Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2014 CUMA 14 Bebekten lider yaratan düzeni sorgulamak “Bebek katili” deyip durmakla “Bebek katili olunmuyor!” Dünyanın kanunu ne yazık ki böyle. Güçlü olan haklı da oluyor. Ortadoğu’da 15 ülke var. Hepsi birleşse bile bir İsrail’i yenemiyor, yenemedi de. Bu yüzden İsrail’in bebek katilliği bir türlü tescil edilemiyor. Çünkü bu ülke “gücünü”, yani “haklılığını”, yani “liderliğini” kabul ettirmiş bir kere. Benzetmek gibi olmasın Sayın Öcalan da öyle. (Nasıl olsa savcılık yok artık!) Bunu itiraf etmek çok acı. Belki Türkiye’de yüzde 8090’ımızın kanına dokunacak ama... Ne yazık ki... 30 yıl süren ve 3040 bin cana kastededen Apo’ya karşı savaşı kazanamadık. Çünkü nefret de etsek Apo bir “lider”. Ve Ortadoğu’da da düzen ancak “lider” ile sağlanıyor. Ve liderler de kolay yetişmiyor. (Son 40 yılda Araplarda sadece 4 lider yetişti. Haritayı değiştirmek için bunların ortadan kalkması gerekiyordu. Saddam, Kaddafi, Mübarek “Arap Baharı” dümeniyle yok edildi. Sıra 4’üncüsünde, Hafız’ın oğlu Esad’da. O çetin ceviz çıktı. Arkasındaki Rusya, İran sağlam durdu.) İlk üç lideri haklayanlar arasında Batı’nın kuyruğuna takılan bizimki başta yer aldı. Ama Esad’a karşı, Sıfırcı Davut’un aklıyla kendine başına oyun kurmaya yöneldi. Ama son anda fark etti ki... “Harita değişikliği” Kürtlerden başlayacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan gazetecilere sordu: “Amerika için, Kobani niye bu kadar stratejik? Anlamadım!” Benzer bir soruyu, on beş yıl önce Başbakan Bülent Ecevit de kimi bakanlarına sormuştu: “Amerika şimdi bu Öcalan’ı bize neden teslim etti!” HHH Tayyip Bey’in sorusuna yanıt vermek gazetecinin haddi değil. Cumhuriyet’teki bizler de ancak arkasından konuşabiliyoruz. (Sonra da ver elini savcılık!.) Oysa kendisine söylenecek iki çift laf var: ‘Peki, sizin için Kobani niye bu kadar önemsiz? Bunu da biz anlamadık!’ Ülkemize dolan yüz binlerce Suriyeli Kürt size Kobani’nin önemini yeterince anlatmıyor mu? HHH Ecevit’in on beş yıl önceki sorusuna kimi bakanlar da değişik yanıtlar vermişti: Bendenizinki ise aşağı yukarı şöyleydi: “Apo’ya asılmama güvencesi verildiği anlaşılıyor. Amerika belki de sakla samanı gelir Pergelin Sivri Ucu Yerini Buldu zamanı hesabı yaptığı için teslim etti!” Daha sonraları DSP Genel Sekreteri olarak da Ecevit’in evindeki toplantılara katılıyordum. Ulusal Uzmanlar Grubu adını verdiği bu toplantılarda Rauf Denktaş’tan eski MİT Müsteşarı Şerkal Atasagun’a, İlber Ortaylı’dan merhum Aytunç Altındal’a çeşitli kesimlerdenisimler de misafir ediliyordu. Ecevit’in komaya girdiği 2006 yılı ortalarına kadar her fırsatta dile getirdiği tek endişesi vardı: “AKP laiklikten uzaklaşıyor. Erdoğan ülkeyi içeride dışarıda Batılı güçlerin yedeğinde ‘dinci ve siyasi maceralar’a sürükleyebilecek..” Bu endişe “küçük” bir farkla gerçekleşti. Ülkemiz “maceraya” yedekte değil, kendi başına sürüklenmeye başladı! Kobani’nin adı düne ka dar “Aynel Arab” (Arap’ın GözüPınarı) idi. Bizim ki Esad’a el uzatt ı. Kobani’nin gözünü çık artı. Koalisyon hükümetleri ile geçen ama PKK’ye karşı başarılı olunan, sonra da pes edilen yıllardan sonra. Geldi çattı AKP iktidarının 13. yılına... 13’ün “uğursuzluk” ile anılmasının bir nedeni olmalı. BOP’un sabık eşbaşkanı başkomutan sıfatı da kazanmıştı. Bu kez haklı olarak ABD’ye meydan okumaya yöneldi. Nedense bu meydan okumayı karagâhında KaçAkSaray’ında değil de yabancı bir ülkede Letonya’da yapıyordu. Bu da belli ki “dünya lideri” olmanın bir gereği! Maksat yabancı ülkelere ve yabancı ajanslara “vay be!” dedirtmek. “Van minüt! Ey İsrail, sen bebek öldürmeyi çok iyi bilirsin!” durumu. Göz ve el ‘Acil Kamulaştırma!..’ #zeytinime kıyma!.. Soma acının kasabasıdır artık, katliamların... Ne insan canının anlamı var ne de doğanın orada. Sermayenin, iktidarın çıkarları için ilkel koşullarda, kör kuyularda can veren madencileri unuttular çoktan. Unuttular ki, öylesine önemsiz ve değersiz sayıyorlar ki, dün ocaklara yeniden soktukları işçilerin ücretlerini ödemediler. İş bırakıyor, direniyor madenci.... Bir başka katliamla birlikte yeni bir direniş, dava var Soma’da. Termik santral uğruna, yandaşlara kıyak adına zeytin ağaçları katlediliyor. Zorla, despotlukla, yasadışı şekilde bine yakın ağacı kestiler; 7 bin zeytin sırada. Bakanlar Kurulu’nun acele kamulaştırma kararıyla toprakları gasp edilen, ağaçları ellerinden alınan Yırca köylüleri direniyor şimdi, duyarlı yurttaşlar destekliyor... HHH Konunun o kadar can alıcı yanı var ki, hangisinden başlayayım? Ancak savaş hali ve olağanüstü durumlarda “yurt savunması” için acele kamulaştırma yöntemine gidilebilecekken küresel ve yerli sermayenin, yandaş holding ve işadamlarının çıkarları adına yayımlanan Bakanlar Kurulu kararından mı? Acele kamulaştırmanın, sömürünün, talanın en etkili silah olmasından mı? Ey iktidarın bakanları, ortada savaş hali mi var, yurt savunması için mi o imzaları basıyorsunuz? AKP’nin Bakanlar Kurulu İzmir Efemçukuru’nda da Kanadalı altıncı şirket uğruna acele kamulaştırma kararıyla köylülerin topraklarına el koydu. Çeşme ve Karaburun’da yandaş şirketlerin rüzgâr enerji santralları için aynı yol izlendi. Başta Karadeniz olmak üzere ülkenin dört bir yanında doğayı katleden HES’ler için “yurt savunması” adına acele kamulaştırma kararları alındı... HHH Daha başka, konunun hangi boyutuna değineyim? O termik santralın imar planlarında bile yer almadığını mı? Her büyük ihalenin altından çıkan yandaş şirketin yasadışı biçimde, dozerlerle ağaçlara dalmasına, Kolin görevlilerinin köylüleri dövüp, tartaklayıp, ellerini kelepçelemesine mi? Hukukun ayaklar altına alınmasına mı? Köylülere destek veren Greenpeace üyelerinin de özel güvenlikçilerin şiddetine uğramasını mı anımsatayım? CHP Milletvekili Özgür Özel’in, şirketin böylesi saldırılarda bulunma cesaretini bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığını öne sürmesini mi gündeme alayım? Vali, kaymakam ve savcının Kolin’e yol vermesini mi?.. Hangisine değineyim? Onlarca yıllık ağaçların kesilmesine seyirci kalan, buna karşın utanmadan televizyonlardaki kamu spotuyla “tarım alanlarını koruyun” diye halka seslenen Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın ikiyüzlülüğüne mi? Yoksa gıda savaşlarının gündeme geldiği bir dönemde gelecekte enerjiden daha değerli olacak, zeytinin, zeytinyağının feda edilmesindeki çelişkiye mi? Toprakları elinden alınan köylünün geleceğinin kömür kuyularında karartılmasına mı dikkat çekeyim? Çevrenin kirletildiğini, doğanın yok edildiğini mi haykırayım? Kâbus oldu; bu kadar hukuksuzluğu, uğraşsalar, didinseler yan yana getiremezlerdi. Kararmış gözleri... ehit sayısını azaltmanın cezasını Apo’nun teslimini izleyen dönemde Milli Güvenlik Kurulu’nda özel oturumlar yapıldı. Çareler, senaryolar üretildi. Lidersiz kalan PKK sersemledi. Geriletildi. Ecevit iktidarının son yılında (2002) ilk ortaya çıktığı 1984’ten bu yana en az şehit verilen yıl olmuştu. (Bir yılda sadece 7 asker ve 7 vatandaş.) Ne olduysa AKP iktidara geldikten sonra oldu. Ş Bizim “süreç”in ucu da zaten kaçınılmaz olarak haritaya dayanacak. Kobani deneyimi bunu hızlandırdı. İmralı sekretaryası vs.vs.. Kartlar artık yarı açık oynanmaya başladı. HPD’li Demirtaş “Diyarbakır ne ise Kobani de bizim için odur!” dedi. Arkasından da Barzani: “Bizim için Erbil de Kobani aynıdır!” Yani... Sürecin sonundaki harita Büyük Kürdistan için pergelin sivri ucunun yerleşeceği yer belli oldu. Araplar için Gazze ne ise... Artık Kürtler için de Kobani odur. “ABD’nin stratejisi için Kobani niye önemli?” diye soracağına Büyük Kürdistan’ın rotasını AB üyesi bir “demokratik Türkiye” hedefine nasıl çevirebilirim soruna kafa yorsan. Ama bunun için de... KaçAk Saray’ı uluslararası büyük bir otel zincirine devretmek... Ve 29 Ekim günü... Laik Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı olma andını tazeleyerek Çankaya Köşkü’ne taşınmak gerek. Zor diyorsan... Bu anlaşıyla, bu haritayı muhafaza ve müdafaa etmek de zor. Alevi dedelerini ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Tevhid Selam Kudüs Terör Örgütü Üyeliği” iddiasıyla bir dönem Alevi dedelerinin telefonlarını dinlediği ve teknik takiple izlediği ortaya çıktı. Dosyayı devralan yeni savcı, 9 kişi hakkında takipsizlik kararı verirken, şüphelilerin soruşturmaya nasıl dahil edildiklerinin belirlenemediğini kaydetti. Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçları Soruşturma Bürosu’nda görevli cumhuriyet savcısı Durak Çetin tarafından verilen takipsizlik kararında soruşturmayı başlatan eski savcılık eleştirildi. Takipsizlik kararına göre soruşturmanın, İsrail istihbarat servisinden Türkiye’deki İsrail diplomatlarına yönelik terör saldırısı yapılacağına dair ihbarda bulunulması üzerine başlatıldığı anlatıldı. Ancak savcı Durak, kararında “şüphelilerin bu saldırı iddiasıyla ilgili nasıl bir irtibat kurularak soruşturmaya dahil edildiklerinin ve haklarında iletişimin tespiti, teknik araçlarla izleme işlemleri yapılmasına gerek duyul KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK behicak@yahoo.com.tr ‘TevhidSelam’cı’ diye dinlemişler duğunun belirlenemediğini” kaydetti. Kararda, dosyada mevcut bulunan delillerden şüphelilerin suç teşkil eden herhangi bir söz veya eylemlerine rastlanmadığı, “Tevhid Selam Kudüs Terör Örgütü”ne üye olduklarına ve bu terör örgütünün faaliyetleri doğrultusunda suç işlediklerine dair soyut iddia dışında kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemediği anlaşıldığından şüpheliler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği belirtildi. ÇİZGİLİK KÂMİL MASARACI kamilmasaraci@gmail.com Dinlenen Alevi dedeleri Kararda, terör örgütü üyeliği ve yöneticiliği ile ilişkilendirilen şüphelilerden EHDAV Başkanı Ali Yeral, Hüseyin Gazi Derneği Başkanı Gülağ Öz, Alevi Dedesi Hüseyin Dedekargınoğlu, araştırmacıyazar Piri Er, Bektaşi Babası Şakir Keçeli, Alevilik Araştırma Merkezi Başkanı Ali Yıldırım, Alevi Dedesi Hüseyin Alagöz, Aresh Gahmani ve Seyed Askar Seyedturabi hakkında “kovuşturma yapılmasına yer olmadığına” karar verildi. BULMACA T.C. BURSA 12. İCRA DAİRESİ TAŞINMAZIN AÇIK ARTIRMA İLANI 2013/11817 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TAŞINMAZIN Özellikleri : Bursa ili, Osmangazi ilçe, 3833 Ada, 19 Parsel, Kırcaali Mahalle, 45 Bağımsız Bölüm Taşınmaz Kırcaali Mahallesi, Kayalı Sokak, No: 34 adresindeki Ortaklar İş Merkezi’nin, zemin katında yer alan bila kapı No’lu ve asma katlı dükkândır. Taşınmaz, karşıdan bakış açısına göre otopark giriş kapısının sağ bitişik tarafında yer almaktadır. Borçluya ait taşınmazın da içerisinde bulunduğu bina, bodrum+zemin+asma+5 normal katlı olmak üzere toplam 7 katlı ve B.A. Karkas niteliğinde teşkil edilmiş olup, asansörlü, merkezi kalorifer sistemli ve bodrum katı otoparklıdır. Binanın zemin katı dükkân, üst katları ise büro amaçlı olarak kullanılmaktadır. Halihazırda, boş durumunda olan ve kullanılmayan söz konusu dükkânın, gerek yerinde ve gerekse Osmangazi Tapu Müdürlüğü’ndeki mevcut kat irtifaklı mimari projelerin incelenmesi sureti ile edinilen bilgilere göre zemin katının bürüt alanı 265,00 m2. ve asma katının 102,00 m2. olup, toplam bürüt alanı 367,00 m2. ve net kullanım alanı ise 338,00 m2’dir. Tek bölümlü olan zemin kat ile içerisinde WClavabo bölümü de bulunan asma katın tabanları seramik ile kaplı, duvarları alçı sıvalı ve saten boyalı, tavan kenarları da alçı kartonpiyerlidir. WClavabo bölümünde taban ve duvarlar tamamen seramik olarak yapılmıştır. Dükkânın 2 kanatlı olan ana giriş kapısı cam ve camekânlı çerçeveleri ise alüminyum profildir. Merkezi kalorifer sistemi ile ısıtılmakta olup, elektrik ve su abonelikleri mevcuttur. Arsa Payı : TAM İmar Durumu: Osmangazi Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 20.12.2013 tarih ve 3206460633 sayılı yazılarında; Kırcaali Mahallesi, H 22d. 07a. lb. pafta, 3833 ada, 19 parsel, 1/1000 ölçekli Yeni Merkez Uygulama İmar Planı Revizyonu kapsamında, bitişik nizam, 6 kat ticaret alanında kalmaktadır. Kıymeti : 642.250,00 TL KDV Oranı: %18 Kaydındaki Şerhler: Tapu kaydında mevcuttur. 1. Satış Günü : 04/12/2014 günü 11.00 11.10 arası 2. Satış Günü: 30/12/2014 günü 11.00 11.0 arası Satış Yeri: BURSA ADLİYESİ İCRA MÜDÜRLÜKLERİ EK HİZMET BİNASI 3. KAT SATIŞ ODASI OSMANGAZİ/BURSA Satış şartları: 1 İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50’sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50’sini, ruçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2 Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3 İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki. farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacaktan, başkaca isteyenlerin 2013/11817 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur 15/10/2014 “Resmi ilanlar: www.ilan.gov.tr’de” (Basın: 66240) SEDAT YAŞAYAN Altıparmak: Başbakan’dan talimat geliyordu ALİCAN ULUDAĞ ANKARA – Emniyet içinde cemaate yakın polislere yönelik yapılan yasadışı dinleme soruşturmasında gözaltına alınan eski İstihbarat Daire Başkanı Ömer Altıparmak’ın arasında bulunduğu 7 kişi, tutuklanması istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Altıparmak, ifadesinde Başbakan’ın onayı ile İstihbarat Daire Başkanlığı görevine getirildiğini, üst makamlar olan Emniyet Genel Müdürü, İçişleri Bakanı ve zaman zaman Başbakan’dan gelen talimatları yürüttüklerini kaydetti. Ömer Altıparmak, CHP’li Ali Kılıç ve gazeteci Ahmet Şık’ın eşi Yonca Şık’ın telefonlarının önleme amacıyla edinilmesini ise dönemin Başbakanı Erdoğan’ın “CHP’li belediyelerin Alman Vakıfları’ndan yardım aldığı” iddiası üzerine yaptıklarını anlattı. Gözaltındaki 12 kişi dün iki ayrı grup halinde adliyeye sevk edildi. İlk grupta Altıparmak’ın arasında bulunduğu 8 kişi adliyede ifade işlemlerinin ardından akşam saatlerinde tutuklama istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Akşam saatlerinde ise eski Ankara Emniyet Müdür Yardımcısı Lokman Kırcılı ve Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan’ın arasında bulunduğu 4 kişi adliyeye getirilerek sorguya alındı. Okan ile Kırcılı tutuklanma istemi ile mahkemeye sevk edilirken Saadettin Akgüç ve Mehmet Erdil serbest bırakıldı. SOLDAN SAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 1/ Su kabı 1 olarak kulla 2 nılan bir çeşit kabak. 2/ 3 Belli bir yere, 4 bölgeye iliş 5 kin olan... 6 Akira Kurosava’nın bir 7 filmi. 3/ Bir 8 renk... Bir şe 9 yi seçmek te ya da ya1 2 3 4 5 6 7 8 9 pıp yapmamak 1 İ Z M İ H L A L ta özgürlük. 4/ 2 N A U R U T İ G Acıma, yakınma 3 H İ T A B E T R anlatan bir ün 4 İ D N A Z İ R E lem... Gönülden 5 T E T N A L I N sevilen kadın. 5/ R A N A Z A Kastamonu’nun 6 A A D Pınarbaşı ilçesinde 7 T R A V A Y A T AMA N İ bir şelale. 6/ Çin 8 edebiyatında ay 9 İ M A L E DON dınların ya da memurların yazdığı şiirlere verilen ad... Doğanın neden olduğu yıkım. 7/ Profesyonel bir sporcunun, para karşılığında bir başka kulübe geçmesi. 8/ Bir etkinliğin geçici olarak durdurulduğu süre... Sakarya iline özgü, erik ya da nar ekşili, yağda yumurta yemeği. 9/ Ses... Kesintilerden sonra kalan miktar... Bestelenmiş her tür şiire Batı’da verilen ad. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Yarı yaş yarı kuru olan toprak. 2/ Bir dernek ya da kuruluşun üyelerinin buluşması için ayrılmış yer... Nâzım Hikmet’in soyadı. 3/ Halk dilinde ayrana verilen ad... Argoda kaba saba, görgüsüz kimseye verilen ad. 4/ Ahmet Mithat Efendi’nin bir romanı... Tasavvufta Tanrı’ya verilen ad. 5/ İzmir’in Çeşme ilçesinde turistik bir yöre. 6/ Şaşma belirten bir ünlem... Olağanüstü güzel kadın. 7/ Aktarım. 8/ Renk renk parlak tüyleri olan, iri gövdeli bir papağan... Gorgonzolaya benzer bir İtalyan peyniri. 9/ Şöhret... Açık seçik olan... Ateş.