Katalog

18 EKİM 2014 CUMARTESİ CUMHURİYET kultur@cumhuriyet.com.tr SAYFA u ‘Sivas’, ‘Kuzu’, ‘Balık’ ve ‘İyi Biri’ gibi filmlerde çocuklar ve köpeklerin başrolleri kapması, bu yılki yarışmanın ilginç özelliklerinden biri olarak dikkati çekiyor. KÜLTÜR 17 ‘Kobani İçin Bir Cümle’ toplantısında Murathan Mungan’dan iktidara ağır eleştiri ‘Kravatlı IŞİD’ciler...’ u Mungan, edebiyatçıların katıldığı toplantının açılışında “IŞİD gibi barbarlığı, İslami faşizmi tartışılamayacak kadar açık olanların karşısında duran çaresiz ve masum insanları görmemek, IŞİD kadar barbar ve vahşi bir doğaya sahip olmayı gerektirir. Bizim bu toprakların halkları olarak, yönetim mekanizmalarında kravatlı IŞİD’cilere ihtiyacımız yok” dedi. ZUHAL AYTOLUN Antalya Altın Portakal Film Festivali ödülleri bu akşam açıklanıyor Behçet Çelik Sema Kaygusuz Murathan Mungan Burhan Sönmez Çocuklar ve köpekler başrolde Festivali’nden ödüllerle dönen Onur Ünlü’nün “İtirazım Var”ı ile, ANTALYA Reyan Tuvi’nin Altın Portakal ödüllü Çiğdem “Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Vitrinel’in “Fakat Müzeyyen Dek” belgeselinin sansürlenmesiy Bu Derin Bir Tutku” filmi de le başlayan 51. Uluslararası Antal öne çıkan yapıtlar arasında. “Balık” filmiyle Adana Altın ya Altın Portakal Film Festivali bu akşam düzenlenecek ödül töreniy Koza Film Festivali’nde “En İyi Senaryo Ödülü”nü alan Derviş le son bulacak. Jüri başkanlığını Yılmaz Zaim de Altın Portakal’da ikinci Erdoğan’ın yaptığı bu yılki ana ya kez şansını deniyor. “Sivas”, “İtirazım Var” ya da rışma, “Ulusal Uzun Metraj Film” bölümü seçkisi Altın Portakal’da son “Kuzu”nun zaferle ayrılabileceğini söyleyen sinema yılların en iyi film seçyazarı Kerem Akça kisi olarak niteleniyor. Bunun nedeni ise fes u Kaan Müjdeci’nin ise festival ödülleriy‘Sivas’ı ile Kutluğ le ilgili şöyle bir detivalde yarışacak filmlerde aranan prömiyer Ataman’ın ‘Kuzu’su ğerlendirme yapıyor: “En İyi İlk Film yapma ve ilk film olma büyük ödüle en yakın Ödülü için gön koşulunun kaldırılması. Festivalin yarışma duran filmler olarak lüm sanat sineması ezberimizin dı filmlerinde çocuk kagörülüyor. Onur rakterler, hayvanlar, Ünlü’nün ‘İtirazım Var’ı şına çıkan ‘Kumun Tadı’ndan yana, ama özellikle de köpekler başrolde. “Sivas” fil ile Çiğdem Vitrinel’in Erol Mintaş’ın ‘Anminde Aslan karakte ‘Fakat Müzeyyen Bu nemin Şarkısı’ daha gibi. En İyi Karini canlandıran DoDerin Bir Tutku’su şanslı dın Oyuncu’da Algı ğan İzci ve Sivas adlı köpek; “Kuzu” fil da öne çıkan yapıtlar Eke ve Sezin Akbaşoğulları, En İyi Erminde rol alan küçük arasında. kek Oyuncu’da Seroyuncular Mert Taştan kan Keskin ile Cengiz ile Sıla Lara Cantürk; “Balık”ın küçük oyuncusu Gizem Bozkurt arasında bir yarış olabiAkman; Ayhan Sonyürek’in yö lir. Festivalin sürprizi olarak ninettiği “İyi Biri” filmindeki Ka telenebilecek kapitalizm, din ve AKP rejimi eleştirisi ‘Oflu rakız adlı köpek dikkati çekiyor. Festivalde ödül alması beklenen Hoca’yı Aramak’ın Yılmaz Erfilmler arasında Türkiye prömi doğan başkanlığındaki, sanat siyerini yapan Kaan Müjdeci’nin nemasına eğilimli jüriden ödül “Sivas”ı ile Kutluğ Ataman’ın çıkartmaktan ziyade İzleyici “Kuzu”su ödüle yakın duran film Ödülü ile dönmesi daha manlerden görülüyor. 33. İstanbul Film tıklı bir sonuç olur.” CEREN ÇIPLAK Kobani direnişine destek veren, bu anlamda bir imza kampanyası başlatan ve “Koridoru Aç Türkiye” diyen Türkiyeli edebiyatçılar dün bir araya geldi. Cezayir Restoran’da gerçekleşen ve “Kobani için bir cümle” söylemek için düzenlenen toplantıda, konuşmayı Behçet Çelik ve Sema Kaygusuz açtı. Çelik, Kobani için toplanan yazarların sayısının her geçen gün arttığını ve imza metninin de güncellenmeye devam edeceğini belirtti. Edebiyatçıların ortaklaşa hazırladığı metnin yanı sıra çekilen video da gösterime sunuldu. Türkçe izlenilen videonun metninin Kürtçesi okundu. Açılış konuşmasını yapan Murathan Mungan, bugün yaşananların bir soykırım provası olduğunu hatırlatarak başladı söze. “Irak ve Suriye topraklarında yaşanan vahşet, eskiden daha fazla aciliyetle bizi bir araya, yan yana getirmeye zorluyor. ‘Orada bir köy var uzakta’ denir. Uzak değil, Kobani bizim sınırdaki kö Fotoğraf: SERKAN YILDIZ Yüzyılın en büyük direniş hareketi yümüzdür” dedi. Ezidi, Kürt, Türk oldukları için değil, insan oldukları için yanlarında olunması gerektiğini vurgulayan Mungan, tıpkı Gezi Olayları’nın bir dünya olgusu olması gibi, Kobani’nin de bir insanlık meselesi olduğunu söyledi: “Bugün dünya barışı için çalışanların başına yıkılmak istenen bir dünya var. Oysa Kobani’ye koridor açılmazsa eğer, dünya kendi başınıza yıkılabilir.” rine düşünceleri olan güçlerin bu durumdan hoşlanmadığını söyledi. “IŞİD’ciler ölüsevici olarak savaşa giriyor. Ama diğerleri, hayatı ölümüne savunmak için savaşıyor. Barış için savaşmakla savaş için savaşmak arasında fark var” diyen Mungan, bunu göremediklerini söyledi: “Silahları ilkel ama daha güçlü bir silahları var: Haklılık.” Seyirci kalmak da yandaş olmaktır Bütün dış politikasını ve itibarını rehin bırakan bir hükümetten söz ettiğini belirten Mungan, çözülmesi gereken en temel sorunlardan birinin Kobani’ye koridor açmak olduğunu vurguladı. Seyirci kalanları da hatırlatırken, “Sessizlik ve dilsizlik, zulmü yaygınlaştırır, zalimi güçlendirir” dedi. Mungan, “Allah utandırmasın derler. Bugün IŞİD’e açık destek veren bir devletin yurttaşı olmaktan ötürü ben uta Mungan, IŞİD gibi barbarlığı ortada olanların karşısında duran, çaresiz ve masum insanları görmemenin IŞİD kadar barbar ve vahşi bir doğaya sahip olmayı gerektirdiğini söyledi ve ekledi: “Bizim bu toprakların halkları olarak, yönetim mekanizmalarında kravatlı IŞİD’cilere ihtiyacımız yok.” Kobani’nin gelecek vaat ettiğini belirten Mungan, Ortadoğu üze nıyorum” diye de ekledi. Ezidilerin Mardin’de çocukluk akrabaları olduğunu ve Musul’la başlayan süreçte Ezidilere sahip çıkmaya çalıştığını da hatırlatan Mungan, bu yüzden ayrıca canının yandığını söyledi. Diğer yandan 90’lı yıllardan bu yana Kürt sorununun çözümü için getirdiği önerilerin gerçekleşebilmesi ihtimaline de değindi: “Kobani, benim tasavvurumu gerçekleştirebilecek bir yönetim sistemine aday olduğu için heyecanlanıyorum.” Toplantıya katılan yazarlar da kendi cümlelerini söyledi. Ayrıca farklı şehirlerde olan ve katılamayan yazarların cümleleri de okundu. Mungan, sadece sanatçıları değil, yurttaşların da duyarlılıkla kendi cümlelerini söylemeye davet etti. Aslı Erdoğan da yazarlara, Kobani için sınıra gerçekleştirilebilecek sessiz bir yürüyüş için çağrı yaptı. ‘Kalemi Kırılan Gazeteciler’ u CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir ve Muharrem Işık’ın kaleme aldığı kitabın belki de en ilginç yanı, liste olarak adları verilen 306 gazetecinin 75’inin Gezi süreci sonrası işinden ayrılmak zorunda kalması. MEHMET KESKİN Cumhuriyet Kitapları’ndan iktidarın medyaya sansür ve baskısının tarihi Oyuncu Özge Özpirinçci set emekçilerinin ölümlerine dikkat çekti ‘Çare grev’ Kültür Servisi Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında Akdeniz Üniversitesi Olbia Salonu’nda dizi sektörü ve sinema endüstrisi arasındaki ilişki tartışıldı. Tartışmada konuşan Özge Özpirinçci, dizi setlerinde yaşanan ölümlerin önüne geçmek için sektörün greve gitmesi gerektiğini belirtti. Özpirinçci “Melekler Korusun” dizisinde günde 18 saate varan sürelerde çalıştığını söyledi. Bu çalışma tarzının “kelepçe sözleşme” olarak adlandırılan sözleşmelerle yükümlülük altına aldığını anlatan oyuncu, “Ama şunu söylemek durumundayız, yapımcı zarar etmiyor, sadece kârından zarar ediyor” dedi. Setlerde artık ölümlerin yaşanmaya başladığını anlatan Özpirinçci, “İnsan canının ne kadar değerli olduğunun nasıl anlaşılması gerekiyor! Hep beraber bir greve gidilir, sektör durur ve ‘Biz bir şeyleri yanlış yapıyoruz’ denilebilir. Bunun için ölüm değil, işlerin durması gerekiyor. Bunun önüne geçecek isimler reklam verenler, kanal sahipleri ve yapımcılar. Bugün yapımcılar toplansa ‘Dizileri 45 dakika yapıyoruz ama aldığınız paranın yarısını alacaksınız’ dese kaç oyuncu kabul eder bilmiyorum, ama ben kabul ederim” dedi. Uğur Dündar, Ece Temelkuran, Oktay Ekşi, Necati Doğru, Emin Çölaşan, Bekir Coşkun, Hasan Cemal, Nuray Mert, Özdemir İnce, Yılmaz Özdil, Cüneyt Ülsever... İsmi geçen gazetecilerin ortak özelliği AKP’nin iktidara geldiği Kasım 2002 sonrası çalıştıkları basın kurumlarından ayrılmak zorunda kalmaları. Bazılarının neden ayrıldığı çok konuşulmasa da çoğunun iktidarın dayatmasıyla, yazdıkları yazılar yüzünden ayrıldığı çokça yazıldı çizildi. Bazen Başbakan veya kabinenin diğer üyeleri doğrudan hedef alarak, yazdıkları cümleleri okuyup hedef gösterdi bazen gazete patronlarına işten çıkarılmaları için baskı yapıldı. Basın tarihimizin son dönemindeki işten çıkarmalarla ilgili ilginç örneklerin, hikâyelerin yer aldığı bir kitap raflardaki yerini aldı. Medyanın son dönemde geldiği yer ve uğradığı baskının geniş bir raporu niteliğindeki kitapta son 12 yılda “kalemi kırılan gazetecilerin” listesi, ayrıldıkları basın kurumlarının ve cezaevindeki gazetecilerin isimleri de yer alıyor. Cumhuriyet Kitapları’ndan çıkan “Kalemi Kırılan Gazeteciler” kitabını CHP milletvekilleri Veli Ağbaba, Özgür Özel, Nurettin Demir ve Muharrem Işık kaleme aldı. “AKP İktidarında 12 Yıllık Karanlık Bir Dönem” üst başlığıyla çıkan kitapta medyaya baskının daha net görülebilmesi için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in basında yer almış sözleri de bir arada okuyucuya sunuluyor. Ulusal ve uluslararası gazeteci örgütlerinin gözünden “Türkiye’de Basın Özgürlüğü” konusunun işlendiği bölümde ise Freedom House, Gazetecileri Koruma Komitesi, Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü, Türkiye Gazeteciler Federasyonu, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Basın Konseyi ve Türkiye’deki diğer basın örgütlerinin raporları ve değerlendirmelerine geniş yer veriliyor. Kitabın belki de en ilginç yanı, liste olarak adları verilen 306 gazetecinin 75’inin Gezi süreci sonrası işinden ayrılmak zorunda kalması. Bu da tabloda notlarıyla birlikte olarak yer alıyor. Kitapta 12 yıl içinde istifaya zorlanmış, işten çıkarılmış gazetecilerin öykülerinin yanı sıra, “kalemi kırılmış” gazeteciler kendi işten çıkarılma, baskıya uğrama öykülerini de anlatıyorlar.