan, Azadi Meydanı, Belediye Sokağı alanların da önceki geceden beri ağır çatışmalar yaşandığı ifade edilirken IŞİD’in özellikle Mürşitpınar Sınır Kapası’nın karşısında Kobani topraklarında aynı adı taşıyan bölgeyi gece boyunca havan topu ile bombaladığı belirtildi. Havan toplarının bazıları Suruç tarafına düştü. IŞİD’in önceki gece 20.30 sularında bomba yüklü bir araç ile YPG mevzilerine saldırı düzenlemek istediği ancak YPG’nin saldırıyı önlediği bildirildi. Bazı YPG’lilerin kamyonet üzerindeki doçka ile ateş etmeleri sınırdan görüldü. Sokak çatışmalarının sürdüğü Kobani’de, doğu bölgesinde bulunan Türkiye sınırına birkaç yüz metre uzaklıktaki 5 katlı bir binaya YPG güçlerinin bayraklarını astığı görüldü. Kobani’nin batısındaki bir bölgede ise üzerinde YPG bay rakları olan çok sayıda kamyonetin bulunması da dikkat çekti. ABD öncülüğündeki savaş uçakları Kobani’nin merkezine yakın bir noktadaki IŞİD mevzilerini hedef aldı. Patlama ve ardından oluşan duman Türkiye tarafından da görüldü. IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasında devam eden çatışmalar, dün akşam saatlerinde şiddetlendi. IŞİD’in ele geçirdiği Til Şeir Tepesi’ne bayrak dikmesi üzerine koalisyon uçakları saat 18.00 sıralarında burayı bombaladı. Suruç sınırdan da görülebilen bazı silahlı gruplar, bombalamanın ardından gözden kayboldu. ŞİD klorin gazı mı kullandı? Kürt yetkililer, IŞİD’in Kobani’de kimyasal silah kullandığını iddia etti. BBC muhabiri Güney I Yıldız’ın haberine göre Kobani’de insanlar nefes almakta zorlanıyor. Görme kaybı da yaşayanların gözlerinden adeta kan akıyor. Bu etkilerin klorin gazına işaret ettiği belirtiliyor. YPG’den yapılan açıklamada, koalisyon tarafından IŞİD’e karşı Kobani’ye gönderilen silah ve mühimmat yardımının ellerine ulaştığı belirtildi. Açıklamada, önemli miktarda silah, çok sayıda mühimmatı ilaç ve çeşitli askeri malzemelerden ulaşan 26 paketin YPG’ye ulaştığı belirtilerek “Yardımın yapıldığı gece Kobani’de şiddetli rüzgâr olduğundan 2 paket rüzgârın etkisiyle güçlerimizin denetimi dışındaki alanlara düşmüş, düşen paketlerden birisi imha edilmiştir” denildi. YPG, Suriye rejiminin Kobani’ye yardımı yaptığı yönündeki haberleri de yalanladı. DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Bingöl’ün Karlıova ilçesinde önceki gün öldürülen Hizbullah’a yakınlığıyla bilinen HüdaPar üyesi Fethi Yalçın’ın cenazesi dün toprağa verildi. HüdaPar İl Başkanı Hamdullah Tasalı, “Bizler Kürdistan’ın evlatları zarar görmesin diye şimdiye kadar sustuk. Korktuğumuzdan değil. Kemalistlere teslim olmadık, bu Apoculara da teslim olmayacağız, herkes bunu böyle bilsin” dedi. HüdaPar’dan tehdit gibi açıklama Siirt’te 6. ölüm SİİRT (DHA) Kobani için düzenlenen eylemler sırasında bir akaryakıt istasyonu düzenlenen molotoflu saldırı sırasında akaryakıt istasyonunun sahibi ve istasyonda bulunan köy korucuları eylemcilerin üzerine ateş açmıştı. Olayda ağır yaralanan Şakir Çal (39) dün tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. Siirt’te Kobani protestoları sırasında çıkan olaylarda yaşamını yitirenlerin sayısı 6’ya yükseldi. İstanbul Haber Servisi IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını protesto etmek için Türkiye’nin birçok ilinde yüzlerce kişinin sokaklara dökülüp, çok sayıda kişinin hayatını kaybettiği eylemlere yönelik İstanbul’da operasyon düzenlendi. Molotoflu saldırı eylemine karıştığı iddia edilen 16 kişi gözaltına alındı. Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi (YDGH) üyelerine yönelik operasyonda bir polis helikopteri de havadan görev yaptı. Sultangazi ve Gaziosmanpaşa’nın olduğu 5 ilçede ev aramalarında 3 adet ruhsatsız tabanca ile molotofkokteyllerinin ele geçirildiği belirtildi. İstanbul’da eylemlere operasyon
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle