Katalog

C 24 EKİM 2014 CUMA www.cumhuriyet.com.tr Adana’da rüzgârı tango Fotoğraflar: VEDAT ARIK l 3. Adana Uluslararası Tango Festivali dün akşam başladı. Festivalin açılışı Şinasi Efendi Sokak’ta 21.00’de halka açık tango gösterileriyle yapıldı. Festival kapsamında bugün Tarihi Adana Kız Lisesi’nde Demian Garcia Fatima Vitale çifti bir gösteri sunacak. Festival pazar günü 20.00’de Adana Büyükşehir Belediyesi Tiyatro Salonu’nda Solo Tango Orkestrası’nın konseri ve dansçıların şovlarıyla son bulacak. (SAVAŞ KÜRKLÜ) l Barış İçin Müzik Vakfı’nın kapısı her isteyene açık. Başvuran her çocuk, hiçbir sınava alınmadan kabul ediliyor. Çocuklardan tek istenen disiplinli bir çalışma. Hayaller FİGEN ATALAY İstanbul’da Edirnekapı’da, Kariye Müzesi’nin arka taraflarında dolaşırken duyduğumuz klasik müzik tınıları, Barış İçin Müzik Vakfı’nı bulmamızı kolaylaştırıyor. Vakıfta yoğun bir çalışma var. Okuldan çıkan soluğu vakıfta alıyor, çünkü peşpeşe konserler var. Mimar Mehmet Selim Baki tarafından kurulan vakfın temel amacı, mümkün olduğu kadar çok çocuğa karşılıksız müzik eğitimi olanağı sağlamak ve barışın sesini müzikle duyurmak. Başkan Yardımcısı Dr. Yeliz Baki’nin verdiği bilgilere göre, Caracas’taki yoksul çocukların klasik müzik eğitimi alması için kurulan Venezuela El Sistema ile sürekli işbirliği içinde olan Barış İçin Müzik Vakfı’nın 17 farklı okuldan 714 yaş grubunda 280 öğrencisi var. Bu sayının yıl sonuna kadar 400’e ulaşması hedefleniyor. Aralık’ta 35 yaş grubu için keman çalışmaları başlayacak. Vakfa her isteyen çocuk gelebiliyor, hiçbir sınav yok. Ama disiplinli çalışma var. Bu çalışma sayesinde çocuklar, yurtiçi ve yurtdışı konserlerde çok başarılı oluyorlar. Çocuklar, yaz aylarında her gün 10.0019.00 arası vakfa gelip çalışıyorlar. Okullar açıldıktan sonra da her gün çalışma var. Müzik aletlerini eve götüren çocuklar, evde de çalışmaya devam ediyorlar. Gönüllü üniversite öğrencilerinin derslerine yardımcı olduğu çocukların, okul başarıları da çok yükselmiş. müzikle büyüdü Vakıf, olanakları sınırlı çocuklara, sosyal ve kültürel yaşam alanları oluşturarak sanata katılım hakkı önündeki engelleri kaldırmayı hedefliyor. Benzer orkestraların kurulması için İzmir, İzmit ve Eskişehir’den talep geldiğini, konunun üzerinde çalışıldığını anlatan Baki şöyle devam ediyor: “Annebaba ilkokul mezunu veya hiç okula gitmeyen var. Ama çocukları sayesinde Mahler’i biliyor, Çaykovski’yi seviyorlar. Burası herkese açık, bireysel destek bizim için çok önemli. Destek derken sadece para değil. Her isteyen burayı gelip görebilir, bir parçası olabilir. Burada yapacak çok şey var. El sistema ile 2011’den beri sürekli işbirliği içindeyiz. El Sistema Europe kurucuları arasındayız ve en iyi örnek olarak biz gösterildik.” Vakıfta, Senfoni Orkestrası, Yaylı Sazlar Orkestrası, Bakır Üflemeliler Orkestrası, Tahta Üflemeliler Orkestrası ve Koro var. Bakır Üflemeliler Orkestrası (Brassband) bu akşam Irmak Okulları’nda konser verecek. Okulun sosyal sorumluluk projesi olarak düzenlediği konserin bilet fiyatı 25 TL. Bilet satışından elde edilecek gelir, vakfa bağışlanacak. Vakıf orkestrası, 26 Kasım’da Boğaziçi Üniversitesi’nde, 7 Aralık’ta da Enka Vakfı’nda konser verecek. Vakıf çocukları, konser vermek üzere 2015’te Milano’ya, 2016’da Portekiz’e gidecekler. Ayrıca Leibzig Operası’ndan da davet almışlar. Vakıf herkese açık Konserler 7 yıldır vakfa gelen 3 yıldır da çello çalan 16 yaşındaki Hazal Anık anlatıyor: “Babam evden çıkmama izin vermezdi, şimdi ‘konserim var akşam 12’de geleceğim’ desem bile ‘tamam’ diyor, çok güveniyor. Bu emeklerin karşılığını vermeden gitmek yok. Biz de başka çocuklara destek vereceğiz. Lise bitince konservatuvara gitmek istiyorum. Hedefe en yükseği koydum. Berlin Filarmoni’de çalacağım diyorum, ama Viyana Filarmoni de olur! İstanbul’u hiç sevmezdim, babama hep ‘Siirt’e dönelim’ derdim. Derslerim de çok kötüydü. Şimdi derslerim de iyi, İstanbul’u da çok seviyorum. Eskiden annem hep ablamla övünürdü, benim övünülecek hiçbir şeyim yoktu. Şimdi sürekli benimle övünüyor.” 17 yaşındaki Selin Eskici, 1.5 yıldır kontrbas çalıyor. İlk konserini Viyana’da veren Selin, “Batı seyircisi daha bilgili olduğu için çok heyecanlandım, çok sorumluluk hissetiim, ama ilk notayı bastıktan sonra rahatladım. Buraya gelmeden önce derslerim kötüydü, çevremiz kötüydü ‘bizden hiçbir şey olmaz’ diye düşünürdüm ama, artık bende başarı duygusu oluştu” diyor. Hedefim Berlin Filarmoni Dersler de çevre de kötüydü